Guest DOĞRU YOL

Ünlü Astrolog Bülent Kısa'nın Kapadokya Hikayesi... ( 2 )

Önerilen İletiler

Guest DOĞRU YOL

Sonunda 1993 Mayısında çalışma arkadaşım Ozan´la birlikte Kapadokya´ya gitmeye karar verdik. Amacımız şayet uygun ortam olursa Derinkuyu´da bir medyumsal çalışma yapmaktı. Burada yolculuğun detaylarını anlatmak yersiz. Sonunda biz de Derinkuyu´ya indik. Kalabalıktan hoşlanmadığımız ve basit turist rehberi açıklamaları hiç ilgimizi çekmediği için bizden az önce giren gurubun uzaklaşmasını bekledik. Daha ikinci katta hafif bir baş ağrısı başladı. Ben bunu kendimdeki az uyumaktan kaynaklanan ve devamlı çektiğim baş ağrısına yorduğum için aldırmadım. Aynı durumun Ozan´da da olduğundan haberim yoktu. Bir kat daha indik. Baş ağrısı arttı fakat hala rahatsız edici seviyede değildi. Bu arada Ozan´ın da başının ağırdığını öğrendim fakat hala anormal bir durum düşünmedik.Yndikçe baş ağrılarımız artmaya devam etti. Altıncı katta buna bir de garip baş dönmesi eklendi. Alçak geçitlerde kafamı vuracağımı sanıyor, yürümektense yerde sürünmeyi düşünüyordum. Sonunda Haç biçiminde oyulduğu için olsa gerek, kilise adı verilen yedinci kattaki bölüme geldik. Burada biraz oturduk. Bu arada bizden önce gelen turistler de geriye döndüler. Yalnız kalınca ben önce, yasak olmasına rağmen iki sigara içerek kendime gelmeye çalıştım. Sonra yeni açılan ve oldukça küçük olan sekizinci kat denilen bölüme indik. Burası herhalde şimdi daha büyümüştür. O zamanlar basit bir oyuktu. ıçine beş, altı kişi ancak sığardı. Üzerinde yazmasa ayrı bir kat olduğunu bile anlamazdık. Burada ani bir baş dönmesi ve ağrı başladı. ıkimiz de ayakta duramaz hale geldik. Ben hayatımda ilk defa baş dönmesi denilen şeyle karşılaşıyordum. Lunaparklarda binilen, silindir şeklinde olup, dönen ve insanların merkezkaç gücüyle duvarda yürüdükleri, silindir şeklindeki aletlerde bile başım dönmemişti. Hatta çocukluğumda en sevdiğim şey buydu. Alkol de başımı döndürmez, yükseklik de. Su altı sporlarına meraklı olduğum için dalış sırasında ve yüksek basınç altında da bir rahatsızlığım olmamıştı. Fakat burada ayağa kalkarsam, benden bir boy daha yüksek olan tavana kafamı vuracağımdan korkuyordum. Filmlerde gördüğüm, başı dönen adamların ne anlatmak istediklerini şimdi anlayabilmiştim. Aynı zamanda beynimin içinde garip bir vınlama vardı. Bunu şu şekilde anlatabilirim. Denizde yüzerken, dalarsanız ya da kafanızı suya batırırsanız ve tam o anda yakınınızdan bir sürat motoru geçerse sesini garip bir şekilde duyarsınız. Sanki dışarda değil de kulağınızın içindeymiş gibi gelir.İşte başımda bunun binlerce kere yükseltilmiş hali vardı. Kulaklarımı tıkadığımı hatırlıyorum fakat ses fiziksel olmadığı için bu aptalca bir tedbirdi tabii. Bu arada kendimi büyük bir kahraman sayıyordum çünkü ben yarı oturur yarı yığılır durumdayken Ozan yığılıp kalmıştı bile. Sonuç olarak çevrede bulunanların yardımı ile iki kat çıktık ve ancak kendi kendimize çıkabilecek hale gelebildik.

ALINTI

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap