Dogru_Yol

‘Dışarı’ Korkusu

Önerilen İletiler

‘Dışarı’ korkusu

ÇOCUKLUĞUMUN bir kısmı İspanya’da geçti. 1970’lerin Ankara’sından sonra Madrid alabildiğine farklıydı, renkliydi. Zil, şal ve gül, şendi. Sokaklarda ne kadar çok kadının yürüdüğünü gördükçe şaşırdığımı hatırlıyorum. İspanyol kadınları ürkek değildi. Bedenlerini ve kıyafetlerini bir yük gibi taşımıyorlardı. Kamusal alan sadece erkeklere ait değildi, herkesindi.

Madrid’dekinden tamamen farklı bir kamusal alan düzenlemesini seneler sonra Amman ve Şam gezisinde gördüm. Amman sokakları daha farklı bir yazı konusu ama Şam sokakları ağırlıklı olarak erkeklere aitti. Etraftaki yayalar, görevliler, sürücüler, seyyar satıcılar, ekseriya erkekti. Orada yabancı olmak, kadın olmak, farklı olmak nında dikkat çekiyor, bireyi boğan bir hal alıyordu.

Bir an için iki hayali şehir düşünün. Birinin sokaklarında, meydanlarında sadece erkekler olsun. Diğerinin kamusal alanında kadınlar ve erkekler beraber ve özgürce dolaşsın. İki şehrin bireyler üzerindeki etkisi aynı değil. Ritmi, enerjisi, havası aynı değil. Kamusal alanların sadece erkeklere açık olduğu yerlerde hayat daha yekparedir. Farklılıklara daha kapalı, daha tahammülsüzdür. Dolayısıyla daha baskıcıdır.

On bir yaşında gittiğim İspanya’da seneler boyu kadınların kamusal alandaki etkinliğini görmek bende derin izler bıraktı. En az bunun kadar bana hayret veren bir başka şey daha vardı: Engellilerin gündelik hayata yoğun katılımı. Madrid’de sokaklarda, mağazalarda, sinemalarda, lokantalarda ve işyerlerinde ne kadar çok engelli insanın olduğunu gördüm. Sadece iziksel engelliler değil, aynı zamanda zihinsel engelliler de dışarıda, hayatın içindeydi. “Görünmez” değillerdi. Kimse “utanmıyor”, “saklamıyor”, “yok saymıyordu”.

Belki farkında değiliz ama bu kadar çok zihinsel ve fiziksel engelli insanı hayatın her aşamasında, şehrin her noktasında görmeye alışkın değil bizim gözlerimiz. Bu bizim kendi ayıbımız. Kendi kusurumuz. ngelli insanların hayata dört dörtlük katılmalarının önünde doğuştan ya da sonradan bir “mâni” varsa şayet, bizim önümüzde de daha büyük bir “zihinsel mâni” var aşmamız gereken.

Türkiye’de binlerce zihinsel ve fiziksel engelli yaşıyor, kimi çocuk kimi yetişkin, tıpkı başka ülkelerde olduğu gibi. Tek farkla: Bizde “farklı” görünen insanlar o kadar kolay dışarı çıkmıyor, çıkamıyor. Fiziksel olarak farklı görünen insanlar “dışarı korkusu” yaşıyor. Onları gözlerimizle, sözlerimizle dışlıyoruz. Biz engelli insanlarımızı eve kapatıyoruz. Bu kültürel ve toplumsal duvarı delebilenler ise çoğu zaman dışarıda pes ediyor. Çünkü şehir hayatı onları düşünerek planlanmamış.

Hayrünnisa Gül’ün himayesinde başlatılan “Eğitim Her Engeli Aşar” kampanyasını bu açıdan çarpıcı, önemli buluyorum. Özel sınıfların kurulması, yeni okulların açılması ve en önemlisi, daha fazla engelli çocuğun kendilerini geliştirebilmeleri için bu kıymetli bir adım. Basına yansıyan konuşmasında Hayrünnisa Hanım, “Çocuklarınıza güvenin” diye seslendi anne babalara. “Hayata dört elle sarılmaları için onları teşvik edin.” Ve onları dört duvar arasında tutarak iyilik etmediğimizin altını çizdi. Bu sözlerin, engelli çocuklarını dışarıya çıkarmaya alışkın olmayan bir toplumda etkisi büyük.

Ne kadar çok sayıda birbirinden farklı insan, eşit ve özgür şartlar altında, ezilmeden ve horlanmadan, aynı sokakları, aynı mekânları kullanmayı başarırsa, demokrasi kültürümüz de o kadar pekişir. Demokrasi masa başında ya da kürsüde değil, hayatın içinde test edilir. Bir insanın ne kadar hoşgörülü olduğu lafla değil, ündelik hayatın içinde belli olur. Daha renkli, daha çoğulcu, daha eşitlikçi ve daha oşgörülü bir kamusal alandır ihtiyacımız olan. Hepimizin.

Elif Şafak

Kaynak

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

İçsel korkular yenildikçe aşılamayacak engelde yok zannımca

Nerden baktığımız ve neye baktığımız önemli bu noktada.

Biz kendimizle barışık olalım ve aşılacak olanları aşalım gerisi gelir nasıl olsa wesselam...

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Çok güzel bir yazı yazmış Elif Şafak ..

Zamanla herşey değişecektir diye ümit ediyorum en azından engelli bireylere bakış açıları ..

Umarım çok zaman almaz . .

Paylaşım için tşkler Sayın Doğru Yol ..

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Misafir
You are commenting as a guest. If you have an account, please sign in.
Bu konuyu yanıtla

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Biçimlendirmeyi Temizle

  Only 75 emoticons maximum are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Yükleniyor ...