İnanç Abidesi

[k@lpsizim_85 100]

İnanç Abidesi

Önüne çıkan engelleri hayata küsmeden büyük bir sabırla geçen, spordaki başarılarıyla umutsuzluğun pençesindeki birçok engelliye yeni ufuklar açan Milli Okçu Gizem Girişmen, Oscar heyecanı yaşıyor

Pekin’de Olimpiyat altınını boynuma taktığım günden itibaren farklı bir görevi yürütmeye çalıştım. Sadece örnek bir sporcu değil, engelli insanlara bir umut olmak için çaba gösterdim. Laureus Spor Akademisi ödülüne aday gösterilmemden sonra sorumluluğum bir kat daha arttı.”

Bu sözlerin sahibi 2008 Pekin Paralimpik Olimpiyatları’nda okçuluk branşında altın madalya kazanan Gizem Girişmen. 2004’de başladığı spor hayatında 2007’de Avrupa Şampiyonu olan, bir yıl sonra Olimpiyatlarda kürsünün zirvesine çıkan, ardından da geçtiğimiz sene Dünya Şampiyonluğu unvanını da kazanan Gizem, şimdi de sporun “Oscar”ı olarak kabul edilen Laureus Spor Akademisi ödülüne aday.

Henüz 11 yaşında kaderin ona sunduğu acıları, önüne çıkardığı engelleri aşan Gizem, önce eğitim hayatında, ardından da sporda zirveye ulaştı. Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesini “Şeref” listesinde bitiren Gizem, spordaki başarılarıyla da umutsuzluğun pençesindeki birçok engelliye yeni ufuklar açtı. Şimdi söz Gizem’de;

‘Onur duydum’

“Bir Türk genci olarak böyle büyük bir ödüle aday gösterilmek bile onur verici. Sporun “Oscar”ı olarak bilinen bu organizasyona aday gösterilen ilk Türk sporcuyum. Benimle birlikte engelliler kategorisinde 6 aday var. Kendi branşlarında kendini dünyaya kanıtlamış kişiler. Onların arasından sıyrılıp ödülü alırsam çok daha büyük bir onur yaşayacağım.

Ödül töreni 10 Mart’ta Abu Dabi’de yapılacak. Oscar ödüllerini aratmayacak bir tören olacak. Akademinin belirlediği tüm adaylar bu organizasyona katılacak. Kırmızı halıdan geçerek salona gireceğiz. Tıpkı Oscar törenindeki gibi. Jürinin belirlediği isim orada hepimizin önünde açıklanacak. Bildiğim kadarıyla bu ödüle okçuluk branşında aday gösterilen ilk sporcu da ben oldum.”

‘Doğru yoldayım’

“Yaptıklarımın doğru olduğunu aldığım maillerden, mesajlardan anlıyorum. Konuşmacı olarak davet edildiğim aktiviteleri programım ne kadar yoğun olursa olsun asla geri çevirmem. Onlara kendi hayatımdan örnekler veriyorum. Bu sadece sporda değil, eğitimde, iş hayatında her şeyde geçerli. Medyada fazla yer almayı sevmememe rağmen röportaj tekliflerini sırf daha çok kişiye ulaşmak adına kabul ediyorum. Sporcu kimliğimle daha başka aktiviteler yapamıyorum.”

‘Okçuluk tesadüftü’

“11 yaşımda trafik kazasını geçirmeden önce kayak ve buz pateni yapıyordum. Kazadan sonra sağlığım açısından yüzmeye başladım. Birkaç yarışa da katılıp birincilikler aldım. Eğitimim ile sporu bir arada yürütemeyeceğime karar verdim ve yüzmeyi bıraktım. Üniversiteden mezun olduğumda kendime 1 yıl zaman ayırmaya karar verdim. 2 ay sonra sıkılınca yeniden spora döndüm. Eski yüzme antrenörümü ararken tesadüf sonucu okçuluk antrenmanına davet edildim. Hoşuma gitti. İlk attığım ok hedefin yakınından bile geçmedi. 6 sene boyunca sıkıntılar da çektim. İnanılmaz mutluluklar da yaşadım. Yeri geldi antrenmanlarımı evimizin altındaki garajda veya koridorda yaptım.”

“Olimpiyat altınlarımın sayısını artırmak istiyorum. Üç olimpiyata katılıp, üç şampiyonluk yaşayıp yeni bir rekora imza atmayı kim istemez? Öncelik Londra Olimpiyatı’na gidiş biletini almalıyım. Bu yüzden Dünya Şampiyonası çok önemli. Pekin Olimpiyatı benim için müthişti. İlkleri yaşadım, tarihe geçtim. Ama yaşandı ve bitti. Şimdi önümde Londra var. İnsan daima önündekine ulaşmaya çalışmalı. Önce ikinci olimpiyat madalyamı boynuma takmayı istiyorum. Ardından eğer performansım yeterliyse Rio. Üç olimpiyatla kendi branşımda rekor kırmak.”

‘Sorumluluğum artacak’

Engelli bir sporcu olarak diğer şampiyonlardan daha farklı bir misyonu yürütmek zorundayım. Spora başladığım ilk günden itibaren kendimi başarıya endeksledim. İstenirse, çalışılırsa hiçbir engelin sizi durduramayacağını göstermek için uğraştım. Bir sporcu olarak tabii ki madalya kazanmak, Olimpiyat, Dünya Şampiyonluğu’na ulaşmak büyük mutluluk. Ama benim için daha önemlisi diğer engelli sporculara örnek olabilmek. Onlara bir hedefleri olduğunu anlatmak.

Kaynak.milliyet.com