Can Sengul

Depresyon

Önerilen İletiler

DEPRESYON

Depresyonun temelinde daha önceden isteyerek ve severek yaptığı günlük aktivitelere karşı isteksizlik ve hayattan zevk alamama durumu vardır. Ek olarak kişide kederli ve üzgün bir duygu durum ile birlikte görülen bazı değişiklikler zamanla oluşur. Bu durumda kişi her şeyi olumsuz olarak değerlendirerek karamsarlık düşünceleri ile geçmişi ve geleceği düşünmeye başlar. Bu düşünceler istemese de kişinin aklına gelir. Yani günlük yaşantıda her şeyin olumsuz taraflarını görür.

Yalnız normal sınırlarda kabul edilecek gün içerisindeki duygulanımdaki çökkünlükler depresyon sayılmaz. Depresyon diyebilmemiz için aşağıda sıralanmış belirtilerin gün içerisinde hemen hemen gün boyu ve en az son on beş gündür devam ediyor olması gerekir.

* Hemen her gün ve günün büyük bir kısmında gözlenen çökkün bir duygu-durum hali(kendini mutsuz, ağlamaklı, kederli hissetme hali).

* Hemen her gün yaklaşık gün boyu süren tüm ya da çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma (daha önce keyif alınan işler, hobiler ve alışkanlıklardan artık hoşlanmama, bıkkınlık, cinsel isteksizlik ).

* Diyet uygulanılmamasına karşın önemli derecede kilo kaybı ya da alımı ( bir ay içinde vücut ağırlığının %5 'inden fazlasının artması ya da azalması) ya da hemen her gün iştahta artma yada azalmanın olması.

* Hemen her gün uykusuzluk ya da aşırı uyku hali.

* Hemen her gün olağan beyinsel ve vücutsal işlevsellik, hareketlilik halinde azalma ya da huzursuzluk.

* Hemen her gün halsizlik, yorgunluk hisleri, daha önceki günler kadar enerjik hissetmeme.

* Hemen her gün kendini değersiz hissetme, küçük görme, kendini beğenmeme, suçlu ya da günahkar hissetme hali.

* Hemen her gün düşünme ya da konsantrasyon yeteneğinde azalma olması (konuşulanlara, okunan şeylere, izlenilen dikkatini verememe, gibi) ya da kararsızlık hali.

* Tekrarlayan ölüm düşünceleri intihar planları veya eylemlerinin varlığı.

YUKARI DA SIRALANAN BELİRTİLERDEN EN AZ BEŞİNİN (İLK İKİ BELİRTİDEN EN AZ BİRİ BULUNMAK ÜZERE), EN AZ İKİ HAFTA SÜRESİNCE VAR OLMASI DURUMUNA "MAJOR DEPRESYON" DENİR.

Ve bu durumda:

-Depresyonun bir hastalık olduğunu kabul edin ve bir uzmandan yardım isteyin.

-Her insanın hayatının belli bir döneminde depresyon geçirebileceğini düşünün.

-Depresyonun bir zayıflık ve güçsüzlük belirtisi olmadığını düşünün.

-Çok önemli kararları hemen vermemeye çalışın.

-İnsanlardan uzak kalmamaya çalışın.

-Televizyondaki şiddet ve korku filmlerini izlememeye çalışın. Hobilerinize yönelik ya da komedi programlarını izlemeye çalışın.

– Sizi hüzünlendirdiğini düşündüğünüz şarkılardan uzak durun.

-İsteksizlik düşüncelerine rağmen, küçük de olsa faaliyetlerde bulunun (yürüyüş, bir arkadaşla sohbet, elişi, yemek, tamirat vb.).

Diğer Belirtiler:

Geçmişte yaşanmış olayların olumsuz ve kötü taraflarını görerek kendisini suçlu ve cezalandırılmış hisseder. Aynı şekilde geleceği de umutsuz ve karamsar görerek gelecek adına çaresizlik düşünceleri iyice pekişir. Kişi hayatından zevk alamaz hale gelerek hatta yaşamanın anlamsız olduğunu düşünecek kadar kendini çökkün hissedebilir. Bu olumsuz bakış günlük hayatına, kişiler arası ilişkilere yansıyarak onun okul ve/veya iş hayatındaki performansının düşmesine neden olabilir.

Depresyon Oluşma Nedenleri:

Kişide depresyon oluşması için belli bir kişiyi olumsuz yönde etkileyen stres etkeni veya yaşanan bir olay olabilir. Kişiler arası ilişkilerdeki olumsuzluklarda kişiyi depresyona sokabilir. Özellikle günümüzde psiko sosyal stres etkenlerinin artması ile toplumu oluşturan bireylerin depresyon geçirme riski artmıştır. Depresyon hiçbir dış etken olmadan da kendi kendine kişide endojen dediğimiz şekli ile zamanla gelişebilir. Depresyondaki kişinin düşünce yapısı birtakım özellikler sergiler ve düşünmesini sağlayan beyin hücreleri ve bu hücrelerin içinde bulundukları ortamda da birtakım değişiklikler ortaya çıkar. Yapılan araştırmalarda varılan sonuçlardan biri de yaşam olaylarının beyin hücreleri üzerinde etkisi olduğu, ya da vücudumuzun, sinir sistemimizin yapısında ve düzenindeki bir değişikliğin düşüncelerimizi etkileyebildiğidir.

Depresyon Tek Tip midir?

Melankolik tipte özellikle sabahları çok yoğun çökkünlük hissi ile beraber hemen her şeye karşı zevk kaybı, aşırı yorgunluk ve halsizlik görülür. Atipik şeklinde ise genellikle uyku ve iştah azalması olan tipik şekilde olanın tersi olarak, ;uyku ve iştah artışı ön plandadır. Mevsimsel tipte; tekrarlayan mevsimle birlikte depresyon belirtileri vardır. Tipik depresyonda ise azalmış uyku, iştah, enerji görülür.

Depresyonun Fiziksel Belirtileri Nelerdir:

Depresyondaki kişi bedensel şikayetler diyebileceğimiz; Baş ağrısı, kas ağrıları, aşırı yorgunluk ve halsizlik, sindirim sistemi rahatsızlıkları, kalp ve dolaşım sistemi şikayetleri, cinsel işlev bozuklukları ve buna benzer bedensel yakınmalar ile de çoğunlukla doktora başvurabilir.

Depresyonun Tedavisi Nasıl Olmalıdır:

Depresyon tedavisi son zamanlarda oldukça kolay hale gelmiştir. Bu tedavi duygular, düşünceler ve davranışlar üzerinde çalışmakla da olabilir, ilaç tedavisi ile de olabilir. Uygun olduğuna karar verilmesi için bir uzman (psikolog/psikiyatrist) tarafından değerlendirilmek yeterli olacaktır. Uzman ile yüz yüze görüşmek tedavi başlangıcını oluşturacak ilk adımdır. Uzman, bilimsel ve ölçülebilir yöntemlerle sizi değerlendirecek ve en uygun tedaviyi size önerecektir.Bilişsel olumsuzlukları ve öğrenilmiş çaresizlik düşüncelerini gidermek için psikoterapiye ihtiyaç vardır. İlaç tedavisine de ''serotonin '' ve '' noradrenalin'' üzerinden etki yapan antidepresan dediğimiz ilaçlar kullanılır. Yine de ilaç tedavisinin hızlandırılabilmesi için psikoterapiye ihtiyaç vardır. ;; Depresyonu oluşturan nedenlere yönelik olarak psikososyal stres faktörlerinin de ortadan kaldırılması süreç içerisinde iyileşmeyi hızlandıracaktır. Bu dönem içerisinde kişinin hayatını mevcut depresyonun ez az şekilde etkilemesi için, durumun bir psikolog tarafından değerlendirilmesi ve vakit geçirilmeden tedaviye başlanması önemli olabilmektedir.

Depresyon tedavisi ilerledikçe kişiler bu değişiklikleri fark edebilmekte ve bu değişiklikler bilimsel yöntemlerle ölçülebilmektedir. Depresyonun tanısı ve tedavisi tüm dünyada uzmanlar tarafından üzerinde çalışılan ve üzerinde fikir birliğine varılmış uygulamaların yer aldığı bir alandır.

-İsteksizlik düşüncelerine rağmen, küçük de olsa faaliyetlerde bulunun (yürüyüş, bir arkadaşla sohbet, elişi, yemek, tamirat vb.).

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Çeken bilir ayrılığın derdini derlerya; ben bu depresyon illetinden çok çektim, Allah kimseye

böyle bir dert vermesin. Benim yaşadıklarımın çoğu bu tanımlara uysada, daha ileri boyutta

değişik evreler yaşadım lakin tanımını burda yapmam mümkün değil akla zarar. Başka insan

lar tarafından etkilenme söz konusu olabiliyor...Ancak uzman biriyle paylaşılacak bir durum.

Baştan.! yaşadıklarımın bir hastalık olabileğini düşünmüyordum kendimi lanetli bir insan olarak

görüyordum, normal bir insan benim gibi olamaz heralde deliriyorum; kendimi suçlu ve günahkar

olarak kabullenip Allah beni cezalandırıyor diye isyan eder durumda kendimle savaş mücadelesi veriyordum.

Beni anlayan bir Doktor nihayet olayı çözdü; bana herkes gibi normal bir insan olduğumu, yaşa

dığım bu sıra dışı rahatsızlıkların beyinsel ve ruhsal rahatsızlıklardan kaynaklandığını anlattı....

Bana bir buroşür ve yanında bulunan kalın bir kitapdan 5-6 sayfa fotokopi hazırladı, bunları oku

mamı istedi bende okudum. Dedim Hocam: Bana neler yaşadın neler hissediyorsun nasıl bir ruh

halindesin diye sorsalar.? Yazılı cevap isteseler vallahi burda yazılanlardan farklı bir şey söylezdim

dedim. Sonuç olarak içinde bulunduğum durumun bir hastalık olduğuna beni inandırdı. Bu duyduk

larım beni rahatlattı, nihayet normal bir insan oldumu kabullendim...

Burda fazla detaya girmek istemiyorm çünkü Doğru Yol kardeşimin açtığı konuya buna benzer acık

lamam olmuştu. ''Psikologlardan Destek Aldığınız Zamamlar Oldumu.?''sorusuna yazdığım cevap ni

teliğindeki yazıyı okumanız durumunda, bu konu tamamlanmış olur...!!!

Kardeşlerim.! Aslında konunun sıkıcı olduğunu biliyorum ama ben sevdiklerimle dertleşmek istdedim,

ufakda olsa bir sıkıntı ve rahatsızlığa sebep olmuşsam hepinizden özür diliyorum.

Diğer sayfadaki yorumumu okumak isteyenler tıklasın

Bu lingi ekleyen Doğru Yol kardeşime teşekkür ediyorum.!

tarihinde Bybasri tarafından düzenlendi
Diğer sayfadaki yorumunuzun okunması için link ekledim

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

DEPRESYON (Ruhsal çöküntü)

Depresyon kelimesi günlük dilde sık sık kullanılır. Bir çok duygunun bir araya gelişini o anda varolan istenmeyen psikolojik ruh halini betimlemek için kullanılır.

Depresyon her yaşta görülebilen bir hastalıktır. Majör Depresyon ( büyük depresyon) nöbetlerle gelen ve tam düzelen bir özelliğe sahiptir.Toplumun her kesiminde görülebilir. Psikiyatrik hastalıklar arasında en sık rastlanan bir tablodur. Yaşam boyunca her 100 erkekten 10'unun ve her 100 kadından 20'sinin Depresyon geçirdiği araştırmalarla saptanmıştır.

Depresyondaki bir insanda en dikkati çeken özellikler şunlardır; Elem, keder, karamsarlık umutsuzluk duyguları ile; daha önceden zevk aldığı ilgi duyduğu nesnelere, uğraşılara ilgi duymaması ve hiçbir şeyden zevk alamama halidir.

Depresyondaki bir hasta çevresine ve hekime "çok üzgünüm, sanki daha önceki kişiliğimi yapımı kaybettim. Hiçbir şeyden zevk almıyorum. Bu sıkıntı, keder bitmeyecek. Hayat bana ağır geliyor. Canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Kendimi yorgun ve bitkin hissediyorum. Sabırsız, tahammülsüz bir insan oldum. Kimse gelsin -gitsin istemiyorum. Sessiz - sedasız bir odada yalnız başıma kalmak istiyorum. Çocuklarıma bakamıyorum; bazen onları boğasım bile geliyor. Bazen de artık yaşamanın bir anlamı kalmadı diye düşünüyorum. Bir şey öğrenemiyorum, her şeyi unutuyorum... Zaman zaman sebepsiz ağlıyorum. Çok sıkılıyorum, daralıyorum, baş ağrılarım sıklaştı. İştahtan kesildim, kilo verdim. Uykuya dalmakta güçlük çekiyorum, bazen erkenden sıkıntı ile uyanıyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum. Karar veremiyorum... " şeklinde yakınmada bulunur.

Uluslararası Depresyonları önleme ve tedavi komitesinin depresyonlu hastaların tanınması amacıyla hazırladığı tanı ölçütlerinden yola çıkarak hazırlanan maddelerin 4-5 tanesine evet diyorsanız Depresyonda olabilirsiniz.

1. Hayattan eskisi kadar zevk almıyorum, hiçbir şey ilgimi çekmiyor.

2. Son zamanlarda karamsar, ümitsiz, kötümser düşünüyorum.

3. Kendimi yorgun, bitkin, halsiz hissediyorum.

4. Uyku düzenim bozuldu.

5. İştahım azaldı kilo kaybettim.

6. Bedenimde ağrılar, sızılar başladı, göğsüme baskı oluyor, mideme kramplar giriyor.

7. Son zamanlarda cinsel ilgimi kaybettim.

8. Hafızam zayıfladı, birşeyi aklımda tutamıyor, öğrenemiyorum.

9. Zaman zaman intihar etmek istiyorum. Kimseyi görmek istemiyorum.

Depresyon geçiren bir insandan; düşünce ve duygu, davranış, motor faaliyetlerde, biyolojik yaşamsal fonksiyonlarda değişiklikler olur.

Duygu Durumundaki Değişiklikler.

1. Keder, elem, üzüntü, sıkıntı, karamsarlık

2. Olağan faaliyetlere karşı ilgisizlik,

3. Hiç bir şeyin zevk vermemesi, hayatın anlamsız gelmesi

4. Ağlama isteği veya ağlama,

5. Konuşmaya dahi isteksiz olma.

6. Düşünce içeriğindeki değişiklikler:

En başta umutsuzluk, karamsarlık düşünceleri ( Kendisini değersiz, günahkar, suçlu kabul etme, ciddi depresyonlarda kişi bu düşüncelerle intihar eder...)

İntihar fikirleri

Ağır depresyonlarda bazen gerçeği değerlendirme, muhakemede kısmi bozukluklar görülebilir. Şahıs organlarının olmadığını, çürüdüğünü, bu nedenle yeme-içmesinin anlamsız olduğunu söyler ve kötülük göreceği şeklinde hezeyanları olabilir.

Depresyonda Hafıza

1. Dikkat toparlanamaz

2. Konsantrasyon bozulur.

3. Unutkanlık başlar

4. Yeni şeyler öğrenilemez

5. Bu nedenle bir iş performansı ciddi şekilde düşer.

Depresyonda Biyolojik-Vital fonksiyonlar

1. Uykuya dalmada güçlük

2. Sık sık uyanma, sabahları erken uyanma

3. İştahsızlık ( Perhizde değilken 1 ayda kilosunun %5'inden fazlasını kaybetme)

4. Cinsel istekte azalma

5. Hareketlerde faaliyetlerde yavaşlama, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik.

DEPRESYON TÜRLERİ

Maskeli Depresyon

Sınıflamalarda yer almamakla birlikte klasik kitapların çoğunda yer alır. Bu durumda klasik depresyon belirtileri yerine: Bedenin değişik yerlerinde ağrılar, sızılar, uyuşma, karıncalanmalar, hissiyat azlığı, karakter bozuklukları, Sexsüel alanda ve beslenme ile ilgili davranışlarda bozukluklar, alkolizm, madde bağımlılığı gibi sorunlar ön plandadır. Yani temeldeki depresyon bu şekilde dışa yansımıştır.

A tipik depresyon

Hastada depresif duygu durum dikkati çekmekle beraber, diğer belirtiler "tipik" depresyon belirtilerine uymaz. Gün içi değişmeler görülür. Kişilik yapısı takıntılara saplantıları yatkın insanlarda takıntılar, saplantılar, kuruntular ön plana çıkar. Örneğin; su muslukları, tüpün düğmesi, ütü fişi sürekli kontrol edilir. Bazen yoldan dönülüp tekrar tekrar bakılır. Bedendeki fizyolojik değişiklikler organlardaki bozukluğun habercisi gibi değerlendirilir ve bedensel uğraşlar artar. Çeşitli korkular gelişir. Dışarıdan gösteri, rol gibi algılanacak davranışlar görülebilir.

A tipik depresyonlu insanlar her zamankinden fazla uyur ve fazla yemek yerler. Aşırı kilo alırlar. Kollarda ve bacaklarda aşırı güçsüzlük vardır. Beklenmedik bir şekilde alkole, maddeye, kumara düşkünlük. Aile ve iş yaşamından uzaklaşma Açıklanması güç cinsel uyumsuzluklar dikkati çeker.

Çocuklarda Ve Gençlerde Depresyon

Çocuklarda ve gençlerde tipik depresyon belirtileri olmayabilir. Daha çok davranış ve tutum değişiklikleri belirgindir. Aşırı ağlama, hırçınlık, asi davranışlar, çabuk sinirlenme, alkol ve uyuşturucu kullanımına başlamanın temelinde depresyon olabilir.

Yaşlılarda Ve Menapoz Sonrası Depresyon

1. Kadınlarda daha sık görülür.

2. Depresyonun tipik belirtileri olmakla beraber; ağır bunaltı (anksiyete), sıkıntı, özellikle sabah sıkıntısı, uyku bozukluğu ön plandadır.

3. Aşırı telaş ve tedirginlik vardır.

4. Sıkıntıdan dolayı sürekli eller oğuşturulur ve yerinde duramama, dolaşma hali vardır.

5. Bedensel uğraşılar daha fazladır.

6. İntihar düşünceleri yoğundur.

Doğum Sonrası Depresyonları

Doğumdan sonra annelerde görülen depresif tabloya "puerperal depresyon" denmektedir. Bazı anneler doğumdan sonra : Gelip geçici ağlama nöbetleri, güçsüzlük , halsizlik, sıkıntı, üzüntü, bebeğe karşı ilgisizlikle karakterize "Bebek hüznü " denen bir durum yaşar. Destekleyici tedavilerle olumlu yanıt verir. Doğum sonrası bir ila 3 ay içinde gelişen karamsarlık , üzüntü, yetersizlik , hiçbir şeyden zevk alamama, çocuğa, ev işlerine bakmamak gibi hallerinde tam bir depresyon geçiriyor denmektedir. Ciddi tedavi gerekmektedir. Hastaların çoğu tedavi ile düzelir. Bazılarında depresyonun belirtileri uzun süre üzerinde kalabilir.

Distimik Bozukluk

Eskiden nörotik depresyon, depresif kişilik, nevrasteni diye nitelendirilirdi. Hastalarda en az iki yıl süren ve çok ağır olmayan depresyon belirtileri vardır. Uyku bozuklukları, hiçbir şeyden mutlu olamama, müzmin karamsarlık hali, yoğunluk, istek ve ilgi azlığı, güvensizlik hissi, bedensel yakınmalar dile getirilir. Bu bozuklukta bir kaç gün , bir kaç hafta iyilik dönemleri görülebilir. Ancak bu iyilik dönemleri iki ayı geçmez.

Postpsikotik Depresyonlar

Şizofreni gibi gerçeği değerlendirme yeteneğinin bozulduğu, "akıl hastalıklarında da zamanla depresyon gelişebilir.

Organik Nedenlere Bağlı Depresyon

Bir çok fiziksel bozukluğa bağlı depresyonlar görülebilmektedir. Örneğin;Hormonal sistemdeki bozukluklar, Nörolojik bazı hastalıklarda ( Örneğin Parkinson, Multipl skleroz) kan hastalıklarında, kanserde, enfeksiyon hastalıklarının bazılarında, kaza ve ameliyetlardan sonra depresyon gelişebilmektedir. Uzun süre kullanılan tansiyon düşürücü, ülser giderici bazı ilaçlar bağımlılık yapan uyarıcı ve uyuşturucular, kortizollü ilaçlarda depresyon yapabilirler.

DEPRESYON NEDENLERİ

Depresyona yol açan çok neden vardır.

1. Kalıtımsal nedenler

2. Biokimyasal değişiklikler

3. Hormonal bozukluklar

4. Tedavide kullanılan bazı ilaçlar

5. Bazı organik nedenler

6. Psiko-sosyal olaylar

7. Sosyo-kültürel etkenler

8. Bazı yaşam olayları depresyona neden olabilir.

Birçok insanın aynı şartlarda yaşamasına rağmen bazılarının depresyona girdiği, bazılarının girmediği araştırılıp, tartışılmıştır.

Biyolojik-genetik alt yapının depresyona yatkınlık gösterdiği kişilerin dış faktörlerle daha kolay depresyona girdiği ileri sürülmektedir.Depresyon tedavi edilebilen bir hastalıktır

Depresyon belirtileri 2 haftadan fazla sürüyorsa mutlaka bir psikiyatrise gidip tedavi olmak gerekir. Günümüzde depresyon giderici çok güçlü ilaçlar geliştirilmiştir. Psikiyatrislerin tedavide bir çok seçenekleri vardır. 2-3 aylık bir tedavi ile ciddi düzelmeler sağlanabilmektedir. Tedavinin süresi hastalığın ciddiyeti, süresi tekrar edip etmediğine göre ayarlanır. Psikoterapi ile birleştirilen ve sosyal düzenlemeler ile desteklenen tedaviler daha iyi sonuçlar vermektedir.

DEPRESYON BİR HASTALIKTIR TANIYIN YENİN

Depresyon ruhsal bir hastalıktır. Depresyon çok yaygın bir sağlık sorunudur. Ülkemizde yaklaşık her on kişiden birinde depresyon görülmektedir. Ancak halk ve doktorlar tarafından yeterince tanınmamaktadır. Depresyonlu kişinin iş verimi düşer, çalışamaz, insanlar ile olan ilişkileri bozulur. Aileye ve topluma getirdiği ekonomik yük çok büyüktür. Depresyon tedavi edilebilen ve tam olarak düzeltilebilen bir hastalıktır. Depresyon tedavi edilmezse intihar ile sonuçlanabilir. İntihar olgularının büyük bir bölümü depresyon geçiren hastalardır.

Depresyonun tanınmamasının ve yeterince tedavi edilmemesinin hastaya ve topluma maliyeti çok yüksektir. Tanınması ve tedavi edilmesi halkın ve doktorların eğitimi ile mümkün olabilir.

Kaynak

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Teşekkür ederim doğru yol kardeşim; paylaşımın güzeldi, daha güzeli inceliğinizi ve nezafetinizi yine

esirgemeyip yazıma ling eklemeniz. Paylaşmanın hoş yanından biride bu olsa gerek. Allah razı olsun.!

  • Like 1

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Gerçekten bazı sıkıntılarımızın bir hastalıktan dolayı olduğunu düşünmek bize zor gelsede,çağımızın hastalığı olan depresyon ve stres, insanların yaşam kalitesini düşüren ve toplumun dışında haretket etmemize en büyük sebeplerden birisi.

bu gibi durumlarda prefosyonel yardım almaktan çekinmeden rahatsızlıklarımızın irdelemesini yaparsak zannedersem kendimizi fazla yıpratmadan sıkıntının üstesinden gelebilriz.paylaşım çok faydalı....

  • Like 1

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap