Bir Başarı Öyküsü: Kendini Aydınlığa Programlayan Kör Bilgisayarcı Hasan Özdemir

[Dogru_Yol 111]

Karadeniz’in fındık bahçelerinde dünyaya gelen görme engelli Hasan Özdemir'in bir gün Microsoft’un yazılım geliştirme uzmanı olacağını kimse hayal bile edemezdi.

Karanlık dünyası içinde kendini geliştirme ve hayata tutunma çabası onu adım adım yükseltti. Daha sonra Türkiye’de özgün bir sivil toplum kuruluşu ve liderlik okulu olan YGA ile tanışması kaderini değiştirdi. Hasan Özdemir şimdi Microsoft’un Seattle’deki merkezine bağlı olarak çalışan bir program geliştirme uzmanı.

Karadeniz’de fındık bahçeleriyle ünlü Ordu’da orta halli bir çiftçi ailesinin oğlu olarak 1980’de dünyaya gelen Hasan Özdemir, karanlık dünyasının kaderini Türkiye’deki 650 bin görme engelli ile doğuştan paylaşan talihsiz bir çocuktu. Dünyada sayıları 40 milyona yaklaşan görmezler ordusunun sıradan bir ferdiydi.

Türkiye’deki pek çok aile gibi Karadenizli Özdemir ailesi de hayatlarının odağına çocuklarını koymuştu. Aile büyük oğullarını görmezliğin çıkmaz sokaklarından kurtarmak için İstanbul’a göç etti. Oğullarını 9 yaşında Kilyos Görme Engelliler Okulu’na kaydettiler. Anne bir çikolata fabrikasına işçi olarak girdi. Baba servis şöförü olarak ekmek parasını kazanmaya başladı.

Hasan okulda oldukça başarılıydı, sınıfta ilk 3 öğrenci arasındaydı. Öğretmenleri onunla özel ilgilenmeye başladılar. Hala tebessümle hatırladığı güzel bir ilkokul hayatı geçirdi.

Orta okula girme yaşı geldiği zaman önemli bir karar vermesi gerekecekti. Görmezler Okulu’na mı devam edecek, yoksa görenlerle birlikte okuyarak kendisini bambaşka bir yarışa mı sokacak?

Hasan sosyalleşmeyi, mücadeleyi ve ilerlemeyi seçti, gören yaşıtlarının gittiği Yavuz Selim yatılı orta okuluna kaydını yaptırdı.

Süper Lise’de süper bir öğrenci

Liseye geçme aşamasında, yatılı okuldan kurtulup yaşıtlarıyla geceleri de sosyal bir hayatı paylaşmak için ciddi bir mücadele verdi. Ailesi parasız yatılı da kalmasını istemesine rağmen, Hasan okul yöneticilerini ikna ederek gündüzlü liseye girmeyi başardı.

Böylece birlikte misket ve top oynadığı arkadaşlarıyla artık geceleri de ortak dünyalar paylaşabiliyor, yemek yapımına sofralarına katılabiliyordu.

Lisede iki hafta sonra Hasan’ı önce okula almak istemeyenler, onu süper lise kısmına almayı teklif ettiler. Çünkü Hasan derslerde tam anlamıyla süper öğrenci performansı sergiliyordu. Zeytinyağının öz kütlesi sorusuna tek cevap veren oydu. İngilizce dersinde sorulara aynı akıcılıkta yanıt veren de oydu. Süper lisede İngilizce hazırlık okudu ve bilgisayar dünyasına girmesi de bu sayede oldu.

Gören arkadaşlarına tek tek İngilizce-Türkçe kelime karşılığı sormanın sıkıcı uğraşından kurtulmak için iki dili bilgisayarda otomatik çeviren bir program olduğunu öğrendi. Maddi yokluklar içinde biraz da çevre desteği ile ilk bilgisayarını almayı başardı.

Bilgisayar eğitimde onun en büyük yardımcısı oldu. Kendisi de bilgisayar dünyasının ve programların içine bu dönemde 1997’de 17 yaşında girmeye başladı. Sesli kayıt programları buldu, dersleri kitapları kaydetti ve muhasebe programına varıncaya kadar her türlü programla haşır neşir oldu. Bu arada bilgisayar virüsleri ile boğuşurken tamircilerle ahbap oldu. Onlara rica etti ve kısa sürede bilgisayar tamircisi haline geldi. Program yapmayı da ilk o zaman aklına koydu.

Lisede Türkçe ‘Spiker’ programını yazdı

Bir süre sonra bilgisayar ekranında yazıları sesli okuyan ‘Spiker’ adlı bir program geliştirdi. Şimdi binlerce görme engelli tarafından kullanılan bu program o sırada Türkçede ilk ve tekti. Hasan Özdemir İngilizce’de olan bu programı Lise döneminde Türkçede yeniden kendisi yazmıştı.

Artık üniversite çağına gelmişti. Türkiye’de çok yaygın olan bir dershaneye ücretsiz kabul edildi, sınavlara çalıştı. Ama sonunda yine Türkiye’de yüzbinlerce gencin kaderini paylaşarak sınavı kazanamadı. Bu onu hırslandırdı. Özel hoca tuttu, bir dahaki sene sınavlara tekrar girdi.

Üniversite’de görme engellilerin girebileceği bölümler arasında en iyi olanlardan birini, Türkiye’nin en prestijli üniversitelerinden sayılan Boğaziçi Üniversitesi’nin Türk Dili ve edebiyatı bölümünü kazandı. Burası onu hayata taşıyan önemli bir köprü olacaktı. Eğitim dönemi biraz uzadı ve 8 yılı buldu. Ama o dönemde Hasan’ın hayatını değiştirecek bir raslantı oldu ve YGA ile tanıştı.

YGA Kör Liderler Projesi ve kürek yarışı

YGA Türkiye’de özgün bir liderlik okulu ve sivil toplum kuruluşuydu. Hasan Özdemir YGA’nın Kör

Liderler Projesini duydu, heyecanlandı ve gençlere cesaret veren konuşmaları ile tanınan YGA Başkanı Sinan Yaman ile tanışmayı kafasına koydu.

Yine de yoğun olarak bilgisayar dünyasında zaman harcayan Hasan Özdemir’in YGA ile tanışması için aradan iki yıl geçmesi gerekecekti.

Sonunda bir arkadaşı aracılığı ile YGA’nın görme engelliler için düzenlediği bir kürek yarışına katıldı, 16 Mayıs 2009’da Sinan Yaman ile tanıştı. Ondan ilk öğrendiği hayallerinin ufkunu genişletmesi olacaktı.

Hasan önce YGA’nın liderlik okuluna ve oku-düşün paylaş projesine katıldı. Orada çocuklara kendi öyküsünü anlattı.

YGA Liderlik okulu’nda ders veren Ali Sabancı gibi Türkiye’nin önde gelen genç girişimcileri CEO’lar ve yöneticiler vardı. Microsoft’un Türkiye CEO’su Çağlayan arkan da bu okulda ders veren kişilerden birisiydi. Sinan Yaman Hasan Özdemir’i Çağlayan Arkan ile tanıştırırken onun Türkiye’nin “Bilal Kapılar’”ı olmasını hayal ettiği esprisini de yapacaktıi. Bu sözcük Bill Gates’in Türkçe versiyonuydu.

Çağlayan Bey, Hasan’la çok gerçekçi ve teknik bir temelde konuştu. “Eğer kapasite olarak bu işi becerebilecek olursan biz seni işe almak isteriz. Bunun görme engellilik ile ilgisi yok, biz seni bizim işimize yarayabilecek bir projede çalışmanı isteriz “ dedi.

Türkiye’de başarılı bir CEO profili veren Çağlayan Arkan daha sonra Microsoft merkez ofise atandı. Halen Microsoft’ta global bir pozisyonda, Üretim ve Kaynaklar’dan sorumlu Genel Müdür olarak çalışıyor.

Böylece Hasan Microsoft ile ilk mülakatını gerçekleştirdi ve bekleme dönemine girdi. Bekleme döneminde Hasan’ın daha sonra “Hayal katilleri” dediği çevre söylemi yeniden devreye girecekti. Bunlar ona lise döneminden beri “Bir işe gir, memur ol, evlen, hayatını kurtar, bırak bu boş hayalleri, bilgisayarları” diyen yakınları ve tanıdıklarıydı.

Bu zor dönemde ona cesaret veren yine Sinan Yaman oldu. “Seni işe almazsa Microsoft kaybeder, senin yapacağın katkıdan mahrum kalır” diyerek ona belli bir özgüven aşılıyordu.

Microsoft ile 2 saat teknik sınav

Sonunda Microsoft merkezden, Seattle’den 12 yıldır program geliştirme uzmanı olarak çalışan Murat Ersan, Hasan Özdemir’i aradı. 2 saat boyunca telefonda bire bir mülakat yapıldı Hasan’la.

Teknik bir söyleşiydi. Kapasitesini ve bilgisini ölçüyorlardı bilgisayar konusunda.

Sonunda ilgilerini çekti Hasan’ın anlattıkları ve ondan kodları da içeren bir sunum istediler. Hasan hemen yolladı.

Microsoft’a kabul edildiğine dair telefon, tam Hasan 12 Eylül Bilgi üniversitesi Bilgisayar Programcılığı bölümüne kaydolmak için sıraya girdiği sırada geldi.

Hasan o anı daha sonra “Hayatımın en değerli anlarından bir tanesi” diye anacaktı. Bu sevinci önce onu hep destekleyen Sinan Yaman ile paylaştı. Onun “Bu sadece bir başlangıç” sözleri Hasan’ı gelecek için daha da motive edecek kadar yalındı.

Microsoft’ta yazılım geliştirme uzmanı pozisyonuna kabul edildi. Doğrudan merkeze, Seattle’a bağlı olarak çalışmaya başladı.

Bir görme engellinin bu pozisyona gelmesi, sadece Türkiye’de değil dünyada bir ilk bilindiği kadarıyla. Ve yüzbinlerce, milyonlarca görme engelliye müthiş cesaret verecek bir adım Hasan’ın öyküsü.

Hasan şimdi Türkiye’deki tüm görme engellilerin “Hasan Abi”si olma yönünde ilerliyor, YGA’nın yeni liderlik programlarına da katılacak önümüzdeki aylarda.

Bir çok genç görme engelli onu arayarak “Bilgisayar programcısı olmak için neler yapması gerektiğini” soruyor. Hasan da onlara yol gösteriyor, yardım ediyor, destek veriyor.

Ve bu ona müthiş bir yaşama sevinci veriyor.

Aslında yalnızca engellilere değil, hayat mücadelesinde zorlanan herkes için bir umut öyküsü Hasan’ın yaşam öyküsü.

KAYNAK.euractiv.com