editorfilozof

Bir de beni dinleyin!

En büyük SORUNUNUZ nedir?  

  1. 1. En Büyük Sorununuz Nedir?

    • Engelli oluşum
      0
    • Maddiyat
    • Sevgi
      0
    • Cinsellik
      0
    • Kendim


Önerilen İletiler

Merhaba,

Aslında uzun bir yazı olmasını çok isterdim. Ancak çok uzun olduğunda yeterli derecede anlaşılacağı konusunda çekincelerim var.

Önce kendimi tanıtayım: Ben Ferdi Güngör. Gaziantep Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi'ni bitirdim. Gazeteciyim. Eğitimim de bu yöndedir: İletişim. Hayatın pek çok alanında en çok inandığım şey KAOS TEORİSİDİR. Kesinlikle yapılan hemen herşeyin bir SONUCA ulaşana değin devam ettiğini düşünüyorum. İYİ bir iş yapılmışsa çoook uzakta İYİ bir iş olarak patlayabilir. Tersi de olanaklıdır. O nedenle genelde hep İYİYE yönelmeye çalışırım...

Engelliler ile iletişim kurmakta bir sorunum olduğunu sanmıyorum. Hayatımdaki pek çok alanda onlarla karşılaştım ve ÇOK AŞIRI bir sevgi bağı oluştu aramızda. Bunun nedeni kesinlikle benim onlara ACIMAM falan da değildi üstelik. Bunun nedeni ONLARI DAHA ÇOK sevmem (engelsiz kişilere oranla) da değildi. Neydi? Şuydu: Ben bir engellerinin olduğunu DÜŞÜNMÜYORDUM. Başlangıçta buna inanmasalar da zamanla bunu hakikatenm bu şekilde düşündüğümün onlar da farkına vardılar. Ben şu an engelsizim. Ancak bu gelecekte KESİNLİKLE ENGELSİZ olacağım anlamına gelmez ki. BU yazıyı yazdıktan hemen sonra dışarı çıkacağım. Eğer bir araba vurursa, işte... Ben de SİZLERDEN birisiyim artık... Yani? Yani bu kadar kolay... Abartılacak bir durum yok! "Anam anam anam... gitti ayaklarım...." ya da "Aman Tanrı'M ben şimdi KOLSUZ ne yapacağım?" demem. Bu çok salakça çünkü. BEDENLER aslında GÖRÜNENLERDİR. Görünen hiç bir şey o kadar da önemli değildir benim için... Beynim önemlidir, ruhum önemlidir, sevgim önemldir. Onları kaybetmek hakikaten beni üzerdi. Ancak özürlü olmaktan (hatta açık konuşalım SAKAT KALMAKTAN) asla korkmuyorum. Asla... (Hatta bunu engelsiz bir kişi olmanın RAHATLIĞIYLA da söylemiyorum, emin olun. Bu yaşam felsefem benim çünkü... Ayrıca engelsiz olmanın bir RAHATLIK olduğunu düşünmüyorum. Bana göre bedensel engelliler, öyle ABARTILDIĞI gibi insanlar değiller. Ben kolunu kullanamayan bir adama, BEYNİNİ kullanamayan, yüreğini kullanamayan bir adamdan daha AZ acıyorum... Biri belki kendi başına tuvaletini yapamıyor; ancak diğerinin KENDİ diye birşey yok ki; boş yere yaşıyor...)

Şimdi, tüm bu düşüncelerimi belirttim ancak, engelli bir insan için de empati kuruyorum elbet. Bunlar benim fikirlerim ancak bir engelli okurken benim kadar rahat olabilir mi? Bunu düşünmek hayaldir... Pek çok engelli bu yazıyı okuyup, benim düşüncelerimi öğrenip "Yürü len... sen ne bilirsin halimizi..." diyecektir. Bunu söylemekte HAKSIZLAR diye düşündüğümde içimden bir şey yapmak gelmiyor. "Anlasınlar artık... Anlasınlar..." deyip kestirip atıyorum! Ancakkk... HAKLILAR diye düşündüğümde kesinlikle bir şeyler yapmak lazım geliyor. Yerimde duramıyorum. BİRŞEY YAPMALI...

Böyle düşündüğüm anlardan birisinde, Ümraniye Belediyesi'nin dağıttığı Tekerlekli Sandalyele töreninde, çektim birini kenarı... "Gel.." dedim... "Konuşalım..." Dünya Engelliler Günü için MÜTHİŞ bir haber çıktı bu sohbetimizden... Bedensel engelli İsmail Kahraman, HER ENGELLİNİN KAHRAMANI olmuştu. Niye mi?

Biz insanlar nedense gözümüzün ucundakini pek görmeyiz... İsmail, "Abi KİTLELERE karışamıyoruz... Eve girmeyi, işe girmeyi, yolda yürümeyi boşver İBADET EDEMİYORUZ... Camilere GİREMİYORUZ... Cemaate KARIŞAMIYORUZ..." dedi. Müthiş bir haber çıktı bize de... "İbadeti Engelliler" dedik, haber yaptık... Dikkat çekmeye çalıştık... Arkadaşlarımı, dostlarımı aradım... Bir bir KANALLARA, Ulusal yayın yapan yerlere geçtim haberi... Üstelik yayınlasınlar diye yalnız müftüyle değil papazı hahamı hepsiyle konuşup, konuya küresel bir bakış getirdim... OLmadı... YAYINLAMADILAR... Kamuoyu oluşmadı... Biz kendimiz çaldık kendimiz söyledik yani...

Başbakan ENGELLİ olsaydı, TBMM'deki 550 sandalyenin 250'sini ENGELLİLER oluştursaydı, gazete ve tv'lerin yönetici ya da kadrolarının yüzde 51'ini ENGELLİLER oluştursaydı, BÖYLE OLMAYACAKTI... Ama bu haksızlık değil mi? Bu ne saçma iştir? İlle ENGELLİ mi olmak gerek, onları sevmek, onlarla iletişime geçmek ya da onları dinlemeye anlamaya çalışmak için? Hani nerede bizim Türklüğümüz, Kürtlüğümüz, Sünniliğimiz, Aleviliğimiz, Bektaşiliğimiz, Vanlılığımız, Muşluluğumuz, Erkekliğimiz, Kadınlığımız, Çocukluğumuz? Hani? Nerde? Biz miyiz İNSAN? İnsanlığımız nerede bizim? Çıkarımız olmadan hiç bi şeyin altına imza atamayacak mıyız? İlle engelliler aralarında para toplasınlar da bize mi versinler, haber yapalım diye? Nedir?

Sonra anladım... Birşeyleri değiştirmek kolay değil. Mücadeleye devam edeceğim kuşkusuz. Ancak diğer yandan da BİRŞEYLERİ kotarmak gerekiyor...

Kaç engelli var tanıdığımız? Söyler misiniz? Kaç engelli yazar tanıyoruz? Kaç spiker? Kaç reklâmcı? Kaç gazeteci? Kaç BİLİMİNSANI? Kaç akademisyen? Kaç ÜNLÜ? ????

Yukarıda bir anket sorusu yazdım, yanıtlarsınız, yanıtlamazsınız, bilemem... Ancak ben istiyorum ki artık SORUNLARINIZ başka şeyler olsuN! Engelli olmak, bedensel engelli olmak bir SORUN olmasın sizin için... Çünkü ellerini kullanmamak, ellerini kullanamamaktan daha iğrençtir! Gerçek yardıma olan insanlar ellerini kullanmayanlardır... Dünyada aslolan BİLGİ'dir çünkü, gerisi yalan... Aslolan sevgidir... Ben bu hazırlanan ankette en çok yanıtın KENDİM olarak işaretlenmesi taraftarıyım... Keşke öyle olsa... Keşke en büyük sorunun KENDİNİZ olduğuna ve aslında bir sorunun da BULUNMADIĞINA inansanız... SİZ diye bir şey yok ki çünkü... Siz bir HİÇ'siniz... Ancak ne zamanki KENDİNİZİ keşfeder ve engelli oluşunuzu bir kenara bırakırsanız... İşte o zaman BİRŞEY olacaksınız... Hem de öyle böyle değil; inanılmaz BİRŞEY... Ben çok iyi bilirim Avrupa'da (Ayakları, kolları olmadığı halde BALE yapan insanları)... Yahu siz de Bale yapmayın da başka bir şey yapın! Yarışmalara katılın... Okuyun... Bilginizi geliştirin... VAROLAN olanaklarınızı kullanın... Düşünün... Plan yapın... Uygulayın...

Rahat olun herşeyden önemlisi... RAHAT... Yukarıda CİNSELLİK yazdım... Bir kız arkadaşımın söylediklerini unutamam çünkü: "Ferdi, benim engelim olduğundan kimse benimle sevişmiyor....!!!!" Bu ne kadar iğrenç bir durum... Ne kadar... Anlatılmaz... Bir insan nasıl BU ŞEKİLDE bırakılabilir? BU ne MANYAK bir toplumdur, topluluktur ki, engelli insanlara ENGELLİ OLDUĞUNU bilerek yaklaşır... Kız arkadaşımın ağlayarak söylediği bu itiraf, çok şeyi anlatıyor... Ancak yapılacaklar belli:

1- Engelli insanlar, kendilerine çeki düzen verecek, pozitif yaklaşacak ve BIKMADAN USANMADAN bir şeyler yapmak için ortaya çıkarabilmek için çalışacaklar

2- Toplumun engelli insanlara karşı bakışı artık değişecek; ACIMAKTAN sıyrılacak ve onların engelinin (aslında) yokmuşcasına davranacaklar...

Sözü daha fazla da uzatmadan, eğer bu yazıyı sonuna değin okuyanlar olursa, tam da bu sırada (yani tam da bu sıorada derken ben, siz şu parantezin içini okurken) kendilerine TEŞEKKÜR etmek ve sabrından dolayı şükranlarımı sunmak isterim.

Sizi seviyorum (çünkü kendimi seviyorum; ben sizim, siz de bensiniz)

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Cevabım "Kendim" oldu Fakat kendim cevabını da oluşturan neden "engelli oluşum" Engelli olmasaydım sorunum olmayacaktı belki. Yazınız İyi güzel ama antipati yaparak "siz" - "biz" olamasınız ki. Ne yaparsanız yapın anlayamazsınız.

Oturun hiç kalkmayın, Yatın Hiç haraket etmeyin vs vs Hepsini yapsanız bile "Sıkılınca AYAĞA KALKACAĞINIZI, YATAKTAN ÇIKACAĞINIZI biliyor olacaksınız :)

Bir üniversitede Engellileri anlamak için t.sandalye verip öğrencileri oturtup sürdürdüler.

-Çok zormuş engellileri anlıyorum

-Engelleri aşamadım anlıyorum vb.... Konuşmalar yaptılar. Sizce ne kadar anladılar dersiniz :)

Yani bu noktadan sonra bizler çoğumuz engelleri aşmış insanlarız. Ben Günlük hayatta Sorun yapmam engelliyim yürüyemiyorum ah vah yapmam. Olmuş bitmiş Bu şekilde yaşamaya çalışıyoruz. Sadece sokaklarda, dükkanlarda, ulaşımda, çalışmak istememizde, camii de, okulda , devlet dairelerinde, hastanelerde, sinamalarda, tiyatrolarda, hava alanlarında, trenlerde, otobüste, metrobüste vs vs vs vs vs .........................ENGEL YAŞIYORUZ EN BÜYÜK SORUNLARIMIZ..

Yazınızın uzun soluklu olması için

Ayrımcılıkla Mücadele, İnsan, Toplum, , Bugün-Yarın bölümüne taşıyorum :)

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Ferdi Güngör öncelikle aramıza hoşgeldiniz.bu duyarlılıkla aramızda olmanız benı daha fazla mutlu kılmıştır.ne kadar tam anlamıyla alayamasanızda buna çaba sarfetmeniz düşünmeniz ve dile getirmeniz kesinlikle takdirlik bir durum.size kendi adıma teşekkür ediyorum.benim cvbımda ewt oldu ama bu cvbı acık söleyim hemen verememiştim.ama zamanla durumları aşmak kabullenmek ve yol almak elimizde.toplumun bakış acısı dediğiniz gibi birazda bizlerin elinde.bizler dik durabilirsek bizi kimse yıkamaz.ve şunada inanmaktayım her engelli cevherlerle dolu önemli olan insanın içindeki o cevherleri dışa çıkarabilmektir.umarım her engelli böyle bakar hayatına ve başarılarınla sürdürür hayatını.radyo bölümümüzede gelirseniz seviniriz.saygılar...

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap