Dogru_Yol

Bir Bayanın Anatomisi.....

Önerilen İletiler

1001resim_dusunceli-kadin-iran.jpg

Kolay sanırlar

Bir kadını anlatmayı

Ya da hırpalamayı acımasızca

Bir kalem alıp da ellerine

Karalama yapan çocuklar gibi

Çizmeyi anatomisini

Doksan altmış doksan çizgilerde ararlar

Kadınlığını

Oysa nasıl da çocuktur yüreği

Nasıl da tasasız gülüşlere gebedir dudakları

Anlamazlar

Pır-pır kelebek misali çırparkenn kanatlarını

Öylesine coşkundur

Öylesine yaşar anı

Sığdırmak için bir ömrü. bir gün ( Zaman Belli Edilmemiş)e

Bilsen

Bakışlarından süzülen akşamın

Hiç bir renge bennzemeyen tonlarında

O bağ bozumu esrikliği

O hasat rüzgârı düşlerinde

Nasıl da ürperir teni

Hadi

Kaldır ellerini gökyüzüne ve

Bir melek olmayı dile istersen

Başarabilirim sanırsın da

Nafile

Halbuki bir melektir kadın işte

Annedir, bacıdır, evlattır, kadındır hasılı

Ne yaparsan yap

Sığdıramazsın hiç bir çizgiye

Boyayamazsın asla bir tualde

Kırılır kalem

Nutku tutulur paletin

Tersi döner fırçanın

Kadındır...

Kalk

İstersen dokunmayı dene

Sırça yüreğine

Sıcacık nefesini hisset yüzünde

Parmaklarına sarılsın ellerin

Merdivensiz in derinliklerine

Bir okyanustur bazen

Korkarsan dalgalarının hırçınlığından

Sadece seyredersin uzaktan

İstersen bir gemi ol

Pupa yelkenn açıl ufuklarında

Aşka çıksın tüm yolların

yağmurru ol da bak

Nasıl bire bin verir

Kıraç topraklarda...

Bir kadını anlamak için

Önce sevmeyi bilmelisin

Sonrasında ise

Ölmeden ölmeyi denemelisin

Hadi

Varsa yüreğin

Şimdi çiz bir kadının anatomisini...

ALINTI

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Bir Bayanın Ruhunda Dolaşmak.....

Bir kadın ruhunun çırılçıplak, ürpertici, karanlık ama bir o kadarda göz alıcı, dehlizlerinde

tutkuyla dolaşmanın zevkine varan bir erkek, bugüne kadar heves duyduğu,arzuladığı,

bedenlerde şehvetin kollarına atıldığı sevişmelerin ne kadar yavan olduğunu fark eder.

Düşünsel yeteneği,duygusallığı ne kadar gelişmiş olursa olsun erkek…

bu kadın ruhunun dehlizlerindeki cennette; yağmurların kokusunu, bulutların güzelliğini,

güneşin parlaklığını, çimenlerin ışıltısını, gökkuşağının o eşsiz renklerini…cehennemde ;

ateşin yakıcılığını, fırtınaların şiddetini,gecelerin zifir karanlığını gördüğünde kadın doğasının

nasılda bu kadar değişken ve anlaşılmaz olduğuna şaşkınlıkla tanıklık eder.

Az önce sizi şefkat dolu kollarında teselli eden, sımsıcak saran bir kadının az sonra nasılda

ulaşılmaz ve buz gibi olabileceğini, bununsa o kadının doğası olduğunu gören bir erkek,

bütün kendini erkek sayma öğretilerine ve kendilerine tanrı vergisi olarak verildiğine

inanılan “erkeklik gururuna” rağmen dehşete düşerek korkar…

“Erkekler kadın ruhundan anlamaz.” Denilmesinin sebebi,erkeklerin bütün kendilerini

güçlü , korkusuz saymalarına, bütün gururlarına karşın bir kadın ruhunun dehlizlerinde

kaybolduklarında ıssız ve karanlık bir sokakta fırtınaya tutulmuş bir kedi yavrusu gibi

çaresiz ve yapayalnız kalmış hissetmelerindendir aslında.

Her erkeğin en az bir kez bir kadın ruhuna dokunmuşluğu, annesi de olsa o ruhun

dehlizlerinde kaybolmuşluğu vardır.

Ama en güzeli size aşık bir kadının, kendi ruhunun dehlizlerinde dolaşmanıza izin vermesi,

siz keyifle karışık bir korku yaşarken, onun kendinden emin ve bir o kadarda keşfedilmeyi

hevesle bekleyen bir arzuyla sizi izlemesidir.

Her kaybolduğunuzu sandığınızda size küçük ipuçları bırakması, siz o ipuçlarını bulup daha

derinlere ilerlerken, büyük bir keşif yaptığınızı sanarak sevinirken, birden ne kadar büyük

bir dehlizde olduğunuzu ve giderek kaybolduğunuzu fark etmenizle yarıda kalan sevincinizin

hüznünü, kahkahalarla izlemesidir.

Hiçbir erkek bir kadının ruhunda ondan izinsiz dolaşamaz veya onun bulunmasını istemediği

bir dehlize girip orada kaybolamaz.

Eğer size aşık bir kadın ruhunu dehlizlerinde dolaşmanıza izin veriyorsa bunun size

sunulmuş bir şans olduğunu, bir dünya seyahatinden bile daha keyifli, daha heyecanlı

ve uzun sürecek bir seyahate çıktığınızı bilmeniz gerekir.Yanınıza bolca yolluk almalısınız.

İlgi, sevgi, özen, tatlı dil, samimiyet, dostluk bu seyahatte yanınızda bulunması gereken

ve çokta yer kaplamayacak yolluklardır.

Kadınlar ruhlarının dehlizlerinde kaybolmaktan korkmayan ,onlardan izin almaksızın

girmeye ve dolaşmaya kalkmayacak kadar saygılı, ama yinede meraklarına yenik düşüp

buna cüret edebilecek kadar cesur erkeklerden garip bir haz duyarlar.

Aslında doğalarında ki bu belirsizlikten kendileri de her zaman tam olarak mutlu değildirler.

Keşfedilmeye ve erkeğin gösterdiği tüm çabaya layık görülmüş olmanın heyecanını

yaşarken,bir yandan da keşfedilen dehlizleri arttıkça deşifre olup, kadınlık büyüsünün

kaybolacağından endişe etmeleri de size bırakılan ipuçlarının azalmasına ve o dehlizlerde

ilerlemenizi yavaşlatabilir ve sizi yorabilir…

Hatta ruhunun dehlizlerinde çok ilerlediğinizi fark eden bir kadın size ne kadar aşık olursa

olsun, büyüsünün kaybolacağı endişesiyle sizi hiç beklemediğiniz bir anda terk edebilir.

Bu bir terk ediş midir yoksa yeni dehlizler oluşana kadar mı gitmiştir asla bilemezsiniz…

Bir kadın ruhunun çırılçıplak, ürpertici, karanlık ama bir o kadarda göz alıcı, dehlizlerinde

tutkuyla dolaşmanın zevkine varan bir erkek, bugüne kadar heves duyduğu,arzuladığı,

bedenlerde şehvetin kollarına atıldığı sevişmelerin ne kadar yavan olduğunu fark eder…

Ve yorulmayı göze alabilenler bir ömür boyu gerçek mutluluğa ulaşabilir ancak…

AŞK KORUYABİLİR BİR TEK

KALDIYSA EĞER HALA MASUMİYETİMİZİ

BİZ ALTINDA İMZASI OLAN AŞIKLAR

BÖYLE YAZDIK VASİYETİMİZİ.

Buraya bu acıyı çekmeye geldik

Hazdan kendimizden geçmeye geldik

Hayat iksirinden içmeye geldik

Geldik, gidiyoruz

Yollar diken, yollar ıtır yasemen

Her lezzeti tattık aynı kaseden

Şeytan gibi bizi tene hapseden

Bizdik, biliyoruz

Beşik gibi sallar hayat bizi

Çeker basar vessikalık resmimizi

Gözlerimiz kimlik belgesi gibi

Kayıt tutar, ya buz ya bebek mavisi

Mükemmel teşhisi

Aşk koruyabilir bir tek

Kaldıysa hala masumiyetimizi

Biz altında imzası olan aşıklar

Böyle yazdık vasiyetimizi

ALINTI

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

11_1243590873.jpg

Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında.

Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya...

En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur.

Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.

Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan

teker teker batırır iğnelerini yüreğe! -

İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının.

Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır.

Gözleri buğulanır kadının sonra. ağlamıyacağım der içinden.

Ama engel olamaz işte.

Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır..

Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden;

önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli...

Ve kadın ağlar; hem de çok!

Sanmayın ki gidene ağlar kadın!

Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır.

O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar.

Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır.

Her damla, daha çok kadın yapar kadınları.

Her damla bir derstir çünkü.

Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler.

Bilmediklerindendir böyle demeleri.

Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler.

İçlerindeki zehirdir onları öldüren!

Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki!

Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları

Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar.

Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler.

Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini.

Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir.

Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı...

Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında.

Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği

onların gözünde küçülür.

Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar

kendilerinden.

Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan...

İnançlarını yitirdi kadınlar.

Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki!

Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine

sarılıyorlar.

Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman!

Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların.

E.. o zaman niye sarılsınlar ki!

Niye sarılalım ki!

Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.

Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.

Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.

Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır

O da kim, ne diye sormayın artık.

Çok ağlayan kadınlar,

eninde sonunda kendilerine sarılırlar...

Aziz Nesin

resim1.gif

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

kardanadam5116_carmencafe_gen5wy.jpg

Kadınsan kadın gibi olacak, Adam gibi adamı seveceksin.....

Yürüyünce güller açacak önünde,

Ağlayınca inciler dökülecek.

Güneş seninle doğup seninle batacak.

Vermeyi de almayı da bileceksin doyuncak.

Sert olacaksın yerinde, yerinde yumuşacık.

Söz dinleyip susmayı da bileceksin usulcacık…

İşveyi, nazı, cilveyi, gülüp eğlenip raksetmeyi

Oyun bileceksin kadınsan…

Süründürüp yalvartmayı, tutsak edip bağlamayı,

Kaçmayı kovalamayı, av olup avlamayı,

Gözlerinden niyetini, istemez görünüp istemeyi

Bileceksin kadınsan… Akıllı olacaksın kadınsan.

Leb demeden leblebiyi,

Nereden gelinip nereye gidildiğini,

Rüzgarın nerden estiğini.

Çevirip yelkenleri, çekmeyeceksin boşa kürekleri…

Anlatınca dinlemeyi, konuşunca dinletmeyi,

Sorulunca söylemeyi bileceksin kadınsan…

Gözünü budaktan sakınmayacak

Sözünü kimseden esirgemeyeceksin…

Varı yoktan yaratmayı,

Tozu kiri paklamayı,

Lafı sözü aklamayı,

Kusurları saklamayı,

Karanlığı dağıtmayı

Bileceksin kadınsan…

Kırılgan olmayacaksın kadınsan.

Ağlatanı ağlatacak, kapını kapatacaksın.

Diz çöküp yalvaranı affedip okşayacaksın…

Basan olursa damarına, çattın mı hele kaşlarını,

Ateşle oynayacak, bir koyup bin almayı

Bileceksin kadınsan…

Sabırlı olacaksın kadınsan.

Ateşin suyun keyfini beklemeyi,

İlmek ilmek çile üretmeyi,

Bazen önde olup bazen çekilmeyi

Düğümleri tek tek çözmeyi

Bileceksin kadınsan…

Derin tasasız uykuları özleyecek,

Açlığa yokluğa katlanacak,

Alnının terini biriktirecek,

Kan tükürüp kızılcık şerbeti içtim

Diyeceksin kadınsan.

Ağlamayı öğreneceksin, çareler tükendiğinde.

Yırtınıp dizlerini döverek, başını taşlara vurarak

Burnunu çekip için için de…

Elin kolun bağlandığında, tuz bassalar yarana

Sessiz çığlıklar atmayı, bağırmayı, isyanı da

Öğreneceksin kadınsan…

Yılmayacaksın kadınsan.

Zalimse kocan, nankörse bir de evladın

Ardından gideceksin yazgının…

Yıkılsa da evin ocağın kesseler akmayacak kanın.

Taş taş üstüne koyup yeniden

Sarıp bir bir yaralarını başlayacaksın en baştan…

Dayanacaksın kadınsan.

Ateşlerde yanmaya, rüzgarlarda savrulmaya,

Köpek olup yalvarmaya, dolmaya boşalmaya.

Sözün ağırına, sevginin arsızına.

Kurtlar kemirse de içini, kudursan da ihtirastan

Dayanacaksın ihanete, yalana…

Alışacaksın kadınsan.

Bahara kışa, gündüze geceye,

Çevrime döngüye, erimeye çürümeye…

Gidip te dönmeyene, kadir kıymet bilmeyene

Alışacaksın…

Anlayacaksın ateşin sıcak, suyun soğuk,

Taşın sert, bıçağın keskin olduğunu.

Anlayacaksın aşkın yalan, sevginin gerçek olduğunu.

Kollarında olanınsa yanında olmadığını.

Anlayacaksın kadınsan…

*Gönlüne almayacaksın,ona buna sarkanı*...

*Yüreğine almayacaksın,aşkı yalan olanı*

Kadınsan kadın gibi olacak,

Adam gibi adamı seveceksin…

ALINTI

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap