Guest DOĞRU YOL

ENGELİM İÇİN ÖZÜR DİLEMEYECEĞİM

Önerilen İletiler

Guest DOĞRU YOL

30lb0.jpg

Neden bu kadar acımasız ve tabiri caizse patavatsız oluyorlar? Karşımızdaki insanı kırmaktan ne haz alıyoruz bir türlü anlamıyorum.İsterseniz bana kalın kafalı deyin ama gerçekten anlamıyorum, anlayamıyorum. Bir insan başka birisinin ya da birilerinin eksik yönleriyle yüzü bile kızarmadan nasıl alay edebilir, ben bunu da anlamıyorum. Atalarımız ne güzel de demişler ‘'İğneyi Kendine Çuval Dızını Da Başkasına Batır.’’diye. Kendimize en ufak bir eleştiri aldığımızda hemen aslan kesiliveririz. Öyle olduğunu, yani eksiklerimiz olduğunu bile, bile onları yadsımaya çalışırız, dahası karşımızdakileri de buna ikna etmeye çalışırız; ama yok kendimiz değil de karşımızdaki insan ya da insanlar mevzu bahisse hiç gecikmeden etiketi yapıştırırız. Savunmasını daha doğrusu gerekçesini bile dinlemeyiz. Bizim gözümüzde suçluysa aksini kabul etmeyiz. Kabul etmeyi bir kenara bırakın düşüncesi bile kötü gelir; çünkü o kişi sanık sandalyesine bir defa oturmuştur ya da suçlu olduğuna dair bir etiket üzerine yapışmıştır bile. O etiketi söküp atması günlerini, haftalarını hatta aylarını bile alabilir. Kimi zamansa yıllarına dahi el koyabilmektedir. Güçlüyse sıyrılması çabuk olur ama gücü yoksa direnemezse ölene kadar onunla gider adeta bir parçası olur çıkar.

Geçen gün çıkıp biraz hava almak istedim ama hava almak benim neyime, benim hakkım mı var ki? Yolda bir teyze yüzüme karşı ‘'o kadar ameliyatı boşuna olmuşsun, hiç iyileşememişsin hatta daha kötü olmuşsun.’'dedi. O an öyle kötü oldum ki anlatamam. Ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemedim. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Sonra yoluma devam etmek istedim. İki adım ötede bir arkadaşımı gördüm. Ayaküstü biraz sohbet ettik, benim şimdi acelem var deyip eve davet ettim. Sonra aynı teyze ‘'aman ablasının ne yapıyorsun da eve davet ediyorsun, gelse ikramda bulunmazsan olmaz, senin ikram edecek halin mi var?’’demez mi?

Zaten bozuk olan sinirlerimin üzerine bu sözleri de tuz biber ekti. Kendimi daha fazla tutamayarak ağlamaya başladım. Arkadaşım beni teselli etmeye çalıştı ama ben oralı bile olmadım. Gideceğim yere gitmeden hemen eve döndüm. Kimseye bir şey söylemeden odama kapandım iyice bir, rahatlayana kadar ağladım. Ben utanacak bir şey yapmadım üzülüp ağlayacağım bir olay da olmadı dedim ama kendimi bir türlü ikna edemedim. Ben bu halimden utanmıyorum. Benim bedenimde engel olabilir fakat ruhumda ve düşüncelerimde engel yok. Şu dünya da en büyük engel düşüncede var olan engeldir; fakat birçok kişi bunu bilmez bilmedikleri için de bedeninde engel olanları eleştirirler.

Benden ve benim gibi olanlardan ne istiyorlar? Hatalıymış gibi davranmamızı mı, durup hiçbir şey söylemeden bizi sindirmelerine göz yummamızı mı yoksa evlerimize hapsolup kendimizi cezalandırmamızı mı? Şunu bir kez daha dile getirmek istiyorum. Engel’in sadece adı vardır, eğer insan isterce ve yürekten inanırsa her şeyin üstesinden gelebilir. İnanmak yeterlidir.

Duygu ve düşüncelerinizi paylaşırmısınız ? :36_1_41:

ALINTI

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap