Can Sengul

Engelli Kimdir, Engellilik ve Engellenmişlik Nedir,

Önerilen İletiler

Engelli Kimdir, Engellilik ve Engellenmişlik Nedir,

Engelli Öbeğine Kimler Girer?

Bu yazıda, aşağıdaki terim başlığı olan "Engelli" sözcüğü ve tanım içeriği arasındaki uyuşmazlığın nedenlerini göstermek için; Vikipedia'ya girilen bu tanımın ayrıntılı çözümlemesini yapıyoruz.

Böylece bu gayriresmi tanımı deneyerek, "engelli kimdir, engellilik ve engellenmişlik nedir, engelli öbeğine kimler girer" gibi konuları ele alacağız.

VikiPedia'ya girilen engelli tanımı : [20/01/2007 itibarıyle] Engelli, ?? 1-) Engelle karşılaşan 2-) Doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar, sakatlıklar (vücudun görsel/işlevsel/zihinsel/ruhsal farklılıkları) öne sürülerek, toplumsal/yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, engellerle karşılaşan kişi. ???

Dilbilim ve Mantık Yapısındaki Hatalar

1-) Engelle karşılaşan

Engelle karşılaşmak bir durumdur, sıfat değidir. Engelle karşılaşmak geçicidir, engeli atlar ve geçerseniz veya engel kalkarsa, engellilik hali kalmaz.

Ayrıca, dil kuralları, mantık ve işleyiş olarak "engelli" kelimesini incelenirse, bunun bir sıfat olduğu çok rahat bir şekilde görülür. Engelli kelimesi tıpkı, "sakallı", "kanatlı", "hörgüçlü", "turşulu".. vs vs şeklinde binlerce örnekteki gibi, nesne veya canlının doğrudan üzerinde var olan bir özelliğini tanımlar. Sadece bu -basit- çözümleme bile engelli sıfatının öncelikle kişide var olan bir özelliği tanımladığı anlaşılır.

Tıpkı kanatlı balık, benekli kelebek, kablolu anten, sütlü çay, gibi... Engelli kişi hep engeliyle beraberdir. İster şu yönetim altında, ister 246. hükümetle, ister Hatay' da, İster Türkiye' de, ister Japonya, ister Afrika, ister Ay' da olsun fark etmez. Spastik her yerde spastiktir. Kör her yerde kördür.. Şizofren her yerde şizofrendir. Ve tüm bu kişiler tıp ve bilim bir çözüm bulana dek engellidirler.

2-) Doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar, sakatlıklar (vücudun görsel/işlevsel/zihinsel/ruhsal farklılıkları) öne sürülerek, toplumsal/yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, engellerle karşılaşan kişi.

Bu paragraf devrik bir cümle kurgusuna sahip ve kişiyi değil durumu tanımlamaktadır. Paragrafın asıl hali şu:

ENGELLİ (:aslında ENGELLENMİŞLİK)= Kişinin; Doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar, sakatlıkları (vücudun görsel/işlevsel/zihinsel/ruhsal farklılıkları) öne sürülerek, toplumsal/yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanması, önlerine engeller çıkarılmasıdır.

Yani bu paragraf, kişi veya kişileri tanımlama değil, bir durum tanımlama görevi yapmaktadır. Bu tanımda ayrıca "engelleyici" rolü de, gizli özne olan "toplum" a yüklenmiştir. Paragrafı oluşturan cümlede yüklem kısıtlanmak ve önlerine engeller çıkarılmaktır. Bu cümlenin öznesi toplum veya yönetimdir. Bu cümledeki tanımlanmak istenen engelli ise sadece bir nesnedir!

Tanım içersinde, her koşulda, "öne sürülerek" eylemi vurgulanıyor. Her koşulda yapılan tespitlerin YANLIŞ olduğu ifade ediliyor. Her koşulda "öne sürülerek" fiilinin öznesi olan toplum ve yönetim sorumlu tutulup, suçlanıyor. Bu yapılan tanım, ENGELLİ BİREY İÇİN....; ENGELLENMİŞLİK veya SOSYAL ENGELLENMİŞLİK kavramını açıklamaya çalışıyor. Çünkü bu tanıma göre, sakatları; görme engelli, duyma engelli, zihinsel engelli... vs gibi tamlamalarla kısımlara ayırıp belirtmek mümkün olmuyor.

Alan Dışına Yönlenmiş Amaç ve Hedefler

Bu tanımın amacı, engelliyi tanımlamak değil, önyargılı ve ayrımcı bir düşünceyle toplumu/yönetimi sorumlu, hedef veya belki de suçlu göstermektir.

Vikipediaya yazılan bu tanıma göre, sakat kişi, "Toplum/Yönetim" e karşı durmak için, mücadele için... Toplum/Yönetim in kullandığı bağımsız değişkenleri (argüman) kullanmalıdır. Bu bağımsız değişken de en büyük ihtimalle siyasettir. Dolayısıyla sonuç olarak, tanım sahibince de kabul edildiği gibi bu tanım (engelli hareketine atıfta bulunan) sosyal-siyasi bir tanımdır. "Engelli/özürlü/sakat" bireyden ve bir de toplumdan sanki ayrı kümelermiş gibi bahsederek, bireylere, engellerinden sorumlu tuttuğu toplum ve yönetime karşı veya muhalif durmasını tavsiye etmektedir. Tanım bireyi tanımlamak amacını aşıp, adeta bir "engelli hareketi" oluşumunun manifestosuna giriş görevini yapmaktadır.

Engelli olma durumunun -genellikle olumsuz sosyal sonuçları- meydana gelir. Bu sonuçlardan tabii ki "her zaman" engelli birey sorumlu tutulamaz. Nadiren de olsa (aslında pek de nadir değil, çünkü engelli/sakat/özürlü deyince akla şıp diye gelen dilenci modelinden bizzat bireyler sorumludur) birey kendini geliştirme adına bir çabada bulunmadığı için bizzat kendi sorumludur.

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, tüm imkânları da verecek olsak, yine de HAYATA KATILMAYI bile RED EDECEK çok sayıda engelli veya sağlam insan mevcut. Bir de sakatlığına sığınanlar var, dilenenler var, acındıranlar var, ... var,.. Sorun teşkil eden yer olarak SADECE toplumu göstermek yanlıştır. Engellilerin içinde bulundukları olumsuz durumların sebebi, gözardı edilemeyecek oranda kendilerine aittir. Bireylere düşen bu payı sadece, "o engelleri çıkaranlarla yeteri kadar mücadele etmediğinden yani çözüme yönelik yeterli çaba sarfetmediğinden" diyerek tanımlanak yetersiz. Tanımda ya toplum bahaneler sürerek engellemekle ya birey pasiflikle suçlanmaktadır.

Tıp ve teknoloji ilerledikçe, tüm veya çoğu engel çeşidinin çözülmesi mümkün olduğuna göre, şu anki fiziksel engellerimizden aslında teknolojik ilkelliğimiz de sorumlu olabilir. O zaman yine bir tanım yapmak gerekir, ama bu tanım bile GEÇİCİ olur... Üç yüz yıl öncesiyle şu anki durum tamamen farklı. Üç yüz yıl sonra büyük ihtimalle, siber ve nanoteknoloji sayesinde DUYMA VE GÖRME ENGELLİ kalmayacaktır mesela!

"Toplum/Yönetim" e rağmen değil; Toplum/Yönetim ile beraber çözüme gitmeliyiz.

Tüm Görüşlerin Ortak Potada Erimesi Gerekliliği

Vikideki bu tanımın altyapısına ve dayanak noktalarına bakıldığında, bir "sosyal model" kavramı çıkıyor karşımıza. Ve bu tanım, var olan esas tanıma "medikal model" adını verip karşısına alıyor. Engelli olmak ve engellilik/engellenmişlik kavramları iç içe geçirilmeye kalkılıp, engellilik/engellenmişlik tanımının içeriği, tamamen farklı bir anlamı olan engelli başlığında sunuluyor. Tanım uğradığı bu değişim sonucunda, netliğini kaybederek, oldukça geniş ve kaygan bir zemine oturtulup, kararsız ve her yöne çekilebilecek bir yapıya ulaşıyor.

İşte ilgili tanımın güç aldığı ve kaynak gösterdiği makalelerden birinden alıntı :

Sn. Çiğdem ARIKAN'ın makalesinde değerli bilgiler var. Mesela aşağıdaki alıntıda çok güzel tespitler var : Doç. Dr. Çiğdem ARIKAN demiş ki:

MEDİKAL MODEL SORUN ÜZERİNDE ODAKLAŞMAKTADIR

- Kavanoz kapaklarını, kapıları açmakta zorlanan veya açamayan eller

- Uzun süre ayakta kalmakta zorluk çekme

- Binalardaki merdivenleri çıkmakta başarısız olma

- Yapamayacağını düşündükleri için insanların Özürlü bireye İş vermemeleri

SOSYAL MODEL ÇÖZÜM ÜZERİNDE ODAKLAŞMAKTADIR

- İyi düşünerek dizayn edilmiş kavanoz kapakları, otomatik kapılar

- Kamuya ait yerlerde oturabilecek daha fazla sayıda koltuk

- Tüm binalarda rampa ve asansörler

- İnsanları 'sorun aramak' yerine özürlülerin 'yeteneklerini görmek' yönünde eğitmek

Ama bunun tam tersi iddiaları da, Vikipediaya girilen engelli tanımına başvurarak, karşı tarafın dile getirmesi her zaman mümkündür. Mesela:

SOSYAL MODEL SORUN ÜZERİNDE ODAKLAŞMAKTADIR

- Kişinin, "engel teşkil ettiği varsayılan" yönetim-toplumla mücadele etmesi, bu uğurda güç ve zaman harcaması

MEDİKAL MODEL ÇÖZÜM ÜZERİNDE ODAKLAŞMAKTADIR

- Kişinin destek alıp, gerekirse tedaviye başlanıp, ruh ve beden olarak mümkün olan en iyi derecede hayata katılım seviyesine ulaşabilmesi

vikideki engelli kelimesi; olması gereken yerde, yani, tıp/sağlık başlığı altında yer almaktadır. Fakat üzerinde çalıştığımız hatalı tanım, sağlık başlığını açıkça reddetmektedir. Ancak şu kaçınılmaz bir gerçektir ki; Kişinin engelli olma durumu, sebep ve sonuç itibarıyle, öncelikle tıbbi bir durumdur. Ve her şeyden önce tıbbi bir durumu işaret eder. Bu aksaklığı kesin ve net olarak çözmesi beklenen, çözebilecek yetki ve olanaklara öncelikle tıp ve bilim sahiptir.

İşe bireyin sosyal tutumunu/görevini/halini/sebeblerini karıştırmadan yapmamız gereken net tanım aşağıdakine benzer bir şekilde olmalıdır (çünkü burada kişinin bedensel olarak diğerlerinden farkını tanımlıyoruz, bu durum sonucu ortaya çıkacak olan sosyal, psikolojik, ekonomik vesaire oluşumlar tamamen ilgili branşların alanına girer. Mesela engelli kişinin şu andaki duruma-yönetime-şartlara göre çoğunlukla işsiz olmasını ele alarak, engelli tanımına işsizliği Ve/Veya Sebeplerini de EKLEYEMEYİZ..) Böyle yapılacak bir tanımdaki kümeye hiçbir sakatlığı olmayan ve toplumun alışkanlıkları, kuralları ve benzeri özelliklerinden oluşan desenine bilinçli olarak uymayan kişiler de çok rahatça girmektedir. (Örnek vermek gerekirse, bu kümeye, eşcinseller, travestiler, radikal dinciler, madde bağımlılarını dahil edebiliriz. Bu yeni gruplardaki bireyler de aynen vikide yazılan tanımdaki gibi, farklılıkları öne sürülerek iş bulmakta, okumakta, evlenmekte vs çeşitli sorunlar yaşamaktalar.)

Tüm bu bilgilerin ışığında, var olan ansiklopedik ve yasal tanımlara(1) yeni bir seçenek eklemek istersek, hayatadahiliz.biz adına, ansiklopedik olmak iddiasında bulunmadan, aşağıdaki tanımı yapıyoruz;

ENGELLİ : Vücudunda doğuştan veya sonradan oluşmuş, fiziksel, biyolojik veya estetik olarak, görünüm/işlev bozukluğu nedeniyle, günlük hayat ve sosyal yaşam içerisinde engel ve sorunlarla karşılaşmakta olup, genel hayata uyum sağlayabilmesi ve engel durumuna özel gereksinimlerinin sağlanması için, sosyal-bilimsel çalışma ve destekleri almaya hakkı olan kişi. (Örnek kullanım: görme engelli, işitme engelli, zihinsel engelli, ortopedik engelli, konuşma engelli, ...)

Toplum-yönetim kümesinde engelli bireyler de vardır, olacaktır. Toplum-Yönetime karşı değil, Toplum-Yönetimle beraber, tıp, bilim, teknoloji, sosyoloji, eğitim gibi çeşitli alanlarda çalışarak ve bu alanlara özgün ayrı ayrı amaç ve hedefler tanımlayarak çözümler bulunmalıdır.

Özürlü veya sakat yerine "engelli" sıfatının kullanılması, tercih edilmesi elbette daha güzel ve doğaldır. Bu sözcük, hoş görünmek, vicdânî teselli bulmak, sorumlulukları üzerinden atmak ve benzeri kaygılarla, toplum, yönetim veya bireyler tarafından yapay olarak üretilmiş bir sözcük değildir. Kelimeler genellikle kendiliğinden oluşur, tercih edilir, zorlama ile değil.

Kişisel Yorumum

Mesela ben bir lokantada garsonluk yapamıyorum. Bunun nedeni toplumun veya yönetimin önüme engel çıkarması mı? İşitme engellinin kuşları duyamamasının sebebi de mi toplum veya yönetim? Bacağı olmayanın 10 saniyede 100 m. koşamamasının sebebi de mi toplum veya yönetim? Zayıf karakterli, sabırsız veya önyargılı Selen Hanım'ın, kaza geçirip, kolunu yitirmiş olan eşi Fatih Bey'i terk etmesinin sebebi de mi toplum veya yönetim? Ya da..Yahut...Veya.. Diyelim ki yarın tam istediğiniz gibi bir hükümet geldi ve 10 yıl içinde çoğu şeyi düzeltti. O zaman nerededir engel çıkaracak toplum/yönetim? O zaman ENGELLİ tanımını oturup tekrar mı yapmak gerek? Medeniyetin doruğunda yaşadığı iddia edilen ülkelerden birinde de, sakatların doğrudan veya dolaylı sorunlarından halen toplum/yönetim mi suçludur? (örnek: yüklü işsizlik maaşı alan engellilerin bir kısmının çalışmak istememesi büyük sorunlar yaratıyor Avrupa'da.)

Bir spastik engelli olarak, büyük çoğunluk gibi ben de vikide yapılan bu hatalı tanımın içinde değilim. Ve bir veya bir kaç kişinin sahip olduğu dar bakış alanındaki, bilimsellikten uzak, taraflı tanımların, vikipedia gibi, ansiklopedik olmak iddiasındaki kaynaklarda -tek başına- yer almasına karşıyım.

Vikipedia ve benzeri açık kaynaklarda, öncelikle ansiklopedik ve yasal tanımlar(1) konmalı, tanımlarda eksikler olduğunu öne sürenler, kendi tanımlarını sözlük ve ansiklopedilerdeki koşullara uygun olarak, gerekçeleriyle alt alta yazılmalıdır. Aksi davranış ve tutumlar bir dayatmadan ibarettir.

Sonuç

Sonuç olarak yukarıda yapılan tespitlere göre vikideki bu tanım;

- Bireye ait bir sıfat tanımı içinde, özneyi yönlendirip, ilgili/ilgisiz yorumlar yapmaya çalışılırken oluşan imlâ kuralları ve dilbilgisi hataları

- İçine aldığı/almaya çalıştığı hedef ve amaçların izafiliği

- Sosyal model kavramını öne sürüp, alanı daraltıp, kısmen bakıldığında doğru da olsa, diğer tanımları reddederek sadece sosyolojik bir bakış sunması

- Güç aldığı makale ve kaynaklardaki deneysel olmayan yorumlar

- Aslında ayrı kümeler olmayan, ama açıkça öyle tarif edilerek engelliler ve toplum/yönetim arasındaki hattı keskinleştirme sakıncası

- Yapılan tanımdaki kümeye; sakat, özürlü olmadığı halde dahil olması gayet mümkün olan kişi ve grupların olması

- Tanımın bilimsel olmaktan çıkıp, ideolojik bir amaca hizmet etme olasılığı

- Engelli sözcüğünü, özürlü ve sakat sözcüklerinin içine aldığı anlamlardan koparması

Sebepleriyle sakıncalı ve hatalıdır.

Bu tanım "Engellenmişlik" veya "Sosyal Modele Göre Engellinin Durumu" benzeri bir başlıkta ifade edilmesi gereklidir.

Şu an itibarı ile, "Engelli" sözcüğü için, ülkemizde ve dünyada kabul edilmiş olan ve resmi kurumların da kullandığı tanımlar(1), daha sağlıklı ve nettir. Vikipedia da ilk başta bu tanımların, daha sonra da teklif edilen diğer seçeneklerin yer alması gerekir.

Vefa LÖK

Notlar :

(1).

1 . A : TDK da engelli, özürlü ve sakat tanımları:

engelli : sıfat :

1 . Engeli olan, mânialı.

2 . Vücudunda eksik veya kusuru olan.

görme engelli : sıfat: Görme duyusu olmayan (kimse), görmez, gözsüz, kör, âmâ.

konuşma engelli : sıfat : İşitemediği için söz söyleme alışkanlığı edinememiş olan (kimse).

engellilik -ği : isim : Engelli olma durumu.

görme engellilik -ği : isim : Görme engelli olma durumu, körlük, âmâlık.

sakat : sıfat -Arapça- :

1 . Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü:

"Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul."- Y. K. Karaosmanoğlu.

2 . mecaz Bozuk veya eksik:

"Sakat bir anlatım."- .

"Sakat bir iş."- .

özürlü : sıfat :

1 . Özrü olan.

2 . Engelli.

3 . Kusuru olan, defolu:

"Özürlü kumaş."- .

1 . B : WHO - Dünya sağlık örgütünce yapılan engelli tanımı:

Özürlülük kavramına Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler ve ILO tarafından farklı bakış açılarından yaklaşılmaktadır.Dünya Sağlık Örgütü, özürlülük

kavramı hakkında aşağıdaki gibi hastalık sonuçlarına dayanan, sağlık yönüne ağırlık veren bir tanımlama ve sınıflama yapmıştır (http:/www.who.com):

• Noksanlık (Impairment): “Sağlık bakımından “noksanlık” psikolojik, anatomik veya fiziksel yapı ve fonksiyonlardaki bir noksanlığı veya dengesizliği ifade eder.”

• Özürlülük (Disability): “Sağlık alanında ‘sakatlık’ bir noksanlık sonucu meydana gelen ve normal sayılabilecek bir insana oranla bir işi yapabilme yeteneğinin kaybedilmesi ve kısıtlanması durumunu ifade eder.”

• Maluliyet (Handicap): “Sağlık alanında “maluliyet” bir noksanlık veya sakatlık sonucunda, belirli bir kişide meydana gelen ve o kişinin yaş, cinsiyet, sosyal ve kültürel durumuna göre normal sayılabilecek faaliyette bulunma yeteneğini önleyen ve sınırlayan dezavantajlı bir durumu ifade eder.”

(Mutluer, 1997, s:10): “Sağlık yalnız hastalık ve özürlülüğün olmaması değil, aynı zamanda bedensel, ruhsal ve toplumsal yönden tam bir iyilik durumudur. Özürlülük ise bedensel, zihinsel ve ruhsal özelliklerinden belirli bir oranda ve sürekli olarak fonksiyon ve görüntü kaybına neden olan organ yokluğu veya bozukluğu sonucu kişinin normal yaşam gereklerine uyamama durumudur. Bu durumdaki kişiye özürlü denilmektedir.”

1 . C : Wikipedia Disability başlığı:

Common usage refers to 'a person with a disability' or a person who is 'disabled' or, more controversially, who is 'handicapped'. Some prefer to only refer to specific 'disabilities' rather than to a generalised sense of 'disability'.

The International Classification of Functioning, Disability and Health (ICF), produced by the World Health Organization, distinguishes between body functions (physiological or psychological, e.g. vision) and body structures (anatomical parts, e.g. the eye and related structures). Impairment in bodily structure or function is defined as involving an anomaly, defect, loss or other significant deviation from certain generally accepted population standards, which may fluctuate over time. Activity is defined as the execution of a task or action. The ICF lists 9 broad domains of functioning which can be affected:

* Learning and applying knowledge

* General tasks and demands

* Communication

* Mobility

* Self-care

* Domestic life

* Interpersonal interactions and relationships

* Major life areas

* Community, social and civic life.

1 . D : TheFreeDictionary - Legal Dictionary

disability n. 1) a condition which prevents one from performing all usual physical or mental functions. This usually means a permanent state, like blindness, but in some cases is temporary. In recent times society and the law have dictated that people with disabilities should be accommodated and encouraged to operate to their maximum potential and have the right to participate in societal and governmental activity without impediments. Hence, access by ramps, elevators, special parking places and other special arrangements have become required in many statutes. 2) a legal impediment, including being a minor who cannot make a contract, or being insane or incompetent, as determined by others.

1 . E : Answers.com

dis·a·bil·i·ty

1. a. The condition of being disabled; incapacity.

b. The period of such a condition: never received a penny during her disability.

2. A disadvantage or deficiency, especially a physical or mental impairment that interferes with or prevents normal achievement in a particular area.

3. Something that hinders or incapacitates.

4. Law. A legal incapacity or disqualification.

-noun- Definition: handicap Antonyms: advantage, fitness, strength

Disability (for legal encyclopedia):

The lack of competent physical and mental faculties; the absence of legal capability to perform an act.

The term disability usually signifies an incapacity to exercise all the legal rights ordinarily possessed by an average person. Convicts, minors, and incompetents are regarded to be under a disability. The term is also used in a more restricted sense when it indicates a hindrance to marriage or a deficiency in legal qualifications to hold office.

The impairment of earning capacity; the loss of physical function resulting in diminished efficiency; the inability to work.

In the context of workers' compensation acts, disability consists of an actual incapacity to perform tasks within the course of employment, with resulting wage loss, in addition to physical impairment that might, or might not, be incapacitating.

Under federal law, the definition of a disability, for social security benefits purposes, requires the existence of a medically ascertainable physical or mental impairment that can be expected to result in death or endures for a stated period, and an inability to engage in any substantial gainful activity due to the impairment.

1 . F : Birleşmiş Milletler

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ne Ek 3447 no’lu ve 9 Aralık Tarihli Sakat Kişilerin Hakları Bildirisi’nin 1. maddesinde yapmış olduğu özürlülük tanımı şu şekildedir:

“Normal bir kişinin kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendine yapması gereken işleri, bedensel veya ruhsal kabiliyetlerindeki kalıtımsal ya da sonradan olma herhangi bir noksanlık sonucu yapamayanlara özürlü denir.”

1 . G : Uluslararası Çalışma Örgütü

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 20 Haziran 1983’te kabul edilen 159 No’lu “Sakatların Mesleki Rehabilitasyonu ve İstihdamı” sözleşmesinin 1. maddesinde (T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, 2002) yer alan özürlü tanımı şu şekildedir:

“Bir iş temini, muhafazası ve işinde ilerleme hususundaki beklentileri, kabul edilmiş fiziksel veya zihinsel özür sonucu önemli ölçüde azalmış olan bireydir.”

1 . H : 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu

3. Maddesinin c fıkrasında tanımlanmıştır. Bu maddeye göre özürlü;

“doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde

kaybetmesi nedeniyle normal yaşamın gereklerine uymama durumunda olup; korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyacı olan kişi” olarak tanımlanmıştır.

1 . I : 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu

“Sürekli olarak çalışma gücünden en az %40 oranında yoksun olanlar ve sakatlığın görevini yapmasına engel olmadığı, resmi sağlık kurulu raporuyla belirlenenler özürlü sayılmaktadır.”

1 . J : 5378 Sayılı ÖZÜRLÜLER KANUNU

Özürlü: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kiş

msn engelli engelli nedir engelli spor engelliler haftası engelli resimleri engelli ne demektir engelli sporcular özürlü maaşı özürlü maaşları

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap