k@lpsizim_85

Kimse Evini Güçlendirmiyor

Önerilen İletiler

KİMSE EVİNİ GÜÇLENDİRMİYOR

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün yeni müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik oldu. Üniversitenin Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden olan Erdik ile 17 Ağustos depreminin 10'uncu yıldönümü nedeniyle hem yeni görevini hem de olası İstanbul depremini konuştuk. Depremle ilgili en çok araştırma yapan bilim insanlarından biri olan Erdik, 17 Ağustos depreminin hemen sonrasında da bölgeye ilk gidenlerden. "Teknik anlamda beni en çok dehşete düşüren görüntü, Gölcük Donanma Komutanlığı'ydı. Fay hattı rıhtımın tam altından geçiyordu" diyen Erdik, o gün yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Sabah 6'da helikopterle bölgeyi dolaştım. En büyük endişem bölgeye olan ulaşımın durmasıydı.

Kandilli'nin patronu, Kuzey Anadolu fay hattının büyük bir deprem üretebileceğini belirterek şiddetin 7 olabileceğini söylüyor. Erdik'in yaşanacak kayıp konusundaki tahmini ise şöyle: "30-40 bin civarında can kaybı olur. O da nüfusun binde 3'ü demektir" muştu. Bu da oradaki insanları kendi kaderine terk etmek demekti. Çok acı olaylarla karşılaştık ama arabayı kullanırken arka aynaya arada bir bakmak lazım. Hep arka aynaya bakarak ileriye gitmeniz mümkün değil."

İstanbul'da deprem olasılığı yıllık %2

Depreme dayanıklılık konusunda hangi ilçelerin daha güvenli olduğu çok tartışılıyor. Semt bazında güvenli-güvensiz ayrımı yapmak doğru değil. Tamamen binanın özelliği ile ilgili bir konu bu. Büyük depremlerde zemin yapısının da bir önemi yok. İstanbul'da emin yapısının etkileyeceği yerece Ayamama Dereve Haliç bölgesi, önemli olan fay hattına yakınlık. Sahil kesimleri fay hattına daha yakın. Hangi binanın yıkılacağını belirlersiniz ama hangisi yıkılmaz onu seçmek zordur. İstanbul kadar riskli bölge yok şu anda. Şu anda İstanbul depreminin yılda yüzde 2 oranında olma olasılığı vardır. Kimine göre büyük kimine göre küçük bir oran. Bu orana sahip tüm dünyada iki kent daha var: Tokyo ve San Francisco. Mesela İzmir'de bu oran binde 2 gibidir.

Şöyle bir endişe var: Büyük bir depremde en büyük zararı dar gelirli vatandaşların yaşadığı bölgeler görecek.

Bu doğru bir endişe. Kentsel dönüşüm yasası çıktı ve parseller birleşiyor. Böyle olunca artık çok daha büyük ve planlı inşaatlar yapılabilecek. Teker teker binaların güçlendirilmesi olabilecek bir şey değil. Vatandaş mülkünü depreme dayanıklı hale getirdiğinde satış değerinin artmayacağını boşuna masraf yapacağını sanıyor. İnsanlara 'Kredi verelim evlerini güçlendirsinler' demek çok naif bir düşünceydi ama bu evine sosyal bağlılığı olan kişiler için geçerli. Bugün ABD'de bir konutu satın alacaksanız ya da kiralayacaksanız o konutta oturacak kişiye deprem raporunu vermeniz gerekiyor. Belki o tip bir sistem getirilebilir.

30-40 BİN KİŞİ ÖLEBİLİR

İnsanlara korku duyacağı gereksiz bilgileri vermenin de aşırı rahatlatmanın da bir faydası yok. İnsanları 'Deprem olmaz, olursa da bir şey olmaz' diye rahatlatmak doğru bir yaklaşım değil. Kuzey Anadolu fay hattında bizim karakteristik dediğimiz depremler oluyor. Bu hat bekler bekler büyük deprem üretir. Hazırlığı 7'ye göre yapmak gerek. Sizin elbirliğiyle bir an önce yaşadığınız mahallenin en sağlam binasını tespit ettirmeniz ve orada yaşayan doktorların, sağlıkçıların burayı öğrenmesi lazım. Herkesin deprem sonrası orada toplanması, açlık susuzluk olmaması için orada bir hazırlık yapılması lazım. Deprem sonrası normale dönmek daha önemli bir konu.>Star

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap