k@lpsizim_85

10 Yaşındaki Ogulcan Engelli Annesine Babasına Bakmak İçin Çalışıyor

Önerilen İletiler

ENGELLİ AİLENİN 10 YAŞINDAKİ ÇALIŞKAN ÇOCUĞU OĞULCAN

17.08.09 - Bartın’da 13 yaşındaki Oğulcan Arıcı adlı bir çocuk, ailesinin maddi durumunun kötü olması ve harçlığını çıkarmak için yaz tatilinde çalışmak istedi. Bunun için Bartın’da bir ayakkabı tamircisine girerek işyeri sahibine çalışmak istediğini söyledi. İşyeri sahibi Candemir Yazıcı, “Sen daha çok küçüksün. Burada çalışamazsın” demesinin ardından 10 yaşındaki Oğulcan, “Sen hiç ekmeksiz kaldın mı?” dedi ve gözyaşları içinde işyerinden uzaklaşmaya başladı. Bunun üzerine iş yeri sahibi Candemir Yazıcı, gözden kaybettiği çocuğun peşinden koşarak buldu ve konuşmaya başladı.

Bir süre sohbet ettiği çocuğun annesinin ayaklarının tutmadığını, babasının ise gözlerinin görmediğini öğrenen ve işyeri sahibi Candemir Yazıcı, çocuğu işe almaya karar verdi. Bartın Merkez Hendekyanı İlköğretim Okulu 6. sınıfa giden Oğulcan, yaklaşık 2 buçuk aydır çalıştığı iş yerinde bir kalfa kadar iş öğrendi. İşyeri Sahibi Candemir Yazıcı, “Okullar kapanmadan bir hafta önce cama eleman aradığımız belirten bir yazı yazdık. Tabi alacağımız eleman sanat öğreteceğimiz için ortaokulu bitirmiş, liseye devam etmeyen 15-16 yaşlarında bir çocuk olması gerekiyordu. Bu arada Oğulcan geldi ve “Ben çalışmak istiyorum” dedi. Bende kendisine küçük olduğunu ve vasıflarının bizim iş için uygun olmadığını söyledim. Daha sonra bana “Sen hiç ekmeksiz kalmamışsın” dedi. Bu lafı bana çok dokundu. Daha sonra peşinden koşmaya başladım. Bir ara gözden kayboldu ama ara sokaklarda buldum ve “gel konuşalım” dedim. Sonra birlikte dükkanıma geldik. Babasının gözlerinin görmediğini annesinin ise felç olduğunu söyledi. O zaman çok üzüldüm ve işe almaya karar verdim” şeklinde konuştu.

1 hafta sonda okullar kapanınca gel dediği halde Oğulcan’ın çalışmak için 1 gün sonra geldiğini ifade eden Candemir Yazıcı, “Ben Oğulcan’ın gerçekten çalışmak istediğini o zaman anladım. Bizim diğer dükkanımızı sabah 8 de açıyor, akşam 7’de kapatıyor. Müşterileri tatlı dille karşılıyor. Bütün işlerini de görüyor. Bir dükkanı idare etmek kolay bir şey değil. 18-19 yaşındaki gençlerin yapamadığını Oğulcan yapıyor. Ona 2 gün sonra dükkanın anahtarlarını teslim ettim. Bir yere gönderip de halletmediği bir iş olmadı. Oğulcan artık bizim sağ kolumuz oldu. Okullar açıldığında da 1-2 saat yanıma gelecek, bana yardımcı olacak. Bende ona okulu boyunca elimden gelen yardımı yapmaya çalışacağım. Oğulcan kazandığı para ile evinin kirasını ödüyor. Ailesinden öğrendiğimize göre 3 aydır kirayı Oğulcan ödüyormuş. Oğulcan artık, bizim yanımızda bir eleman değil, bizden biri oldu. Ben artık her gelene Oğulcan’ı yeğenim olarak tanıtıyorum” dedi.

Annesinin ayaklarının tutmaması babasının da gözlerinin görmemesi nedeniyle iş bulamadıklarını ve çalışamadıklarını söyleyen Oğulcan ise, “Okulların tatile girmesi ile birlikte çalışmaya karar verdim. Bir sabah, Bartın sokaklarında gezerek iş aramaya başladım. İş için ilk başvurduğum yerde ayakkabı tamircisi oldu. İlk sorduğum yerde de “Sen burada çalışamazsın” diye cevap alınca çok üzüldüm. Ama Can ağabeyim sonradan peşimden geldi ve beni buldu. Şu anda aldığım haftalığımla evime ekmek de götürüyorum. Okul için harçlıkta biriktiriyorum.” dedi.

Baba Mehmet Arıcı (50) 8 yaşında iken yüksek tansiyon nedeniyle sol gözünü, 10 yaşında ise bir arkadaşı ile oynarken meydana gelen kaza sonucu diğer gözünü kaybetmiş. Elinde bazı kurs belgeleri olduğunu ancak buna rağmen iş bulamadığını belirten Arıcı, “Oğlumuzun kazandığı para, ekmek parası oluyor. Çok mağdur durumdayız. Bir lokanta önünden geçerken Oğulcan, “Baba döner kokusu geliyor” dediği zaman çok üzülüyorum ve içim sızlıyor. Çünkü alacak durumumuz yok” dedi.

ODUN KÖMÜR TELAŞI İÇİNDEYİZ

34 yaşında geçirdiği çocuk felci nedeniyle ayakları tutmayan Anne Fatma Arıcı ise, oğlunun diğer arkadaşları gibi yaz tatilini gezip eğlenerek geçirmesini istediğini ancak durumlarının da iyi olmadığını belirtti. Anne Arıcı, “Haftalığını alır almaz getirip bana veriyor. Bende az bir miktarını harçlık olarak ona veriyorum. Kazandığı para yine bir açığımızı kapatıyor. Şu anda ailemizde eli ayağı tutan bir tek o var. Bize 10 yaşındaki oğlumuz bakıyor desek yalan olmaz” diye konuştu. Anne Fatma Arıcı, "Elimize geçen para ile anca elektrik, su ve tüp ile mutfak giderlerimizi karşılıyoruz. Eşim vefat eden babasının maaşını aldığı için Sosyal Yardımlaşma Vakfı'ndan kömür yardımı da alamıyoruz. Şu anda odun kömür telaşı içindeyiz. Daha önce köyde oturuyorduk ama köydeki evimizde oturulacak halde olmadığı için buraya geldik. Tanıdığımız ve bize sahip çıkan ev sahibimiz, bir yıl parasız kira vermeden oturun dedi. Ama elimize geçen para ile doğru dürüst yiyecek bile alamıyoruz. Oğulcan'a okula giderken bir kuruş harçlık veremiyoruz. Ekmeği de esnafların un yardımı ile evde kendim yapıyorum. Elimize geçen para bize yetmiyor ama komşularımız da yardım ediyor ancak öyle zor zahmet geçinmeye çalışıyoruz” dedi.

Baba Mehmet Arıcı, engelli olması nedeniyle vefat eden babasının maaşından aylık 270 TL pay alıyor. Anne Fatma Arıcı ise 3 ayda bir 600 TL sakatlık maaşı alıyor. Ailenin ayda eline geçen miktar 470 TL. Oğulcan, işyerinde boş kaldığı zamanlarında ayakkabı yapımı, ayakkabı kalıp modelleri gibi meslek kitapları okuyup, zaman bulduğunda TV'de çizgi film izliyor.>Memlekethaber

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap