Guest DOĞRU YOL

B12 Vitamini Hafıza Kaybını Önlüyor

Önerilen İletiler

Guest DOĞRU YOL

Oxford Üniversitesi'nden araştırmacıların, Neurology dergisinde yayımladıkları çalışmaya göre, B12 vitamini seviyesi ortalamanın altında bulunan yaşlılarda beyinsel küçülme altı kat daha fazla meydana geliyor. Bilim adamlarının 61 ve 87 yaşları arasındaki 107 sağlıklı gönüllü üzerinde 5 yılı aşkın yaptıkları gözlemlerde, B vitamininin beyindeki etkilerinin yeni boyutları ortaya çıkarken, yaşlandıkça beyindeki büzülme oranına kısmen gıdaların etkisinin olabileceği anlaşıldı. Beyindeki büzülmenin son safhasının bunama olduğunu kaydeden uzmanlar, bu araştırmanın, dengeli bir beslenmeyle birlikte et, balık ve zenginleştirilmiş tahıl ya da sütte bulunan B12 vitaminini daha fazla tüketmenin, beyni koruyabileceğini belirttiler. İngiliz Alzheimer Vakfı'ndan Dr. Susanne Sorensen, yaşlılarda B12 vitamini eksikliğinin yaygın bir sorun olduğunu ve hafıza kaybının yanı sıra bunamayla bağlantılı olduğunu belirterek, "Beyin büzülmesi beraberinde genellikle bunamayı da getiriyor. Bunama riskini azaltmanın en iyi yolu, B vitamini ve antioksidanlar açısından zengin ve dengeli beslenme, sigara alışkanlığından kurtulma, tansiyon ve kolesterolü sık sık kontrol etmektir" diye konuştu. Araştırmalar, beş kişiden ikisinde B vitamini eksikliği bulunduğunu ortaya koyuyor. B12 açısından zengin gıdalar arasında karaciğer ve kabuklu deniz ürünleri gösteriliyor.

Tıp ne kadar gelişse de ölüm gerçeği değişmiyor

Bugün tıp ilmi düne nispetle büyük mesafeler kat etmiş, teşhis edilemeyen birçok hastalıklar teşhis edilmiş, yeni birçok tedavi metotları ve ilaçlar keşfedilmiş, bilhassa organ nakilleri ile büyük başarıya ulaşılmış bulunuyor.

Bu gelişmeler, hekimlerin gayretleri ile teknolojinin sağladığı imkânlara bağlı olarak ortaya çıkmıştır denilebilir. Gerçekten tababet, istikbalde daha büyük gelişmelere sahne olabilir. Bugün çaresiz görülen pek çok hastalık tedavi edilebilir, amansız bir hastalık olan kansere çare bulunabilir. Tabiatiyle tıbbın bir gün kansere çare bulması gerekiyor. Zira kanserin de her hastalık gibi bir sebebi olması lazım. Aslında tababetin görevi bu.

Ama ruh hastalıkları alanında aşikâr bir gelişme dikkat çekmiyor. Dün bu en büyük meçhul idi. Bugün de devam ediyor. Pek çok ilaçlar, elektroşok, hatta beyin üzerine yapılan ameliyatlara rağmen ufukta göze çarpıcı bir gelişme görülmüyor. Niçin? Çünkü ruhu ve ruh hastalıklarının sebeplerini diğer hastalıklar kadar bilemiyoruz. Bir gün bileceğiz gibi de gözükmüyor. Zira Kur'an-ı Kerim "Sana ruhu soruyorlar. Deki, ruh Rabbinin emri cümlesindedir. Zaten size ondan verilen az bir ilimden başkası değildir'' buyuruyor. O halde insan, bedeninden çok ruhunu muzır tesirlerden koruyarak; ruh hastası olmamaya gayret göstermeli, hatta dua etmelidir.

Tıp ilmi, gelecekte hastalıklarda pek çok teşhis ve tedavi metotları, hastalıklardan korunma konusunda pek çok tedbirler geliştirebilir. Ama hastalık hiçbir zaman ortadan kalkacak gibi gözükmüyor. Hatta belki AIDS gibi yeni yeni hastalıklar ortaya çıkacağa benziyor. Hele insanoğlu daha azgınlaşırsa buna müstahak olacaktır. Bir Hadis-i Şerifte İslam'ın yüce Peygamberi Hz. Muhammed (sas) şöyle buyuruyor: "Fuhuş bir toplulukta yoğunlaşırsa Allah, ismini bilmediğimiz hastalıklar musallat eder." (Munziri: Et-tergîb Vet-terhib cilt 4 shf. 4-67 Mısır Bsks., (1352), 1933)

Evet, tıptaki gelişmelere rağmen hastalık kalıyor; tabii yaşlılık da, ölüm de. İnsanoğlu bu son ikisine hiçbir zaman çare bulamayacak. Ama hasta olunca tedavi olmak hakkımız bakî. Sözü yüce Peygamberimiz'in (sas) bir Hadis-i Şerif'i ile bitirelim: "Hastalarınızı tedavi ediniz; çünkü Allah hiçbir hastalık indirmemiştir ki, onun şifasını vermemiş olsun; fakat ihtiyarlık bundan müstesnadır." (Sünen-i Tirmizi: (Terc. O.Z. Molla Mehmetoğlu) cilt.3 429, İstanbul.)

Asaf Ataseven'in ömrü hayırla geçti

Tıbb-ı Nebevi çalışmalarıyla dikkat çeken, Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi'nin vakfiyesine uygun hizmet etmesi için yaptığı mücadeleyle öne çıkan, sosyal faaliyetlerin önde gelen ismi olan Prof. Dr. Asaf Ataseven Hakk'ın rahmetine kavuştu. Ataseven, önceki gün Eyüpsultan'da dualarla uğurlandı. 1932 yılında doğan ve 1957 yılında İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun olan Ataseven, genel cerrahi uzmanıydı. 1984 yılından sonra 10 yıl Vakıf Gureba Hastanesi'nin başhekimliğini yaptı. Ataseven, Vakıf Gureba Hastanesi'nin aslına uygun hizmet etmesi için mücadelesiyle tanındı. Asaf Bey gibi eşi Dr. Gülsen Ataseven de sosyal faaliyetlerin öncü isimlerinden.

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Eli sağlık tabiki rabim derdi verirken dermenında vermiştir arayıp bulmak için herhastılığın çaresi için bir bahane bir vesile yaratmıştır tıp da uğraşanlar mesela bir bahanedir arayıp bulamk için çareleri bize paylaşımın için tşk Doğru yol

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Bende bu yaşta var yaşlanınca b12 eksikliğinden dolayı acaba neler yaşıcam şimdiden telaşlanmaya başladım.Bol bol b12 yemeli bunun tedavisini biran önce yaptırmalıyım :(

Paylaşım için tşk ler...

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap