Türkiye Özürlüsü İle Mutludur

[k@lpsizim_85 100]

Türkiye Özürlüsü İle Mutludur

Özürlü insanlarımızın haklarını savunacak vakıf dernek hatta parti kurulmuştur ki bu özürlü insanlarımız adına sevindirici bir gelişme olarak görüyorum.

Parti kısmına gelince “TÜRKİYE ÖZÜRLÜSÜ İLE MUTLUDUR PARTİSİ” Özürlü insanlarımız tarafından kurulmuş olan siyasi bir parti olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu partinin başta Genel Başkanı ve Yardımcıları olsun, hemen hemen bütün yöneticileri özürlü kardeşlerimiz tarafından oluşmuş siyasi bir partidir. Ama parti 1999 ve 2002 seçimlerine katılmamıştır. Bu yüzden parti hakkında Siyasi Partiler Kanunu'nun 105. maddesi dolayısıyla kapatılması istemiyle dava açılmıştır. Dava sonuçlanmadan parti kongre ile kendini feshetmiştir.

Türkiye nüfusunun 70 milyon olduğunu varsayarsak ve bunun 8 milyonun özürlü insanımızın olduğunu düşündüğümüzde, özürlü insanlarımızın yabana atılmaması gerektiğini düşünüyorum.

8 milyon özürlü insanımız gerçekten az bir rakam değil, Şanlıurfa Merkez nüfusunu 800 bin kişi olarak kabul dersek Şanlıurfa’nın tam 10 katı insanımız özürlü olarak karşımıza çıkmaktadır ve bu insanlar ülkemizin gerçeği olarak kabul etmeliyiz.

Bu özürlü insanlarımızın sırf özürlü oldukları için ve bu yüzden bazı insanlarımız tarafından onlara hitap ederken “Topal Halil ” “Sağır Ahmet” veya “Kör Sait” gibi isimlerinin önüne hiçte hoş olmayan lakaplar takılır. Ayrıca bu durum bizim Şanlıurfa’mızda ise biraz daha fazla göze batmaktadır diye düşünüyorum. Bizim Urfa insanı birbirine lakap takmakta, hele bu insan özürlü ise ona özründen dolayı hemen lakap takarlar.
Ayrıca yukarıda yazmış olduğum isimler tamamen hayal ürünü olup kimsenin kalbini kırma niyetimizde yoktur. Lütfen kimse üzerine alınmasın. Şimdiden birilerinin kalbini eğer kırmış isek özür dileriz.

Bu özürlü insanlarımız, annemiz, babamız, kız kardeşimiz, arkadaşımız yâda en yakın bir akrabamızda olabilir, yani özürlü insanımızı o kadarda uzakta aramaya gerek yok belki yanı başımızdalar ama biz göremiyor olabiliriz. Onun için lütfen başımızı bir an olsun kaldırıp etrafımız şöyle bir bakalım.

Onun için yolda, sokakta veya caddede yürürken yâda arabamızın içinde ilerlerken gözümüze takılan ve yardıma muhtaç olan bu özürlü insanlarımıza lütfen yardım edelim, belki karşıdan karşıya geçmek isteyen biri olabilir. Buna karşıdan karşıya geçmesi için yardım edelim yâda bir yerleri sormak isteyen bir “ama” insanımız olabilir ona da yardım elini uzatalım ve elimizden geldiği kadar yardım edelim ve şunu da asla unutmayalım ki bir gün bizde onların durumlarında olabiliriz.
Arabamızın içinde ilerliyoruz bir baktık görme özürlü yâda yürüme özürlü bir insanımız lütfen geçmesi için bekleyelim veya rahat bir şekilde geçmesine müsaade edelim.

Sokaklarda olsun, caddelerde olsun, özürlü insanlarımız için yapılan küçük rampalara rastlarız. Bu rampalar bilindiği gibi özelikle yürüme engelli vatandaşlarımızın kullanması için yapılmıştır. Ama, bir bakıyoruz ki engelli olan vatandaşımız ya akülü arabası ile yâda tekerlekli sandalyesi ile oradan geçmek istiyor ama, bir bakıyor ki bir araç tam da bu küçük rampanın önüne park ederek ona engel olmuştur, ve bu yüzden o engelli vatandaşımız o yolu başka yerlerden geçmek zorunda kalacaktır, onun hakkını gasp edeceğimiz için lütfen park ederken biraz daha düşünerek park edelim, lütfen bu küçük ama önemli ayrıntılara dikkat edelim.
Bir başka önemli konu ise özürlü insanlarımızın arabalarını park etmesi için onlara tahsis edilen sadece özürlü araçlar park edebilir, trafik levhası olan yerlerde bakıyoruz başka bir araç park etmiş durumda, buda günlük yaşantımızda gözümüze çarpan olaylardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Geçenlerde, bir caddede ilerlerken akülü bir araba kullanan özürlü vatandaşımızın tam da bu küçük rampanın önüne geldiği zaman karşısına bir aracın park ettiğini gördüm ve oradan geçemedi sırf bu yüzden başka bir yol aramaya başladı inanın sağlam ayaklarla bile insan o yolu kullanmak için baya yürümesi lazım ve o özürlü vatandaşımız kendini bilmez bir insanın yüzünden başka bir yerden geçmek zorunda kalarak yoluna devam etti.

Zaten özürlü insanlarımıza yardım etmiyoruz bırakında, kendileri için yapılan bu güzelliğe de engel olmayalım.
Türkiye’de özürlü insanlarımız sahip olduğu bazı haklar var. Ama tabi ki bu haklar AB Ülkeleri ile kıyas yaparsak AB’nin çok gerisinde olduğunu görürüz.
Özürlü insanlarımızı siyasette de etkili olması için bazı özürlü insanlarımız milletvekili olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan benim bildiğim kadarı ile sadece milletvekili olarak görme özürlü bir insanımız olan İstanbul Ak Parti Milletvekili olan Lokma Ayva’dır başkada varsa bilemiyorum.
Türkiye’de yıllardır, önce özürlü insanlarımıza engelli yâda başka bir ifade ki bu ifadeler bana göre hakaret olarak kabul ediyorum. İşte görmüyorsa “Ama” ki ondan önce hiç hoş olmayan “Kör” yâda yürüme engelli ise “Topal” yâda duyma engelli ise “Sağır” gibi çok itici kavramlar kullanıyorlardı.

Yapılan son düzenlemeler ile bu insanlarımızın engelli yâda işte “Sağır”, “Dilsiz”, “Kör”, “Topal” yâda “Çolak” değil de birer özürlü olduklarını dile getirdiler de, bizlerde o hoş olmayan kavramlardan kurtulmuş olduk, ama bazen sağımıza solumuza bakıyoruz hala o hoş olmayan kelimeleri kullanan bazı insanlarımız var ve buradan onlara seslenmek istiyorum lütfen bunlara dikkat edelim kimsenin kalbini kırmaya gerek yok diyorum. Ve unutmayalım ki bizlerde her an onlar gibi özürlü olabiliriz.

Onun için sadece kelimelerle yardım etmek olmaz veya en azından onlara yardım etmiyoruz bari onları üzecek, kıracak kelimelerle de hitap etmeyelim.
Başka bir yazıda buluşmak dileğiyle. Kalın sağlıcakla…

( Alıntıdır )

[Can Sengul 149]

Yazının tamamına katılıyor değiilim ama Önemli konuları ele almış tşkler

Tşkler gulsum

[Dogru_Yol 111]

Sayın kalpsizim_85

Emeğine sağlık....teşekkürler.....

Not: Sayfanızı ayrımcılıkla mücadele,insan,toplum,bugün-yarın bölümüne alıyorum....

[Bybasri 14]

Teşekkürler Gülsüm; Bende Can gibi yazının tamamına katılmıyorum ama

içindeki doğrularıda görmemek olmaz... Birilerine üzerinde taşıdığı bazı

unsurlardan dolayı lakap takmak sanki toplumumuzun her kesiminde gelenek

haline gelmiş, ne yapsakda değiştiremeyiz.... üzücü ama bu böyle...

[zeus103434 0]

Emeğine sağlık Gülsümcüm neyazıkki hayatta bazı gerçekler acıdır bizim toplumumuz HER GERÇEK SÖYLENMEZ sözünü hatırlıyamıyor neden se?