İslam Dininde Kader...

[Guest DOĞRU YOL]

İslam dininde kader,

Ezelden ebede kadar hayır ve şer (iyi ve kötü) meydana gelecek bütün hadiselerin (olaylar)Allah katında bilinmesi ve yaradılmasıdır.

İslam dininde kadere inanmak imanın şartlarındandır, amentünün bir parçasıdır. Buna göre İslam anlayışındaki kadere inanmayan kişi İslam'dan çıkmış olur.

Lügat anlamı açısından : Ölçü, miktar, plân, program, takdir, biçim ve şekil verme demektir.

Dini açıdan : Cenâb-ı Hakkın, kâinatı ve içindekileri, zamanı, kıyameti, âhiret âlemlerini, yâni bütün mükevvenatı yaratmadan önce bir ölçü ve programa göre takdir etmesidir ve ‘levh-i mahfûz’ denen İlâhî deftere, bilgisayara kaydetmesidir diyebiliriz özet olarak.

Kader, Allah'ın insanların yapacaklarını önceden belirlemesi midir?

Yaygın kanaatin aksine Kur'an'da insanların davranışlarının önceden "belirlendiğini" ifade eden bir öğreti yoktur. Bu konuda en mutedil yolu Maturidi mezhebi ortaya koymuştur. Buna göre Allah her şeyi ezelde "bilmekte" ve bu levh-i mahfuzda yer almaktadır. Burada Allah'ın "ilim" sıfatına dayanan "bilme" ye dikkat çekmek isterim. "Belirleme" değil, "bilme"!. Ancak Allah, dilediği zaman kulun hayatına müdahale eder. Bu müdahale de, Kur'an'ın bize bildirdiğine göre, kişinin sergilediği davranışlara göre şekil almaktadır. Yani Allah bu konuda da (haşa) keyfi davranmamaktadır. Bununla birlikte, "ecel", "musibet", "rızık" gibi konulara tatmin edici bir açıklama getirilememiştir. Bunun sebebi de, ayetlerin bir bütün olarak, Kur'an'ın dil ve üslûbunu da dikkate alarak yorumlanmamış olmasıdır. Aslında bu konular da yukarıda açıklanan "bilme"nin içerisinde düşünülmelidir. Örneğin "ecel": Allah kimin nerede, nasıl öldürüleceğini (öleceğini) biliyor. Yoksa birisi şurada, filanca tarafından öldürülsün gibi bir tayin sözkonusu değildir. Ya da şu insan az yaşasın, şu çok. Allah'ın koyduğu "sünnetullah" denilen yasa bu konuda da işlemektedir. Yani, "sağlığına dikkat edersen daha uzun yaşarsın" gibi. Ancak Allah'ın müdahale hakkı her zaman saklıdır. Dilediği kişinin canını, dilediği zaman alır. Ama bunu kullarına fatura etmez. Aynı şey "musibet" için de geçerlidir. Kul ister, Allah verir. Ya da kul istemez, Allah verir ve bununla onu sınar. Ama asıl olan birincisidir.

ALINTI

[Sumeye 55]

Elerine sağlık çok güzel bilgiler bizlerle paylaştığın için teşekürederim Doğru yol

[Derince_Li 5]

TŞKLR ELINE SSAĞLIK

[Can Sengul 149]

Ben çok kaderci değilimdir. Herşeyi Kadere yüklemem. Kader vardır Tamam Ama Bazen kaderimizi kendimiz çizeriz

[k@lpsizim_85 100]

Ben çok kaderci değilimdir. Herşeyi Kadere yüklemem. Kader vardır Tamam Ama Bazen kaderimizi kendimiz çizeriz

Bende Can'a hak verenlerden ve Can gibi düşünenlerdenim.

Kaderimiz diye yasadıklarımızı oturup kabullenirsek hiç birşey yapamayız.Kaderimiz vardır ama kaderimize yön vermekte bizlerin elindedir.

[zeynepkrtas 26]

ben kaderciyim...

yani tesadüflere pek inanmam

paylaşımın için teşekürler....

[Bybasri 14]

DOĞRU YOL (sıratı mustakiym) teşekkürler.....

Arakadaşlar lütfen yazıyı dikkatle okuyun; ben kaderçi değilim diyen arkadaşların imanı şüpheye düşer Maazallah..

Ben imanın şartlarından olan, kader ve kaza konusuna inananlardanım. Yazıda DOĞRU YOL kardeşim belirmiş; kader bir ilimdir, Allah ın bilme sıfatına dayalı sonsuzluk ilmi. Yarattığı kulunun tercihin ne olacagını, yaşarken nelerle karşılaşacagını,

onun hayat çizgisinin neler olup biteceğini bilmesi mantıklı gelmiyormu sizede... Kul ister Allah yaratır, kulun istemesi kendi

kaderidir ne dilersek Allah onu yaradır, olayların zuhur etmesi ise kazadır... Lütfen kardeşlerim konu çok hassas daha dikkatli

olalım. Kader konusunu çok iyi kavrayamayan insanların çoğu sapkınlık içine düşebiliyorlar.... Allah ilmiyle amel eden kulların-

dan eylesin cümlemizi..yanlış fikre saygım olmaz.... Selam ve dua ile...