Bakanlık bu Doktorların peşine düştü

[Sumeye 55]

04-06-2009 Bakanlık bu doktorların(!) peşine düştü

Güneş gazetesi Yazarı Rıza Zelyut’un dünkü (3 Haziran 2009) yazısı

Piyasayı sahte doktorlar sardı

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ'a sesleniyorum: Sayın Bakan; işleriniz çok yoğun ama biraz da şu gazeteleri ve televizyonları kullanarak halkın sağlığı ile oynayan sahte doktorlarla uğraşın.

Dünyada hiçbir çağdaş ülkede böyle rezalet olmaz. Toplumun bilinçsizliğini ve çaresizliğini istismar eden bazı uyanıklar; ortada Lokman Hekim edasıyla dolaşıyorlar. Güya da şifa dağıtıyorlar... Bir zamanların Zakkumcu Doktoru Ziya Özel'e rahmet okutacak tipler meydanı boş bulmuşlar halkı soyuyorlar. Basını kullanarak pazarlarını genişletiyorlar. Sayın Akdağ, tıp eğitimi almamış, hekimlikle (tıp doktorluğu) ilgisi olmayan bu şarlatanlara karşı da domuz gribine karşı aldığınız önlemler gibi önlem almanızı bekliyoruz.

MİLLİYET AYIP EDİYOR

Bu şarlatan doktorlar, gazeteleri ve televizyonları reklam aracı olarak ustalıkla kullanıyorlar. Milliyet gibi büyük bir gazete bile bu işe alet oldu; oluyor. Vatandaş da bunları doktor sanıp kapılarına doluşuyor. Çünkü; öyle reklam yapıyorlar ki yeryüzünde her hastalığı onlar tedavi ediyormuş havasını yaratıyorlar. Örneğin Milliyet'in kitaplarını basıp okurlara verdiği İbrahim Saraçoğlu'nu ele alalım. Bu kişinin doktorlukla en küçük ilgisi yok. Adam tıp değil kimya eğitimi almış ama hem kendisi hem gazete hem de çıktığı televizyonlar onu büyük bir tıp adamı gibi pazarlıyor. Nasıl oluyor da bir kimyager insan sağlığı ile ilgili olarak reçeteler yazıyor, akıl veriyor?

İnternete girip inceleyince şaşırdım. Bu vatandaş kansere bile çare bulduğu iddasında. Kanserden başka su hastalıkların da tedavisiyle uğraşıyormuş: 'Kireçlenme; meme küçüklüğü, boy kısalığı, geniz akıntısı, kabızlık, ses kısıklığı, kulak ağrısı, şişkinlik, iltihaplı sivilce ve akneler, aşırı tüylenme, hamile kalamamak, vajinal akıntı, sigarayı bırakamamak, cilt bozuklukları; yaşlanma sorunları, selülit, iltihaplı romatizma, Alzheimer; troid, saç dökülmesi şişmanlık, sperm azlığı, karaciğer yetmezliği, Vitiligo,Hepatit-B ve Hepatit-C, bademcik; egzama, astım, romatizma, reflü, şeker hastalığı; tansiyon, prostat, basur vb...'

Daha en gelişmiş hastanelerde bile tedavisi yapılamayan hastalıkları tedavi etme iddiasındaki bu kişinin amacı bellidir: Vatandaşı kandırmak; parasını almak... Bu uyanıklar; gerçek doktorlardan kat kat fazla kazanıyorlar ama kimseyi tedavi ettikleri de yok.

Çağdaş bir ülkede böyle rezalet olur mu?

BİR BAŞKA REZALET DAHA

Vatandaşın sağlığı ile oynayan kurnaz tipler giderek artıyor. Tıp eğitimi ile (hekimlik, tıp doktorluğu) ilgisi bulunmayan ama televizyonda özellikle kadın sunucuları kullanan bu uyanıklardan birisi de Ahmet Maranki. Dünün tütün eksperi bugün başımıza büyük doktor oldu çıktı.

İşte size bu vatandaşın kimliği ile ilgili özet bilgiler: 'Ahmet Maranki 1956 yılında İnebolu'da doğdu. Liseyi İstanbul'da bitiren yazar, ilk önce Tütün Eksperleri Yüksek Okulu’nu bitirip 1976 yılında stajını tamamlayarak devlet görevine başladı.'

Kendisini tıp profesörü gibi pazarlayan bu uyanık,hiç tıp eğitimi almamıştır. Lakin o da şu hastalıklara çera buluyormuş:

'Alerji; anemi - kansızlık; bağırsak parazitleri; behçet hastalığı; böbrek hastalığı, brusella - Malta humması, depesyon, eklem ağrıları, epilepsi-sara, basur; karaciğer; kalp ve damar; kabızlık, kıl dönmesi, kısırlık, kolesterol; meme kanseri; reflü, şeker, troid, varis, unutkanlık vb...'

Bu sahte tıpçıların; dünün üfürükçülerinden, muskacılarından bir farkı var mıdır? Kocaman gazeteler; onca televizyonlar bu tiplere nasıl kucak açar?

Sayın Akdağ; iş yine size düşüyor. Gerekirse yasal düzenleme ile halkı bu istismarcıların elinden siz kurtarınız...

Birinci yapılacak iş; bunların mauayenehanelerini kapattırmak; 2.si ise bunların reklamını yapan televizyonları RTÜK ile mi olur başka bir yolu mu vardır bilmiyorum ama uyarmak; devam ederlerse de cezalandırmaktır. Tabii başta Milliyet olmak üzere bazı gazeteleri de unutmadan...

Rıza Zelyut’un bugünkü (4 Haziran 2009) yazısı

Sağlık Bakanı sahte hekimlerin peşine düştü

Dün bu köşede Piyasayı Sahte Doktorlar Sardı başlıklı yazımız, yine önemli bir sağlık konusunu gündeme taşıdı. Yazımız üzerine Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, derhal harekete geçti. Bakanlık Müsteşarı'nın bize ilettiğine göre; sayın Bakan; bakanlığın ileri gelenleri ile bir araya gelerek, sağlıkta vurgun yapan sahte doktorlara karşı alınacak önlemleri görüştü.

INTERNETTEKİ SAHTE DOKTORLAR

Dünkü yazımızda dile getirdiğimiz üzere; gazeteleri, televizyon kanallarını ve İinterneti kullanarak hastaları kandıran bir uyanıklar ordusu oluşmuş bulunuyor. Bunlar kendilerini her derdin devasını bulan ve bilen doktor gibi tanıtıyorlar.

Halbuki bunların hastalıklarla uğraşan doktorlukla en küçük ilgisi yok.

Dün bu şarlatan doktorlardan ikisinin neler yapmaya kalkıştıklarını yazmıştım. Örneğin tıpla ilgisi bulunmayan İbrahim Saraçoğlu; kanser hastalığından ülsere, kısırlıktan vajinal akıntaya kadar onlarca hastalığı tedavi ettiğini belli eden açıklamalar yapıyor. Halbuki bu kişinin eğitimi tıp değil kimya... Yani; hastalık tedavi etme bilgisi de yok yetkisi de.

Bir başka şarlatan doktor örneği olarak da Ahmet Maranki'yi anlatmıştım. Bu kişi tütün eksperi... Lakin; kendisini profesör doktor gibi pazarlıyor...

GERÇEK DOKTORLAR ÇOK KIZGIN

Gerek İbrahim Saraçoğlu, gerekse Ahmet Maranki ile ilgili olarak tıp doktoru, kanser uzmanı Prof. Dr. Erkan Topuz ile de görüşüp fikrini aldım. Yazımızı okuyan Prof. Dr. Topuz; 'Yazdıklarınız az bile... Piyasa bu türlü şarlatanlarla dolu. Bunlar; televizyonlara çıkıp, gazetelere yazılar yazıp milleti kandırıyorlar. Halbuki hiçbir hastalığı tedavi edecek bilgiye de yetkiye de sahip değil. Millet nasıl bunlara gider; nasıl para verir anlamak mümkün değil. Ben bunlarla ilgili olarak açıklamalar yaptım; mahkemelik oldum. Eğer Sağlık Bakanı duruma el koyarsa bu tıp alanındaki istismarı önlemek açısından önemli bir atılım olur. Biz gerçek hekimler bunların verdiği rahatsızlığı tedavi etmek için de uğraşıyoruz. Düşünün ki kanser hastası olup bir umut olabilir mi diyerek bunlara giden, avuçla para kaptıran hastalar var. İşin acı yönü şu. Kanser tedavisini bırakıp bunlara gidenin durumu hızla kötüleşiyor. Bir de onları eski haline getirmek için uğraşıyoruz.

Bunların telefonları var. Telefon edin, görürsünüz. 500 dolar, 700 dolar ver; hastalığını tedavi edeyim derler. Hiçbir şey yapmadan milletin parasını alırlar.'

TELEVİZYONLAR DİKKAT

Prof. Erkan Topuz; Milliyet Gazetesi'ni de arayarak İbrahim Saraçoğlu'nun doktor gibi pazarlamasını eleştirdiğini açıkladı. Televizyonların bu tür kişileri ekrana çıkarıp Lokman Hekim gibi gösterdiğini de vurgulayan Prof. Topuz; duruma mutlaka bakanlığın çare bulmasını istedi.

Sağlık Bakanlığı'nın ilk elde bu tür kişilerin muayenehane gibi kullandığı yerleri kapatacağı sonra da RTÜK ile görüşerek sahte doktorların tıp adına kanallara çıkarılmasının engellenmesini isteyeceği iletildi.

Konu ile ilgili gelişmeleri bakanlıkla birlikte takip edeceğiz