Engelli Süleyman’ın Eli İşte Gözü Meclis’te...

[k@lpsizim_85 100]

Üniversitede İngilizce işletme okuyan konuşma ve yürüme engelli Süleyman Aydoğan, sıra dışı bir siyasetçi olmayı hedefliyor.

Genç üniversiteli “Ama engellilerle ilgili siyaset yapmayacağım, çünkü ülkenin daha çok meselesi var” diyor.

İlk görme engelli milletvekilimiz Lokman Ayva, “siyaset” ve “engelli” denilince ilk akla gelen isim. Ayva, zaman zaman engellilerin serzenişine uğruyor. Çünkü engelliler, görme engelli birisi olarak Lokman Ayva’nın Meclis’te kendilerini temsil ettiğini düşünüyor ve bu yönde çalışmalar yapmasını istiyor. Tabii böyle bir düşünceyi engellilere hakaret sayanları da yok değil.

Çukurova Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Süleyman Aydoğan, onlardan biri.

TEK MESELEMİZ DEĞİL

Doğum esnasında oksijensiz kaldığı için çocukluğundan beri konuşma ve yürümede zorluk yaşayan genç üniversiteli, sıra dışı bir siyasetçi olmayı hedeflediğini söylüyor. “Siyaseti engelliler için yapmayı düşünmüyorum. Çünkü engelliler ülkenin tek meselesi değil” diyerek farklı düşüncesini ortaya koyan Süleyman Aydoğan şöyle diyor: “Engelli bir insanın sadece engelliler üzerinden siyaset yapmasını, engellilere bir hakaret olduğunu düşünüyorum. Engellilerden sorumlu bakan, bir engelliden olmaz. Mesela ben işletme okuyorum ve iktisadım çok güzel. Bir engelliden çok iyi bir maliye bakanı da olabilir.”

Emekli bir babanın üç çocuğundan biri olan Süleyman Aydoğan, Adana’da babasının devam ettirdiği tabelacılık işini daha büyük çaplara taşımak için okuduğunu ifade ediyor. Aydoğan, “Üniversiteden arta kalan zamanlarda babamın işini geliştirmek için ne yapabilirim konusunu araştırmakla geçiyor. Çünkü mezun olduğumda kendi işimin patronu olmak istiyorum” diye konuşuyor.

ENGELİ OLUŞTURAN BİZİZ

“Bana göre engeli, insan kendisi oluşturuyor. Mesela bana yaşadığım sürece hiç kimse engel olamaz” diyen Aydoğan, şöyle diyor: “Samimi olmak gerekirse ben engelli olduğumu hatırlamıyorum. Sosyal hayatın her zaman içindeyim. Her zaman aktif roller oynamayı seviyorum. İnsanların arasına girdiğiniz; girebilme cesaretini gösterdiğiniz zaman, bazı yönlerinizle baskın olduğunuz zaman kimse sizi o toplumun dışına itemiyor. Biz engellilerin şu problemleri var, bu problemleri var türü yakınmalarından da hazzetmiyorum. Engelli insanlar kendi cevherlerini farketmeli. Şikayet etmeyi bırakıp, şu hayatın tadını nasıl çıkarabiliriz diye düşünmeliler.”

Türkiye gazetesi