k@lpsizim_85

8.5 Milyon Engelli Düşler Bahçesine Çankaya'dan Girdi...

Önerilen İletiler

255.jpg

spacer.gif

Hayrünnisa Gül'ün öncülüğündeki "Eğitim Her Engeli Aşar" kampanyası için ünlü sanatçılar destek verdi

Çocuklar 'Düş Bahçeleri'ni söyledi. Hedef sorunları aşmanın yanı sıra toplumdaki ön yargı engelini de aşmak..

Engellilere duyarlılığı ile bilinen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün himaye ettiği, "Eğitim Her Engeli Aşar" kampanyası dün Çankaya Köşkü'nde düzenlenen programla başladı. Kimi bedensel, kimi de zihinsel engelli 8.5 milyonluk nüfusun öyküleri Çankaya Köşkü'nde, ünlü şovmen Beyazıt Öztürk'ün sunumuyla renklendi. TBMM'nin tek engelli milletvekili olan Lokman Ayva'nın öncülüğüyle başlatılan ve 3 yıl sürecek projenin tanıtımına Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da katıldı. İki bakan, projeye destek verenlere plaketlerini verdi. SABAH'ın medya ana sponsoru olduğu projeye katılan futbolcu Hakan Şükür, engelli ikizler Fatih ve Burak ile kameralara poz verirken, sanatçı Metin Şentürk, Yıldırım Öcek, Doğa Rutkay ve Fatih Yüksek'in yanı sıra çok sayıda engelli ailesi de Köşk'teydi.

'SÜPERMEN DE BİLİYORDU' Bayan Gül, konuşmasında herkesi empati yapmaya çağırdı ve Süpermen karakteriyle tanınan ünlü aktör Christopher Reeve'in kaza sonucu felç olduğunu anımsattı. Gül, "Eminim kahramanlığın simgesi bir karakteri oynayan Reeve hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçireceğini bilmiyordu" dedi. Beyaz, sunumunda yıllarca Ankara Yenimahalle'de yaşadığını belirtip, "Önünden dolaşarak geçtiğim bu mekânın içinde olmak benim için çok değerli. Bu projenin takipçisi olacağım ve bunu Beyaz Şov'a da taşıyacağız" dedi. Beyaz'ın "Ben neden buradayım, çünkü R'leri söyleyemiyorum, Ama söyleyebildiğim 28 harfle ne yaptığın önemli" sözleri de davetlileri güldürdü. Beyaz Ay Derneği'nin de başkanı olan Ayva konuşmasına Öztürk'e yanıt vererek başladı: "Beyaz bile eğitim görmüş, bizler rahat olalım. Sizi kendimize örnek aldık." Ayva daha sonra hayat hikâyesini anlattı: "Komşular annemle babama 'fitre ve zekatımızı siz olmasanız da Lokman'a veririz. Bir kadın bulup evlendirelim' demişlerdi. Ah o günler ne rahattı, sınav derdi yoktu, seçmen derdi yoktu." Beyaz, Ayva'ya, "Hiç keşke o günlere dönsem dediniz mi" sorusunu yöneltti. Ayva, masterin ardından doktora da yapacağını anlattı ve "Ben hep muhtaç olsam bu hayat ne kadar benim olabilirdi ki" dedi.

ŞARKIDA BULUŞTULAR Engelliler Korosu'ndan 5 çocuk, sanatçı Eda Resureccion ile birlikte Sezen Aksu'nun Onno Tunç ile birlikte yazıp bestelediği Düş Bahçeleri'ni seslendirdi. Engelli çocuklar kısa bir çalışmanın ardından kameralar karşısına çıkarken, şarkının dizeleri dinleyenleri ağlattı. İşte o sözler: Yürüyorum düş bahçelerinde / Gördüm düşümden büyük bahçe yok / Yüreğimin kuşları konmuş / Telgrafın tellerine / Neşesi gurbet selamlarından çok / A benim dilsiz dillerim / A benim sessiz ellerim / Yakala saçından tut hayatı / Çevir yüzüne öp öp/ Duruyorum vaktin seherinde / Değiştirdim takvimleri gece yok/ Yüreğimin kuşları konmuş / Telgrafın tellerine / Neşesi gurbet selamlarından çok,

İKİ GÜZEL ÇOCUK Hayrünnisa Gül'ün 'Eğitim Her Engeli Aşar' kampanyasına destek vermesinde 2 çocuk önemli rol oynadı. Bunlardan biri 2 ay önce Moskova ziyareti sırasında tanıştığı Sümeyye Boyacı'ydı. Kolları olmayan Sümeyye, ayak parmaklarıyla yaptığı resmi armağan ettiği Hayrünnisa Gül'ün, Ankara'da Dışişleri konutunda konuğu oldu: Gül, konuşmasında Sümeyye'yi şöyle anlattı: "Güzel kızımızın doğuştan kolları yok ama o ihtiyaçlarının büyük bölümünü kendisi karşılayabiliyor. Ayaklarıyla çok güzel resim yapıyor, tahta boyuyor, hamur açıyor. Sümeyye, 23 Nisan'da yurtdışında sergi açacak. Aynı zamanda başarılı bir yüzücü." Bayan Gül'ü etkileyen diğer çocuk ise Enes Deniz'di. Enes, 2 ay önce Gül'e babası Aziz Deniz'in yardımıyla mail attı ve yardım istedi. Gül, Enes'i şöyle anlattı: "6 yaşında Braille alfabesini öğrenmiş. 4 yıl üst üste sınıf birincisi olmuş. Konservatuvarın piyano bölümünü birincilikle kazanmış. Yüzde 100 absolute, yani her sesi duyabilen bir kulağa sahip." Etkinliğe Cumhurbaşkanı Gül katılmadı ama makam odasından programı izledi.

Projenin başarısı ünlü isimlerin katkısıyla olur

Beyazıt Öztürk çok sayıda dernek ve vakfın, sosyal sorumluluk projesi düzenlediğini ancak çoğunun başlamadan bittiğini bu nedenle insanlardaki yardım duygusunun öldüğünü vurgulayıp, "Hanımefendinin önderlik ettiği bu projenin başarısı, bundan sonraki projeler için de örnek olacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Gül Beyaz'a hak vererek, "Bu tür projeler, sadece devlet tarafından yapılmamalı. O zaman çok resmi bir havası oluyor. Projelerin başarısı, topluma mal edilmesi sizin gibi değerli sanatçıların, sporcuların toplumda tanınmış isimlerin katkılarıyla sağlanabiliyor" cevabını verdi. Gül, üç sene önce Dışişleri Bakanlığı dönemindeki bir anısını şöyle anlattı: "Maillere geç saatlerde bakabiliyordum. Biri, 'Size bu yazıyı ellerimle değil ayaklarımla yazıyorum' diyordu. Böyle bir vurguyu geçmek olmazdı. Valiyi arattım. Çocuğu buldular. Gerçekten de ayaklarını harika biçimde kullanıp yazı yazıyor. Dünyanın her yeriyle haberleşiyor. Hızlı internet bağlantısı istiyordu onu sağladık. Şimdi sizce bu insan engelli mi? Aslında değil. Asıl engelli bir bilgisayarın tuşuna bile basmayı bilemeyen, etrafıyla iletişim kuramayanlar."

'Her şeye göğüs germek zor ben yoruldum'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün himayesine aldığı "Eğitim Her Engeli Aşar" kampanyası Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle başlatıldı. Cumhurbaşkanı Gül ve eşi, tören sonrası konuklarını, ABD Başkanı Obama onuruna yemek verilen yeni salonda ağırladı. First Lady Gül, konukları ile sohbet ederken "Köşk'e ne zaman taşınacaksınız?" sorusu üzerine adeta içini döktü. Bayan Gül, Köşk'te yapmak istedikleri ve karşılaştığı güçlükleri şöyle anlattı: "Bırakın Köşk'e taşınmayı aslında yapılacak çok iş var. Örneğin Pembe Köşk çökmek üzere. Avusturyalı mimar Holzmeister'ın öğrencilerini davet ettim. Katkı sağlayabileceklerini söylediler. Hatta Avusturya hükümeti de yardımcı olacağını söyledi. Ama şimdilik bekliyor. Ben yoruldum. Her şeye göğüs germek zor. Bir şeyler yapıyorsunuz yanlış yere çekiliyor. Toplumun ikna edilmesi gerekiyor."

'HER ŞEY FARKLI' Bayan Gül, "Çankaya'daki yemeklerin hâlâ Dışişleri Konutu'ndan geldiğini" anımsattı ve şöyle devam etti: "Tüm detaylarla tek tek ilgileniyorum. Her şey dışarıdan görüldüğü gibi değil. Sanılıyor ki biz, (Yapılsın) dediğimizde her şey anında oluyor. Tabii öyle değil. İşin başında durmak gerekiyor. İşte bu oda (yeni düzenlenen salon), ABD Başkanı Obama için yemek burada verildi. Akıllarda bu oda kaldı. Tabii ben duvarına kadar sabah 01.30'a varıncaya dek ilgilendim. Neticede burası benim kendi evim değil. Alıp götürecek de değilim. Buraları temsil makamları. Bakın tören salonu klimaları çalışmıyor. Ve maalesef bu yaz orayı kullanamayacağız."

'İŞLEYEN DEMİR IŞILDAR' Hayrünnisa Gül, sohbet sırasında terlediğini fark ettiği, Cumhurbaşkanı Gül'e masanın altından bir kâğıt mendil uzattı. Ancak Cumhurbaşkanı, ceketinin iç cebinden çıkardığı mendili ile terini silmeyi tercih etti. Cumhurbaşkanı Gül, kampanyanın hedefine ulaşması için şu değerlendirmeyi yaptı: "Sabah törenden önce Hayrünnisa Hanım'a da söyledim. Bu bir görsel şovdan ibaret olmamalı. Üç yıl boyunca takibi yapılmalı. Ölçülebilir bir başarı elde edilmeli. Yeni okullar açılmalı. Okula gitmeyen engelliler evden çıkarılıp eğitimle buluşturulmalı." Metin Şentürk, Cumhurbaşkanı Gül ile tokalaşırken, "Efendim, çok yakışıklı görünüyorsunuz" deyince salon kahkahaya boğuldu. Beyazıt Öztürk ise Gül'e "Nasılsınız..." sorusunu yöneltti. Gül, "Allah'a şükür sağlığımız iyi. İşleyen demir ışıldar. Bazen Cumartesi Pazar evde kalınca kendi kendime iş çıkarıyorum" diyen Gül şöyle devam etti: "Hangi sayfaya baktığınıza bağlı. Bir sayfada çok iyi şeyler oluyor. Öbür sayfada zorluklar var. Ama ben her şeyin daha iyi olacağına inanıyorum." Engellilerin çiçekleri... Kolları olmayan Aleyna, ayak parmaklarıyla, 5 kıtayı temsilen engelli çocukların çiçeklerini, Bayan Gül'e verdi. Aleyna, "Bu çiçekler dünyadaki engellileri temsil ediyor. Sizden isteğim buna iyi bakın" dedi. Müthiş bir yaşama sevinci Eğitim Her Engeli Aşar kampanyasının Çankaya'daki tanıtım toplantısını izlerken zaman zaman boğazım düğümlendi. Özellikle çocuklardan oluşan korodan Sezen Aksu'nun o muhteşem sözlerini, Onno Tunç'un müziğini dinlerken. Törende tam önümde Enes oturuyordu. Enes göremiyor ama okulunda 4 yıl üst üste sınıf birincisi olmuş. Konservatuvarın piyano bölümünü de birincilikle kazanmış. Sonra Sümeyye'yi gördüm, kolları yok ama çocukluğunun bütün renkleri onunlaydı. Koşturup durdu salonda. Yıllardır tanıdığım Metin Şentürk'te gördüğüm özgüveni ve yaşama sevincini hepsinde gördüm. Şimdi bir kampanya başlıyor. Ne yapabiliriz diye düşünürken, sorumun yanıtını Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in sözlerinde buldum; Bir kişi her şeyi yapamaz ama herkes bir şey yapabilir. O zaman hepimiz çok şey yapmış oluruz. Duyarlı olmaya 8.5 milyon neden Söz ve müziği Sezen Aksu'ya ait 'Düş Bahçeleri' seslendirildiğinde içimi her şeyden, herkesten, tüm konuşulanlardan daha çok titretti. Sahneye çıkıp konuşan herkes, hayatı saçlarından tutup yakalamaktan bahsetti, aynı mesajı verdi çünkü. Ama o şarkı herkesi aştı, bütün söylenenlerin üzerine çıktı bence. Hangi birini anlatmalı bilmiyorumKendini onların yerine koyuyor, hayatı saçlarından tutup nasıl yakaladıklarını öğrenmeye, anlamaya çalışıyorsun. Beyaz da kendini onların yerine koymaya çalıştı belli ki, kampanyada bulunma sebebini 'r'leri söyleyememek olarak açıkladı; spontane, doğal esprileriyle salondaki hüzünlü havayı dağıtmaya çalıştı. İşin gerçeği şu, Türkiye'de 8.5 milyon engelli insanın eğitime ihtiyacı var! Dolayısıyla yardım etmek, duyarlı olmak, engelleri kaldırmak için 8.5 milyon nedenimiz var!Yakala saçından tut hayatı...Dün Çankara'da Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde bugüne kadar susan çocukların sesleri yükseldi. Beş çocuk ince, çılız ama anlamlı sesleriyle "yakala saçından tut hayatı" diye avaz avaz şarkı söylediler. Gözler doldu... Sezen Aksu'nun 'Düş Bahçeleri' adlı şarkısı onların sesiyle anlamını buldu. Bu şarkı "Eğitim Her Engeli Aşar" kampanyasının sesi olacak... Eda Resureccion ile haytalarında ilk kez stüdyoya giren çocuklar ilk tekrardan itibaren kelimelere anlamlarını vererek bu şarkıyı söylemeye başlamışlar. Şarkı aslında onların hayatlarını anlatıyor. Bu kampanyanın sesi olacak çocukların çoğu doğuştan engelli. Burak ve Fatih ikiz kardeşler görme engelli, Ömer tekerlekli sandalyede Mücait, Aleyna, Rabia da eğitimin her türlü engeli aşacağının göstergesi. Ama yetmez onlar gibi olmayı bekleyen tam sekiz buçuk milyon kişi daha var. Bu kampanya onlara el uzatacak...Sümeyye aslında herkesin hikâyesi Biz, en azından dün, daha çok "konuk" olarak oradaydık. 3 yıl sürecek kampanyaya her ihtiyaç duyduklarında tüm desteği vereceğimizi göstermek için onlarlaydık. Eğitim imkânı için "normal" yaşıtlarından çok daha fazla çaba harcayan o çocuklar elbette dünün unutulmazıydı. Ancak bir anı, bir de görüntü aslında "engelin" herkesin yaşantısında olabileceğini anlatır gibiydi. Metin Şentürk'ün okumayazma bilmeyen annesinin, oğlunu gönderecek engelliler okulunu nasıl bulup nasıl başvurduğunu sorduklarında "Çünkü ben bir anneyim" yanıtı verdiği anısı... Ve anneannesi işitme-konuşma engelli olan oyuncu Doğa Rutkay'ın, birlikte kampanya reklamında oynadığı küçük Aleyna ile tören sonunda işaret diliyle candan bir sohbete giriştiği an... Ve gördük ki "engel", herkesin karşısına çıkabilir. Ancak asıl engel, eğitimsizlik...

sabah

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Sadece ünlülerin değil herkesin bu kampanyaya destek olması gerekir çünkü kimin ne olacağı belli değil unutmayalım her insan bir engelli adayıdır.

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap