Guest DOĞRU YOL

Halit Ziya UŞAKLIGİL Kitaplarının Hepsi Burda

Önerilen İletiler

Guest DOĞRU YOL

AŞK-I MEMNU ( Halit Ziya Uşaklıgil )

ROMANIN KONUSU:

Bihter ve Behlûl arasındaki yasak aşkı (aşkı memnu) anlatan bir romandır.

ROMANIN ÖZETİ:

Olaylar Peyker ve Nihat Beyin evlenmesiyle başlar. Peyker ve Bihter’in annesi Firdevs Hanım duldur ve Adnan Beye gizliden ilgi duymaktadır. Ancak Adnan Bey Bihter’den çok hoşlanmaktadır. Onunla evlenir. Adnan Bey varlıklı , asil bir aileden gelmiştir. Annesi bu evliliği hiç kaldıramaz. Bir gün toplanıp pikniğe giderler, bütün aile oradadır. Adnan Beyin yeğeni Behlûl Peyker’e dayanamaz ve onu ensesinden ateşli bir şekilde öper. Peyker buna çok kızar çünkü kocasına çok bağlı birisidir. Behlûl Bihter’e göz koyar. Ondan çok hoşlanır, onun fiziki görünüşü Behlûl’u çıldırtma seviyesine getirir. Bihter’in kendisinden hoşlanmasını sağlar ve o günden sonra her gece beraber olurlar. Behlûl ve Bihter’in mektupları Nihal tarafından görülür. Nihal bu olaya inanamaz çünkü Behlûlle evlenmeyi düşünmektedir. Nihal’in tam mutluluğu düşündüğü bir sırada bu olayı öğrenmesi hayatını yıkmıştır. Adnan Beyin bu olayı öğrenmesiyle her şey değişir. Adnan Bey ve Nihal eskisi gibi beraber yaşamaya karar verirler. Artık hayatlarında ne Behlûl ne de Bihter olacaktır.

ROMANIN ANA FİKRİ:

Yasak bir aşk bir ailenin yıkımına neden olabilir, gerçekleri zamanında farketmek sevdiklerinin daha fazla üzülmesini engeller.

KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Bihter: Düzgün bir fiziğe sahip, çok güzel, erkekleri kolayca elde edebilen cazibeli bir kadındır. Annesine karşı kin beslemektedir.

Adnan Bey: Bihter’in kocasıdır. Orta yaşlı, varlıklı, iki çocuk babası, asil bir ailenin tek çocuğudur. Nihal: Adnan Bey’in kızı. Zeki, güzel ve çalışkan bir kişiliğe sahiptir.Behlûl’e ilgi duymaktadır. Annesinin ölümü onu derinden etkilemiştir. Behlûl: Adnan Bey’in yeğenidir. Kadınlara karşı özel bir ilgisi vardır. Bu onda bir zaafiyet haline gelmiştir.

KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:

Kitaptaki olaylar belirli ve düzgün bir sıra izlediği için okuyucuda bir heyecan uyandırıyor ve kitaba bir sürükleyicilik kazandırıyor. Kitapta kişilerin ruhi ve psikolojik tasvirlerine yer verilmiştir. Ancak kitabın dilinde düzeltme olması itibariyle yalın ve sade bir hale getirilmiştir. Fazla yabancı kelimelere yer verilmemiştir. Kitap yazıldığı dönemin insan ve aile ilişkilerini aynen yansıtmaktadır.

ROMANIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ:

HALİT ZİYA UŞAKLIGİL Edebiyatımızın en önemli yazarlarından Halit Ziya Uşaklıgil, 1866 yılında İstanbul’da doğmuştu. Bir süre Fatih Askeri Rüştiyesi’nde okudu. 1896 yılında döndüğü İstanbul’da -dönemin etkin edebiyat hareketi olan- Servet-i Fünun topluluğuna katıldı. Meşrutiyet’in ilanından sonra bir süre Darülfünün’da Batı edebiyatı dersleri veren Uşaklıgil, hükümet tarafından yurtdışı hizmetlere gönderildi. Halit Ziya, 1945 yılında yine İstanbul’da öldü. Çoğu edebiyat incelemecisi tarafından Türk romanının - gerçek anlamda- miladı kabul edilir Halit Ziya. Onun başyapıtı “Aşk-ı Memnu” ise bugün bile roman tekniği açısından aşılmış değildir. Halit Ziya, 150’den fazla hikaye ile altı romana imza atmış, tiyatro, şiir, hatıra, makale ve çevirileriyle arkasında altmış kadar kitap bırakmıştır. Başlıca eserleri: Mai ve Siyah, Aşka Dair, Bir Ölünün Defteri, Aşk-ı Memnu, Ferdi ve Şürekası ve Hepsinden Acı.

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Guest DOĞRU YOL

BİR ÖLÜNÜN DEFTERİ ( Halit Ziya Uşaklıgil )

ROMANIN KONUSU :

Aşkın bir gence çektirdiği ızdıraplar

ROMANIN ÖZETİ :

Yağmurlu bir gecede Hüsam,karısı ve çocukları İsmet ile Fuad evde otururlarken yaşlı bir adam eve gelir ve Hüsam’ın onunla birlikte gelmesini ister.Hüsam’ı en yakın arkadaşı Vecdi’nin yanına götürür.O gece Vecdi hayata gözlerini yumar ama Hüsam’a kara bir defter bırakır.Bu,Vecdi’nin çocukluktan ölümüne kadar olan hayatını yazdığı günlük niteliğinde bir defterdir.Hüsam gefteri okumaya başlar…

Vecdi ile Hüsam çocukken bir yatılı okulda kader arkadaşı olurlar.Vecdi’nin bir de halası ve halasının kendi yaşlarında Nigar adında bir kızı vardır.İleriki yıllarda hem Vecdi hem de Hüsam Nigar’a aşık olurlar.Fakat Nigar Vecdi’yi bir kardeş gibi gördüğü için kalbi Hüsam’a vurulur.Vecdi Hüsam’a olan ve çocukluk yıllarından gelen samimi arkadaşlıktan soğur,çünkü Hüsam artık Vecdi’yi anlamaz,ona fazla ilgi göstermez olur Kendisini onlardan uzaklaştırmak ister.O sırada cereyan etmekte olan Balkan savaşlarına gönüllü doktor olarak gider ve

orada sol kolunu kaybeder.En sonunda İstanbul’a tekrar döner ama kalbinde hala o aşk acısı vardır.Birgün kolu yüzünden kaptığı bir rahatsızlıktan dolayı kendisini yataklarda bulur.Yağmurlu bir gecedir ve Hüsam’ı yanına çağırttırır.

O gece Vecdi,Nigar’ın aşkını kalbine gömerek hayata gözlerini kapar.Hüsam ise Vecdi’nin kendisi için ne kadar fedakarlıklarda bulunduğunun farkına o gece bir ölünün; Vecdi’nin defterini okuyarak varır…

ROMANIN ANA FİKRİ :

Gerektirtiğinden çok mutlu olan insanların mutsuzları anlayamamaları.

KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ :

Yazar kitaptaki bütün olaylarda duygusallığı ön plana çıkarmıştır. Kitaptaki olaylar üç kişi etrafında gçmektedir.Bir doktor olarak geçen Vecdi,öğrencilik yıllarında delidolu,olgunluk yıllarında ise kalbindeki aşk acısıyla birlikte herkesten kaçmak, uzaklaşmak isteyen bir rol içerisindedir.

Bir şair olan Hüsam mesleği gibi şair ruhlu hayattan sadece zevk alan ve zevkli yönlerine yönelen bir kişi.

Nigar olayda iki erkeğin arasını açan birisi olarak gözükse de; kendisi bunun farkında olmayan kitapta odak nokta olan kişi.

KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER :

Kitapta olaylar

Servet-I Finun zamanında olmasına karşın kitabın dili anlaşılacak kadar sade yazılmış.

Yazar,olaylarda duygusallığı ön planda tutup;olaylar arasında her nekadar zaman ve mekan bakımından kopukluklar olsada kitaba bir sürükleyicilik kazandırmıştır.

Halit Ziya Uşaklıgil (1866 - 1945)

Halit Ziya’nın ailesi, Uşak’ta helvacılıkla uğraşırken, İzmir’e göçerek

“Uşşakizadeler” diye anılmaya başlayan zengin bir ailedir. Bu aile, işleri çok gelişince İstanbul’a da bir şube açtı ve bu şubeyi sermayesiyle birlikte oğul Hacı Halil Efendi’ye verdi. Halit Ziya, Hacı Halil Efendi’nin üçüncü çocuğu olarak 1866’da İstanbul’da doğdu. İstanbul’da Askeri Rüştiye’ye giden Halit Ziya, babasının işleri kötü gitmeye başlayınca, annesiyle birlikte İzmir’e dedesinin yanına gönderildi. Öğrenimini İzmir Rüşdiyesi’nde sürdürdü (1878). Bu arada babasının işlerini düzene koyup İzmir’e gelişi ve yeni bir işyeri açışıyla sığıntı olma düşüncesini de zihninden atan Halit Ziya, ikinci bir okula hazırlık için Frenk Mahallesi’nin Alioti bölümündeki Auguste de Jaba adlı avukatın emrine

verildi. Halit Ziya, babasının kâtibi olarak işe başladı, bu iş edebiyat

merakıyla pek bağdaşmadığından yeni iş tavsiyelerini dikkate aldı, ancak

İstanbul’da hariciyeci olmak için yaptığı başvuru sonuçsuz kaldı. İzmir’e

dönüşünde rüştiye öğretmenliğine başladı ve akabinde Osmanlı Bankası’na girdi.

İstanbul’da Reji Genel Müdürlüğü’nün başkâtiplik teklifini kabul ederek

İzmir’den ayrıldı (1893). Reji’deki çalışma günlerinde Servet-i Fünun’a da katılarak edebi faaliyetlerini yoğunlaştıran Halit Ziya, Meşrutiyet’ten sonra bir süre Darülfünun Edebiyat Fakültesi’nde Batı

Edebiyatı okuttu.

Sonra Mabeyn Başkâtibi oldu (1909). Buradan ayrıldıktan sonra memuriyete dönmeyen ve tüm zamanlarını edebiyata veren Halit Ziya, 23 Mayıs 1945 tarihinde

İstanbul’da öldü

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap