Can Sengul

Protez ve Ortez Bedelini Devlet Karşılayacak...

Önerilen İletiler

PROTEZ VE ORTEZ BEDELİNİ DEVLET KARŞILAYACAK

Danıştay 2. Daire, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nde yer alan "birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedellerinin ancak sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla hastaya ödeneceğine" ilişkin hükmün yürütmesini durdurdu.

Buna göre, ilaçlı stent başta olmak üzere bu kapsama giren tıbbi malzemelerin parası devletçe karşılanacak.

Ankara Üniversitesi'nde (AÜ) çalışan bir kişi, tedavisinde kullanılan üç adet ilaçlı stent bedelinin ödenmesi amacıyla üniversite yönetimine başvurdu. AÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı bu başvuruyu reddetti. Bunun üzerine AÜ çalışanı tebliğin ilgili maddesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı.

“SOSYAL HUKUK DEVLETİ İLKESİNE AYKIRI”

Danıştay 2. Daire, tebliğde yer alan "birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir" ifadesinin yürütmesini durdurdu. Kararda, kişilerin tıbben gerekli görülen ilaçlı stent bedelini ödemek zorunda bırakılmalarının, sosyal hukuk devleti ilkesine aykırılık taşıdığı ifade edildi.

İŞTE DANIŞTAYIN İLGİLİ KARAR METNİNDEN BAZI BÖLÜMLER

Karşı Taraf : 1- Maliye Bakanlığı - ANKARA

2- Ankara Üniversitesi Rektörlüğü – ANKARA

Vekili :

İsteğin Özeti : Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde Fakülte Sekreteri olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, tedavisinde kullanılan üç adet ilaçlı stent bedelinin ödenmesi amacıyla yaptığı başvuruların reddine ilişkin 29.09.2006 tarihli, 139 sayılı Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı işlemi ile 02.10.2006 tarihli, 1765 sayılı Ankara Üniversitesi Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı işleminin, bu işlemlerin dayanağı olan ve 29.04.2006 tarihli, 26153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nin (Sıra No:6) 20.1. maddesinin 3. paragrafındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) listesinde yer alan Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." ibaresi ile EK-5/C sayılı liste'nin 177. sırasının; konusunun uzmanı doktorlarca, hayatının kurtarılması ve sağlığına kavuşması için baypas ameliyatı yerine ilaçlı stent uygulanmasının tercih edildiği, alt düzenleyici işlem niteliğinde olan Tebliğ ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 209. maddesi ve ilgili Yönetmelik hükümlerine aykırı düzenleme yapılmasının mümkün olmadığı, Anayasa'da Devletimizin nitelikleri arasında sayılan sosyal hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı, büyük mağduriyetine yol açıldığı, düzenleyici işlemin yetki, sebep ve amaç unsurları yönünden hukuka açıkça aykırı olduğu, emsal yargı kararları ile de çeliştiği iddialarıyla iptali ile ödenmeyen ilaçlı stent bedelinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılan davada yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

Maliye Bakanlığı Savunmasının Özeti : 5234 sayılı Yasayla 657 sayılı Yasanın 209 ve 178 sayılı KHK'nin 10. maddesine eklenen hükümler yanında "Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği"nin Ek-1. maddesi hükmüyle Bakanlıklarına verilen yetki doğrultusunda gerekli çalışmalar yapılarak, dava konusu düzenleyici işlemin yayımlandığı, Anayasanın 65. maddesinde; Devlet'in, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek mali kaynakların yeterliliği ölçüsünde yerine getireceği şeklinde yer alan hüküm de dikkate alındığında, ülkemizin genel ekonomik koşulları gözetilerek kamu harcamaları içinde önemli yer tutan tedavi giderlerinin ödenmesinde belirli kısıtlamalar getirilmesi ve uyulması gerekli kurallar konulmasının zorunlu olduğu, hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı, davanın reddinin gerekeceği savunulmaktadır.

Ankara Üniversitesi RektörlüğüSavunmasının Özeti : Üniversitelerinin ilgili mevzuatı uygulamakla yükümlü olduğu, uyuşmazlık konusu olayda takdir yetkilerinin olmadığı, bağlı yetkinin sözkonusu olduğu, ilgili mevzuat doğrultusunda tesis edilen işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davanın reddinin gerekeceği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve iç hukuk kaynaklarımızda yer alan hükümlerle, özellikle Anayasamızın 17. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, 5234 sayılı Yasa ile 657 sayılı yasanın 209. ve 178 sayılı KHK'nin 10. maddesine eklenen hükümlerin; Anayasanın 65. maddesi doğrultusunda, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması amaçlı olduğu, belirtilen hukuk kaynakları ile Devlete görev olarak yüklenen, kişilerin yaşama hakkını, vücut bütünlüğünü korumak, yaşamlarını fiziksel ve ruhsal sağlık içinde sürdürmesini sağlamak görevini ortadan kaldırır şekilde yorumlanmasının mümkün olmadığı; emsal dosyada verilen ara kararına cevaben Sağlık Bakanlığı'nca; uyuşmazlık konusu ilaçlı stentin belli durumlarda tıbbi açıdan gerekli olduğu belirtildiği halde ilaçlı stentler ile ilgili olarak 2006-6 sayılı Tebliğin dava konusu 20.1. maddesinde herhangi bir düzenleme yapılmadığı, 20.2 maddesinin ise tıbbi sarf malzemeleri ile ilgili olması nedeniyle uyuşmazlıkda uygulanmasının mümkün olmadığı dikkate alındığında, eksik düzenleme nedeniyle bu hükmün ve tıbbi açıdan gerekli görülen ilaçlı stent bedelinin ödenmemesine ilişkin işlemlerin yürütülmesinin durdurulması yolundaki istemin kabulü, uyuşmazlık konusu ile ilgisi olmadığı anlaşılan tebliğin ek 5/C listesinin 177. sırasının yürütülmesinin durdurulması isteminin ise reddinin gerekeceği düşünülmektedir

Danıştay Savcısı Düşüncesi : 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 209. maddesinde, Devlet memurlarının tedavi giderlerinin ödenmesi konusunda , tedaviye resmi doktor raporuyla lüzum gösterilmesi gereğinin dışında başka bir koşul öngörülmemiş; Devlet Memurları Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin 35. maddesinde de , sağlık kurumları ve kuruluşlarının yetkili uzmanlarının göstereceği lüzum üzerine tedavi amacıyla kullanılan ve gerek yurtiçinden sağlanan gerekse yurtiçinden sağlanmasının mümkün olmaması nedeniyle yurtdışından getirilmesi zorunlu bulunan vücut organı protezlerinin bedellerinin ödeneceği kurala bağlanmıştır.

Davaya konu edilen 29.4.2006 tarih ve 26153 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6 Sıra No'lu Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinin "Organ Protez ve Ortezlerinin Temini ve Birim Fiyatları" başlıklı 20.1. maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde "Bu Tebliğin eki (Ek-5/C) listesinde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesinde' birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir" denilmiş ve Ek-5/C listenin 177. sırasında "Steindler Ortez" için 181,14 YTL. tespit edilmiş olup, resmi sevk belgesi ile başvurduğu özel hastanede davacıya konulan "Aterosklerotik Kalp Hastalığı" tanısı üzerine yapılan müdahale sonucunda 3 adet "stent" uygulanması nedeniyle Sağlık Kuruluşunca çalıştığı Kuruma fatura edilen 3.147,44 YTL. ödenmiş ise de, "Hasta Katılım Payı" olarak kendisine fatura edilen ve nakden ödediği 13.889,25 YTL'nin Kurumunca yukarıda belirtilen Tebliğ uyarınca karşılanmaması üzerine anılan Tebliğ hükümlerinin ve ödememe işleminin yürütmelerinin durdurulması istenilmektedir.

Talimat hükmü ile Yasa ve Yönetmelik hükümlerine aykırı düzenleme yapılması mümkün değildir.

Davalı idarelerce, kamu harcamalarının sınırlanması gereği dışında Devlet memurunun yaşamsal nitelikteki gerçek tedavi giderlerinin Devlet tarafından karşılanmamasını ve Tebliğ ile yapılan fiyat tespitini haklı kılacak somut kanıtlar ortaya konulmamış olması karşısında ,anılan Tebliğ hükümleriyle , Devlet memurunun tedavisinde kullanılan stentlere ilişkin masrafların ödenmesinin ekli listede tespit edilen miktarla sınırlanması, 657 sayılı Yasa'nın 209. ve Devlet Memurları Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin 35. maddelerinde yer alan hükümlere açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

Açıklanan nedenlerle, 6 Sıra No'lu (2006 Yılı) Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinin 20.1. maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi ile Ek-5/C listenin 177. sırasında yer alan tespitin ve buna dayalı eksik ödemeye ilişkin işlemin yürütülmelerinin durdurulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

“………….. Ayrıca yukarıda yer verdiğimiz Anayasanın 17. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; "Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz." hükmü karşısında; ilaçlı stentin alternatifinin baypas ameliyatı olması durumunda, stent uygulamasının deri üzerinden girilerek vücutta ciddi bir kesi yapılmaksızın gerçekleştirildiği, hayatta kalma ve vücut işlevlerinde ciddi bir bozulmaya uğrama riskinin oldukça az olduğu, baypas ameliyatının ise göğüs kemiğinin dikey boyutta oldukça ciddi bir kesi ile açılarak vücut bütünlüğüne ciddi bir müdahale şeklinde yapılması, hayati ve sakat kalma riskinin yüksekliği karşısında, ancak tıbbi zorunluluk ya da kişinin rızası ile uygulanması gerektiği tartışmasız olup, kişinin rızasının tamamen özgür iradesi ile riskleri ve faydalarını değerlendirmek suretiyle alınması, bu rıza alınırken ekonomik kaygıların hiçbir şekilde etkili olmaması gerektiği, dolayısıyla ilaçlı stent tedavisinin alternatifinin baypas ameliyatı olduğu tüm durumlarda ilaçlı stent bedelinin Devletçe ödenmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Bütün bu açıklamalar ışığında, ilaçlı stentlerin belirli durumlarda kullanılmasının tıbben gerekli olduğu anlaşıldığından, Maliye Bakanlığı'na verilen yetkinin; Sağlık Bakanlığı'nın görüşü alınmak suretiyle, bilimsel ölçütler açıkça belirlenerek, zorunlu olmayan durumlarda (örneğin 3,5 mm damar çapı üzerindeki damarlardaki tıkanıklıklar,...vb) ilaçlı stent kullanılması halinde ödeme yapılmaması ve yapılacak ödemelerde aynı faydayı sağlayan ilaçlı stentler arasında en ucuz olanının bedelinin belirlenmesi suretiyle ödenmesi yolunda kullanılması gerekir iken, ara kararı cevapları ile de ortaya çıktığı üzere uyuşmazlık konusu Tebliğde Koroner stentlerle ilgili olarak hiçbir düzenleme yapılmayarak, kişilerin tedavileri ile ilgili olarak tıbben gerekli görülen ilaçlı stent bedelini ödemek zorunda bırakılmaları, sosyal hukuk devleti ilkesine aykırılık taşıdığı gibi, anılan üst hukuk normlarına da aykırıdır.

Her ne kadar davalı Maliye Bakanlığı'nca ödemelerin Tebliğin 20.2. maddesinin 4. paragrafında yer alan hüküm doğrultusunda yapıldığı ifade olunmuş ise de; bu maddenin tıbbi sarf malzemeleri ile ilgili olduğu, Sağlık Bakanlığı'nca ara kararımıza verilen cevapta ise stentlerin tıbbi sarf malzemesi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, ortez olduğu belirtildiğinden bu hususun 20.1. maddesi veya ortak hükümlere ilişkin 20.4. maddesinde düzenlenmesi gerekir iken, herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı açıktır. Bu nedenle dava konusu edilen Tebliğin 20.1. maddesin 3. paragrafındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) listesinde yer alan Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." ibaresinin, anılan listede ilaçlı stentlere yer verilmediği gibi, ilaçlı stentlerin belirli durumlarda ödenmesini sağlayacak hiçbir düzenlemeye de yer verilmediğinden eksik düzenleme nedeniyle anılan mevzuata ve hukuka açıkça aykırı olduğu anlaşılmaktadır.

Nitekim bu konuda yeterli düzenleme olmaması nedeniyle farklı uygulamalara yol açıldığı görülmekte olup, davalı idarelerden Ankara Üniversitesi'nce hatalı bir değerlendirme yapılarak Tebliğ ekinde yer alan Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesinin (Ek-5/C) 177. sırasında yer alan ve konuyla ilgili olmayan, ortopedi ile ilgili steindler ortez bedelinin davacıya takılan koroner stent bedeli olarak tedavisinin yapıldığı hastaneye ödendiği görülmektedir.

Olayda, davacının şeker hastalığının olması, takılan stentlerin LAD ve önemli bir başka miyokard alanını besleyen RCA'ya takılması, 3 ve 2,5 mm çaplarında ve tıkanıklıkların da 15 mm'nin üzerinde uzun darlık şeklinde olması, dolayısıyla yukarıda sayılan koşulların pek çoğunu taşıması nedeniyle, tedavisinde ilaçlı stent kullanımının doktorunca gerekli görüldüğü anlaşılmakta olup, dava konusu edilen Tebliğ hükmü ile bu hüküm dayanak alınmak suretiyle Ankara Üniversitesi'nce tesis edilen bireysel işlemlerin hukuka ve mevzuata açıkça aykırı olduğu, uygulanması halinde davacının telafisi güç zarara uğramasına yol açacağı, Tebliğin Ek-5/C listesinin dava konusu edilen 177. sırasının ise koroner stentlerle ilgili olmaması nedeniyle davacı bakımından uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 4001 sayılı Yasa ile değişik 27.maddesinin 2. fıkrasında öngörülen koşulların gerçekleşmiş olması nedeniyle 29.04.2006 tarihli, 26153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nin (Sıra No:6) 20.1. maddesinin 3. paragrafındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) listesinde yer alan Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." ibaresi ile davacının başvurularının reddine ilişkin 29.09.2006 tarihli, 139 sayılı Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı işlemi ve 02.10.2006 tarihli, 1765 sayılı Ankara Üniversitesi Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı işlemleri yönünden yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne, EK-5/C sayılı liste'nin 177. sırası yönünden ise yürütmenin durdurulması isteminin reddine, 01.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap