Guest DOĞRU YOL

Örnek İmam...

Önerilen İletiler

Guest DOĞRU YOL

Bir Alevi Köyü İmamının Anıları

Sakka

"Bir Alevi Köyü İmamının Hatıraları..." Alevi-Sünni-Türk,Kürt hatta sağcı-solcu ayrımlarını hiç sevmiyorum. Birleştirmeyen, bizi kaynaştırmayan düşüncelere de saygı duymuyorum.

Kababel Köyü eski Muhtarı kardeşim, arkadaşım, dostum Erdoğan Bektaş: "Hocam sizi köyde bekliyorum, köyümüze gazeteciler gelecek" diye bizi de köye davet edince, Şair Yusuf Özcan Hocamla Kababel Köyüne gittik.

Köyün anayola 3 kilometre olan yolun yapılmamış olmasına bakıp siyasilere de sitem ettik: "Ayıp be, 3 kilometre’lik yolda yapılmaz mı? " diye.

Köye varınca meseleyi anladık: Daha önceden bu köyde imamamlık yapmış olan Ebuzer Gıffari Bakır hoca, bir kitap yazmış; "Sakka-Bir Alevi Köyü’nün imamının Hatıraları"diye. İstanbul’dan Hürriyet Gazetesi ekibi köye geliyormuş, onun için köye bizde davet edilmiştik.

Önce Şair dostumuz Erdoğan Bektaş’ın evinde konakladık. Hürriyet ekibi gelince yemek ikramında bulunan bir evde toplandık. Köyden, yemeğe davet edilmiş olan bir çok köylü vatandaşımız da buradalardı.

Ebuzer Gıffari Bakır hocam da gelmişti. Kur-an okuyup yemek duası yaptı. Hoca satışı iyi, efendi, kültürlü bir insana benziyordu; ifade etmem gerekirse, Ebuze Hoca benimde hoşuma gitti.

İşin özü şuydu: Kendisi de bir Yozgatlı olan Ebuzer Gıffari Bakır’ın ilk tayini bir Alevi Köyü olan Kababel Köyüne çıkmıştı. Görev icabı-biraz daçekingen olan hoca, gidip imamlık görevine başlar. Ancak halkın Alevi oluşu hocayı oldukça tedirgin etmektedir. Hep "Acabalarla?" görevine devam eder.

Mesala, Köy camisini zor açar, içerisini bir hali tozlu bulur, ilk namazını bir çocukla kılar, ilk Cuma’ya bir vatandaş gelir, öğle namazı olarak ifade ederler. Her karşılaştığı köylü ona sorular sorar, alevi-sünni konusunu gündeme getirirler.

Ebuzer hoca yılmadan-usanmadan köyle-köylü ile kaynaşmanın yollarını arar. Ne yapmalıyım, nasıl davranmalıyım, bunların gönlünün nasıl kazanabilirim ve Alevi-Sünni olayını nasıl yumuşatabilirim diye düşünmeye başlar.

Kafasında planladıklarını bir bir uygulamaya koyar. Köylünün içine girer, duvar diplerinde oturur, düğünlere, nişanlara, yemek törenlerine katılır. Alevilik hakkında araştırma yapar bilgi edinir.

Hatta onlarla birlikte Dedelere gider, Cem törenlerine katılır, Hacı Bektaş’ı ziyarete gider. Artık herkese: "Hoca bizden biri, bizim gibi düşünen insan!" dedirmeyi başarır. Gençlerle, çocuklarla iyi bir diyalog kurup onların gönlünü kazanır ve Camiye getirmeyi başarır.

Köylü de camiye gelmeye başlamıştır. Namazlarına katılan, Cuma’yı dolduran köylülerle hoca iyi bir dostluk kurmuştur. Her fırsatta Alevi-Sünni kardeşliğinden söz eder, her konuşmasında birlik ve beraberlik mesajları verir.

Düğünlerine gider, yemeklerine katılır, cenazelerinde bulunur ve kendisinin de o yöreden olduğunu ifade edip köylü ile kaynaşmayı sürdürür. Onu seven ona saygı duyan insanların sayısı artmıştır. Hoca her fırsatta; "Alevi-Sünni kardeştir, Alevilik de İslamın bir kuludur!" mesajını verir...

Tabi ki, her başlangıcın bir de sonu vardır. 1992 Ağustosunda göreve başladığı Kababel Köyünden, tayininin Ankara’ya çıkması nedeniyle ayrılmak zorunda kalır. Kababel’de kaldığı sürece aldığı notları bir araya getirip bir kitap yazmayı planlar. Bu çabasına gazeteci-yazar olan ağabeyi Mahmut Riyat Bakır destek verir, ve kitabı Nisan 2008’de yayımlanır: " Sakka-Bir Alevi Köyü İmamı’nın Hatıraları"

Evet kitabın anısı kısaca böyle!.. İstanbul’dan Gülden Aydın’la birlikte gelen Hürriyet ekibiyle bizde oradaydık. Ebuzer Hoca’yı ve köylüleri dinledik. Hoca kendisini köylüye sevdirmiş, çok güzel bir diyalog kurmuş.

Alevi-Sünni kardeşliğini kurmayı başarmış, tabii ki bu güzel övgüleri de hat etmiş. Kitabında bu köyde ki anılarını anlatıyor. Kitabını da okudum, oldukça güzel mesajlar içerdiğine sevindim. Kendisini bu anlamda tebrik ediyor, kutluyorum.

Hoca Kitabının adını neden "Sakka" koyduğunu şöyle ifade ediyor: "Sakka: Cem törenlerin de görülen on iki hizmetten birisinin adıdır. Peygamberimizin biricik torunu Hz. Hüseyin’in Kerbela’da susuz bırakılarak hunharca şehit edilişinin Cem törenlerine yansımasıdır."

Ebuzer hoca, düşüncelerinin özetini şu cümlelerle ifade ediyor: "Alevi-Sünni, Namazlar aynı, cami aynı, cenaze merasimleri aynı, düğünler aynı, bayramlar aynıdır. Aynı Allah’a inanmakta ve aynı kıbleye dönmekteyiz.

Çünkü vatan aynıdır, bayrak aynıdır, toprak aynıdır, yürek aynıdır, hepsi bir atar... Temennimiz bu çalışmalar toplumlar arasındaki diyalğu güçlendirmesi ve yanmış gönüllere bir nebze de olsa su serpmesidir."

Evet, Ebuzer Hocayı da dinledim, kitabını da okudum. Hoca eserinde hoş, güzel ve birleştirici mesajlar vermiş. Bir din adamına yakışanı yapmış! Kendisini kutluyor, eserini hemşehrilerimize tavsiye ediyoruz.

Ebuzer Hoca eline, emeğine, alın terine sağlık, sen iyi bir dostluk kurmuşsun! İnşallah senden sonra aynı göreve devam edenler bu dostluğu pekiştirmişlerdir. Kalemine, yüreğine, teşekkür ediyoruz.

ALINTI

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap