Berrin

Eşim Özürlü Olmadığı İçin Evlenirken Endişe Ettim...

Önerilen İletiler

eadr.jpg

İlişkilerinin ilk döneminde kör olduğu için eşinin ailesi tarafından ‘istenmeyen damat’ ilan edilen AKP milletvekili Lokman Ayva, “Gerçi onlar da haklı. Kim kızını kör birine vermek ister ki! Ben de kızım olsa kör birine yüzde 100 veririm diyemem. En büyük diğer korkum çocuklarımın körüm diye benden utanmasıydı. Ama artık o risk kalmadı” diyor. Ayva, evliliğini ve yaşadığı sıkıntıları anlattı.

Körlük, hayat akışınızı nasıl değiştirdi?

Menenjit hastalığı sonucunda 11 yaşında kör oldum ama körlük, kurtuluşum oldu. Çünkü ailenin okuyan tek kişisiyim. Komşularımızdan biri, kör olunca, benden umudu kesmiş, ‘Lokman’ı Kuran kursuna verin, birkaç sure ezberlesin, Ramazan ayında camilerde müezzinlik yapar, çıkışta da para toplar. Biz de zekatımızı veririz. Kör, topal veya yetim bir kızla da evlendiririz’ demiş. Kız topal değilse yetim de olabilir yani! Ben istemedim, topallık ya da yetimlik! Ben hayallerimin olmasını istiyordum. Bu yüzden, eğitime 5 sene ara verdim ama radyodan Körler Okulu’ndan haberdar oldum, buraya gittim, sonra Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirdim, işletme yüksek lisansı yaptım ve görme engeli olmayan, hiçbir özrü olmayan eşim Şule ile evlendim.

Eşiniz, flört ettikleriniz içinde ilk görme engeli olmayan kız mıydı?

Bugüne kadar engelli-engelsiz diye ayırmadım, ama çıktığım kızlar hep herhangi bir özrü olmayan kızlardı. Bir baktım eşim ünlü filozof Nietzsche’den falan bahsediyor. Hafif kıpırtılar başladı benim kalbimde! Ben ona şiir okudum, o bana Ataol Behramoğlu’nun ‘Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var’ şiirini okudu. Ben ona pas, o bana pas derken bir baktık, nikah masasında soluğu aldık. Evleneli 9 sene oldu.

EVLENİRKEN ENDİŞELİYDİM

Eşinizin hiçbir engeli olmadığı için evlenirken büyük korkular yaşadınız mı?

Tabii ki... İlk endişem ailesinin evliliğimize onay verilip verilmeyeceğiydi! Verildi de nitekim! Ama Şule ikna etti. “Vermezseniz, kaçarım” demiş. Aslında, ailesinin karşı çıkması da doğal bir şey… Kim kızını kör birisine vermek ister ki yani! Bunu anlıyorum. Haklı demiyorum, ama mantıklı bir sorun diyorum. Kızım olsa kör birisine verir miydim? Bilmiyorum. Yüzde 100 vermezdim ya da verirdim diye delikanlılık yapmak istemem. Gerçekçi olmalı!

Evlendiniz, korkularınız devam ediyor mu?

Evet, hâlâ var korkular. Millet eşime melek gözüyle bakıyor. Kör biriyle sadaka niyetine, zekat diye evlendi gibi! Bu, onun açısından da kötü, benim açımdan da. Örneğin, nişanlılık dönemindeyiz, bir gün belediye otobüsüne bindik, gidiyoruz, biri bana yer verdi. Hayda gel, şimdi çık işin içinden! Adamın biri kolumdan tuttu, oturttu! Oysa erkek adam oturur mu, kız oturur! Ben oturur gibi yaparak, “Şule Hanım otursun” dedim. Ama kardeşim, Şule Hanım’a söylemedik laf bırakmadılar! “Nasıl olur da özürlünün yerine oturursun” diye. Espri ile karışık durumu kurtarmaya çalıştım, “Ya ne yaparsın, Türk erkekliği özürlülük falan dinlemez” dedim. Neyse Şule ile bunları daha önceden konuştuğumuz için aramızda espri konusu bile yaptık. Sonra çocuklar olmadan onlarla ilgili çekincelerim vardı.

KÖR BABASINDAN UTANAN VAR

Çocuklarınıza ilişkin korkunuz neydi?

Bazı tanıdıklarım var, kör olduğu için çocukları babalarından utanıyorlar! Düşünsenize, sizin en sevdiğiniz insan, sizden utanıyor! Ne kadar acı. Böyle bir şey olabilir mi diye korkuyordum. Dolayısıyla evde körlüğün en itici halini çocuklarla konuştuk. Mesela ‘kör’ lafını çok kullanırız evde. Çünkü, eninde sonunda sokakta ‘kör’ lafını duyacaklar.

Bu korkuyu yenmek için evde nasıl bir rol çiziyorsunuz kendinize?

Biri 9, diğeri 7 yaşında iki oğlum var. Edilgen, körlük kompleksi olan biri olsaydım, çocuklarda negatif etki yapardı. Bireysel yeterliliğim çok yüksek olduğu için evde sorun yaşanmıyor. Mesela çocuk bakkala gitmiyor, eşim de yemek yapıyor: Kim gidecek ekmek almaya? Ben gidiyorum. Gidemezsem, çocuğa muhtaç olsam, olay biter, anlatabildim mi?

Evliliğinizde mutlu musunuz?

Ortalamanın üzerinde bir mutluluğumuz var. Yüzde 100 sorunsuz değil ama sorunlarımızı konuşarak aşabiliyoruz. Eşimle ilişkimin dünyanın olabilecek en iyi ilişkisi olduğunu düşünüyorum. İstediği kadar kötü davransın bana, ondan vazgeçmeyi hiç düşünmüyorum. Ama aldatmak ayrı! Ahlaki sorun olmadığı sürece boşanmam.

Seks, sizin için neyi ifade ediyor?

Her iki tarafın hemfikir olduğu cinsel ilişki... Ben bu olayda görmeyi kullanmıyorum. Dokunma, işitme, söz, koku... Mesela körler parfümden çok etkilenir. Çünkü kokudan başka veri yok elinde!

En büyük hayaliniz nedir?

Özürlülükle ilgili en büyük hayalim, özürlülüğün sarışınlık, kumrallık gibi bir özellik halinde algılandığı günleri görmek.

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Guest sarcak

teşekkürler berrin.emeğine sağlık.

sakat olmak her yönden her zaman zor.bu işin içinden çıkabilmek için kendi kendime geliştirdiğim yöntemim şöyle.

kendimi insan türüe ait bir varlık olarak görmüyorum.

o yüzden normal olarak yapamadığım ,başaramadığım,ulaşamadığım

her konuda zaten ben insan sayılmam ki ki deyip kendi kendimi bu şekilde avutuyorum.

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Guest DOĞRU YOL
Birçok görme engelli için örnek olacak bir insan tum engelleri aşmış

Bedensel engelliler için çoğu kez bu kadar basarılı bir hayat yasamak zor

Sayın can bey bu konuyu ayrıntılı düşünüpde :) mi karar verdiniz ? Bence görme engelli olmak daha zor...engel imkansızlıklarımızdır...imkanları olan bedensel engelli de Lokman Ayvanın başarısına ulaşabilir...ve bedensel engelli olupda sağlıklı insanla yuva kurup mutlu olanlar birçok kez duyulmuştur...

Allah Lokman Ayvanın da ve evlenmiş olan bütün engelli insanlarında ve bütün bekar engellilerinde hem huzurunu hem imkanlarını yüceltsin inşallah...

Sayın berrin emeğine sağlık...teşekkürler...

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap