Can Sengul

Radikal muhabiri Mine Tuduk, 1 günlüğüne 'engelli oldu'. İstanbul'un hâlâ engellilere kapalı bir kent olduğunu gördü.

Önerilen İletiler

Radikal muhabiri Mine Tuduk, 1 günlüğüne 'engelli oldu'. İstanbul'un hâlâ engellilere kapalı bir kent olduğunu gördü.

İSTANBUL- Bu haberi okumadan önce gözlerinizi bağlayarak 5 dakika sokakta yürümeyi deneyin ya da sizin için sıradan olan yürümek, oturmak, kalkmak gibi eylemleri yardımsız yapamadığınızı düşünün... O zaman göreceksiniz ki Türkiye’de “Engelli olmak zor” demek bile hafif kalıyor...

Sayıları 8.5 milyonu bulan engellileri anlamak, hayatlarındaki camdan duvarları görmek için bir gün de olsa onlar gibi yaşamaya çalıştık. Onların bir ömür yaşadığı zorluklar bana bir gün bile çok ama çok ağır geldi.

Yol arkadaşlarımdan biri geçirdiği kas hastalığından sonra 26 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkum olan emekli mühendisi Muhittin Satır, diğeri de doğuştan görme engelli Hacettepe Felsefe mezunu ancak belediyede telefonlara bakarak çalışarak emekli olan Sara Kuruçay. Sabahın erken saatlerinde buluşup bir günü birlikte geçirdik.

Neler yaptık ya da yapmaya çalıştık?

Turumuza Yeşilköy Tren İstasyonu’ndan başladık. Şirinevler Metrobüs Durağı, Ataköy Metro Durağı, Eminönü, en sonra da Tarihi Yarımada’da müze turu... Çaresizlikler, imkânsızlıklarla dolu dolu geçen bir günde gördük ki sokağa çıkmak, otobüse, metroya binmek, evlerinin yakınındaki market ya da parka gitmek onlar için büyük bir mücadele.

Engelliler için yapılan rampalar, asansörler, otobüsler, kılavuz yollar onların nefes almasını sağlamıyor. Birçok belediye binası, kaymakamlık, noter gibi kamu binalarına engelliler için uygun olmayan düzenlemeler sebebiyle giremiyorlar. Ama Muhittin Bey ve Sara Hanım her türlü zorluğa rağmen gülümseme ve espri yeteneklerini yüzlerinden eksik etmeden, umutlarını bir an bile yitirmeden “Engellilerler de, tıpkı normal insanlar gibi hayatın her alanına ulaşıp erişmek istiyorlar” diyor.

5 lira için...

Muhittin Satır, “25 yıldır tekerlekli sandalyede yaşıyorum. Emekliyim. İnternetten tanıştığım eşimle 1 yıl önce evlendim. Eşim engelli olmadığı için insanlar ah-vah ediyor, içerliyorum. Herkes bir gün engelli olabilir” diyor. Bir de sitemi var:

“Devlet engelliye 600 lira evde bakım parası veriyor. Ama ev halkı başına düşen gelirin 400 liradan fazla olmaması şart. Emekli maaşım 810 lira, evde kişi başına 405 lira düşüyor. 5 lira yüzünden 600 lira ek bakım parasını alamıyorum. Devlet büyükleri, yalnızca bir günlüğüne yerimizde olsalar. Sanırım ne demek istediğimizi iyi anlardılar.”

Yola çıkmak yürek ister

Engelli rampası olan bazı otobüsler durağa tam yanaşmadan yolcu aldığı için, bir yürüme engellinin arabasıyla binmesi büyük zorluk. Birçok otobüs ise engelliler için özel donanıma sahip değil. Görme engelliler yüksek otobüs basamakları ve durakların adını söyleyen sesli uyarı sisteminin her otobüste yer almamasının sıkıntısını çekiyor

Ulaşabilirsen asansör var

Şirinevler Metrobüs Durağı ve Ataköy Metro Durağı’nda engelli asansörü bulunuyor ve çalışır halde. Metro ve metrobüse bu mevkiden rahatlıkla binilebiliyor. Ancak devlet hastanesinin bulunduğu Bakırköy, Cevizlibağ, Maltepe gibi birçok arterde engeliler için özel bir düzenleme bulunmuyor.

Ne üst ne altgeçit var

Eminönü, kentin en işlek noktalarından biri. Ancak her gün yüz binlerce kişinin gelip geçtiği Eminönü Meydanı’ndaki üstgeçitte bulunan engelli asansörleri yıllardır çalışmıyor. Üstgeçitten geçmek mümkün olmayınca haliyle altgeçide yöneliyoruz ama orada da karşımıza inen dik merdivenlerden tekerlekli sandalyeyle inip çıkmak imkânsız.

Engelli tuvaletleri Allah’a emanet

Her yıl milyonlarca insanı ağırlayan Topkapı Sarayı’nda engelliler için yapılan tuvaletin dışı ve içi bakımsız halde. Ayrıca içinde bulunması gereken tutamaklar sallandığı için engelli bir kişi kolaylıkla düşerek yaralanabilir.

Topkapı Sarayı’na yakışıyor mu?

İstanbul’un gurur kaynağı Topkapı Saray Müzesi’ni görmek engelliler için zor. Sarayın avlusunda belli noktalarda engelli rampaları var, ama çoğu kırık dökük, güven vermiyor. Asıl engelse sarayın içine girmek istendiğinde ortaya çıkıyor. Çünkü Harem Dairesi dışında rampalar yok. Arz Odası, Hazine Dairesi gibi bölümlere girmek rampa olmadığı için mümkün değil.

Sultanahmet’te para çekemedik

Hayatın olmazsa olmazı paraya ulaşmak bile ayrı bir işkence. Uluslararası bir düzenlemeye sahip olması gereken Sultanahmet Meydanı’nın orta yerinde bulunan bankamatiklerden engellinin para çekmesi imkânsız. Basamaklı bankamatiklere ulaşmak mümkün değil. Görme engelliler içinse, ATM’lerin tuşlarında sesli uyarı ve brail alfabesi bulunmuyor. Bu yüzden yardım almadan para çekmek imkânsız.

Kaldırımlar insanın değil otomobillerin!

Kaldırıma park etmiş arabalar yüzünden yürümek mümkün değil. Kaldırımlar standart dışı yapıldığı için tekerlekli sandalye ile çıkılsa bile yardımsız inmek mümkün olmuyor. Ortaya dikilmiş ağaç ve direkler ise cabası.

Görme engelliler için de çok yüksek olan kaldırımlardan zar zor geçip Yeşilköy Tren İstasyonu’na vardığımızda, perona doğru inen merdivenler engeliler için düzenlenmediğinden geri dönmek zorunda kalıyoruz.

‘Biz yokmuşuz gibi davranmayın’

Sara Kuruçay: “Doğuştan görme engelliyim. Halkımız yardımsever, onlar dışarıda bizi yönlendiriyor ancak engellilerin ihtiyacı, halkın yardımseverliğiyle çözülmez. Özellikle görme engelliler için metro, metrobüs, vapur, yaya geçitlerine giden kabartmalı kılavuz yollar, hayati önem taşıyor. Ancak birçok insan yerdeki o kabartılı kılavuz yolun anlamını bilmiyor, üzerine araba park ederek işimizi zorlaştırıyor. Kılavuz yollar çok önemli. Ayrıca kaldırımların bir stardardı yok, kimisi yüksek kimi alçak. Restoran, kafe gibi mekânlarda engellilere uygun masa ve tuvalet bulunmuyor. Engelliler iş bulamıyor, bulsa bile kendi mesleğinde çalışamıyor. Görme engelliler için bir süredir otobüs, metro, hızlı tramvay ve trafik ışıklarında sesli uyarı sistemi mevcut. Ama çoğu bozuk. Engelliye bakış ancak toplumsal bilinçle mümkün. Biz yokmuşuz gibi davranılmamalı. Engelliyi tecrit etmeden toplumun içine entegre ederek yaşam alanları yaratmak gerekli.”

Japon turistler de olmasa saray yok!

Engellilerin Topkapı Sarayı’nın kapalı bölümlerine, örneğin Arz Odası’na girmesi çok zor. Çünkü girişte rampa yok. Israrcı olduğumuzda ise ancak Japon turistlerin yardımıyla bu mümkün olabiliyor.

YARIN: ‘Engel dedektifleri’ müze ve kafelere not verdi: İyiler ve kötüler

--

www.merverengi.com

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Misafir
You are commenting as a guest. If you have an account, please sign in.
Bu konuyu yanıtla

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Biçimlendirmeyi Temizle

  Only 75 emoticons maximum are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Yükleniyor ...