Sign in to follow this  
yarali kalp

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri ( Sesli Ve Yazılı )

Recommended Posts

Sevgiliydi ve Gidecekti

Bir gün gidecekti yanık kozalarıma bir tane daha ekleyecektim… o gidecekti O yüzden bilsin istemedim

Ne içimi sancıtanvirgul.gif bakışlarına yüklediğim anlamı ne de yüreğimi yüreğine yasladığım o baharıvirgul.gif bilsin istemedim…

Gidecektivirgul.gif içime basa basa terk eyleyecektivirgul.gif ‘canım’ dese de ‘c*****nı’ içinde taşıyacaktı

Yüklemsiz yolcuklara çıkacaktı sevgilivirgul.gif öznesini Haliç’e bırakıp gidecekti

Bilsin istemedimvirgul.gif desem zamansız sevdalar büyüyecekti içimdevirgul.gif büyük bir ihtimal yaşayacaktık en alını sevdanınvirgul.gif desem eflatun gölgelerle yeşerecekti aşk

İhtimal yavirgul.gif Atilla İlhan’ın Pia’sı gibi olacaktımvirgul.gifaşk tahayyüldür diyecektim ve başladığı yerde bitecekti

Müptelası olduğum o mistik düşlerimden yara alacaktım hem de en morundan ve o yarayı yok etmek için kısa mesafelerde yolculuk yapacaktımvirgul.gif

Bir limana varacaktımvirgul.gif renksiz gölgelerin peşinde onu kovalayacaktım bir yan flüt sesi duyduğumda sevdama yenik düşecektimvirgul.gif

Öyle en alından gülecektimvirgul.gif gözlerime oturttuğum Haliç’le gitme diyecektim ama o gidecektivirgul.gif fonda bir yan flüt sesiyle…sol yanım sızım olacaktı

hani o bırakıp giderken seni bu öksüz tavrını takmayacaktın

alnına koyarken veda buseni yüzüme bir türlü bakmayacaktın

gelse de en acı sözler dilime uçacak sanırdım birkaç kelime

bir alev halinde düştün dilime hani ey göz yaşım akmayacaktın

Hiç beklemediğim bir anda bir gün yanıma oturdu… Biz ikimizdik Anlamış gibi baktı göz bebeklerime Gözlerimin yeşilinde aradı sevdanın alını

Diyemedimvirgul.gif ama yüreğimi yüreğine çoktan yaslamıştım İzinsiz Aşkta izin aramam ki ben sevgili O da yüreğini bana verdi

Ama diyemedi ki ‘ bu yolculuğa birlikte çıkalım’ Ama ben o yolculuğa çoktan çıkmıştımvirgul.gif elimi eline verdim… ve kısa metrajlı bir film başladı…

O kendini anlattıvirgul.gif ben susmanın erdemlik sayıldığı bir öğretiyle dinledim

En çok vapur yolculuğunu severdi vapura bindikvirgul.gif içimden en sancılı şarkı sözleriları dinledimvirgul.gif içimin sandığından tek tek çıkarıp…

Bu yolculuk hiç bitisin istemedim ‘karaya varmayalım sevgili olur mu’ dedim içimden utanarak Duymadı

Biz ikimizdik bir vapur yolculuğunda Film(mimiz) karaya vardığında bitecekti yavirgul.gif camdan maviye baktım yaklaşıyordukvirgul.gif

içime bakıp bakıp ona yaslandımvirgul.gif içine almak istedi ama başkalarıvirgul.gif ‘başkaları’ diyorduvirgul.gif biliyorum… sesine vermese de bu cümleyi duyuyordum

Sevgiliydi ve gidecekti Vapur karaya yanaştı hatırlayıp hatırlayıp yanaklarıma tuzlusu dökeceğim an geldivirgul.gif film bitti

Diyemedivirgul.gif suskular biriktirdi heybesinevirgul.gif gözlerime yalancı baharlar yükledi Sessizce ‘hadi’ dedi Ben göğsüne yaslanıp ağlamak isterken o gitti

Yanımı yanına verdim ‘hayır’ demedi Ama gitti Bir başaksını taşıyordu içinde sevgilivirgul.gif söylemese de suskularına asmıştı onu

Bindiğim bütün salıncakların ipine astığım aşk gibi… Tanımlayamadığım gülüşüyle yanımda oturuyordu

Beni dinlemek istedi bakamadım sevgiliyevirgul.gif hala filmi düşünüyordumvirgul.gif nedenvirgul.gif neden karaya vardık sevgiliNeden karaya vardık

bozduk yeminleri yine düştük yollara bir yer var içimde sevdalar

bir yer var içinde korkular bir yer var ki yar gidemiyorum

bir yer var içimde sevdalar bir yer var içinde korkular bir yer var ki yar gidemiyorum

biri sana benzer gül gibi biri bana benzer kül gibi biri kana benzer akar gider biri yare benzer

biri sana benzer gül gibi biri bana benzer kül gibi biri kana benzer akar gider biri yare benzer

Tekrar sordu ‘ sevgili hayat nasıl gidiyor’: sığ bir soruydu anlamlar yüklemeye çalışmadım

Hala ikimizdikvirgul.gif en yakınımdaydıvirgul.gif elimi uzatsam tutar mıydı sevgili…?

Uyanıverdim sonrayavirgul.gif eflatun düşlerimi içimdeki mezara gömdüm Filmin bazı karelerini yok saydım

Sorunun cevabını almak isteyen sevgilinin yüzü yüzümdeydivirgul.gif ne dememi bekliyordu kivirgul.gif ‘hayat mı’ dedim gülümsedim

Anlamıştı iç cebime iliştirdiğim hüzünlerimi Ben film gibi son bekliyordum içini toplayıp gitmesini ama hala yanımdaydı sevgili

Yüzüne baktımvirgul.gif masum bir kent soyluluğu taşıyordu ‘ama’lı cümleler geçiyordu gözlerimden İçinde ‘doğrusu’nu bekleyen kırıkları vardı

Ortak edemedi beni kırıklarına ‘hadi’ dedi filmdeki gibivirgul.gif ayağa kalktıvirgul.gif ‘doğrusu’na gidiyordu Beni yanına almadıvirgul.gif ‘canım’ dedi ‘c*****nı’ geçemedi

Zaman affetmeyecekti niceleri gibivirgul.gif askıda bırakacaktık bu aşkı ve hep hatırlayacaktıkvirgul.gif bir muammanın peşinden neden koştugumuzu…

Karaya varmıştık Parmakları parmaklarıma kavuşmadı sevgili’nin… Parmağında ‘doğrusu’nun izi vardı kavuşamadıvirgul.gif

Bildik aile terbiyesinin öğretisini taşıyorduvirgul.gif suçtu kimilerine göre bu suça ortak etmekti gitti sevgili

Diyemedimvirgul.gif yüklemsiz bir yolculuğa çıktıvirgul.gif öznesini sulara bırakıp İçinin ‘doğrusu’na gitti şimdi

Şimdi hangi yolculuğa çıksam

virgul.gif iç cebime iliştirdiğim hüzünlerimden alıyorum Ne zaman bir şiir yazsam ‘sevgili’ye diye not düşüyorum

Ama soramadım sevgil’yevirgul.gif kırıklarını öğrenemedim sevgilinin ‘Sol yanın acıdığı için’ diyemedim biliyorum ama sol yanını nerde acıttığını bilmiyorum

‘doğu’da mı acıttınvirgul.gif yoksa giderken geride bıraktıkların mı acıttı Yüreğimi yüreğine yasladığımda içine söz geçiremediğin o an mı acıdı

Ne zaman sevgili? ne zaman

Benden duyamadıkların mı yoksa senin söyleyemediklerin mi acıttı…

Yaşantına ‘yaşantına ‘katık’ yapmadığın şimdi mi sevgili’ nerdesin yüreğinin en doğusun da mı? Eflatun gölgelerin kaldı geride…

‘Hadi’ bu kez ayrılık için değilvirgul.gif yanını yanıma vermen içinvirgul.gif ‘HADİ’ EN ‘DOĞU’ YANINLA SEV BENİ

Şiir: Defne YAKUT

Yorum: Kahraman TAZEOĞLU

Gitar: Ahmet SELİM

i ve Gidecekti

Share this post


Link to post
Share on other sites

Seni İçimden Terk Ediyorum

binmediğim hiçbir otobüs

beklemediğim hiçbir durak kalmadı bu şehirde

gittikçe azalıyor hayat

neyi erken yaşadıysam

hep ona geç kalıyoyorum

sana göçüyorum her sonbahar

yolların çıkmıyor aşkıma

unuttuğun yağmurların adı saklımda

seni içimden terk ediyorum

susmaktan yoruldum

kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri

efkar demliyorum gözlerimde

yaşlarımı yanağıma varmadan öldürüyorum

tam sancağımdan yaralıyorum kendimi

alnını yüreğime dayadığın güne bakıp

seni içimden terk ediyorum

ne unutacak kadar nefret ettin

ne hatırlayacak kadar sevdin

yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin

biliyorum

beni hep bulmamak için aradın

yanılgımdın

yandığımdın

yangındın

sensizliğe yenilmek

sana yenilmekten zor olsa da

ardımda bir sürü belkiler bırakarak

seni içimden terk ediyorum

şimdi

içimizde öldürülecek bir anı bile bulamayan

iki yarım kaldık

tamamlayamadık bizi

elimden tutmadın yalnızlığımın

saçlarımı da uzaklarına gömdün

içimin mavisi senin okyanusundandı

al geri veriyorum

kilitleri hep yanlış kapılara vurdun

devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim

sana bensizliği terk ediyorum

yarime uzanmayan bütün dallarım kırılsın demiştin

aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi

ne tuhaf değil mi

içimi acıtanda sendin

acımı dindirecek olanda

ya öldür beni dedim

ya da git benden

içi bulanık bir sevdanın ucunda seni kaybettim

aldırmadın aldırmalarıma

bir gecede yakıp yarini

şafaklara sattın ihanetini

külüme basanlar bile utandı yaptığından

işte soluk bir ömrün

son nefesi

benden

içimden

terk ediyorum Kahraman Tazeoğlu

Share this post


Link to post
Share on other sites

En Fazla İçimde Ölürsün

En fazla içimde ölürsün

Cesedini sürüklerim gittiğim her yere

Kızıl sonbaharım

Hangi aşk kendi fırtınasına dayanabildi

Ellerimde çoğul bir gölge kuşu

Adının arkasına basmadan yürüdüm

Alnımda birikti çizikler

Adımdan çıkardım aklımı

Aklımsız kaldım

Neylersin

İnsanız

Ne yapsak eksiğiz işte

Ölüme ayarlı saatiz

En fazla içimde ölürsün

Sorarım

Şiir papirüslerinin hangi köşesine karaladın beni?

Hangi hare’mden yakaladın da çiğnemeden yuttun gözlerimi?

Kekeme repliklerin ezber bozduran kuşu

Hangi rüzgârlara sattın da saçlarını

Devrik cümlelerimin öznesi oldun?

İçindeki kötü senaryoların kahramanı olmak istemezdim

Dağıldı bak derlenip toplanmış dağılmalarım

En fazla içimde ölürsün

Nasılsa yokluk rehin bırakılıyor kalana

Kalan gidene denk neyi varsa susuyor.

Ve susmak inceltiyor her yarayı

Ve susmak bakmak oluyor

Gitmediğin her yere

Kim tutuklanmış yalnızlıktan

Gizin içine gizlenen kim

Söyle beni nerene sakladın

Ki şimdi bu kadar sokaktayım

En fazla içimde ölürsün

Karla karışık yağarsın yara Bereme

Karma karışık kalırsın cinnet şeridinde

Kaldırımların kaldıramadığı her neyse işte

Bulamadığın her ne varsa büyük yıkımların izinde

Sana borcum olsun

Hiç yazılmayacak bir şiirin içinde

En fazla içimde ölürsün

Yanağında yanar avucum

Avucumda imlası bozuk bir şiir kalır

Gözlerinin namlusu döner, yakar kirpiklerimi

Kulağımda bir tepenin rüzgârı uğuldar

Gırtlağıma kadar aşka batarım

Yeteri yok. Eksiği fazla.

Neyin kaldı eksilenlerden arta

İçeri doğru kapanan bir kapıydın

Saçlarından geçtim önce

Ve kendimden öylece

Neyim yoksa var bildim

Eğildim

Eksildim

Eridim

Bir seni bitirmedim

Hangi rüzgarlara sattın da saçlarını

Uğultusuna tutunamadın

Ömürden nefes çalarak ne kadar yaşarsa insan

Öyle yaşadım gözlerini

Tenimde itiş kakış

Cebimde depremlerin

Esrarlı gece ayinleri

Volkanik şiirler

Usul usul giymedim mi sözlerini

Yalnızlığın tiradını kapamadım mı her sefer

Sensizlik seni anlattı en çok

Vazgeçmeler vazgeçmekten vazgeçti

Söyle saçlarında öldüğüm

Bir geri gidiş kaç günde gelirdi?

En fazla içimde ölürsün

Cesedini sürüklerim gittiğim her yere

Tenimin yırtıldığı yerden mi girdin içeri

Açar gibi yaparak açık bir kapıyı

Beni ikiye böldün

Hadi içimi kendine aldın da

Beni nerde bıraktın

Hangisini seçerdin benim için

Ve hangisinden vazgeçerdin kendin için

Ben yarama çoktan sen bastım

Yaşım kadar gencim

Adın çabuk diye geçti

Ardında aç köpekleri bırakarak

Ezberimden geçtim.

Hızla biten aşk şarkılarından geçtim

Senden bir şey eksiltmeden sana çok şey bırakmaktı aşk

Bildim

Biz dalkavuk bir aydınlığın yerine

Onurlu bir karanlığı seçtik

Ve bir öyküden ağlarcasına geçtik

Cesurduk çünkü

Kendimizi kendi düşlerimizden kovacak kadar

Ömrüne yüz çevirmiş iki masalcıyız

Gerisi hiçlik

Gerisi yokluk

Sensizliğin anlattığı ne vardı senden başka

Bir hayatın tüm yanılgılarını

Saçlarında çözdüm

Şimdi beni hangi yanımdan susacaksın

Sessizlikte bir dildir

Çoğul susulur

Pusulur

Şimdi beni hangi yanımdan kusacaksın

Yıkık şehrimin izbesi

En fazla içimde ölürsün

En çok

Gözlerime gömülürsün.

Gözlerimi kaparım

Vasiyetimi yazarım Kahraman Tazeoğlu

Share this post


Link to post
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Sign in

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
Sign in to follow this