birisi

İşitme Engellilere Büyük Kolaylık

Önerilen İletiler

Aysel Aslan, Şükran İlhan ve Yiğitcan Çitfçioğlu... Onlar Türkiye'deki 8.5 milyon bedensel, görme ve zihinsel engelliden birkaçı.

Kimi zaman evinden dışarı çıkamayan, kimi zaman karşıdan karşıya geçemeyen ya da görmezden gelinen engelliler, bilindiği gibi birçok sorunla da baş başa. Yıllarca göz ardı edilen engellilerin yardım isteğine “Ben de varım” projesiyle yanıt veren Ulaştırma Bakanlığı ise Türkiye’de ilk defa işitme engellilere yönelik bir adım atacak. Bundan böyle cep telefonlarındaki 3G sisteminden yararlanarak, işaret diliyle çağrı merkezlerinden bilgi alınabilecek. GSM operatörleriyle ortak yürütülecek bu uygulama yine ilk defa görüntülü olacak.

Bakanlığın yaşama geçirdiği “Ben de Varım” projesinde şu an 170 engelli çalışıyor. Proje kapsamında Türk Telekom, Turkcell, Avea, Vodafone çağrı merkezlerinde görevli omurilik felçlisi, kas hastası, cam kemik hastası gençler evlerinden çağrı kabul ediyor. Yani çağrı merkezlerinde karşınıza çıkan kimi sesler, evinde çalışan bir engelliye ait. Bize sesiyle ulaşan bu insanlardan birkaçını tanımaya ne dersiniz?

Şükran İlhan, çağrı merkezlerinden çalışan engellilerden biri. Evinden çağrı kabul ediyor. Trafik kazası sonucu yaşam fonksiyonları duran ardından iki yıl hastanede tedavi gören Şükran, yedi yılda sadece üç kez dışarı çıktı. Şimdi yaptığı iş sayesinde yaşama tutunuyor. Bu işe nasıl mı girmiş? “Birgün kendi kendime ‘Dört duvar arasında vakit geçmiyor, Şükran. Bu sana yakışmıyor. Sen, kendine yakışanı yapmak zorundasın’ dedim. Proje sayesinde önce kendime sonra yaşama ve acılarıma gülümsemeyi öğrendim. Aldığım nefesin ne kadar kıymetli olduğunu öğrendim. Yanımda beni koruyan güzel insanlar, meleklerim var.”

Aysel Aslan da Şükran gibi evinden çağrı kabul ediyor. Bebekken geçirdiği çocuk felci nedeniyle tekerlekli sandalye ile yaşıyor. Diğerlerinin aksine yaşama küsmeyen Aysel, sekiz aydır bu projede çalışıyor. Projeyi bir internet sitesinden duymuş. “Evde yapabileceğim bir iş olduğunu anlayınca hemen başvurdum” diyor, “Şu an işime çok alıştım. Bu iş kendimi çok değerli hissettirdi bana. Her zaman kendime ‘Ben varım’ derdim. Yani hiçbir zaman ben kendimi başkalarından farklı görmedim. Elimden gelen her şeyin en iyisini yaptığıma inanıyorum”.

Yiğitcan Çiftçioğlu’nun yaşamı da Şükran ve Aysel’inki ile aynı. Görme engelli olan Yiğitcan, bebekken geçirdiği zehirli ishale bağlı olarak gözlerini kaybediyor. Eğitimi süresince hep örnek öğrenci olan, birincilikler sahibi Yiğitcan, “Okulumu birincilikle bitirmenin yanında o dönem görme engelliler arasında yapılan atletizm yarışmalarında 200 metrede birincilik aldım. Plevne Lisesi’ni sınıf üçüncüsü olarak bitirdim. Şu an ise böyle bir işte çalıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ben hayatımda hiçbir zaman özürlü ve engelli kelimelerini adımın önüne koymadım. Çünkü bu, bizim kişisel tercihimiz değil. Yaşamım için her zaman ‘Ya Hep Ya Hiç!’ felsefesini benimsedim” diyor.

Ayşe Işık ise diğer engellilerden farklı. Çünkü Aysel ayakları ile çağrı kabul ediyor. Beş yaşındayken iki kolumu biçer dövere kaptıran, bütün işlerini ayaklarının yardımıyla yapan Ayşe, şu an açık öğretimde de eğitimini sürdürüyor. Bu kadar da değil, beş yıldır resimle uğraşıyor Ayşe. Resim sergileri de açmış. Onun işe giriş hikâyesine gelince... “Ulaştırma Bakanlığı’na yaptığım başvurunun kabul olmasına inanamadım. Şimdi evimde, rahat ortamda ayaklarımın yardımıyla çağrı kabul ediyorum. Bana ‘Ben de varım’ şansı verildi ve elimden geleni yapıyorum” diyerek anlatıyor.

Cumhuriyet / Pazar

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap