zeynepkrtas

3 Saat Enkaz Altında Kaldı ...

Önerilen İletiler

3 saat enkaz altında kaldı

Marmara depreminde 3 saat enkaz altında kaldıktan sonra ağır yaralı olarak kurtarılan Nagihan Çamur, depremde annesi ve erkek kardeşini kaybetti, kendisi ise omurilik felci olmasına rağmen hayatın zorluklarıyla mücadeleye devam ediyor.

Kocaeli'nin Gölcük ilçesine bağlı Kavaklı Mahallesindeki 7 katlı apartmanın 4. katında ailesiyle birlikte otururken, Marmara depreminde evleri yıkılan 32 yaşındaki Nagihan Çamur, hayatını değiştiren ''o gece''yi anlattı.

Deprem sırasında evlerinin 4-5 saniye gibi kısa bir sürede yıkıldığını, annesi, ablası ve erkek kardeşiyle enkaz altında kaldığını ifade eden Çamur, evin tavanın üzerine yıkılması nedeniyle hareket edemediğini söyledi.

Kendine geldiğinde elini bulunduğu yerde gezdirdiğini ifade eden Çamur, şöyle devam etti:

''Elim halıya değince evimizde olduğumuzu anladım. Sonra en büyük ablamla konuşmaya başladık. O da 'deprem oldu korkma' falan dedi. İlk bir saat içinde birileri geldi bizi kurtarmaya. Ben beton kütleler arasında sıkışmıştım. Belimde tavan vardı. İki büklüm şeklindeydim. Kurtarma ekipleri geldi, bizi çıkartmaya çalıştı ancak başaramadılar. Ablama 'kardeşin çok sıkışmış çıkamaz' dediler ve bırakıp gittiler. Dünyam başıma yıkıldı. O zamana kadar çıkmayı bekliyordum. Sonuçta yardım bekliyorsunuz gelenler de yardım edemiyor.''

''Beden acım çok fazlaydı, ilk etapta korku yaşadım. Daha sonra korku umurumda olmadı çünkü bedenimde çok acı vardı'' diyen Çamur, sözlerine şöyle devam etti:

''Tavan belimin üzerindeydi ve kıpırdayamıyordum. Sadece bir kolumu oynatabiliyordum. 3 saat sonra ağzımdan köpükler gelmeye başladı. Nefesim tamamen kesildi sonra yine bir abi geldi. Koltuk altımdan tuttu o zaman bayılmışım. Çıkma anını hatırlamıyorum. Takside gözümü açtım. Annemin ve erkek kardeşinin öldüğünü, ablamın sağ olarak kurtulduğunu sonradan öğrendim. Enkazdan çıkarıldıktan sonra Bolu'ya kadar hastanelerde yer bulunamadık. Daha sonra Bolu Devlet Hastanesine yatırıldım. Buradaki tedavimin ardından Ankara Numune Hastanesine sevk edildim.''

-''AİLEM BENİ ÖLDÜ SANMIŞ''-

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavisinin sürdüğü sırada ailesinden günlerce hiç haber alamadığını söyleyen Nagihan Çamur, şunları kaydetti:

''Hastanede ameliyatlarım oldu, fizik tedavi gördüm. Omurilik felci olmuştum. Ailem beni öldü sanmış, bulamamışlar. Annemin, kardeşimin cenazesi ile uğraşırken benden de haber alamadılar. Bizim odada ayağı kesik bir kız vardı. 13 yaşında Özge. Onlar da Adapazarlıydı. Her gelene söylüyordum, zaten dayımın cep telefonunu veriyorum, anneannemin telefonunu veriyorum falan ama telefonlar çekmiyor zaten. Özge'nin dedesi geldi. Ona 'Adapazarı'nda şu mahallede amcamlar oturuyor gidip haber verirseniz bana ulaşabilirler' dedim. 5'inci günün sonunda bana ulaştılar.''

-''ÖLÜMÜ BEKLİYORDUM''-

Yatağa bağımlı olarak yaklaşık 1 yıl geçirdiğini ve daha sonra tekerlekli sandalyede durabilecek duruma geldiğini anlatan Çamur, yataktayken dönemediğini, kolunu bile kımıldatamadığını söyledi.

Hayatın kendisi için artık bittiğini sandığını ifade eden Çamur, şunları kaydetti:

''İlk zamanlar bunu kabullenmem çok zor oldu ancak hayata adapte olmak durumundaydım. İnsan beyninde yenmesi gerekiyor bazı şeyleri. İlk 2 yıl içinde bulunduğum durumu kabullenemedim. Tamamen yatalaktım. Oturabilmenin özlemini bile çok yaşadım. Ölümü bekliyordum. Dışarıya çıkmak istemedim ama 2 yıldan sonra hayata daha farklı bakmam gerektiğine inandım. En azından kendime yetebilmek için mücadele ettim. Çok şükür bugünlerdeyim.''

Depremden önce evlerinin yıkılabileceği ve kendisinin enkazda kalabileceğinin hiç aklına gelmediğini ifade eden Çamur, ''Özellikle sakatlık hiç aklımda yoktu. Bugünlerim hiç aklıma gelmezdi. Deprem öncesi üniversitede sosyoloji okumak, evlenip yuva kurmak gibi hayallerim vardı, hepsi gitti. Allah bugünlerimizi aratmasın. Çok acı çektik ama lütfen bizleri devlet büyüklerimiz unutmasın'' şeklinde konuştu.

-''ÇALIŞMAK İSTİYORUM''-

Günlerinin genelde evde geçtiğini anlatan Çamur, ''Ev dışında bazı seminer ve konferanslara katılıyorum. İnternete giriyorum. Benim gibi kişilerle görüşüyorum. Hayat devam ediyor. Mücadele etmem gerekir kendi kendime yetmem gerekir. Bu mücadeleyi ettim ondan sonra bu seviyeye geldim zaten. Yaşama sevincimi kaybetmedim. Bundan sonra bedenen ayakta duramasam bile kendi kendime yetebilmeyi ruhen ayakta durabilmeyi amaçlıyorum'' diye konuştu.

Yürüyemediği için üzüldüğünü ifade eden Çamur, ancak kendisinden daha kötü durumda olanları gördüğü zaman haline şükrettiğini anlattı.

Yapabileceği bir işinin olmasını çok istediğini ifade eden Çamur, ''Çalışmak istiyorum ama sosyal güvencesi olsun istiyorum. Tekerlekli sandalyede olduğum için işe girmek biraz zor oluyor. Devlet büyüklerimizin yardımını bekliyorum'' dedi.

Star Gazete

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap