Can Sengul

İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin, Engelliye Öl Dedirten Sosyal Politikası

Önerilen İletiler

istanbul Büyükşehir belediyesinin,engelliye öl dedirten sosyal politikasını bizzat yaşadım

Canda Özür Olmaz

02 Ağustos 2010 Pazartesi 22:14

Antalya Büyükşehir Belediye’sinin Sosyal Politikası var mı? Yazımıza, okuyucularımız çok yoğun ilgi gösterdiler. Özellikle Antalya’dan e-mail yollayan veya bizzat telefonla arayan okuyucularımız tespitlerimizin doğruluğunu teyit etmelerinin yanı sıra, CHP bir belediye başkanı olması nedeniyle eleştirdiğimizi söyleyenler de vardı.

Özellikle şunu söylemeliyim. ben bir partinin avukatı değilim, sosyal politikalarda kim doğru işler yapıyorsa ben onun yanındayım. Bana düşen bir görev varsa, CHP’li veya AKP’li olup olmadığına bakmaksızın katkı yapmayı görev sayarım.Antalya belediye başkanımıza da bu yönde yazımızda bir çağrım olmuştu.

Tabi ben her zaman olduğu gibi, gösterdiğiniz tüm tepkilere teşekkür ediyorum.Çünkü bu tepkiler, bize başka bir pencereden olaylara bakmamızı sağlıyor.

Bu okuyucularımız arasında İstanbul’dan arayan bir dinleyicimiz bana e-maille ulaşıp telefonla görüşmek istediğini söyledi. Bende kendisini aradım (kendisi belediyede çalışan memur olduğu için adını yazmıyorum) Bu güzel kardeşim engelli biri. Omurilik felçlisi. Hayatını tekerlekli sandalyede idame ettirmek zorunda olan, hayat dolu bir insan…

Bana bir teklifte bulundu, dedi ki,bir gününüzü bana ayırın, sabah evden çıkalım, engelli için işe gitmek, alışveriş merkezlerine gitmek, parka gitmek veya hastaneye gitmek ne demek bizzat kendiniz şahit olun. Öyle Antalya’ya gitmenize gerek yok, İstanbul’da dolaşalım ve engelliler için yaşamak nasıl bir işkencedir görün dedi.

Bende öyle yaptım. İstanbul Ümraniye’de oturan bu dostumuzla bir gün kararlaştırdık.

Bu kardeşimle sabah her sıradan vatandaşımızın yaptığı gibi evimizden çıkıp işyerimize,alışveriş merkezine, hastaneye, postaneye gittik. Vapura binip sirkeciye geçtik.

Tüm bunları yaparken yaşadıklarımızı sizinle paylaşacağım.

Ümraniye’deki evlerinin önüne geldiğimde saat 07.30’du. Apartman dairesinin 3.katında oturuyordu. Apartmanda asansör yok. Fiziksel düzenlemelerde yapılmamış. Merdivenler dik ve dar. Ben dahil 3 kişinin yardımıyla aşağıya zar zor indirdik.

Oysa İmar yasası çıkalı neredeyse 6 yıl oldu. Belediyelerin yapılan binalara ruhsat verirken, engelliler için hayati önem taşıyan kriterlere dikkat etmeleri yasal bir zorunluluktur. Bu kriterlere uymayan inşaatlara ruhsat vermemeleri gerekiyor. Arkadaşımızın yaşadığı bina iki yıllık olmasına rağmen asansörsüz ve fiziksel düzenlemeleri yapılamış bir bina ve bu binaya ruhsat verilmiş.

Apartmanın önüne çıkardığımız arkadaşımı tekerlekli sandalyesine oturttuk. Sokaktan yürüyerek Belediye otobüslerinin geçtiği durağa gideceğiz.

Gördüm ve şahit oldum ki, Apartman engelli, sokaklar engelli…

Sağlıklı insanların bile zor yürüdüğü, daracık sokaklardan engellinin tekerlekli sandalyesi ile tek başına yürümesi imkansız. Bu arkadaşımızda hep birilerinin yardımı ile evinden çıkıp işine gidebiliyor. Yüz metre ilerideki otobüs durağına gelinceye kadar kan ter içinde kaldık. Tekerlekli sandalyeyi ben arakadan destek vererek yürütmeye çalışırken,terden sırılsıklam oldum. Üstelik birde kollarım yorgun düştü.

Oysa daha yolun başındayız…

ve burası İstanbul/Ümraniye

Beklediğimiz saatte otobüsümüz geldi. Ben Büyükşehir belediyesinin asansörlü araçlarının olduğunu biliyorum ama inanın bana hiç binmek nasip olmadı.Şimdide öyle oldu.Gelen otobüsün asansörü yok.Engelli arkadaşımızı oradakilerin de yardımı ile otobüsün arkasından bindirmek zorunda kaldık.Bir yandan anlımdaki terleri kağıt mendille kurulamaya çalışırken,bir yandan da soluklanmaya çalışıyordum.

Ona yardım edenler içinde, engelli kardeş içinde gerçekten büyük işkence.

Gördüm ki, toplu taşıma araçlarımızda engelli… toplu taşıma araçlarının şoförleri de engelli (duyarsız)…

Üsküdar’a geldiğimizde, otobüs durağından nasıl ineceğimizi kara kara düşünüyordum. Öyle ya durakta kaldırımlar tekerlekli sandalyeli birisinin kendi başına inmesine imkan vermiyordu. Durağa geldik,arkadan birisi otobüs şoförüne, “ağır ol kaptan,engelli vatandaşımız var” diye bağırmasa,kaptanın umurunda bile olmayacak.

Biz yine birilerinin yardımıyla arkadaşımızı paket yapıp aşağıya indirdik.kaldırımlara baktım,bu adam nereden gidecek,nasıl yol alacak içim daraldı.İnanın bana ağlamak geldi içimden.

Onun yerinde olduğumu düşündüm bir an; Yardım eden olmasa kımıldayamazdım bile. Ne büyük bir çaresizlik Allah’ım…

Şimdi buradan işyerinize nasıl gideceksiniz diye sordum. İşyerim caddenin tam karşısında,ama karşıya geçmem bu şartlarda mümkün değil. Bir üst geçit var,ama bu üst geçidin merdivenleri 45-50 tane. Bu merdivenleri yine birilerinin yardımıyla çıkması gerekiyor. Doğrusu bu hiçte kolay değil.

Her sabah bu merdivenleri çıkaracak hayırseverleri nerden bulabilirsiniz.Bu imkansız gibi bir şey.

Ben bunları düşünürken, beni şaşırtan bir olaya şahit oldum. Engelli arkadaşımın eşi,kardeşi ve yiyeni bizi durakta bekliyorlarmış.Onlar yine paket yapıp kuş gibi uçurdular engelli dostumuzu, diğer taraftan indirip işyerine kadar refakat ettiler.

Bu her sabah böyle devam ediyormuş. Sabahları otobüse birlikte biniyorlar,ona işyerine kadar eşlik ediyorlar.

Yine aynı söze takıldım; Ateş düştüğü yeri yakıyor… kendi sorunlarına kendileri çözüm üretmek zorunda kalan bu engellilerin feryatlarını duyacak, yöneticiler çıkar mı? Diye düşünmekten kendimi alamadım…

Gördüm ki; üst geçitlerimiz ve kaldırımlarımız engelli…

Belediye başkanlarımız, kalıcı çözümler üretmek yerine, popülist yaklaşımlarla günü kurtarmaya çalışıyorlar…

Gördüm ve anladım ki, zihniyetimiz engelli…

Bir sonraki yazımız da, Hastane ve belediye’ye gittik, hasta olmaktansa öl dedirten uygulama ve engelleri gördük ve yazacağız.

İstanbul’u dolaşmaya devam edeceğiz,engelleri görmeyenlere göstermek, feryatlara kulaklarını tıkayanlara duyurmak için…

Selam ve dua ile

Mustafa Öztürk

mstozturk@hotmail.com

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Misafir
You are commenting as a guest. If you have an account, please sign in.
Bu konuyu yanıtla

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Biçimlendirmeyi Temizle

  Only 75 emoticons maximum are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Yükleniyor ...