birisi

Ankilozan Spondilit Nedir?

Önerilen İletiler

Ankilozan Spondilit Nedir?

Spondilit kelimesi belkemiğinin (omurga) inflamasyonu anlamına gelir; ankiloz kelimesi ise iki kemiğin kaynaşarak tek bir kemik haline gelmesi anlamına gelir. Birlikte alındığında ankilozan spondilit ifadesi; kronik, sakroiliak eklemin (omurga ile leğen kemiği arasındaki eklem) romatizmal hastalığını ifade eder, ancak diğer omurga kemikleri de iltihaplı eklemlerle kaynaşma gösterebilir (özellikle alt omurga kemikleri). Ankilozan spondilit, spondiloartropatiler adı verilen hastalıklar grubuna dahildir. Oldukça nadir görülmesine rağmen ankilozan spondilit son derece önemli bir hastalıktır, çünkü genelde başka her hangi bir sağlık problemi olmayan genç erkeklerde gözlenir.

Hastalık gövde, sırt, boyun, kalça, kaburga ve omuzlarda ağrı ve sertliklere (spazmlar) neden olur. Omurgalar ve omurgaları destekleyen yapılar kasıldığından dolayı (sertleşme), ankilozan spondilitli hastalarda öne eğik durma eğilimi meydana gelir. Zamanla tedavi edilmeyen hastaların omurgaları birbiri ile kaynaşır ve tek bir kemik gibi görünür; son derece sert ve katılaşmış bir omurga meydana gelir. Bu durum kolların ve göğüsün hareketlerini engelleyebilir.

Ankilozan spondilitiniz varsa özellikle sabahları ve bir süre hareketsizlik sonrası, genelde belinizde ağrı veya sertlik hissedebilirsiniz. Ağrılar genelde sakroiliak eklemde başlar ve gittikçe yukarı doğru ilerleyerek boyun omurlarını etkiler. Diz ve ayak bileği eklemleri de etkilenebilmekle birlikte genelde omurgalar dışında tutulan eklem sayısı 3 veya 4 ü geçmez. Egzersiz yapmak sertleşmeleri azaltır, bu nedenle düzenli egzersiz yapmayan ankilozan spondilitli hastalar gittikçe kötüleşir. Kaburgalarla, kaburga eklemleri de hastalıktan etkilenebileceğinden dolayı, hastalar derin nefes alırken veya öksürürken rahatsız olurlar-zorlanırlar.

Şikayetleriniz azalma ve artışlar gösterebilir, ancak hastalık kronik ve ilerleyicidir. Omurga civarındaki kemikler, eklemler ve diskler hasara uğrar ve kaynaşır, bu nedenle aralıklar daralır. Kemiklerde sindesmofit adı verilen çıkıntılar sıklıkla meydana gelir. Bu durumda hareketler sırasında aşırı bir ağrı meydana gelir. Bel bölgesindeki ağrı ve sertlikler yürüme problemlerine neden olabilir. Ancak çoğu durumda hastalık hafif seyreder ve genelde hastalık başladıktan yıllar sonra tanı konur. Çok nadiren kalp, akciğerler ve gözler hastalıktan etkilenebilir ve bu durumda ciddi bir tablo ortaya çıkar.

Ankilozan spondilitin nedeni bilinmiyor. Ancak genetik (kalıtımsal) faktörlerin etkili olduğunu gösteren bulgular bulunmaktadır. Hastalık en sık 20-40 yaşları arasında ortaya çıkıyor, bununla birlikte 10 yaşın altında bile görülebiliyor. Hastalık 10.000 de bir kişide ve genelde erkeklerde gözlenir. Erkeklerde kadınlardan 10 kat daha fazladır.

Belirtiler

- Sırt, baldır, kalça ve diğer sırt eklemlerinde ağrı ve hassasiyet

- sırt bölgesinde özellikle sabahları belirgin olan ve hareket etmekle azalan katılık ve hareket kısıtlılığı

- göğüs bölgesinde rahatsızlık hissi

- diz, ayak bileği ve diğer eklemlerde şişme ve ağrı

- halsizlik, ateş

- iştahsızlık, kilo kaybı

- gözde inflamasyon

- kambur veya düzleşmiş sırt görünümü

Tanı

Normal muayene ve radyolojik tetkiklerin yanı sıra hastalığın genetik özellikleri bulunduğundan genetik test tanıya yardımcı olabilir. Ancak genetik bulguların saptanması tanıyı kesinleştirmez.

Tedavi

Tedavinin amacı; eklem ağrılarını azaltmak ve omurgalarda meydana gelen veya gelebilecek hasarları geciktirmek / düzeltmektir.

Ağrıyı, sertleşmeleri ve inflamasyonu gidermek için nonsteroidal anti-inflamatuvar ilaçlar kullanılır (aspirin, naproksen gibi). Bu ilaçlar hastaların normal faaliyetlerine devam etmesine yardımcı olur ve ağrıları azaltır. Nonsteroidal anti-inflamatuvar ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda sulfasalazin veya metotreksat gibi ilaçlar kullanılabilir. Ancak bu ilaçların yan etkileri oldukça fazladır ve çok iyi kontrol edilmeleri gerekir.

Eğer hastada sinirlerinde bir hasar meydana gelmiş ise veya eklem hasarı çok ciddi ise ameliyat yapılır.

Sizin Yapabilecekleriniz

Eğer düzenli postür (duruş) ve solunum egzersizleri yapıyorsanız rahatlıkla normal bir hayat sürebilirsiniz. Fizik tedavi ve egzersiz tedavinin temelidir. Bu konuda bir fizyoterapiste başvurmanız yerinde olur.

Yüzme, sizin için en iyi sporlardan birisidir. Sık sık yüzün.

Sırtınıza ve belinize yük getirecek hareketlerden ve yaralanmaya neden olabilecek sporlardan uzak durun.

Sıcak su banyoları (kaplıcalar) ve sıcak ortamda yapılacak masajlar ağrılarınızı azaltır. Uyuma pozisyonunuzu düzeltin. Düz bir zeminde sırt üstü ve yastıksız yatın (veya çok ince bir yastık kullanın).

Sigara içiyorsanız kesinlikle bırakın. Aksi halde akciğerlerinizin kapasitesi azalacağından son derece güç nefes alıp-verirsiniz.

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Nedir?

Ankilozan Spondilit (AS) özellikle omurgayı etkileyen kronik, ilerleyici, ağrılı sebebi bilinmeyen romatizmal bir hastalıktır. Tanı Modifiye New York kriterlerine göre konulur . AS de ağrı hareketle azalır, hatta yok olabilir, uzun süre oturmakla, istirahatle artar. Hastalar sabahları daha çok ağrılıdır ve özellikle omurga hareketleri kısıtlıdır, günün ilerleyen saatlerinde ağrı ve kısıtlılık azalır.

AS'de ilk belirtiler bel, kalça ve topuk ağrısı olabilir. Hastalık gerektiği gibi tedavi edilmezse ileri dönemlerde omurga deformiteleri, kamburluk ortaya çıkar.

Genetik yatkınlık AS'nin bilinen özelliklerindendir. HLA-B27 doku antijeni beyaz ırkta % 95, Afrikalı siyahlarda % 50 pozitiftir. HLA B27 pozitif AS'li babanın HLA-B27 pozitif olan çocuğunda AS gelişme riski %25 dir. Yani ailede birden fazla AS li olabilir.

Belirtileri Nelerdir?

Tam olarak bilmiyoruz. Araştırmalar, AS hastalarının %96’sında benzer genetik hücre işaretleyicileri (HLA-B27)’nin bulunduğunu göstermiştir. Olasılıkla, normalde zararsız olan bazı mikroorganizmalar, HLA-B27 ile ilişkiye girmektedir. Bazı barsak ya da idrar yolları hastalıkları AS’in ortaya çıkmasını tetiklemektedir. Bazen, belirtiler yatak istirahati (sözgelimi trafik kazasını izleyen istirahat) döneminden sonra da ortaya çıkabilir.

Reiter sendromu olarak bilinen hastalık da AS’e yol açabilir. Reiter sendromunda gözde yangısal tutuluş (irit, üveit, konjunktivit), dış idrar yolu yangısı (üretrit) ve büyük eklemlerde daha sık olmak üzere eklem tutuluşları görülür.

Nasıl Tanı Konur?

Tipik belirtileri şunlardır :

Haftalar ya da aylar içinde yavaş yavaş artan bel ağrısı ve sertlik.

Gün içinde hareket etmekle ya da egzersizle azalan sabah sertliği ve ağrısı. Egzersizlerden sonra daha iyi, istirahatten sonra daha kötü hissedilmesi (mekanik karakterli bel ağrılarının tersine – sözgelimi bel fıtığı-).

3 aydan uzun süredir belirtilerin varlığı.

Özellikle erken dönemlerde, kilo kaybı.

Yorgunluk.

Ateş ve gece terlemesi.

Tipik belirtiler bunlar olmasına karşın, bazen farklı şekillerde başlangıç görülebilir. Belde belirgin bir ağrı olmaksızın, kaba etlerde bazen bir tarafta, bazen diğer tarafta değişici şekilde ağrı ile başlaması da sıktır. Bu ağrı bele, uyluğa yayılım gösterebilir. Bazen de yalnızca topuk ağrısı, göğüs ağrısı ile başlayabilir.

Sabahları daha kötü oluyorum

Bu beklenen bir şeydir. Hastalığın tipik özelliklerinden biri, gecenin geç ve sabahın erken saatlerinde ağrı ve sertliğin belirgin olması ve gün içinde hareket ya da egzersizlerle düzelmesidir. Benzer şekilde sinema ya da tiyatroda uzun süre oturduktan, ya da uzun süre araba kullandıktan sonra ağrı ve sertlikte artma olabilir.

Ankilozan Spondilit Tanısı Modifiye New York Kriterlerine Göre Konulmaktadır.

Bu kriterler:

A. Egzersiz ile geçen dinlenme ile geçmeyen 3 aydan uzun süren bel ağrısı ve katılığı.

B. Bel omurlarının 3 planda (sagital, frontal, egzersiz ile rahatlayan dinlenme ile geçmeyen hareket kısıtlılığı).

C. Yaş ve cinsiyete göre göğüs ekspansiyonun normal değerin altında olması.

D. Bilateral (iki taraflı) grade 2 veya unilateral (tek tarafta) grade 3-4 sakroiliit

(Grade 0= Normal, 1=şüpheli, 2=erozyon ve skleroz, 3=erozyon, skleroz, erken ankiloz, 4=total ankiloz)

Değerlendirme: Radyolojik kriter (D)+en az 1 klinik kriter olması tanıyı koydurur.

Göğüs ekspansiyonunun normal değerleri (cm):

15-24 yaş: erkek=4, kadın=3,6

25-34 yaş erkek= 4,3, kadın=3

35-44 yaş erkek=2,7, kadın=3,4

45-54 yaş erkek=2,6, kadın=2,7

55-64 yaş erkek=1, kadın=1,7

65-74 yaş erkek=1,1, kadın=2

75 yaş üstü erkek=1,1, kadın=2

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Tamamen iyileşmesi mümkün değildir. Mevcut tedavi yöntemleriyle hastalık aktivitesi azaltılıp gelişimi yavaşlatılabilir. Erken tanı Tedavide steroid olmayan antienflamatuar (anti romatizmal) ilaçlar mutlaka kullanılmalıdır. Düzenli egzersizler mutlaka yapılmalıdır. Son tedavi yöntemlerinden olan ve ülkemizde de uygulanmaya başlanan anti TNF alfa tedavisi (Enbrel gibi) hastalığın ilerlemesinin durdurulmasında büyük ümittir.

Görünme Sıklığı Nedir?

Görülme sıklığı genellikle % 0.1 ? 1.4 arasında değişir. Japonlarda % 0.04, Haida kızılderililerinde % 6 oranında görülür. Türkiye'deki sıklık oranı bilinmemekle birlikte ortalama % 0.5 sıklıkta olduğunu düşünürsek ülkemizde yaklaşık 300 ? 350 bin AS'li olduğu söylenebilir. Erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla. İngiltere’de 200 erkekte 1 ve 500 kadında 1 sıklığında görülmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 1000’de 1 olarak bildirilmektedir.

* İklim, yaş, cinsiyet gibi faktörler etkili mi?

- İklim ve çevre şartlarının semptomları (ağrı, hareket kısıtlılığı gibi) etkileyebileceği söylenir ama bunlar AS'nin sebebi değildir.

* Genellikle erken (genç) yaşta çıkıyor. Neden?

- AS'nin 8 ? 45 yaş arasında başlayabileceği bilinse bile genellikle 15-30 yaş arasında, en sık olarak da 24 yaşında başladığı belirlenmiştir. Niçin genç yaşlarda başladığı bilinmemektedir.

Diğer

İklim, yaş, cinsiyet gibi faktörler etkili mi?

- İklim ve çevre şartlarının semptomları (ağrı, hareket kısıtlılığı gibi) etkileyebileceği söylenir ama bunlar AS'nin sebebi değildir.

Genellikle erken (genç) yaşta çıkıyor. Neden?

- AS'nin 8 ? 45 yaş arasında başlayabileceği bilinse bile genellikle 15-30 yaş arasında, en sık olarak da 24 yaşında başladığı belirlenmiştir. Niçin genç yaşlarda başladığı bilinmemektedir.

Tedavisi var mı? Durdurmak mümkün mü?

- Tamamen iyileşmesi mümkün değildir. Mevcut tedavi yöntemleriyle hastalık aktivitesi azaltılıp gelişimi yavaşlatılabilir. Erken tanı Tedavide steroid olmayan antienflamatuar (anti romatizmal) ilaçlar mutlaka kullanılmalıdır. Düzenli egzersizler mutlaka yapılmalıdır. Son tedavi yöntemlerinden olan ve ülkemizde de uygulanmaya başlanan anti TNF alfa tedavisi (Enbrel gibi) hastalığın ilerlemesinin durdurulmasında büyük ümittir.

Hastalarda en çok hangi bölümler tutuluyor? Hayatı nasıl etkiliyor?

- AS en çok omurgayı (her düzeyde) ve sakroiliak eklemi (omurganın leğen kemiğiyle yaptığı eklem), daha sonra kalça ve omuz gibi büyük eklemleri tutar. El ve ayak eklemlerini tuttuğu çok nadirdir. Göğüs kafesinin genişlemesi çok azalır dolayısıyla solunum problemleri olabilir.

AS'de kas iskelet sisteminin yanı sıra göz, böbrek, aort gibi eklem dışı tutulumlar da olabilir. Hastaların 1/3 ünde ömründe en az bir defa akut uveit atağı olur.

AS de hastalığın gelişimi kişiden kişiye değişse de ağır bedensel iş yapanlar, sürekli yük taşıyanlar hastalıkları hafif olsa bile çalışma tarzlarını düzenlemeleri eğer işleri öne eğilmeyi ve ağır kaldırmayı gerektiriyorsa işlerini değiştirmeleri gerekir.

AS'li kadınların hamilelik döneminde ilaç kullanma sakıncası ve vücut ağırlığının birden artması, hareketlerindeki kısıtlılığı ve ağrıları artırabilir. Hastaların düzenli olarak gebeliğe uygun egzersizlere devam etmeleri gerekir.

Kaynak:http://www.saglikplatformu.com/saglik_bilgileri/sayac.asp?lupo_id=37 , ASHAD - Ankilozan Spondilit Hasta Derneği

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap