Domuz giribinden korunmak elimisde

[Sumeye 55]

Domuz gribinden korunmak 'el'imizde Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal, ''Domuz gribinden korunmak için ellerin sık sık yıkanmasının maske takmaktan 25-30 kez daha etkili olduğunu'' bildirdi.

TİHUD'un ev sahipliğinde ilk kez Türkiye'de gerçekleştirilen ''8. Avrupa İç Hastalıkları Kongresi'' WOW İstanbul Otel'de düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı da olan Prof. Dr. Serhat Ünal, endokrinoloji, diyabet, beslenme, nefroloji, hematoloji ve onkoloji gibi pek çok konunun tartışılacağı kongreye, 44 değişik ülkeden 500'ü yerli olmak üzere toplam 1500'e yakın bilim adamının katılacağını söyledi.

Kongrede de ele alınacak domuz gribi olarak bilinen H1N1 salgını hakkında da bilgi veren Serhat Ünal, infeksiyon hastalıklarının, iç hastalıklarının bir yan dalı olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Ünal, Meksika'da ortaya çıkan domuz gribinin, seyahat eden hasta kişiler tarafından bütün dünyaya hızla yayıldığını anımsatarak, 28 Mayıs itibarıyla tüm dünyada 13 bin 500 vaka görüldüğünü ve 90 civarında ölüm olayının bildirildiğini ifade etti.

Domuz gribinden korunmak için ülkeye girmesine mani olunması gerektiğini kaydeden Ünal, sözlerine şöyle devam etti:

''Domuz gribinden korunmak için ellerin sık sık yıkanması maske takmaktan 25-30 kez daha etkili. Aklınıza geldikçe elinizi yıkayın. Hapşırırken kağıt mendil kullanın. Kağıt mendili kullandıktan sonra atın, cebinizde tutmayın çünkü bulaştırıcılığı artıyor. Hapşıran kişi varsa 2 metreden daha yakında durmayın. Tokalaşmadan sonra el yıkamak önemli. Maskeyi, hasta kişi ve sağlık personelinin takması gerekiyor. Maskenin uygun olması, burun kökünü iyice örtmesi lazım. Ayrıca maskenin gerekli sıklıkla değiştirilmesi ve herkesin de genel sağlık kurallarına uyması gerekiyor.''

Prof. Dr. Serhat Ünal, H1N1 virüsü tedavisine 48 saat içinde başlanmasının önem taşıdığına işaret ederek, virüse karşı koruyucu aşının 4-6 ay içinde geliştirilebileceğini düşündüğünü söyledi.

KKKA HASTALIĞI

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Ergönül de kongrede tartışılacak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı hakkında bilgi verdi.

Türkiye'de KKKA vakalarının nisan ayından itibaren yeniden görülmeye başladığını hatırlatan Ergönül, ''Ülkemizde 2002-2008 yılı sonu itibarıyla 3200 KKKA vakası görüldü, sadece bu sene nisan-mayıs aylarında yeni 100 vaka ortaya çıktı'' diye konuştu.

Önder Ergönül Türkiye'de, bu vakalardan ölüm oranının yüzde 5 civarında olduğunu, büyük merkezlerde bu oranın yüzde 10'a çıktığını belirterek, KKKA'nın geçen yıl ilk kez Yunanistan'da da görüldüğünü ve Avrupa'nın ilgisini çekmeye başladığını bildirdi.

Hastalığın tedavisinde kullanılan bir tek ilaç bulunduğunu, bu ilacın tıpkı domuz gribindeki gibi 48 saat içinde erken safhada etkili olduğunu dile getiren Doç. Dr. Önder Ergönül, KKKA'nın henüz aşısının olmadığını ancak aşı için Türkiye'de de bir yıl içinde çalışmaların başlayabileceğini bildirdi.

Ergönül, son 8 senede 13 sağlık çalışanının hastalığa yakalandığını ve 3 kişinin de hayatını kaybettiğini söyledi.

Dünyada son 30 yılda toplam 100 civarında yeni enfeksiyon hastalığı ortaya çıktığını vurgulayan Doç. Dr. Ergönül, ''Virüsler değişiyor, mutasyon, tanı koyma araçları da gelişip değişiyor ve hastalıklar tanımlanıyor'' dedi