birisi

İskenderun'da Küçük Yaşta Gözlerini Kaybeden Ancak Hayattan Ümidini Kesmeyen 15 Yaşındaki Elif Aktaş... İskenderun'da küçük yaşta gözlerini kaybeden ancak hayattan ümidini kesmeyen 15 yaşındaki Elif Aktaş, Adana Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi sınavını birincilikle kazandı. 4 yaşında iken müzikle tanışan Elif, çaldığı ud, piyano, gitar, flüt ve darbuka ile de müzik yeteneğini gözler önüne serdi. 2 abisi bulunan ve evin en küçük kızı olan 15 yaşındaki Elif'in azmi, görenleri şaşırtıyor. Hayattan umudunu kesmeyen ve müzikle hayatını birleştiren Elif Aktaş, müzik öğretmeni veya piyanist olmayı arzu ediyor. Müzikte kendisine güvendiğini söyleyen Elif, "Heyecanım da vardı. Dersteymişim gibi sınava girdim. İki aşamalı sınavı sorunsuz geçtim. Piyano, ud, keman, gitar, flüt, darbuka ve bir çok enstrüman çalabiliyorum." dedi. 4 yaşında babasının önüne piyano koyduğunu ve çalmaya başladığını aktaran Elif, müziği çok sevdiğini, müzik öğretmenliği ve piyanist olmayı hedeflediğini dile getirdi. Anne Hayrünnisa Aktaş ise, iki erkek, bir kız çocuğu olduğunu, kızı Elif'in küçük yaşta geçirdiği ameliyat sonrası gözünü kaybettiğini belirterek, "Kızım bir kaç defa ameliyat geçirdi. Bir gözü kısmi olarak görebiliyor. Kızımın eğitimi için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Görenler 'bu kız bir dahi' diyor. Müzik aletleri satan yere gittiğimizde Elif'in bu kadar kısa sürede bu kadar enstrümanı çalmalarına inanamadılar. Eğitimi için elimden gelen tüm imkanı kullanacağım." açıklamasında bulundu. Haberler

Ağız kokusundan, yorgunluğa neler yapılabilir? Yorgun musunuz? Bir türlü kurtulamadığınız ağız kokularınız mı var? Yoksa seyahat ederken araç mı tutuyor? Neler yapılması gerektiği bu haberde... SAĞLIK SORUNU 1 Yorgunluk Şimdi çözün: Gözlerinizi kapayın ve ellerinizi karnınıza koyun. Böylece nefes alıp verirken karın bölgenizin beş saniyede bir inip kalkmasını hissedin. Yavaş ve dengeli nefes alıp vermek stresinizi azaltıp tansiyonunuzu düşürecektir. Böylece yorgunluğunuzu üzerinizden atmış olacaksınız. Kesin çözüm: Kadınlarda görülen kronik yorgunluk sorununun bir başka nedeni de kansızlık ki bu da genellikle yoğun geçen adet dönemlerindeki kan kayıplarına dayanıyor. Günde 18 miligram yağsız et ve yeşil sebze yiyerek bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz. Tabii ki durumunuzu doktorunuza danışmayı ihmal etmeden. SAĞLIK SORUNU 2 Araç tutması Şimdi çözün: Seyahatte; özellikle uzun süreli uçak ve otobüs yolculuklarında ortaya çıkan mide bulantısı ve halsizlik hissi size sıkıntı verebilir. Bu sorun, gözleriniz ve iç kulağınız beyninize çelişkili sinyaller gönderiyorsa ortaya çıkar. Eğer yolculuk sırasında etrafa bakıyorsanız kendinizi kötü hissedebilirsiniz. Bu nedenle ileri doğru bakarak seyahat etmelisiniz. Kesin çözüm: Yolculuktan önce, protein ağırlıklı bir yemek yiyin. Az yağlı peynirli ve hindi fümeli bir sandviç ideal bir seçenek olabilir. Uzmanlara göre protein mide bulantısını karbonhidratlara göre çok daha az tetikliyor. SAĞLIK SORUNU 3 Dudakta Uçuk Şimdi çözün: Vazelin kullanın. Yapılan araştırmalara göre nem uçuğun sebep olduğu acı hissini azaltıyor. Kesin çözüm: Dudaklarınızı aşırı soğuk ya da sıcaktan olabildiğince uzak tutun. Onları dağa çıktığınızda atkıyla, plajda ise yüzünüzü kapatan geniş bir şapkayla dış etkenlerden koruyabilirsiniz. SAĞLIK SORUNU 4 Ağız Kokusu Şimdi çözün: Bir kaşığı dilinizin üzerine yerleştirin ve arkadan öne doğru bastırın. Bu hareket dilinizin üzerini kaplayan mukusun içerisinde bulunan ve ağzın içinde kötü bir nefes oluşmasına neden olan bakterilerin yok olmasına yardımcı olur. Kesin çözüm: Dişinizi düzenli fırçalamayı ve diş ipi kullanmayı kesinlikle ihmal etmemelisiniz. Ağzınızın hiç kuru kalmamasına da özen gösterin. Çünkü ağız içi bakterilerinin en rahat gelişim alanları kuru ortamlardır. Ayrıca dil üstü dokusunu temizleyen fırçalar kullanabilirsiniz. SAĞLIK SORUNU 5 Mide Ekşimesi Şimdi çözün: Bir bardak sütle midenizdeki yanmayı bastırabilirsiniz. Sütün pH derecesi, boğazınızın ve midenizin yanmasına sebep olan asidi nötralize eder. Kesin çözüm: Eğer midenizin ekşimesi günlük aktivitelerinizi ekliyecek derecede ağırlaştıysa asitli yiyeceklerden kaçınmaya çalışın. Domates sosu, alkol ve kızarmış gıdalar yüksek oranda asit içerirler.

Beğendiğiniz için ben teşekkür ederim arkadaşlar. Umarım işinize yarar bilgilerdir

Erdoğan, yeni yapılan okullarda engelliler için asansör bulunacağını bildirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Isparta'da Çünür İlköğretim Okulu'nun açılış törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada, okulu hizmete açmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Başbakan Erdoğan, açılışını yaptıkları okulda engelliler için asansör bulunduğunu ifade etti. Bu okulun, bu anlamda Türkiye genelinde müstesna okullardan biri olduğunu belirten Erdoğan, ''Bunu şimdi Türkiye genelinde proje olarak, yeni bütün okullara uygulayacağız'' dedi. Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve Isparta Valisi Ali Haydar Öner ile birlikte okulun açılışını yaptı. Açılışın ardından okulda incelemelerde bulunan Başbakan Erdoğan, ana sınıfı öğrencilerinin sınıfına girdi. Burada bazı öğrencilere ''Ben kimim'' diye soran Erdoğan, öğrencilerin ''Recep Tayyip Erdoğan'' diye yanıt vermesi üzerine, ''Sana yıldızlı beş, hepinize yıldızlı beş'' dedi. Öğrencilere oyuncak ve diş fırçası dağıtıldığını hatırlatan Erdoğan, ''Dişlerinizi sürekli fırçalayınız ki sapa sağlam olsun, çürümesin'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan öğrencilerle fotoğraf da çektirdi. A.A.

Karşıyaka Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Halk Eğitim Merkezi işbirliği içinde bilgisayarlı muhasebe kursu düzenledi. Karşıyaka Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Halk Eğitim Merkezi işbirliği içinde bilgisayarlı muhasebe kursu düzenledi. Cumhuriyet Mahallesi Bülent Ecevit Kültür Merkezi'ndeki kursa değişik yaş gruplarından 15 kişi katıldı. Öğretmen Emine Yiğit tarafından 3.5 ayda toplam 280 saat uygulamalı eğitim verildi. Eğitimini tamamlayan 11 kişi törenle sertifikalarını aldı. Kursa başvurup düzenli derslere gelenlerden bedensel engelli 21 yaşındaki Eren Şaban Gündüz ile annesi 48 yaşındaki Fidan Gündüz oldu. Çocuğunu tekerlekli sandalyede kursa getiren anne Fidan Gürbüz, kendisi de dersleri tamamlayarak sertifika aldı. Anne oğul kendilerine iş sahibi yapabilecek olan kursu tamamlamanın mutluluğunu yaşarken Karşıyaka Belediyesi ile Halk Eğitim Merkezi'ne teşekkür etti. Karşıyaka Belediyesi ile Halk Eğitim Müdürlüğü işbirliği içerisinde benzeri kursları düzenli aralıklarla tekrarlıyor Object moved

Kırlangıç'ın Aşkı... Bir kırlangıç, bir adama aşık oldu. Ve adamın penceresinin önüne konup ona Ben seni çok seviyorum, lütfen pencereyi açıp beni içeri al da birlikte yaşayalım dedi. Adam Olmaz alamam... Sen bir kuşsun ve bir kuş bir adama aşık olamaz! diye yanıt verdi. Kırlangıç bir süre sonra tekrar geldi ve Lütfen pencereyi açıp beni içeri al birlikt...e yaşarız. Hem ben sana dost ve arkadaş olurum canın da sıkılmaz birlikte yaşar gideriz... dedi. Adam onu yine geri çevirdi. Zaman geçti, sonbahar geldi. Kırlangıç üçüncü ve son kez pencerenin önüne konup adama tekrar şöyle dedi: Lütfen beni içeri al... Artık soğuklar da başladı, dışarıda kalamam biliyorsun ben sıcak havalarda yaşayabilirim yalnızca... Beni içeri almazsan sıcak ülkelere gitmek zorunda kalırım. Lütfen beni içeri al da burada kalayım. Birlikte yemek yer, omzuna konar, seni neşelendirir, sana yarenlik ederim. Hem sen de benim gibi yalnızsın... Adam, Git derhal başımdan!.. Ben yalnız kalırım dedi ve kuşu kovdu... Kırlangıç da bu yanıt üzerine üzüntülü bir biçimde uçtu ve uzaklara gitti. Adam kırlangıç uzaklara gittikten sonra düşünmeye başladı. Ben ne aptal, ne kadar akılsız bir adamım, niye kırlangıçla birlikte kalmayı kabul etmedim? Ne güzel birlikte kalırdık dedi kendi kendine ve kırlangıcı sıcak ülkelere gönderdiği için çok pişman oldu. Adam pişman olmuştu ama iş işten geçmişti. Sonunda kendi kendine Nasıl olsa sıcaklar başlayınca kırlangıcım yine gelir. Ben de onu içeri alırım, birlikte mutlu bir yaşam süreriz dedi. Ve penceresini sonuna dek açıp beklemeye başladı. Yazın gelmesiyle kırlangıçlar da gelmeye başladı. Ama onun kırlangıcı gelmemişti. Adam yazın sonuna dek hiç penceresini kapatmadan pencerenin başında bekledi ama boşuna... Kırlangıç yoktu. Gelen kırlangıçlara sordu ama onun kırlangıcını gören olmamıştı. Sonunda bir bilge kişiye halini danışmak ve ondan bilgi almak için gitti. Bilge kişiye olayı anlattıktan sonra bilge kişinin verdiği yanıt çok kısa olmuştu: Kırlangıçların ömrü 6 aydır... Yaşamda kimi fırsatlar vardır, bir kez ele geçer ve değerlendiremezsen uçup gider... Yaşamda kimi insanlar vardır, bir kez karşına çıkar ve fark edemezsen, değerini bilemezsen, gider... Ve asla geri gelmezler... Dikkatli olun... Farkında olun... Ve bir düşünün... Acaba kaç kırlangıcı kovaladınız pencerenizden bugüne dek?..

Almanya'nın başkenti Berlin'de diş hekimliği kliniği bulunan, yaptığı çalışmalarla Belçika ve Kırgızistan'daki üniversitelerden fahri doktorluk unvanları alan Dr. İsmail Özkanlı, 'çörek otu yağı'ndan elde ettiği ve patentini aldığı ürünlerle başta dişte kemik erimesi ve dökülme olmak üzere, tedavisi zor birçok soruna çözüm ürettiğini savundu. Dr. İsmail Özkanlı, tatile geldiği Mersin'in Erdemli ilçesinde yaptığı açıklamada, uzmanlığının implant cerrahi üzerine olduğunu, 2004'den bu yana da araştırmalarını ''her derde deva olan'' çörek otu yağı üzerine yoğunlaştırdığını söyledi. Dişte kemik erimesi ve dişlerin dökülmesinin Almanya'da her iki kişiden birinde görüldüğünü ifade eden Özkanlı, şöyle devam etti: ''Türkiye'de de benzeri bir durum olduğunu tahmin ediyorum. Bu sorunların çözümü için çalışma yaparken çörek otu yağı dikkatimi çekti. Tıpta değişik hastalıklar üzerine çörek otu yağıyla ilgili çok sayıda araştırma var. Ancak, ağız ve diş sağlığı üzerine araştırma yok. Almanya ve Türkiye'den temin ettiğim çörek otu yağı ile diş sorunlarına şifa bulmaya çalıştım. Bu alandaki uzmanlardan da yardım aldım. Yaklaşık 1,5 yıl süren araştırmalar sonucu elde ettiğimiz ürünlerle tedavide büyük başarı sağlandı.'' Özkanlı, çörek otu yağının, başta dişte kemik erimesi ve dökülme olmak üzere tedavisi zor birçok soruna, ağızda yara ve dudakta uçuklara şifa verdiğini belirlediklerini ve ürünlerini geliştirdiklerini belirterek, ''elde ettiğim başarılar nedeniyle Belçika'daki World Information Distributed University ve Kırgızistan Bişkek Üniversitesi tarafından fahri doktorluk unvanı verildi. Araştırmalarımı da kitap haline getirerek tıp dünyasına sundum'' dedi. Özkanlı, Mısır ve Almanya'da çörek otu yağını kapsül olarak üreterek, satışa sunduklarını ifade ederek, ''Çörek otunun üç ayrı cinsi bulunuyor. Bunlardan Türkiye'de yetişen 'Nigella Damassina'nın bağırsak rahatsızlıklarına, Mısır'da ve Afrika ülkelerinde yetişen 'Nigelazativa' türlerinin de bakterilere, mantarlara ve virüslere karşı etkili olduğu biliniyor'' diye konuştu.

Yaşasınnnn yaşasınnnn çok teşekkütler duru emeğine sağlık Züleyhaa benim bildiğim A'dan başlanır Z'den değil Bu şiiride biri yazmıştı bana zamanında (A)sla vaz geçemeyeceğim meleğimsin sen (Y)üreğimin tahtında içimdesin sen (L)ayık değilim sana çok kötüyüm ben (İ)mkansız aşkım herşeyimsin sen (N)efes alamam sensiz can verensin sen

Yaaaa çok güzel olmuşşşş bende istiyorum bananeee yaahaaaa

Şanlıurfa'nın İpekyol semtinde engelli motosiklete çarpan kamyon motosiklet sürücüsü İbrahim Murta'nın ölümüne neden oldu. Kaza akşam saatlerinde İpekyol ana yolda meydana geldi. Gaziantep istikametinden gelmekte olan 25 yaşındaki İbrahim Murta'nın kullandığı plakasız engelli motora arkadan gelen Mehmet Ali Y.'nin kullandığı 21 YD 770 plakalı kamyon çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosikletten fırlayan Bedensel engelli İbrahim Murta olay yerinde hayatını kaybetti. Kaza sonucu yol trafiğe bir süre kapanırken, Polis daha sonra tek şeritten trafik akışını sağladı. Çevredeki görgü tanıkları Kamyon sürücüsünün vurduktan 150 metre sonra durabildiğini aktardı. Daha öncede kazaların sıkça yaşandığı İpekyol semtinde bir süre Kamyon ve uzun araçların bu yola girişleri engellenirken, Çevre yolunun tamamlanmamasından dolayı yetkililer geri adım atmıştı. Kazayla ilgili soruşturma başlatılırken, Kamyon sürücüsü Mehmet Ali Y. gözaltına alındı. İpekyol'da Kamyon Ezdi Geçti - Videolu Haber - SANLIURFA.COM Urfa Gündemini Belirliyor

Demet Sabancı Çetindoğan’ın 3 yıl önce açtığı ZTV eğitim kanalı, ücretsiz eğitim hizmeti veriyor. Başarılı iş kadını Demet Sabancı Çetindoğan’ın 3 yıl önce açtığı ZTV eğitim kanalı, ücretsiz eğitim hizmeti veriyor. Kanalı izleyen öğrenciler SBS, LGS, LYS ve KPSS gibi sınavlarda başarılı oldu. Eğitim ve gençlik kanalı olan ZTV sınavlara hazırlanan öğrencilere, D-Smart 73. kanaldan ücretsiz eğitim hizmeti veriyor. Amacı eğitimde fırsat eşitliği sağlamak olan kanal, sınavlara hazırlanan öğrencilere, evlerinde eğitim gören engellilere, yurt dışında yaşayan Türk ailelerin çocuklarına, KPSS sınavına hazırlananlara, açık öğretim ve açık lise sınavlarına hazırlananlara destek oluyor. ZTV’nin sahibi Demet Sabancı Çetindoğan, gençlerin en çok rağbet gösterdiği iletişim aracının televizyon ve cep telefonu olduğunu söyledi. Hacı Sabancı’nın kızı olan Çetindoğan, televizyonculukla eğitimciliği biraraya getirerek “nasıl bir hizmette bulunabiliriz” düşüncesiyle ZTV’yi hayata geçirmiş. Kanal, içerik için dershanelerle işbirliği yapıyor. 2 bin 400 saat ders, 24 saat yayınla Türkçe’den Matematik’e Fizik’ten Kimya’ya tüm derslerin konularına göre programlarıyla İngilizce, Almanca ve Fransızca dersleri ekrana geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol yaptıklarını belirten Demet Sabancı Çetindoğan şunları söyledi; ‘’Çocuklar sınava hazırlanmasa da okuldaki derslerini pekiştirmek istediklerinde ve anlamadıkları konuları tekrar seyredebilsinler diye ders konularını paralel götürüyoruz. Özellikle internet üzerinden sınavlarımız oluyor. Böylece dersleri pekiştirmelerinde yardımcı oluyoruz. Bizi izleyen engelli gençler de var. Ben bunu çok önemsiyorum. Ailelerin maddi gelirinde problem olmasa da engelli çocuklarını sınava hazırlamak için dershaneye gönderirken yanlarında refakatçi olması gerekiyor. Refakatçi için bu durum ciddi bir iş kaybına sebep oluyor. Sadece büyük şehirler değil, bizi izleyen köy ve kasaba gibi yerlerde de derslerimizi takip edenler var. Televizyondaki dersleri kaçıranlar www.ztv.com.tr adlı sitemizden izleyebiliyorlar.” alıntı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi engelli çocukları topluma kazandırmak ve rehabilite olmalarını sağlamak için Engelliler Yüzme Öğreniyor Projesi'ni hayata geçirdi. Hafta sonları uzman eğitimciler eşliğinde Vinsan Spor Tesisi yüzme havuzunda yüzmeye başlayan çocukların mutluluğu görülmeye değerdi. REHABİLİTE EDİLİYOR Büyükşehir Belediyesi engellilerin hayatlarını daha kolaylaştıracak Alo Özürlüyüm Hattı, Evde Bakım Hizmeti gibi önemli hizmetleri yerine getirirken onların sosyal yaşama tutunabilmelerini sağlamak için birçok çalışmayı hayata geçiriyor. Önceki hafta başlatılan Engelliler Yüzme Öğreniyor Projesi ise engellilerin yüzme etkinliğinden faydalanarak hem eğlenmeleri hem de fizyolojik ve psikolojik rehabilitasyonlarına destek verilmesi amaçlanıyor. İLK HAFTA OTİSTİK ENGELLİLER Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğü ve Büyükşehir Gençlik ve Spor Şube Müdürlüğü işbirliğinde yapılan projede ilk hafta Otistik çocuklar yüzme öğrendi. Aileleri ile birlikte Büyükşehir Vinsan Yüzme Havuzu'na gelen çocuklar uzman eğitimciler ile birlikte yüzme öğrenmeye başladı. Çocuklar havuza girerken tedirginlik yaşasa da daha sonra havuza alıştı. Çocuklarının havuzda mutlu olduğunu gören aileler çocukları ile beraber güzel dakikalar geçirdi. AİLELER ÇOK MUTLU Her hafta farklı grupların geleceği projeye katılan çocukların aileleri yapılan çalışmanın çok anlamlı olduğunu belirterek projenin çocuklarının özgüvenlerinin pekiştirilmesine katkı sağladığını ifade etti. Aileler çocuklarının diğer çocuklar ile iletişiminin de bu sayede geliştiğini gözlemlediğini söyleyerek projenin gerçekleştirilmesini sağlayan Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür etti. SPORA YÖNLENDİRİLİYOR Yüzme sporuna başlangıç adımının atıldığı projede bu alanda yetenekli çocukların tespit edilerek yüzme sporuna profesyonel anlamda yönlendirilecek. Diğer engelli çocuk aileleriyle ortak bir etkinlik sağlanarak ailelerinin motivasyonunun sağlandığı projede önümüzdeki hafta hafif mental retardasyon (hafif zihinsel engelli) çocuklar yüzme öğrenecek.

Ramazan'da Kalp Ve Damar Hastalarına Uyarı Vakaların çoğu secdede kalp sıkışmasıyla geliyor... İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Enver Dayıoğlu, ramazan ayındaki vakaların çoğunun secdede kalp sıkışmasıyla geldiğini belirterek, hastalara namazlarını yarı dolu mideyle kılmalarını ve iftarlarını uzun bir yemek periyotuyla yapmalarını önerdi. Prof. Dr. Dayıoğlu AA muhabirine yaptığı açıklamada, düzenli tansiyona sahip olan hastalar ile diyetlerine dikkat eden stentli hastalar ve kan değerlerinin kontrolü sağlanabilecek by-pass koroner hastalarının oruç tutabileceğini, hem kalp hastası, hem de tip 1 diyabeti olan ve gündüz insülin alması gereken hastalar ile 4. dereceden kalp yetersizliği olan ve kalp nakli bekleyen hastaların ise kesinlikle oruç tutmamaları gerektiğini söyledi. Dayıoğlu, hastaların, ramazan ayında iftar ve sahurda bol sulu yemekler yemelerini ve su kaybını azaltıcı ortamlarda bulunmalarını önererek, vücudun ihtiyacı olan tuzun gün boyu terleyerek atıldığını, bu nedenle normal değerleri geçmeyecek şekilde tuz tüketimine izin verdiklerini ifade etti. Hastaların, yemek seçimlerinde su ihtiyacını arttırıcı baharatlardan kaçınmaları gerektiğine işaret eden Dayıoğlu, baharatların kalp ve damar hastalarına hiçbir zararının olmadığını, ancak baharatlı yiyeceklerin sıcak havalarda su ihtiyacını arttıracağını kaydetti. Prof. Dr. Dayıoğlu, hastalara, sulu ve az yağlı yemekleri, az baharatlı ve bol salatalı menüler tercih etmelerini önererek, açık ve şekersiz çayın istenildiği kadar tüketilebileceğini anlattı. -UZUN PERİYOTLU İFTAR- Sahurda yemek yedikten sonra yatmanın kalbe baskı yaptığını belirten Dayıoğlu, ''Dolu bir mide kalbi sıkıştıracak. Stentli hastanın sıkışmış damarı, daha da zorlanacak. Hasta yattıktan sonra göğüs ağrısıyla uyanacak. Bunu önlemek için kalp hastalarına yüksek yastıkta yatmalarını öneriyoruz'' diye konuştu. Prof. Dr. Dayıoğlu, 4. derecede kalp yetersizliği olan ve kalp nakli bekleyen hasta grubunun sıvı dengesinin hayati önem taşıdığını ifade ederek, bu hastaların kesinlikle oruç tutmaması gerektiğine dikkat çekti. By-pass olan koroner hastalarını oruç tutmak istediklerinde deneme periyotuna aldıklarını belirten Dayıoğlu, bu hastalara haftada bir kan pıhtılaşma testi yapıldığını, kan değerlerinin gözlendiğini ve değerleri kontrol altında tutulabilecek hastaların oruç tutmasına izin verdiğini kaydetti. Kalp hastalarına mide yükünün azalması ve kalbin rahatlaması amacıyla akşam yemeğinden sonra yarım saat yürüyüş tavsiye ettiklerini anlatan Prof. Dr. Dayıoğlu, ''Ramazan ayında, dolu bir mideyle teravih namazına giden hastalarımız eğilip kalkma hareketleriyle kalplerini sıkıştırıyor. Ramazandaki vakaların çoğu secdede kalp sıkışması şikayetiyle geliyor. Hastalarımıza, namazlarını yarı dolu mideyle kılmalarını ve iftarlarını uzun periyotta tamamlamalarını tavsiye ediyorum'' dedi. Prof. Dr. Dayıoğlu, kalp ve damar hastalarının doktorlarıyla sürekli irtibat halinde olmaları gerektiğine dikkat çekti. AA

Sağlıklı yaşamanız için altın değerinde tavsiyelere uyunuz. Uzmanların aşağıdaki önerilerini mutlaka dikkate alınız. İşte sağlıklı yaşama tavsiyesi: * Suyu seviniz. Güne iki bardak su içerek başlayıp, gün boyunca 2-2,5 litre su tüketmeye çalışınız. * Her sebze ve meyveyi mevsiminde en az iki defa tüketiniz. * Hasta olmasanız bile, şifalı bitkileri kullanarak vücut direncinizi (bağışıklık sistemi) kuvvetli tutunuz. * Evinizde kurutulmuş nane, ıhlamur, adaçayı, kekik, kuşburnu, fesleğen, keten tohumu, zencefil, çörekotu, günlük, yeşil çay ile soğan ve sarımsağı her zaman bulundurunuz. Her gün bunlardan en az birini kullanmaya çalışınız. Bunlar vücudunuzun koruyucu şövalyeleridir. * Sarımsak, soğan, tere, maydanoz, nane, dereotu, roka, fesleğen türü yeşillikleri fazla tüketiniz. Bunlar vücudunuzun yakın korumalarıdır. * Salatanızı mümkün olduğu kadar çok çeşitten oluşturunuz. * Hazır çorbalar yerine kendi yaptığınız çorbaları tercih ediniz. Gıdanın en doğalını elde etmiş olursunuz. * Kış için ev yapımı domates salçasını tercih ediniz. Domates doğanın bize armağanı harika bir antioksidandır. * Katkı maddeleri içeren gıdaları, mevsim dışı sebze ve meyveleri fazla tüketmeyiniz. Bünyenizi fazla dinamitlememiş olursunuz. * Yılda dört kez, on beş gün hiç et tüketilmemesi yararlıdır. * Günlük 3-4 adet badem, ceviz ve fındık almanız sizi her daim kuvvetli kılar. * Haftada en az 2 kez bakliyat ve balık tüketmeğe çalışınız. * Sıcak yemekler için toprak, çelik ve cam kapları tercih ediniz. * Kış aylarında tulum peyniri, portakal, limon, greyfurt, mandalina ve kuşburnu tüketimini artırınız. * Kışın dışarıda işleriniz yoğun ise; güne pekmez içerek başlayınız. Bu uygulama vücudunuzun antifrizidir. * Zihinsel çalışıyorsanız kuru üzüm yiyiniz. Beyniniz enerjisiz kalmasın. * Ekmek tercihinizi kepekliden yana kullanınız. Bağırsaklar kepekli tam posalarla tanışsın. * Her sabah 20 dakika derin nefes alıp verme çalışması yapılması, her nefes alımlarında 4-5 saniye nefesin içimizde tutulması çok yararlıdır. Doğru nefes aldığın kadar hafiflersin. * Sabahları ofis ve evinizi 5 dakika tam havalandırarak maksimum düzeyde oksijen, günlük 30 dakika tempolu yürümekle de tüm organlarınızı kazanırsınız. * Gülmeyi hiç ertelemeyiniz. Ruhunuzun en iyi ilaçlarındandır. * Gece uyku ortamının karanlık olması, yorgunluk durumlarında ise öğleyin kısa süreli uykular iyidir. Vücudumuzdaki pek çok restorasyon işlemi gece,kısa süreli uykularda da günlük tamiratlar yapılmaktadır. * Fırsat buldukça toprağa çıplak ayakla basınız. Tüm olumsuzluklarınız toprağa geçer. * Her gün 5 dakika gözlerinizi kapatıp hiçbir şey düşünmemeyi öğreniniz. Bu sizin yeniden doğumunuz gibidir. * Yaşamınız boyunca, vücudunuzu çok kötü üşütmemeye çalışınız. * Kahvaltı masanızda balı her daim bulundurunuz. Bin bir çiçeğin özütüdür o. * Yağ tercihinizi genelde zeytinyağından tarafa kullanınız. Vücudunuz hep bunu bekler. * Kahvaltının mutlaka tam yapılması, öğle öğününün orta, akşam öğününün de hafif alınması her daim iyidir. * Tuz ve şekeri bünyenize ölçülü alınız. Bunların azı karar fazlası hep zarardır. * Margarinleri fazla kullanmamak cildinize, kalbinize ve damarlarınıza verdiğiniz en büyük ödüldür. * Günlük bir elma ve bir havucun bünyenizde harikalar yarattığını unutmayınız

Gaziantep`te "yüzleri güldüren" proje Zeugma Medya Grup ve Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi tarafından "100 engelli, 100 yardımsever, 100 tekerlekli sandalye" sloganı ile hayata geçirilen "Engelsiz Yüzler" projesi kapsamında 10 engelli vatandaşa tekerlekli sandalyeleri teslim edildi. Zeugma Medya Grup ve Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi tarafından "100 engelli, 100 yardımsever, 100 tekerlekli sandalye" sloganı ile hayata geçirilen "Engelsiz Yüzler" projesi kapsamında 10 engelli vatandaşa tekerlekli sandalyeleri teslim edildi. Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi'nde düzenlenen ve duygulu anların yaşandığı törene Şehitkamil Kaymakamı Mehmet Aydın, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Birol Şimşek, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Genel Sekreteri Kürşat Göncü, İş-Kur Gaziantep İl Müdürü İlyas Bulduk, TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Mehpare Şayan Kileci, GAGİKAD eski yönetim kurulu başkanı Serpil Karuserci, projenin mimarlarından Zeugma Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Meral Maşa ve Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şube Başkanı Hulusi Kalender ile engelli vatandaşlar ve aileleri katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Zeugma Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Meral Maşa, 100 engelli, 100 yardımsever, 100 tekerlekli sandalye sloganı hayata geçirdikleri "Engelsiz Yüzler" projesine gösterilen ilgiden çok büyük mutluluk duyduğunu söyledi. "Daha şimdiden bu projenin amacına ulaştığını görmek bizi yeni projeler başlatmamız konusunda teşvik ediyor" diyen Meral Maşa, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir taraftan iş hayatımızda sektörümüz içerisinde büyürken diğer yandan toplumsal sorumluluğumuzu yerine getirme konusunda da üzerimize önemli sorumluluklar alıyoruz. Biz istiyoruz ki, bu dünyada kimse engelli olmasın ve kimse engelle karşılaşmasın. İnsanların mutluluğu ve engellerin aşılması için toplumdaki duyarlılığı artırmak amacıyla 'Biz de varız' dedik ve 100 engelli insanımızın hayatına bir nebze olsun kolaylık sağlayacak ve destek olacak bu projeyi başlattık. Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi ile birlikte hayata geçirdiğimiz bu proje için o kadar büyük destek aldık ki yaptığımız işin ne anlama geldiğini ve toplumda sosyal sorumluluk almanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük ve yaşadık. Bu kampanyada bize destek olan ve destek sözü veren herkese teşekkür ederim." Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi Başkanı Hulusi Kalender ise, "Biz engelliler için çok önemli olan bu projeyi Zeugma Medya Grup ile birlikte çözmekten çok mutlu olduk. Engelliler için hayır niteliğinde olan tekerlekli sandalyelerin temini konusunda diğer şehirlere örnek olacak bir proje yürüteceğiz. Bu kentte yaşayanlara sosyal sorumluluk örneği olacak olan proje, tekerlekli sandalyeye ihtiyacı olan engelli vatandaşların önündeki engelleri kaldıracaktır. Engelsiz Yüzler projesiyle Gazikentimiz, diğer şehirlere de örnek olacak kendi engellisine sahip çıkanlara yol gösterecektir. Zeugma Medya Grup ve Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi olarak bu proje ile hiç tanımadığımız engellilere, hiç tanımadığımız kişilere yardım konusunda yol göstermiş olacağız" dedi. Şehitkamil Kaymakamı Mehmet Aydın ve Şehitkamil Belediye Rıdvan Fadıloğlu da törende yaptıkları konuşmalarında, Zeugma Medya Grup ve Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi tarafından başlatılan projeye gereken desteği vereceklerini ifade ettiler. Yapılan konuşmaların ardından 10 adet tekerlekli sandalye ihtiyaç sahibi engelli vatandaşlara teslim edildi. Nethabercilik

Alışmalı ama alışkanlık haline getirilmemeli yalnızlık Allah kimseyi yalnız bırakmasın

Ankilozan Spondilit Nedir? Spondilit kelimesi belkemiğinin (omurga) inflamasyonu anlamına gelir; ankiloz kelimesi ise iki kemiğin kaynaşarak tek bir kemik haline gelmesi anlamına gelir. Birlikte alındığında ankilozan spondilit ifadesi; kronik, sakroiliak eklemin (omurga ile leğen kemiği arasındaki eklem) romatizmal hastalığını ifade eder, ancak diğer omurga kemikleri de iltihaplı eklemlerle kaynaşma gösterebilir (özellikle alt omurga kemikleri). Ankilozan spondilit, spondiloartropatiler adı verilen hastalıklar grubuna dahildir. Oldukça nadir görülmesine rağmen ankilozan spondilit son derece önemli bir hastalıktır, çünkü genelde başka her hangi bir sağlık problemi olmayan genç erkeklerde gözlenir. Hastalık gövde, sırt, boyun, kalça, kaburga ve omuzlarda ağrı ve sertliklere (spazmlar) neden olur. Omurgalar ve omurgaları destekleyen yapılar kasıldığından dolayı (sertleşme), ankilozan spondilitli hastalarda öne eğik durma eğilimi meydana gelir. Zamanla tedavi edilmeyen hastaların omurgaları birbiri ile kaynaşır ve tek bir kemik gibi görünür; son derece sert ve katılaşmış bir omurga meydana gelir. Bu durum kolların ve göğüsün hareketlerini engelleyebilir. Ankilozan spondilitiniz varsa özellikle sabahları ve bir süre hareketsizlik sonrası, genelde belinizde ağrı veya sertlik hissedebilirsiniz. Ağrılar genelde sakroiliak eklemde başlar ve gittikçe yukarı doğru ilerleyerek boyun omurlarını etkiler. Diz ve ayak bileği eklemleri de etkilenebilmekle birlikte genelde omurgalar dışında tutulan eklem sayısı 3 veya 4 ü geçmez. Egzersiz yapmak sertleşmeleri azaltır, bu nedenle düzenli egzersiz yapmayan ankilozan spondilitli hastalar gittikçe kötüleşir. Kaburgalarla, kaburga eklemleri de hastalıktan etkilenebileceğinden dolayı, hastalar derin nefes alırken veya öksürürken rahatsız olurlar-zorlanırlar. Şikayetleriniz azalma ve artışlar gösterebilir, ancak hastalık kronik ve ilerleyicidir. Omurga civarındaki kemikler, eklemler ve diskler hasara uğrar ve kaynaşır, bu nedenle aralıklar daralır. Kemiklerde sindesmofit adı verilen çıkıntılar sıklıkla meydana gelir. Bu durumda hareketler sırasında aşırı bir ağrı meydana gelir. Bel bölgesindeki ağrı ve sertlikler yürüme problemlerine neden olabilir. Ancak çoğu durumda hastalık hafif seyreder ve genelde hastalık başladıktan yıllar sonra tanı konur. Çok nadiren kalp, akciğerler ve gözler hastalıktan etkilenebilir ve bu durumda ciddi bir tablo ortaya çıkar. Ankilozan spondilitin nedeni bilinmiyor. Ancak genetik (kalıtımsal) faktörlerin etkili olduğunu gösteren bulgular bulunmaktadır. Hastalık en sık 20-40 yaşları arasında ortaya çıkıyor, bununla birlikte 10 yaşın altında bile görülebiliyor. Hastalık 10.000 de bir kişide ve genelde erkeklerde gözlenir. Erkeklerde kadınlardan 10 kat daha fazladır. Belirtiler - Sırt, baldır, kalça ve diğer sırt eklemlerinde ağrı ve hassasiyet - sırt bölgesinde özellikle sabahları belirgin olan ve hareket etmekle azalan katılık ve hareket kısıtlılığı - göğüs bölgesinde rahatsızlık hissi - diz, ayak bileği ve diğer eklemlerde şişme ve ağrı - halsizlik, ateş - iştahsızlık, kilo kaybı - gözde inflamasyon - kambur veya düzleşmiş sırt görünümü Tanı Normal muayene ve radyolojik tetkiklerin yanı sıra hastalığın genetik özellikleri bulunduğundan genetik test tanıya yardımcı olabilir. Ancak genetik bulguların saptanması tanıyı kesinleştirmez. Tedavi Tedavinin amacı; eklem ağrılarını azaltmak ve omurgalarda meydana gelen veya gelebilecek hasarları geciktirmek / düzeltmektir. Ağrıyı, sertleşmeleri ve inflamasyonu gidermek için nonsteroidal anti-inflamatuvar ilaçlar kullanılır (aspirin, naproksen gibi). Bu ilaçlar hastaların normal faaliyetlerine devam etmesine yardımcı olur ve ağrıları azaltır. Nonsteroidal anti-inflamatuvar ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda sulfasalazin veya metotreksat gibi ilaçlar kullanılabilir. Ancak bu ilaçların yan etkileri oldukça fazladır ve çok iyi kontrol edilmeleri gerekir. Eğer hastada sinirlerinde bir hasar meydana gelmiş ise veya eklem hasarı çok ciddi ise ameliyat yapılır. Sizin Yapabilecekleriniz Eğer düzenli postür (duruş) ve solunum egzersizleri yapıyorsanız rahatlıkla normal bir hayat sürebilirsiniz. Fizik tedavi ve egzersiz tedavinin temelidir. Bu konuda bir fizyoterapiste başvurmanız yerinde olur. Yüzme, sizin için en iyi sporlardan birisidir. Sık sık yüzün. Sırtınıza ve belinize yük getirecek hareketlerden ve yaralanmaya neden olabilecek sporlardan uzak durun. Sıcak su banyoları (kaplıcalar) ve sıcak ortamda yapılacak masajlar ağrılarınızı azaltır. Uyuma pozisyonunuzu düzeltin. Düz bir zeminde sırt üstü ve yastıksız yatın (veya çok ince bir yastık kullanın). Sigara içiyorsanız kesinlikle bırakın. Aksi halde akciğerlerinizin kapasitesi azalacağından son derece güç nefes alıp-verirsiniz.

Engelli Genci Sopayla Dövdü Fıstık vermediği gerekçesiyle kendisine hakaret edip tezgahını dağıtmakla suçladığı zihinsel engelli Hasan adlı kişiyi tahta sopayla dövdü. Şanlıurfa’da, 27 yaşındaki İsmail Çaldıran adlı seyyar satıcı, kent merkezinde fıstık vermediği gerekçesiyle kendisine hakaret edip tezgahını dağıtmakla suçladığı zihinsel engelli Hasan adlı kişiyi tahta sopayla dövdü. Şehrin göbeğinde dayak yiyen engelli genç, seyyar satıcının elinden araya girenler tarafından kurtarıldı. Uzaklaştırılan İsmail Çaldıran, yediği dayağın etkisiyle kendisine ayakkabı fırlatan Hasan'a ikinci kez saldırmak istedi. Bir polisin elinden kaçmayı başaran Çaldıran, ihbar üzerine bulvara gelen takviye polis güçleri tarafından yakalandı. Olay, dün akşam saatlerinde Şanlıurfa Valiliği ve Belediyesi’nin de bulunduğu Atatürk Bulvarı üzerinde meydana geldi. Hasan adlı 30 yaşlarındaki zihinsel engelli kişi, kent merkezindeki bulvar üzerinde seyyar tezgahında antepfıstığı satışı yapan İsmail Çaldıran’ın iddiaya göre sopalı saldırısına uğradı. Yediği dayağın etkisiyle kaçmaya çalışan Hasan, peşinden koşan seyyar satıcı tarafından bulvarda yoğun trafik akışına rağmen sopa darbeleriyle yere düşürüldü. Peş peşe sopasıyla engelli gence vuran İsmail Çaldıran, olayı gören araç sürücüleri ve çevre esnafı tarafından engellendi. Araya girenler öfkeli Çaldıran'ı tezgahının başına götürmeye çalışırken, birçok kişi de durumu telefonla polise ihbar etti. Yediği dayağın etkisiyle birkaç dakika sonra yerden kalkan Hasan ise, topladığı ayakkabılardan birisini ayağına giyerken, diğerini ise kendisine saldıran seyyar satıcıya fırlattı. Öfkesine hakim olamayan Çaldıran, bunun üzerine ikinci kez sopasını eline alarak engelli gencin peşine düştü. Bu sırada ihbar üzerine bulvara gelen polis, elindeki sopası ile koşan ve orta refüjdeki demirleri atlayarak aşan İsmail Çaldıran'ı yakalamayı başaramadı. İki polis seyyar satıcının peşine düşerken, bu sırada yoğun ihbar nedeniyle bölgeye sevk edilen takviye polis kuvvetleri karşılarına çıkan İsmail Çaldıran’ı yakalayıp, elindeki sopaya el koydu. Fıstık tezgahının başına götürülen Çaldıran, engelli gencin fıstık vermediği için kendisine küfrettiğini, uyarısının ardından ise tezgahını dağıtmaya kalkıştığını söyledi. Bu sırada polislerin yanına gelen engelli genç ise yerdeki ayakkabısını aldıktan sonra polislerin nezaretinde bölgeden uzaklaştırıldı. İsmail Çaldıran ise polislerce alınan ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Hürriyet

Şule Akülü Arabasına Kavuştu Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak, Maltepe Mahallesi'nde yaşayan 14 yaşındaki spastik engelli Şule Kalkan'a akülü araba hediye etti. Akülü arabayı Kalkan'ın evine giderek bizzat teslim eden Başkan Solak, hem engellilerin ihtiyaçlarını giderdiklerini hem de onları evlerinde ziyaret ederek, yaşantılarını daha yakından gördüklerini söyledi. Ev hanımı anne Gonca Kalkan akülü araba için "Kızımın artık yeni bir ayakkabısı var" diyerek mutluluğunu dile getirirken, inşaat ustası baba Kadim Kalkan da kızının mutluluğunun her şeyden daha önemli olduğunu söyledi. Halen kiracı olarak yaşamlarını sürdürdüklerini belirten anne Gonca Kalkan, Başkan Solak'a teşekkürlerini ileterek, "Kızımı mutlu ettiğiniz için biz de çok mutluyuz. Çocukların ayakkabıları olur, akülü araba da kızım Şule'nin ayakkabısı. Gerçekten çok sevindik." şeklinde konuştu. Başkan Metin Solak ise engellilerin sorunlarını yakından takip ettiğini ve bunları mümkün olduğunca çözüme kavuşturmaya çalıştıklarını söyledi. Özellikle tekerlekli sandalye dağıtmaya özen gösterdiklerini belirten Başkan Solak, engellilerin toplumsal yaşama katılmada sıkıntı yaşadığını ancak bunu aşmak için belediye olarak kolları sıvadıklarını ifade etti. Şule'nin de spastik engelli olmasından dolayı acilen akülü arabaya ihtiyacı olduğunu öğrendikleri anda araba aldıklarını belirten Başkan Solak, "Kızımız mutlu olunca biz de mutlu olduk. Acilen çözümlenmesi gereken bir konu olduğu için hemen akülü arabayı alarak Şule'ye verdik. Engellilerimizin sorunu öncelikli olarak çözüyoruz." dedi. İnternet Haber

Engellilere Yönelik Eğitim Öğretim Halen GATA K.lığı/Ankara, 7 nci Kolordu K.lığı/Diyarbakır ve J.Gn.K.lığı Güvercinlik Kışlaları içerisinde faaliyetini sürdürmekte olan, Özel Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon Kurs Merkezlerinde eğitim; 01.07.2005 tarihli ve 5378 sayılı engelliler hakkındaki Kanunda tanımlanan ve Sağlık Bakanlığının raporları ile özel eğitime gereksinimi olduğu belirlenen çocukları kapsamaktadır. Özel Eğitimi Gerektiren Çocuklar; Zihinsel engelli, zihinsel engelli olup aynı zamanda fiziksel engelli, işitme engelli, görme engelli, ek engeli bulunan çocuklar, otistik, öğrenme güçlüğü gösteren çocuklar ile davranış bozukluğu olan çocuklardır. Eğitim öğretim genel olarak Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) müfredat programına göre yürütülmektedir. MEB.lığı müfredat programında olmayan, ancak engelli eğitiminde faydalı olduğu bilimsel olarak tespit edilen; - Atla Terapi ve Yüzme Eğitimi, - İşitme ve Konuşma Terapisi, - Meslek Edinme (Gümüş işleme sanatları, Mutfak sanatları v.b.) Eğitimleri, - Aile Eğitimi de verilmektedir. ENGELLİLERE YÖNELİK EĞİTİM-ÖĞRETİM MERKEZLER İÇİN TIKLAYINIZ

Hadi Git.. Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, Günahıma girmeden, katilim olmadan git! Git de şen şakrak geçen günlerine gün ekle, Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle. Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar, Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar. Mademki benli hayat sana kafes kadar dar, Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar. Hadi git, benden sana dilediğince izin, Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin. Kahrımın nedenini söylesem irkilirler; Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler. Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın; Oysaki hep yedekte, hep elde var saymıştın. Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak, Zannetme ki, pişmanlık, mutluluk kadar ırak! Sanma ki fasl-ı bahar geldiğim gibi gitmez, Sanma ki hüsranını görmeye ömrüm yetmez. Her darbene tahammül edecektir bedenim, Gururum mani olur perişanıma benim. Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne? Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine. Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka, Sana gül bahçesini kim açar benden başka! Hercai arılara meyhanedir çiçekler, Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler! Mademki aşk tablosunun takdirinden acizsin, Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin. Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet, Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et! Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan! Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan! Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm! Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm. Korkulu düşlerimi yorumdan kaçırıyorum; Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum! Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, Günahıma girmeden, katilim olmadan git!.. *Cemal SAFİ*

Demek bensiz şiir yazdınız hıı bunu hesabını bir ara verirsiniz umarım Yüreğinize emeğinize sağlık sevgili arkadaşlarım devamını sabırsızlıkla beklerim

Teşekkürler arkadaşlar sizlerdende bekliyoruz denemelerinizi özellikle "Yaralı kalp"ten

Engellilerin Akülü Araç Sevinci Kayseri'nin Develi ilçesinde engelli 6 kişiye akülü araç verildi. Araçları teslim alan engelliler aileleri ile büyük mutluluk yaşadı. Eksik kalen 4 akülü aracın ise kısa zamanda ihtiyaç sahiplerine teslim edileceği bildirildi. Develi Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na ilçede yaşayan engelliler tarafından akülü araç talebi yapıldı. Vakıf, 10 aileden gelen araç talepleri ile ilgili yaptığı çalışmada 6 aracın Kayseri Orta Anadolu Kalkınma Birliği tarafından alınmasını sağladı. Engellilere araç tesliminde konuşan Develi Belediye Başkanı Recep Özkan, "Birlik tarafından yapılan engelli vatandaşlarımıza yönelik akülü araç desteği engelliler kadar ailelerini de mutlu etti. Bizler de onların ihtiyacını karşılayacak bu araçlara kavuşmalarından dolayı onlar kadar sevinçliyiz." dedi. 6 akülü aracı sahiplerine Başkan Özkan, belediye encümen üyeleri Kamil Müderrisoğlu ve Tahir Sarıoğlu birlikte teslim etti. Samanyolu Haber

Engellerini Aşıp Denizin Altında Nişanlandılar Bostanlı Lions Kulübü'nün bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Engellileri Su Altına İndiriyoruz etkinliği, sürpriz bir nişan ile renklendi. Etkinliğe katılarak dalış eğitimi alan Buca Engelliler Derneği üyesi Gürkan Uzun (32) ile Sinem Öztürk (32), denizin 10 metre altında balonlarla süslenmiş özel masada nişanlandı. Damat adayı Gürkan Uzun'un, daha önce evlenmeye karar verdiği kız arkadaşı Sinem Öztürk'e sürpriz yaparak, organize ettiği nişan töreninde, çift önce Koçluoğlu Dalış Merkezi eğitmenlerince verilen dalış eğitimine katıldı. Dalış eğitiminin ardından ilk defa deniz altının renkli dünyasıyla tanışan gelin adayı Öztürk'ün mutluluğu, sürpriz şekilde hazırlanan nişan töreniyle bir kat daha arttı. Altınyunus Baküs Plajı'nda denizin 10 metre altında balonlarla süslenmiş şekilde özel olarak hazırlanmış masada birbirlerine nişan yüzüklerini takan Gürkan Uzun ve Sinem Öztürk çifti, nişanın ardından sahilde kendilerini bekleyen arkadaşlarının alkışları arasında su yüzüne çıktı. Çift, daha sonra mutluluklarını arkadaşlarıyla birlikte şampanya patlatarak kutladı. Gürkan Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk kez böyle bir organizasyonda yer aldığını ve bu nedenle heyecanlı olduğunu, ancak asıl sürprizin su altında olduğunu ifade ederek, ''Denizin altında akıllıca bir iş yaparak Sinem'in 'hayır' deme ihtimalini ortadan kaldırdım'' dedi. -''SEVİNÇTEN BAĞIRMAK İSTEDİM''- Deniz altında sürpriz törenle nişanlanan Sinem Öztürk de uzun yıllardır tanıştığı erkek arkadaşının böyle bir girişimi olduğundan haberi olmadığını belirterek, çok şaşırdığını ifade etti. İlk defa dalacağı için zaten heyecanlı olduğunu, ancak aşağı indiğinde masayı görünce şaşırdığını anlatan Öztürk, duygularını şu sözlerle ifade etti: ''Aşağıda balonlarla süslü bir masa bizi bekliyordu, ama ben nişan olayına ihtimal vermiyordum. Hep beraber masaya oturduğumuzda yüzükleri görünce şok oldum. Sevinçten bağırmak istedim, ama yapamadım. Hayatımın en güzel günlerinden birisini yaşadım. Bir engelli olarak, engelsiz bir ortamda nişan yüzüğü takmak çok güzel bir duygu. Bizi destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum.'' Uluslararası Lions 118-R Yönetim Çevresi Federasyonu İzmir Bostanlı Lions Kulübü 2010-2011 Dönem Başkanı Uğur Erden, Buca Engelliler Derneği ile gerçekleştirdikleri etkinliğin güzel bir sürpriz ile bitmesini memnuniyetini yaşadıklarını dile getirdi. Zaman Gazetesi