yarali kalp

Üye
  • İçerik sayısı

    1.293
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    6

yarali kalp kullanıcısının paylaşımları

  1. Ünlüler Çocukken...

    :hahy: Hepsi ayrı komik yaaa Alço çocukkende yaramazmış BEHLÜLE SÖZ BİLE BULAMIYOM Kurtlar vadisi ekibi zaten ayrıca çok hoşmuş Sağol canım bu eğlenceli paylaşım için çok güldüm
  2. Güldüren Karikatürler...

    :hahy: Çok komik yaaaa
  3. Hayal Kadar Uzak Nefesim Kadar Yakınsın...

    Hayal kadar uzak nefesim kadar yakınsın Sol yanımda atan en kıymetli parçamsın... Harika bir şiirdi canım paylaşım için teşekkürler...
  4. Ne Olur Elimi Tut...

    Gecelerin Üstüne Gün Doğarmıki, Buz Tutan Kalplere Kor Düşermiki Yalanlı Dünya Kahpe Değilmisin, Beni Benden Eden Sen Değilmisin Çok severek dinlediğim bir rapparçasıdır paylaşım için teşekkürler Zeyna... Heryer karardı boşver elimi tut, dünya yalan ama boşver elimi tutttttt........
  5. Engellere Baş kaldıranlara Örnekler google_protectAndRun("render_ads.js::google_render_ad", google_handleError, google_render_ad); Sağ kolu ve iki bacağı olmayan Kübra Özsoy, ayakkabı giymeyi seviyor. Özellikle de parmak arası terlikleri. Ebru Can, “sağım iyidir” diyor. Sakaryalı Hilal Türkkan, Türkiye’ye madalya getirmek için mücadele edeceğini söylüyor. [/center] Bedensel engelli üç kızımız...Kübra, Ebru, Hilal... Onlar, henüz minik yaşlarda tanıştıkları engelleriyle değil başarılarıyla konuşuluyor. Uluslararası turnuvalarda Türkiye’yi temsil eden Bedensel Engelliler Masa Tenisi Milli Takımının genç bayan oyuncuları, 2012 Paralimpik Oyunlarından madalya ile dönmenin hayalini kuruyor. HAYATI PROTEZ Kübra Özsoy, Yozgat’ın Sorgun ilçesinde 4 yaşındayken elektrik çarpması sonucu iki ayağını ve bir kolunu kaybetmiş. Ankara’da, ortopedik engelliler okulunda lise birinci sınıf öğrencisi olan Özsoy, 14 yaşında. 2.5 yıldır masa tenisiyle uğraşan engelli sporcunun yirminin üzerinde madalyası var. Bacaklarındaki çift protezle yürüyen Özsoy, “Spora başlayınca kendime daha çok güvenim geldi, her şeyi daha hırsla ve azimle yapabiliyorum” diyor. Eskiden sokağa çıkamadığını ancak spor sayesinde bütün korkularını yendiğini anlatan genç sporcu şunları söylüyor: “Dışarıda kısa kollu kıyafetler giyip protezlerimle gezebiliyorum. Ayakkabı giymeyi, özellikle parmak arası terlikleri çok seviyorum. Protezlerimle her türlü ayakkabıyı giyiyor, bütün işlerimi rahatlıkla yapabiliyorum. Tek bacağım protez olsaydı belki zorlanabilirdim. Ama çif ayakta sıkıntı yaşamıyorum. Gelişme döneminde olduğum için diz bölgemdeki kemikler büyüyor ve deriye zarar veriyor. Bu sebeple üç yılda bir kemikleri kestiriyoruz.” Doğuştan sol eli olmayan 13 yaşındaki Ebru Can da, Bedensel Engelliler Masa Tenisi Milli Takımının başarılı oyuncularından. Sakarya’da yaşayan ve lise birinci sınıf öğrencisi olan Can, “Kübra soldan, ben de sağdan iyi vururum” diye espri yapıyor. Almanya, Slovenya, Macaristan gibi ülkelerde takım arkadaşlarıyla boy gösteren Ebru Can, “Paralimpik Oyunlarına katılıp ilk üçe girmeyi hedefliyorum” diyor. KLASMANDA İLK DÖRTTE Masa tenisinde yaş sınırlaması yok. Her yaştan engelli, karşılaşabiliyor. Sakaryalı engelli sporcu Hilal Türkkan, yaşının genç olmasına rağmen kendine rakip tanımıyor. İlköğretim 8. sınıf öğrencisi Türkkan’ın doğuştan kolunda eğrilik var ve serçe parmağı yerinde değil. Önceki gün açıklanan dünya klasmanında 4. sıraya oturan başarılı sporcu, Türkiye’ye madalya getirmek istediğini söylüyor. http://www.turkiyegazetesi.com
  6. Engellere Baş kaldıranlara Örnekler

    Azimli ve istekli olduktan sonra sanırım kimileri için engelde biryere kadar Bu kişilere en güzel örneklerden biride yukarıda ki pırıl pırıl gençler... Onları bu azimlerinden dolayı kutluyorum ve yüreklerinden umutları hiç eksilmesin diyorum
  7. Böbrek Taşı İçin Altarnetif Tedbir Alın

    Çevremde birçok kişide böbrek taşının sancılı anlarına şahitlik etmişimdir gerçekten zor bir durum Bilgi ve Paylaşım için teşekkürler...
  8. Nazar Değmesin...

    Canımmmmmmmmmmmmm çok beğendim :smitten: çoookkkkkkkkkkkkkk güzel olmuş özellikle parça seçimin çok güzel tam benlik bir parça resim seçimleride ayrı güzel çokkk teşekkürler canım emeğine yüreğine sağlık
  9. Bende bu bisiklet tarzında bir cihaz kullanıyorum fakat benim kullandığım cihaz elektrikle çalışmıyor tamamen insan gücüne dayalı bir cihaz... Ellerini kullanabilen arkadaşlarada bu kullandığım cihazı tafsiye ederim,,, Hem kol hem bacak kasları için çok kullanışlı ve gerekli bir cihaz... Ayakları sabitlemek için pedal kısımları var o işlemi yaptıktan sonra tamamen kol gücünüzle çeviriyorsunuz, bunu günde en az iki saat uyguluyorum kesinlikle faydası oluyor... İlk olarak bu işlemi uygulamadan sonra kasılmam duruluyor, bacaklarımın sıcaklığı artıyor bu da demek oluyor ki dolaşım hızlanıyor... Hareket gelmesine faydası olmasa bile bence olası bir kök hücre uygulamsına bacaklarda ki kasların zayıflama oranını yavaşlatacağına inanıyorum.. Kullandığım cihazın resmini bulamadığım için ekliyemedim ama bulursam ekliyecem:)
  10. Öyle Çok Sevdiğim Şey Varki

    Güzel bir şiirdi teşekkürler Cemre...
  11. Cihaz güzelde boykot var doğru patron ne derse o bende almam
  12. Şişe Kapakları Engelliler İçin Umut Oluyor...

    Kapak kampanyası yıl sonuna kadar uzatıldı Faruk Ocak, geri dönüşümlü olmak üzere plastikten oluşan bütün kapakları toplama kampanyasının 21 Aralık 2010 tarihine kadar uzatıldığını söyledi. Ocak, “Kars Dolunay Derneği, Dünya Engelliler ve Dostları Gelişim Derneği olarak ilk kez İstanbul Ataşehir Belediyesi ile işbirliği yapılarak, Kars’ta bütün duyarlı insanlarımıza duyurmak amacıyla tane tane kapak toplamaya başladık. Geri dönüşümlü olmak üzere plastikten oluşan bütün kapakları toplamaya çalıştık. Bu doğrultuda toplanan kapaklar engellilere tekerlekli sandalye ve ihtiyaçları olan malzemeler olarak geri dönecektir. Buradan Kars Valimize, Kaymakamlarımıza, İl ve ilçe belediye başkanlarına ve bütün kamu kurumları, misafirhaneler, lokanta, pastane ve öğrenci yurtlarına seslenerek kapak toplama kampanyasında engellilere yardımcı olmalarını rica ediyoruz.” dedi. Ocak şöyle konuştu: “Şimdi Yolda yürüyorsunuz bir pet şişe gördünüz (markası kesinlikle önemli değil herhangi bir marka olabilir) eğilin ve kapağını alın. Evinizde bir torbaya doldurun.100 tane, 50 tane, 500 tane ne kadar olursa bir engelliyi mutlu etmiş olacaksınız. Çorbada sizinde tuzunuz olacak. Unutmayın her 250 kilogram kapağa 1 tekerlekli sandalye verilecek. Ve şunu da unutmayın: Her sağlıklı insan bir engelli adayıdır.” Ocak daha sonra şunları söyledi: “Bir çok engelli kardeşimiz parasızlıktan ihtiyacı olan tekerlekli sandalyeyi alamıyor, dışarı çıkamıyor, bir parkta oturup arkadaşlarıyla sohbet edemiyor. Bütün gün evde kalıyor. Ben bunu bizzat kendimde yaşadım. Arkadaşların durumu daha zor. Bakın evden çıkamıyorlar, çıkartılmıyorlar. Sizler 3 gün evden çıkmadığımızda nasılda sıkıntı basıyor. Oysa ki bizlerin hayatları bu. Yolda gördüğünüz pet şişe kapaklarını toplayın bir iyilik yapın. Yarın sizinde engelli olmayacağımız ne malum? Şimdi siz yardım ederseniz o zamanda sizlere yardım eden çıkar. Biraz duyarlı olmanızı arzu ediyoruz ve mavi kapakları biriktirip bir engelli kardeşimizi de olsa sevindirmenizi bekliyoruz. Bir engelli kardeşimizin mutluluğunu ve çevre kirliliğinin önleme sevincine ortak olabilmeniz için kampanyamız 31.12.2010 tarihine kadar uzatılmıştır.” Toplanan kapaklar; KAÜ Kadın Sorunları Araştırma Merkezi, Yasemin Çiçekçilik, Ocakbaşı Resturant ve Hanımeli Resturanta teslim edilebilecek. (BA-BA-S) KARS (KHA) Kars Haber
  13. Hayırlı Cumalar....

  14. (SORU)TAK İçin Hangi Marka Sonda Kullanıyorsunuz ?

    Güzel bir konuya deyinmişsin Gülsüm teşekkürler ... 1-Hİ- Silip kullanıyorum 2-Evet çok memnunun yaklaşık 2 yıl olucak kullanalı ve ben hiçbir problem yaşamadım... 3- Ankara da anlaşmalı olduğum Medikalcim 2 ayda bir kargo aracılığıyla bana gönderiyor hiçbir aksama ve sorun da yaşamadım şimdiye kadar ... 1-Ben Bağkur üzerinden yararlanıyorum ve ödemede harhangi bir sorun da yaşamıyorum... 2-Zaten sondalar bayan boy ve kendiinden kaygandarıcılı + antibakteriyel olduğu için yeteri kadar kayganlığa mevcut , antibakteriyel olduğu içinde olası bir enfeksiyon riskine karşı daha önlemli ve güvenilir buluyorum ... 3-Evet sertliğide kullanırken yeterli... 4-Bu konu da bir zorluk yaşamadım hiç... 5-Defolu ürünlede hiç karşılaşmadım zaten öyle olası bir durum da gönderilen son da miktarın da mutlaka yedekleride oluyor...
  15. [Tecrübe] Omurilik Felcinde Dik Oturmanın Önemi

    Aslında resme baktığım zaman gördüm ki bu korseden var benim ilk yaralanma dönemimde 3 ay kullanmam önerilmişti ama o zamanlar ciğerlerde ki tahribattan dolayı nefes problemide çekiyordum ve bu korseyi taktığımda bu daha güçleşiyordu diye ben 1,5 zor dayandım ve kullanmamaya başladım Eğer bu konuda bana yararı olacaksa neden kullanmıyım
  16. Cemre bu konuda sana katılıyorum kesinlikle erkekler işin kolay tarafını seçiyolar diye düşünenlerdenim... Kesinlikle her insanın mutsuzluğunun altında yatan geçerli nedenler vardır ve önemli olan işin kolayını seçip bırakmak yerine zor olanı seçip mutsuzluğun nedenini bulup bunu mutluluğa çevirmektir... Ama günümüzde bu tarz mücadeleci erkekler çok nadir diye düşünenlerdenim bilmem sizler nasıl düşünürsünüz bu konuda merakta ediyorum açıkcası
  17. Bu Kardeşlere Gümüşhane Hayran...

    Kalp gözüyle görüyor sözünün en açık ifadelerinden biri bu insanlar olsa gerek ... Paylaşım için teşekkürler...
  18. Sağlıkta Dönüşüm Programı Kapsamında Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'nce İlk Uygulama Sonucu 'evde Bakım Hizmeti' Projesi Başlatıldı. Kırıkkale'nin Tepebaşı Mahallesi'ndeki evinde uzun süredir evinde yatalak hasta olarak bakımı yapılan Eftal Yıldız'a (30) evinde tedavi uygulamasına başlandı. Bu kapsamda hasta Yıldız'ın evindeki ilk uygulamaya Vali Hakan Yusuf Güner, Emniyet Müdürü Kadri Kartal, Sağlık Müdürü Dr. Bedia Türkyılmaz, Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Osman Acar ve doktorlar katıldı. Yüksek İhtisas Hastanesi bünyesinde oluşturulan 'Evde Bakım Hizmeti' birimini arayan hasta veya yakınları, özel hasta muayene ekiplerince evlerinde günlük veya haftalık muayeneye tabi tutuluyor. Hasta babası Yetiş Yıldız, uzun zamandan beri oğlu Eftal'in yatalak hasta olduğunu ve sırtında hastahane, hastahane taşıdığını belirterek, "Doğuştan şeker hastası olan oğlum şeker komasına girdi. Beynine oksijen gitmeyince bir daha yataktan kalkamadı. Hastahane yetkililerinin ilk kez ekiple birlikte evimize kadar gelerek oğlumu muayene etmesi bizi büyük bir sıkıntıdan kurtardı. 5 yıldan beri bakacak durumda değildik. Doğuştan şeker hastalığı rahatsızlığı olan oğlumuzun bu durumunu ancak 9 yaşında öğrendik" dedi. Hastayı evinde ziyaret eden Kırıkkale Valisi Hakan Yusuf Güner, 5 yıldır yatalak hasta olan Eftal Yıldız'ın ailesine geçmiş olsun dileğinde bulunurken, Evde Bakım Birimi doktorlarından hasta ile ilgili bilgiler aldı. Vali Güner açıklamasında, "Hastane birimlerimiz önce evde hastayı muayene ediyorlar, daha sonra tedavi yöntemi uygulaması başlıyor. Aile Hekimliği ile bundan böyle küçük yaşta hasta olanlara karşı önlemler almış olunacak. Böyle hastalar küçük yaşta fark edilecek. Böyle tedavi yönteminin sürekli olarak uygulanmasını diliyorum" diye konuştu Kırıkkale Sağlık Müdürü Dr. Bedia Türkyılmaz ise evde bakım hizmeti biriminin Yüksek İhtisas Hastanesi bünyesinde açıldığını belirtirken, "Bundan sonra hastaaneye ulaşmakta zorluk çeken yatağa bağımlı mağdur, maddi imkanları kısıtlı, daha çok kronik hastalığı olan; hastaneye gitmekte sıkıntı yaşayan vatandaşlarımıza biz bu hizmeti yerinde vermeye çalışacağız" dedi. Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekimi Osman Acar da evde ilk tedavi uygulamasına geçtiklerini belirtirken, "5 yıldan beri yatağa bağlı hastanın tedavi uygulamasına birimlerimiz başladılar. Hastanemize gelmekte zorlanan bir hastamızın ayağına kadar giderek tedavi uygulamasını sürdüreceğiz" dedi. (Doğan Haber Ajansı) </SPAN> </FONT>
  19. Gümüşhane İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Turgut Şahinöz, yapılanma süreci tamamlanan “Evde Bakım Hizmetleri” uygulamasının Gümüşhane kent merkezinde başlatıldığını söyledi. Yaptığı açıklamada Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği esaslar ve Gümüşhane’nin ihtiyaçlarına göre uyarlanarak geliştirilen uygulamayı ilçelere yaymak için çalışmaların devam ettiğini belirten Şahinöz, “Bu çalışma kapsamında yatalak durumdaki hastalarımızın düzenli yapılan tedavi, pansuman, sonda ve katater takiplerini, tahlilleri için kan alma işlemlerini planlanan ekiplerimizle evlerinde yapıyoruz. Aile hekimleriyle ortak sürecek takipte ilgili branş uzmanı konsültasyonu yada hastane bakımı gerektiğinde bu hizmete ulaşmalarını kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Bu konuda önemli bir hizmet beklentisi var. Hizmet il merkezinden başlatıldı, süratle ilçelerimize de yaygınlaştırılacaktır.” dedi. Evde bakım hizmetinin modern tıbbın uzattığı ortalama yaşam süresi için önemi giderek artan bir hizmet olduğunu ifade eden Şahinöz, yaşam kalitesini arttırmak için bu hizmetlerin yaygınlaşması önemine değinerek vatandaşların evde bakım hizmeti alması için öncelikle yatalak durumda bulunması gerektiğini, yapılacak müracaatların bir komisyon tarafından değerlendirileceğini söyledi. Şahinöz, hizmetin aile hekimleri ve hastaneler işbirliğinde koordineli olarak yürütüldüğünün altını çizerek, “Vatandaşlarımız 213 29 06 numaralı telefonu arayarak, aile hekimlerine yada İl Sağlık Müdürlüğü Evde Bakım Hizmetleri birimine başvurarak hizmet talep edebileceklerdir. Projenin doğru anlaşılması ve taleplerin bu doğrultuda olması üreteceğimiz hizmetin etkin ve doğru şekilde olmasını sağlayacaktır. Evde yapılan tüm hizmetler ücretsiz olarak sunulacaktır. Her yeni hizmette olduğu gibi vatandaşlarımızın bu konudaki destek, yardım ve geri bildirimleri bizler için çok önemlidir” diye konuştu.
  20. Tüm gebeler en sık görülen kromozom bozukluğu olan Down sendromu açısından taranmalıdır. Down sendromu, doğuştan gelen, zekâ geriliği başta olmak üzere değişik bozukluklarla belirgin en sık görülen kromozom hastalığıdır. Toplumda, 700 doğumda bir sıklığında görülür. Anne yaşı artıkça görülme sıklığı da artmaktadır. Down sendromunun tam bir tedavisi söz konusu değildir. Bu çocuklarda sık görülen kalp, gelişme geriliği gibi bozukluklara destek verilerek bu çocukların topluma kazandırılmasına çalışılmaktadır. Down sendromu taramasıyla, gebeliğin ilk üç ayı içindeki Down sendromlu ceninlerin tespit edilmesini kastetmekteyim. Bu sayede aileler, ceninin Down sendromlu olduğunu bilecek ve doktoruyla birlikte bu gebeliğin sonlandırılması veya sürdürülmesine karar verecektir. Rutinde, gebelerde Down sendromu araştırması, kadın doğum doktoruna başvuran gebelere yapılmaktadır. Fakat benim kastettiğim ülkemizdeki tüm gebelerin, gebeliklerinin ilk üç ayı içerisinde bu araştırmanın yapılmasıdır. Sağlık Bakanlığının tüm yenidoğan bebeklerden topuk kanı alarak fenilketonuri, doğuştan hipotiroidi ve biotinidaz eksikliği taraması ile tüm çocuklarımızı aşılaması koruyucu sağlık hizmetlerindendir. Benzer şekilde gebeliğin ilk üç ayında ceninin Down sendromu yönünde taranması da çok güzel bir koruyucu sağlık hizmeti olacaktır. Bildiğiniz gibi, koruyucu sağlık hizmetleri her zaman tedavi edici sağlık hizmetlerine göre, daha az masraflı ve daha iyi sonuçların alındığı bir yoldur. Amerikan Jinekolog ve Kadın Doğum Uzmanları Birliği de 2008 yılından beri Down Sendromu taramalarının rutin olarak tüm gebelere önerilmesini tavsiye etmektedir. Gebelere Down sendromlu cenin taraması gerekliliğini anlamak için “damdan düşenlere”, diğer bir deyişle istemeden Down sendromlu çocuğu olan ailelere bu konu sorulmalıdır.
  21. 22 Milyon Kronik Hasta Var

    Türkiye'de yaklaşık 22 milyon erişkin, bir veya birden fazla kronik hastalıkla yaşıyor. Uzmanlar, kronik hastalıklar içerisinde hipertansiyon görülme sıklığının erişkinlerde yüzde 31.4 olduğunu ve Türkiye'de 15 milyon erişkinde hipertansiyon bulunduğunu, koroner arter hastalıklarının ise tüm ölümlerin yüzde 43'ünü kapsadığını ve erişkinlerde yüzde 7.2 oranında diyabet görüldüğünü belirtiyor. Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdal Akalın, kronik hastalıkların yavaş ilerleyen, 3 ay ve daha uzun süreli, birden fazla risk faktörünün neden olduğu, genellikle komplike bir seyir gösteren ve kişinin yaşam kalitesini etkileyen hastalıklar olarak tanımlandığını söyledi. Kalp hastalıkları (kronik koroner kalp hastalıkları, kalp yetmezliği), hipertansiyon, diyabet, kronik akciğer hastalıkları ve astım, kronik böbrek hastalıkları, inme (felç), kanser, osteoporoz (kemik erimesi), osteoartirit ve diğer bazı romatizmal hastalıkları ve depresyonun, kronik hastalıklar içinde yer aldığını belirten Akalın, kronik hastalıkların gelişmesinde değiştirilebilen veya önlenebilen en önemli üç risk faktörü bulunduğunu ifade etti. Akalın, bunların sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve tütün kullanımı olduğunu vurgulayarak, “Yapılan çalışmalar, hiçbir şey yapılmazsa 2015 yılında dünyada 1,5 milyar kişinin fazla kilolu olacağını göstermektedir. Aynı yılda Türkiye ile ilgili projeksiyonlar, erkeklerin yüzde 61, kadınların ise yüzde 77'sinin fazla kilolu olacağını belirtmektedir. Bugün dünyada 5 yaş altında 22 milyon çocuk fazla kiloludur. Tütün kullanımı her yıl dünyada 5 milyon ölüme neden olmaktadır” diye konuştu. Akalın, Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre, bu üç risk faktörünün elimine edilmesi halinde kalp hastalıkları, tip 2 diyabet ve inmenin yüzde 80 oranında, kanser gelişmesinin ise yüzde 40 oranında önlenebileceğine dikkati çekti. Kronik hastalıkları olan kişilerin bu hastalıklarının geçici olmadığını, bu hastalıkla birlikte uzun ve kaliteli bir yaşamları olabileceğini kabul etmeleri gerektiğine işaret eden Akalın, çoğu kronik hastalıklı hastanın, erken tanı ve tedavi, uygun ve doğru sağlık eğitimi ve iyi bir kronik hastalık yönetimi ile normal bir yaşam sürdürebildiğini ifade etti. Kronik hastalıkların tüm dünyada, gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin tümünde, ölüm nedenlerinin başında yer aldığını ifade eden Akalın, “Sağlık harcamalarının yüzde 60-80'i bu hastalıkların tedavisi için yapılmaktadır” dedi. Akalın, şunları kaydetti: “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre kronik hastalıklar, dünyada tüm ölümlerin yüzde 60'ından (36 milyon kişi) sorumludur. Kronik hastalıkları olan kişilerin yüzde 80'i düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Ölümlerin yüzde 50'si 70 yaş ve altındadır. Bu hastalıkların görülme sıklığı ve ölüm oranları kadın ve erkeklerde eşittir. Amerika Birleşik Devletleri'nde son raporlar, erişkin toplumun yarısında (yaklaşık 130 milyon) bir veya birden fazla kronik hastalık olduğunu göstermektedir. Sağlık harcamalarının yüzde 83'ü kronik hastalıklara yapılmaktadır. Türkiye'de Sağlık Bakanlığınca hazırlanan Kronik Hastalıklar Raporuna (16 Şubat 2006) göre, yaklaşık 22 milyon erişkin bir veya birden fazla kronik hastalıkla yaşamaktadır. Çeşitli uzmanlık derneklerinin yaptığı bilimsel çalışmaların esas alındığı bu rapora göre, erişkinlerde hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 31.4 olup, 15 milyon erişkinde hipertansiyon olduğu varsayılmaktadır. Koroner arter hastalıklarının tüm ölümlerin yüzde 43'üne neden olduğu bildirilmektedir. Yine yapılan çalışmalar erişkinlerde diyabet görülme sıklığının yüzde 7.2 olduğunu göstermiştir. Dünya Sağlık Örgütü'nün Sağlık Bakanlığı ve Başkent Üniversitesi'nin birlikte yaptıkları 'Hastalık Yükü' çalışmasına dayanarak hazırladığı raporda, Türkiye'de 2002 yılındaki ölümlerin yüzde 79'u kronik hastalıklara bağlıdır. Ölüm nedenlerinin başında kardiovasküler hastalıklar geliyor.” 15 milyon kişi hipertansiyon hastası Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nin yaptığı çalışmada da erişkin nüfusta yaklaşık 15 milyon kişide hipertansiyon varlığı ortaya konuluyor. Bunların ancak yüzde 40'nın kan basıncı yüksekliğinin farkında olduğu belirtiliyor. Daha da önemlisi bu hastaların sadece yüzde 31'i tedavi ediliyor ve tüm hipertansiflerin ancak yüzde 8'inde, tedavi alanların ise sadece yüzde 20'sinde kan basıncı istenilen düzeyde tespit ediliyor. Kolesterol yüksekliği ile ilgili çalışmalar da benzer sonuçları ortaya koyuyor. Kronik hastalıklarla mücadele için topluma ve sağlık çalışanlarına yönelik farkındalık yaratılması, önleyici-koruyucu önemlerin alınması, eğitim, sağlık okuryazarlığının kazanılması, erken tanı, tedavi ve rehabilitasyonun geliştirilerek, yaygınlaştırılması gerekiyor.
  22. Bayların :) Bayanları :) Mutlu :) Etme :) Sırları....!

    Yok artık bu biraz çok abartılı olmamışmı erkeklerede yazık be Paylaşım için teşekkürler...
  23. Bayların En Büyük Yalanları

    Vay vay vayyyyyyyyyyyyyyy ne yalanlar varmış beylerde :D
  24. Sitemizin Kısa Tanıtım Videosu...

    İyi sevindim buna o halde paylaşımını yaparsınız artık