CEMRE

Üye
  • İçerik sayısı

    1.500
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    6

CEMRE kullanıcısının paylaşımları

  1. CEMRE'nin Sizin İçin Seçtiği Makaleler...

    HUZURUN RESMİNİ ÇİZEBİLMEK Bir gün bir kral ama halkı tarafından sevilen bir kral, huzuru en güzel resmedecek sanatçıya büyük bir ödül vereceğini ilan eder. Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır. Günlerce çalışırlar birbirinden güzel resimler yaparlar. Sonunda eserleri saraya teslim ederler. Tablolara bakan kral sadece ikisinden hoşlanır. Ama birinciyi seçmesi için karar vermesi gereklidir. Resimlerden birisinde sükunetli bir göl vardır. Göl bir ayna gibi etrafında yükselen dağların görüntüsünü yansıtmaktadır. Üst tarafta pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü süslüyorlardı. Resme kim baktı ise onun mükemmel bir huzur resmi olduğunu düşünüyordu. Diğer resimde de dağlar vardı. Ama engebeli ve çıplak dağlar. Üst tarafta öfkeli bir gökyüzünden yağmurlar boşanıyor ve şimşek çakıyordu. Dağın eteklerinde ise köpüklü bir şelale çağıldıyordu. Kısaca resim hiç de huzurlu gözükmüyordu. Fakat kral resme bakınca, şelalenin ardında kayalıklardaki çatlaktan çıkan mini minnacık bir çalılık gördü. Çalılığın üstünde ise anne bir kuşun örttüğü bir kuş yuvası görünüyordu. Sertçe akan suyun orta yerinde anne kuş yuvasını kuruyordu. ...harika bir huzur ve sükun örneği. Ödülü kim kazandı dersiniz. Tabi ki ikinci resim. Kralın açıklaması şöyle idi: -Huzur hiçbir gürültünün sıkıntının ya da zorluğun bulunmaması ve sıkıntının olmadığı yer demek değildir. Huzur bütün bunların içinde bile yüreğimizin sükun bulabilmesidir. alıntı
  2. Şunlara Bakın Oy Oy Oy...........

  3. Şunlara Bakın Oy Oy Oy...........

  4. Şunlara Bakın Oy Oy Oy...........

  5. Şunlara Bakın Oy Oy Oy...........

  6. Tatlı Bebişler

  7. Tatlı Bebişler

  8. İki Kum Tanesinin Aşkı

    İKİ KUM TANESİNİN AŞKI Günün birinde bir çölde iki kum tanesi karşılaşmış ve birbirlerini çok sevmişler uzun bir süre çok yakın olmuşlar. Birbirlerini yanlarında,canlarında olarak sevmeyi öğrenmişler. Derken bir rüzgâr çıkmış, kum tanelerinden biri yerinde kalırken diğeri biraz uzağa savrulmuş. Çok uzak değillermiş ama yinede göremiyorlarmış birbirlerini. Sevgileri hiç azalmamış yine sevmeye devam etmişler. Birbirlerine ulaştırabildikleri sesleriyle, haberleriyle yaşıyorlarmış ve artık görmeden seslerinde sevmeyi öğrenmişler. Bir gün biri diğerine 'sevdamız sonsuza erişmesi için aynı anda bir dilek dileyelim' demiş. İkisi de aynı anda bir dilekte bulunmuşlar ve tam o sırada bir fırtına çıkmış. Bu kavuşmamız, sevdamızın sonsuza dek sürmesi olabilir diye ikisi de kendilerini fırtınaya bırakmışlar.Gözlerini kapayıp fırtına dindiğinde sevdalarının yanı başında olmuş olmayı arzulamışlar. Fırtına o kadar kuvvetliymiş ki o güne kadar yıllarca yerlerinden kıpırdamayan kumlar bile başka yerlere savruluyorlarmış.Fırtına günlerce sürmüş kum taneleri de oradan oraya savrulup durmuşlar. İkisini de bir sabırsızlık sarmış. Fırtına durmuyor aksine artıyormuş. Fırtına dinmek bilmedikçe onlarda sabırla sevmeyi öğrenmişler. Günler geçmiş sonunda fırtına durmuş gözlerini açtıklarında ikisi de başka alemlerde bulmuşlar kendilerini. Bu fırtınanın onları birleştireceğine o kadar inanmışlar ki birbirlerini yanlarındabulamayınca yüreklerinde derin bir acı hissetmişler ve acıyla sevmeyi öğrenmişler. Kendilerine birazcık geldiklerinde ikisi de bu fırtınayla başka başka yerlere savrulduklarını anlamışlar. Biran ölmek istemişler ama sonra birbirlerini hiç görmeden, mesafelere, engellere rağmen sevmeyi öğrenmişler. 'Eskisi gibi bağırsakta sesimiz ulaşmaz ki birbirimize'demişler. İkisi de yeni yerlerinde kimseyle konuşmamışlar ve yıllarca hep susmuşlar. Hep yeni bir fırtına ümidiyle birbirlerine ihanet etmeden beklemişler. Böylece umutla sevmeyi öğrenmişler. Yıllar geçmiş ama sevgileri hiç geçmemiş.Birbirlerinden hep umutlu olarak yaşamışlar. Bir gün ikisi de birbirlerinden habersiz aynı anda gözlerini kapamışlar ve kavuşmak için yeniden fırtına çıkmasını dilemişler. Beklemişler beklemişler ama fırtına bir türlü çıkmamış. Kendilerini tüm benlikleriyle fırtınaya bırakmak için oldukları yerde dönmüş durmuşlar ama hepsi nafile küçük bir rüzgâr bile çıkmamış. Sonunda durmuşlar ve gözlerini açmışlar.Sevdiklerinin, sevdalarının, yıllarca beklediklerinin tam karşısında durduklarını görmüşler ve hemen ikisi de yıllar önce diledikleri dileği anımsamışlar. Dilek şöyleymiş 'Allah'ım bizi birbirimize her şeyiyle sevmeyi öğrendiğimizde kavuştur. Öyle kavuştur ki sevdamız sonsuza erişsin.' Sonunda anlamışlar ki birbirlerinden çok uzaklarda geçirdiklerini sandıkları yılları aslında birbirlerinin yanı başlarında geçirmişler. Dileklerinin kabul olması için yılların geçmesi gerektiğini öğrenmişler çünkü onlar sevmeyi her şeyiyle öğrenmeyi dilemişler. Dilekleri kabul olmuş umutla, sabırla, acıyla, yakında, uzakta... Her şeyiyle sevmeyi öğrenip birbirlerine kavuşmuşlar..................... Alıntıdır.
  9. Tatlı Bebişler

  10. Tatlı Bebişler

  11. Tatlı Bebişler

  12. Tatlı Bebişler

  13. Tatlı Bebişler

  14. Tatlı Bebişler

  15. Tatlı Bebişler

  16. Hayvanların 10 Tuhaf Gerçeği

    1-Bir filin günlüğü Fillerin ne kadar çok gaz çıkardığını duyunca kimse şaşırmayacaktır. Ama filin günden ne kadar çok dışkı çıkardığını duyunca inanamayacaksınız. Yaklaşık 100 kilogram! Yavru bir filin 80-120 kilogram ağırlığında doğduğu düşünülürse bu miktarın ne kadar çok olduğu daha kolay anlaşılır. 2-Ağaçkakanların kafası yumuşaktır Bir ağaçkakanın bir ağacı saniyede 20 kere gagaladığı düşünülürse ağaçkakanların kafalarının demir gibi sert olduğunu düşünebilirsiniz. Aksine onlar oldukça yumuşak bir kafaya sahipler. Her bebek ağaçkakan gagasının arkasında sümgerimsi yumuşak bir yapıyla doğuyor ve bu onları hızlı gagalamanın şokundan koruyor. 3-Bazı midyeler cinsiyet değiştirmiştir Her midye dünyaya erkek olarak gelir. Üremeyi engelleyici bu özellikleri yüzünden midyeler erkekten kadına kendi kendilerine dönme yeteneğini geliştirmişlerdir. Ama bir midye bu değişime karar vermeden önce iyi düşünmeli çünkü bu kararın geri dönüşü yok! 4-Orangutanların yarısının kırık kemikleri vardır Hepimiz orangutanların ağaçtan ağaca büyük bir hızla atladığını görmüşüzdür ama malesef bu atlayışlar orangutanlara pahalıya patlıyor. Bütün orangutanlar hayatlarında en az birkaç kez ağaçtan atlarken düşüp kemiklerini kırıyor. Bunu düşününce her iki yetişkin orangutandan birinin vücudunda en az bir kırık kemiği vardır. 5-Kurtların uluması yankılanmaz Kurtlar sürü halinde avlanırlar bu yüzden uzak mesafeden iletişim kurmak onlar için çok önemlidir. Kurtlar dağlık alanlarda avlandıkları için seslerinin yankılanması iletişimlerini engelleyebilir. Kurtlar bu yankılanmaya engel olmak için ulumalarının sıklığını iyi ayarlarlar. Bu sayede sürüdeki diğer arkadaşlarına avın yerini en doğru şekilde verirler. 6-Geyikler insanlar için en tehlikeli hayvanlardır Birçok insan geyiklerin yılanlardan ayılardan ve örümceklerden daha fazla insan öldürdüğünü duyunca şaşırabilir. Ama geyikler asfalt yollarda ilerlemeye meyilli oldukları için diğer hayvanlara nazaran daha fazla insanla karşılaşır ve doğal olarak daha fazla insan öldrürüler. 7-Kurbağalar kusamazlar Kurbağalar diğer bütün hayvanların aksine kusma refleksine sahip değildirler. Midesini boşaltmak isteyen kurbağaların pek seçeneği yoktur. Onlar da kusmak yerine bütün midelerini tükürüp sonra geri yutarlar! 8-Erkek aslanlar haftada 672 kere çiftleşirler Bir aslan modundaysa onun önüne geçmek neredeyse imkansız. Çiftleşme döneminde erkek aslanlar neredeyse her 15 dakikada bir çifteleşirler yani haftada yaklaşık 672 kere! Bu sayı ilk bakışta çok etkileyici gelebilir ama aslanların çiftleşme dönemleri arasında 2 yıl olduğu düşünülürse onları anlamak daha kolay olacaktır. 9-İnekler köpekbalıklarından daha ölümcüldür Köpekbalıkları popüler kültürün bize dayattığı bir korku malzemesidir. Onlar hakkında o kadar çok film çekildi ki onlar bizim korkulu rüyamız haline geldi. Halbuki köpekbalıkları yılda sadece 10 insan öldüren normal hayvanlardır. İnekler ise yılda ortalama 100 insan öldürür yani onların sevimliliğine bakmayıp onlardan biraz çekinsek iyi olur. 10-Kafası kopan hamam böcekleri 9 günden fazla yaşayabilir Herkes hamam böceklerinin ne kadar baş belası olduklarını bilir. Evinde onlarla uğraşmış insanlar onların ne kadar dayanıklı olduğunu ve kolay kolay ölmediklerini görmüştür. Ama heralde kimse bu dayanıklı haşarenin kafası olmadan 9 gün yaşadığını tahmin edemez ama bu gerçek! Hamam böcekleri açlıktan ölene kadar 9 gün boyunca kafasız yaşayabiliyor çünkü beyinleri vücutlarındaki derin bir oyuğun içinde. alıntı
  17. CEMRE'nin Sizin İçin Seçtiği Makaleler...

    Sen Hangi Mevsimde Aşık oldun ? Her iliski bir bahceye benzer. Eger yeserip gelismesi isteniyorsa duzenli olarak su verilmelidir. Beklenmedik hava degisiklikleri kadar mevsimleri de dikkate alarak ozel bakim gosterilmelidir. Yeni tohumlar ekilmeli ve yabani otlar ayiklanmalidir. Tipki bunun gibi askin buyusunu canli tutmak icin de mevsimlerini anlamali ve askin kendine ozgu ihtiyaclarini doyurmaliyiz… AŞKIN ILKBAHARI Asik olmak ilkbahar gibidir. Sonsuza dek mutlu olacakmisiz gibi birduyguya kapiliriz. Esimizi sevmemek aklimizin ucundan bile gecmez. Bu bir saflik donemidir. Ask olumsuz gibi gorulur. Her seyin kusursuz sanildigi ve tikir tikir isledigi buyulu bir donemdir bu. Esimiz tipatip bize uygun gorunur. Hic caba harcanmaksizin uyum icinde dans ederiz ve sansimizin yuzumuze gulmesinin tadini cikaririz .. AŞKIN YAZ MEVSIMI Askimizin yaz mevsimi boyunca esimizin sandigimiz kadar kusursuz olmadigini ve iliskilerimiz uzerinde calismamiz gerektigini anlariz . Esimiz hata yapan bazi bakimlardan aksayan bir insan olarak da karsimiza cikar. Surtusmeler ve dus kirikliklari belirmeye baslar yabani otlarin kokunden sokulmesi ve yakici gunes altindaki bitkilerin fazladan sulanmasi gerekir. Artik aski vermek de gereksindigimiz aski almakta o kadar kolay degildir. Her zamaan mutlu ve sevgi dolu olmadigimizi gorup anlariz..Bizim ask konusunda dusledigimiz tablo degildir bu. Bircok cift bu noktaya geldiginde dus kirikligina ugrar. Ilısiki uzerinde calismak istemezler. Hicte gercekci olmayan bir tutumla hep ilkbahar olmasini beklerler. Eslerini suclarlar ve pes ederler. Askin her zaman kolay olmadigini arasira yogun bir calisma ve sicak bir gunes istedigi gercegini gormezler. Askin yaz mevsiminde kendi sevgi ihtiyacimizi oldugu kadar esimizin ihtiyaclarini da doyurmamiz gerekir. Bunlar kendiliginden gerceklesmez… AŞKIN SONBAHARI Yaz mevsimi boyunca bahcemize iyi baktiysak bu calismanin sonucu olarak hasadimizi aliriz.. Guz mevsimi gelmistir. Bu altin bir cagdir zengin ve doyurucu. Gerek kendimizin gerekse esimizin kusurlarini kabullenen ve anlayisla karsilayan daha olgun bir asktir yasadigimiz . Bir sukran ve paylasma zamanidir. Yaz boyu cok calistigimiz icin simdi dinlenebilir ve yarattigimiz askin tadini cikarabiliriz .. AŞKIN KIŞ MEVSIMI Sonra hava yeniden degisir ve kis bastirir. Kisin o soguk verimsiz aylari boyunca doga kendini tumuyle icine ceker kapanir. Bu bir dinlenme dusunme ve yenilenme zamanidir. Ilıskilerde de cozumlenmemis acilarimizla veya golge benligimizle yuzlesme zamandir. Kapagimizin acilip aci dolu duygularimizin ortaya dokuldugu zamandir. Ask ve doyum icin esimizden cok kendimize bakmaya gereksinme duydugumuz kendi kendine gelisim zamanidir. Yaralarin iyilesmesi acilarin dindirilmesi zamanidir. Erkeklerin magaralarina cekilip kisladiklari ve kadinlarin kuyularin dibine indikleri zamandir bu… alıntı
  18. CEMRE'nin Sizin İçin Seçtiği Makaleler...

    Artık Aldanmak İstemiyorum Beni sevgilerinin ölümsüzlüğüne inandır korkulardan şüphelerden kurtar. Hiç aldanmamışların o engin iç rahatlığına hasretim. Ayıkla arıt beni... Bütün insanlar aldanıyormuş sürekli bir aldanmaymış yaşamak... Ne çıkar? Ben artık aldanmak istemiyorum ya! Sen ona bak... Onun için seni erişemeyeceğin bir yere çıkarmayacağım olduğun gibi seviyorum seni. Olmanı istediğim gibi değil... Hiç olamayacağın gibi değil... Neredeysen orada dur... Nasılsan öyle kal... Bütün mevsimleri bir günde bütün yılları bir mevsimde yaşamaya razıyım seninle. Yanımda olduğun zamanlar nasıl apaydınlık oluyorum nasıl içim huzurla doluyor görmüyor musun? Gözlerimin derinliğine bakma; başın dönmesin... Gelecek günleri düşünme korkma büyük hazlar yaşamaktan. Erişemeyeceğin hiç bir mutluluk yok. "Yaşadım" diyemeyeceğin hiç bir günün olmayacak benimle... Hiç aldatma beni hiç yalan söyleme... Bir gün aldatsan bile; aldandığımı senden öğrenmeliyim önce. O zaman ölsem de mutlu ölürüm inan... Biraz da olsa inanmış ölürüm. Aldanmak... En büyük yıkıntısı iç dünyamızın... Aldanmak... Ses veren üç telimizden birinin kopması... Aldanmak... O en son fakat en kesin kabullendiğimiz gerçek... Sen hiç aldatma ne olur!.. Yıkılışım da sevgim kadar büyüktür benim. Bırak kalbimden ses veren bütün teller ben yaşadıkça sana inanmayı söylesin. Sana kayıtsız şartsız inanmak olsun; bütün kazancım yaşamaktan. O zaman her şeye katlanırım. Korkulardan endişelerden uzakta her saniye yaşadığımı bilirim. Çaresizlikler beni korktumaz. Şu aşağılık dünyanın hiç bir acısı seni sevmeyi unutturamaz bana artık. İnanmak; seni düşündükçe söylediğim bir şarkı olmalı dudaklarımda... İnanmak; gökyüzünün en karanlık zamanında bile görebileceğim bir yıldız olmalı... Dağlardan denizlerden esen serin rüzgarlar gibi senden gelen bir şey olmalı inanmak. Kimi gün kalem olmalı parmaklarımda kimi gün kulağımda musuki gözlerimde ışık olmalı. İçtiğim suda yediğim ekmekte sana tüm inanmanın tadını duymalıyım. Her sabah ilk ışık sana inanarak yaşayacağım mutlu bir gün getirmeli bana. İşte o zaman yokluğuna bile dayanabilirim özlemlerim daha derin bir anlam kazanır. Seni beklerken şüphelerin o kahredici zehiri ile geciktiğin her saniye bir defa ölmem. Artık aldınmak istemiyorum. Seni aldatmak zevkinden sonuna kadar mahrum edeceğim. Beni aldatmanın acısını da sevincini de hiç tattırmayacağım sana. Çünkü aldattığın zaman; yemin ediyorum yeryüzünde olmayacağım. İnanmışlığım ölüme kadar sürsün bırak... Zarımı son defa senin için atıyorum!.. alıntı
  19. Göz Alıcı Güzellik Kelebekler

  20. Göz Alıcı Güzellik Kelebekler

  21. Göz Alıcı Güzellik Kelebekler

    [url=http://"
  22. Göz Alıcı Güzellik Kelebekler

  23. Göz Alıcı Güzellik Kelebekler

    __________________
  24. bir elin nesi var iki elin sesi var demiş atalarımız,birlik olunca dayanamadılar tabi... paylaşım için teşekkürler
  25. Tarsus'ta Medikal Operasyon

    birgün kendileride hasta olacak,para herşey değildir. paylaşım için teşekkürler