-
Content count
274 -
Joined
-
Last visited
Community Reputation
0 Kendi HalindeAbout burgazkartal
-
Rank
Azimli Üye
-
BU GÜNÜN HATIRINA; SELAMLARIMIZ RESULALLAHA ULAŞSIN, ŞEFAATINA NAİL OLALIM İNŞALLAH BUGÜNÜN HATIRINA; ALLAHIN RIZASINI KAZANALIM BUGÜNÜN HATIRINA; BÜTÜN DERTLER KEDERLER HASTALIKLAR BORÇLAR HASRET VE öZLEMLER GİDERİLSİN BUGÜNÜN HATIRINA; ALLAHIN AFFI HEPİMİZE ULAŞSIN BUGÜNÜN HATIRINA; KÜSLER BARIŞSIN, BUGÜNÜN HATIRINA; HERKİŞİNİN MURADI KENDİ HAYRINA GERÇEKLEŞSSİN BUGÜNÜN HATIRINA; MUTLULUKLAR ALEMİ SARSIN, HUZUR VE ALLAHIN NURU ÜZERİMİZDE DAİM OLSUN UMUTLARIMIZ YEŞERSİN, ALLAH SEVGİSİ VE AŞKI ÇOĞALSIN BUGÜNÜN HATIRINA; ALLAHIM BİZİ AİLEMİZİ DOSTLARIMIZI ARKADAŞLARIMIZI SEVDİKLERİMİZİ BAĞIŞLA BİZE SENİN KATINDA EN DEĞERLİ VE EN ÇOK RAZI OLDUĞUN KUL ÜNVANINI TAŞITTIRACAKLARI BİZE NASİP ET AŞKINLA YANAN GÖNÜLLERİN GÖZ YAŞLARINI ÇOĞALT YA RABBİ SENİN AŞKINI, BUGÜNÜN HATIRINA İSTEYENLERE VER ALLAHIM BUGÜNÜN HATIRINA BİZE DOĞRU YOLU GÖSTER, BİZİ DOĞRU YOLA İLET YA RABBİ Aminnn Ya Rabbel Alemin Cuma'miz Mübarek Olsun
-
Kandiliniz mübarek Dualarınız kabul olsun..
-
MALZEMELER: -3 yumurta -7 çorba kaşığı şeker -7 çorba kaşığı un -1 çay kaşığı kabartma tozu -1 portakal kabuğu ve suyu ŞURUBU İÇİN: -1 portakal kabuğu rendesi -2 portakal suyu -4- 5 çorba kaşığı şeker YAPILIŞI: 1- Kalıp yağlanır, unlanır. Fırın yakılır. 2- Üç yumurta ile 7 çorba kaşığı şeker ve portakal kabuğu rendesi, koyu yoğurt kıvamına gelinceye kadar çarpılır. 3- İçine portakal suyu ve kabartma tozu ile elenmiş un konup karıştırılır. 4- Kalıba boşaltılıp orta hararetli fırında 30- 40 dakika pişirilir. Soğuyunca kalıptan çıkarılır, tabağa alınır. 5- Portakal kabuğu rendesi ve iki portakal suyu ile 4- 5 çorba kaşığı şeker bir taşım kaynatılıp soğumuş kekin üzerine gezdirilerek dökülür.
-
AŞURE MALZEMELER: 3 su bardağı aşurelik buğday Yarım su bardağı pirinç Yarım su bardağı fasulye Yarım su bardağı nohut 1/4 su bardağı çekirdeksiz üzüm 5- 6 tane incir 2- 3 dilim portakal kabuğu 1 kahve fincanı gül suyu 1 paket vanilya 2- 3 avuç fındık veya ceviz içi ve tarçın 2 çorba kaşığı hindistan cevizi rendesi 5- 6 su bardağı şeker YAPILIŞI: 1- Akşamdan, buğday, fasulye ve nohut ayıklanıp yıkanır. Ayrı ıslatılır. 2- Buğday, pirinç ve ince kıyılmış portakal kabuğu beraber haşlanır. 3- İyice pişirilmiş nohut ve fasulye konur. Bir müddet beraber kaynatılır. 4- Şeker konur. Sonra yıkanmış üzüm ilave edilir. 5- Ateşten alınmadan 5- 10 dakika evvel küçük doğranmış incir, gül suyu ve vanilya konur. 6- Kaselere boşaltılıp dövülmüş fındık, tarçın, hindistan cevizi ile süslenir. Not: Aşureye, kaselere koymadan önce, haşlanıp soyulmuş kestane de konabilir
-
İştahsız çocuklara istemedikleri yemekleri yedirmek için önce yemeğin fotoğraflarının gösterilmesinin fayda sağladığı belirlendi. İngiltere’deki Reading Üniversitesi psikologları, düzenli olarak sebze ve meyve resimleri gösterilen bir yaşındaki bebeklerin, normal diyetlerinin bir parçası olmayan bu besinleri tatmaya çok istekli olduklarını saptandı. Daily Telegraph’taki habere göre, araştırma çerçevesinde ebeveynlere ikisi sebze ve ikisi meyve olmak üzere 4 gıdanın fotoğraflarının olduğu bir kitap verildi. Bunlardan ikisinin havuç ve üzüm gibi çocukların bildiği gıdalar olduğu, diğer ikisinin turp ve Çin’de yetişen liçi gibi sebze-meyveler olduğu belirtildi. Daha sonra ebeveynler iki hafta boyunca her gün çocuklarına bu kitabı okudular. Bu sürenin sonunda çocukların önüne ikisi kitapta yer alan ikisi almayan 4 sebzeyle meyve tabağı koydular. Çocukların, eğer daha önce fotoğraflarını görmüşlerse, şimdiye kadar tatmadıkları sebze ve meyvelere daha fazla ilgi gösterdikleri belirlendi. Araştırmanın başkanı Dr. Carmel Houston-Price, "Çocuklara sağlıklı gıdaların fotoğraflarını göstermenin bunları tatma arzularını artırabileceğini düşünüyoruz" dedi.
-
Paçanga böreği nasıl yapılır? 5-6 kişilik 10 dakika 8-10 dakika Malzemeler Dilimlenmiş pastırma (100 gram), Domates (1 adet orta boy) Sivribiber ( 2 adet orta boy) Kaşar peyniri (1 su bardağı dolusu rendelenmiş, 70 gram) Maydanoz (yarım demet) Sarılması için yumurta beyazı (1 adet) Yufka (üçgen şeklinde kesilmiş 4 adet) Kızartma yağı (2 su bardağı yağ) PAÇANGA BÖREĞİ VİDEOSU İÇİN TIKLAYIN! Püf Noktası Servis edilmeden önce bir tabağa koyduğunuz peçeteler yardımıyla kızartmış olduğunuz yufkaların yağının emilmesini sağlayın. Böylelikle börekleriniz daha hafif ve lezzetli olur. Börekleri hazır yufkalara yapabileceğiniz gibi kendi yaptığınız yufkalara da yapabilirsiniz. Adım Adım Pişirme1- Tavaya az miktarda (1-2 çorba kaşığı) yağ koyun. Yağ kızdıktan sonra ince jülyen kesilmiş biberleri tavaya atın ve biberleri bir iki dakika kızartın. 2- Biberlerin ardından tavaya pastırmayı ilave edin ve tavayı sallayarak malzemeleri karıştırın. Küp küp doğranmış domatesleri tavaya ilave edin ve 1-2 dakika karıştırın. İnce doğranmış maydanozu ilave edin ve tavayı ateşten alın. 3- Kavurduğunuz malzemeyi bir başka kaba alın ve üzerine rendelenmiş kaşar peyniri ekleyin ve karıştırın. Yeni bir tavaya börekleri kızartmak için 2 su bardağı sıvı yağ koyun ve kızmasını bekleyin. 4- Bu arada üçgen şeklinde kestiğiniz yufkaların her birinin içine 1 çorba kaşığı malzeme koyun ve yuvarlayarak sarın. 5- Kızarmış yağın içine hazırladığınız börekleri atın. Yufkalar altın rengini alana kadar, her iki yönde de yanmamasına dikkat ederek kızartın. Sıcak olarak servis yapın. 6- Kızarttığınız börekleri kağıt bir peçete üzerine alarak yağının süzülmesini sağlayın ve sıcak servis yapın
-
Malzemeler 1 paket kakaolu bisküvi ( Eti ninkini kullandım ) 150 gr. margarin Yarım çay kaşığı tarçın 3 yumurta 1 su bardağı şeker 1 paket labne peyniri 1 paket beyaz peynir 1 küçük paket krema 3 yemek kaşığı un 2 paket bitter çikolata 1 çay kaşığı kakao Alüminyum folyo Yapılışı Bir paket bisküviyi rondodan geçirip ,erittiğimiz margarin ile karıştırıyoruz. Kek kalıbının içini alüminyum folyo ile kaplayıp bisküvili karışımı elimizle sıkıştırarak kalıbın dibine döşüyoruz ve sertleşmesi için buzdolabına koyuyoruz. Kekimizi hazırlarken geçen süre ,bu işlem için kafi gelecektir. Yumurtaların aklarını bir kaba ayırdıktan sonra sarılarını şekerle çırpıyoruz. Peynirleri ve bir paket kremanın yarısını katıp ,köpük köpük olana kadar iyice çırpıyoruz. Ardından eleyerek unu katıp biraz karıştırıyoruz. Ayrı bir kaba ayırdığımız yumurta aklarını bembeyaz ve köpük köpük olana kadar çırparak ,peynirli karışıma ekleyip biraz karıştırıyoruz. Bu karışımı ;buzdolabındaki kalıba bastırmış olduğumuz bisküvilerin üzerine ,önce yarısını döküp kakaoyu üzerine serpip sonra kalan yarısını döküyoruz. Bekletmeden 180 derece fırında 60 dakika pişiriyoruz.( üzerinin kızarmış olması gerekiyor ) Fırın kapağını aralayıp yavaş yavaş soğuması için fırının içinde bırakıyoruz ki kekimiz fazla sönmesin. (Bir miktar sönme olması normaldir) Kek soğurken ,kaynayan suyun içine oturttuğumuz kapta çikolataları eriterek ,kalan yarım paket kremayla karıştırıyoruz ve son olarak bu karışımı ocaktan alıp sıcak sıcak kekimizin üzerine döküyoruz.Buzdolabında 10-12 saat dinlendirip ,dilimleyerek servis yapıyoruz. Afiyet olsun
-
Pandispanya 4 yumurta 2 kahve fincanı seker 4 kahve fincanı un 1 cay kaşığı kabartma tozu 1 paket vanilya Krema 3 bardak süt 5 yemek kaşığı şeker 3 kaşık mısır nişastası 3 kaşık un 1 paket vanilya 2 yemek kaşığı margarin Yarım kutu krem şanti Hazırlanışı Keki hazırlarken 4 yumurtayı mikserle köpürtene kadar çırpın. Sonra şekerini ilave edip çırpmaya devam edin. Unu vanilyayı ekleyip büyük tepsiye yağlı kağıt döşeyip keki üzerine yayın. Önceden ısıttığınız fırında üzeri çok hafif pembe oluncaya kadar bekletin. Pişen pandispanyayı yağlı kağıdın yardımıyla rulo yapıp üzerine bir mutfak havlusu ile örtün. Birkaç dakika sonra yavasça açıp tekrar rulo yapın. Kek soğuyunca kağıdını çıkarıp ılık kremayı içine sürün ve rulo yapın. Krem şanti hariç diğer malzemeleri ocakta pişirin. Soğuyunca krem şanti ile karıştırın. Kekin üzerine kremanın yarısını yayıp karışık meyveler serpiştirip alttaki yağlı kağıt yardımıyla boş yer bırakmayacak şekilde rulo yapın.. Elde ettiğiniz bu uzun ruloyu iki ucundan verev iki parça şeklinde kesin ve kütük budakları gibi yerleştirin. Kalan kremayı üzerine sürüp süsleyin. Çikolata ile kremayı karıştırıp kahverengi krema elde etmek isterseniz, kremayı tırtıllı bir şekilde sürmeye çalışın, bu şekilde ağaca daha çok benzeyecektir. Çekilmiş şamfıstığı, pudra şekeri ve kalın rendelenmiş çikolata süslemekte yardımcı olacaktır.
-
Yanaklar kıpkırmızı, gözler küçücük, alın cayır cayır yanıyor, ama buna karşı eller ve ayaklar daha serin. Teşhis: Çocuğunuzun ateşi var! Kadıköy Şifa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Yaşaroğlu Erkum ne yapmanız konusunda bilgi verdi. Yetişkinlerle karşılaştırıldığında bebekler ve çocuklar daha sık ve daha şiddetli ateşleniyor. Bunun nedeni; merkezi beyinde bulunan ısı ayarının henüz tam olarak gelişmemiş olması. Bu nedenle ateşe sebep olan faktörlerle karşılaşıldığında termometre yükseliyor ve aynı şekilde ısı ani bir biçimde tekrar düşebiliyor. Vücut, enfeksiyonlara (bakteri ve virüsler) ateş ile cevap verebilir. Çoğu zaman da ateş daha sonra gelecek olan bir hastalığın ilk belirtisi de olabilir. 39 - 40 derecelik ateşte dolaşım sistemi uyarılır ve bununla birlikte bağışıklık sisteminin savunma mekanizması devreye girer. Virüsler ve bakteriler öldürülür veya çoğalmaları engellenir. Anne - babalar için önemli olan şunu bilmeleri: Ateşin yüksekliği hastalığın ciddiyeti hakkında bilgi vermez. Ateş, vücudun savunma mekanizmasının çalıştığının bir göstergesidir. Vücutta neler oluyor? Beden, hastalığa neden olan faktörlere karşı koyabilmek için normal ısısını daha yüksek bir değere yükseltiyor. Aynı zamanda vücudumuzda şu değişiklikler gözlemleniyor: • Kalp atışının hızlanması • Daha hızlı nefes alıp verme • Ateş yükseldiğinde titreme nöbetleri Çoğu zaman aşırı derecede terleme vücut ısısının düşmesine öncülük ediyor ve aynı zamanda iyileşmenin göstergesi olarak kabul ediliyor. Ne zaman doktora götürmeli? Vücut ısısı makattan ölçüldüğünde 38 derecenin üstündeyse ateşten söz edilebilir. Uzmanların ateşte baz aldığı ölçüler şöyle: • Isının yükselmiş olması: 37,5 - 37,9 derece • Ateş: 38,0 - 39,4 derece • Yüksek ateş: 39,5 - 40,0 derece • Hayati tehlike: 40,5 derece ve sonrası Hemen doktora gidilmesi gereken durumlar: • Üç aydan daha küçük ise • Susmadan sürekli ağlıyorsa • Burnu temizlendiği halde nefes almakta güçlük çekiyorsa • Yutkunamıyor ya da sıvı içemiyorsa • Durumdan emin olamıyorsanız • Tuvaletini yaparken ağrısı oluyorsa • 24 saatten fazla anlam veremediğiniz bir ateşi varsa Bu belirtiler yoksa vücut ısısı 38 derece üzerine çıkan çocuğunuza evde ilk müdahaleyi yapabilirsiniz. Şayet ateş aynı derecede devam ediyorsa derhal bir uzmana görünün. Ateş nasıl doğru ölçülür? Evdeki ecza dolabınızda mutlaka bulunması gereken araçlardan biri ateşölçerdir (derece). Çünkü çocuğunuzun vücut ısısını elinizi alnına koyarak anlamanız mümkün değil. Elbette ateşölçer seçimi ve ölçüm biçimi de çok önemli. Peki doğru ölçüm nasıl yapılmalı? Ağızdan mı, koltukaltından mı, makat veya kulaktan mı? Araştırmalar, çocukların en çok kulaktan yapılan ölçümden hoşlandıklarını gösteriyor. Uzmanlar ise makat yolunu tercih ediyor. Çünkü en kesin sonuçları bu yolla elde edebiliyorlar. Sizin hangi yöntemi kullanacağınız kendi tercihinize kalmış. Fakat bebek ve çocukları asla ateşölçerle tek başına bırakmamanız gerektiğini unutmayın. • Makattan ölçüm: En emin yol. Ateşölçerin ucuna bir miktar yağ sürün. Çocuğu yan yatırıp dizlerini hafifçe bükün. Dijital bir ateşölçerle 30 saniye boyunca vücut ısısını ölçün. Ölçüm esnasında çocuğu oyalayın. Elde edeceğiniz sonuç koltukaltında alınandan yarım derece daha yüksek olacaktır. • Ağızdan ölçüm: Yaşça daha büyük çocuklar için uygundur. Ateşölçer 2 - 3 dakika dilin altında veya yanak boşluklarında tutulmalı. Değerler makattan alınanlara göre yarım derece daha düşük olacaktır. Kırılma riskini önlemek için normal termometre ile ölçüm yapmayın. Dijital ateşölçerler daha pratiktir. Dikkat: Ölçümden 10 dakika önce alınan soğuk veya sıcak yiyecek, içecek yanıltıcı etki yaratabilir. • Koltukaltı ölçümü: Çok yaygın bir yöntem olmasına rağmen güvenirlik oranı düşüktür. Ayrıca çok hareketli çocuklar için de uygun olmayan bir metot, çünkü ölçüm en az 3 dakika sürüyor. Buradan yapılan ölçümün sonucu makattan yapılanla karşılaştırıldığında yaklaşık olarak 1 derece daha düşüktür. Büyük çocuklarda yöntemi denemek istiyorsanız, ölçerin ucunu koltukaltına yerleştirin ve çocuğun ölçeri kolu ile sıkıştırmasını sağlayın. Koltukaltı ve ateşölçerin kuru olmasına dikkat edin. • Kulaktan ölçüm: Minikler için en ideal yöntem kulak için özel termometreler. Üstelik hızlı sonuç vermesi nedeniyle sevilen bir ölçüm biçimi. Önemli olan doğru pozisyonu bulmak. Kulağın üst kısmını biraz yukarı çekerek ateşölçerin kulak zarına yaklaşmasını sağlamalısınız. Çıkan sonuç makattan alınan değerin yarım derece altındadır. Bebek ölçüm öncesinde sıcak bir yastığın üzerinde yatmış ise çıkan sonuç doğru olmayabilir. Böyle bir durumda yarım saat kadar beklemekte yarar var. Doktor görüşmelerinizde, kullanabileceğiniz ateş düşürücü ilacı ve hangi sıklıkta ne ölçüde vereceğinizi önceden belirleyin. Evinizde ateş ölçer ve doktorunuzun önerdiği ateş düşürücü ilacı bulundurun. Çocuğunuzda ateş tespit ettiğinizde öncelikle ılık bir duş aldırın. Soğuk su ile uygulama yapmaktan kaçının. Hafif giysiler giydirin. Temelde ateşlenen bütün çocukların yakınlarının ilgisine ihtiyaçları vardır. Bundan dolayı hastalanan çocuğunuzu asla yalnız bırakmayın. Sesini duyabileceğiniz bir mesafede olun. Çoğu zaman loş ve serin bir oda çocuğun daha çabuk iyileşmesine yardımcı olur ve onu evin günlük telaşından uzak tutar Ayrıca miniğin sürekli sıvı almasını sağlayın. Özellikle yünlü battaniyelerden, terlemesine ve ısının birikmesine yol açan kalın giysilerden sakının. Ateş bu yöntemlerle düşürülemiyor veya devam ediyorsa doktorunuzla temasa geçin.
-
Sabancı Üniversitesinin Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Nur Karatoprak ile geliştirdikleri teknik hakkında açıklama yapan aynı bölümün 2. sınıf öğrencisi Murat Sütunç, küçük çocuklardan test için idrar almanın zorluklarına dikkati çekti. İdrar almak için bebeklerde idrar torbası, idrar bezi, kateterizasyon (bebeğin cinsel organına ince bir boru sokulması) ve suprapubik aspirasyon (iğne ile idrarın dışarıdan çekilmesi) gibi yöntemlerin denendiğini, özellikle idrar torbasının kız çocuklarda zorluklar oluşturduğunu belirten Sütunç, bu yöntemlerin hiçbirinin çok iyi nitelikler taşımadığını, ciddi komplikasyonlar oluşturabildiğini dile getirdi. Bu sorunlara çözüm bulmak amacıyla hücre teknolojisini kullanarak yeni bir yöntem geliştirdiklerini kaydeden Sütunç, “İdrar Yolu Enfeksiyonlarını Teşhis Eden Bebek Bezi” adını verdikleri proje hakkında şu bilgileri verdi: “Bebek bezinin çeşitli noktalarına hücre teknolojisini kullanarak test kağıtları yerleştirdik. Bebek, idrarını yaptığında özel test hücresi kanal sistemiyle bez içerisindeki test bölgesine iletilir ve test edilir. Testin sonucunda, bezde dışardan gözlemlenebilecek şekilde renk değişimi görülür. Böylece oluşan renk skalasına bakılarak hemen sonuç öğrenilir. Renk kırmızı ise sonuç pozitif (hastalık mevcuttur) anlamına geliyor.” Bu yöntemin bebeğin cildine zarar vermediğini, buharlaşma sorununun yaşanmadığını anlatan Sütunç, bir annenin kendi imkanlarıyla bu yöntemi kullanarak evinde rahat bir şekilde idrar testi yapabileceğini kaydetti. BEBEK BEZİNİN ÖZELLİKLERİ Birçok annenin hastalığın teşhisi amacıyla kullanılan bebek bezi torbalarından şikayetçi olduğunu ifade eden Sütunç, tuvalet eğitimi almamış bebekler, zihinsel engelliler veya bu yeteneğini kaybeden yaşlıların da geliştirdikleri bezi kullanabileceğini aktardı. Piyasada bazı firmalar tarafından üretilen benzer teknolojilerin bulunduğuna, ancak üretime geçilemediğine işaret eden Sütunç, “Ama biz, geliştirdiğimiz teknoloji ile onların çözemediklerini çözdük. Hücre teknolojisine yaptığımız en büyük katkı ise şu, genel olarak çocuklar küçük tuvaletlerinin yanında büyük tuvaletlerini de yapıyor. Bizim hücre teknolojimizde, bebek her iki tuvaletini yapsa bile hastalığın teşhisi yapılabiliyor. Ancak diğer firmaların yaptığı teknikte, sadece küçük tuvalet yapıldığında teşhis yapılma olanağı var. Teknik olarak daha üstün niteliğe sahip bizim yöntemimiz. Diğerlerinde toksit sorunu var. Kimyasallar cilde değdiğinde toksit tutar. Ciltle teması istenmeyen bir şey. Biz bunları yok ettik” dedi. Türkiye'de hastanelerin çok kalabalık olduğunu, annelerin bebeklerinden idrar numunesi alınması için saatlerce hastanelerde beklediğini belirten Sütunç, “Bulduğumuz bu yöntem doktorların da işini kolaylaştıracak. Hastanelerde sadece idrar testi için kuyruklar oluşuyor. Bu bezle hastaneler bir nebze rahatlayacak” diye konuştu. Bezin üretimine geçilmesi halinde, mevcut bezlerden çok pahalı olmayacağını aktaran Sütunç, “Bugün dünyanın en iyi bebek bezi markaları hangi düzeydeyse bizim tekniğimiz de o noktada. Ancak insanları, bunun çalıştığına ikna etmemiz gerekiyor. Kurumsallaştıktan sonra Türkiye'deki doktorlara deneme paketleri göndereceğiz” dedi. PROJEYLE BİRİNCİ OLDULAR Bu projenin çalışmasını yazın yaptıklarını belirten Sütunç, projeyle Intel ve Berkeley firmalarının Ekim ayında düzenledikleri “Girişimcilik Yarışması”na başvurduklarını kaydetti. Yarışmanın Türkiye elemelerinde birinci olduklarını bildiren Sütunç, daha sonra Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, İsrail, Macaristan, Polonya, Romanya, Sırbistan gibi 16 ülkeden 24 projenin katıldığı yarışmaya başvurduklarını anlattı. Üniversite öğrencilerinin girişimcilik yeteneklerini geliştirmeyi amaçlayan yarışmada yaptıkları sununum uzmanlar tarafından çok beğenildiğini, özgün bulunduğunu söyleyen Sütunç, Avrupa ve İsrail ayaklarında birinci oldukları yarışmada, 20 bin dolar para ödülü aldıklarını belirtti
-
Günün Hadisi Her Allahuekber / Allah en yücedir/ bir sadaka, her Elhamdülillah / Hamd olsun Allah 'a/ bir sadaka, her Lâ ilahe illallah / Allah 'tan başka ilah yoktur/ bir sadakadır, iyiyi önermek bir sadaka, kötüden alıkoymak bir sadakadır. - Birinizin, hanımıyla münasebet kurmasında bile bir sadaka vardır. Dediler ki: - Ey Allah'ın Resulü! Birimiz hanımı ile cinsel ilişkide bulununca sevap alır mı? - O, şehvetini haram yollardan giderdiği zaman günah almaz mı? İşte bunun gibi, şehvetini helâl yollardan tatmin ederse, bu onun için bir sevap olur! Hz. Muhammed (s.a.v.) Günün Sözü Düşüncen mânevî, varlığın gülse, gül bahçesisin; dikense, külhana lâyıksın. Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.) Günün Duası Ey kalpleri nurlandıran, süsleyen, kalplerin sevgilisi Rabbimiz! Bizim her şeyimiz Sensin. Bize, bizi arındıran, Senin muhabbetine döndüren, Sana sevgili olmamızı sağlayan bir tevbe nasip et. Senin rızana aykırı tüm şeylerden, Senin muhabbetini ortadan kaldıran gözümüzün bakışından, gönlümüzün hatırasından, dilimizin anlatışından ve organlarımızın davranışlarından dolayı Senden afv ve mağfiret diliyoruz. Âmîn... Âmîn... Âmîn..
-
Ya Rahman! Sen öyle rahmet edersin ki rahmetinin bir cilvesi cennetim olur. Rahmetinden bir parıltı sonsuz mutluluğumdur. Rahmetinin bir damlası herkesin rızkına kefil olur. Şu çorak gönlüme merhametini indir. Şu fani ömrümü sonsuzluğa eriştir. Allah’ım, Senden hayırlı işler yapmayı; Kötülükleri terk etmeyi ve fakirleri sevmeyi, Beni bağışlamanı, bana merhamet etmeni, Sen'den, Sen'in sevmeni, Sen'in sevdiklerinin sevgisini Ve Sen'in sevgine beni yaklaştıracak amellerin sevgisini istiyorum. Hadis-i Şerif
-
Günün Ayeti Şüphesiz Allah, takva sahipleri ile ve iyilikte bulunanlarla beraberdir. Nahl Sûresi: 128 Günün Hadisi Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran Hz. Muhammed (s.a.v.) Günün Duası Allahım,Lütfet ki gittiğimiz her yere barış götürelim;Bölücü değil, bağdaştırıcı olabilelim. Nefret olan yere sevgi,Yaralanma olan yere affedicilik, Kuşku olan yere inanç, Ümitsizlik olan yere ümit,Karanlık olan yere aydınlık Ve üzüntü olan yere sevinç saçıcı olmayı bize lütfet.Allahım , Kusurları görenlerden değil, örtenlerden; Teselli arayanlardan değil, teselli edenlerden; Anlayış bekleyenlerden değil, anlayış gösterenlerden;Yalnız sevilmeyi isteyenlerden değil, Sevenlerden olmamıza yardım et.Yağmur gibi hiçbir şey ayırdetmeyip Aktığı her yere canlılık bahşedenlerden; Güneş gibi hiçbir şey ayırdetmeyip Işığıyla tüm varlıkları aydınlatanlardan; Toprak gibi her şey üstüne bastığı halde Hiçbir şeyini esirgemeyip Nimetlerini herkese verenlerden; Ve gece gibi, ayıp ve kusurları sarıp örten, Alemin dinlenmesine imkân hazırlayanlardan olmayı bize lütfet.Alan değil, veren ellerin; Affedici olduğu için affedilenlerin;Hak ile doğan, Hak ile yaşayan ve Hak ile ölenlerin Ve sonsuz yaşamda yeniden doğanların Safına katılmayı bize nasip eyle. AMİN. Günün Sözü Testinin sûreti ile ne vakte dek oynayıp duracaksın? Testinin nakşından geç, ırmağa, suya yürü. Hz. Mevlâna (k.s.)