Berrin

Üye
  • İçerik sayısı

    2.150
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    9

Berrin kullanıcısının paylaşımları

  1. Ne İş Yapar Bu Tofd ?

    İsmine göre çok daha büyük işler başarabilirler bana göre.
  2. Çok güzel bir gelişme kemik erimesi çağımızda ki en yaygın hastalıklardan birisi.
  3. 2011 Yılı Mevlit Kandili Tarihi

    Kadir gecesinden sonraki en önemli gece rabbim tüm dualarımızı kabul eder ve tez zamanda şifamızı verir inşallah.
  4. D Vitamini İçin Bol Bol Güneşlenin

    Çok dikkat edilmesi gereken bir konu özellikle biz hareketsiz hastalar için güneş çok önemli. Önemli konu için teşekkürler Canım.
  5. Yüreğine İhtiyacım Var Yar

    Mükemmel bir şiir içinde kendimi buldum. Teşekkürler Canım.
  6. Zerdeçaldan elde edilen bir ilacın, felçten hemen sonra oluşan hasarın bir bölümünü ortadan kaldırabileceği açıklandı. ABD'de Los Angeles Cedars-Sinai Tıp Merkezi'ndeki araştırmacılar, tavşanlarda alınan olumlu sonuçlardan sonra ilacı insanlarda denemeye hazırlanıyor. Beyin hücrelerine ulaşan ilaç, kas ve hareket sorunlarını azaltıyor. Zerdeçal, Hint Ayurveda tıbbında yüzlerce yıldır kullanılıyor. Laboratuvar çalışmaları zerdeçalın içindeki kurkumin maddesinin birçok faydası olabileceğine işaret ediyor. Bununla birlikte, kurkimin, beyni potansiyel zehirli moleküllere karşı koruyan kan beyin duvarını aşamıyor. Çalışmalarının sonuçlarını bir felç konferansında açıklayan Amerikalı bilimadamları, yapısını biraz değiştirerek geliştirdikleri CNB-001 adlı yeni kurkumin türünün bu duvarı aşabildiğini söyledi. Tavşanlar üzerindeki çalışmalar, CNB-001'in insanlarda felçten üç saat sonraya kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Araştırmaya öncülük eden Dr. Paul Lapchak, geliştikleri ilacın "bazı kritik mekanizmaları" etkileyerek felçten sonra beyin hücrelerini canlı tutabileceğini söyledi. Felç sırasında oksijensiz kandan mahrum kalan beyin hücreleri ölürken, bunun başlattığı zincirleme rekasiyon hasar gören bölgenin büyüklüğünü artırabiliyor. Buna bağlı olarak da hastadaki fonksiyon bozukluklarının seviyesi artıyor. Dr. Lapchak, CNB-001'in beyin hücrelerinin tahribatını hızlandıran dört sinyal yolunu tamir ettiğini belirtti. KAYNAK
  7. Şeker hastalığından kansere kadar bir çok hastalığın tedavisinde son zamanlarda umut olarak görülen kök hücre çalışmalarıyla ilgili TBMM'de bir komisyon kurulması istendi. Çeşme'deki 2. Ulusal Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Kongresi'nde düzenlenen basın toplantısında, kök hücre tedavisiyle ilgili Türkiye'deki ve dünyadaki son gelişmeler değerlendirildi. Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Derneği ve Sağlık Bakanlığı Kök Hücre ve Kemik İliği Nakli Bilim Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, Türkiye'de kök hücre nakliyle ilgili çalışmaların uluslararası düzeyde bulunduğunu, kök hücre hakli yapılacak merkezlerle ilgili bir süre önce Sağlık Bakanlığınca yayımlanan yönetmeliğin bu alanda devrim niteliğinde olduğunu vurguladı. Kök hücre uygulamalarının son zamanlarda özellikle kas hastalarının talepleriyle gündeme geldiğini, bu uygulamaların Sağlık Bakanlığı komisyonunda ancak bu uygulamaları yapmak isteyen uzmanların başvuru yapması halinde ele alınabileceğini ifade eden İlhan, TBMM'de komisyon kurulması halinde bu konuda bir politika belirlenmesinin mümkün olabileceğini söyledi. İlhan, şunları kaydetti: ''Kök hücre konusundaki çalışmalarda, hasta ve araştırmacılar açısından risklerin karşılanması için gerekli olan sigortacılık sistemi konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Hastaların sigortalanması çok yüksek rakamlara ulaşıyor. Bu sıkıntıların aşılması amacıyla TBMM'de tıpkı kanser konusunda olduğu gibi çok geniş kapsamlı bir araştırma komisyonu kurulabilir, konu sosyal devlet anlayışıyla ele alınabilir. Bu komisyon Türkiye'deki kök hücre uygulamalarının kapsamı ve nasıl yürütülmesi gerektiği gibi konularda belirli kararlar alabilir. 50'den fazla bilim dalını ilgilendiren bu alanda ortak hareket edilmesi çok önemli.'' Sağlık Bakanlığı Kök Hücre ve Kemik İliği Nakli Komisyonuna kök hücre çalışması için çok sayıda izin başvurusu yapıldığını, ancak sigortalama konusunda sorunlar bulunduğunu ifade eden İlhan, erken dönem omurilik felçlileri, diyabet, kalp-damar hastalıklarında umut verici çalışmalar yapılabileceğini bildirdi. Dokuz Eylül Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kongre Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan ise kök hücre uygulamalarının bir tedavi değil deneysel çalışma olduğunu vurguladı. Özcan, bu deneysel uygulamaların araştırma fonlarıyla desteklendiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun geri ödeme sistemine dahil edilebilmesi için rutin tedavi olarak uygulanmasının gerekli olduğunu kaydetti. Bazı ülkelerde daha deneysel süreci tamamlanmayan kök hücre uygulamalarının seyahat paketlerinde satıldığını, bunun yanlış kanıların oluşmasına neden olduğunu anlatan Özcan, ''Zaten uygulanan bu tür uygulamaların güvenli olup olmadığını test etmek için çaba sarf ediyoruz'' dedi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alp Can da kök hücrelerin artık ilaç olarak ayarlanmış dozlarda alınabilmesine yönelik çalışmaların gündemde olduğunu belirtti. Bu konuda Türkiye'nin Avrupa'dan daha iyi durumda olduğunu, ülkede halen 200-250 civarında çalışma yürütüldüğünü ifade eden Can, ''Sadece bilim adamları olarak güç birliği yapmakta zorlanıyoruz. Başka yerlerdeki arkadaşlarla da bir araya gelip çalışmamız için ortam yaratılmalı. Sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu fonlar araştırmalara aktarılabilir, ödüllerle destek sağlanabilir'' dedi. Embriyonik kök hücrelerin çalışmalarda kullanılmasıyla ilgili engellerin kaldırılması gerektiğini de ifade eden Can, bir Müslüman ülke olarak tüp bebekte söz sahibi olan Türkiye'nin kök hücre konusunda da dünyada söz sahibi olabileceğini söyledi. Uluslararası Hücresel Tedavi Derneği Başkanı Prof. Dr. Kurt Gunter de Türkiye'de kök hücre uygulamalarıyla ilgili başarılı çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Hücresel tedavinin tıp alanında bir devrim yaratacağını, bunun için daha ileri çalışmalara gereksinim olduğunu ifade eden Gunter, ''Bu düşünüldüğü kadar kolay bir tedavi değil. Bu konuda hem iyimser hem de dürüst olunması gerekiyor. Türkiye'de bilimin geldiği nokta beni çok etkiledi'' diye konuştu. Gunter, embriyonik kök hücre kullanımıyla ilgili şu görüşleri dile getirdi: ''Bu konuda araştırma yapılmasını etik bir sorun olarak görmüyorum. Bunlar zaten tıbbi atık oluyor. Özellikle kordon kanı bankacılığı çalışmalarını destekliyorum. Etik endişe duyduğum konu kordon kanlarının kişisel kullanım için ticari amaçlarla saklanması. Embriyonik kök hücre çalışmaları ilerletilmelidir.'' Gunter, dünyanın bir çok yerinde güvenilir olmayan tedavilerin uygulanabildiğini, çok yüksek maliyetlerle onaylanmamış tedaviler satılabildiğini sözlerine ekledi. Yeniasır
  8. Felçliye Mucize İlaç Yolda

    [/url] Amerika'daki California Üniversitesi tıp tarihine geçecek bir ilaç geliştiriyor. Büyüme hormonu olarak bilinen ‘TGF Alfa’ adlı proteininden oluşan ilaç, dokuları yenileyerek felçlilerin yeniden hareket etmesini sağlayacak. Uzmanlar “Tıpta çığır açacak ilacın çalışmaları bitmek üzere” dedi.
  9. İngiliz bilim adamları, tıpta devrim yaratacak bir çalışmaya imza attı. Oxford Üniversitesi uzmanları, bir kere yapılınca yaşam boyu etkili olacak bir grip aşısı geliştirdiklerini açıkladı. Bugüne kadar üretilen grip aşılarının her yıl tekrarlanması gerektiğini ve sadece belirli virüslere karşı etkili olduğunu anımsatan araştırma ekibinin başkanı Dr. Sarah Gilbert, geliştirdikleri yeni aşının bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan T hücrelerinin sayısını artırdığını söyledi. Aşıyı "H3N2" virüsü bulaştırdıkları 11 gönüllü üzerinde denediklerini ve olumlu sonuç aldıklarını belirten Dr. Gilbert, bundan sonraki deneylerde de başarılı sonuç alındığı takdirde aşının 5 yıl içinde piyasaya sürülebileceğini söyledi. SacitAslan
  10. Yalvaç'ta Özürlüler Rehabilitasyon Merkezinin temeli atıldı. Yalvaç Belediye Başkanı Tekin Bayram, yaptığı açıklamada, vakfın yapım masraflarını, başkanlığını yaptığı Yalvaç Güçsüzlere Yardım Sağlık ve Eğitim Vakfının üstlendiğini bildirdi. Vakıf üyelerinin merkeze en az 3'er bin lira yardımda bulunduğunu belirten Bayram, merkezin projesininde Mimarlar Odası Antalya Şubesi tarafından çizildiğini anlattı. Tekin Bayram, 3 bin metrekare alan üzerine kurulacak merkezin 3 katlı olacağını açıkladı. Merkezde çok amaçlı salon, atölye, yaşam odası, 4 bireysel eğitim odası, öğrenci işleri bürosu, idari bölüm, mutfak, grupeğitim odası ve açık rehabilitasyon alanı bulunacağını ifade eden Bayram, şöyle konuştu: "Belediyelerde yönetim değişiklikleri yaşandığında yeni yönetime gelen ekip bu tür tesisleri başka amaçlar doğrultusunda kullanabiliyor ya da ilgilenmeyerek yok olup gitmesine neden olabiliyor. Vakfın kuruluşu ve yıllardır yaptığı hayır işleri ortadadır. Bu merkeze en iyi şekilde sahip çıkacağına olan inancımızla belediye olarak yap-işlet-devret formülüyle vakıfa devrettik. 25 yıl boyunca vakıf burayı işletecek ve daha sonra belediyemize devir edecek." Yalvaç'ta Türkiye ortalamasının üstünde engelli bulunduğuna dikkati çeken Tekin Bayram, tesisi bu yıl tamamlayarak hizmete sunmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi. Sondakika
  11. Kocaeli’de yapılan çalışma ile engellilere yen iş alanı oluşturuldu. Hızla eskiyen elektronik eşyalar, engelli vatandaşlar tarafından ayrıştırılarak geri dönüşümü sağlanıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Belde A.Ş bünyesinde hizmet veren Gülen Yüzler’de bugüne kadar gerçekleşen iş kollarına bir yenisi eklendi. Bilişim çağının gereçleri olan elektronik ürünler, kullanılamaz hale geldiklerinde artık çöpe gitmiyor. Evsel atıklardan ayrıca toplanan e-atıklar, parçalanarak hammadde haline getirilip bilişim dünyasına yeniden kazandırılıyor. Bilgisayardan yazıcıya, kablolardan LCD ekranlara kadar bozularak atılmış pek çok elektronik ürün, geri dönüşüm sayesinde tekrar kullanılıyor. Atıkların hammaddeye dönüştürülmesinde artık Gülen Yüzler de emek harcıyor. FİRMA AYRIŞTIRMA İÇİN DESTEK ALIYOR Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından toplanan elektronik atıklar artık Gülen Yüzler Engelliler Mesleki Rehabilitasyon İşyeri Merkezi’nde de ayrıştırılıyor. Toplanan atıklar lisanslı özel bir firma tarafından ayrıştırılarak hammaddeye dönüştürülüyor. Firma ayrıştırma işlemi için Gülen Yüzler’den de destek alarak engellilere iş olanağı sağlanmış oluyor. 3 ENGELLİ ÇALIŞIYOR Ayrıştırma işlemi ilk etapta 3 engelli işçi tarafından yürütülüyor. Elektronik atıkları parçalayabilecek el becerisine sahip olan işçiler lisanslı firma tarafından Gülen Yüzler’e gönderilen e-atıkları parçalıyor. Parçalanan atıklar kendi özelliklere göre ayrıca toplanıyor. Ayrıştırılan ürünler fatura kesilerek lisanslı firmaya hammadde yapılmak üzere geri gönderiliyor. Şu anda 3 kişiyle yapılan çalışma, geliştirilerek bant sistemine dönüştürülmesi böylece işin daha da hızlanması planlanıyor. Haber50
  12. Rus Biyologlar Felci Felç Etti...

    Felci felç etti cümlesi bile insana umut veriyor inşallah arkası gelir.
  13. Kemik Erimesine Karşı En Etkili Silah Soğan

    Yoğurt ve sütü duymuştum ama soğanı ilk defa duydum çok ilginç geldi bana. Teşekkürler canım.
  14. İnönü Üniversitesi 'Kök Hücre' Üretecek

    Giderek kök hücreye olan ilgi artıyor inşallah 5 seneye kadar çok daha güzel şeyler olacak. Teşekkürler canım haber için.
  15. Engellilere Evde Berber Hizmeti

    Sadece erkek hastalar için mi acaba bayanlara yokmu bu özellik?
  16. Kalplerimiz Üç Örtü İle Örtülüdür

    Rabbim bu örtülerden bizi uzak tutar inşallah. Teşekkürler canım.
  17. Hangi Taş, Hangi Hastalığa İyi Geliyor?

    Demekki her insanın kendine ait bir taşı var. Teşekkürler canım.
  18. 300 Bin Engellinin Maaş Çilesi Bitti

    Özürlü bireye sahip ailelerin neler yaşadığını, ne tür çileler çektiğini, 'Ben öldükten sonra çocuğuna kim bakacak' endişesi ile nasıl kıvrandığını bilen biliyor. Özürlü bireye sahip ailelerin neler yaşadığını, ne tür çileler çektiğini, ‘Ben öldükten sonra çocuğuna kim bakacak’ endişesi ile nasıl kıvrandığını bilen biliyor. Ancak bu kaygılar uzunca bir süredir gündemde yok. Çünkü, özürlü yurttaşların bakımı, rehabilitasyonu ve sosyal hayata uyumu için çarpıcı adımlar atıldı. 300 bine yakın özürlüye maaş bağlandı. Ailesinde veya yakın çevresinde özürlü birisi olan, özellikle Türkiye gibi gündelikhayatın özürlüler de düşünülerek tanzim edilmediği ülkelerde karşılaşılan zorlukları gayet iyi bilir. Ancak, bir süredir, SosyalHizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), attığı ‘devrim’ niteliğindeki adımlarla özürlülerin ve özürlü bireye sahip ailelerin hayatını kolaylaştırıyor. SHÇEK Başkanı İsmail Barış, özürlü yurttaşların hayat şartlarını iyileştirmek için özel projeler ürettiklerini belirterek şu bilgileri verdi: Hedef 381 bin özürlü “Özürlülerimizin ve ailelerinin yaşadıkları şartların kalitesini yükseltmek için birbirinden farklı alanlarda farklı çalışmalar yürütüyoruz. Söz gelişi, bakıma muhtaç özürlüye kendi evinde bakım hizmeti veren ailesine veya akrabasına bir aylık net asgari ücret tutarındaki 544.44 lira her ay düzenli olarak ödeniyor. Şayet bu özürlümüz özel bir bakım merkezinde kalıyorsa, bu durumda iki aylık net asgari ücret tutarı olan 1175.99 lira yine her ay düzenli olarak ödeniyor. 2010 yılında 284.595 bakıma muhtaç özürlüye düzenli ücret ödendi. 2011’de ise bu sayısı 381.000’e yükselteceğiz.” Yatılı hizmet İşin en çarpıcı yanı, 2006’da başlanan bu hizmetten o yıl sadece 56 kişi faydalandığı halde, bu rakamın 2007’de 30.638’i, 2008’de 120 bini, 2009’da 210.320’yi ve nihayet 2010’da 284.595’i bulması. Bunun anlamı şu: Evde özürlüsü ile çaresiz bir şekilde yaşamaya çalışan insanlar, kendilerine uzatılan her türlü yardım eline hemen yapışıyorlar. SHÇEK Başkanı İsmail Barış, özürlü bireylere yönelik yatılı ve gündüzlü hizmet dışında sürdürülen evde bakım modelinin de büyük ilgi gördüğünü vurgulayarak, kurumun özürlüler hayatını kolaylaştırmak için sağladığı diğer hizmetleri şöyle anlattı: Öncelik aile ortamı “Yatılı hizmet üreten ‘Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri’ ile gündüzlü hizmet üreten ‘Aile Danışma ve Rehabilitasyon Merkezleri’miz var. Tabii biz özürlülerimizin öncelikle aile ortamında bakılıp korunmalarını istiyoruz. Bu mümkün olmadığı takdirde, kendilerini bakım merkezlerimize alıyoruz. Ailelerinin yanında kalan özürlülerimizi de kendi haline bırakmıyoruz elbette. Bakımlarının istenilen düzeyde olup olmadığınıkontrol ediyoruz, ihtiyaç duydukları diğer hizmetlere ulaşıp ulaşamadıkları takip ediyoruz.” Temel amaç, insan onuruna uygun hayat Engelsiz Yaşam Merkezi Projesi: Hedef, özürlü bireylerin insan onuruna yakışır şekilde yatılı kurumbakım hizmeti almasına yardımcı olmak. Özürlü bireylerin, tekerlekli sandalye ve koltuk değnekleri ile rahatça dolaşabilecekleri niteliklere sahip tek katlı, bahçeli ve müstakil evler yapılacak. Umut evi projesi: Bu proje ile Özürlülerin küçük gruplar halinde bir apartman dairesinde veya müstakil bir evde diğer komşularıyla birlikte yani toplumdan soyutlanmadan hayatlarını sürdürmesine imkân sağlanacak. Geçici ve misafir olarak bakım hizmeti: Özürlü bireylere sahip ailelerin de zaman zaman dinlenmeye ihtiyacı oluyor. Veya hastalık, ölüm, düğün, seyahat vb. çeşitli nedenlerle bakıma muhtaç özürlüsünden kısa süreliğine ayrılması gerekiyor. İşte böyle durumlarda, özürlülerin Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri’nden 30 güne kadar ücretsiz yararlanmaları sağlanacak. Hürriyet
  19. Doktor Cem Efe, ekibiyle 11 gün içinde fare deri hücrelerinden kendiliğinden atan kalp hücresi elde etmeyi başardı. Daha önce bu süre 30-40 gün sürüyordu. Efe ve ekibinin geliştirdiği bu yöntem sayesinde ileride insanlar için kalp, beyin ya da pankreas hücresi elde edilebilir. ABD'nin San Diego kentinde bulunan Scripps Research Enstitüsü'nde Türk doktor Cem Efe tarafından yapılan araştırma, farelerden alınan sıradan deri hücrelerinin kültür tabaklarında 11 gün zarfında kendiliğinden atan kalp hücreleri haline dönüştürülebileceğini gösterdi. İlk kez 5 yıl önce üretilmişti Prof. Dr. Sheng Ding'in laboratuvarında 3 yılda tamamlanan projenin baş araştırmacısı ve yazarı bu ülkede master ve doktora eğitimi yapan Türk Doktor Cem Efe. İlk defa 2006 yılında Japonya'da uzmanlar erişkin fare hücrelerinin yeniden kök hücrelere dönüştürülebildiğini göstermişti ve bu şekilde geliştirilen kök hücrelerden de zahmetli ve uzun bir metodla kalp hücresi elde edilebiliyordu. Kalp, beyin ve iç organ hücreleri yapılabilecek Ancak, Doktor Efe'nin geliştirdiği yeni yöntemle kök hücreye dönüştürme basamağı tamamen atlanarak 30-40 gün yerine 11 günde işlevsel kalp hücreleri elde edilebildi. Bundan daha da önemlisi, Ding laboratuvarında Doktor Cem Efe'nin önderliğinde halen yapılmakta olan araştırmalar bu metodla sadece kalp değil, beyin ya da çeşitli iç organ hücrelerinin de yapılabileceğini işaret etmekte. 11 günde atar kalp hücresi üretti Doktor Efe'nin geliştirdiği yöntem şu şekilde özetleniyor: Japonların geliştirdiği yöntemde yetişkin fare hücrelere dört gen ilave edilerek bunlar pluripotansiyel (iPS), yani başka hücrelere değişme potansiyeli bulunan kök hücre haline getiriliyordu. Ancak bu epey bir süre alıyordu. Yeni yöntemde aynı genleri yetişkin deri fibroblast hücrelerine enjekte ediyor. Birkaç gün sonra ise iPS aşamasına gelmeden genlerin faaliyeti durduruluyor. Biyokimyasal müdahale ile bunların kalp hücresine dönüşmesi sağlanıyor. Bu sayede aşılanan hücrelerin yüzde 90'ı 11 gün sonra kendiliğinden atan kalp hücresi haline geliyor. Parkinsonda da kullanılabilecek Bundan sonraki basamağın, aynı yöntemin insan hücrelerine adapte edilmesi olacağını söyleyen DoktorEfe, "Halen üzerinde çalışılan bu adaptasyon, kalp ve sinir sistemi gibi çok sınırlı onarım ve yenilenme kapasitesine sahip insan organlarına hücre transferi yapılabilmesi için şart. Zamanla, kolayca elde edilebilen bir deri örneğinden insanın kendi sağlıklı kalp, beyin ya da pankreas hücrelerini nakil amacıyla üretmek mümkün olabilir" dedi. Bu yöntemden geliştirilebilecek bir tedavi metodunun Alzheimer, Parkinson ve kalp hastalıklarında kullanılabileceği belirtiliyor. Dr. Cem (Jem) Efe kimdir? İSTANBUL'da Avusturya Lisesi'ni bitirdikten sonra ABD'de eğitimine devam eden Cem (ABD'de kullandığı isimle 'Jem') Efe, lisans eğitimini Iowa Eyaleti'nin Grinnell College'inde, master ve doktorasını ise San Diego'daki University of California'da tamamladı. Scripps Research Enstitüsü'nde bu son araştırmasını tamamlayan Cem Efe, gelecek hafta başı 'Genomics Institute of the Novartis Research Foundation'da yine araştırmacı olarak yeni işine başlayacak. Haberoku
  20. Engelli Ve Muhtaçlara Sigorta Müjdesi

    Özürlüler İdaresi Başkanlığı 2011-2013 bakım hizmetleri stratejisi ve eylem planında, engellilere yönelik 'bakım sigortası' hazırlığı yapılıyor. Özürlüler İdaresi Başkanlığınca hazırlanan 2011-2013 Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı'nda düzenlenmesi planlanan sigortayla, engellilerin bakım hizmetlerinin sürekliliği sağlanacak. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Özürlüler İdaresi Başkanı Bekir Köksal, 2011-2013 yılları kapsamında hazırlanan ''Bakım Hizmetleri Stratejisi ve Eylem Planı''nıyla engellilere yönelik bakım hizmetleriyle ilgili önemli düzenlemeler yaptıklarını bildirdi. Plan hazırlanırken evde bakım hizmetleri konusunda uluslararası normları incelediklerini anlatan Köksal, Türkiye'nin yapısına en uygun hizmet planlaması yaparak bakım hizmetlerinin yeniden yapılandırıldığını kaydetti. -RUH SAĞLIĞI BOZULANLARA REHABİLİTASYON MERKEZİ- Eylem Planı çerçevesinde ruh sağlığı bozulan bireyler için rehabilitasyon ve bakım merkezleri açılacağını anlatan Köksal, kurumsal bakım standartlarının da yükseltileceğini söyledi. Köksal, özel bakım merkezlerinde kaliteli hizmet sunulması için söz konusu merkezlere yönelik denetimlerin de arttırılacağını dile getirdi. MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanlığınca kabul edilen ''Bakıma muhtaç özürlü bireylere hizmet verecek bakım elemanı yetiştirme kurs programı''nın uluslararası standartlara uygun hale getirileceğini belirten Köksal, ayrıca bu programların yaygınlaştırılacağını söyledi. Köksal, bakım hizmeti verecek personelin hizmet verimliliklerinin yükseltilmesi için psikolojik destek programları geliştirileceğini kaydederek, engelli birey bulunan ailelere bakım hizmeti konusunda verilen rehberlik, danışmanlık, rehabilitasyon, eğitim ve bilinçlendirme hizmetlerinin de yaygınlaştırılacağını vurguladı. -BAKIM SİGORTASI ÖMÜR BOYU DEVAM EDECEK- Bakım ve rehabilite edici destek teknolojilerinin uluslararası standartlara göre üretimlerinin yaygınlaştırılacağını dile getiren Köksal, bu planın en büyük getirisinin ise engellilerin hep beklediği ''bakım sigortası'' konusunda olduğunu söyledi. Köksal, ''2011-2013 Bakım eylem planının en büyük getirisi, engellilerin hep beklediği, talep ettiği, dünyada uygulamaları olan bakım sigortası konusu. Bakım sigortası hemen gelmiyor tabi, bunun alt yapı çalışması yapılacak, finansman yöntemleri, devlete maliyeti... Bunlar hazırlanacak ama sonuçta bu bakım sigortasına, bütün engellileri kapsayan sisteme geçilecek'' diye konuştu. Bu sistemin bütün çalışanların ve işverenlerin primiyle finanse edileceğini ve finansman sorunu olmayacağını anlatan Köksal, özel kurumların engellilere verdiği hizmetin kalitesinin de artacağını dile getirdi. Bakım sigortasının sürekli olacağını anlatan Köksal, bugün yarın bitme gibi bir şeyin söz konusu olmayacağını, sigortanın ömür boyu devam edeceğini kaydetti. -SAĞLIK RAPORU PEŞİNDE KOŞMA BİTECEK- Köksal, engelli sağlık raporlarına ilişkin bir otomasyon programı kurmayı amaçladıklarını bildirdi. ''Engelli sağlık raporu otomasyon programı''yla engellilerin rapor peşinde koşmasına gerek kalmayacağını ifade eden Köksal, programla, engelli olduğu tespit edilen kişi hakkında sisteme giriş yapılabileceğini, hatta hangi alanda iş yapabileceğinin de rapora eklenebileceğini söyledi. Köksal, ayrıca engellinin gittiği kurumdaki memurun rapor istemeyeceğini, TC kimlik numarasından işlemlerin yapılabileceğini dile getirdi. Sistemle engellilerin hayatının kolaylaşacağını belirten Köksal, ''Otomasyon sistemi için çalışmalarımızda ihale aşamasındayız. Bu yıl içinde sistem mutlaka devreye girecek'' dedi. Bu sayede engelliler konusunda daha sağlıklı veriler toplanabileceğini vurgulayan Köksal, engellinin istemesi halinde yeni rapor alıp sisteme işlettirebileceğini de dile getirdi. Sağlık raporuna ilişkin yayımlanan yönetmelikte ağır özürlü tanımının yapıldığını, yüzde 50 ve üzerinde olanlar için sağlık kurulu raporuna ''ağır özürlü'' ibaresinin işlenebileceğini belirten Köksal, bu konuda eski yönetmelikte ortaya çıkan karmaşanın da önüne geçildiğini sözlerine ekledi. Zaman
  21. Kola Tüketimini Sınırlandırın

    Çok nadir tükettiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Teşekkürler canım haber için.
  22. Peygamberimiz Irkçılık Yapan Adama Ne Dedi ?

    Anlamlı hikaye için teşekkürler canım emeğine sağlık.
  23. Yapay Ciltte Devrim

    Bir nevi estetik mucizesi güzel gelişme.
  24. Soğuklarda Yüz Felcine Dikkat!

    Ne kadarda geçici olduğu söylensede ben kalıcı bir iz bırakacağına inanıyorum o yüzden dikkat etmeliyiz özellikle duş sonrası saçımızı kurutmadan çıkmamalıyız.
  25. Engelliler Gelecek Yıl Zengin Olacak

    Pek inandırıcı değil ama ne diyelim hayırlısı.