Berrin

Üye
  • İçerik sayısı

    2.150
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    9

Berrin kullanıcısının paylaşımları

  1. Sivrisinek Deyip Geçmeyin!

    Sivrisinekler yüzünden yaz gelsin hiç istemiyorum balkonda bile rahat oturamıyoruz birde hastalık yaymasıda cabası.
  2. Spermin faydası!

    Bakın hücreleri ne için kullanılabilecek Bilim adamları sperm kök hücrelerinden insülin üreten hücreler üretmeyi başardı. Bu tekniğin günün birinde tip 1 diyabeti tedavi etmede kullanılabileceği belirtildi. Diyabet pankreasta bulunan insülin üreten hücrelerin hasar görmesi nedeniyle ortaya çıkıyor vekandaki şekeri düzenleyen hormonun yeterli miktarda üretilememesine neden oluyor. Diyabet her yaşta görülebiliyor ancak genellikle 40 yaş öncesinde ve özellikle çocuklarda ortaya çıkıyor. Diyabetli hastaların %5-15’lik bir kısmında tip 1 diyabet vardır ve günlük insülin iğneleriyle tedavi edilebilmektedir. Milliyet'te de yapılan araştırmaya göre, yapılan son araştırmada Washington DC Georgetown Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Doç. Dr. G. Ian Gallicano, insan sperm hücresinin öncül hallerini insülin üreten ve normalde pankreasta bulunan hücrelere dönüştürmeyi başardı. Bu hücreleri farelere enjekte ettiğinde hücrelerin kandaki şekeri düzenleyebildiği gördü. Ekibinin çalışmasını Philadelphia’da düzenlenen American Society of Cell Biology yıllık toplantısında sunan Gallicano; “ Hiçbir kök hücre modeli henüz insanlardaki diyabeti tedavi edecek düzeyde değildir. Ancak bu hücrelerin yapmak istediğimizi gerçekleştirme ihtimali yüksektir ve geliştirilmeleri gerekmektedir,” dedi. Gallicano ve ekibi insan sperm kök hücrelerini organ bağışlayanların testislerinden elde etti. Eğer bu teknik farelerde olduğu gibi insanlarda da uygulanabilir ve başarı gösterirse, kişinin kendi dokularından elde edilen hücreler hastalığının tedavisinde kullanılabilecek demektir. Bir grup bilim adamı, bu hücrelerin ölü bağışçılardan temin edilmesini önermiştir. Ancak bu aşamada hastanın vücudunun hücreleri reddetme ihtimali söz konusudur. Haberturk
  3. ABD'li bilim adamları, laboratuvar ortamında ''nöron'' adı verilen hafıza hücrelerini üretmeyi başardı. Yeni teknolojinin, Azheimer hastalığının tedavisinde kullanılacak yeni ilaçlar denenmesi için kullanıma hazır hücreler elde edilmesini sağlayacağı ve hatta hafıza kaybı görülen kişilere nakledilerek bu kişilerin yeniden hafızalarına kavuşmalarına yardımcı olabileceği belirtildi. Çoğunlukla genetik değişime uğratılmış fareler üzerinde yapılan Alzheimer hastalığı araştırmaları, yeni bulunan hücre elde etme tekniği sayesinde artık insan hücreleri üzerinde yapılabilecek ve araştırmacılara hastalığın insan hücresi üzerindeki etkisini araştırma imkanı verecek. ABD'nin Chicago kentindeki ''Northwestern University Feinberg School of Medicine'' adlı tıp okulundan Dr. Jack Kessler ile Kessler'in laboratuvarındaki eski bir doktora öğrencisi olan Christopher Bissonnette tarafından yapılan bilimsel araştırma '' Stem Cell'' adlı dergide yayımlandı. Kessler, dergide, yeni ürettikleri nöronları farelere naklettiklerinde bu hücrelerin normal şekilde fonksiyon gösterdiklerini gözlemlediklerini belirtti. Kessler, nöronların nakledildiği farelerde, sinir uyarmalarını sinir hücresinden ileriye uzatmaya yarayan, en önemli ve uzun sinir hücresi uzantısı olan akson ile asetilkolin adı verilen, beynin diğer kesimlerindeki hatıraları geri çağırmaya yarayan kimyasal bir ileticiyi ürettiğini belirlediklerini kaydetti. Araştırmalarında, sıradan deri hücrelerinin yeniden programlanarak embriyonik kök hücreye benzer hale getirildiği, kısaca ''iPS'' adı verilen pluripotent kök hücrelerinin elde edilmesine benzer bir yaklaşım kullandıklarını belirten Kessler, ürettikleri iPS hücrelerini, Bissonette tarafından geliştirilen bir teknikle beyin hücreleri ve nöronlara dönüştürdüklerini ifade etti. Kessler, ''iPS'' hücrelerinin, Azheimer hastalığına yakalanmış kişilerden alınabiliyor olmasının araştırmacılara, sağlıklı hücrelerle, hastalıklı hücreler arasındaki farkı daha iyi etüd etme imkanı verdiğini vurguladı. Kessler, ürettikleri nöronların, Alzheimer hastalarından, Alzheimer hastalığıyla bağlantısı bulunmayan sağlıklı kişilerden ve sağlıklı olmalarına karşın bu hastalığa genetik yatkınlıkları bulunan kişilerden alınarak üretilen iPS hücrelerinden elde edilmiş olmasının bu bakımdan önem taşıdığına dikkati çekti. Kullandıkları teknikle neredeyse sınırsız sayıda nöron hücresi elde etmenin mümkün olduğunu anlatan Kessler, kullanılan teknolojinin henüz tam anlamıyla kullanıma hazır olmadığını, ancak eninde sonunda Alzheimer hastalarına, kendi hafıza hücrelerinin yerini alacak hafıza hücrelerinin nakledilmesinin mümkün olabileceğine işaret etti. Alzheimer's Association adlı örgütün baş tıp ve bilim yetkilisi William Thies, bilimsel araştırmanın dergide yayımlanmasının ardından elektronik postayla yaptığı açıklamada araştırmanın Alzheimer hastalığıyla mücadele açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Thies yaptığı açıklamada, ''Bu, kesinlikle bizim en çok ihtiyaç duyduğumu birinci derecede öneme sahip bir araştırma. Süphesiz ki Alzheimer hastalarında görülen beyin hücresi ölümlerine neyin neden olduğunu ve neyin önlediğini bilmek gelecekte geliştirilecek Azheimer tedavileri açısından büyük bir öneme sahip'' ifadelerini kullandı. Kaynak
  4. Hekim, İstediği Sayıda İlaç Yazabilecek

    Önemli bilgiler için teşekkürler Canım.
  5. Sadece Düşünerek Yazın

    Durumu çok kötü olanlar için olabilir ama benim gibi klavye kullananlar için gerekli değil bu şekilde en azından parmaklarımızı hareket ettiriyoruz.
  6. [Soru] Mictanorm Raporu Kullanma

    Ben alalı yaklaşık 2 hafta oldu böyle bir sorun yaşamadım bir sonraki reçete günümde belli olur o zaman paylaşırım.
  7. Terk Edilince İmkansızı Başardı

    Çok zor bir durum hayata küsmeyip aksine sarılması çok güzel örnek olacak bir mucize.
  8. Beslenme Yetersizliği IQ Seviyesini Düşürüyor

    Durumları iyi olmayan aileler içinde projeler geliştirilerek destek verilmeli.
  9. [Soru] Ücretsiz Mama

    Mamayı bende hiç duymadım.
  10. Yapay kemik malzemesi geliştirdiler AKDENİZ Üniversitesi Antalya Teknokenti’nde faaliyet gösteren NANOen firması, antibakteriyel yapay kemik malzemesi geliştirdi. Prof. Dr. Ertuğrul Arpaç ve araştırma görevlisi Nadir Kiraz tarafından geliştirilen ürün, 6 ay içerisinde piyasada olacak. Başta çene cerrahisi olmak üzere her türlü kemik deformasyonunda kullanılması öngörülen ürün, antibakteriyel özelliği sayesinde enfeksiyon riskini sıfıra indirecek. Türkiye, gramı 150 dolardan satılan ürün için milyonlarca dolar ödemekten kurtulacak. Antibakteriyel yapay kemik malzemesinin laboratuvar çalışmasının tamamlandığını bildiren Prof. Dr. Ertuğrul Arpaç, hayvan deneylerinin yapılmasının ardından üretime geçileceğini söyledi. Yapay kemik malzemesinin kemik dokusunun büyümesini hızlandırdığını belirten Arpaç, ürünün çene cerrahisi başta olmak üzere her türlü kemik deformasyonunda kullanılabileceğini söyledi. ANTİBİYOTİK AZALACAK Arpaç, yapay kemik malzemesinin yanı sıra kemik yapıştırıcısı da geliştirdiklerini bildirdi. Antibakteriyel özellikteki yapay kemik malzemesini ilk kez kendilerinin geliştirdiğini belirten Prof. Dr. Arpaç, “Antibakteriyel olması nedeniyle enfeksiyon riski ortadan kalkacak ve hastanın antibiyotik kullanımı azalacak” dedi. Ürünün kullanımı hakkında da bilgi veren Arpaç, “Çekilen dişlerin boşluklarına şırıngayla enjekte edilecek. Burada kemik dokusu oluşması sağlanacak. 2-3 ay beklendikten sonra implantlar rahatlıkla yerleştirilebilecek” diye konuştu Haberturk
  11. ABD'li bilim insanları, kök hücreden alzheimer hastalığı başlangıcında ölen beyin hücrelerinin sağlıklısını üretmeyi başardı. Bu hücrelerin, alzheimer hastalığına karşı ilaç geliştirmek ve hatta beyne doku nakletmek için kullanılabileceği belirtildi. Şikago kentindeki Northwestern Üniversitesi'ne bağlı tıp fakültesi tarafından yürütülen araştırmanın başındaki Dr. Jack Kessler, "Üretilen bu hücreler özelliklehafıza kaybının telafisinde önemli bir fonksiyon görüyor" dedi. Günlük aktivitelerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulma ile karakterize edilen alzheimerın erken semptomlarından biri hafıza kaybıdır. Bu hafıza kaybı, küçük unutkanlıklar şeklinde kendini gösteriyor. Alzheimera yakalanan ABD eski Başkanı Ronald Reagan'ın oğlu, son çalışmaları desteklediğini açıkladı. Sabah
  12. Çocuklara düşünülmeden sorulan "anneni mi daha çok seviyorsun, yoksa babanı mı? sorusu çocukları yalan söylemeye özendirebiliyor. Böylesi soruların ileriki yaşamında çocuğu olumsuz etkileyeceğini belirten doktorlar, "Çocukların vereceği cevap genelde, ikisini olur. Ancak ısrarla kimi daha çok seviyorsun denildiğinde çocuk duruma göre anneyi, babayı ya da öğretmeni diye cevaplar. Seçim yapmaya zorluyoruz. Bu, çocukların yalan söylemesine neden oluyor. Annenin yanında anneyi, babanın yanında babayı, öğretmenin yanında öğretmeni sevdiğini söyleyerek yalan söylemeye başlıyor. Daha sonra çocuk bunun suçluluğunu yaşıyor. İkisini dediği zaman farklı bir baskı oluşturuluyor" dediler. Anne ve babanın çocuğu yetiştirmede temel düşüncesinin "Şimdi ona ben bakıyorum, büyüyünce de o bana bakacak" şeklinde olduğunu söyleyen doktorlar, "Anne-baba bu şekilde çocuğa bakar. Sağladığımız olanaklarla onu sevdiğimizi gösteririz. Durum öyle değil. Seviyoruz, ama bu sevgiyi gösteremiyoruz. Hatalarına tahammül ederek, her yaptığını onaylıyorum anlamında değil. Önemli olan sensin mesajı vererek çocuklarımızı sevelim. Cebimizden para çaldıysa hırsız olacak diye bir şey yok. Bende de sorun var mı diye düşünelim? Çocuklarımıza sevgimizi gösterelim" diye görüş belirtiyorlar. TrtHaber
  13. İspanyol bilim adamları meme kanseri tedavisinde kullanılacak yeni bir ilaç geliştirdi. İlaç, ilerlemiş vakalarda hastaların hayatta kalma sürelerini standart tedaviye göre yüzde 20 artırıyor.Her yıl yüzbinlerce kadının ölümüne yol açan meme kanseri tedavisi için İspanya’dan müjdeli bir haber geldi. Barcelona’daki bir hastanede bir grup bilim adamı, metastatik meme kanseri hastalarının hayatta kalma süresini arttıran bir ilaç keşfetti. Söz konusu ilaçla ilgili bilgi veren Araştırma direktörü Javier Cortez, "Araştırmalarımız sonucu şunu gördük. Eğer standart tedavi uygulanan hastalar ’x’ yıl yaşıyorlarsa, bu ilacı kullananlar bundan yüzde 20 daha fazla yaşıyor" dedi Yan Etkileri Az Bir tür deniz süngerinden elde edilen ilacın yan etkisi de oldukça az. Çok az kas ve kemik ağrısı yapabiliyor; üstelik önemli bir saç dökülmesine de sebep olmuyor. Doktorlar şimdi ilacın iyileşmenin mümkün olduğu erken teşhis edilen hastalar üzerindeki etkisi üzerinde çalışıyor. Haberoku
  14. Türk KOBİ'den 007 Ayakkabı

    Daha neler çıkacak bakalım
  15. Su İçiminin Doğru Zamanlaması

    Dikkate alcam canım teşekkürler paylaşım için.
  16. Papatya Tarlası

    Yaklaşan bahar aylarıyla birlikte bu şiirde iyi geldi. Teşekkürler Canım.
  17. Gönül Bahçem

    Emeğine sağlık Cemre.
  18. Akrabaları arasından uygun verici bulunamayan kemik iliği nakli bekleyen hastalar için umut olacak Türkkök Projesi'nde ilk aşama kordon kanı bankacılığıyla hayata geçirilecek. Nakil bekleyen, ancak ailesinde uygun verici bulunamayan hastalar için kurulması planlanan, gönüllü kemik iliği bağışçıların verilerinin yer alacağı bilgi bankası ile kordon kanlarının saklanacağı Türkkök Projesi için bir süre önce düğmeye basan Sağlık Bakanlığı, mevzuat, kadro ve alt yapıya ilişkin çalışmalarını tamamladı. Sağlık Bakanlığı, vatandaşların kemik iliği ve kordon kanı bağışına yaklaşımını belirlemek amacıyla da 6 bin 400 kişi üzerinde bir kamuoyu araştırması yaptı. Kamuoyu araştırmasının sonuçlarıyla ilgili bilgi veren Sağlık Bakanlığı Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Halil Yılmaz Sur, araştırmaya katılanların yüzde 60'ının yeni doğan bebeklerinin kordon kanını bağışlamaya, yüzde 40'ının da gönüllü verici olmaya olumlu yaklaştıklarını anlattı. Araştırmayla vatandaşların kordon kanı bağışına daha sıcak baktıkları sonucunun ortaya çıktığına işaret eden Sur, bunun üzerine ilk aşamada kordon kanı bankacılığının geliştirilmesine karar verildiğini açıkladı. Sur, projeyle ilgili şu bilgileri aktardı: “Kemik iliği naklinde kordon kanı bankacılığı eğilimi yükseliyor. Hem nakil için aranan uyum oranı şartı daha az, hem de her an hastanın kullanıma hazır bir şekilde bekletilebiliyor. Gönüllü vericilerden kemik iliği nakli ise daha çok kişiye bağımlı. Gerektiğinde vericiye ulaşılması ya da vericinin bağıştan vazgeçmesi riski her zaman mevcut. Kordon kanında ise bu tür riskler söz konusu olmadığı gibi başarı şansı da daha yüksek. Bu bilimsel gerçekler ışığında Türkkök Projesi'nde ilk olarak kordon kanı bankacılığına başlamayı uygun bulduk.” Ancak projenin tek başına kordon kanı bankacılığıyla yürümesinin söz konusu olamayacağını, gönüllü verici bilgibankasıyla da desteklenmesinin şart olduğunu ifade eden Sur, “Kordon kanından toplanan kök hücre miktarı, gönüllü vericilerden toplanan kök hücre miktarına kıyasla daha az. Özellikle yetişkin hastalar için fazla miktarda kök hücreye gereksinim duyulduğu için kordon kanındaki kök hücre miktarı yetersiz kalabiliyor” diye konuştu. Kordon kanı bankacılığında ilk 5 yılda 50 bin verici toplama hedefi koyduklarını belirten Sur, kemik iliği bağışı için de aynı süre için 250 bin verici hedefleri olduğunu söyledi. Kordon kanı bankacılığının kısa bir sürede faaliyete geçebileceğini, kemik iliği veri bankası için ise daha kapsamlı bir alt yapı geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu bildiren Sur, kordon kanı bankacılığıyla ilgili Türkiye'nin sahip olduğu potansiyele ilişkin şu bilgileri verdi: “Sağlık Bakanlığına bağlı 18 büyük hastanede yılda 250 bin doğum oluyor. Yeni doğan bu bebeklerin kordon kanı da çöpe gidiyor. Projede asıl hedefimiz bu hastaneler. Ailelerin bilgilendirilmesi ve onay alınmasıyla bu proje kısa sürede başlatılabilir. Halen ülkemizde 4 ruhsatlı kordon kanı bankası bulunuyor. Aileler kişisel kullanım için belli bir ücretkarşılığında çocuklarının kordon kanını saklatabiliyor. Ama bunlar çok yüksek maliyet gerektiren şeyler. Oysa bizim projemizde kordon kanları kişilere hiçbir maliyet yüklenmeden saklanabilecek. Ama bunlar kişilerin şahsi kullanımı için değil, toplumsal fayda için saklanacak. Yani çocuklarının kordon kanını bağışlayan aileler ilerde bunu kişisel kullanım için talep edemeyecek.” Türkiye'de yılda 3 bin kemik iliği nakli yapılması gerektiğini, oysa bu sayının bin 500 civarında olduğunu bildiren Sur, bunun ihtiyacın yarısını bile karşılamadığına dikkati çekti. Kordon kanı bankacılığıyla nakil sayısının 2 binlere çıkarılabileceğini belirten Sur, “Bunun özellikle nakil bekleyen çocuk hastalar açısından çok faydası olacak” şeklinde konuştu. Kordon kanı bankacılığının Sağlık Bakanlığı'nın kuracağı merkezlerde ya da özel sektöre ait mevcut kurumlardan hizmet alımı yoluyla yapılabileceğini anlatan Sur, “Zaten özel sektöre ait merkezlerin kapasiteleri oldukça yüksek. Hizmet alımıyla buralardan yararlanabiliriz. Bakanlığın kendi merkezlerini kurması da bir seçenek olarak önümüzde duruyor” şeklinde konuştu. Sur, farklı doku tiplerinin saklanması için kordon kanlarının ülkenin değişik yerlerindeki doğumevlerinden toplanmasının planlandığını, toplanan kordon kanlarının bu merkezlerde toplu olarak saklanacağını söyledi. Sur, özellikle çocuk hastaların nakillerinde sayının yetersiz olduğunu, bu nedenle İstanbul'a 2 yeni nakil merkezi kurulması kararı alındığını sözlerine ekledi. “ARTIK YENİ BABUNA OLAYLARI YAŞANMAYACAK” Sağlık Bakanlığı Kemik İliği ve Kök Hücre Nakli Bilim Kurulu Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman İlhan, Türkkök Projesi'nin, akrabasından verici bulamayan kemik iliği nakli bekleyen hastalar için umut olduğunu söyledi. Türkkök sayesinde sadece Türkiye'deki değil, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerindeki hastaların da bekledikleri kemik iliğini bulabileceklerini bildiren İlhan, “Artık ülkemizde yeni Babuna olayları yaşanmayacak. Hastalarımıza buradan bulunacak kemik iliği hiçbir ücret alınmadan nakledilecek” diye konuştu. Bağış yoluyla toplanacak kordon kanlarının bu hastalar için kullanılabileceğini ifade eden İlhan, “Kordon kanlarından toplanan kök hücrenin miktar açısından yeterli olamayabileceği” değerlendirmesiyle ilgili de, “Kemik iliği nakillerinde birden fazla kordon kanı kullanılabiliyor. Ayrıca bilimsel gelişmeler sayesinde, belki toplanan kök hücrelerin çoğaltılması da mümkün olabilecek” ifadesini kullandı. BUGÜNE KADAR 8 BİN DOLAYINDA KORDON KANI SAKLANDI Çocuklarının ileride herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşması halinde kök hücre nakli yapılması ihtimaline karşı bazı aileler belirli ücretler ödeyerek özel merkezlerde kordon kanlarını saklatabiliyor. Bu özel merkezlerde bugüne kadar toplam 8 bin 302 kordon kanı saklandı, bunların 120'si imha edildi. Sağlık Bakanlığının verilerine göre 2009 yılında 2 bin 878 başvuru yapıldı, bunların bin 948'i uygun bulundu, bin 904'ü saklamaya alındı, 48'i imha edildi, 11'i de kullanıldı. Türkiye'de halen iki İstanbul'da, birer de Ankara, İzmir ve Trabzon'da kordon kanı bankası bulunuyor. KEMİK İLİĞİ NAKİLLERİ Ülkede 28 yetişkin, 10 da çocuk kemik iliği nakli merkezi faaliyet gösteriyor. 3 bin dolayında hasta kemik iliği nakli için beklerken verici ya da yatak olmadığı için buna ancak az sayıda hasta imkan bulabiliyor. Sağlık Bakanlığının verilerine göre 2009 yılında toplam bin 203 hastaya kemik iliği nakli yapıldı. Geçen yılın ilk yarısında ise 607 yetişkin, 101 de çocuk beklediği nakil imkanını bulurken, 175 yetişkin 683 de çocuk bekleme listesinde yer aldı. KORDON KANI NEDİR Anne karnında bebek ile anne arasındaki besin ve oksijen alışverişi plasenta tarafından sağlanıyor. Bebeğin göbek kordonu bağlı olduğu plasenta doğum sürecinin tamamlanmasından kısa süre sonra görevini tamamlayarak rahim dışına atılıyor. Bebeğin doğumundan sonra göbek kordonu içinde kalan kan, “Kordon kanı” olarak isimlendiriliyor. Yakın bir zamana kadar, kordon kanı; plasenta ve göbek kordonu ile atılıyordu. Ancak son gelişmelerle kordon kanının çeşitli hastalıkların tedavisi açısından önemi anlaşıldı ve özel yöntemlerle toplanıp saklanmaya başlandı. Uzmanlara göre, bebeğin kordon kanı, “kök hücreler” açısından oldukça zengin bir kaynak olarak nitelendiriliyor. Veteknoloji
  19. Kurşun Kalemle Yapılan Sanat

    İlginç bir çalışma kimsenin aklına gelmez. Emeğine sağlık Cemre.
  20. [Soru] Mictanorm Raporu Kullanma

    Bende mictonorm kullanıyorum ama raporum yok 1 hafta önce üroloji uzmanından yazdırıp ''oksibutunin tedavisinden fayda görmemiştir'' bu notuda yazdırdım ve eczaneden aldım herhangi bir sorun yaşamadım yalnız babam sgk emeklisi.Sana tavsiyem tekrar araştırman.
  21. Devlet Planlama Teşkilatı'ndan 6 milyon liralık bütçe sağlayan Ankara Üniversitesi, doku bankası kurmak amacıyla kök hücre verecek 7 bin 500 gönüllü arıyor. Pek çok hastaya umut ışığı olacak gönüllülerin 18-50 yaş arasında olması, ciddi sağlık sorunlarının bulunmaması gerekiyor. ANKARA Üniversitesi (AÜ) Akraba Dışı Doku ve Kordon Kanı Bankası, 7 bin 500 gönüllü verici bekliyor. Hematoloji Bilimdalı Doku Tiplendirilmesi Laboratuvarları yöneticisi Prof. Dr. Meral Beksaç, kadınların verici olma konusunda daha gönüllü olduklarını, ancak erkeklerden daha iyi kök hücre toplandığını söyledi. Devlet Planlama Teşkilatı'ndan sağlanan 6 milyon liralık bütçe ile 7 bin 500 gönüllü için gerekli malzemelerin temin edildiğini belirten Bektaş, şunları anlattı: Türkiye çok gerilerde "Dünyada en fazla vericiye sahip doku bankaları Amerika ve Almanya'da bulunuyor. Maalesef Türkiye bu konuda çok gerilerde. Dünyada 15 milyon kayıtlı verici var. Bu sayıİstanbul'da sadece 20 bin, Ankara'da ise 5 binle sınırlı. Kurduğumuz banka ile vericiler, başta kan kanseri hastaları olmak üzere pek çok hastaya umut ışığı olacaklar. Gönüllü olacak kişilerin 18-50 yaş arasında olması, ciddi sağlık sorunlarının olmaması gerekiyor. Geçen yıl aracılığımızla verici saptanan 41 hastaya, başta ABD ve Almanya olmak üzere yabancı ülkelerden gelen kemik iliği veya kandan toplanan kök hücreler ile nakil yapıldı. Bu sayının artırılması şart." Kadın gönüllü çok ama erkek verimli AÜ Hematoloji Bilimdalı Doku Tiplendirilmesi Laboratuvarları yöneticisi Prof. Dr. Meral Beksaç, kök hücrelerin toplanma şekliyle ilgili de şu bilgileri verdi: "Hücre toplama işlemi sağlığı olumsuz etkileyecek, korkulacak bir yöntemle yapılmıyor, damar yoluyla toplanıyor. Özellikle erkeklerin bağışçı olmaları çok daha verimli. Onların vücut metrekareleri kadınlardan daha büyük ve çok daha fazla kök hücre toplanabiliyor. Türkiye'de kadın kök hücre verici sayısı erkeklerden fazla. Bağışçı olmak için www.kokhucrebagisla.com 'a girebilirsiniz." Hürriyet
  22. Yararlı bilgiler için teşekkürler Can. Omurilik felcine vermeyecekte kime vereceklermiş akülü araba anlamadım nasıl bi kanun.
  23. "Vatandaşlarımızın, ülkemizin gönüllü havuzunu zenginleştirmeye yapacakları bu kıymetli katkıları nakil bekleyen hastalar tarafından minnetle karşılanacak" Ankara Üniversitesi Akraba Dışı Doku ve Kordon KanıBankası proje sorumlusu Prof. Dr. Meral Beksaç, kök hücre bağışlanması çağrısında bulundu. Beksaç, yaptığı yazılı açıklamada, Ankara Üniversitesi Akraba Dışı Doku ve Kordon Kanı Bankası olarak 9 bin gönüllü kök hücre vericisinin doku tiplendirme testlerinin yapılabilmesi için gerekli altyapı çalışmalarının tamamlandığını belirtti. Aile bireyleri arasında kendisiyle doku uyumu taşıyan bir kök hücre vericisi saptanamayan yüzlerce hasta bulunduğuna dikkati çeken Beksaç, bu hastalar için Türkiye'de yeterli sayıda gönüllü verici olmadığı için dünyada kayıtlı 15 milyon gönüllünün bilgilerine başvurulduğunu, bu işlemlerin hem zaman kaybına hem de yüksek maliyete sebep olduğunu anlattı. Türkiye'de gönüllü kök hücre bağışlamak isteyen vatandaşlar bulunduğunu ifade eden Beksaç, bu vatandaşların merkeze şahsen veya ''www.kokhucrebagisla.com'' adresinden başvurmalarını istedi. Kan örneklerinin merkeze ulaştırılması için kargo ücretinin 5 TL olduğunu kaydeden Beksaç, bunun dışında herhangi bir ödeme gerekmediğini belirtti. Beksaç, şunları kaydetti: ''DPT tarafından Ankara Üniversitesine 9 bin vericiye yetecek kadar sarf malzemesi sağlanmıştır. Vatandaşlarımızın, ülkemizin gönüllü havuzunu zenginleştirmeye yapacakları bu kıymetli katkıları TRAN ve nakil bekleyen hastalar tarafından minnetle karşılanacaktır. Böylece çok daha fazla sayıda lösemi, kanser veya benzeri hastalığa sahip kişiler hayatta kalmak için bir umut ışığı yakalamış olacaktır. Ayrıca, ülkeleri oluşturan bireylerin genetik yapıları nedeniyle doku özelliklerine benzeyen bir verici bulma olasılığı aynı coğrafyada yaşayan bireylerde daha sık olacağı için kendi doku bankalarımızın zenginleşmesi, öncelikle gerçekleşmesini planladığımız hedeflerimizdendir.'' Haberturk
  24. ABD'nin Miami kentinde, antrenman yaparken kafasının üstüne düşerek felç olan 20 yaşındaki jimnastikçi Jorgo Valdez, bir hafta sonra koltuk değnekleriyle de olsa yürüyerek inanılmazı başardı. Jackson Memorial Hastanesi'nde yürüyemez teşhisi konulan sporcunun omuriliği donduruldu. Bu yöntemle 48 saatlik donma işlemi sonrasında omurilik içinde oluşan şişmenin yarattığı hasarda azalma görüldü. Şişkinlik azalınca doktorlar tıbbi müdahale ile genç sporcuyu felç kalmaktan kurtardı. Valdez, "Antrenmanlara kaldığım yerden başlayacağım" dedi. veteknoloji.com
  25. Ay Ekim Batıl Bir On Üçtü Babaanne

    Anlamlı paylaşım için teşekkürler.