Berrin

Moderatöre bak be psikoloğu bile çıldırtmış helal olsun Tşkler doğru yol.

Ben bunları okuyunca evlilikten soğuyorum gerçekten zaman geçtikçe böyle mi oluyor. Paylaşım için tşkler ezgi.

Bunu daha önce izlemiştim çok duygulanmıştım gerçek bir azim başarısı. Tşkler doğru yol.

ANTALYA'da Milli Piyango bileti satan engelli 32 yaşındaki Haydar Serdaroğlu, hırsızların kurbanı oldu. Serdaroğlu'nun satış yaptığı gişeden bin 860 YTL değerinde Milli Piyango bileti çalan hırsızlar kaçtı. Kazım Özalp Caddesi'nde 6 yıldır Milli Piyango bileti satan ortopedik engelli Haydar Serdaroğlu, yılbaşı piyango biletine ilginin artması nedeniyle anne ve babasını satışlara yardımcı olması için yanına çağırdı. Bilet gişesini 10 dakikalığına babasına emanet eden Serdaroğlu, geri döndüğünde 150 çeyrek, 60 yarım, 10 adet tam yılbaşı biletinin çalındığını fark etti. Olayın polise bildirilmesi için babasını Şarampol Polis Merkezi'ne gönderen Serdaroğlu, umudunun MOBESE kameralarında olduğunu söyledi. “Hırsızlar tüm emeğimi çaldı” diyen talihsiz bilet satıcısı, “İnsanlara şans dağıtan birinin böyle bir talihsizlikle karşılaşması gerçekten acı. Hırsızlar bin 860 YTL değerinde bilet çalmış. Bu parayı toplamak için engelli halimle aylarca çalışıyorum. Hırsızların biraz vicdanı varsa biletlerimi geri getirsinler” dedi. Daha önce böyle bir olayın başına gelmediğini söyleyen Serdaroğlu, “Bilet satışlarının artmasıyla seviniyorduk. Ama böyle bir olayla karşılaşacağım hiç aklıma gelmezdi. Yüzlerce insanın gözü önünde buna nasıl cesaret edebiliyorlar anlamıyorum. Ne olur biletlerimi geri getirsinler” diye konuştu. Antalya polisi, olayın aydınlanması için MOBESE kayıtlarını incelemeye aldı. Hürriyet

Çok komik isimler yaa ee tabi belli bi zaman sonra alışır insan rahatsız olmamaya başlar. Emeğine sağlık can.

Böyle bir durumda insan kendini çok kötü hisseder yaa zor bir durum. Tşkler can.

Benimde 14-21 mayıs çimen oluyormuşum ve benimlede hiç alakası yok

MANİSA’nın Akhisar İlçesi’nde belediyeye alınacak 3 engelli personel için 2 bin 593 kişi başvuruda bulundu. Noter huzurunda çekilecek kura ile belirlenecek engelli işçi adayları, ardından mülakata alınacak. Akhisar Belediyesi’ne, 3 engelli personel alımı için yapılan başvurular Türkiye’deki işsizlik tablosunu gözler önüne serdi. Belediyenin, ilgili yasa gereği alınacağını duyurduğu biri şoför üç engelli işçi kadrosuna, beklenenden çok fazla talep geldi. 21 Kasım 2008 tarihinde duyurusu yapılan ilan için son başvuru günü olan 5 Aralık 2008’e kadar Türkiye genelinde tam 2 bin 593 engelli müracaat etti. Manisa İŞKUR’a 1 şoförlük kadrosu için 29, 2 beden işçisi kadrosu için de 2 bin 564 başvuru olduğunu açıklayan Akhisar Belediye Başkanı AKP’li Salih Hızlı şunları söyledi: “Başvuru yapan vatandaşlarımız arasından üç asil üç yedek olmak üzere altı kişi noter huzurunda 24 Aralık 2008 günü Akhisar Belediye Meclis Salonu’nda yapılacak kura ile belirlenecek. Bu altı kişiden asil olan üç kişi kurulan bir komisyon tarafından 7 Ocak 2009 tarihinde mülakata alınacak. Asil adaylar arasından mülakatta değerlendiremediğimiz kişilerin yerine yedekleri çağrılacak. Kriterlerimize en uygun olan üç kişi 2009 yılı Şubat ayından itibaren belediyemizde görevlendilecek.”

Bursa Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, spastik ve zihinsel engelli hastaların ağız ve diş tedavilerinin yapılacağı tam donanımlı bir ameliyathaneye kavuştu. Ameliyathanenin açılış kurdelesini, AK Parti Genel Sekreteri İdris Naim Şahin, AK Parti Bursa Milletvekili Ali Kul, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Kaplan ve Başhekim Şebnem Altun kesti. [/color]Törene Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepe ile Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin'de katıldı. Bursa Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şebnem Altun, törenin açılış konuşmasında engelli bireylerin ağız ve diş sağlığı konusunda yeterli düzeyde hizmet alamadığını kaydetti. Bu amaçla merkezde tam donanımlı bir amaliyathane oluşturduklarının altını çizen Altun, ülke genelinde yüzde 26'sı 19 yaş ve altı olmak üzere 8.5 milyondan fazla engelli bulunduğunu vurguladı. Zihinsel engelli hastalarla iletişim kurma ve algılama güçlüğünden dolayı genel anestezinin hassasiyet gerektirdiğini anlatan Altun, "Bu hastalara genel anestezi gerekiyorsa, tedavinin, anestezi ve reanimasyon uzman hekimi sorumluluğunda, asgari tıbbi malzeme ve ilaçların bulunduğu, genel anesteziyle müdahale birimi olan sağlık kurumlarında yapılması gerekmektedir. Bu gereklilikler yerine getirilerek merkezimizde, spastik özürlü ve zihinsel engelli hastalarımızın ağız ve diş tedavilerinin yapılabilmesi amacıyla tam donanımlı bir ameliyathane oluşturulmuştur." açıklamalarında bulundu.

İNGİLTERE'de bilim adamları, meme kanseri hücrelerinin vücuda yayılmasını sağlayan enzimi bulduklarını açıkladı. Londra’da yapılan ve ‘büyük bir gelişme’ olarak değerlendirilen araştırmada, eğer tespit edilen enzimin yayılmasını durdurdan ilaç bulunursa kanser ölümlerinin önüne geçilebileceği ifade edildi. Araştırmacılar, eğer enzim bloke edilirse meme kanseri hücrelerinin vücutta yayılmasının engellenebileceğini söyledi. Araştırma sonucunu ‘heyecan verici’ ve ‘umutlandıtıcı’ olarak değerlendiren bilimadamları, çalışmanın daha erken aşamalarında olduklarını ifade ederek, enzimi durduran ilacın bulunması halinde kanserin yaylımasının engellenebileceğine işaret ettiler. The London School of Medicine and Dentictry'den Prof. Dr. Marco Falasca başkanlığında çalışmalarını yürüten ekip ‘PLCg 1’ olarak adlandırılan enzimin meme kanseri üzerindeki rolü ve etkisini araştırdılar. Fareler üzerinde yapılan araştırmanın bulguları, Journal Cancer Research'de yayımlandı. Konuyla ilgili Telegraph'a bir açıklama yapan Prof. Dr. Falasca, yapılan çalışmanın kanserin yayılmasında önemli rol oynayan molekülün tespit edilmesinin yanısıra, bu sürecin durdurulabileceği konusunda da bilgi verdiğini ve bir sonraki büyük adımın bunu hastalar üzerinde denemek olduğunu söyledi. Bilimsel danışman Dr. Mark Matfield da bu bulguların ardından PLCg1 enzimini durduran ilacın üretilebilmesi için çalışmaların biran önce başlatılması gerektiğini ifade ederek, göğüs kanser hücrelerinin, tespit edilen enzimi üretmesinin engellenmesi halinde hastalığın bir organ ya da bölümden diğerine geçmesinin önlenebileceğini, bunun sağlanabilmesi halinde kanser hastalarının ölümüne sebep olan enzimin vücüttaki yayılmanın durdurulmasının mümkün olacağını belirtti. The London School of Medicine and Dentictry tarafından yapılan araştırma, Association for International Cancer Research tarafından desteklendi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özel eğitim ihtiyacı olan özürlü öğrencilerin, engeli bulunmayan yaşıtlarıyla birlikte öğrenim görmesine olanak sağlayan kaynaştırma yoluyla eğitimi bir genelgeyle yeniden düzenledi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik imzasıyla yayımlanan genelgeyle getirilen bazı yeni düzenlemeler şöyle: “32-72 ay arasındaki engellilerin zorunlu olan okul öncesi eğitimi, gerektiğinde bir yıl daha uzatılabilecek. Yazma güçlüğü olan öğrencilerin değerlendirmesi sözlü, konuşma güçlüğü yaşayanların yazılı yapılacak. İşitme yetersizliği olan öğrenciler isterlerse yabancı dil dersinden muaf tutulacak. Özel eğitim gerektiren öğrenciler istemeleri halinde merkezi sistemle yapılan Seviye Belirleme Sınıvı’na (SBS) katılabilecek. Radikal

Allah mutluluklarını daim etsin inşallah engellere rağmen.

Her gün onlarca engellinin, rehabilitasyon ve özel eğitim masraflarının bir kısmının devlet tarafından karşılanabilmesi için kapsını çaldığı, Ankara’daki Çankaya Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM), dört katlı ancak asansörsüz bir binada hizmet veriyor. Çankaya’da oturan ya da okulu bu ilçede bulunan, 18 yaş altı engelliler “yürüyemez”, “bacaklarını kullanamıyor” gibi raporlar almak için, her yıl düzenli olarak merkezi ziyaret ediyor. Engelli raporu, 2006’ya kadar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından veriliyordu. 2006’da getirilen uygulamayla birlikte, bu hizmet yurt çapında 192 şubesi bulunan RAM’lar tarafından yerine getirilmeye başlandı. Çankaya RAM’a gelen ve yürüyemeyen hatta hareket bile edemeyen engelli vatandaşlar, rapor almak için binadaki katlarda dolaşarak farklı işlemleri tamamlamak zorunda kalıyor. Birçok engelli vatandaş, çoğunlukla yakınlarının kucağında ya da sırtında koridorlarda dolaşıyor, katları inip çıkıyor. Merkezin yerinin değiştirmesini isteyen engelli yakınları İl Mili Eğitim Müdürlüğü’ne dilekçe verdi ama bugüne kadar yanıt alamadı. Üstelik Ankara’nın başka ilçelerindekiler de dahil, İzmir, İstanbul gibi birçok ildeki bazı RAM’ların çok katlı binalarda ya da bir binanın üst katlarında hizmet verdiği, asansörlerinin bulunmadığı öğrenildi. Çankaya tek değil Türkiye’nin, engellilere ilişkin karnesi, AB’ye göre de oldukça zayıf. Bugüne kadar, ilerleme raporlarında konuya ilişkin eksiklikler de şöyle: “Türkiye’deki 8.5 milyon engelli, toplam nüfusun yüzde 12’sini oluşturuyor. Bu nüfusun yalnızca, yüzde 22’si iş gücüne katılabiliyor ve yüzde 60.2’si, sosyal güvenceye sahip. Engelliler için kurulan, merkez ile yerel yapılara ve kuruluşlara, özellikle de kamu hizmetlerine, verilen önemin acilen artırılması, eğitim olanaklarına erişiminin sağlanması gerekmektedir.”

Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Gaziantep Şube Başkanı Hulusi Kalender, ''engellileri meslek sahibi yapmak ve gelir sahibi olmalarını sağlamak için çalışıyoruz'' dedi. Kalender, yaptığı açıklamada, engellilerin, kendilerini topluma kabul ettirmelerinin ilk adımının, dernek çatısı altında bir araya gelmek olduğunu hatırlatarak, ''Bunun bilincinde bir yönetim anlayışına sahip olan bizler, göreve başlar başlamaz, üye sayısını arttırmak için yoğun bir çalışma başlattık. Halen, 4 kişilik bir ekibimiz, ev ev dolaşarak, engelli insanları derneğimize üye yapmak için çalışmalarını sürdürüyor'' diye konuştu.Engellilerin, kendilerini toplumdan gizlememesi gerektiğine işaret eden Kalender, şöyle konuştu: ''Toplumla barışık olmak, sosyal hayata katılmak gerekir. Engelli olmak, çalışmaya, üretmeye, mutlu bir hayat yaşamaya engel değildir. Birlik ve beraberlik içerisinde her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz. Bunun için örgütlü olmak çok önemli. Biz, imkanlar ölçüsünde, değişik kamu kurum ve kuruluşların da desteğini alarak, engellilerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz.'' -''ENGELLİLERİ MESLEK SAHİBİ YAPIYORUZ''- Şimdiye kadar değişik branşlarda kurslar açtıklarını ifade eden Kalender, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Gümüş İşlemeciliği, Bilgisayarlı Muhasebe kursları açtık. Son olarak, da Tekstil ve Mefruşat kursu açtık. Bu kurslarımıza katılan toplam 100 kişi, başarılı oldu ve sertifikalarını da alarak bir meslek sahibi oldular. Bunların önemli bir kısmı iş de buldu. Bu kursların yanı sıra Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı'nı da kurarak, engellilere spor yapma imkanı sağladık.'' Kalender, açtıkları son kurs olan tekstil ve mefruşat kursunu başarı ile tamamlayan kursiyerlerin ürünlerini satmak için çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Bir yıllık zorlu bir eğitim sonucunda, kursu başarı ile tamamlayan kursiyerlerin, başta çeyizlik ve giyim olmak üzere değişik alanlarda üretim yaptıklarını dile getiren Kalender, şu bilgileri verdi: ''Kursiyerlerimizin, el emeği ve göz nuru dökerek hazırladıkları tekstil ve mefruşat ürünlerini pazarlamak istiyoruz. Bunun için girişimlerimiz devam ediyor. Eğer, bu ürünleri pazarlamayı başarabilirsek kursiyerlerimiz para kazanacak ve aile bütçelerine de katkı sağlamış olacak. Tekstil ve Mefruşat kursunu başarı ile tamamlayanlardan Filiz Sevinç, tekerlekli sandalyeye mahkum olduğu için çok zor şartlarda kursu başardığını, artık çalışarak üretmek istediğini söyledi. Kursiyerlerden Asiye Ateş de bir meslek sahibi olduğu için mutlu olduğunu ve çalışıp kazanarak, aile bütçesine katkı sağlamak istediğini belirtti.

Resimler çok hoş emeğine sağlık doğru yol.

Sözler çok anlamlı çok güzel bir şarkı. Tşkler can.

Bi taraf başka söylüyor bi taraf başka bizde şaşırdık artık şamar oğlanına döndük vallahi bir an çözümlensin şu kök hücre olayıda bizde rahat bi nefes alalım.

Öğretmen olamaz ne demek yaa nasıl bir zihniyettir bu öğretmenliğin engelle ne alakası var aslında böyle bir durumda ilk önce engellilere öncelik tanınmalı ama nerdeeee.

Bu durumda ben olsam o yanmış etleri kocam olacak o adama yedirirdim hiç kusura bakmasın otursun tv seyretsin ben masa hazırlayayım oh ne güzel varmı öyle

Türkiye'nin ilk fiziksel engelliler Anaokulu için uygulanacak proje seçildi. MDM Mimarlık tarafından Bakırköy'de yapılması planlanan Türkiye'nin ilk Fiziksel Engelliler Anaokulu projesinin belirlenmesi için tüm üniversitelerin katılımına açık düzenlenen yarışma sonuçlandı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde okuyan ekibin projesi, 'en fonksiyonel proje' seçilerek 1.'lik ödülüne layık görüldü. Ödül töreni, 3 Aralık 2008, Çarşamba günü MDM Mimarlık ofisinde yapıldı. Yarışmacılara ödülleri, anaokulunun yapılması için mekân tahsisinde bulunarak projeye destek veren Bakırköy Belediyesi'ni temsilen Eğitim, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Özcan Bilir ile MDM Mimarlık Kurucusu ve Proje Koordinatörü Mahmut Müftüoğlu verdi. Müftüoğlu yaptığı konuşmada; projenin engellilerin hayatında önemli bir boşluğu dolduracağını, engelliler için yeni projeler yapılmasında örnek teşkil etmesini umduklarını söyledi. Ayrıca şirket felsefesi olan 'tasarımın insan ve toplum hayatındaki fonksiyonelliğe hizmet etmesi' fikrine en uygun projenin hayata geçirilecek olmasından büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti. Özcan Bilir ise Bakırköy Belediyesi'nin bu tür projelere her zaman destek verdiğini, bu projenin ilk olmasını ve Bakırköy'de hayat bulacak olmasının kendileri için ayrıca bir anlamı olduğunu söyledi. Ayrıca bu anlamlı projeye destek vererek ortak olmalarını hiç düşünmeden hemen karar verdikleri ifade etti. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde okuyan ekibin proje lideri Neslihan Cansu Akman, yardımcıları ise Zeynep Beşer ve Hande Tulum. Ekip, çeşitli ödüllerin yanı sıra, henüz mezun olmadan hazırladıkları projelerinin bir sosyal sorumluluk projesinde hayat bulacak olmasının mutluluğunu yaşıyor. Ekip lideri ve yardımcıları bu yarışmaya katılırken yabancı oldukları bu konunun ilgilerini çektiğini, duyarlı bir toplum yaratma ve engelli çocuklarının hayata hazırlanmalarında kendilerinin de katkılarının bulunmasını istediklerini belirttiler. Projenin, en fonksiyonel proje olması için, projeyi hazırlarken kapalı mekânda bir engelli insan gibi hareket etmeye, yaşamaya çalıştıklarını, odanın içinde gözleri kapalı yürüdüklerini ifade ettiler. Birinciliğe seçilen projenin kapsam ve ölçüt uygunluğunun yanında, birinci projeyi takip eden projeler arasında; mobilya tasarımı, malzeme ve renk önerileri gibi kısmî tasarımları veya fikirleri öne çıkan projelerden ikisine ise mansiyon ödülü verildi. Birinci mansiyon ödülüne İTÜ Mimarlık Fakültesi'nden bir ekip layık görülürken, ikinci mansiyon ödülünün sahibi ise 9 Eylül Mimarlık Fakültesi ekibi oldu.

Annenize böyle teşekkür ettiniz. 1 yaşınızdayken sizi elleriyle besledi ve yıkadı Bütün gece ağlayıp onu uyutmayarak teşekkür etiniz 2 yaşınızdayken size yürümeyi öğretti Size seslendiğinde odadan kaçarak teşekkür ettiniz 3 yaşınızdayken size özenle yemekler hazırladı Tabağınızı masanın altına dökerek teşekkür ettiniz 4 yaşınızdayken elinize rengarenk kalemler tutuşturdu Evin bütün duvarlarına resim yaparak teşekkür ettiniz 5 yaşınızdayken sizi cici kıyafetlerle süsledi Gördüğünüz ilk çamur birikintisine atlayarak teşekkür ettiniz 6 yaşınızdayken okula kadar sizinle yürüdü Sokaklarda "GITMIYCEEEEEEEM"diye ağlayarak teşekkür ettiniz 7 yaşınızdayken size bir top hediye etti Komşunun camini kırarak teşekkür ettiniz 9 yaşınızdayken size piyano öğretmeni buldu Notaları bir gün bile çalışmayarak teşekkür ettiniz 10 yaşınızdayken doğum günü partilerinden dans derslerine kadar her yere sizi arabayla oturdu Arabadan fırlayıp giderken arkanıza bile bakmayarak teşekkür ettiniz 11 yaşınızdayken sizi arkadaşınızla sinemaya oturdu "Sen bizimle oturma" diyerek teşekkür ettiniz 12 yaşınızdayken zararlı TV programlarını seyretmenizi istemedi O evde değilken hepsini izleyerek teşekkür ettiniz 15 yaşınızdayken sizi yurtdışında yaz kampına gönderdi Tek satir mektup yazmayarak teşekkür ettiniz 17 yaşınızdayken erkek arkadaşınızla partiye gitmenize izin verdi Bir telefon bile etmeden sabaha karşı eve dönerek teşekkür ettiniz. 19 yaşınızdayken okul masraflarınızı karşıladı, sizi arabayla kampusa oturdu ve eşyalarınızı taşıdı Arkadaşlarınız alay etmesin diye kampus kapısında vedalaşarak teşekkür ettiniz 21 yaşınızdayken iş hayati ve kariyerinizle ilgili size fikir vermek istedi "Ben senin gibi olmiycam" diyerek teşekkür ettiniz 22 yaşınızdayken kep giyme töreninizde size gururla sarıldı Avrupa seyahati için para isteyerek teşekkür ettiniz 24 yaşınızdayken uzun suredir çıktığınız çocukla tanışmak istedi "Zamanını ben bilirim" diye tersleyerek teşekkür ettiniz 25 yaşınızdayken düğün masraflarınızı karşıladı, sizin için hem mutlu oldu hem çok duygulandı Siz dünyanın bir ucuna taşınarak teşekkür ettiniz 30 yaşınızdayken bebek bakimi hakkında size akil vermek istedi "Artık bu ilkel yöntemleri bırak"diyerek teşekkür ettiniz 40 yaşınızdayken sizi arayıp bir akrabanızın dogumgununu hatırlattı "Anne işim başımdan aşkın"diyerek teşekkür ettiniz 50 yaşınızdayken o çok hastalandı, hafta sonunda onu görmeye gittiğinizde mutlu oldu Ona yaşlıların çocuk gibi nazlı olduğunu söyleyerek ve ona huzur evi arayarak teşekkür ettiniz Derken bir gün............ O ÖLDÜ O güne kadar onun için yapmadığınız ne varsa, o anda kalbinize bir yıldırım gibi düştü.... EĞER HALA SİZİNLEYSE, ŞİMDİ ONU HER ZAMANKİNDEN DAHA COK SEVİN ..... VE ONU HİÇ İNCİTMEYİN

Annemsiz bir hayat asla düşünemem rabbim ondan binlerce kez razı olsun ve başımızdan eksik etmesin.

Bu böreği şekil olarak zuhalyalçının karnavalı adlı blogda gördüm gerçi Zuhal hanımın verdiği tüm tarifler birbirinden güzel ve lezzetli. Annemlerdeyken börek yapalım dedik aklıma şekil olarak bu börek geldi ama tarifi tabiki aklımda değilidi bizde kafamıza göre yaptık sonuç harikaydı... GEREKLİ MALZEMELER 4 adet yufka 500 gr ıspanak 200 gr beyaz peynir 5-6 adet kalın havuç 5-6 adet haşlanmış patates 125 gr margarin 1/2 su bardağı su karabiber pulbiber tuz (1/2 bardak su ve yağ eritilerek bir kenarda ılımaya bırakılır.) Öncelikle patates haşlanır,havuçlar rendelenir ve ıspanaklar iyice yıkanır ince ince kıyılır. Bir tavada haşlanmış patates karabiber az yağ ve pulbiber biraz kavrulur ve birinci yufkaya yağ su karışımından dökülür ve ortasına patatesli harç konularak rulo sarılır. Rendelenmiş havuçlar tuz yağ ve karabiber ile sotelenir ve ikinci yufkaya yağ su karışımı döküldükten sonra havuçlu harç konularak rulo sarılır ve bir kenera alınır.Son olarak ıspanaklar tuz pulbiber ile sotelenir içine 200 gr bayaz peynirde eklenir ve üçüncü yufkaya yağ su karışımı dökülür ıspanaklı harç konulur ve rulo sarılır.Yukarıda resimde görüldüğü gibi dördüncü yufkayada kalan yağ su karışımı dökülür ve yufkamızın ortasına alta ıspanaklı rulo ile patatesli rulo yanyana konur ve üste tam ortalarına havuçlu rulo konulup yufkamız geniş bir rulo şeklinde sarılır dolapta2 -3 saat bekledikten sonra ince ince kesilir yağlanmış fırın tepsisinde 200 dercede kızartılır. Afiyet olsun.

Ateş elementi Koç, Aslan, Yay Kişilik itibariyle oldukça iddialı ve çekici olduğundan, dinamik ve kendinden emin tarzını ortaya çıkaracak bir makyaj stiline ihtiyacın var. Ayrıca makyaj yaparken pratik ve etkili ürünler kullanmaya önem verirsin. Sabırsız yapından dolayı çok fazla vakit kaybetmek istemezsin. Az ama öz ürün kullanmaya dikkat et! Cildini sürekli nemlendirmen gerektiğini unutmamalısın. Senin için önemli olan, herkesten farklı görünmektir. Renklerin: Kırmızı, turuncu, altın sarısı, bakır rengi gibi parlak renkler tercihindir. Çünkü bu renkler ateşli ve sıcak kişiliğine uyar. Makyajın: Göz kapaklarının üzerini altın veya turuncu renklerle canlandırabilirsin. Siyah veya koyu kahverengi göz kalemiyle gözlerinin çevresini belirledikten sonra, yine siyah veya koyu kahverengi rimel kullanabilirsin. Yanaklarını bakır tonunda bir allıkla vurgulamak hoş olabilir. Dudaklarını ve tırnaklarını parlak tonda bir kırmızıyla boyadığın taktirde dikkatleri bir mıknatıs gibi üzerine çekebilirsin! Toprak elementi Boğa, Başak, Oğlak Bu grup insanı ayakları yere emin basan bir kişilik sergiler. Onun için baştan sona bakımlı olmak tartışılmaması gereken bir konudur. Görüntünü makyaj ve tenine uyacak bir parfümle anlamlı hale getirmeyi seversin. Kozmetik ürünleri alırken biraz tasarruf etmeye çalışmalısın. Çünkü en çok kozmetik konusunda para harcıyorsun. Her şeye rağmen yine de doğal bir hava sergilersin. Bunun sebebi başkalaşmayı sevmemenden kaynaklanıyor. Renklerin: Bej, kahverengi, bakır rengi veya toprak sarısı gibi toprak tonları senin elementine hitap eder. Ayrıca bunları mısır sarısı veya koyu yeşille kombine edebilirsin. Makyajın: Sana özellikle gözleri vurgulayan etkileyici bir makyaj tarzı yakışır. Bunun için göz kapaklarını koyu kahverengiyle renklendirebilirsin. Kaşlarının ve göz kapaklarının alt kısmına bakır tonunda far uygulayabilirsin. Siyah rimelle kirpiklerin belirginleşecek. Yanaklarını pas rengine yakın kahverengi bir allıkla vurgulayabilirsin. İddialı gözlere rağmen, dudakların bej tonlarında olmalı... Hava elementi İkizler, Terazi, Kova Geniş bir uygulama alanına ve değişikliğe ihtiyaç duyarsın. Cildin çoğunlukla yumuşak, ince ve genellikle hassastır. Bu yüzden de düzenli bakıma ihtiyacı vardır, ancak “bakım” konusu hiç de sana göre değildir. Çünkü bu işe çok fazla zaman ayırmayı sevmezsin. Değişikliği sevdiğin için kozmetik ürünlerini sık sık değiştirirsin. Yeni ürünler her zaman ilgini çeker. Renklerin: Tüm pastel renkler, gök mavisi, pembe, açık yeşil gibi serin renkler, hatta limon sarısı havalı kişiliğine yakışır. Makyajın: Hava elementinin belirgin ve ince yüz hatlarına, serin tonların kullanıldığı yumuşak bir makyaj stili uyar. Zıtlık yaratması açısından öncelikle göz kapaklarının üst kısmına beyaz far uygulamalısın. Açık pembe tonu ise kaşlarının altına doğru kullanabilirsin. Göz kapaklarını içten dışa doğru açık mavi ile renklendirirsen hoş olur. Mavi göz kalemi kullan, ancak çizginin ince olmasına dikkat et! Kirpiklerin için de mavi rimel kullanabilirsin. Yanaklarını ve dudaklarını pembe tonlarıyla vurgulamanda fayda var. Su elementi Yengeç, Akrep, Balık Duyarlı ve hassas bir kişiliğin var, ki bu da yüz hatlarına yansır. Tenin genelde çok ince ve cilt yapın oldukça yumuşaktır. Dış görünüşün ve bakımın genellikle ruh halinle bağlantılıdır. Bu yüzden keyifsiz anlarında kendinle uğraşmak bile istemezsin. Ancak sen yine de bakımına özen göster. Biraz daha disiplinli olmak sana iyi gelecektir. Seni canlandırdığı için özellikle parfümlere ve kokulu banyo esanslarına özel bir zaafın vardır. Makyaj yaparken, genelde dolgun ve adeta kalemle çizilmiş dudaklarını ön plana çıkarmayı seversin. Renklerin: Koyu mavi, turkuvaz veya maviye yakın yeşil, ayrıca siyah ve eflatun güzelliğinin altını çizmektedir. Makyajın: Duyarlı su bayanına yumuşak tarzda bir makyaj uygundur. Mavi arası yeşil renge zıt olarak öncelikle göz kapaklarına beyaz far sürmelisin. Daha sonra göz kapaklarının alt kısmını bu yeşil renkle gölgelendir. Kirpiklerin için kahverengi rimel kullanabilirsin. Dudak ve yanakların için şeftali tonları hoş olacaktır

"Her kadın güzeldir yeter ki güzelliğini kullanmayı bilsin" sözü aslında hiç de yalan değildir. Dergilerde gördüğümüz güzel yüzlü kadınların makyajsız hallerini hiç görmediniz mi? Hayır, kesinlikle sizi kandırmıyor, gerçeği söylüyoruz. Siz yeter ki doğru teknikleri kullanmayı bilin... Güzelliğe doğru yaklaşırken ilk yapmanız gereken doğru ürünleri seçmek. Önemli olan kendinize uygun bir ürünü yine kendinize uygun bir teknikle kullanmak. Fondöten Sizin için en uygun olan rengi bulmak için güneşe çıkıp renk tonuna dışarıda bakmanız daha uygun olur. Çünkü karanlık yerlerde fondötenin rengini anlayamayabilir koyu ya da açık bir ton alabilirsiniz. Fondöten sürerken genelde süngerle sürülmesi tavsiye edilse de parmaklarınızı kullanarak da bu işlemi yapabilirsiniz. Böylece daha az ürün harcamış olursunuz Eğer fondöteniniz çok yoğunsa bir nemlendirici ile karıştırabilirsiniz.daha doğal bir görüntü sağlamak için makyaj bazı kullanabilirsiniz. Pudra Pudra seçimi yaparken cilt renginize uydurmaya çalışmak yerine şeffaf bir pudra kullanmayı tercih edin. Cildinizin kuru görünmesini istemiyorsanız pudra kullanmamanız tavsiye edilir. Pudrayı her zaman fondöten ve kapatıcıdan sonra kullanın. Allık Allık seçiminde göz önünde bulundurmanız gereken en önemli faktör allığın cildiniz kızardığında ya da yandığında aldığı renkten farklı olmamasıdır. Bu genelde pembe veya kırmızı tonlarıdır.