Berrin

Üye
  • İçerik sayısı

    2.150
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    9

Berrin kullanıcısının paylaşımları

  1. Kemik Erimesi

    Benimde sağ kalçamda başlamış üzerine oturmakta zorlanıyorum ilaç tedavisine başlıcam inşallah geçer.
  2. Saç Neden Yağlanır?

    Saçınız çabuk yağlanıyorsa ne yapmalısınız? İşte yanıtı... Halk arasında kirli saçın aslında daha yararlı olduğu söylenir! Zira saçtaki yağ oranı dış görünüme parlaklık katar. Ancak parlak saç ile yağlı saç arasında çok ince bir çizgi bulunduğu da bir gerçek! Peki, yağlı saç nedir ve oluşur? Aslında yağlı saç diye bir kavram söz konusu değil. Yağlı olan gerçekte derinin kendisi... Şampuanınızı Dikkatli Seçin Cosmotürk'te yer alan habere göre, düz saçlı kişilerde deriden salgılanan yağ, gün içinde hızla yayılırken, kıvırcık saçlı kişilerde bu süreç daha yavaş ilerliyor. Bu durumda da kullanılacak şampuanın çok dikkatli seçilmesi gerekiyor. Yağlı saçlar için geliştirilen şampuanlar, yağı arıtmak için ağır surfaktanlar içeriyor... Bu da ekstra kimyasal anlamına geliyor. Aşırı yağlı saçları yıkarken şampuanı 2 kez uygulamak gerekebiliyor. Ayrıca yağlı saçlara sahip olanların saçlarını nasıl yıkadıkları kadar nasıl şekillendirdikleri de çok önemli. Zira saçı sık fırçalamak ve taramak yağlanmayı hızlandırıyor. Bunun yanı sıra saçların mümkün olduğunca az toplanmasında da fayda var. Saç uzmanlarının yaptığı bir açıklamaya göre, yağlı saçlara sahip kadınların kısa saç kesimini tercih etmeleri gerekiyor. Aksi takdirde saçın uç kısımları kaynakmış gibi durabiliyor. Kakül Kestirirken İki Kez Düşünün! Bununla birlikte yağlı saça sahip olanlar kakül kestirirken çok iyi düşünmeli! Yağ birikimi alına temas ederek sivilcelenmeye neden olabilir. Yağlanma dış görünümü etkileyen bir sorun gibi gözükse de, gerçekte daha başka sorunların da başlangıcı... Eğer aşırı yağlanma engellenmezse saçların dökülmesine de yol açabiliyor. Ayrıca pitrosporium adı verilen ve deride bulunan bir mantarın sayısını artırarak saçlarda kepeklenmeye ya da seboreik egzamanın ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Trthaber
  3. Prostat Büyümesinin Sinyali

    Çağımızın gittikçe büyüyen sorunlardan birisi prostat belirtileri başladı mı ihmal edilmemeli. Teşekkürler canım bilgi için.
  4. Demir Eksikliğinin Neden Olduğu Hastalıklar

    Ne kadar çok şeye yol açabiliyor demir eksikliği yeni öğrendim. Haber için teşekkürler Canım.
  5. Saçlar Hastalık Habercisi Olabilir

    Saç dökülmesini dikkate almalıyız demek ki. Teşekkürler Canım.
  6. Parmaklarda Uyuşma Ve Ağrı Varsa

    Önemli bilgiler için teşekkürler Canım.
  7. 13 Yıldır Oturamayan Nurican'ın Yüzü Güldü

    Çok büyük mutluluk darısı başımıza.
  8. İslam’da Engelli Hakları

    Allah'ım verdiğine sabıra binlerce kez şükürler olsun. Anlamlı paylaşım için teşekkürler Canım.
  9. Tatlıses Almanya yolcusu

    Para varda car car ötüyorlar olmasaydı görürdüm onları neyse inşallah iyi gelirde bir an önce sağlığına kavuşur yatanın halinden sadece yatan anlar.
  10. Engellilere 3 aylık maaş veren devlet, bakıma muhtaç engelliye bakım hizmeti veren akrabası veya vasisine de bir aylık net asgari ücret ödüyor. Engellilere 3 aylık maaş veren devlet, bakıma muhtaç engelliye bakım hizmeti veren akrabası veya vasisine de bir aylık net asgari ücret ödüyor.Devlet tarafından verilen bu ücret, binlerce engelli ve yakınını oldukça rahatlatırken, engelli dilencilerin sayısını da azalttı. Engellinin, ikametgahında bakım hizmeti veren yakınına, maddi destek sağlanıyor. Adana Sosyal Hizmetler Müdürü Fazlı Doğanç, bu desteği vermek için gerekli 3 ölçütü şöyle sıraladı: "En önemli kriterlerimiz sağlık kurul raporlarımız, bunun yanısıra ekonomik durum göstergeleri, üçüncü kriterimiz de günlük yaşam becerilerini uygulayıp uygulayamadığına bakıyoruz engellimizin." Engelli Yakınına 570 TL Ödeme Engelli yakınına, aylık net 570 lira ödeniyor. 2006 yılında sadece 56 özürlüye bu destek sağlanıyordu. 2010'da yaklaşık 285 bin engelli yakınına yardım yapıldı. Ortaya çıkan tablo, engellileri oldukça rahatlattı. Devlet tarafından verilen bu ücret, binlerce engelli ve yakınını oldukça rahatlatırken, engelli dilencilerin sayısını da azalttı. Engelliye de Maaş Veriliyor Türkiye Sakatlar Derneği Adana şube başkanı Halis Kassap, engellilere verilen maaşı "devrim" olarak nitelendirdi. Engellilere 3 aylık verilen maaş da şöyle: Yüzde 40-69 oranında engelli olan vatandaşlara 620 TL, Yüzde 69'un üzerinde engelli vatandaşlara da 980 TL ödeme yapılıyor. Trthaber
  11. Tıbbi tedavilere ek olarak bitkisel karışımlarda hastalıklardan korumak için kullanılıyor. ... Gripal enfeksiyonlar ve öksürük en çok şikayet konusu olan hastalıklar...Hastalıkların tedavisinde ise tıbbi yöntemler şart ancak bitkilerin de tedavi edici özellikleri biliniyor. Tabi bu karışım uzmanların önerdiği tedavi yöntemlerine takviye olarak kullanılmalı. Öksürük giderici; ’Karaturp ve Bal’... Öksürük, kış boyu özellikle yaşlıların ve çocukların korkulu rüyası. Uzun süren ve insanların yakasına yapışan öksürüğün altta yatan çeşitli sebepleri var. Doktorlarca önerilen tedavi yöntemlerine ek olarak bitkisel, doğal karışımlar da tedavide büyük rol oynuyor. Öksürüğü yumuşatmak ve hastayı rahatlatmak amacıyla, kullanılan karışımlardan biri de ’Karaturp ve Bal’... Karaturp üstünü kesip bir kaşık bal koyduğumuzda belirli bir zaman sonra konulan bal turpu eriterek sıvı haline getiriyor. Bu sıvı öksürüğe çok iyi geliyor. Ancak uzmanlar, önce doktora başvurup verilen tedaviyi uygulamayı, alternatif olarak "karaturp bal" karışımının değerlendirilmesini öneriyor. Haberoku
  12. Çocuklar anne-babayı örnek alıyor, ya siz kimi örnek alıyorsunuz? Sizin örnek almadığınızı çocuklarınız da rol model almaz. Bu nedenle "Çocuklarımın Peygamberimiz'i sevmesini, O'nu örnek almasını istiyorum." diyorsanız kıldığınız namazdan ettiğiniz duaya, insanî ilişkilerinizden sözlere kadar dikkatli olmalısınız. Çocuklar anne ve babalarını model alır. Peki, anne-babalar hayatlarında kimi model alır? Anne-babalar, en güzel ahlak üzerine yaratılmış olan Allah'ın sevgili kulu Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'i (sas) örnek alırlar mı? O'nun sünnetlerine uyanların hem bu dünyada hem de ahirette mutlu olacağını biliyorlar mı? Çocuklarının kendisini keşfetme yolculuğunda yol gösterici rehber olarak Peygamber Efendimiz'i anlatıp, "O"nu tanıtıp, Peygamber sevgisini verme gayret ve çabasına giriyorlar mı? İnsan tanıdığını ve bildiğini sever. Ve ancak Peygamber davranışlarıyla kendi hayatının anlamını bulmuş olur. 20'li yaşlara kadar kişilik gelişiminin devam ettiğini düşünürsek Peygamber Efendimiz'i anlatma ve tanıtma tarzını 3 ayrı dönemde inceleyebiliriz. İLK 7 YIL 7 yaş öncesi anne-babayı model alma, taklit etme ve oyun dönemidir. Bu dönemde rolümüz; Peygamber Efendimiz'i örnek alarak, sünnetlerine uyarak kendi hayatına geçirmeye çalışan bir anne-baba modeli olmalıdır. Okulöncesi dönemde çocuklar anne-babasının sözlerinden çok davranışlarını zihinlerine kaydeder. Anne-babasının saygıyla kıldığı namazları, ağlayarak yaptığı dua ve yakarışları, yaşadığı sıkıntı karşısında gösterdiği tevekkül ve sabrı, komşusuna yaptığı iyilikleri, tebessümü, alçakgönüllülüğü ve tüm ahlaki değerleri davranışsal gözlem ile öğrenirler. Davranışlarımız düşüncelerimizi yansıtmıyorsa; samimi, ciddi, hassas davranamıyorsak çocuğumuza hakiki model olarak Peygamber Efendimiz'i (sas) ne kadar anlatsak da sünnetleri hayatına geçirmesinde etkili olamayız. 7-14 YAŞ 7 yaşından sonra Peygamber Efen-dimiz'i sevmesi için çocuğumuza sürekli O'ndan (sas) bahisler açmalı, onun ve arkadaşlarının hayatlarını da merakını uyandıracak şekilde hikâyelerle anlatmalı, onları tanıtmalıyız. Bu yaşlarda çocuğa anlatım biçimimiz şöyle olmalıdır: "Biz Allah'ımızı, bizi yaratanı çok seviyoruz. O'nun da bizi sevmesi için O'nun sevdiği tarzda davranacağız. O'nun sevdiği tarz ise Peygamber Efendimiz'e benzemektir. O'na benzemek demek O'nun gibi davranmak anlamına gelir. Peygamber Efendimiz gibi davranırsan kendini çok iyi hissedecek, mutlu olacaksın. Hem kalbin de nurla dolacak. Bak Kur'an-ı Kerim'de Allah demiş ki: "Peygamber Efendinize uyun ki Allah da sizi sevsin." Peygamber Efendimiz'e uyar, O'nun gibi davranırsak, Allah seni daha da çok sevecek, zaten seviyor da... Çünkü O çocukları çok sever..." İlköğretim dönemindeki rolümüz anlatma ve tanıtımın yanında, davranışlarını Peygamber Efendimiz'in davranışları ile bağdaştırma, "sınırlama/disipline etme" de olmalıdır. Çocuğumuzun davranışlarına sünnete uygun belli sınırlar getirebiliriz. (Her çocuğun olgunluk seviyesi farklıdır. Kendini disipline etmekte zorlanmayan çocuklar için 5 yaş itibarıyla da davranış üzerinden Peygamber Efendimiz'e benzeme motivasyonu verilebilir. Davranışlarını kontrol etmekte zorlanan çocuklara sık tekrarların yapılması uygun olmayabilir.) Çocuk yanlış bir davranışta bulunduğunda, mesela arkadaşına vurduğunda, küfür ettiğinde "Biz böyle davranamayız. Bak O öyle davranmazmış, kendisi için öfkelenmez, haksızlık karşısında sadece Allah için kızar ve kimseye de kötü söz söylemezmiş." denilebilir. Veya bir kediye taş attığında "O hayvanlara eziyet edenleri sevmezmiş!" şeklinde uyarılabilir. Güzel bir davranışta bulunduğu zaman, mesela arkadaşına yardım ettiğinde de "Eminim O şimdi çok mutlu oldu senin yardımseverliğinden! " diyebiliriz. "O" elbisesinin temiz olmasına dikkat eder, dağınıklığı sevmezmiş; arkadaşları üzüldüğünde onları teselli eder, birisi kendinden yardım istediğinde hayır demez, iyilikleri de asla unutmazmış; hediyeleşmeyi sever; şakadan bile olsa yalan söylemezmiş; kibar, nazik ve saygılıymış... Bu hatırlatmalarla çocuk, Peygamber Efendimiz'i örnek alarak doğru davranışı yerleştirme çaba ve gayretine girecektir. Ve "Hayatın boyunca "O"na benzemeye çalışmalısın!" diyerek de evladımıza rehber sunmuş oluruz. Sünnete hem uyacak hem de yolunu kaybettiğinde, kafası karıştığında "O nasıl davranırdı?" diye araştırmaya koyulacak, "Acaba ben yanlış mı yaptım, yanlış mı davrandım?" deyip vicdan muhasebesi yapacak ve sünnetullaha sarılmak isteyecektir. Sarıldıkça da ruhsal olarak rahatlayacak endişe, sıkıntı ve vesveselerden kurtulacaktır. ERGENLİK DÖNEMİ (14-21 YAŞ) Ergenlik döneminde ise zorlamadan sabırla yön vermeye devam etmelidir. Bu dönemde rolümüz "O" ve seni "Yaradan bu davranışından razı olmadı, sen bilirsin!" şeklinde uyarmak olmalıdır. Anne-babanın ciddiyeti, geçmişte onun hafızasında kayıtlı olan sünnete uygun davranışları ona uzanmış bir el ve rehber olacak ve onu elinden tutup hem ergenliğin hem yetişkinliğin zorlu dönemlerinde tehlikelerden koruyacaktır. Zaman
  13. Rengarenk Tırnakların Altındaki Tehlike!

    Önemli bilgiler için teşekkürler canım.
  14. Fazla Tuz Ve Kahve Tüketimine Dikkat!

    Çok şükür ikisinede düşkünlüğüm yok özellikle biz yatan hastalar kemik erimesi için dikkat etmeliyiz.
  15. Ayın Vizyon Filmleri (Mart2011)

    Hepsi çok güzele benziyor keşke imkan olsada hepsine gidebilsek. Teşekkürler Can.
  16. Türkiye'de De Yüz Nakli Yapılacak

    Kazalarda da yüzü yaralanan çok insan var onlar içinde sevindirici bir haber.
  17. Sağlıkta 'Evden Al Eve Bırak' Dönemi

    Çok güzel bir proje daha doğrusu önceden olması gereken bir proje. Teşekkürler canım haber için.
  18. İleride dünya şampiyonu olman dileğiyle tebrikler Canım.
  19. Sudaki mucize tedavi

    Sana katılıyorum Ahmet hemen inanmamak lazım böyle haberlere.
  20. Kısırlığa Çare Bulundu

    Kök hücreden laboratuvar ortamında sperm geliştirildi. Buluş kanser tedavisi gören veya zayıf sperme sahip olan erkekleri baba olma hayallerine kavuşturacak. Japon bilim adamları, kök hücre yöntemiyle çığır açan bir buluşa imza attı. Testislerden alınan doku örneklerini laboratuvar ortamında geliştiren uzmanlar, döllenmeye imkan veren sperm üretmeyi başardı. Vatan'ın haberine göre, Yokohama Kent Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, dokudan sperm geliştirme tekniği fareler üzerinde yapılan testlerde yüzde 99 oranında başarıya ulaştı. Bu teknikle tam 12 tane yavru fare dünyaya getirildi. TESTİS DOKUSU ALINDI Nature Dergisi'nde yayınlanan araştırmaya göre, Takehiko Ogawa başkanlığındaki ekip, testisten alınan dokulara gerekli protein ve diğer besinleri vererek sperm oluşmasını sağladı. Buluşun özellikte kanser tedavisi gören erkeklere yeniden çocuk sahibi olma imkanı vereceği söyledi. Ayrıca dokudan elde edilen spermin, dünya çapındaki milyonlarca kısırlık tedavisi gören erkek için de umut ışığı olduğu belirtildi. Buna göre tamamen kısır veya döllenmeyi sağlayamayan zayıf sperme sahip olan erkeklerin spermleri laboratuvar ortamında geliştirilecek. Böylece erkeklerin kısırlığı tamamen tarih olacak ve başka birisinden sperm almalarına gerek kalmayacak. Tekniğin ayrıca donmuş testisler üzerinde bile işe yaradığı belirtildi. Ogawa, "Bir sonraki hedefimiz kadın için laboratuvar ortamında yumurta üretmek" diye konuştu. Akşam
  21. Ankara Kimse Yokmu Derneği ve Aped derneğimizce ortaklaşa yürüteceğimiz Engelliler için çağrı merkezi operatörlüğüprojesi için tüm engelli arkadaşlarımızı bekliyoruz. Dersler,haftanın 5 günü 6 Saat olarak verilecektir Kurs sonu staj imkanı ve M.E.B onaylı sertifika verilecektir Kursiyerlerimiz katıldığı ders başına günlük 15 tl Harcırah alacaklardır Ortalama Aylık 300 ila 350 tl Mamak ilçe sınırları içerisinden katılan (Tuzluçayır,Abidinpaşa,Akdere, Kayaş,Türközü) Engelli kursiyerlerimiz için Servis sağlanacaktır Projenin Adı : Özürlü Gençler için Çağrı Merkezi Operatörlüğü Eğitim Projesi Projenin Amacı : Bedensel rahatsızlıkları nedeniyle iş yaşamından ayrı kalmış, eğitimine devam edememiş, çalışmak isteyen ancak şimdiye kadar atıl kalmış özürlü işgücünün eğitim verilerek beceri kazandırılması, istihdam olanağı sağlanarak işgücü piyasasına kazandırılması projenin temel amacıdır. Alt Amaçlar: Özürlü gençlerin kaybettikleri “kendine güven” ve “kendine yeterlilik” duygularının tamamlanarak kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak Projede yer alacak gençlere istihdamlarına yardımcı olunarak maddi sorunlarına çözüm getirebilmek Kanunen özürlü çalıştırma zorunluluğunda bulunan işyerlerinin “özürlü kalifiye eleman bulma” sorununa çözüm bulma Ülkemizdeki özürlü gençlerin istihdamı sorununa uygulanacak örnek projeyle örnek çözüm üretmek Başka insanların kendileri hakkındaki fikirlerini ve bakışlarını kabul etmelerini ve hoşgörülü davranmalarına yardımcı olmak, 6. Özürlülere yönelik ön mesleki eğitim (yeterlilik) ve mesleki eğitim sistemlerini geliştirmek, İş piyasasında popüler bir dal olan “çağrı merkezi operatörlüğü” konusunda özürlülerin de çalışabileceğini kanıtlamak Projenin Konusu : Projenin konusu, Ankara ili Mamak ilçesinde yaşayan bedensel özürlü 18-35 yaş arası İşkur’a kayıtlı 20 özürlü gencin hizmet sektöründe son 15 yıldır hızlı bir gelişim gösteren “çağrı merkezlerinde” çalışacak elemanların bu konuda sertifikalandırılmalarıdır. Çağrı merkezleri, firmalar ile müşterileri arasında köprü görevini üstlenen en önemli iletişim kanalıdır. Bu sebeple temsilcilikten danışmanlığa dönüşen çağrımerkezleri, bazı kesimlerde tahmin edilenin aksine operatörlük, telefon cevaplama desteği veren değil, danışılan, destek veren ve ticari katkı sağlayan en önemli iletişim noktası haline dönüşmüştür. Bu sebepledir ki firmaların, markaların müşteri temas noktasını oluştururlar. Çağrı merkezi operatörlüğü eğitimi katılımcılarına agent denilen müşteri ile karşılıklı iletişimin en yoğun şekilde geliştirildiği başlangıç biriminden takım liderliği, supervizörlük ve yönetici konumuna kadar yükselme şansı sağlayan bir kariyer fırsatı sunmaktadır.Bunun yanında çalışılan sektöre göre değişmekle birlikte sürekli eğitim alınması ve çalışanın kendini geliştirmesini gerektiren bir çalışma alanı olan çağrı merkezi operatörlüğü çalışanları ikili ilişkilerin öne çıktığı satış, müşteri temsilciliği gibi sektörlerce de aranılan eleman olmaktadırlar.İstihdama Katkısı : Proje dahilinde Kimse Yok Mu Dayanışma ve yardımlaşma Derneği’nin kuruluş amaçlarından olan “mağdur kişinin kalkındırılması” na uygun olarak başlangıçta özürlü 20 genç kişi mesleki eğitim alarak maddi yeterliliklerinin arttırılması sağlanacaktır.. Derneğin sağlayacağı 1 aylık staj imkanıyla sektörü daha iyi tanıyacak ve çalışma hayatına hazırlanacak gençler Türkiye’de son 15 yıl içinde en hızlı büyüyen sektörlerden olan “çağrı operatörlüğünde” önemli adımlar atacak konuma gelebileceklerdir. Eğitimine katılan gençler halkla ilişkiler ve tanıtım ajansları, şirketlerin halkla ilişkiler, kurumsal iletişim, tanıtım bölümleri, görsel ve işitsel medya kuruluşları, reklam ajansları, çağrı merkezleri, şirketlerin müşteriilişkileri birimleri, organizasyon ve fuar şirketleri, turizm şirketlerinde vb. yerlerde çalışabilecekler.. İrtibat/ KişiTaner ÜNSAL Telefon/Fax312-347 77 99 Cep No05434569618 Mailtanerunsall@hotmail.com Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir PROJE SAHİBİ KURULUŞ Yetkili KişiMesut Altındağ GöreviKimse Yok Mu Derneği Ankara Şube Müdürü İmza İrtibat/ KişiBerrak Birgili Telefon/Fax312-2321717/2321721 Cep No536-6801418 Mailbbirgili@yahoo.com ORTAK KURULUŞ Yetkili KişiTaner Ünsal GöreviAltınpark Engelli Eğitim Dayanışma Derneği İmza İrtibat/ KişiTaner Ünsal Telefon/Fax312-347 77 99 / Cep No543-456 96 18 Mailtaner.unsall@hotmail.com Kaynak
  22. Antep Fıstığı Öyle Faydalıki

    Bilmediğimiz ne kadar çok faydası varmış birde kilo yapmasa çok iyi olacak Teşekkürler Canım.
  23. Japonya'da radyasyondan etkilenme ihtimali olanlar için kök hücre bankaları bir bir araştırılıyor... Peki Türkiye'de durum ne? Japonya’daki nükleer tehlike, kök hücre bankasının önemini bir kez daha ortaya koydu.Dünyada en ciddi radyasyon kaynağı nükleer kazalar ve nükleer silahlar.... 2. Dünya Savaşı sırasında atılan atom bombası yüzünden Japonya hâlâ sağlık sorunları ile baş etmeye çalışıyor. Japonya’nın, deprem ve tsunaminin ardından yaşadığı nükleer kaza ise dünya sağlık otoritelerini alarma geçirdi. Avrupa Kan ve Kemik İliği Transplantasyon Grubu, 536 üye merkeze çağrı yolladı, Japonya’daki santralin patlaması durumunda çok sayıda kişinin bundan etkilenmesinin beklendiğini bildirdi. Böyle bir durumda radyasyondan etkilenenlerin kemik iliği nakli başta olmak üzere çeşitli tedavilere ihtiyaç duyacağı ve Türkiye’nin hasta kabul edip etmeyeceği ve Japon vatandaşlarına kök hücre yapıp yapamayacağı soruldu. Şimdi Türkiye, bu çağrıya cevap arıyor. Ancak en önemli seçenek olan kök hücre bankası Türkiye’de halen kurulma aşamasında. Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, kök hücre bankasının verici bulma olasılığını artıracağını, amacın 100 kişinin 90’ına verici bulabilecek olanakları oluşurabilmek olduğunu söyledi. Kök hücre bankası sadece radyasyondan kaynaklanan kanserlere çare olmayacak. Kan kanserleri, lenf kanserleri, akdeniz anemesinini ağır çeşitleri, bazı doğuştan gelen metabolizma bozuklukları başta olmak üzere çok sayıda hastalıkta hastalar bir verici bularak şifa bulabilecek. Trthaber
  24. Krizle büyüyen kalbi kök hücreyle küçültmeyi başardılar

    Bunlar çok güzel gelişmeler ama biz artık omurilik felci ile ilgili güzel gelişmeler bekliyoruz. Teşekkürler Zafer.
  25. Paylaşım için teşekkürler Can.