k@lpsizim_85

Üye
  • İçerik sayısı

    4.342
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    17

İletiler bölümüne k@lpsizim_85 kullanıcısının eklediği dosyalar


  1. Elektroterapinin Tarihi

    H.Edel (Prof. em. Dr. med.), Geschichte de Elektrotherapie, Kranken Gymnastik, Zeitschrift für Physikalische Therapie, Bewegungteherapie, Massage, Prävention und Rehabilitastion. 8;1075-1082, 1995.

    ______________________________________________________________________

    ÖZET

    Elektroterapinin tarihi antik çağlarda bioelektrikle başlar. Ancak tedavide yoğun kullanım 17nci yüzyılda, elektriğin elde edilmesiyle mümkün olmuştur. Elektroterapini geçirdiği evreler; Franklin dönemi, Galvani-Volta dönemi, Faraday Dönemi, D'Arsonval dönemi ve nihayet Mikroelektronik dönemi olamk üzere 5'e ayrılmaktadır.

    Anahtar kelimeler: Bioelektrik, Cihazla elde edilen elektrik, Franklin, Galvani, Volta, Faraday, D'Arsonval, Mikroelektronik.

    ______________________________________________________________________

    Elektrikle çalışan fizik ajanların tedavi amacıyla kullanımına Elektroterapi adı verilmektedir. Elektroterapinin tarihi, yapay olarak elde edilen elektrikle sınırlandırıldığında 17nci yüzılda başlar. Ancak güçlü elektrik akımına sahip balıklardan elde edilen doğal elektriğin (bioelektrik) tedavide kullanımı söz konusu olduğunda, bu antik çağlara kadar gider.

    Kelime olarak elektrik Yunanca elektron (parlayan=kehribar) kelimesinden gelmektedir. Kehribarın, sürtünmeyle oluşan statik elektrik sayesinde hafif kumaş parçalarını kendine çektiği antik çağlardan beri bilinmektedir. Elektrik kavramı, ilk olarak 16ncı yüzyılda William Gilbert (1540-1603) tarafından ortaya atılmış ve başlangıçta magnetizmayla karıştırılmış veya aynı anlamda kullanılmıştır. Elektroterapinin tarihi kısaca elektriğe ve elektriğin teknik uygulama alanı olan elektrotekniğe bağlıdır. Elektrotekniğin etkisi ise 19ncu yüzyıl ortalarında zirveye ulaşan elektrofizyoloji, elektrobiyoloji ve sinir, kas ve diğer dokuların elektrik özelliklerindeki gelişmelere bağlıdır. Bu ilişkiden dolayı doğal elektriğin tedavide kullanıldığı devirlerle suni olarak elde edilen elektrik enerjisinin kullanıldığı dönemler birbirinden ayrı olarak değerlendirilmektedir.

    Elektroterapide, ellektriğin bir cihazdan elde edildiği son devre, tanınmış araştırmacıların isimleriyle anılan dört döneme ayrılmaktadır. Bu dönemlerin her birinde elekroterapide kesin bir ilerleme sağlanmış, yeni aletler ve yeni akım türüleri geliştirilmiştir. (Tablo-1).

    1.Franklin dönemi.

    -Sürtünmeyle elektrik elde eden makinelerin ilk jenerasyonu

    -Leidener-Flasche'nin ilk kondensatörü (Elektrik deposu)

    -Elektrik formu olarak statik elektrik

    -Franklinizasyon

    2.Galvani/Volta dönemi.

    -İlk elektrokimyasal batarya olarak Volta pili (Bimetal prensibi)

    -Galvanik Akım (sabit doğru akım)

    -Galvanizasyon

    3.Faraday dönemi.

    -Kızaklı indüktörler (Elektromagnetik enerji jeneratörü)

    -Faradik, tetanik akım ( intermittan akım)

    -Genel ve özellikle lokal faradizasyon (Duchenne de Boulogne)

    -İntermitan (Kesikli) akım (Bergonie).

    4.D'Arsonval dönemi.

    -Radyofrekans jenerasyonu (Yüksel frekanslı dalga vericiler

    -Daha sonraları derin ısıtmadan dololayı diatermi olarak tanımlanan

    D'Arsonvalizasyon (Kısa dalga vs)

    -Yüksek frekanslı akımlar.

    Tablo-1:Tarihi gelişim sürecindeki dört elektroterapi dönemi.

    Bu dönemler mikroelektronik devri olarak bilinen 20nci yüzyılın sonlarına kadar devam eder. Mikroelektronik döneminin özelliği ise transistor, yarı iletken gibi gelişmiş yeni jenerasyonlar ve entegre devrelerdir (chips). Bugün minyatürize edilmiş bir aletle çeşitli alçak, orta ve yüksek frekanslı akımlar elde edilebiliyor. Bugün yine lityum pilleri gibi bataryalar gelişti ve müsaade edilen radyofrekans sınırları içinde ev uygulamaları ve kendi kendine tedavi imkanı doğdu. Bu dönemdeki başdönderici ilerleme halen devam ediyor.

    1.FRANKLİN DÖNEMİ:

    Bu dönem, elektriğin elde edildiği ilk dönemdir. Otto von Guericke'nin 1660'da bulduğu ilk jeneratör, bir tahta çubuğa sürtünerek dönen kükürt silindirden oluşuyordu (Resim-1A). Bu sayede, bugün artık kullanılmayan, yüksek voltajlı, ancak düşük bir dirence sahip olan statik elektrik elde edilebildi. Bunu elektriğin depolanması ile ilgili gelişmeler takip etti. Hollanda'nın Leiden şehrinde Prof. Musschenbroek ve Pommern'li Kleist, 1754'de birbirlerinden habersiz olarak, Leidener-Flasche denen ilk kondansatörü buldular.

    Bir cam tüp şeklindeki bu kondensatörde depolanan statik elektirik, cilt üzerinde iyi izole edilmiş bir bölgeye nakledildiğinde güçlü bir duyusal (ağrı) ve motor (kas kontraksiyonu) cevaba neden oluyordu. Franklinizasyon olarak tanımlanan bu ilk elektroterapi yöntemi, bütün vücüdun elektriğe tabi tutulmasıyla (Elektrikli Hava Banyosu), özellikle nevraljik asteni gibi durumlarda geniş bir endikasyon alanı buldu. Kondansatörün aktif elektrodunun lokalize deşarjları histerik felçler, impotans ve kısırlık tedavisinde oldukca popülerdi. Bir çok doktor gibi şarlatanlar da bu oldukca cazip ve etkili elektrik deşarjını pek sevdi. Duchenne (1872) elektriğin bu tür kullanımı eleştirirken, bir devrimci ve gezgin bir doktor olan Jean Paul Marat ve daha sonraları metodizmin (Anglikan klisesi) kurucusu olan John Wesley elektroterapinin dünyadaki en iyi tedavi yöntemi olduğunu savunuyorlardı.

    Bu dönemin en büyük şarlatanlığı, Edinburg'da 1790'da yapılan semavi yatağın (medico- magnetico- musico- electrical bed) kısırlık tedavisinde en garantili yöntem olarak gösterilmesiydi. Franklinizasyon bu dönemde bir tedavi yöntemi olarak İngiltere de, hastanelerde (1767-Middle-sex Hospital, 1799- St Thomas hastanesi) kullanlmaya başlandı.

    Bu döneme Franklin ismini verilmesi biraz şaşırtıcıdır. Benjamin Franklin Amerikalı bir devlet adamı, yazar ve doğa bilimcidir. Şimşeğin elektrik özelliğini tanımlamış ve paratoneri bulmuştur (1752). Onun statik elektriği tedavi amacıyla kullanadığı sanılıyor. Franklin'in daha sonra kendi adıyla anılan yöntemi rapor ettiği (1757) biliniyor. Bunun üzerine Martin Luther üniversitesinde filozofi ve tıp profesörü olan Johan Krüger'in emri ile öğrencisi genç doktor Christian Krazenstein, statik elektriği tedavide ilk kullanan kişi olarak bilinir. Kratzenstein 1745'de elektroterapi ile ilgili "Tıpta elektriğin kullanımı ile ilgili makaleler" isimli ilk kitabı yazdı. Mektup şeklindeki makalelerden oluşan bu kitapta, lokal Franklinizsyon uygulamasıyla ortaya çıkan kas kontraksiyonlarının, parmaklardaki kontraktürlerin tedavisinde başarı ile kullanıldığı belirtiliyordu.

    2.GALVANİ / VOLTA DÖNEMİ:

    Bu dönemde, Galvani yeni bir elektrik akımı olan doğru akım geliştirildi ve Volta, galvanik akım üreten ilk elektrokimyasal batarya olan Volta pilini bulundu. Von Luigi Galvani kurbağalar üzerindeki nörofizyolojik araştırmalarıyla ünlü olmuş bir doktor ve doğabilimciydi. 1773'de kurbağalarda kas hareketlerini inceleyen araştırmasında, hayvansal elektrik şeklinde yeni bir fenomen bulduğunu sanmıştı. Gerçekten de Galvani bir fizik profesörü olan ortağı Alessandro Volta gibi, değeri ancak 1800'lü yıllarda anlaşılan, yeni bir akım kaynağını; galvanik akımı bulmuştu.

    Galvani 1786'da bir kurbağa bacağını bakır çengelle evinin pencere demirine astı ve buna bağlı iki ayrı metal kullanarak beligin bir elektrik akımı elde etti. Kas sadece elektrolit gibi iletken bir madde kullanıldığında kasılıyordu. Volta bu fikirden yola çıkarak, 1800'de torpedo balığının elektrik organından volta pilini elde etti. İlk elektro kimyasal pil olarak kabul edilen volta pilinden devamlı doğru akım elde ediliyordu. Galvanik akım adı verilen bu akımın gerilim birimi volt olarak kabul edildi. Pilin iki ucu bir telle bir birine bağlandığında, bir takım kimyasal olaylarla bir elktrik akımı ortaya çıkıyordu. Volta pili, elektrolite batırılmış bir keçe ile birbirinden ayrılmış, bir çinko ve bir bakır plakadan oluşuyordu(Resim-2). Bu pil yüksek gerilimin elde edildiği elekrotekniğin başlangıcı olarak kabul edilir. Bunu 1866'da Leclance tarafından kuru pilin keşfi, 1960'larda peace-makerlarda kullanılan lityum sistemi, şarjedilebilir piller, biogalvanik piller ve nükleer reaktörlerin keşfi takip etti.

    Elektroterapide bugün galvanizasyonun elektroanaljezik, kan dolaşım düzenleyici ve kemik büyümesinin teşviki gibi kompleks etkilerinden faydalanılıyor.

    Tabii ki galvanizasyonun bulunuşu ve gelişmeler, beraberinde pekçok uygulama getirdi. Bunun bir örneği galvanik banyolardır. Galvanik banyoyu ilk bulanın Steve (1860) olduğu kabul ediliyor. Daha sonra Stanger (1900) kendi adıyla anılan stangerbad ve oğlu Dr.Schnee (1930) ise dört kap galvani ile bu uygulamayı geliştirdiler. Son olarak iyontoforez olarak bilinen yöntemle; galvanik akım verilerek bir takım ilaçların sağlıklı deriden geçirilmesi sağlandı. İyontoforezin manevi babası olarak bilinen Leduc (1908) ünlü tavşan deneyi ile doğru kutba dikkatleri çekti. Bugün relatif olarak daha az kullanılan, epilasyon gibi terapötik elektroliz yöntemlerne Galvanopunktur dendi. Bu yöntem siğil, nevüs, gibi cilt problemleri ve anevrizma (Petrequin-1849) tedavisinde büyük bir başarıyla kullanıldı. Elektrikle kardiyopulmoner resusitasyon yöntemlerinin öncüsü olarak galvanik akım, 1872'de Green tarafından kullanıldı. Green özellikle kloroform anestezisinden sonraki apnelerde, referans elektrodu sol alt kostaların altına koyarak, frenik sinire boyunda 300 V kesikli doğru akım veriyordu.

    3.FARADAY DÖNEMİ:

    Bu dönemde, bugün alçak frekanslı akım (yaklaşık 50Hz, 1 msn) yada tetanik akım denen ve bir alternatif akım olan faradik akım bulundu. Bu akım bugün özellikle nöromusküler stimülasyon ve aneljezik akım olarak değişik formlarda, elektroaneljezi amacıyla kullanılmaktadır.

    Michael Faraday bir ingiliz doğa bilimci ve kimya profesörüdür. Faradik akımın kantitatif kurallarını araştırmıştır. Bügün hala geçerli olan elektrod, elektrolid, iyon gibi nomenklatür ondan gelmektedir. O aynı zamanda iyi bir fizikci ve büyük bir deneysel araştırmacıydı. Kapasitasın standart birimi (1 Faraday) onun adıyla anılmaktadır.

    Faraday'ın elektroterapi açısından en önemli buluşu, 1831'de bulduğu elektromanyetik indüksiyondur. Elektromanyetik indüksiyondan, manyetik alanın değişmesiyle elde edilen elektrik üretimi anlaşılır. Faraday, kendi geliştirdiği bir indüktörle faradik akımı elde etti (Resim-3). Bu yeni elektrik akımıyla uygulanan tedavi yöntemi için, faradizasyon terimini ilk kez kullananan ise Duchenne'dir. Faraday'ın yaptığı bir kızak üzeindeki indüktörde, bakır tel sarılı, büyük, sekonder bobinin, daha küçük olan primer bobine doğru yer değiştirmesi ile galvanik akım oluşuyordu. Bir şalter (Wagner şalteri), oluşan bu akımı ritmik olarak kesiyordu. Böylece sekonder böbinde 100-1000V'luk dalgalı (sinüzoidal) akım oluşuyordu.

    Faradik akım, 20nci yy. başında Kowarschik tarafından, elektriğin bir sinonimi olarak kullanıldı ve o zamana kadar sadece büyük ve pek kullanışlı olmayan bataryalardan elde edilen galvanizasyon büyük ölçüde terkedildi. Ancak daha sonra elektrik şebekelerinin kurulmasıyla bu yöntem de terkedildi.

    Faradik veya neofaradik akımın (1msn, 50Hz, monopol dikdörtgen akım) fizyolojik etkisi, tetanus oluşturmasıdır. Bu nedenle bu akıma tetanizan akım da denir. Tetanus, istemli kasıda olduğu gibi, uyarılan bir çok motor ünitün birleşmesiyle ortaya çıkan, hareketin olmadığı, düzgün ve mutlak bir kas kontraksiyonudur. Tetanik akım devam ettiği sürece kas kasılı kalır. Bu özellikten, zayıf kasların güçlendirilmesinde olduğu gibi, elektro-miyostimülasyonda faydalanılmaktadır. Yaklaşık 1 msn süreli, kısa impuls süresinden dolayı bu akım ayırıcı tanıda da kullanılır (Faradik test). Bu yöntemle normal veya normale yakın kaslar denerve kaslardan ayrılabilir. Denerve kaslarda akımın uzamasıyla kas kontraksiyonu kaybolur. Faradik veya neofaradik akımın amplitüdü azaltılarak veya artırılarak uyarılma eşiği bulunur. Bergoni (1856-1925) bunu kas eğitiminde kullandı ve elektrojimnastik adını verdi. Faradizasyon bir çok kas grubuna aynı anda verilmesine de Bergonizasyon dendi.

    Bu akım 20nci yüzyılın başlarında zayıflama tedavisinde kullanıldı. Aynı zamanda istenmeyen yağ kütlelerinin üzerine lokal aplikasyonla, kozmetik amaçlı da kullanıldı (Alon-Eden metodu). Burada uzun süreli, güçlü kas kontaksiyonları için gerekli enerji sayesinde o bölgedeki yağ dokusu azalabiliyordu.

    Bir fransız nöroloğu olan Duchenne de Boulogne (1806-1875) lokal faradizasyonu hem terapötik, hem de dianognostik amaçla kullandı. Duchenne, bu nedenle elektroterapinin babası olarak bilinir. 1855'te yazdığı "De I'Electrisation localisée et son Application a la Pathologie et a' la Therapeutique" monografisiyle ünlüdür. Duchenne farklı kaslarda, kontraksiyona neden olan, yüzeyel elektrodların konduğu motor noktaları bulmuştur (Resim-4).

    Bundan kısa bir süre sonra, faradik akım ve faradik akımdan elde edilen alçak frekanslı akımların analjezik ve hiperemik etkileri farkedildi. Modern elektroterapinin temel endikasyonları da bu hiperemi ve analjezidir. Elektronik dönemindeki, değişik impuls parametrelerine sahip gereçler bu amaçla üretilmektedir.

    4.D'ARSONVAL DÖNEMİ:

    Bu dönemde yüksek frekas devri başlar. Yüksek frekans alanındaki elektroterapiden altenatif elektrik akımının (kısa dalga tedavisi) veya elektromagnetik dalgaların (915Mhz'lik desimetrik dalga tedavisi, 915 Mhz'lik dalga tedavisi ve mikrodalga tedavisi) 300MHz ile 300GHz frekans aralığında, tedavi amacıyla kullanımı anlaşılır. Bu dönem Jacques Arséne d'Arsonval'ın (1851-1940) adıyla anılmaktadır. D'Arsonval parisli bir doktor, fizyolog, bügünkü deyişle bir elektrik mühendisi ve dahi bir araştırmacıydı. Yüksek frekans tedavisinde kullanılan cihazları planlamış ve farklı frekansların etkilerini araştırmıştır.

    Henrich Hertz 1888'de elektromanyetik dalgaları keşfetti. D'arsonval, Gildemeister tarafından bulunan orta frekanslardan (1kHz ve 100kHz) daha yüksek frekanslarda, diğer bir deyişle elektromanyetik alanda, alçak ve orta frekanslı akımlar gibi motor ve sensoriyel cevap oluşmadığını, sadece ısı oluştuğunu saptadı.. Bu dönemin ilk bölümündeki uygulamalar Arsonvalizasyon olarak bilinir. Ancak bu uygulamalar teknik ve tıbbi yönden geride kalmıştır ve sadece tarihi bir önemi vardır. Arsonvalizasyonun genel ve lokal uygulamalaları vardı. Lokal uygulamada kondansatör elektrod, vakum elektrod gibi elektrodlar kullanılıyordu. Genel Arsonvalizasyon denen uygulamada ise hasta "Solenoid" denen büyük bir tel bobin içerisine giriyor veya bir kondansatör yatağa yatırılıyordu.

    1900'den 1935' kadar bu dönemin, uzun dalga diatermi (05-1MHz) devri olarak bilinen ikinci devresi vardır. Bu yöntemde teradavi edilecek alan üzerine tesbit edilmiş çıplak bir elektroda, belli bir uzaklıktaki kondansatörden kıvılcımlar boşalıyordu. Ancak bu yöntem, yanık riskinden doayı yerini kısa dalga diatermiye bıraktı.

    Yüksek ferakanslı akımlar için kullanılan uluslararası terim diatermidir. Diatermi 1907'de Franz Nagelschmidt tarafından, ısının insanlar üzerindeki etkisini araştırırken kullanıldı. 1928'de Almanya'da bir iç hastalıkları uzmanı olan Schliephake ve onun fizikcisi Esau kısa dalga tedavi döneminin başlattılar ve kural olarak 27,12 Mhz frekans ve 11,06 cm dalga boyunu kabul ettiler. Bu araştırmacılar Schliepfake elektrodu da denen hava boşluklu, cam başlıklı bir elektrodla kondansatör alan metodunu denediler. Burada jeneratörler boru şeklindeki elektrodların içindeydi. Fizyoterapinin eski ustası Kowarschik, ise 1934'de Viyana'da bobin alan metodunu önerdi. 1946'da Amerika'da, Mayoklinik'te Krusen ve arkadaşları mikrodalga diatermiyi, 1966'da Lehman ve ark. ise desimetrik dalga tedavisini önerdiler. Bunlar için 2450 Mhz (12,5 cm dalga boyunda) veya 915 Mhz (32,49 cm dalga boyunda) frekans bantları serbest bırakılmıştı. Her üç yöntemde ve bunların kondansatör veya bobin elektrodlarıyla farklı doku katmanlarında farklı ısınmalar meydana gelir. Isı dozunun ayarlanması, farklı tedavi imkanalrı doğurur.

    MİKROELEKTRONİK DÖNEMİ:

    Tıbbi teknolojinin mikro elektronik dönemindeki yeni gelişmelere entegre olmasıyla bir çok yeni gelişmeler ortaya çıktı. Bu gelişmeler daha çok orta ve alçak frekanslı uygulamalar için geçerlidir. Mikroelektroniğin yardımıyla frekans amplitüd, impuls süresi gibi birbirinden farklı ve değişken akım formları kolayca elde edilebilmektedir. Düşük enerji ihtiyacı, hasta açısından emniyetli bataryalara müsaade etmiştir. Bu nedenle evde ve kendi kendine uygulamalar mümkün olmuştur. TENS buna iyi bir örnektir. Elektrodların ve jeneratörlerin implantasyon imkanları, ekstremitelerin fonksiyonel elektrik stimülasyonu (FESE) şeklindeki uyulamaları genişletmiştir. Bu 1961'de Liberson ve arkadaşlarının yaptığı elektronik peroneal ortezden beri gündemdedir. Aynı zamanda geniş bir kullanım alanı da organların elektrostimülasyonudur. (FESO) Kalp, diafragma, mesane, barsak gibi organların elektrostimülasyonu mümkün oluştur.

    BİOELEKTRİK DÖNEMİ

    Bu son bölümde elektroterapinin başlangıcı olan antik çağlara geri dönmek gerekir. Bu güçlü bir elektrik akımına sahip balıkların hikayesidir. (Resim-6). Bu balıkların tedavide kullanıldığını gösteren ilk belge Romalı doktor Scibonius Largus'a aittir. Largus isa'dan sonra 46'da kronik başağrısı ve podagra tedavisinde, Akdenizde yaşayan, canlı torpedo balığının kullanımını gösteren ünlü reçetelerini yazmıştır. Canlı hayvanın verdiği şok, aktüel elektronik gereçlerdeki analjezik akımla aynı parametrelere sahiptir. Yunanca narki (narkoz) veya latince torpedo (sert, hareketsiz ve hissiz) olarak tanımlanan analjezik etki yapar. Torpedo balığından başka Maleptorus ve Electrophorus gibi elektrik akımına sahip başka balıklar da vardır. Bunların tedavide kullanımı elektriğin suni olaralk elde edilmesiyle terkedilmiştir. Ancak son dekadda bu balıklar moleküler biyolojide, kolinerjik sinapsların ve presinaptik özelliklerin araştırılmasında olduğu gibi, elektrofizyolojinin gelişmesi için iyi bir model oluşturmaktadırlar.

    Elektroterapi 1

    Elektrik akımının tedavi amacıyla kullanımına Elektroterapi denmektedir. Elektrik kas ve sinirlerin uyarılması veya dokuların ısıtılması amacıyla kullanılabilir. Elektrik akımının iyontoforez, elektroliz gibi farklı başka etkileri de vardır.

    Tedavide kullanılan elektrik akımları akımın frekansına göre doğru (sürekli) akım, alçak frekanslı akımlar, orta frekanslı akımlar, yüksek frekanslı akımlar olmak üzere dört grupta incelenmektedir. Bunlardan her birinin özellikleri ve fizyolojik etkileri diğerinden farklıdır. Doğru akım doku direncini azaltmak ve analjezi sağlamak amacıyla, alçak frekanslı akımlar kas-sinir stimülasyonu ve analjezik etkileri nedeniyle kullanılırlar. Orta frekanslı akımlar bugün tedavide pek fazla kullanılmamaktadırlar. Ancak iki orta frekanslı akımın interferansı ile alçak frekanslı bir akım elde edilebilir.

    1.Doğru Akım (Galvanik Akım):Elektrik akımı yönünü ve şiddetini değiştirmeden sürekli aynı yönde akar. Anot ve katot birer elektrotla deriye tesbit edilmişlerdir. Akım yönü katot (-) ve anot (+) arasındadır. Ekstrasellüler sıvıdaki iyonlar, yüklerine göre + veya - kutba yönelir ve anodun altında asitler, katodun altında ise alkaliler birikir (elektroliz). Elektrodların altına ıslatılmış kumaş vs konarak bu engellenebilir.

    Doğru akım kas ve sinirlerin uyarılmasını kolaylaştırır, dokuları termik ve mekanik uyaranlara daha duyarlı hale getirir. Analjezik etkisi fazla değildir. Akım devresi kapatıldığında yüzeyel ve derin dokularda hiperemi gözlenir ve bu 2 saat kadar devam eder. + kutup kas ve sinir membranında hiperpolarizasyona neden olur.

    2.Alçak Frekanslı Akımlar: Frekansı sn'de 1 ile 1000 Hz arasında değişen akımlardır. Elektroterapide 1-150 Hz arası frekanslar kulllanılır. Organizma bu akımlara senkron olarak cevap verir. Akım süresi 10 msn'den kısa olan akımlar innerve kasları uyarmada kullanılır. İnnerve kaslar daima sinirleri yoluyla uyarılır. 20 Hz'in altındaki akımlarda çizgili kaslar, her akıma bir kontraksiyonla karşılık verirler. Daha yüksek frekanslı akımlarda tetanik kasılma ortaya çıkar. 10 msn'den daha uzun süreli akımlar denerve kasları uyarmak amacıyla kullanılırlar.

    Sinirlerin uyarılması iki yönlüdür. Duyu sinirleri asendan olarak uyarılır. Bu hem iğnelenme, karıncalanma hissinin doğmasına neden olur, hem de analjezi yaratır. Genellikle frekansı 20'nin altındaki akımlar endorfin sentezini artırarak, 80'in üzerindeki akımlar ağrıyı omurilik düzeyinde bloke ederek analjezi sağlarlar. Motor sinirlerdeki etki çizgili kaslarda ve vazomotor lifler yoluyla damarların düz kaslarında ortaya çıkar. Bu sayede kaslar, nöraprakside, inaktivite sonrasında ve tendon transferlerinden sonra eğitilebilir. Egzersize karşı nöral adaptasyon sağlanabilir. Kasların kasılıp gevşemeleri venöz ve lenfatik drenajı artırır. Böylece ödem ve staz çözülür, enflamasyon azalır. İnaktivite durumlarında adhezyonlar önlenebilir veya oluşmuşsa çözülebilir.

    Alçak frekanslı akımlarla hızlı kasılan Tip II kas liflerinde Tip I'e benzer değişiklikler olur ve kasların oksidatif kasitesi artar. Bu etki miyozimdeki değişikliklere bağlanmaktadır. Bu akımların diğer bir etkisi kemik, tendon, ligament, kapsül gibi dokularda tamir sürecini hızlandırmasıdır.

    Uyarılabilen dokular, aniden gelen yeterli şiddetteki akımlarla uyarılırlarken, akım yavaş yavaş artırılırsa buna uyum sağlarlar ve uyarılamazlar. Bu olaya akomodasyon denmektedir. Farklı sinir liflerinde akomodasyon da farklıdır. Örneğin bir akıma motor lifler uyum sağlarken, sempatik efferentler uyum sağlayamayabilir.

    Faradik Akım: 0,5-1 ms süreli, 50-100Hz frekanslı üçgen şeklindeki bir alternatif akımdır. İmpulslar arasında 20 sn vardır. İnnerve kasta tetanik kasılmaya neden olur. Histerik paralizilerin ayırıcı tanısında kullanılır. Amplitüdü dakikada 15-20 kez artıp azalan faradik akımlar (Schwellstrom) elektrojimnastik amacıyla kullanılır.

    Kesikli Doğru Akım:100 msn süreli, 30 Hz frekanslı kesikli doğru akımlar denerve kası uyarmak amacıyla kullanılır. İki uyarı arasındaki süre uyarı süresinden aza olmamalıdır. Kesikli doğru akım faradik akım gibi uygulanır. Kimyasal yanık riski doğru akıma göre dikkate alınmayacak kadar azdır. Duyusal liflerin uyarılmasına bağlı yanma ve bıçaklanma hissi doğar.

    Diadinamik Akımlar:Doğru akım üzerine bindirilen 10 msn süreli, 50-100 Hz frekanslı alternatif sinüzoidal akımlardır. Negatif fazları yalıtılmıştır. Sadece pozitif yarım dalgalardan oluşurlar. Yavaş yükselen sinüzoidal akımlar ince miyelinsiz lifleri selektif olarak uyarırlar. 5 farklı modülasyonu vardır. Difaze fiks'de (DF) impulslar arasında dinlenme periyodu yoktur. Monofaze fiks'de (MF) her impulsu 10 ms'lik dinlenme periyodu takip eder. Uzun periyotta (LP) frekans 5 sn 50 Hz, 10 sn 100Hz olmak üzere değişir. Kısa periyotta (CP) DF ve MF 1'er sn aralıklarla değişerek akar. Ritim senkop'da (RS) MF 1 sn geçer, 1 sn durur. Analjezik ve hiperemi yaratıcı etkileri vardır. CP ve LP ağrılı kas spazmlarını nın tedavisinde, DF sempatik blokaj ve vazomotor bozukluklarda etkilidir.

    TENS (Transcutan Electrical Nerve Stimulation):0,05-0,3 msn süreli, 1-150 Hz frekanslı, dikdörtgen akımlarla periferik sinir stimülayonudur. Spazm-ağrı- spazm kısır döngüsünü kırara. Konvansiyonel TENS'de 50-100 Hz frekanslı akımlar 0,05-0,07 msn süreli akımlar kullanılır. Bunlarda parestezi görülür, ancak kas kontraksiyonu ortaya çıkmaz. Ağrı omurilik seviyesinde bloke edilir. 1-4 Hz frekanslı, 0,15-0,25 msn süreli akımlar akupunktur benzeri TENS olarak tanımlanmaktadır. Bunda kas kontraksiyonları görülür ve endorfin salınımı artar. 70-100 Hz ve 2 Hz frekansların birbirini takip ettiği yüksek yoğunlukta yinelenen pulsasyonlarda konvansiyonel ve akupunktur benzeri uygulamalar birbirini takip eder. Kısa yoğun TENS'de yüksek frekans, uzun akım süresi ve hastanın dayanabildiği maksimum şiddet verilir.

    TENS kasların motor noktasına, sinirlerin yüzeyel olarak geçtikleri bölgelerin üzerine, doğrudan ağrılı bölgeye, belli bir dermatoma veya paravertebral olarak konabilir.

    TENS gebelerde, kardiyal pace maker'ı olanlarda ve karotis sinüsü üzerinde uygulanmamalıdır.

    İnterferansiyel Akımlar: İki orta frekanslı alternatif akımın doku içinde örtüşmesiyle ortaya çıkan alçak frekanslı akımlardır. Amplitüd sürekli olarak aynı kalırsa bir süre sonra akomodasyon ortaya çıkar. Bunu engellemek için amplitüd ritmik olarak artırılıp azaltılır. Frekansı sabit kalabilir veya 1-100 Hz arasında değişebilir. 1-15 Hz arası frekanslar endorfin sentezini artırarak, 80-100Hz arası frekanslar omurilikte ağrı kapısını kapatarak enaljezi sağlarlar.

    Orta frekanslı akımlarla dokularda her impulsa karşı bir uyarı ortaya çıkmaz. Uyarılar birikerek, belli bir doyma sınırından sonra kas ve sinirde güçlü bir depolarizasyona neden olurlar. Deri direnci bu akımlara karşı düşüktür. Bu nedenle uygulamada ağrı ortaya çıkmaz ve akım derin dokulara penetre olabilir. İnterferans alanında ise düşük frekanslarda fasikülasyon ortaya çıkar. 5-20 Hz arasında kısmi tetani, 30-100 Hz arasında tam bir tetanik kasılma elde edilir. 1-100 Hz arası ritmik frekans akımlarında bu üç cevap sırayla görülür.

    Dalga

    Dalga Boyu

    Radyo dalgaları

    0,1mm-100 km

    İnfraruj

    750nm-0,4mm

    Görünen ışık

    400nm- 750nm

    Ultraviole

    10 nm-400 nm

    X ışınları

    0,1 pm-100nm

    Elektromanyetik spektrum

    3.Yüksek Frekanslı Akımlar: Elektronların atomun çekirdeği etrafında, enerji seviyesi de denen elektron yörüngelerinde bulunduğu kabul edilir. Atom ısıtıldığında elektronlar bir üst yörüngeye çıkarlar. Soğurken bir alt yörüngeye inerler ve bu arada elektomanyetik dalgalar halinde etrafa enerji yayarlar. Elektromanyetik spektrum Tablo-1'de görülmektedir.

    Elektromanyetik dalgalar farklı ortamlarda kırılırlar ve yansırlar. Yansıma ve kırılma dalgaların geleme açısına bağlıdır. Kırılan dalgalar derin dokulara kadar penetre olurlar ve bunların bir kısmı dokular tarafından emilerek ısıya dönüşür. Bu akımların frekansı ne kadar yüksek ve dalga boyu ne kada küçük olursa dokulara o kadar iyi penetre olurlar. Emilen dalgalar ortamın ısısını yükseltirler. Isınma düşük dirençli, iletken dokularda daha fazladır. Buna göre kan ve kaslar daha çok ısınırlar.

    Kısa Dalga Diatermi: Kısa dalga diatermide elektromanyetik indüksiyon yoluyla elde edilen 27,12 Mhz frekans ve 11,06 m dalga boyundaki elektromanyetik dalgalar kullanılır. Bu dalgalar kondansatör (kapasitör) veya indüktör (bobin) tekniği ile uygulanabilirler. Kapasitör tekniğinde tedavi edilecek alan iki disk elektrot arasında, yani dielektrik alanda bulunur. İndiksiyon tekniğinde uygulama bir indüksiyon bobini ile yapılmaktadır. Burada kablo, monod veya diplod elektrod kullanılır. Tedavi edilecek alan manyetik alanda bulunur. Kondansatör tekniğinde ligament ve tendonlar daha fazla ısınır.

    Mikrodalga (Radar) Diatermi: Mikrodalga diatermide desimetrik ve santimetrik dalgalar kullanılır. Desimetrik dalgaların frekansı 433,92 Mhz, dalga boyu 69 cm'dir. Santimetrik dalgaların frekansı 2400 Mhz, dalga boyu ise 12,14 cm'dir. Bu dalgalar cihazın anteninden bir ışın demeti halinde tedavi edilecek alana gönderilirler.

    Ultrason:Yüksek frekanslı alternatif akımların kuvartz, baryum titonat gibi kristallere akmasıyla elde edilen yüksek frekanslı ses titireşimleridir. Dokularda ısı artışına ve dokuların sıkışıp gevşeme şeklinde mekanik etkilere neden olur.

    Ses dalgaların içerdiği enerjinin dokular tarfından emilmesi ve dokuların bu yolla ısınmasına “Kapsam Isınması” denmektedir. Bu yolla sinir, kemik ve tendonlar, diğer dokulara göre daha fazla ısınırlar. Farklı yoğunluktaki iki dokunun birleşme bölgelerinde yansıyan dalgalar gelen dalgalarla kesişerek yoğun ısı artışna neden olur. Buna da “Yapısal Isınma” adı verilmektedir.

    Mekanik etki, sıkışma darbeleri ve gevşemeler sonucunda dokuda kavitasyona neden olur. Biyolojik membranlarda difüzyon hızanır ve kemikte kallus gelişimi artabilir.

    Yüksek frekanslı akımlarla spazam çözülür, kaslar gevşerler. Fibröz dokuların elastikiyeti artar. Dokularda metabolizma olayları artar.

    Elektroterapi 2

    Dr. Engin ÇAKAR GATA Haydarpaşa Eğt. Hst. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Servisi

    Elektrik akımının fiziksel etkilerinden tedavi amacıyla yararlanılması elektroterapi adını alır. Elektriğin keşfinden çok önce yunanlı hekim AEtius'un elektrik üreten torpido balığını ağrılı durumlarda kullandığı bilinmektedir. İtalyan anatomi profesörü Galvani 1780'de statik elektrik yüklü iki metal arasında meydana gelen şelaleler ile bir kurbağa sinir-kas preperatında kasılma olduğunu gözlemlemiş ve bunun hayvansal kaynaklı olduğunu düşünmüştür. Daha sonra Alessandro Volta bu gözlemi geliştirerek 1800 yılında ilk pili yapmıştır. Pilden elde edilen doğru akıma Galvani'ye izafeten galvani akımı da denmektedir. Elektroterapinin uygulandığı ilk fizik tedavi kliniği 1840'da Londra'da Dr. Golding Bird tarafından açılmıştır. 1888'de kas stimulasyonu için sinuzoidal akımlar kullanılmaya başlanmış ve 1892'de yüksek frekanslı akımlar tedaviye eklenmiştir.

    Sinir ve kas hücreleri uyarılabilir hücrelerdir. Membranları istirahatte - 60 mV civarında bir potansiyele sahiptir. İstirahat potansiyelinin nedeni membranın iki yanındaki iyonların farklı konsantrasyonlarda bulunması ( içte K+ , dışta Na + hakimiyeti vardır) ve membranın istirahat halindeyken Na ve K’a farklı geçirgenlik göstermesidir. Hücre membranı herhangi bir uyarı ile karşılaştığında membran geçirgenliğinde değişiklik olur ve Na' un hızla içeri girmesiyle membran potansiyeli + 35 mV'a kadar çıkar. Bu esnada aktif Na-K pompası devreye girer ve iyonlar eski konsantrasyonlarına dönerler, membranda tekrar istirahat potansiyeli oluşur. İşte membran potansiyelindeki bu hızlı değişiklik aksiyon potansiyeli olarak adlandırılır. Uyarılabilir bir membranın bir bölgesinde ortaya çıkan aksiyon potansiyeli hemen bitişiğinde bir aksiyon potansiyeli başlatarak uyarının sinir lifi boyunca ilerlemesini sağlar. Bir aksiyon potansiyelinin oluşabilmesi için uyarının şiddeti ve süresi eşik değerin üzerinde olmalıdır. Aksiyon potansiyelinin ilerleme hızı sinir lifinin yapısına bağlıdır. Bir sinir lifinin kalın ve miyelinli olması o lifin daha kolay uyarılabilmesini ve uyarının da hızlı iletilmesini sağlar, kas liflerini uyarabilmek için daha uzun süreli uyarılara ihtiyaç vardır. Sinir ve kas lifleri yeterli şiddette ve uygun şekilde elektrik akımı ile uyarılabilir ve aksiyon potansiyelleri başlatılabilir. Bu özellik elektroterapinin de temelini oluşturur.

    Elektrik Akımının Direkt Etkileri:

    a) Hücre Düzeyinde: Periferik sinirlerin ve kas liflerinin uyarılması ile, diğer hücrelerin membran potansiyellerinde değişiklik, çeşitli hücrelerin formasyon ve modifikasyonu, hücrelerde enzimatik aktivite değişikliği ve protein sentezinde değişiklikler yaptığı düşünülmektedir.

    b ) Doku Düzeyinde: Kas kontraksiyonları ile kas gücünün ve venöz, lenfatik dolaşımın artması, doku rejenerasyonunun hızlanmasına neden olmaktadır.

    Elektroterapide, akımın frekansına göre bir sınıflandırmanın, daha önceleri yapılmakta olan akım formlarına göre sınıflandırmaya oranla, biyolojik ve klinik etkileri açısından daha yararlı ve anlamlı olduğu düşünülmektedir. Teknik olarak sıfır frekans akımı galvanik (doğru) akımı ifade eder. 1-1000 Hertz arası alçak frekanslı akımları, 1000 Hertzin üzeri orta frekanslı akımları, 300 Kilohertz-24500 Megahertz arası ise yüksek frekanslı akımları kapsar. Ancak tedavi amacı ile, bu akımların daha sınırlı frekansları kullanılmaktadır.

    Dar kapsamda elektroterapiden, organizmadaki elektriksel olayların dışarıdan verilen elektrik akımıyla doğrudan etkilendiği yöntemler anlaşılır. Bunlar doğru akım ile alçak ve orta frekanslı akımları kapsamaktadır.

    Burada bir genel kuraldan söz edilebilir: Elektrik akımının frekansı arttıkça, organizma bunları elektriksel stimulus olarak algılayamaz duruma gelir. Bu da direkt elektriksel etkiyi ortadan kaldırır. Buna karşın, frekans artışı moleküllerin titreşim frekansınıda artırarak, belli bir sınırdan sonra termik etki yaratır. İşte bu nedenle, bugün için bildiğimiz en önemli etkisi ısı olan yüksek frekanslı akımlar dar kapsamda elektroterapi dışında bırakılmışlardır. Yüksek frekanslı akımlar oluşturdukları elektromanyetik alan ile derin dokuda ısı meydana getirirler, hücre membranlarında potansiyel değişikliği oluşturmazlar, kimyasal veya uyarıcı etkileri yoktur.

    Elektroterapide kullanılan bazı akımlar ve etkileri aşağıda özetlenmiştir:

    1. Doğru Akım: Dokuda iyon hareketi ile kimyasal değişikliklere yol açar. Doku içine iyon transferi veya iyileşmeyi hızlandırmak amacıyla kullanılır.

    2. Alçak Frekanslı Akımlar: Sinir ve kas liflerini uyarabilirler ve kas kontraksiyonu veya ağrının giderilmesi amacıyla kullanılırlar.

    3. Orta Frekanslı Akımlar: Pratikte uygulanan modülasyonları interferansiyel akımlardır.

    DOĞRU AKIM ( GALVANİK AKIM )

    Aynı yönde ve aynı şiddette akan, frekansı sıfır olan elektrik akımlarıdır. Kuru pil, akümülatörler ve motorlu üreteçlerden elde edilir.

    Fizyolojik Etkileri:Doğru veya düz akım, bilinen en basit akım olmasına rağmen organizmada oldukça karmaşık etkiler meydana getirir. Elektroterapi açısından insan vücudu iletken bir ortamdır. Doğru akımın bu yapıya uygulanması sonucunda ortamda iyonlarına ayrılma ve iyonların da kendileriyle zıt kutuplara doğru hareketi ortaya çıkar. Bu olay iyon transferi adını alır.

    Doğru akımın bir başka etkisi de, iyonlara ayrışmayan moleküllerin transportudur. Bu olay elektroforez olarak adlandırılır. Elektroforez elektriksel olarak nötral büyük moleküllerde meydana gelebilir. Bunlar yağ, protein, nişasta, kan hücreleri gibi yapılardır. Elektriksel alanda farklı göç özellikleri olan bu maddelerin birbirlerinden ayrılması, tıpta tanısal açıdan yaygın kullanıma sahiptir.

    Elektrik akımlarıyla hücre membranı üzerinden sağlanan sıvı kitlesi kaymaları elektroosmoz adını alır.

    Uygulama Şekilleri:

    1. Medikal Galvanizm: Galvanik akım tedavi edilecek bölgeye uygun yüzey elektrotları ile uygulanır (karbon-silikon elektrotlar, cilt ile elektrotlar arasına çeşme suyuyla ıslatılmış pedler konmalıdır). Akım şiddeti hafif bir karıncalanma hissi duyuluncaya kadar hafif hafif artırılmalıdır (pratikte elektrot alanının her cm2 si için 1mA, 20 dakika). Miyelinsiz sinir uçlarının reseptörleri, yani ağrı ve ergoreseptörler, yada nosiseptörler, doğru akımla uyarılır. Doğru akım tedavisi sonrası ise, değişmiş olan iyon ortamı bu resptörlerin uyarılabilirliğini belirgin bir şekilde azaltır. Sonradan ortaya çıkan bu etkiye hipoaljezi denir.

    2. İyontoforez: Bazı maddelerin elektrik akımı yardımıyla ciltten derin dokulara geçirilmesi olayına iyontoforez denir. İyontoforezde iyon göçünden tedavi amacı ile yararlanılır. Elektrolitlerine ayrılabilen ilaçların ciltten geçişi arttırılmaya çalışılır. İyontoforezde ana prensip iyonlarına ayrılabilen solüsyonların kullanılması ve verilmek istenen iyonun elektriksel yükü ile aynı yüke sahip elektrottan uygulanmasıdır. Bu yöntemle hedef dokuda yeterli ilaç konsantrasyonunu sağlamak için peroral ve parenteral yola göre daha az miktarda ilaç yeterli olabilmektedir. Böylece hepatik by-pass ile teröpatik etkinin daha da artacağı, sürekli uygulama ile yüksek ve yetersiz doz sorunlarının ortadan kalkacağı, hasta hekim açısından kolay kullanım olanağı nedeni ile tercih edileceğini ve gelecekte iyontoforezin birçok hastalıkta en az yan etki ile başarıyla kullanılabileceği düşünülmektedirler.

    3. Su İçi Uygulamaları: Galvani akımı tek bir küvet içinde (Stangerbad) veya küçük küvetler ( 4 hücre banyosu) içine elektrotların yerleştirilmesi ile su içinde uygulanabilir. Hasta üst ve alt ekstremitelerini küvetler içine sokar ve 20 dakika süreyle tedavi uygulanır. Özellikle diabetik polinöropatilerde ve kozaljilerde kullanılır, hastalar bu uygulamadan büyük yarar görür.

    4. Cerrahi Galvanizm ( elektroliz) : Elekrotlardan biri büyük ve diğeri küçük seçilirse akım küçük olanın yüzeyinde yoğunlaşacak ve aktif elektrot altında asit ya da baz yanığı meydana gelecektir. Elektroliz epilasyonda, küçük cilt lezyonlarının giderilmesinde kullanılabilir, ancak son yıllarda bu amaçlar için yüksek frekanslı akımlar tercih edilmektedir.

    Komplikasyonlar ve Kontrendikasyonlar:

    En önemli komplikasyon cilt yanıklarıdır. Doku bütünlüğünün bozulmuş olduğu yerlerde kullanılmamalıdır, yanıklar meydana gelebilir. Akım şiddeti çok dikkatle ayarlanmalı ve duyu kusuru olanlarda düşük akım şiddeti tercih edilmelidir. Kalp pili olanlarda kullanılmamalıdır.

    ALÇAK FREKANSLI AKIMLAR

    Alçak frekanslı akımlar frekansları 1-1000 Hz arasında değişen, sürekli yön değiştiren akımlardır. Analjezi oluşturmak ve normal ya da denerve kasta kontraksiyon sağlamak en önemli etkileridir ve çeşitli tipleri vardır. Temelde hepsi reseptör ve sinir kas lifi düzeyinde uyarı oluştururlar. İskelet kaslarında kas ve sinir lifleri yan yana yer aldıkları halde, sağlıklı bir kasın uyarılması daima siniri yoluyla olur. Bununla birlikte, siniri tümü ile denerve olan kas, doğrudan uyarılabilir. Aynı akım türünün farklı şekil ve frekanslarda kullanımı farklı uyarılar oluşturacağından aynı akım hem stimülasyon hem de analjezi için kullanılabilir.

    1) Analjezik Etki: Elektrik akımları başlangıçtan itibaren hangi mekanizma ile olduğu bilinmeksizin ağrı dindirmek amacıyla kullanılmıştır. Kapı kontrol teorisi ile bu etki bilimsel bir temele oturmuştur.

    2) Kas Kontraksiyonu Etkisi: Bazı alçak frekanslı akımlarla sinir impulsunu taklit ederek normal ve denerve kasta kontraksiyon sağlanabilir. Normal kasta yeterli şiddette akım (10 msn’den az olan akımlar) siniri uyarır ve sinir aracılığı ile kasta kontraksiyon oluşturur. Denerve yani sinir iletimi olmayan kaslar ise ancak uygun elektriksel akımlar (10 msn’den uzun süreli akımlara ihtiyaç vardır) kullanılarak uyarılabilir. Elektrostimulasyon için uygulanacak bölgeye göre kalem veya yüzey elektrotları kullanılarak nokta veya grup stimulasyon yapılabilir.

    a) Normal Kasın Elektrostimulasyonu: Bazı alçak frekanslı akımlarla kullanmama atrofisinde, skolyoz tedavisinde, üriner disfonksiyonda ve fonksiyonel amaçlı olarak normal kasta elektrostimulasyon yapılmaktadır. Bu konu son yıllarda gelişmiştir ve ilerde de araştırmalara açık görünmektedir.

    B) Denerve Kasta Elektrostimülasyon: Elektrostimülasyon başlangıçtan itibaren denerve kasta kontraksiyon sağlayarak atrofiyi önlemek düşüncesiyle kullanılmaktadır. Bilindiği üzere periferik sinir lezyonlarından aksonatimeziste akson günde ortalama 1 mm rejenere olur ve bu süre içinde denerve kasta hızlı atrofi meydana gelir. Denervasyon atrofisi kullanmama artofisinden farklıdır. Kas liflerinde dejenerasyon ve fibrozis meydana gelir ve bu noktaya gelmiş bir kasta reinnervasyon olduğunda dahi yeterli kontraksiyon sağlanamaz. Böyle bir kas, ” motor noktasında sinir impulsunu taklit eden bir elektrik akımı ile uyarılırsa düzenli olarak kontraksiyon sağlanabilir ve bir ölçüde atrofi önlenebilir” düşüncesiyle elektrostimülasyon yapılmaktadır. Bu amaçla uyarı süresi uzun eksponansiyel akımlar veya kesikli galvanik akım kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalarda atrofinin önlenemediği ancak geciktirildiği bildirilmektedir, stimülasyon ile yalnızca kas kontraksiyonun sağlandığı, fakat sinirin trofik etkisinin sağlanamadığı üzerinde durulmaktadır. Stimulasyonun etkili olması için çok uzun süre ve günde bir kaç seans şeklinde yapılması gerektiği, ancak bunun hasta açısından pratik olmayacağı belirtilmektedir. Son senelerde konu oldukça tartışmalı bir hale gelmiş ve bazı çalışmalarda elektrostimulasyon yapılan olgularda yapılmayanlara göre reinnervasyonun daha geç ortaya çıktığı gözlenmiştir. Bunun nedeninin reinnervasyon şekline bağlı olduğu, eğer bazı akson lifleri sağlam ise bunların nodal (Ranvier boğumundan) veya terminal dal atarak denerve kas liflerini innerve edebilecekleri ve bu şekilde çok daha hızlı reinnervasyon gelişeceği iddia edilir. Bu düşünceye göre bu tür olgularda sürekli elektrostimulasyon ile kontraksiyon yapılması yeni dal atma fonksiyonunu engelleyecek ve iyileşme yalnızca lezyon yerinden rejenerasyon ile sınırlı kalacağından çok daha uzun sürecektir. Çalışmaların büyük çoğunluğu hayvan deneyleridir ve insanlardaki etkileri için detaylı araştırmalara gereksinim vardır.

    FARADİK AKIM

    Faradik akım yüksek voltajlı bir indüksiyon akımıdır. Frekansı 50-100 Hz arasındadır, birbirine eşit olmayan iki fazdan oluşur. Faradik akım tek yönlü kabul edilebilir, çünkü açılış voltajı yüksek, kapanış voltajı çok düşüktür. Uyarıcı niteliktedir, motor ve duyusal sinirler üzerinde etkilidir. Tedavi esnasında yüzey elektrotları, makara veya kalem elektrotlar kullanılabilmektedir. Uygulama esnasında iğnelenme hissi duyulur ve kas kontraksiyonlarına neden olur. Kısa süreli olduğundan denerve kası uyaramaz.

    • Uzun süre çalışmayan ancak motor sinir bağlantısı normal olan kasların atrofisini düzeltmek amacıyla kullanılır.
    • Tendon transplantasyonlarından sonra hastanın hangi kasının ne şekilde kullanabileceğini anlaması açısından bu kasların motor noktalarının stimülasyonunda kullanılır.
    • Faradik akımlarla vajinal elektrotlar kullanılarak stres inkontinansında pelvik kasların stimulasyonu yapılabilir. (Uygulama zorluğu nedeniyle bu amaç için daha çok interferansiyel akımlar tercih edilmektedir).
    • Konversiyon felçlerinde de kullanılmaktadır.
    • Kas kontraksiyonları venöz ve lenf dolaşımını kolaylaştırdığından travmatik veya venöz yetmezliğe bağlı ödem tedavisinde de kullanılabilir.
    DİADİNAMİK AKIMLAR
    Fransız Diş Hekimi Bernard tarafından tanımlanan bu akımlar, adlarını doğru akım ve üzerine bindirilen sinuzoidal akım nedeni ile, ikili akım anlamından almaktadırlar. Hem doğru akım, hem stimulasyon etkisini birlikte içerir. Frekanslari 50-100 Hz arasındadır. Akımın temel elemanını 10 ms süreli tek yönlü sinüzoidal akım oluşturur. Bu çok yavaş yükselen stimulus miyelinize olmayan sinir liflerini selektif olarak uyarır. Temel sinüzoidal akımın çeşitli frekanslardaki modülasyonları ile farklı diadinamik akım türleri ortaya konmuştur. 5 tipi vardır.
    1. Difaze fiks(DF): Ardarda gelen iki fazlı 100 Hz frekanslı yarım sinuzoidal akım dalgalarından oluşur. Dolaşımı arttırdığı, analjezik etkisi olduğu ve otonom sinir sistemini baskıladığı öne sürülür. Diğer akımlarla tedavinin başında kullanılır.
    2. Monofaze Fiks (MF): Tek fazlı yarım sinuzoidal akım impulslarindan oluşur. Bu nedenle her 10 ms süreli impulsun ardından aynı süre kadar ara (pause) vardır. Frekansı bu durumda 50 Hz’dir. Analjezik etkisi ön plandadır. DF sonrası uygulanır.
    3.Kısa Periyod (CP): Eşit olarak ardarda gelen difaze ve monofaze fiks akımlardır. Her bir komponentin süresi
    1 msn’dir. Yani her saniyede frekans 50’den 100’e ve 100’den 50’ye değişir. Travmalardan sonra kullanılır. Analjezik, rezorpsiyon artırıcı, kas tonusunu azaltıcı etkileri beklenir.
    4. Uzun Periyod(LP): Burada da frekans kısa devreli modüle akımdaki gibi değişir, fakat değişiklik her 12-15 sn’de bir meydana geldiğinden kuvvetli bir inhibisyon ortaya çıkar. Nevralji ve miyaljilerde kullanılır.
    5. Ritm Senkop(RS): Sabit monofaze akımın kesik kesik verilmesiyle elde edilir. Akımın geçiş ve kapanış süreleri 1 msn’dir. İnhibisyon olmaz, uyarıcı etki devam eder. Daha çok tanısal amaçla ve inaktivite atrofilerinde kullanılır.
    Uygulama Şekli: Genel olarak karbon-silikon yüzey elektrotları kullanılır. Elektrotlar elde edilmek istenen etkiye göre sinir valleks noktalarına, paravertebral bölgeye, ağrılı noktalara yerleştirilebilir. Tedavi süresi birkaç dakikayı geçmemelidir. 5 dakikadan uzun süren tedavilerde alışkanlık meydana gelir.
    Endikasyonları: Esas olarak analjezik etki oluşturmak amacıyla kullanılmaktadır. Herhangi bir yan etkileri yoktur. Yön değiştirdikleri için dokuda iyon hareketine neden olmazlar ve galvanik akımlar gibi yanık oluşturmazlar.
    Kontrendikasyonları:
    Pacemaker başta olmak üzere vücuda implante elektronik cihazların bulunması halinde, ki bunlarda elektriksel stimilatörlerdir, diadinamik akımlarla frekanslarının karışmasıyla dalgalar birbirlerini etkileyebilir. Elektrotların yerleştirildiği bölgedeki deri devamlılığının kaybolduğu hallerle, lokal veya genel duyu veya algılama bozukluklarıda tedavi ve subjektif doz ayarını engelleyecekleri için kontrendikasyon oluştururlar.
    TENS
    TENS cilde yerleştirilen elektrotlarla, cilt yoluyla sinir sistemine kontrollü, düşük voltajlı elektrik akımı uygulama yöntemi olarak tanımlanabilir.
    İlk kez 1967’de Wall ve Sweet cilt üzerine yerleştirilen elektrotlar aracılığı ile perifirik sinirlerin elektriksel olarak uyarılması sonucunda kronik ağrının geçici olarak düzeldiğini bildirmişler ve bu teknik daha sonra “Transcutancous Elektrical Nerve Stimulation” kelimelerinin baş harflerinden oluşan TENS olarak adlandırılmıştır.
    Tens cihazları genellikle simetrik veya dengeli asimetrik bifazik tipte, tek karakteristik dalga üretirler. Bu cihazlarda birden fazla stimülasyon şekli kullanılabilir. İki veya daha fazla sayıda çıkış kanalı olabilir, bu şekilde birden fazla bölgeye akım uygulanabilir. Güç kaynağı şehir cereyanı veya pil olabilir. Frekans ve akım süresinde değişiklikler yapılarak çeşitli biçimlerde uygulanmaktadır.
    Ağrı Teorileri: Tensin ağrı algılamasını niçin değiştirdiğini açıklamak için çeşitli teoriler öne sürülmüştür.
    * Birinci teori ve aynı zamanda TENS’in gelişiminde payı olan bu teori Kapı Kontrol Teorisi’dir.
    Bilindiği gibi ağrı duyusu iki tip afferent lif tarafından iletilir: A delta lifleri ve C lifleri
    A delta lifleri; 3-15 m/sn ileti hızına sahiptir, reseptörleri ciltte bulunur ve oldukça yüzeyeldir, yüksek şiddette mekanik uyarıya ve kısmen de yüksek derecede sıcaklığa duyarlıdır.
    C lifleri; 0.5-2 m/sn hıza sahiptir, reseptörleri ciltte ve daha derinde sinir dokusu hariç hemen her dokuda bulunur , %90 ağrı duyusunu taşır. Mekanik, termal ve kimyasal uyaranlara karşı duyarlıdır. Künt ve yanıcı ağrı bu lifler tarafından taşınırken, batıcı ağrı A delta lifleri tarafından taşınır.
    Melzack ve Wall tarafından geliştirilen bu teori, ağrı duyumunun, nosiseptörlerden başlayarak, algılandığı beynin yüksek merkezlerine kadar taşınmasının engellendiğini söyler. Bu teoriye göre TENS ağrı duyusu ile ilgisi olmayan propriyosepsiyon duyularını taşıyan, duyusal A alfa ve beta liflerini yüksek frekans stimulasyonu ile uyarır.Bu stimulasyonun impulsları beyne giden yolu kaplar (medulla spinalis seviyesinde substansiya jelatinozada ) ve kapıyı ağrının geçişine kapatır. Kısaca TENS tercihen periferal A alfa ve beta liflerini aktive ederek dorsal boynuz seviyesinde ağrıyı ileten A delta ve C liflerini modüle eder.
    * İkinci teori ise vücuttaki doğal opiyatların (ağrı supresörlerinin) varlığına dayanır. Bu opiyatlar hipofiz bezi tarafından (beta-endorfinler) ve spinal kordta (enkafelinler) üretilirler. Duyusal sinirlerin düşük frekanslı TENS ile uyarılması bu opiyatların salınımını başlatır ve böylece de ağrının algılanmasını etkiler.
    * Üçüncü teori ise TENS stimülasyonunun miyofasiyal semptomlu hastalarda lokal vazodilatasyon oluşturduğu yönündedir. Bu teoride tetik noktalar tarafından oluşturulan ağrıyı lokal vazodilatasyonun etkilediği iddia edilmektedir.
    * Dördüncü teori akupunktur ile ilişkilidir. Akupunktur kısaca enerji hatları (meridyenler) ve giriş noktalarına (akupunktur noktaları) dayanır. Bu teoride TENS’in enerji akışını etkileyecek akupunktur noktalarını stimüle etmek için kullanıldığı ve böylece ağrıya neden olan durumu değiştirdiği savunulmaktadır. Son çalışmalar ağrı tedavisi için akupunktur noktalarının kullanımının TENS’in diğer somatik noktalarda kullanımı kadar veya ondan daha fazla etkili olduğunu göstermektedir.
    Uygulama Yöntemleri
    1. Konvansiyonel (geleneksel) yöntem: En yaygın kulllanılan tiptir. Yüksek frekanslı kısa akım geçiş süreli ve düşük amplitüdlü uyarı verir. Frekansı genellikle 50-100 Hz, dalga genişliği 200 mikrosn’ye kadar ve amlitüd yoğunluğu kontraksiyon oluşmadan, aşırı rahatsızlık hissi vermeden, hafif karıncalanma oluşturacak şiddetle 1-100 mA arasındadır. Esas olarak kalın miyelinli afferent A alfa ve beta liflerini etkileyerek ağrının iletimini etkiler (kapı kontrol teorisine göre).
    Konvansiyonel TENS’in etkisi hızlı başlar (uygulamanın 10-15 inci dakikalarında ağrı azalır) ve benzer şekilde tedavi kesildikten kısa bir süre sonra da kaybolur. Tedavi süresi 30 dakikadan bir çok saaate kadar uzayabilir.
    2. Akupunktur Benzeri TENS: Düşük frekans ve yüksek şiddette uyarı verir (1-10Hz, dalga genişliği 0-200 mikrosn)
    Akım şiddeti hastanın tolere edebileceği yüksekliktedir ve genellikle gözle görülür bir kontraksiyona yol açar. Bir bakıma akupukturun elektrotlarla uygulanmasıdır.
    Küçük çaplı C liflerini etkiler. Ağrının kontrol altına alınması bir kaç saate kadar gecikebilir, ancak bu olumlu etki tedavi kesildikten sonra bir kaç saat daha devam eder. Tedavi süresi genellikle 30-60 dakikadır. Bu tip stimülasyonun endorfin salınımını etkilediği ve hastanın daha uzun süre rahatlamasının bu özelliğe bağlı olduğundan söz edilebilir.
    3. Kısa, Şiddetli TENS: Kısa güçlü stimülasyon verildiğinden dayanılması zor bir yöntemdir.Frekans 50-150 Hz, dalga genişliği 100-200 Msn, amplitüd tetanik veya belirgin kas kontraksiyonu oluşturan, hastanın dayanabileceği şiddette uygulanır (yüksek frekans, yüksek şiddette stimülasyon). Tedavi süreleri nadiren 15-30 dakikadan fazla tolere edilebilir.
    4. Puls TENS (Patlayıcı Uyarım Yöntemi): Bu yöntemle zaman zaman yüksek (50-100 Hz) ve zaman zaman alçak frekansta (1-10 Hz) birbirini izleyen uyarılar verilir. Amplitüd de hem yüksek hem düşük kullanılır.Bu tip stimülasyon da gözle görülür kas kontraksyonuna neden olur. Akupunktura benzer TENS’te de belirtildiği gibi ağrıda azalmanın başlaması birkaç saate kadar gecikebilir ve tedavi kesildikten sonra saatlerce devam edebilir.Tedavi süresi 30-60 dakika arasındadır.
    5. Modüle Edilmiş TENS: Stimülasyon esnasında oluşan akomodasyon ve duyusal adaptasyona engel olabilmek için geliştirilen bu TENS ünitelerinde, frekans ve amplitüd otomatik olarak değişir.
    6. Hiperstimülasyon Yöntemi ( Noninvazif elektroakupunktur diye de adlandırılır): Kas kontraksyonu yapmaksızın ciltte keskin ve yanıcı karakterde uyarı meydana getirir. Bu amaçla küçük kalem tipi elektrotlarla uygulanır.
    Hangi metodun daha etkili olduğu ve hangi hastaların, hangi durumların, hangi paremetrelerle yanıt verdiği konusunda literatür açık olmadığından tedaviyi yapan doktor esnek olmalıdır. Bir yaklaşım, hastalar daha iyi tolere ettiği için konvensiyonel TENS ile başlamaktır.Eğer hastanın başlangıç cevabı zayıf ise, ilk önce elektrotların yerleri değiştirilir, daha sonra parametreler değiştirilir. Tüm çabalar başarısızlığa uğrarsa o zaman diğer metodlar denenir. En yüksek verimi elde edebilmek için paremetrelerin degiştirilmesi gerektiği hastalara anlatılmalıdır.
    Bazı araştırmacılar konvansiyonel TENS ünitelerini nöropatik ağrı için kullanırken, akupunktur benzeri TENS’i daha çok kas-iskelet sistemi hastalıklarında kullanırlar. Johansson ve arkadaşları nörojenik ağrıları olan hastaların TENS uygulamasından somatojenik veya psikojenik ağrıları olan hastalardan daha çok yararlandığını ve ekstremitelerdeki ağrının yüz, boyun veya gövdede lokalize ağrıdan daha belirgin olarak kontrol altına alındığını belirtmişlerdir.
    TENS’in hasta tarafından evde uygulanabilir olma özelliği, kronik ağrılı hastalarda ilaç tedavisinden hastayı kurtarır. Klinisyenler farklı tedavi protokolleri uygulayarak bu uyguladıkları formun başarılı olduğunu iddia edebilirler. Bu nedenle doktor klinik başarının anahtarının bir başkası üzerinde işe yarayan belli bir formüle güvenmek değil, modaliteyi ve onun sınırlarını anlamakta yattığını bilmelidir.
    Elektrotların Yerleştirilmesi:
    Uygulama için karbon-silikon lastik elektrotlar, kumaş kaplı keçe elekrodlar veya karbon ile doyurulmuş sünger elektrotlar kullanılabilir. Elektrotlar çok çeşitli biçimlerde yerleştirilebilir.
    - Ağrılı bölge
    - Özel yerleştirme noktaları (Tetik nokta, motor nokta, akupunktur noktaları gibi)
    - Dermatomlar
    - Spinal kord segmenti (Paravertebral, interspinöz yerleştirilir veya siyatelcilerde olduğu gibi bir elektrot segmente diğeri sinirin yüzeyel olduğu bir noktaya yerleştirebilir)
    - Periferik sinir (Sinir trasesinde lezyonun proksimaline yerleştirilebilir.
    - Değişik yöntemler
    a) Çift kanal yerleştirme (ağrı geniş bölgedeyse)
    B) Bilateral yerleştirme (yalnız bir ekstremitede ağrı vardır, ancak karşı tarafada elektrot yerleştirilir)
    c) Kontralateral yerleştirme (Kozalji ve postherpetik nevraljide)
    d) İlgisiz bölgeye elektrot yerleştirme
    Endikasyonları: TENS esas olarak analjezik etkisi için kullanılır. Hem akut hemde kronik ağrıda etkilidir.
    Akut ağrılı durumlar:
    - Kas iskelet sisteminde (kas zorlanması, eklem incinmesi, laserasyon, kontüzyon, kırık, hematom, spazm gibi)
    - Postoperatif ağrı kontrolünde (abdominal cerrahi, torakotomi, diz cerrahisi, laminektomi, ürolojik girişimler)
    - Kardiyopulmaner ağrı kontrolünde (angina pectoris)
    - Orofasiyal ağrı tedavisinde
    - Doğum sürecinde ve doğurma esnasındaki ağrının kontrolünde
    - Ağrılı tedavilerden önce hastanın ağrı eşiğini yükseltmek için ( Örneğin kontraktür ve debridman gerilmesi gibi).
    Kronik ağrılı durumlar:
    - Kronik bel ağrısı, boyun ağrısı
    - Artrit
    - Migren ve gerilim baş ağrıları
    - Refleks sempatik distrofi
    - Postherpetik nevralji
    - İnterkostal nevralji
    - Periferal nöropatiler
    - İlerlemiş malignansi ile ilişkili ağrıların tedavisinde TENS tedavisinde etkinliği gösterilmiştir.
    Diğer:
    - Santral sinir sistemine sekonder ağrının tedavisinde
    - Spastisitenin azaltılmasında
    - Deri fleplerinde dolaşımın arttırılması ve ödemin azaltılmasında
    - Yara iyileşmesinde
    - İdiyopatik detrüsör instabilitenin tedavisinde
    Kontendikasyonlar:
    1. Pacemakar kullanımı
    2. Kardiyak hastalık
    3. Boyun ön kısmı (Hipotansif vazovagal reflekse neden olabileceğinden karotis sinüs üzerine veya yakınına uygulanmamalıdır)
    4. Gebeliğin ilk 3 ayında (Embriyon üzerine etkileri bilinmiyor)
    5. Epilepsi, geçici iskemik atak , SVO geçiren hastaların baş ve boyun bölgesine tedaviden kaçınılmalıdır
    6. Gözler üzerine uygulanmamalıdır (etkileri bilinmemektedir)
    7. Mukozalar üzerine uygulanmamalıdır, tahriş yapabilir
    8. Hasta ile tam bir işbirliğine girilemiyorsa uygulanmamlıdır. Ayrıca cihaz evde kullanılıyorsa çocuklardan uzak tutulmalıdır
    9. Cihaza bağımlılık hallerinde (Endojen opiyatların salınımı etkisi nedeni ile nadiren bazı hastalar cihaza bağımlı hale gelebilir)
    10. Ciltte tahriş oluştuysa kullanılmamalıdır

    Genellikle TENS emin bir tedavi yöntemidir. Bildirilen tek yan etkisi cilt irritasyonudur.

    SONUÇ

    Bundan 50 yıl kadar önce elektroterapinin, fiziksel tıbbın nerede ise temel direği konumunda olduğunu, bir dönem branşımızın “Fizik ve Elektrik Tedavileri” olarak adlandırılmasından da anlıyoruz. Hemen her yöntemin ilk ortaya konduğu aşamada olduğu gibi, elektroterapi de bir süre çok büyük beklentilerin kaynağı olmuştur. Daha sonra söylenen etkilerin bir kısmının kanıtlanamaması ya da büyük beklentilere cevap verememesi, elektroterapinin değer kaybına, küçümsenmesine, hatta plasebo uygulamalarına eş tutulmasına yol açmıştır. 1980’lerden sonra ise, gerek TENS ile ABD’de elektroterapinin adeta yeniden keşfi, fonksiyonel noromüsküler stimulasyon (FNS) yöntemlerinin geniş bir kullanım alanı kazanması; gerekse, önce elektronikte sonra bilgisayar teknolojisindeki gelişmelerdeki gelişmelerle, elektroterapi cihazlarının boyutlarının küçülmesi, taşınabilir hale gelmeleri, kolay kullanımları ile elektroterapi; tıbbın hemen her alanında uygulanılır olmakta ve hatta hastaların kendi kendilerine uygulayabileceği bir hale gelmektedir. Gelişmeler, gelecekte elektroterapi yöntemlerininde tıpkı farmakoterapi gibi, tüm klinik dalların ortak kullanımına gireceğini düşündürmektedir. Şimdiden ağrı tedavisi için anestezide, onkolojide, obstetrikte bu cihazların kullanımı rutine girmiştir.


  2. Arkadaşlar Meb sınevından istenilen 110 ytl için bir dilekçe oluşturup itiraz edelim.. Ben bir dilekçe yazamadım hep beraber bir dilekçe yazıp aşağıdaki adreslere gönderelim...

    Oluşturduğunuz dilekçeyi buraya yazarsanız bizlerde alıp yollarız..

    Devlet Personel Başkanlığı: info@dpb.gov.tr

    MEB: ncubukcu@meb.gov.tr

    Bimer: BİMER DOĞRUDAN BAŞBAKANLIK

    Cumhurbaşkanlığı : T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI


  3. DİKKAT: Bu kılavuzu dikkatlice okuduktan sonra Elektronik İş Talep Formunu doldurunuz.

    T.C.

    MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

    PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

    TAŞRA TEŞKİLATI ÖZÜRLÜ PERSONEL ALIMINA

    İLİŞKİN SINAV BAŞVURU VE ATAMA KILAVUZU

    2010

    1

    Bu Kılavuz 14 Nisan 2010 tarihli ve 27552 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan özürlü personel alımı ilanı

    doğrultusunda, Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün “Merkezi Sistem Sınav Yönergesi”,

    “Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Yapılacak Yarışma Sınavları Hakkında Yönetmeliği” ve “Millî

    Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” hükümlerine göre hazırlanmıştır.

    SINAV TAKVİMİ

    SINAV BAŞVURU

    TARİHLERİ SINAV ÜCRETİ YATIRMA SINAV GİRİŞ BELGESİ SINAV SONUÇ İLANI

    26/04/2010-

    21/05/2010

    tarihleri arasında

    elektronik

    ortamda

    yapılacaktır.

    26 /04/ 2010 -

    20 /05/ 2010

    tarihleri arasında.

    14/06/2010

    tarihinde ilgili İl

    Millî Eğitim

    Müdürlüklerinden

    alınacaktır.

    27 Haziran 2010

    Pazar Günü

    Saat: 10.00

    21/07/2010

    _________ İLETİŞİM BİLGİLERİ _________

    PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Memur ve Hizmetli Unvanı için)

    Telefon:

    Kadro Daire Başkanlığı

    0(312) 413 14 26– 413 14 13

    Faks:

    Kadro Daire Başkanlığı

    0(312) 419 52 51

    İnt Adr: T.C. Millî Eğitim Bakanlığı ve Object moved

    PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Öğretmen Unvanı için)

    Faks:

    Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Dairesi Başkanlığı

    0(312) 418 03 81

    Adıyaman, Amasya, Manisa, Uşak (0 312) 413 15 62 pgm_atama_yerdeg1@meb.gov.tr

    Bilecik, Kars, Kayseri, Kocaeli (0 312) 413 15 56 pgm_atama_yerdeg2@meb.gov.tr

    Çankırı, Gümüşhane, Malatya, Yozgat (0 312) 413 15 62 pgm_atama_yerdeg4@meb.gov.tr

    Bingöl, Denizli, Edirne, Yalova (0 312) 413 15 62 pgm_atama_yerdeg5@meb.gov.tr

    Elazığ, Mersin, Siirt, Tokat (0 312) 413 15 56 pgm_atama_yerdeg6@meb.gov.tr

    İstanbul (0 312) 413 15 48 pgm_atama_yerdeg8@meb.gov.tr

    Artvin, Isparta, Kilis, Mardin (0 312) 413 15 56 pgm_atama_yerdeg9@meb.gov.tr

    Kütahya, Muğla, Şanlıurfa (0 312) 413 15 56 pgm_atama_yerdeg44@meb.gov.tr

    2

    Balıkesir, Diyarbakır, Erzincan, Sakarya, Kırıkkale (0 312) 413 13 75 pgm_atama_yerdeg11@meb.gov.tr

    Aydın, Eskişehir, Niğde (0 312) 413 13 71 pgm_atama_yerdeg12@meb.gov.tr

    Antalya, Hakkari, Osmaniye (0 312) 413 13 79 pgm_atama_yerdeg13@meb.gov.tr

    Rize, Bolu, Düzce (0 312) 413 13 76 pgm_atama_yerdeg14@meb.gov.tr

    Adana, Batman, Erzurum, Tekirdağ, Konya (0 312) 413 13 64 pgm_atama_yerdeg16@meb.gov.tr

    Bitlis, Trabzon, Tunceli (0 312) 413 13 78 pgm_atama_yerdeg17@meb.gov.tr

    İzmir,Bartın (0 312) 413 13 34 pgm_atama_yerdeg18@meb.gov.tr

    Çorum, Karaman, Kastamonu (0 312) 413 13 77 pgm_atama_yerdeg48@meb.gov.tr

    Giresun, Kırklareli, Sinop, Van (0 312) 413 17 83 pgm_atama_yerdeg47@meb.gov.tr

    Bursa, Hatay, Iğdır, Şırnak (0 312) 413 17 88 pgm_atama_yerdeg19@meb.gov.tr

    Bayburt, Kırşehir, Nevşehir, Samsun (0 312) 413 17 88 pgm_atama_yerdeg20@meb.gov.tr

    Ankara, Ardahan (0 312) 413 17 86 pgm_atama_yerdeg21@meb.gov.tr

    Ağrı, Burdur, Çanakkale, Gaziantep, (0 312) 413 17 84 pgm_atama_yerdeg23@meb.gov.tr

    Kahramanmaraş, Ordu, Muş, Zonguldak (0 312) 413 17 90 pgm_atama_yerdeg24@meb.gov.tr

    Afyonkarahisar, Aksaray, Karabük, Sivas (0 312) 413 13 32 pgm_atama_yerdeg25@meb.gov.tr

    EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (EĞİTEK)

    Telefon:

    Çağrı Merkezi

    0 (312) 444 83 83

    Faks:

    Ölçme Değerlendirme ve Açık Öğretim Kurumları Daire Başkanlığı

    0(312) 499 42 04

    İnt . Adr: T.C. Millî Eğitim Bakanlığı

    DİKKAT: Bu kılavuzda yer alan kurallar, kılavuzun yayım tarihinden sonra yürürlüğe girebilecek yasama,

    yürütme ve yargı organları kararlarının gerekli kılması halinde değiştirilebilir. Böyle durumlarda

    izlenecek yol, Millî Eğitim Bakanlığınca belirlenir.

    3

    İLGİLİ MEVZUAT

    a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu,

    B) 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu,

    c) 7201 sayılı Tebligat Kanunu,

    ç) Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği,

    d) Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Yapılacak Yarışma Sınavları

    Hakkında Yönetmelik,

    e) Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu

    Raporları Hakkında Yönetmelik,

    f) Talim ve Terbiye Kurulunun 07/07/2009 tarihli ve 80 sayılı Kararı,

    g) Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği,

    h) 3797 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun,

    İ) Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul ve Kurumların Yönetici ve Öğretmenlerinin

    Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmelik.

    1. GENEL AÇIKLAMALAR

    Bu kılavuz 2010 yılı içerisinde “Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları

    İle Yapılacak Yarışma Sınavları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde öğretmen,

    memur ve hizmetli kadroları için aranan genel ve özel şartlarla birlikte başvuru, sınav ve

    atamaya yönelik iş ve işlemler ile ekli listeden oluşmaktadır.

    Bakanlığımızca İl Millî Eğitim Müdürlüklerine bağlı okul/kurumlarda İlk Defa

    Devlet Memuru olarak atanmak üzere (1-9 derece) 1000 öğretmen, (7. Derece) 2000 memur

    ve (10. Derece) 2000 hizmetli kadrolarında toplam 5000 özürlü personel alımı yapılacaktır.

    3- SINAV BAŞVURUSUNDA BULUNACAK ADAYLARDA ARANILACAK GENEL VE

    ÖZEL ŞARTLAR

    3.1- ÖĞRETMEN, MEMUR VE HİZMETLİ UNVANI İÇİN ARANILACAK GENEL

    ŞARTLAR:

    1- Türk Vatandaşı olmak.

    2- Memuriyete girişte en az 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun değişik

    40’ıncı maddesinde belirtilen yaşta olmak,

    3- Aynı Kanunun değişik 41’inci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak,

    4- Kamu haklarından mahrum bulunmamak.

    5- Türk Ceza Kanununun 53’üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile;

    kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa

    uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin

    işleyişine karşı suçlar, Millî savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve

    casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye

    kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan

    kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum

    olmamak.

    4

    6- “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu

    Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri gereğince sağlık kuruluşlarınca verilecek

    resmi sağlık kurulu raporu bulunmak.

    3.2 - ÖĞRETMEN UNVANI İÇİN ARANILACAK ÖZEL ŞARTLAR :

    1- 07.07.2009 tarihli ve 80 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu kararı gereğince

    mezuniyetinin atanacağı alan öğretmenliğine uygun olmak. Eğitim Fakültesi dışında mezun

    olanlarda Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans ya da Pedagojik Formasyon

    belgesi, Yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarında mezun olanlar öğreniminin ve pedagojik

    formasyon belgesinin yurt içindeki Yüksek öğretim kurumlarına veya programlarına

    denkliğinin yapılmış olması gerekmektedir.

    2- Öğretmenliğe atanacaklar bakımından başvuruların ilk günü itibarıyla 40 (kırk)

    yaşından gün almamış olmak.

    3- Adayların “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu

    Raporları Hakkında Yönetmelik’te belirtilen sağlık kurumlarından alacağı raporun

    “Çalıştırılamayacağı İş Alanları “ bölümünde “çalışabilir/çalışamaz” ifadesi yer almak.

    4- Adlî sicil kaydı bulunanların Sicil Kaydı İnceleme Komisyonunca atanması uygun

    bulunmak.

    3.3-MEMUR UNVANI İÇİN ARANILACAK ÖZEL ŞARTLAR:

    1- En az iki yıllık yüksek okul mezunu olmak,

    2- % 40 ve üzeri özürlü olduğunu “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve

    Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik”te belirtilen sağlık

    kuruluşlarından aldığı rapor ile belgelemek.

    3.4-HİZMETLİ UNVANI İÇİN ARANILACAK ÖZEL ŞARTLAR :

    1- Lise veya lise dengi mesleki veya teknik okul mezunu olmak, (İş Okulu diploması

    bulunan adaylar da lise mezunu olarak değerlendirilecektir.)

    2- % 40 ve üzeri özürlü olduğunu “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve

    Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik”te belirtilen sağlık

    kuruluşlarından aldığı rapor ile belgelemek.

    4- SINAV BAŞVURU İŞLEMLERİ

    4.1- ADAYIN YAPACAĞI İŞLEMLER

    a) Yukarıda belirlenen şartları taşıyan adaylar sınav başvurularını 26/04/2010-

    21/05/2010 tarihleri arası saat 17:00 ‘ye kadar elektronik ortamda yapabileceklerdir.

    5

    B) Aday, T.C. Millî Eğitim Bakanlığı ve Object moved internet adreslerinden

    T.C. kimlik numarası ile “Elektronik İş Talep Formu”na girerek başvuru işlemini yapabilecektir.

    c) Aday, “Elektronik İş Talep Formu”na MERNİS (Merkezi Nüfus İdare Sistemi)

    üzerinden gelen bilgilerinin doğruluğunu kontrol edecektir. Kimlik bilgilerinde herhangi bir

    hata olması halinde , aday nüfus müdürlüklerine başvuruda bulunarak “İçişleri Bakanlığı Nüfus

    ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Veri Tabanı”ndan gerekli düzeltmeyi yaptıracaktır.

    ç) Aday, Elektronik İş Talep Formunda kendisine ait bölümleri eksiksiz

    dolduracaktır. (Soruların bir veya birkaçını cevapsız bırakanların talepleri dikkate

    alınmayacaktır.)

    d) Aday, Elektronik İş Talep Formunda yer alan adres, telefon ve varsa e_posta

    adreslerinin kendilerine ulaşılabilecek şekilde tam ve açık olarak yazacaklardır. (Bu bilgilerde

    herhangi bir değişme, hata olması halinde aday başvuru yaptığı İl Millî Eğitim Müdürlüğüne

    bildirecektir. Aksi takdirde sorumluluk adayın kendisine ait olacaktır.)

    e) Aday, “Elektronik İş Talep Formu’nda sınava girmek istediği ili tercih

    edecektir.

    f) Ayrıca aday görev yapmak istediği 5 il tercihinde bulunabilecektir.

    g) Adayların tercihlerine norm kadro ve puan itibariyle atanamama ihtimali göz

    önünde bulundurularak “Tercihlerim Dışında Atanmayı Kabul ediyorum” seçeneği 6.

    tercih olarak verilecektir. Adaylardan 6. tercihi seçenlerin Bakanlıkça uygun görülen İl Millî

    Eğitim Müdürlüklerine atamaları yapılacaktır.

    h) Aday, Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Yapılacak Yarışma

    Sınavları Hakkında Yönetmeliğin 11. Maddesinde belirtilen Sağlık Kurulu raporu ile bir adet

    fotoğrafı ( son üç ay içerisinde çekilmiş orijinal vesikalık fotoğraf) sınava girmek için

    tercih ettiği İl Millî Eğitim Müdürlüğüne ibraz etmek suretiyle sınav başvurusunu

    onaylatacaktır.

    i) Ayrıca adaylar başvurularının onaylanma işlemi sırasında herhangi bir sorunla

    karşılaşılmaması için öğrenim durumlarını ibraz eden belgeyi de yanlarında

    bulunduracaklardır.

    j) Adaylar başvurularını onaylattıkları ilde sınava gireceklerdir.

    k) Aday, Elektronik İş Talep Formunda yer alan bilgilerin doğruluğunu kabul ederek

    “ Bu İş Talep Formunu gerçeğe uygun olarak doldurdum.” kutucuğunu işaretleyecektir.

    l) Aday, 14/06/2010 tarihinden sonra başvurusunu onaylattığı İl Millî Eğitim

    Müdürlüklerinden Sınav Giriş Belgesini alacaktır.

    4.2- İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜKLERİNİN YAPACAĞI İŞLEMLER

    a) Sınava girmek için başvuruda bulunan adayların, tercihte bulundukları İl Millî

    Eğitim Müdürlüğüne ibraz edecekleri (Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile

    Yapılacak Yarışma Sınavları Hakkında Yönetmeliğin 11. Maddesinde belirtilen) Sağlık Kurulu

    raporunun örneği ve bir adet fotoğrafı ( son üç ay içerisinde çekilmiş orijinal vesikalık

    fotoğraf) teslim almak.

    B) Adayların ibraz ettiği belgeleri (sağlık kurulu raporu ve öğrenim durumu belgesi)

    inceleyerek yukarıda belirlenen başvuru şartlarını taşıyıp taşımadığını kontrol etmek,

    6

    c) Adayın sağlık kurulu raporunda belirtilen raporun geçerlilik süresinin “Sürekli”

    veya “Süreli” olmasına göre ;

    “Sürekli” olanlardan yeni bir rapor istenmemesi,

    Ancak ; sürekli raporu bulunan adaylardan sağlık kurulu raporunda eksik bölümler

    bulunanlar ile Öğretmen unvanı için başvuruda bulunacakların; Sağlık Kurulu

    raporunun“Çalıştırılamayacağı İş Alanları” bölümünde Çalışabilir/Çalışamaz ifadesi yer

    almayanlardan yeni sağlık kurulu raporu istenmesi.

    “Süreli” olanların ise geçerlilik süresi kontrol edilerek, süresi bitmiş olanlardan yeni

    rapor istenmesi,

    ç) Şartları taşımayan adayların başvurularını reddetmek,

    d) Şartları taşıyan adayların Elektronik İş Talep Formunda belirtilen bilgilerinin tam

    ve doğru olduğunu kontrol etmek,

    e) Adayın fotoğrafını tarayıcıdan geçirerek Elektronik İş Talep Formuna

    yapıştırmak,

    f) Adayın ibraz ettiği Sağlık Kurulu Raporuna göre Elektronik İş Talep

    Formunda yer alan Özür Grubu ve Özürlülük Derecesine ilişkin bölümleri doldurmak,

    g) İl Millî Eğitim Müdürlüklerince onay yetkisi verilen personel tarafından

    Elektronik İş Talep Formunda yer alan “Bilgilerin doğruluğunu onayladım.” kutucuğunu

    işaretlemek,

    ğ) Elektronik İş Talep Formu onaylandıktan sonra iki çıktı alınarak bir nüshası

    imzalanıp mühürlenerek belge asılları ile birlikte adaya vermek, belgelerin fotokopisi ve

    çıktının bir nüshasını da muhafaza etmek,

    h) Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından 14/06/2010 tarihinde elektronik

    ortamda yayınlanacak “Sınav Giriş Belgelerinin” sistemden alınarak onaylanıp

    mühürlendikten sonra adaylara sınavdan önce vermek, (Sınav giriş belgesini almayan

    adaylara ulaşılarak sınav giriş belgelerinin teslim alınmasını sağlamak)

    ı) Elektronik ortamda başvuruda bulunmayarak şahsen veya posta ile yapılan

    başvurularda, adaya ulaşılarak elektronik ortamda başvuruda bulunmasını sağlamak,

    i) Başvurular esnasında oluşabilecek aksaklıklara itiraz eden adayların

    durumlarını incelemek ve adaylara başvuru süresi içerisinde cevap vermek.

    5- BAŞVURULARIN GEÇERSİZ SAYILACAĞI DURUMLAR

    Adayın;

    a) Başvuru süresinin dışında yapılan başvurusu varsa,

    B) Elektronik İş Talep Formunda yer alan bilgilerinde eksiklik, hata veya çelişki

    7

    bulunuyorsa,

    c) Elektronik İş Talep Formunda yer alan sorulardan bir veya birkaçını cevapsız

    bırakmışsa,

    ç) Elektronik İş Talep Formu İl Millî Eğitim Müdürlüklerince onaylanmamışsa,

    d) Sınav ücretini bu kılavuzun 6.2 bendinde belirtilen banka şubelerinden herhangi

    birine süresi içerisinde yatırmamışsa,

    başvurusu geçersiz sayılarak değerlendirmeye alınmayacaktır.

    Bu bağlamda; başvuru şartlarını taşımadığı halde gerçeğe aykırı belge düzenleyerek,

    beyanda bulunmak yada evrakta tahrifat yapmak suretiyle başvuruda bulunanlar ile gerçek

    durumunu gizleyerek başvuruda bulunan adayların başvuruları geçersiz sayılacaktır. Atama

    yapılmış olsa bile atamaları iptal edilerek haklarında Türk Ceza Kanunun ilgili hükümleri

    uygulanacaktır.

    UYARI:

    Aday, yaptığı Elektronik İş Talep Formu ile Sınav/Atama Başvuru Kılavuzu’nda

    belirtilen bütün hükümleri kabul etmiş sayılır ve bunun aksine yapılan eksiklik ve

    yanlışlıklardan doğacak sonuçlardan adayın kendisi sorumlu olacaktır.

    6- SINAVLA İLGİLİ ESASLAR

    6.1- SINAV TARİHİ

    Sınav 27 Haziran 2010 Pazar günü Saat : 10.00’da Eğitim Teknolojileri Genel

    Müdürlüğü tarafından 81 il merkezinde yapılacaktır.

    6.2- SINAV ÜCRETİ

    a) Sınava girecek adaylar 110 -TL (Yüzon TL. KDV Dahil) sınav ücretini

    26/04/2010–20/05/2010 tarihleri arasında Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü Döner

    Sermaye İşletmesinin T.C. Ziraat Bankası Beşevler Ankara Şubesi, Türkiye Vakıflar Bankası

    Ankara Merkez Şubesi veya Türkiye Halk Bankası Küçükesat Şubesinin herhangi birine

    “Kurumsal Tahsilât Programı” aracılığıyla yatıracaktır.

    B) Aday, sınav ücreti yatırma işlemi için bankaya herhangi bir havale ücreti ve benzeri

    gider ödemeyecektir.

    c) Banka dekontunda adayın T.C. kimlik numarası, adı, soyadı ve katıldığı sınavın açık

    adı (MEB 2010 Taşra Teşkilatı Özürlü Personel Sınavı) bulunacaktır.

    ç) Sınav ücreti bankaya yatırılacak; banka aracılığı ile yapılan online tahsilatla,

    internet bankacılığı kullanılmak suretiyle de yapılabilecektir. Kesinlikle mektupla ve elden

    sınav ücreti tahsil edilmeyecektir.

    6.3- SINAV GİRİŞ BELGESİ

    Adayların sınav giriş belgeleri Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından

    düzenlenerek 14/06/2010 tarihinde www.meb.gov.tr adresinden yayınlanacaktır. İlgili İl

    8

    Millî Eğitim Müdürlükleri yayınlanan sınav giriş belgelerini sistemden alacak, imzalayıp

    mühürleyerek adaylara sınav tarihinden önce vereceklerdir.

    Sınav giriş belgesinde adayın kimlik bilgileri ile sınava gireceği sınav bölgesi (il), bina,

    salon ve sıra bilgileri yer alacaktır. Aday, sınav giriş belgesinde yer alan sınav bölgesinde

    (ilinde), binada, salonda ve sırada sınava girecektir. Ancak, olağanüstü durumlarda (doğal

    afet, yangın, vb.) Bölge Sınav Yürütme Komisyonunun teklifi, Merkezin uygun görüşü ile

    adayın sınav yeri değiştirilebilecektir.

    Sınav giriş belgesini kaybeden adaylar belgenin yenisini sınava gireceği İl Millî Eğitim

    Müdürlüklerinden alabilecektir.

    Sınav giriş belgesi posta veya başka bir yolla adayların adreslerine gönderilmeyecektir.

    6.4- SINAV KONULARI VE SORU SAYILARI

    Sınavda, Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Yapılacak Yarışma Sınavları

    Hakkında Yönetmeliğin 15. Maddesinde yer alan ve aşağıda belirtilen konuları kapsayacak

    şekilde 50 adet çoktan seçmeli (4 seçenekli) soru sorulacaktır. Sorular Ortaöğretim mezunları

    için Millî Eğitim Bakanlığı müfredat programındaki kitaplar; Yüksek öğrenim mezunları için

    ise Yüksek öğretim kurumlarında okutulan ders kitapları esas alınarak Eğitim Teknolojileri

    Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanacaktır.

    SINAV KONULARI SORU SAYISI

    Atatürk İlkeleri ve Türk İnkılap Tarihi 10

    Temel Yurttaşlık Bilgisi 5

    Türkiye Coğrafyası 5

    Türkçe 10

    Matematik 10

    Görevin Özelliğine Göre Mesleki Bilgiler 10

    TOPLAM 50

    6.5- SINAVIN UYGULANMASI

    ÖNEMLİ :Sınava başvuruda bulunan adayların “ Elektronik İş Talep Formu “nda yer

    alan “Refakatçi gerekip gerekmediği” ne ilişkin çek işareti dikkate alınarak sınav öncesi

    ve sınav anında Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından gerekli tedbirler

    alınacaktır.

    a) Sınav, 27 Haziran 2010 Pazar günü saat 10.00’da başlayıp, 81 il merkezinde

    tek oturum olarak yapılacak ve 75 dakika sürecektir.

    B) Kimlik kontrolleri ve salonlara yerleştirmenin zamanında yapılabilmesi için adaylar

    en geç saat 09.30’da fotoğraflı sınav giriş belgelerinde belirtilen salonda hazır bulunacaktır.

    Adaylar sınava gelirken yanlarında fotoğraflı sınav giriş belgesi, özel kimlik belgelerinden

    9

    birisi ( nüfus cüzdanı, sürücü belgesi veya pasaport ), en az iki adet koyu siyah ve yumuşak

    kurşun kalem, kalemtıraş ve leke bırakmayan yumuşak silgi bulunduracaktır.

    c) Fotoğraflı sınav giriş belgesi kartı ve özel kimlik belgesi yanında olmayan adaylar

    kesinlikle sınava alınmayacaktır.

    ç) Adaylar sınav salonlarına alınırken; yanlarında sözlük, hesap cetveli veya

    makinesi, çağrı cihazı, cep telefonu, telsiz, radyo gibi kaynaklar ile her türlü bilgisayar özelliği

    bulunan cihazlar ve saat fonksiyonu dışında özellikleri bulunan saatlerin bulunup

    bulunmadığı kontrol edilecek, varsa bunlar sınavdan sonra iade edilmek üzere toplanacaktır.

    Aday bu araçlarla sınava alınmayacağı gibi sınav anında bulunduğu tespit edilirse sınav

    kurallarını ihlal ettiği için tutanakla sınavı geçersiz sayılacaktır.

    d) Adaylar sınava başı açık, temiz, düzenli ve aşırılığa kaçmayan bir kıyafetle girecektir.

    e) Adaylar fotoğraflı sınav giriş belgesinde belirtilen kendi sıra numarasında oturacak,

    gerektiğinde adayın yerini değiştirme yetkisi salon başkanına ait olacaktır. Gerekli kimlik

    kontrolleri ve yerleştirme işlemlerinden sonra salon başkanı sınavda uyulacak kuralları

    hatırlatacak sınav evrakının bulunduğu güvenlik torbalarını adayların önünde açarak cevap

    kâğıtlarını dağıtacaktır.

    f) Aday; cevap kâğıdında yazılı olan T.C. kimlik numarası, adı, soyadı bilgilerini kontrol

    edecek, hata varsa salon görevlilerine söyleyerek tutanak tutulmasını isteyecektir. Adayın

    adına düzenlenmiş cevap kâğıdı bulunmuyorsa veya cevap kâğıdı kullanılamayacak

    durumdaysa yeni bir cevap kâğıdına aday kimlik bilgileri salon başkanının açıklamalarına

    göre yazılacaktır.

    g) Sınav başladıktan sonra ilk 30 dakika içinde gelen adaylar sınava alınacaktır. Sınav

    bitimine 15 dakika kala salonda en az 2 (iki) aday sınav salonunda kalacaktır.

    h) Salon görevlileri adaylara soru kitapçıklarını ve cevap kâğıtlarını kontrol

    ederek dağıtacaktır. Aday da kontrol ederek; eksik sayfa veya baskı hatası varsa kitapçığın

    değiştirilmesini isteyecektir.

    ı) Aday, cevap kâğıdı üzerinde işaretlemeleri kurşun kalemle yapacaktır.

    i) Cevap kâğıdındaki imza bölümü aday tarafından mutlaka imzalanacaktır.

    j) Cevap kâğıdında bulunan “Bu Bölüme Dokunmayınız” kısmı hiçbir şekilde

    işaretlenmeyecektir.

    k) Soru kitapçığının A ve B olmak üzere iki ayrı türü olup, aday, A kitapçığını

    kullanıyorsa cevap kâğıdındaki kitapçık türü bölümünün A yuvarlağını, B kitapçığını

    kullanıyorsa B yuvarlağını işaretleyecektir.

    l) Adaylar cevaplarını soru kitapçığının kapağında belirtilen örnekte olduğu gibi,

    yuvarlağın dışına taşırmadan cevap kâğıdında ilgili seçeneği bularak işaretleyecektir.

    10

    m) Her sorunun 4 (dört) seçeneği vardır. Bu seçeneklerden sadece 1 (bir) tanesi doğru

    cevaptır. Çift işaretlenmiş veya iyi silinmemiş cevaplar optik okuyucular tarafından yanlış

    cevap olarak değerlendirilecektir.

    n) Soru kitapçığına işaretlenen cevaplar, cevap kâğıdına işaretlenmediği

    takdirde değerlendirme işlemine alınmayacaktır.

    o) Sınavda cevap kâğıdının başkaları tarafından görülmesi ya da her hangi bir

    dokümandan kopya çekilmesi halinde salon görevlileri tutanakla durumu tespit edecektir.

    Ayrıca; bilgisayar ortamında ikili veya toplu kopya çekildiğinin analiz edilmesi halinde kopya

    işlemi yapılarak adayların sınavı geçersiz sayılacaktır.

    ö) Adaylar sorulara verdiği cevapları almayacaktır. Bu kurala uymayanların sınavı

    geçersiz sayılacaktır. Adaylar sınav esnasında ve sınavın yapıldığı binada sigara

    içmeyecekler, içenler hakkında da 5727 sayılı Kanun gereğince işlem yapılacaktır.

    p) Sınav bitiminden sonra;

    Adaylar, soru kitapçığı ile cevap kâğıdını salon görevlilerine teslim edecek ve salon

    yoklama tutanağını imzalayacaktır.

    Salon görevlileri, salona ait sınav evrakını adayların önünde kontrol ederek toplayacak,

    sınav güvenlik torbasına koyup kapattıktan sonra bina sınav komisyonuna teslim edecektir.

    Bina sınav komisyonu, salonlardan gelen sınav güvenlik torbalarını ait oldukları sınav

    evrak kutularına koyarak seri numaralı güvenlik kilidi ile kapatacak ve görevli kuryelere

    tutanakla teslim edecektir.

    Bu kurallara uymadığı herhangi bir yolla tespit edilen adayların sınavı iptal

    edilecek ve devam etmelerine izin verilmeyecektir. Ancak, salon görevlileri diğer

    adayların dikkatini dağıtmamak, zaman kaybetmelerine yol açmamak açısından

    gerekli görürse kural dışı davranışlarda bulunanlara sınav sırasında uyarıda

    bulunmayabilecektir. Bu adayların kusurları ve kimlik bilgileri bir tutanakla sınav

    evrakına eklenecektir. Bu adayların sınavı geçersiz sayılacak ve sınav sonuç belgesi

    düzenlenmeyecektir.

    6.6- SINAV DEĞERLENDİRMESİ

    a) Adayın cevap kâğıdı 2 adet optik okuyucu tarafından çift kontrol sistemiyle

    okutulacaktır.

    B) Okutulan cevap kâğıtlarında doğru cevap sayıları tespit edilir. Yanlış cevaplar

    dikkate alınmayacaktır.

    c) Sınava giren tüm adaylar için [Puan = (Doğru Sayısı /Soru Sayısı) x 100] formülü

    kullanılarak basarı puanı hesaplanacaktır.

    ç) Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Yapılacak Yarışma Sınavları

    Hakkında Yönetmeliğin 18. maddesi gereği sınavlar 100 tam puan üzerinden değerlendirilir.

    Sınavda yer alacak her soru puan olarak eşit ağırlığa sahiptir.( Her soru 2 (iki) puan

    üzerinden değerlendirilecektir.)

    11

    d) Değerlendirme sırasında hatalı soru/ sorular çıkması durumunda hatalı bulunan

    soru/ soruları doğru kabul ederek 100 puan üzerinden değerlendirilecektir.

    e) Cevap anahtarında hata olması ve bu hususun komisyon kararı ile belirlenmesi

    sonucunda, soru/sorular iptal edilmeyecek, hatalı olan soru/soruların doğru şıkları dikkate

    alınmak suretiyle değerlendirmeye bu soru/sorular dâhil edilecektir.

    6.7- SINAVIN GEÇERSİZ SAYILDIĞI DURUMLAR

    a) Başvuru şartlarını taşımadığı halde adayın sınava girmesi,

    B) Cevap kâğıdı ve soru kitapçığının dönüş sınav güvenlik torbasından

    çıkmaması/eksik çıkması,

    c) Herhangi bir adaydan ya da dokümandan aday tarafından kopya çekildiğinin salon

    görevlilerince tespit edilmesi,

    ç) Geçerli kimlik belgesinin ve sınav giriş belgesinin ibraz edilmemesi,

    d) Başka adayın sınav evrakının kullanılması,

    e) Adayın yerine başkasının sınava girmesi,

    f) Her türlü bilgisayar özelliği bulunan cihazlar ve saat fonksiyonu dışında özellikleri

    bulunan saatler ile cep telefonu, telsiz vb. iletişim araçları ve defter, kitap, sözlük, hesap

    cetveli gibi araçları sınav anında adayın yanında bulundurması,

    g) Sınav güvenlik kutuları dışında posta ya da farklı bir yolla sınav evrakı

    gönderilmesi,

    ğ) Cevap kâğıdının değerlendirmesi yapılırken sistemin kopya analizi sonucunda

    ikili/toplu kopya çekildiğinin tespit etmesi,

    h) Sınav evrakına zarar verilmesi,(soru kitapçığını, cevap kâğıdını yırtmak, teslim

    etmemek ve benzeri)

    ı) Sınav evrakında bulunan fotoğraf ve bilgilerde uyuşmazlık olması,

    i) Cevapların soru kitapçığına işaretlenmesi ve cevap kağıdının boş bırakılması,

    j) Eksik belgeleri olduğu halde salon görevlilerince yanlışlıkla sınava alınan adaylar ile

    salon yoklama listelerinde ismi olmadığı halde sınava alınan adaylar,

    k) Merkezi Sistem Sınav Yönergesinde belirtilen sınav kurallarının ihlal edilmesi

    durumunda salon görevlilerinin ve Bakanlık temsilcilerinin tuttuğu tutanaklar da dikkate

    alınarak adayın sınavı/testi geçersiz sayılır.

    6.8 - SINAV SONUÇLARININ BİLDİRİLMESİ

    Sınav sonuçları Bakanlığımızın T.C. Millî Eğitim Bakanlığı ve

    Object moved adreslerinde ilan edilecektir.

    Adaylara ayrıca sınav sonuç belgesi gönderilmeyecektir.

    12

    6.9 - SINAV İTİRAZLARI

    a) Sınav sorularına ve cevap anahtarına yapılacak olan itirazlar soru ve cevap

    anahtarının www.meb.gov.tr ve Object moved adreslerinden yayımlanmasından

    itibaren en geç 5 (beş) işgünü içinde dilekçeyle Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğüne

    yapılabilecektir.

    B) Sınav sonuçlarına itirazlar sonuçların internetten yayımlanmasından itibaren en geç

    10 (on) gün içinde Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğüne yapılabilecektir.

    c) İtirazların incelenmesi için adayın Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün T.C.

    Ziraat Bankası Beşevler Ankara Şubesindeki TR690001000799054952185001 numaralı

    hesabına 10 (on) TL yatırması gerekmektedir. Aday ücretini yatırdıktan sonra banka

    dekontunu eklemek kaydıyla yazılı dilekçe ile birlikte Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğüne

    müracaat edecektir.

    ç) Sınav sorularına, sınav uygulamasına ve sınav sonuçlarına yapılan itirazlar Eğitim

    Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından en geç 15 (on beş) gün içinde adaylara

    bildirilecektir.

    d) Başvurusu/sınavı geçersiz sayılan, sınava girmeyen, sınava alınmayan ya da

    sınavdan çıkarılan, adayların/kurumların bu konuyla ilgili itiraz başvuruları dikkate alınmaz.

    Ancak; adayın kendi kusuru dışında idari sebeple sınava girememesi durumunda sınavın ait

    olduğu yıl içinde banka dekontu/ödendi makbuzu ile başvuruda bulunduğu takdirde

    kendisine ücret iadesi yapılabilecektir. Ücret iadesi alabilecek adaylar Millî Eğitim

    Bakanlığının resmi internet sitesinden sorgulama yoluyla durumunu öğrenebilecektir.

    e) İtirazların cevaplanmasında Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü genel evrak kayıt

    tarihi dikkate alınacaktır.

    f) Süresi geçtikten sonra yapılan itirazlar ile adayın T.C. kimlik numarası

    belirtilmeyen,

    banka dekontu eklenmemiş, adı ,soyadı, imza ve adresleri olmayan dilekçeler ile faksla yapılan

    itirazlar dikkate alınmayacaktır.

    g) Sınav Merkezinde bulunan her türlü sınav evrakının aslı veya fotokopisi yargı

    organları dışında, aday dâhil hiçbir kişiye ya da kuruma verilemez ve gösterilemez.

    7- ATAMA İŞLEMLERİ

    7.1- ÖĞRETMEN, MEMUR VE HİZMETLİ KADROLARINA ATAMA ESNASINDA

    ADAYLARDAN İSTENİLECEK BELGELER:

    a) Gerekli hallerde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Değişik 40’ıncı

    maddesinin 2. fıkrası gereğince kazai rüşt kararının,

    B) Öğrenim durumlarına ilişkin diploma asılları veya onaylı örnekleri,

    diplomalarının düzenlenmemiş olması halinde öğrenim durumlarını belirtmek üzere ilgili

    kurumlarca usulüne göre verilecek ve daha sonra diploma veya örnekleri ile değiştirilebilecek

    belgelerin,

    Öğrenimi yabancı ülkelerde yapmış olanların diplomaları veya örnekleri ile

    birlikte denkliğinin kabul edildiğine dair ilgisine göre Millî Eğitim Bakanlığı veya Yüksek

    Öğretim Kurulunca verilecek belgelerin,

    c) 16 Temmuz 2006 tarihli ve 26230 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özür

    durumlarına ilişkin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu

    13

    Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince sağlık kuruluşlarından alınan Resmi

    Sağlık Kurulu Raporunun,

    ç) Öğretmen olarak atanacaklarda “ 3.2- Öğretmen Unvanı için aranılacak

    Özel Şartlar” başlıklı madde de aranılan şartlara ilişkin belgelerin,

    d) Ayrıca atama esnasında İl Millî Eğitim Müdürlüklerince adaylardan istenilecek

    diğer belgelerin,

    asılları veya kurum onaylı nüshaları.

    7.2- ÖĞRETMEN KADROLARINA ATAMA İŞLEMLERİ

    a) Öğretmen adaylarının, norm kadro ve 5 il tercihleri dikkate alınarak puan

    üstünlüğüne göre atamaları İl Millî Eğitim Müdürlüklerine yapılacaktır.

    B) Tercihlerine norm kadro ve puan itibariyle atanamayan ve 6. tercih olarak

    “Tercihlerim Dışında Atanmayı Kabul ediyorum” seçeneğini işaretleyen adayların

    Bakanlıkça uygun görülen İl Millî Eğitim Müdürlüklerine atamaları yapılacaktır.

    c) İl Millî Eğitim Müdürlüklerince eğitim kurumlarındaki norm ve kurumun özelliği ile

    öğretmenin özrü ve isteği de göz önünde bulundurulmak suretiyle il içi atamaları

    yapılacaktır.

    ç) Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Yapılacak Yarışma Sınavları

    Hakkında Yönetmeliğin 22. Maddesi gereği; adayların sınav puanı eşit olması halinde

    diploması bir üst öğrenim olana, aynı öğrenim gurubunda ise diploma tarihi itibariyle önce

    mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde ise yaşı büyük olana öncelik tanınacaktır.

    d) Adayların atamalarında (sağlık, eş, öğrenim vs.) özür durumları dikkate

    alınmayacaktır.

    e) İl Millî Eğitim Müdürlüklerince, ataması yapılan adayların başvuruda belirttikleri

    adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre tebligat yapılacaktır. Tebligat yapıldığı

    halde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62. ve 63. maddelerinde belirtilen yasal süre

    içerisinde göreve başlamayanların atamaları iptal edilecektir.

    h) İl Millî Eğitim Müdürlüklerince atamaları yapılan adayların en geç

    15/09/2010 tarihine kadar görevlerine başlatılmaları sağlanarak MEBBİS Özlük Modülüne

    işlenecektir. Ayrıca göreve başlayanlar ile görevine başlamayanların göreve başlamama nedenleri

    de belirtilerek ayrı ayrı isim listelerinin ve tebligat belgelerinin ilgili ile ait iletişim bilgilerinde

    (Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Dairesi Başkanlığı) yer alan e-posta adresine bildirilmesi

    gerekmektedir.

    7.3- MEMUR VE HİZMETLİ KADROLARINA ATAMA İŞLEMLERİ

    a) Atamalar Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları İle Yapılacak

    Yarışma Sınavları Hakkında Yönetmeliğin 22’nci Maddesi gereği yapılacaktır. Aynı madde

    gereği adayların sınav puanı eşit olması halinde diploması bir üst öğrenim olana, aynı öğrenim

    gurubunda ise diploma tarihi itibariyle önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde

    ise yaşı büyük olana öncelik tanınacaktır.

    14

    B) Adayların tercihleri doğrultusunda, sınav puanı üstünlüğüne göre yerleştirme

    işlemleri Bakanlıkça yapılacaktır. Yerleştirilmesi yapılan personele ilişkin listeler, atama

    kararnameleri düzenlenmek üzere İlgili İl Millî Eğitim Müdürlüklerine elektronik ortamda

    gönderilecektir. Yerleştirmeleri yapılan adayların dağılımları İl Millî Eğitim Müdürlüklerince

    yapılacaktır.

    c) Tercih ettikleri İl Millî Eğitim Müdürlüklerine puan üstünlüğüne göre atanamayan

    adaylardan 6. Tercih olarak “ Tercihlerim Dışında Atanmayı Kabul ediyorum ” seçeneğini

    işaretleyenlerin, tercih yapılmadığı için boş kalan kontenjanlara Bakanlıkça bilgisayar kurası

    ile yerleştirmeleri yapılacaktır.

    ç) İl Millî Eğitim Müdürlüklerince söz konusu yerleştirme listelerinde yer alan adayların

    atamaları 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu gereği o ilde ihtiyaç bulunan İl/ilçe/ okul ve

    kurumlara yapılacaktır.

    d) İl Millî Eğitim Müdürlüklerince yerleştirme listelerinde yer alan personel dışında

    kesinlikle atama yapılmayacaktır. Aksi takdirde sorumluluk atama yapan İl Millî Eğitim

    Müdürlüklerine ait olacaktır.

    e) Adayların atamalarında (sağlık, eş, öğrenim vs.) özür durumları dikkate

    alınmayacaktır.

    f) İl Millî Eğitim Müdürlüklerince, atamaları yapılan adayların başvuruda

    belirttikleri adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre tebligat yapılacaktır. Tebligat

    yapıldığı halde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62. ve 63. maddelerinde belirtilen

    yasal süre içerisinde göreve başlamayanların atamaları iptal edilecektir.

    g) İl Millî Eğitim Müdürlüklerince atamaları yapılan adayların en geç

    15/09/2010 tarihine kadar görevlerine başlatılmaları sağlanarak MEBBİS Özlük Modülüne

    işlenecektir. Ayrıca göreve başlayanlar ile görevine başlamayanların göreve başlamama nedenleri

    de belirtilerek ayrı ayrı isim listelerinin pgm_kadro_ik4@meb.gov.tr adresine bildirilmesi

    gerekmektedir.

    UYARI:

    Yapılan sınava katılarak, atanmaya hak kazananlardan atama koşullarını

    taşımadığı sonradan tespit edilenlerin ataması yapılmayacak, ataması yapılmış olsa

    bile iptal edilecektir.

    Bu kılavuzda yapılan açıklamalara ek olarak olabilecek değişiklikler Personel

    Genel Müdürlüğünce, Bakanlığın T.C. Millî Eğitim Bakanlığı internet adresinden

    duyurulacağından ilgililerce takip edilmesi gerekmektedir

    EKLER :

    1- Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları

    Hakkında Yönetmelik ekinde yer Özürlü Sağlık Kurlu Raporu Vermeye Yetkili Sağlık

    Kuruluşları Listesi. (6 sayfa )

    2- İl bazlı memur ve hizmetli kontenjan listesi.( 2 sayfa)

    ÖZÜRLÜ SAĞLIK KURULU RAPORU VERMEYE YETKİLİ SAĞLIK KURULUŞLARI

    NO İLİ KURUMU HASTANE ADI

    1. Adana Sağlık Bakanlığı Adana Devlet Hastanesi

    2. Adana Sağlık Bakanlığı Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    3. Adana Sağlık Bakanlığı Çukurova Devlet Hastanesi

    4. Adana Üniversite Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    5. Adana MSB Adana Asker Hastanesi

    6. Adıyaman Sağlık Bakanlığı Adıyaman Devlet Hastanesi

    7. Afyonkarahisar Sağlık Bakanlığı Afyon Devlet Hastanesi

    8. Afyonkarahisar Sağlık Bakanlığ

    ı Kocatepe Devlet Hastanesi

    9. Afyonkarahisar Üniversite Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    10. Ağrı Sağlık Bakanlığı Ağrı Devlet Hastanesi

    11. Ağrı MSB Ağrı Asker Hastanesi

    12. Amasya Sağlık Bakanlığı Amasya Sabuncuoğlu Şerefeddin Devlet Hastanesi

    13. Ankara Sağlık Bakanlığı Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    14. Ankara Sağlık Bakanlığı Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    15. Ankara Sağlık Bakanlığı Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    16. Ankara Sağlık Bakanlığı Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    17. Ankara Sağlık Bakanlığı Dr. S.Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma

    Hastanesi

    18. Ankara Sağlık Bakanlığı Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma

    Hastanesi

    19. Ankara Sağlık Bakanlığı Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    20. Ankara Sağlık Bakanlığı Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    21. Ankara Sağlık Bakanlığı Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    22. Ankara Sağlık Bakanlığı Etlik İhtisas Hastanesi

    23. Ankara Sağlık Bakanlığı Ulus Devlet Hastanesi

    24. Ankara Üniversite Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina ve Dikimevi Hastanesi

    25. Ankara Üniversite Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    26. Ankara Üniversite Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    27. Ankara Üniversite Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    28. Ankara Üniversite Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    29. Ankara MSB Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı Eğitim Hastanesi

    30. Ankara MSB Ankara Asker Hastanesi

    31. Ankara MSB Etimesgut Asker Hastanesi

    32. Ankara MSB Beytepe Asker Hastanesi

    33. Antalya Sağlık Bakanlığı Antalya Devlet Hastanesi

    34. Antalya Sağlık Bakanlığı Atatürk Devlet Hastanesi

    35. Antalya Üniversite Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    36. Artvin Sağlık Bakanlığı Artvin Devlet Hastanesi

    37. Aydın Sağlık Bakanlığı Aydın Devlet Hastanesi

    38. Aydın Sağlık Bakanlığı Nazilli 82. Yıl Devlet Hastanesi

    39. Aydın Sağlık Bakanlığı 82.Yıl Devlet Hastanesi

    40. Aydın Üniversite Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    41. Balıkesir Sağlık Bakanlığı Balıkesir Devlet Hastanesi

    42. Balıkesir Sağlık Bakanlığı Atatürk Devlet Hastanesi

    43. Balıkesir Sağlık Bakanlığı Bandırma Kapıdağ Devlet Hastanesi

    44. Balıkesir Sağlık Bakanlığı Burhaniye Devlet Hastanesi

    45. Balıkesir Sağlık Bakanlığı Edremit Kazdağı Devlet Hastanesi

    46. Balıkesir MSB Balıkesir Asker Hastanesi

    47. Bilecik Sağlık Bakanlığı Bilecik Devlet Hastanesi

    48. Bingöl Sağlık Bakanlığı Bingöl Devlet Hastanesi

    49. Bolu Sağlık Bakanlığı İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi

    50. Bolu Sağlık Bakanlığı Köroğlu Devlet Hastanesi

    51. Bolu Üniversite Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzet Baysal Tıp Fakültesi

    Hastanesi

    52. Burdur Sağlık Bakanlığı Burdur Devlet Hastanesi

    53. Bursa Sağlık Bakanlığı Bursa Devlet Hastanesi

    54. Bursa Sağlık Bakanlığı Çekirge Devlet Hastanesi

    55. Bursa Sağlık Bakanlığı Çekirge Çocuk Hastalıkları Hastanesi

    56. Bursa Sağlık Bakanlığı Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi

    57. Bursa Sağlık Bakanlığı İnegöl Devlet Hastanesi

    58. Bursa Sağlık Bakanlığı Mustafa Kemalpaşa Devlet Hastanesi

    59. Bursa Üniversite Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    60. Bursa MSB Bursa Asker Hastanesi

    61. Çanakkale Sağlık Bakanlığı Çanakkale Devlet Hastanesi

    62. Çanakkale MSB Çanakkale Asker Hastanesi

    63. Çanakkale MSB Çanakkale Gelibolu Asker Hastanesi

    64. Çankırı Sağlık Bakanlığı Çankırı Devlet Hastanesi

    65. Çorum Sağlık Bakanlığı Çorum Devlet Hastanesi

    66. Çorum Sağlık Bakanlığı Hasanpaşa Devlet Hastanesi

    67. Denizli Sağlık Bakanlığı Denizli Devlet Hastanesi

    68. Denizli Sağlık Bakanlığı Servergazi Devlet Hastanesi

    69. Denizli Üniversite Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    70. Denizli MSB Denizli Asker Hastanesi

    71. Diyarbakır Sağlık Bakanlığı Diyarbakır Devlet Hastanesi

    72. Diyarbakır Sağlık Bakanlığı Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi

    73. Diyarbakır Üniversite Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    74. Diyarbakır MSB Diyarbakır Asker Hastanesi

    75. Edirne Sağlık Bakanlığı Edirne Devlet Hastanesi

    76. Edirne Sağlık Bakanlığı Selimiye Devlet Hastanesi

    77. Edirne Üniversite Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    78. Elazığ Sağlık Bakanlığı Elazığ Devlet Hastanesi

    79. Elazığ Sağlık Bakanlığı Harput Devlet Hastanesi

    80. Elazığ Üniversite Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    81. Erzincan Sağlık Bakanlığı Erzincan Devlet Hastanesi

    82. Erzincan MSB Erzincan Asker Hastanesi

    83. Erzurum Sağlık Bakanlığı Erzurum Numune Hastanesi

    84. Erzurum Sağlık Bakanlığı Palandöken Devlet Hastanesi

    85. Erzurum Üniversite Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    86. Erzurum MSB Erzurum Mareşal Çakmak Hastanesi

    87. Eskişehir Sağlık Bakanlığı Eskişehir Devlet Hastanesi

    88. Eskişehir Sağlık Bakanlığı Yunus Emre Devlet Hastanesi

    89. Eskişehir Üniversite Osman Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    90. Eskişehir MSB Eskişehir Asker Hastanesi

    91. Gaziantep Sağlık Bakanlığı Gaziantep Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi

    92. Gaziantep Sağlık Bakanlığı 25 Aralık Devlet Hastanesi

    93. Gaziantep Üniversite Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    94. Giresun Sağlık Bakanlığı Giresun Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi

    95. Giresun Sağlık Bakanlığı Kale Devlet Hastanesi

    96. Gümüşhane Sağlık Bakanlığı Gümüşhane Devlet Hastanesi

    97. Hatay Sağlık Bakanlığı Antakya Devlet Hastanesi

    98. Hatay Sağlık Bakanlığı Hatay Devlet Hastanesi

    99. Hatay Sağlık Bakanlığı İskenderun Körfez Devlet Hastanesi

    100. Hatay MSB İskenderun Asker Hastanesi

    101. Hatay Üniversite Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    102. Isparta Sağlık Bakanlığı Isparta Devlet Hastanesi

    103. Isparta Sağlık Bakanlığı Gülkent Devlet Hastanesi

    104. Isparta Üniversite Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    105. Isparta MSB Isparta Asker Hastanesi

    106. Mersin Sağlık Bakanlığı Mersin Devlet Hastanesi

    107. Mersin Sağlık Bakanlığı Toros Devlet Hastanesi

    108. Mersin Sağlık Bakanlığı 70. Yıl Tarsus Devlet Hastanesi

    109. Mersin Üniversite Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama

    Hastanesi

    110. İstanbul Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    111. İstanbul Sağlık Bakanlığı Bakırköy Prof.Dr.Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları

    Eğitim ve Araştırma Hast.

    112. İstanbul Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    113. İstanbul Sağlık Bakanlığı Büyükçekmece Devlet Hastanesi

    114. İstanbul Sağlık Bakanlığı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    115. İstanbul Sağlık Bakanlığı Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    116. İstanbul Sağlık Bakanlığı Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    117. İstanbul Sağlık Bakanlığı Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    118. İstanbul Sağlık Bakanlığı Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma

    Hastanesi

    119. İstanbul Sağlık Bakanlığı Dr. S. Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma

    Hastanesi

    120. İstanbul Sağlık Bakanlığı Bakırköy Dr.Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    121. İstanbul Sağlık Bakanlığı Beykoz Devlet Hastanesi

    122. İstanbul Sağlık Bakanlığı İstanbul 70. Yıl Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi

    123. İstanbul Sağlık Bakanlığı Silivri Prof.Dr. Necmi Ayanoğlu Devlet Hastanesi

    124. İstanbul Sağlık Bakanlığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    125. İstanbul Sağlık Bakanlığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    126. İstanbul Sağlık Bakanlığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    127. İstanbul Sağlık Bakanlığı Eyüp Devlet Hastanesi

    128. İstanbul Sağlık Bakanlığı Kartal Devlet Hastanesi

    129. İstanbul Sağlık Bakanlığı Paşabahçe Devlet Hastanesi

    130. İstanbul Sağlık Bakanlığı Şişli Devlet Hastanesi

    131. İstanbul Sağlık Bakanlığı İstinye Devlet Hastanesi

    132. İstanbul Sağlık Bakanlığı Pendik Devlet Hastanesi

    133. İstanbul Sağlık Bakanlığı Validebağ Öğretmenler Devlet Hastanesi

    134. İstanbul Sağlık Bakanlığı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    135. İstanbul Sağlık Bakanlığı Sarıyer İsmail Akgün Devlet Hastanesi

    136. İstanbul Sağlık Bakanlığı Prof.Dr.N.Reşat Belger Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma

    Hastanesi

    137. İstanbul Sağlık Bakanlığı Çatalca Dev.ve Bölge Trafik Hastanesi

    138. İstanbul Sağlık Bakanlığı Adalet ve Sağlık Bakanlığı Bayrampaşa Devlet Hastanesi

    139. İstanbul Sağlık Bakanlığı Lütfiye Nuri Burat Devlet Hastanesi

    140. İstanbul Sağlık Bakanlığı Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    141. İstanbul Sağlık Bakanlığı Tacirler Eğitim Vakfı Sultanbeyli Devlet Hastanesi

    142. İstanbul Sağlık Bakanlığı Üsküdar Devlet Hastanesi

    143. İstanbul Sağlık Bakanlığı Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma

    Hastanesi

    144. İstanbul Üniversite İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi

    145. İstanbul Üniversite İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi

    146. İstanbul Üniversite Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    147. İstanbul MSB Kasımpaşa Asker Hastanesi

    148. İstanbul MSB Gülhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim Hastanesi

    Komutanlığı

    149. İstanbul MSB Gümüşsuyu Asker Hastanesi

    150. İzmir Sağlık Bakanlığı İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    151. İzmir Sağlık Bakanlığı Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma

    Hastanesi

    152. İzmir Sağlık Bakanlığı Karşıyaka Devlet Hastanesi

    153. İzmir Sağlık Bakanlığı Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi

    154. İzmir Sağlık Bakanlığı Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    155. İzmir Sağlık Bakanlığı İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    156. İzmir Sağlık Bakanlığı Aliağa Devlet Hastanesi

    157. İzmir Sağlık Bakanlığı Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi

    158. İzmir Sağlık Bakanlığı Ödemiş Devlet Hastanesi

    159. İzmir Üniversite Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    160. İzmir Üniversite Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    161. İzmir MSB Güzelyalı Asker Hastanesi

    162. İzmir MSB İzmir Asker Hastanesi

    163. Kars Sağlık Bakanlığı Kars Devlet Hastanesi

    164. Kars MSB Sarıkamış Asker Hastanesi

    165. Kastamonu Sağlık Bakanlığı Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi

    166. Kastamonu Sağlık Bakanlığı Şerife Bacı Devlet Hastanesi

    167. Kayseri Sağlık Bakanlığı Kayseri Dr. Vedat Ali Özkan Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    168. Kayseri Üniversite Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    169. Kayseri MSB Kayseri Asker Hastanesi

    170. Kırklareli Sağlık Bakanlığı Kırklareli Devlet Hastanesi

    171. Kırklareli Sağlık Bakanlığı Lüleburgaz 82. Yıl Devlet Hastanesi

    172. Kırşehir Sağlık Bakanlığı Kırşehir Devlet Hastanesi

    173. Kocaeli Sağlık Bakanlığı Kocaeli Devlet Hastanesi

    174. Kocaeli Sağlık Bakanlığı İzmit Devlet Hastanesi

    175. Kocaeli Sağlık Bakanlığı Derince Devlet Hastanesi

    176. Kocaeli Sağlık Bakanlığı Gebze Fatih Devlet Hastanesi

    177. Kocaeli Üniversite Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    178. Kocaeli MSB Gölcük Asker Hastanesi

    179. Kocaeli MSB Derince Asker Hastanesi

    180. Konya Sağlık Bakanlığı Konya Numune Hastanesi

    181. Konya Sağlık Bakanlığı Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    182. Konya Üniversite Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    183. Konya MSB Konya Asker Hastanesi

    184. Kütahya Sağlık Bakanlığı Kütahya Devlet Hastanesi

    185. Kütahya Sağlık Bakanlığı Evliya Çelebi Devlet Hastanesi

    186. Kütahya MSB Kütahya Asker Hastanesi

    187. Malatya Sağlık Bakanlığı Malatya Devlet Hastanesi

    188. Malatya Sağlık Bakanlığı Beydağı Devlet Hastanesi

    189. Malatya Üniversite İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    190. Malatya MSB Malatya Asker Hastanesi

    191. Manisa Sağlık Bakanlığı Manisa Devlet Hastanesi

    192. Manisa Sağlık Bakanlığı Merkezefendi Devlet Hastanesi

    193. Manisa Sağlık Bakanlığı Salihli Devlet Hastanesi

    194. Manisa Sağlık Bakanlığı Soma Devlet Hastanesi

    195. Manisa Üniversite Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    196. Manisa MSB Manisa Asker Hastanesi

    197. Kahramanmaraş Sağlık Bakanlığı Kahramanmaraş Devlet Hastanesi

    198. Kahramanmaraş Sağlık Bakanlığı Kahramanmaraş Yenişehir Devlet Hastanesi

    199. Kahramanmaraş Üniversite Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    200. Mardin Sağlık Bakanlığı Mardin Devlet Hastanesi

    201. Muğla Sağlık Bakanlığı Muğla Devlet Hastanesi

    202. Muğla Sağlık Bakanlığı Fethiye Devlet Hastanesi

    203. Muğla MSB Aksaz Asker Hastanesi

    204. Muş Sağlık Bakanlığı Muş Devlet Hastanesi

    205. Nevşehir Sağlık Bakanlığı Nevşehir Dr. İ. Şevki Atasagun Devlet Hastanesi

    206. Niğde Sağlık Bakanlığı Niğde Devlet Hastanesi

    207. Ordu Sağlık Bakanlığı Ordu Devlet Hastanesi

    208. Ordu Sağlık Bakanlığı Ordu Boztepe Devlet Hastanesi

    209. Rize Sağlık Bakanlığı Rize Devlet Hastanesi

    210. Rize Sağlık Bakanlığı 82. Yıl Devlet Hastanesi

    211. Sakarya Sağlık Bakanlığı Sakarya Devlet Hastanesi

    212. Sakarya Sağlık Bakanlığı Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi

    213. Samsun Sağlık Bakanlığı Samsun Mehmet Aydın Devlet Hastanesi

    214. Samsun Sağlık Bakanlığı Bafra Nafiz Kurt Devlet Hastanesi

    215. Samsun Sağlık Bakanlığı Samsun Gazi Devlet Hastanesi

    216. Samsun Üniversite Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    217. Samsun MSB Samsun Asker Hastanesi

    218. Siirt Sağlık Bakanlığı Siirt Devlet Hastanesi

    219. Sinop Sağlık Bakanlığı Sinop Atatürk Devlet Hastanesi

    220. Sivas Sağlık Bakanlığı Sivas Sultan I. İzzettin Keykavus Devlet Hastanesi

    221. Sivas Sağlık Bakanlığı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi

    222. Sivas Üniversite Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    223. Sivas MSB Sivas Asker Hastanesi

    224. Tekirdağ Sağlık Bakanlığı Tekirdağ Devlet Hastanesi

    225. Tekirdağ Sağlık Bakanlığı Çerkezköy Devlet Hastanesi

    226. Tekirdağ MSB Çorlu Asker Hastanesi

    227. Tokat Sağlık Bakanlığı Tokat Devlet Hastanesi

    228. Tokat Sağlık Bakanlığı Tokat Dr. Cevdet Aykan Devlet Hastanesi

    229. Tokat Üniversite Gazi Osman Paşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    230. Trabzon Sağlık Bakanlığı Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    231. Trabzon Sağlık Bakanlığı Trabzon Fatih Devlet Hastanesi

    232. Trabzon Üniversite Karadeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    233. Şanlıurfa Sağlık Bakanlığı Şanlıurfa Devlet Hastanesi

    234. Şanlıurfa Üniversite Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    235. Uşak Sağlık Bakanlığı Uşak Devlet Hastanesi

    236. Uşak Sağlık Bakanlığı 1 Eylül Devlet Hastanesi

    237. Van Sağlık Bakanlığı Van Devlet Hastanesi

    238. Van Sağlık Bakanlığı Van İpekyolu Devlet Hastanesi

    239. Van Üniversite Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    240. Van MSB Van Asker Hastanesi

    241. Yozgat Sağlık Bakanlığı Yozgat Devlet Hastanesi

    242. Zonguldak Sağlık Bakanlığı Zonguldak Devlet Hastanesi

    243. Zonguldak Sağlık Bakanlığı Atatürk Devlet Hastanesi

    244. Zonguldak Sağlık Bakanlığı Karadeniz Ereğli Devlet Hastanesi

    245. Zonguldak Üniversite Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

    246. Aksaray Sağlık Bakanlığı Aksaray Devlet Hastanesi

    247. Bayburt Sağlık Bakanlığı Bayburt Devlet Hastanesi

    248. Karaman Sağlık Bakanlığı Karaman Devlet Hastanesi

    249. Kırıkkale Sağlık Bakanlığı Yüksek İhtisas Hastanesi

    250. Kırıkkale Sağlık Bakanlığı Kırıkkale Devlet Hastanesi

    251. Batman Sağlık Bakanlığı Batman Devlet Hastanesi

    252. Bartın Sağlık Bakanlığı Bartın Devlet Hastanesi

    253. Ardahan Sağlık Bakanlığı Ardahan Devlet Hastanesi

    254. Ardahan MSB Ardahan Asker Hastanesi

    255. Iğdır Sağlık Bakanlığı Iğdır Devlet Hastanesi

    256. Yalova Sağlık Bakanlığı Yalova Devlet Hastanesi

    257. Karabük Sağlık Bakanlığı Karabük Devlet Hastanesi

    258. Karabük Sağlık Bakanlığı Karabük Şirinevler Devlet Hastanesi

    259. Kilis Sağlık Bakanlığı Kilis Devlet Hastanesi

    260. Osmaniye Sağlık Bakanlığı Osmaniye Devlet Hastanesi

    261. Düzce Sağlık Bakanlığı Düzce Atatürk Devlet Hastanesi

    EK–2

    ÖZÜRLÜ SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKEM HASTANE LİSTESİ

    NO ILI HASTANE

    1. Adana Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    2. Ankara Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    3. Ankara Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    4. Ankara Dr . S.Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    5. Ankara Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    6. Antalya Antalya Devlet Hastanesi

    7. Bursa Bursa Devlet Hastanesi

    8. Denizli Denizli Devlet Hastanesi

    9. Diyarbakır Diyarbakır Devlet Hastanesi

    10. Edirne Edirne Devlet Hastanesi

    11. Erzurum Erzurum Numune Hastanesi

    12. İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    13. İstanbul Bakırköy Prof.Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve

    Araştırma Hastanesi

    14. İstanbul Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    15. İstanbul Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    16. İstanbul Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    17. İstanbul Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    18. İzmir İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    19. İzmir Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    20. Kahramanmaraş Kahramanmaraş Devlet Hastanesi

    21. Kayseri Dr. Vedat Ali Özkan Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    22. Malatya Malatya Devlet Hastanesi

    23. Sakarya Sakarya DevletHastanesi

    24. Samsun Samsun Mehmet Aydın Devlet Hastanesi

    25. Sivas Sivas Sultan I. İzzettin Keykavus Devlet Hastanesi

    26. Trabzon Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

    27. Van Van Devlet Hastanesi

    28. Zonguldak Zonguldak Devlet Hastanesi

    (EK-2)

    2010 YILI ÖZÜRLÜ MEMUR - HİZMETLİ ALIMINA İLİŞKİN KONTENJAN

    LİSTESİ

    IL KODU IL ADI MEMUR KONTENJANI HİZMETLİ KONTENJANI

    1 ADANA 37 45

    2 ADIYAMAN 25 18

    3 AFYONKARAHİSAR 28 31

    4 AĞRI 6 12

    5 AMASYA 22 8

    6 ANKARA 108 83

    7 ANTALYA 47 41

    8 ARTVİN 10 7

    9 AYDIN 32 41

    10 BALIKESİR 44 33

    11 BİLECİK 7 9

    12 BİNGÖL 27 6

    13 BİTLİS 21 11

    14 BOLU 13 9

    15 BURDUR 16 6

    16 BURSA 32 63

    17 ÇANAKKALE 16 14

    18 ÇANKIRI 13 5

    19 ÇORUM 28 15

    20 DENİZLİ 27 26

    21 DİYARBAKIR 37 24

    22 EDİRNE 18 11

    23 ELAZIĞ 30 5

    24 ERZİNCAN 10 6

    25 ERZURUM 40 52

    26 ESKİŞEHİR 18 14

    27 GAZİANTEP 23 32

    28 GİRESUN 13 21

    29 GÜMÜŞHANE 12 9

    30 HAKKARİ 12 3

    31 HATAY 37 64

    32 ISPARTA 27 7

    33 MERSİN 55 51

    34 İSTANBUL 84 194

    35 İZMİR 83 103

    36 KARS 18 14

    37 KASTAMONU 21 10

    38 KAYSERİ 50 38

    39 KIRKLARELİ 7 11

    40 KIRŞEHİR 13 9

    41 KOCAELİ 16 43

    42 KONYA 56 100

    43 KÜTAHYA 35 13

    44 MALATYA 34 11

    45 MANİSA 33 48

    IL KODU IL ADI MEMUR KONTENJANI HİZMETLİ KONTENJANI

    46 KAHRAMANMARAŞ 41 18

    47 MARDİN 19 22

    48 MUĞLA 22 34

    49 MUŞ 24 12

    50 NEVŞEHİR 13 14

    51 NİĞDE 15 13

    52 ORDU 29 32

    53 RİZE 17 14

    54 SAKARYA 15 33

    55 SAMSUN 36 42

    56 SİİRT 11 7

    57 SİNOP 16 8

    58 SİVAS 24 28

    59 TEKİRDAĞ 18 21

    60 TOKAT 24 15

    61 TRABZON 22 44

    62 TUNCELİ 7 5

    63 ŞANLIURFA 25 31

    64 UŞAK 16 11

    65 VAN 34 30

    66 YOZGAT 27 11

    67 ZONGULDAK 26 23

    68 AKSARAY 21 18

    69 BAYBURT 16 6

    70 KARAMAN 7 10

    71 KIRIKKALE 17 7

    72 BATMAN 21 13

    73 ŞIRNAK 5 17

    74 BARTIN 14 9

    75 ARDAHAN 9 9

    76 IĞDIR 7 10

    77 YALOVA 8 9

    78 KARABÜK 25 10

    79 KİLİS 4 7

    80 OSMANİYE 13 18

    81 DÜZCE 11 13

    TOPLAM 2000 2000

    U Y G U N D U R

    15/02/2010

    Necmettin YALÇIN

    Genel Müdür


  4. 110 TL'lik Sınav ücreti TBMM'de

    Engellilerin tepkisine yol açan 110 TL'lik sınav üçreti, millet vekili Muharrem İNCE trafından Meclis gündemine getirildi.

    TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

    Aşağıdaki sorularımın Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim. 19.04.2010

    Muharrem İNCE

    Yalova Milletvekili

    Milli Eğitim Bakanlığı 2010 yılı Taşra Teşkilatı Özürlü Personel alımına ilişkin Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak sınav için sınava katılacak olan adaylardan 110 TL gibi yüksek bir sınav başvuru ücretinin istenmesinin gerekçesi nedir?

    Sınav ücreti olarak belirlenen 110 TL hangi kriterlere göre belirlenmiştir?

    Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü 2009 ve 2010 yılında (bu soru önergesinin yanıtlandığı güne kadar) hangi sınavları yapmıştır? Bu sınavlara kaç aday katılmıştır? Hangi sınav için ne kadar başvuru ücreti belirlenmiştir? Bu sınavlar için ayrı ayrı ne kadar harcama yapılmıştır? Bu sınavlara katılan adaylardan her sınav için ayrı ayrı olmak üzere ne kadar para toplanmıştır?

    Özürlüler için yapılan bu sınavda, özürlülerimizden asgari ücretin 5’te biri kadar bir paranın istenmesi, özürlü istihdamıyla varılmak istenen amaçla örtüşmekte midir?

    Yıkılan bir bina için binlerce lira para harcayan EĞİTEK, gözünü özürlülerin 110 lirasına mı dikmiştir?

    alıntı


  5. Artık Kimse "Felç" Olmayacak

    Felç Tarihe Gömülecek ABD'li bilim adamlarından sara, omurilik sakatlıkları ve felci tarihe gömecek çalışma...

    Bilim adamları beyinde dışarıdan gelen sinyallerle özel bağ kurup kaydetmeyi başaran tıbbı cihaz geliştirdi. ABD`de Illinois Üniversitesi`nden John Rogers liderliğindeki, Pennsylvania ve Boston Tuft üniversitelerinden bilim adamlarının yaptığı araştırmada, bir dizi elektrot ipek proteini üzerine yerleştirildi. Su bazlı bant, beynin üzerinde erirken, ince ve esnek elektrotlar kıvrımlar oluşturarak beyinde sabitlendi. Böylece beyin sinyalleri alıp kaydetmeyi başardı. Kedi üzerinde yapılan araştırmanın epilepsi, omurilik yaralanmaları ve felçlilere umut olacağı bildirildi. Lokal anestezi altındaki gözleri açık kediye bir dizi fotoğraf gösterildi. Elektrotlar gözlerden aldığı sinyalleri kaydetti.


  6. spacer.gif

    spacer.gif Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, engelli ve işsiz tüketiciden 110 TL sınav harcı alınmasını yeni bir engel olarak değerlendirerek, bu uygulamanın sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmadığını

    Ankara - Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı'nın taşrada görevlendirmek üzere engelli öğretmen, memur ve hizmetli olarak 5 bin engelli personel alımı için sınav duyurusu yapıldığı anımsatılarak, sınava girmek isteyen engellilerden 110 TL sınav ücreti talep edildiğini kaydetti.

    Kaya, devletin özel sektöre engelli vatandaş alımını zorunlu tutarken, MEB'in personel alımında 110 TL ücret talep etmesinin Anayasal düzenlemelere ve devletin varlık gerekçesine ters olduğunu vurguladı. Kaya, KPSS ücretinin 45 TL olmasına karşın, engellilerden yüksek para talep edilmesinin engelli mağduriyeti üzerinden para kazanmak olduğunu ifade ederek, alınacak 5 bin kişiye karşılık on binlerce kişinin başvuracağını ve elde edilecek gelirin ortaya çıkacağını kaydetti.


  7. HEDEF KİTLESİ

    1-YÜZME BİLENLER

    2-YÜZME BİLMEYENLER

    3-ENGELLİLER

    4-FİZYO TERAPİ GÖRENLER

    1- YÜZME BİLENLER

    a- Batmayan mayo yüzmeye engel olmadığı gibi insanların su üstünde daha fazla kalıp kas hareketlerinin zorlanmadan yapılmasını sağlamaktadır. Böylece suyun insan vücudundaki faydası, bu uzun süre kalma esnasında artmaktadır.

    b- Su üstünde daha az enerji ile daha çok zaman geçirme imkanı vermektedir.

    c- Batmayan mayo yorulma anında su üstünde dinlenme imkanı sağlamaktadır.

    d- Batmayan mayo deniz altını doyasıya izleme imkanı vermektedir.

    e- Suda oluşacak olumsuz şartlarda (kramp, su çekmesi vb.) olaylarda korku ve paniği atmaya bir nevi can simiti görevini üstlenmektedir.

    2- YÜZME BİLMEYENLER

    a- Batmayan mayo suyla çok kısa zamanda arkadaş olmanızı sağlamaktadır.

    b- Suda uzun süre kalmanın verdiği avantaj olarak rahat hareket etme olanağı vermektedir.

    c- Batmayan mayo insanların su korkusunu yenmesine yardımcı olmaktadır.

    d- Yüzme bilmeyen insanlara herhangi bir çaba göstermeden su üstünde kalabilme imkanı vermektedir.

    e- İnsanlara suyun saymakla bitmeyen faydalarından yararlanma imkanı vermektedir.

    3- ENGELLİLER

    a- Hayatları boyunca yüzmeyi imkansız zanneden engellilere yüzme imkanı vermektedir.

    b- Rahatsızlıkları ile ilgili hareket kısıtlılığını ortadan kaldırmaktadır.

    4- FİZYO TERAPİ GÖRENLER

    a- Fiziksel ve romatizmal rahatsızlıkları olan kişilere su içerisinde kolay hareket etme imkanı sunarak tedavilerinde yardımcı olmaktadır.

    b- Kireçlenme, eklem romatizması, bel fıtığı vb. hastalıklarla mücadele eden kişilerde tıbbi ve fiziksel destek vermektedir.

    SU İTİCİ KUMAŞ ÖZELLİKLİ

    ÜRÜN 100 TÜRK MALIDIR.

    NOT: SUDA YÜZMEK = YOLDA YÜRÜMEK

    Beden - 10-15 KG

    Beden - 15-20 KG

    Beden - 20-25 KG

    Beden - 25-30 KG

    Beden - 30-35 KG

    Beden - 35-40 KG

    batmayan_mayo.jpg

    Türklerden bir ilk.Dünyanın ilk ve tek batmayan mayosunu türkler yaptı.Mayoları yapan firma yetkilileri mayoyu giyen gemide kadar güvende olacak diyor.

    Uzun yıllar süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda 2007 yılında patenti alınan Dolfinus Batmayan Mayo Dünya’da ilk ve tek olma özelliğine sahip.

    HER KİLOYA GÖRE AYRI

    Yapımında kullanılan özel bir malzeme ile farklı kilo aralıklarına göre üretilen Batmayan Mayo ile yazın bu sıcak günlerinde su üstünde yorulmadan ve batma endişesi duymadan serinleme keyfi sizleri bekliyor.

    pembe_etek_1.jpg

    BATMA RİSKİ YOK

    Batmama özelliği Türk Patent Enstitünce onaylanmış ve teknik olarak batmayan mayo ismini almış bulunan Dolfinus başta su korkusu nedeni ile denize giremeyenler olmak üzere, yaşlılar, engelliler ve çocukların sudaki en büyük yardımcısı olacak. Dolfinus insanların sudan güvenli bir şekilde keyif almalarını sağlarken batma riskini de ortadan kaldırıyor.

    ENGELLİLER DE SUYUN KEYFİNİ ÇIKARACAK

    Deniz giysileri ve ürünleri sektöründe faaliyet gösteren Dolfinus’un Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Yılmaz,

    batmayan_mayo_bordo_01.jpg

    Batmayan Mayo ile denize giren insanların en az gemideki kadar güvende olacaklarını belirtti. Yılmaz, üretimini yaptıkları mayo ile geçmişte suyun yanına bile yaklaşamayanların artık rahatça yüzebildiklerini de sözlerini ekledi. Yüzmeye yeni başlayanlara da tavsiye edilen ürün, aynı zamanda bel fıtığı gibi bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan suda terapi tedavisi için de doktorlar tarafından öneriliyor.

    Kadınlar, erkekler ve çocuklar için farklı renk ve desenler de üretilen ve Türkiye dışında Dünya’nın çeşitli yerlerinde suyun keyfini çıkartmak isteyenlerin de ilgisini çeken Batmayan Mayo, Venezuela’dan Suudi Arabistan’a, Kanada’dan İran’a kadar birçok ülkede talep görüyor.

    batmayan-sort-erkek-uzun-1.jpgmavi-batmayanmayo_COCUK.jpg

    batmayan mayo - Video İzle

    http://www.webloader.org/batmayan-mayo/q-aEhSdmc1N25LVFE=