k@lpsizim_85

Üye
  • İçerik sayısı

    4.342
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    17

k@lpsizim_85 kullanıcısının paylaşımları

  1. X Kan Grubu Hakkında Bilgisi Olan Var mı?

    Çok ilginç ya peki bunun insan vucuduna zararı varmı arkadasına hastalık vs yapma imkanı falan varmı .. insan vucutu işte cok ilginç ya bi alt grup ta varmıs.. Paylastın için tşkler seyhan..
  2. Erkek Kelliğinin Sorumlusu Bulundu

    Artık tıp o kadar gelişiyorki bir kremle bile hastalıklara care bulunabiliyor.. A a a hakan abi yalnıs ama sizler kadınlara sac bas yolduruyosunuz ..
  3. Sgk Hem Bez Hemde Sonda Ödemesi Yapmayacakmış

    Merhaba mur37 bu bilgiyi hangi sgkdan aldınız neye dayanarak söylüyorlar bunu bu bilgiyi aldiniz sgk nın numarasını ve ismini veririrseniz sevinirim.
  4. Engelliler Kısırlaştırılsın

    İl Sosyal Hizmetler Kurulu’nun dünkü toplantısında engellilerin sorunları masaya yatırıldı ve tecavüz vakalarının sona erdirilmesi noktasında gereken çalışmaların yapılması kararı alındı. Diş Hekimi Sevil Çağlar’ın engellilerin kısırlaştırılması önerisi dikkat çekti. İl Sosyal Hizmet Kurulu’nun 6 ayda bir yapılan toplantısı dün Valilik 100. Yıl Salonu’nda, Vali Ercan Topaca yönetiminde gerçekleşti. Vali Topaca toplantıya ilk kez başkanlık yaptı. Toplantıya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Tahir Büyükakın, KOÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevim Gökalp, İl Sosyal Hizmetler Müdürü Hamdi Kadıoğlu, Defterdar Süleyman Dal, İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli, İl Sağlık Müdürü Hasan Aydınlık, İl Bayındırlık Müdürü Burhan Eres, KOTO Başkanı İbrahim Keleş, KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, KOTO Genel Sekreteri Ercan Ertoptamış, İl Tarım Müdür Yardımcısı Mustafa Demirtaş, Dr. Şefik Postalcıoğlu, Dr. Ömer Erdal, Dr. Turgay Aslan, Diş Hekimi Sevim Çağlar, Av. Serpil Özok, İş Adamı Alparslan Seymen, iş adamı Mustafa Pehlivan ve iş adamı İbrahim Aracı katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Vali Topaca “Sosyal hizmetler konusunda Türkiye ortalamasının üzerinde bulunuyoruz. İnsanların gelecek kaygısı duymaması gerekiyor. Kimsesiz çocuklar için gereken güvence devlet tarafından sağlanmaktadır. Yaşlılarımız için gereken imkanlar sağlanmıştır” dedi. ÇAĞRI MERKEZİ Kadıoğlu tarafından çalışmalar hakkında katılımcılara sunum yapıldı. Ardından görüş ve öneriler alındı. Gökalp, “Sosyal Hizmetler Yüksel Okulu hizmete açıldı. Güzel bir ekip kuruldu. Sosyal hizmetler uzmanı yetiştirilmektedir. Çocuk Koruma Merkezi kuruldu Yabancı dil eğitimleri veriliyor” diye konuştu. Dr.Şefik Postalcıoğlu, “Ülkemizde yüzde 40 oranı ile engelli olunabiliyor. Yüzde 39 kabul edilmiyor. Yüzde 15 ile gençler işsiz kalmaktadır. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Engelliler için gereken düzenlemenin yapılması lazım” şeklinde konuştu. Zeytinoğlu ise, “Engellilerin belirlenmesi 2 yıl önce gündeme gelmiştir. Bizimköy Vakfı için bu durum önemlidir. Ayrıca Bizimköy Çağrı Merkezi kurmayı planlıyoruz. 50 kişi istihdam edilecektir. Bunun içinde ALO 183’e talibiz. Bununla ilgili gereken başvuruları yapmak istiyoruz” açıklamasında bulundu. KISIRLAŞTIRMA Diş Hekimi Sevil Çağlar, “Engelli kadınlara yönelik olarak tecavüz vakaları yaşanmaktadır. Bunların önüne geçilemiyor. Bunun için engelli kadın veya erkeklerin kısırlaştırılması uygun olacaktır. Engelli kadın hamile kaldığında dünyaya yine engelli bir çocuk getirmektedir. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor” derken, Gökalp, “Etik kurulu bu durumu tartışmaktadır. Bazı ülkelerde bu uygulama yapılmaktadır” ifadesini kullandı. Konuya değinen Vali Topaca “Gereken araştırma yapılması sonrasında genel merkeze düşüncemiz bildirilmelidir. Hukuken cezasının ağırlaşması gerekiyor. Bu yönde de araştırma yapılmalıdır. Diğer konularla ilgili kurul tavsiyeleri olarak gereken araştırma yapıldıktan sonra genel merkeze bildirilecektir” dedi. Konun hukuki boyutunu araştırmak üzere Av. Özok görevlendirildi. Serkan BORLAK
  5. Psikoloji Testi

    Psikoloji Testi Resimdeki bayan yaşlı mı,genç mi? Bu resme 1-2 saniye bakın ne görüyosunuz? Ya yaşlı bir bayan ya da genç bir bayan görececeksiniz. Psikolojide geçer.Yaşlı bir bayan görenler hayata karamsar bakıyorlar, genç bir bayan görenler hayata neşeyle bakıyorlar demektir.
  6. Sağlık malzemelerimizin ödemelerini almada herkezin bildiği gibi zorluklar yaşardık, bugün git yarın gel yarın git bugun gel denip gidip gelirdik sürekli, zaten engelliyiz birde git gelmelerimiz olurdu son 1 yıldan beri İst Fındıklı Ssk da çok büyük değişiklikler oldunun farkındayız.Ödemelerimizin 3 ay içerisinde hiç gitmeden posta yoluyla evlerimize ulastını, aradığımız da bizleri bagıran ses tonu değil ilgilenen yardımcı olmaya calısan kişilerle karsılasıyoruz ve sordugumuz hiç bir soruyu cevapsız bırakmayan calısan kişiler görüyoruz.Hepimiz şöyle 1 sene önceki Ssk kurumunun çalısmasına bakın birde 1 sene içindeki çalısmaya bakın.Bunlara bakınca bu gün anlıyoruzki bu çalışmalar arkasındaki kişi Kazım GÖKTAŞ evet bugünse böyle güzel hizmet veren özellikle engelliler için güzel projeleri olan bu kişi görevinden baska yere atanıyor.Lütfen şimdi hep birlik olma zamanı ve bizim için çalışan bu müdürümüz GÖKTAŞ'ı oldugu yere geri isteme zamanı hep birlik olup Müdürümüz GÖKTAŞ'ı tekrar bize hizmet vermesini isteyelim. Lütfen Arkadaşlar asağıdaki adreslere dilekce tarzında yazıp gönderelim..Bizim için çalısan bizim için hizmet veren birini elimizden almalarına izin vermeyelim. istanbulsgim@sgk.gov.tr iletisim@csgb.gov.tr findiklissgm@sgk.gov.tr Lütfen arkadaslar bu konuyu es geçmeyin...
  7. Rİca ederim Ahmet ama sanmıyorum çünkü çok güzel projeleri olan biriydi Müdür beyin bizler ziyaretine gitmiştik o resimleri koyamadım ,o zaman bizleri dinlemiş ve yasadığımız sorunları karsı duyarlı davranıp projelerini söylemişti, ödenmeyen malzemelerimiz hakkında elinen gelenin fazlasını yapacagını belirtmişti.Bu düşüncede biri sanırım işlerini yarım bırakıp baska yere atama istemez o istese bile buna bizim izin vermemiz gerek bence gercekten eskiye bakarsak ve su son zamanlara baakarsak çalıstığını anlayabiliriz diye düşünüyorum.
  8. Münih’de Engelli Kızın Ailesine Kötü Muamele Cezası Almanya’nın Münih kenti yakınlarındaki Trotsberg kasabasında 24 yaşındaki engelli kızı Emire'ye kötü muamele yaptığı gerekçesiyle Türk babaya 10 ay tecilli hapis cezası verildi. Genç kız, babasının Almanlarla arkadaş olmasına karşı çıktığını ve bu yüzden ailesinin kendisine kötü davrandığı gerekçesiyle şikayette bulundu. Şikayet üzerine yargılanan anne, kız kardeş ve abi de babaya yardımcı oldukları gerekçesiyle para cezasma çarptırdı. Sabah
  9. Kaderinde Hayat Kurtarmak Var

    Almanya'da iki yıl önce kök hücre bağışıyla anemi hastası bir Türk çocuğunun hayatını kurtaran Kader Benli'nin kök hücre dokusu... Almanya’da iki yıl önce kök hücre bağışıyla anemi hastası bir Türk çocuğunun hayatını kurtaran Kader Benli’nin kök hücre dokusu, tıpta ender görülen bir şekilde ikinci bir lösemi hastasına da uygun çıktı. Kader Benli, önümüzdeki perşembe günü bu kez ağır lösemi hastası bir İranlı için kök hücre bağışında bulunarak ikinci kez hayat kurtarıcı olacak. ALMANYA’nın Hamburg kentinde yaşayan Kader Benli (33) kök hücre bağışıyla ikinci kez hayat kurtaracak. Yaklaşık iki yıl önce kök hücre dokusu Burak isimli anemi hastası bir çocuğa uyan ve yapılan kök hücre nakli ile çocuğun hayatını kurtaran Benli’nin dokusu şimdi de tıpta ender görülen bir tesadüfle İran kökenli bir lösemi hastasına uyduğu tespit edildi. Kader Benli’nin kayıtlı olduğu Alman Kemik İliği Bağış Bilgi Bankası (DKMS) şimdi ikinci kez Benli’ye başvurarak ölümün eşiğinde olan İranlı için acil ilik kök hücre bağışı talebinde bulundu. Hiç tereddütsüz DKMS’nin talebine ‘evet’ yanıtı veren Kader Benli, Eppendorf Üniversitesi Kliniği’nde (UKE) rutin sağlık kontrolünden geçirildi. Benli’den 18 Kasım günü UKE’nin Kemik İliği Nakil Merkezi’nde (KMT) küçük bir ameliyatla alınacak kök hücre, Almanya’da yaşayan hasta İranlı’ya nakledilecek. Benim için insanlık görevi Ameliyat öncesi Benli’nin yapılan sağlık kontrollerinde tüm verilerin çok iyi olduğunu söyleyen KMT Başhekimi Prof. Dr. Axel Zander, Benli’ye teşekkür ederek, “İnsanlık örneği veriyorsunuz. Sayenizde ikinci kez bir insanın hayatı kurtarılacak” dedi. Benli, “Bu benim için bir insanlık görevi. DKMS’den gelen telefonla kök hücre dokumun ikinci kez bir hastaya uyduğunu öğrenince önce şaşırdım, çünkü pek sık rastlanan bir şey değil. Sonra da ikinci kez bir insana umut olacağım için sevindim” dedi. Kök hücre komşuluğu PROF. Dr. Axel Zander, lösemi ve benzer hastalıklarda çoğu kez kök hücre naklinin hastalar için tek yaşam umudu olduğunu belirterek, “Kalıtsal nedenlerle hastalara kendi toplumunda veya yakın coğrafyasından dokusuna uygun kök hücre bulma ihtimali çok daha fazla. Örneğin bir Türk hastaya, Türkiye’den ve komşu ülkelerden bir kök hücre bağışçısı bulma şansı Batı Avrupa’dan daha fazla. Ne kadar çok insan basit bir kan örneği vererek doku tiplemesi yaptırırsa, hastalara bağışçı bulma şansımız da o kadar artar” dedi. İLK HAYAT BURAK’A Kader Benli iki yıl önce kök hücre bağışı yaptığı Burak ile, yasal görüşme yasağı süresi dolduktan sonra, bu yaz tanışmıştı. Hürriyet
  10. Kaderinde Hayat Kurtarmak Var

    Çok güzl ama görüşmeme yasagını anlamadım bir insanın hayatını kurtarıyor ama sene görüşmeme yasağından dolayı görüşemiyor çok ilginç..
  11. Milli Sporcu Cem‘in Başarısı

    Milli Sporcu Cem‘in Başarısı Doğuştan her iki bacağınını da kullanamayan 16 yaşındaki Cem Cerit, 7 yıl önce başladığı tekerlekli sandalye basketbolunda, ilk yıllarda topu potaya dahi yetiştiremezken, yılmadan çalışarak Avrupa ikinciliği yaşamış milli bir sporcu oldu. Cerit'in öğretmen olan babası Hasan Cerit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1994 yılında eşi 8 aylık hamile iken, oğlu Cem'in kuyruk sokumunda bir kitle olduğunun tespit edildiğini söyledi. Cem doğduktan üç gün sonra Adana'da bir hastanede ameliyat edildiği belirten Cerit, 'Cem'in sinir dokuları derisinin altında gelişmiş. Dönemin şartları ve hastanenin yanlış tedavi uygulaması nedeniyle oğlum sağlığına kavuşamadı. Doğduğundan beri her iki bacağını da kullanamaz durumda yaşamını sürdürüyor' dedi. Oğlunun Belden aşağısında ciddi sorunları olduğunu, ayaklarını kullanamamasının yanı sıra kalça çıkığı da bulunduğunu belirten Cerit, buna rağmen Cem'in hayattan kopmadığını ifade etti. Cerit, görev yaptığı bir okuldaki beden eğitimi öğretmenin yönlendirmesi ile oğlunun 9 yaşında tekerlekli sandalye basketbolu ile tanıştığını belirterek, Cem'in ilk olarak Adana Martı Engelliler Spor Kulübünde spora başladığını, bu yıl da Adana Engelliler Spor Kulübüne transfer olduğunu kaydetti. İlk yıllarda Cem'in basketbol topunu potaya dahi yetiştiremediğini anlatan Cerit, şunları söyledi: 'O yıllarda bile sile hiç umutsuzluğa kapılmadı, çok çalıştı ve başardı. Bu sporda topun ağırlığı, potanın yüksekliği normal basketbol ile aynı. Bu nedenle tekerlekli sandalyede otururken basketbol oynamak ve bunu başarmak normal basketbolda başarılı olmaktan daha zor.' Cerit, Cem'in çalışmalarının karşılığını aldığını belirterek, 2008 yılında Adana'da düzenlenen Tekerlekli Sandalye Basketbol 22 Yaş Altı Gençler Avrupa Şampiyonası'nda ikinci olan Milli Takımın kadrosunda yer aldığını kaydetti. Bu başarının kendilerini oldukça duygulandırdığını anlatan Cerit, oğlunun idrar yollarında çeşitli sağlık sorunları bulunduğunu, sağlığının engel olmaması halinde oğlunun çok daha büyük başarılar elde edebileceğine inandığını söyledi. 'YURT DIŞINA GİTMEK İSTİYORUM' Basketbola ilk başladığı yıllarda, 'Ben nasıl iyi bir sporcu olurum?' diye düşündüğünü anlatan Cem Cerit ise zaman geçtikçe antrenörlerinin de yardımı ile kendini geliştirdiğini söyledi. Milli forma ile Avrupa ikincisi olmanın hayatında yaşadığı en büyük mutluluk olduğunu belirten Cem Cerit, engellilerin evde oturmamalarını, kendilerine uygun bir dalda yeteneklerini keşfederek engellerini aşmalarını istedi. Her gün daha çok çalışarak daha iyi noktalara gelmek istediğini ifade eden Cem Cerit, şunları söyledi: 'Kendimi daha da geliştirerek, yurt dışına gitmek istiyorum. Çünkü burada engelliler için gerekli özen gösterilmiyor. Kaldırımlara bizim kullanabileceğimiz rampalar yapılmıyor, yapılsa dahi önüne araba park ediliyor. Yoksa ben de kendi ülkemde oynamayı isterim. Yeter ki bana yaşayabileceğim daha iyi olanaklar sunulsun.' KULÜBÜ ONDAN ÇOK UMUTLU Adana Engelliler Spor Kulübü Başkanı Gürsel Kocatürk ise Cem'in çok yetenekli bir sporcu olduğunu belirterek, kendisinin ileride kulübün ve Türkiye'nin adını gururla duyuracağına inandıklarını söyledi. Kulüp antrenörlerinden İlker Yenigün de Cem'in yaşından büyük davranan, zeki bir sporcu olduğunu belirterek, Türkiye'yi bu branşta yurtdışında temsil edecek ender sporculardan biri olacağını söyledi. Antrenör Fatma Öksüz de eskiden içine kapanık olan Cem'in spora başladıktan sonra özgüveninin geliştiğini belirtti. AA
  12. Engelli Öğrenciler Okullarının Kapanmaması İçin Eylem Yaptı...

    İnsallah biran önce çözümlenir çünkü engelliler için eğitim çok önemli... Paylaşım için tşkler...
  13. Felçlilere Egzersiz Çipi!

    Güzel bir gelişme ama ne kadar faydası olcakki ve sadece yapılabileceğini dile getirmişler... Her seyimiz umut teknesi olmuş... Bence daha çok sosyaleşebilceğimiz buluşlar bulunmalı.. Paylaşım için tşkler...
  14. Tiryakilere Müjde!

    Ne yaparlarsa yapsınlar asla önüne geçilmez bu zıkkım veletin... Etrafımda o kadar çok kişi biliyorumki şu zıkkım için herşeyden vazgececek.. Zaten bizim milletimizde bı zayiflik varken bundan kurtulamazlar, önce milletimizin iradesine dur demeleri gerek buda çok zor.. İnşallah bu tarz uygulamalar en aza indirir kullanımını...
  15. ‘Yeşil Kart’ların yarısı iptal edilebilir Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Emin Zararsız açıklıyor: 'Yeşil Kart’ların yarısı iptal edilebilir Bayram ertesi Meclis’e gönderilecek olan tasarıyla getirilen İstihdam Paketi’nin ardından, 2011 yılında kurum olarak atacakları yeni adımları VATAN’a anlatan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Emin Zararsız, 9 milyon 400 bin ‘Yeşil Kart’a çapraz sorgu uygulanarak kart sahibinin gerçek gelirinin ortaya çıkarılacağını açıkladı. Zararsız, “Böylece gerçek ihtiyaç sahipleri ayrılacak. Yarıdan fazla Yeşil Kart’ın iptali gündeme gelebilir” dedi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Emin Zararsız, bayram ertesi Meclis’e gönderilecek olan tasarıyla getirilen İstihdam Paketi’nin ardından, 2011 yılında kurum olarak atacakları yeni adımları da VATAN’a anlattı. Emin Zararsız, Yeşil Kart’tan eczanelere, emekli derneklerinin aidat kesintilerine kadar her konuda önemli açıklamalar yaptı: Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Azaltılacak” açıklaması üzerine gözler yeniden Yeşil Kart sorununa döndü. Bu sorun nasıl ve ne zaman çözülecek? Yeşil Kart’ın bir nevi kayıtdışı istihdamı teşvik eden bir boyutu var. Kişi herhangi bir yerde çalışmaya başlarsa Yeşil Kartı’nı kaybediyor. Bunun için ya çalışmıyor veya işverenine ‘Ben çalışayım ama beni sigortalı olarak bildirme’ diyor. Böyle bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Bunun da temel sebebi Yeşil Kart’ın getirdiği imkanları kaybetmemek. Çünkü çalışmaya başladığında bir gün işsiz kalırsa yeniden Yeşil Kart’a başvuru, yeniden incelemeler, o süreçlerle karşı karşıya kalmamak... İstihdam Paketi’nde yeni bir düzenleme getiriyoruz. Yeşil Kart alan bir kişi, herhangi bir şekilde kayıtlı çalışmaya başlarsa, Yeşil Kartı’nı iptal etmiyor, askıya alıyoruz. İş ilişkisi sona ererse, otomatik olarak Yeşil Kart aktif ediliyor. 1 Ocak 2012’de Genel Sağlık Sigortası’na geçeceğiz. Zaten Yeşil Kart problemi Türkiye’nin gündeminden çıkacak. Bu sisteme geçtiğimizde Türkiye’de yaşayan herkes, Genel Sağlık Sigortalısı olacak. Bunda da ilke, ödeme gücü bulunan kişilerin kendileri tarafından prim ödenmesi, ödeme gücü bulunmayanların ise primlerinin devlet tarafından ödenmesi. 2012’ye girerken, 9 bin 400 bin Yeşil Kart’lı yeniden bir gelir testine tabi tutulacak. Önümüzdeki yıl bunun hazırlığını yapacağız. Gelir testi derken, 9 milyon 400 bin Yeşil Kartlı tek tek yeniden incelenecek mi? Bir komisyon oluşturduk. Kişilerin gerçek gelirleri, beyan ettikleri gelir ile harcamalarına bakılarak tespit edilecek. Prim ödeme yükümlüsü gerçekte kim, o belirlenecek. 9.4 milyon Yeşil Kartlı’nın tamamı yeniden değerlendirmeye tabi tutulacak. Kanunun belirlemiş olduğu gelirlere göre primi kendisi tarafından ödenecek olanlarla, devlet tarafından yatırılacak olanlar ayrılacak. İşte devlet tarafından yatırılacak olanlar gerçek anlamda Yeşil Kartlı’lar olacak. Bunların da bugünkü tutarı aylık 30 lira, devlet tarafından onlar adına prim olarak ödenecek ve hem kendisi hem eşi ve çocukları sağlık hizmetlerinden yararlanacak. 2012’ye kadar uygulamadaki sorunlar çözümlenecek ama 2012’de kökten çözümlenecek. 2 daire sahibi Yeşil Kartlı Şu anda yeni sisteme geçiliyor olsa, mevcut 9.4 milyon Yeşil Kartlı sayısı belirgin olarak azalır mı? Hem de çok fazlasıyla azalacak. Bir örnek vereyim. Ankara’nın gelişmekte olan bir bölgesinde gecekondusu olan kişiye Yeşil Kart verilmiş. Kendisi, karısı, 4 çocuğu... Ama Ankara o tarafa doğru geliştiği için, gecekondular birden bire en az 600-700 bin liralık satışı olan dairelere dönüştü. O gecekondu sahibine de iki daire verildi. Ama hâlâ Yeşil Kartlı. Çünkü sağlıklı bir kontrol mekanizması yok. 9.4 milyon kişinin yüzde kaçı haksız, yüzde kaçı gerçekten zor durumda, bunun ayrımını iyi yapmak lazım. Bütün Yeşil Kart’lıları töhmet altında bırakmak, bütün Yeşil Kartlı’ları da hak ediyor gibi göstermek yanlış olur. Çapraz sorgu uygulanacak Bu ayrımı nasıl yapacaksınız? Bu gerçek gelir testi yöntemleriyle yapılacak. Kişinin bankada hesabı var mı, bankada ne kadar parası var, aylık olarak ne kadar hareketlilik var... Bankalar sizin hesabınızı kimseye söyleyemez ama burada bir düzenleme yapıp, örneğin 50-100 lira, 10-150 lira gibi aralıklarda bu tutarları öğrenmek mümkün olacak. Ayrıca kredi kartı var mı? Kredi kartının üzerinde düzenli ne kadar harcama yapılıyor? Elektrik, su, internet ADSL aboneliği, sabit telefon, cep telefonu kullanıcısı mı? Bunlara düzenli ödeme yapıyor mu? Bunlarla bir kişinin düzenli harcamalarından, aylık ortalama ne geliri olduğunu belirlemek mümkün. Ama sosyal devletin gereklerini de hiçbir zaman ortadan kaldıracak şekilde müdahale edilmemesi gereken bir alan. Hastane ve eczanelerdeki tüm ilaç satışlarını takip ediyoruz Bu yıl en çok yaşanan sorunlardan biri ilaçla, eczanelerle ilgili oldu. Benzer sorunlar yaşanacak mı? Türkiye karekodla ilaç satmaya karar vermiş, 2005’den beri de hazırlıklarını sürdürüyor. Bir barkodun kesilip birden fazla kullanılması, kesilmiş barkodların depolandığı yerlerden sık sık çalınıp tekrar fatura edilmesi, işte merdiven altı kaçak ilaç üretimi... Türkiye ilaç alanında mükerrer ödemeler dolayısıyla suistimallerin yaşandığı bir ülke. Bu sorunların çözümü için karekod uygulaması en iyi uygulama olarak görülmüş. Üretilen her bir kutu bir numaraya sahip olacak. O numara elektronik ortamda bir veri tabanına kaydedilecek. O kutu herhangi bir kişiye satıldığında, veri tabanından o numara düşecek ve bir daha da o kutuya ilişkin bir fatura, ödeme talebi, satış olamayacak. Çok güzel bir sistem. Fakat tüketilen ilaç sayısını satılan ilaç sayısını düşündüğünüz zaman altyapının çok sağlam kurulması gerekiyor. Biz SGK olarak genel sağlık sigortasıyla birlikte MEDULA oluşturmuşuz. Biz bu sistem üzerinden hem hastanelerdeki tedavileri hem de eczanelerdeki bütün ilaç satışlarını takip ediyoruz. Karekodlu ilaçların veri tabanı Sağlık Bakanlığı’nda tutulmuş durumda. Ama o sırada hem karekodlu hem de olmayan ilaçlar piyasadaydı... Evet, sektörün elinde hem karekodlu ürettiği ilaçlar var, hem de karekodsuz. Temmuz ayı itibarıyla çizgiyi çektiğimiz anda, piyasada ciddi manada karekodu olmayan kutular bulunuyordu. Sektöre etiket bastırma, o etikete de karekodu bastırma yetkisi verildi. Karekodu bu etikete basacak ve etiketi de ilacın üzerine basacak, yapıştıracak. Sektör kendi stok durumuna göre bu yapıştırma etiketleri bastı. Temmuz itibarıyla da satışa başladı. Sektörün ne kadar etiket bastığını bilmiyoruz. Evet herşey sisteme uygun işliyor, sorun nerede? Provizyon neye göre alınıyor? TC kimlik numarasına göre alınıyor değil mi? Herhangi bir TC kimlik numarası üzerinden bir kişiye provizyon alıyorsunuz hastaneden. Tedavi etmiş gibi tüm işlemlerini yapıyorsunuz, reçetesini yazıyorsunuz ve o reçeteyi eczaneye gönderiyorsunuz. TC kimlik numarası gerçek. Öyle bir insan var, ama o insan hastaneye gitmiyor. Eczanede herhangi bir ilaç kutusuna yapıştırılmamış, üzerinde karekod olan etiketler var. Eczacı olarak o kutuya yapıştırılmamış o etiketi okutuyorsunuz, provizyon alıyorsunuz. Onu da bize fatura ediyorsunuz. Oysa o ilaç raftan hiç inmemiş, gerçekte satış falan da yok. Bu etiketlerle satış yılsonuna kadar geçerli, dolayısıyla kalan 2 aylık sürede bu olaylar artıyor. Bu yüzden yılsonuna kadar kalan iki ay süresince sadece bu etiketlerle karekodlu hale getirilmiş kutuların satışı sırasında, hem karekodlu bölümünü hem de barkodlu eski bölümünü kesme zorunluluğu getirdik. Maaşından kesinti yapılmasını istemeyen emekli dilekçe versin Emekli Dernekleri’nin emeklilerden ‘habersiz aidat kesmesi’ gündeme gelmiş, siz de maaş kesintilerini yapan kurum olarak sorumlu tutulmuştunuz. Bu konuda son durum nedir? 2011’de kesinti yapacak mısınız? Bazı emekli dernekleri üyesi olan emeklilerin maaşlarından ayda 1 ve 1.5 TL aidat kesintisi yapıyor. Bu yıllık 12 veya 18 TL’ye denk geliyor. Bir dernek üyeliği dolayısıyla maaşından aidat kesilebilmesi ancak kişinin muvafakatıyla söz konusu olur. Muvafakatı yoksa birşey yapmamız mümkün olamaz, herhangi bir ödemede bulunamayız. Derneğin bize bildirdiği isimlerde hepsinin muvafakat belgesi var. Derneklere yazı gönderdik, tüm muvafakatların tek tip bir belgeyle alınmasını istedik. Bu yıl tek tip muvafakat belgelerini gönderecek, biz de bu belgenin altında imzası olanların kesintisini yapacağız. Burada önemli bir durum var. Önceden muvafakat verenler, kesinti yapılmasını istemiyorlarsa bize dilekçe gönderip, bu muvafakatı kaldırmaları gerekiyor. 2 yılda 850 bin kişi kayıt içine alındı Kayıtdışı çalışanlara kendinizi “ihbar edin” diyorsunuz ama vatandaş işini kaybetmekten korkuyor? ‘Alo 170’ hattımız 15 Kasım’da yeni sistemle uygulamaya girdi. Çalışma Bakanlığı, SGK ve İş-Kur’u kapsayacak şekilde yapılandırdık. Tek bir numara var artık. Bu hat, bir bilgi alma ve ihbar hattı olarak çalışacak. Kayıtdışı sadece SGK’nın kendi başına üstesinden geleceği bir sorun değil, bu tüm Türkiye’nin sorunu. İhbarda bulunan kişi isminin saklı kalmasını belirtmişse, onun ismi mutlaka saklı kalıyor. Vatandaş Alo 170 üzerinden, e-mail ve intermet üzerinden mutlaka şikeyette bulunsun. İki yıla yakın bir sürede 850 binden fazla insan kayıt içine alındı. Bu da kontrol memurlarının denetimleri, bize gelen şikayetlerle sağlandı. Bu hiç de azımsanacak birşey değil. SGK 30.6 milyar lira açık verecek SOSYAL Güvenlik Kurumu’nun (SGK), gelecek yıl 30.6 milyar lira açık vermesi bekleniyor. 2011 Yılı Programı’na göre, SGK gelecek yıl 103.2 milyar lira gelir elde ederken, 133.8 milyar lira harcama yapacak. Bu yılın sonunda 28.2 milyar lira açık vermesi beklenen sistemin, 2011’de de 30.6 milyar lira açık vereceği tahmin ediliyor. Gelecek yıl, SGK’nın gelirlerinin GSYH’ye oranı yüzde 8.50, giderlerin yüzde 11.02 ve açığın oranının ise yüzde 2.52 olması hedefleniyor. Bu yılsonunda 72 milyar liraya ulaşması beklenen prim tahsilatlarının, 2011’de 82.8 milyara çıkması öngörülüyor. Gelecek yıl 133.8 milyar lira harcama yapacağı tahmin edilen SGK’nın, giderlerinin 92.9 milyar lirasını sigorta ödemeleri, 33.3 milyar lirasını sağlık giderleri, 307 milyon lirasını ise yatırım harcamaları oluşturacak. 2009 yılında sırasıyla 13 milyar 161 milyon ve 15 milyar 129 milyon liraya ulaşan ilaç ve tedavi harcamalarının ise bu yıl 13 milyar 500 milyon ve 18 milyar 364 milyon lira olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. 2011 yılında SGK’ya faturalı ödemeler, ek karşılıklar, emeklilere yapılan ek ödeme, devlet katkısı, hizmet akdiyle çalışanlar için 5 puan prim indirimi ve özürlü primi teşviki de dahil olmak üzere toplam 62.4 milyar lira tutarında ve GSYH’nin yüzde 5.14’ü oranında bütçe transferi yapılması öngörülüyor. Af Tasarısı Aralık ayına kalacak Kamuoyunun aylardır beklediği ve önceki gün Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından açıklanan Af Tasarısı’nın Meclis sürecine ilişkin planlanma belli oldu. Bayram ertesi Meclis’e sevkedilecek olan Af Tasarısı’nın, Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerine en erken 30 Kasım’da başlayabileceği ancak aynı gün Alt Komisyon’a gönderileceği öğrenildi. Bu kapsamda tasarının görüşülmesi zorunlu olarak Aralık ayına kalmış olacak. Aralık ayı içinde hem Plan ve Bütçe Komisyonu hem de Genel Kurul görüşmelerinin tamamlanması, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması ve Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından tasarı yürürlüğe girecek. Bu açıdan tasarının bu yıl bitmeden çıkması zor, 2011 yılının ilk kapsamlı yasası olarak çıkması büyük olasılık olarak görülüyor. Bu kapsamda Af Tasarısı’nın yürürlüğe girmesi yüksek ihtimalle yılbaşından sonraya kalacak. Tasarıda, üç ayrı bölümde düzenlemeler yer alıyor. İlk bölümünde vergi ve prim affına ilişkin hükümler, diğer bölümünde istihdam paketine ilişkin ve SGK’ya ilişkin hükümler yeralacak. Bir diğer bölümde ise hükümetin emekli maaşlarına verdiği asgari 60 lira olmak üzere yüzde 4 artı 4 oranlı zamma ilişkin yasa hükmü de olacak. Tasarının Meclis Alt Komisyon görüşmelerinde çok sayıda değişiklik ve eklemeyle genişletileceği belirtildi.
  16. 26 Eylül’de İhbaretmeli.com sitesinde yer alan Engelsiz TV hakkındaki yazıyı noktasına ve virgüle dokunmadan olduğu gibi sizinle paylaşıyoruz. Paralar hangi döviz büroları üzerinden yurda sokuldu? Paraları elden alıp taşıyan kişiler kimler? Tagi İBRAHİMOV Azerbeycan’ da hangi Bakanın kardeşi? Azerbeycan’ ın ünlü iş adamlarından ve aynı zamanda Azerbeycan AZAD Televizyonunun sahibi olan Tagi İBRAHİMOV, 2007 yılında kurmuş olduğu KANAL 13 tabela unvanlı, Hazar Radyo Televizyon Yayıncılık A.Ş. resmi isimli şirketine hissedar ortaklar olarak, damadı Ramil MAMMADOV, kızı Gulshan İBRAHİMOVA, damadının halası ve aynı zamanda Ankara Sağlık Müdürlüğünde devlet memuru bir doktor olan Ramila MİHRAPLI’ yı atadı. Kuruluş anında Hüseyin KÜÇÜK %15 hisseyle şirketin yönetim kurulu başkanlığına getirilmişti. Diğer hissedarlardan Ramila MİHRAPLI %45, Ramil MAMMADOV %10, Hüseyin KÜÇÜK' ün eşi %15, Gulshan İBRAHİMOVA ise %15 hisseye sahipti. KANAL 13 Televizyonunun açılmasından 2009 yılı sonuna kadar kasasına tek kuruş kazanç girmedi. Yaklaşık 2 yıl boyunca tüm masrafları Tagi İBRAHİMOV tarafından karşılanan Televizyona yasal yolla girdi sağlanan tek kuruş para kaydı yok gibi. Paralar çoğunlukla gayri yasal yollardan Türkiye’ ye sokularak harcamalar yapıldı şeklinde görüntü var. Tagi İBRAHİMOV, KANAL 13 tabela unvanını 2010 yılı başında ENGELSİZ TV olarak değiştirerek, kanalın başına Özcan UZUN isimli bir şahsı Genel Müdür olarak atadı. ENGELSİZ TV’ nin başına Özcan UZUN isimli şahsı atayan Tagi, Özcan UZUN’ un Engelli olan kızını başına geçirerek TEYAM ( Engelliler Yaşam Merkezi ) ismi altında birde dernek kurmasına müsade etti. Engelsiz TV ve Teyam kuruluşlarındaki amaçların Engelli Vatandaşlar üzerinden rant sağlanmaya çalışılması olduğu aşikar gibi. Tagi’ nin yeni Genel Müdürü olan Özcan UZUN isimli şahıs, Tagi’ nin talimatlarıyla hareket ederek yaklaşık 5 ay boyunca Türkiye’nin bir çok tanınmış iş adamı ve şirketleriyle yazışmalar yaparak yardım adı altında para toplama mücadelesine girdi. Yine iş adamları ve şirketler bir yana STK ( Sivil Toplum Kuruluşları ) gibi oluşumlardan dahi paralar talep ettiler. Son olarak The-Ritz Carlton otelinde 29.05.2010 tarihinde 36.000 Euro + KDV bedelle rezervasyonu yapılan ancak son anda engellenen geceye çağırılan davetlilerin listesi Türkiye’nin en üst kesimlerini oluşturmaktaydı. Bu gecede Engelli Vatandaşlar üzerinden rant sağlamak amacıyla talep edilecek yardımların varabileceği boyutları tahmin edebilmek güç değil. Şimdi son günlerde bu konular hakkında görüşmüş olduğum ve Tagi İBRAHİMOV’ un oğlu olan Elshan İBRAHİMOV’ un bildirimine göre bugün yapmış oldukları toplantıda ENGELSİZ TV için kapatma kararı almışlar. Sormak lazımdır, nasıl kapatacaksınız? Burası Azerbeycan değil ki, burada bir Anonim Şirketini kapatmak en az 2 yıl sürer. Sizler adına adamlarınızın yapmış olduğu eylemlerin, usulsüzlüklerin ve mağdur edilen kişilerin hesaplarını sizlerden başka kimseler veremez. Belki sizleri, hisseleri devrederiz 3. Kişilere biter gider diye yanıltmış olabilirler ancak bu na-mümkün! Çünkü artık iş görüntülendi ve gizlenmesi güç! Gereğini yapın ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilgili merciilerine müracaat ederek yapmış olduğunuz yanlışları rapor ettirerek cezai bedellerini ödeyin ve adınızı temizleyin. Bu benim tavsiyem… Karar sizin! Yaşanan bu süreçlerde, Neler yapıldı? Ne yolsuzluk girişimleri oldu? Devlet memuru olan Ramila hanım şirket ortağı olabilir mi? Paralar hangi döviz büroları üzerinden yurda sokuldu? Paraları elden alıp taşıyan kişiler kimler? Tagi İBRAHİMOV Azerbeycan’ da hangi Bakanın kardeşi? Tagi’ nin oğlu Elshan İBRAHİMOV, İstanbul Beşiktaş’ ta bulunan DİNÇ İNŞAAT SAN. Ve TİC. LTD. ŞTİ. İsimli şirketiyle Türkiye’ de ne işler yapıyor? Tagi İBRAHİMOV ve damadı Ramil MAMMADOV’ un İstanbul seyahatlerinde kalmış oldukları Swiss, Conrad ve Çırağan Sarayı otellerinde görüştükleri şahıslar ile konakladıkları misafirleri kimler? Hepsi mutlaka araştırılır ve ortaya çıkar! Sevgiler, True Han – İhbaretmeli.com
  17. Dünya Güzeli Dava Açtı

    Dünya Güzeli Dava Açtı Ordu’nun Fatsa İlçesi’nde meydana gelen olayda Selim Yazıcı (46), 17 Ağustos 2005 tarihinde gittikleri plajda omuzuna aldığı o zaman 13 yaşında olan Nergis Demirarslan’ı (18) denize fırlattı. Sığ suda boynunun üzerine düşen Demiraslan felç geçirdi. Demiraslan’ın teyzesinin kocası olan Selim Yazıcı hakkında açılan kamu davası 13 Mayıs 2009’da sonuçlandı. Tazminat sağlık için Fatsa Sulh Ceza Mahkemesi Yazıcı’ya ‘Taksirle yaralama’ suçundan 2 bin TL para cezası verdi. Bunun üzerine Nergis Demirarslan kendisini sığ suya atarak felç kalmasına neden olan Selim Yazıcı hakkında geçen ay Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 150 bin TL’lik maddi ve manevi tazminat davası açtı. Devlet Su İşleri 7’nci Bölge Müdürlüğü’nde işçi olarak çalışan dünya güzelinin babası Hürmet Demirarslan (49), “Dava devam ediyor. Eğer bir tazminat kazanırsak, bu parayı kızımın sağlık giderleri ve eğitimi için kullanmak istiyoruz” dedi. Nergis Demirarslan’da Türk adaletine güvendiğini belirterek, “Dilerim benim adıma olumlu bir sonuç çıkar. Tedavim halen sürüyor. Daha fazla mağdur olmak istemiyorum” diye konuştu. 18.11.2010 - DHA
  18. [O An] 12 Kasım 2003 Çarşamba...

    geçmiş olsun diyeceğim ama geceli çok olmus 7 sene hemde.... Bundan sonraki hayatında hep mutluluklar olsun... Kazanı bizlerle paylastın için tşkler...
  19. Kök Hücre Felce Çare Olabilir mi?

    Senelerce çalışmalar var her hastalığa çare oldu ama halen tam anlamıyla omurilik elçine bir çare olamadı hep ilerleme kaydedildi ama kesin çözüm olmadı..İnş olur.. Paylaşım için tşkler..
  20. Çok Sevipte Ayrılmak Zorunda Kaldınız Mı?

    Evet 3 sene boyunca sevip 3 senenin sonunda sacma bir sebeb yüzünden ayrılmak zorunda kalmıştım.. (
  21. Eşsiz Sevgi

    emeğine sağlık güzel bir paylasım olmus...
  22. Elleriniz Eski Gücünü Kazanacak! El Rehabilitasyonunda Son Teknoloji Handtutor El Terapisti Türkiye'de. Handtutor El Terapisti ile Ellerinizin Eski Gücünü Kazanması Artık İmkansız Değil. MS, çocuklarda görülen gelişimsel koordinasyon bozuklukları, inme, parkinson, kırık ya da tendon tamiri gibi el cerrahisi sonrası rehabilitasyon gerektiren durumlar, Serebral Palsi ve benzeri durumlarda başarılı sonuçları klinik deneylerle kanıtlanmış Handtutor El Terapisti artık Türkiye’de. Türkiye’nin en gelişmiş fizik tedavi merkezlerinden Darüşşafaka Maltepe Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin 2 yıldır mesleki danışmanlığını yapan, aynı zamanda fizyoterapi uzmanlarından oluşan genç ve idealist bir kadroya sahip Özsezikli Group tarafından Türkiye’ye getirilen son teknoloji ürünü HandTutor El Terapisti ile tutmayan eller hayat kazanıyor. Hastanın el bozukluğuna göre seçilen bilgisayar oyunları, hastanın egzersiz performansını artırırken bir yandan da psikolojisini ve tedaviye olan motivasyonunu güçlendiriyor! İster merkezde ister evde kullanılabilen üstün teknoloji ürünü Handtutor El Terapisti, hastanın kas kontrolünü geliştiren sistemli egzersiz programlarıyla üstün bir rehabilitasyon aracı olmasının yanında, programında barındırdığı zorluk derecesi manuel olarak ayarlanabilen çeşitli oyunlarla hastaların engelli durumlarını daha rahat bir psikoloji ile aşmalarına katkıda bulunarak, tedavi süreçlerini daha motive geçirmelerini sağlıyor. Handtutor temelde inme, parkinson, serebral palsi, gelişimsel koordinasyon bozuklukları, kırık ya da tendon tamiri gibi sorunları olan hastalarına el cerrahileri sonrası rehabilitasyon programını uyguluyor. Handtutor El Terapisti sistemini 7 yaşından itibaren tüm yaş grupları kullanabiliyor ve yüzde beş aktif hareket kabiliyetine sahip hastalar bu tedaviden faydalanabiliyor. Cihaz, farklı egzersiz olanakları sunarak, tedavi performansının artmasına yardımcı oluyor! Bir eldiven ve kişiye özel el egzersiz rehabilitasyon programı sağlayan bir biofeedback yazılım paketinden oluşan HandTutor El Terapisti sistemi, elin işlevini geliştiriyor. İş ve uğraşı terapistleri, fizyoterapistler ve diğer fiziksel tıp ile rehabilitasyon profesyonelleri tarafından kullanılıyor. Bir bilgisayar faresi gibi görev yapan Handtutor El Terapisti ile hasta özel geliştirilmiş bir eldiven giyerek ekrandaki karakterleri fleksiyon ve ekstansiyon hareket serileri şeklinde oynatabiliyor. Stimüle edilen bir sanal gerçeklik ortamında yürütülen kontrollü, tekrarlı egzersizler, inme sonrası el hastalarının rehabilitasyonlarını hızlandırıyor. Aktif egzersiz sağlayan yoğun rehabilitasyon programı, geleneksel el terapisini de destekleyen aşağıdaki özelliklere sahiptir: 1- El hareketlerinin hızı ve doğruluğuna uygun olarak artan egzersizleri kullanan, kanıtlanmış rehabilitasyon konseptine dayanır. 2- Egzersiz hastanın ROM’una göre ayarlanır, düzenlenir ve hastayı kontrollü olarak kasın kuvvetlendirilmesine yönlendirir. 3- Gerçek zamanlı hareket, görsel ve duyusal biofeedback sağlar. 4- Gerçek zamanlı sayısal değerlendirme sağlar; dokümantasyon ve rehabilitasyon sürecinin raporlanmasına imkan verir. Bu yenilikçi yüksek teknoloji, hastanın yaşam kalitesini artırıyor ve daha hızlı ve iyi rehabilitasyon sonuçları elde edilmesini sağlıyor! Özsezikli Group’un Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği Meditouch Ltd. tarafından üretilen HandTutor El Terapisti rehabilitasyon programı aktif ve tekrarlanan egzersizleri biofededback ile birleştiren, kanıtlanmış bir rehabilitasyon konseptine dayalı sistem öncelikle hastanın el bozukluklarını değerlendirmesini sağlıyor. Bu bilgi kaydedilip belgeleniyor. Böylece hastanın iyileşme sürecinin kesintisiz bir raporu bulunabiliyor. Bu noktadan sonra uzman, hastanın el bozukluğuna göre oyunu ve oyunun zorluk derecesini seçip, oyunu özelleştirebiliyor. Örneğin oyunlar parmak hareketlerinin hızını artırmak üzere seçiliyor. Hastanın egzersiz performansına bağlı olarak hareket alanı geliştikçe, oyunun zorluk derecesi manuel olarak ayarlanabiliyor veya bilgisayar tarafından otomatik olarak kontrol edilebilliyor. Hasta sistemden; hareketle ilgili, görsel ve işitsel biofeedback alıyor ve bu şekilde el, parmak ve bilek hareketlerini egzersize göre anlamayı, planlamayı ve yönetmeyi öğreniyor. Genel olarak, el rehabilitasyon programı hastanın kas kontrolünü pekiştirmesini sağlıyor; çünkü uzman, hastaya uygun egzersizi seçip özelleştirebiliyor. Sistem; özel hastane ve evde bakım organizasyonlarına ve doktorlara, birden çok hastaya, geniş bir yelpazede eşzamanlı tedavi sunma imkanı veriyor. HandTutor'ın kullanılabileceği alanlar: - İskemik veya kanama sonucu felç (inme, stroke) sonrası - Baş yaralanmalarını, kafa travmalarını takiben el çevikliğini iyileştirme - Parkinson ve kaynağı bilinmeyen el titremesi gibi nörolojik bozuklukların sonucu olarak el titremeleri, sarsıntı ve hareketlerde yavaşlama - MS (Multipl Skleroz) hastaları için el güçlendirme - Yetişkin ve çocuklarda spastik, ataksik ve athetoid karışık serebral palsi - Çocuklarda sakar ve fiziksel olarak tuhaf el hareketleri ile ortaya çıkan hareket zorluğu gibi gelişimsel koordinasyon bozuklukları - Tendon transferi gibi el cerrahisi sonrası rehabilitasyon - Bilek, önkol ve dirsek kemiğinde kırıklar ve yumuşak doku veya diğer önkol yaralanmaları - Kol sinir ağı sinir zedelenmesi (Brakial Pleksus yaralanması) - Önkol ve dirsekte sinir zedelenmeleri - Kas zayıflığı ve gevşekliğine bağlı olarak ortaya çıkan ve parmak ve bilek hareketinin sınırlı olması ile karakterize edilen el bozuklukları - İyi huylu kaynağı bilinmeyen titreme gibi el hareket bozuklukları - Kompleks bölgesel ağrı sendromu rehabilitasyonu (Ağrılı omuz el sendromu) Tedavide hastalara sağladığı ayrıcalıklar: - Evde ve merkezde yoğun ve güvenilir el rehabilitasyon uygulaması sağlar. - Rehabilitasyon programında uygulanan tedavilere tamamlayıcıdır. - Hastayı tedavi programına devam etme yönünde motive eder. - Cihaz, farklı egzersiz olanakları sunarak, tedavi performansının artmasına yardımcı olur. - Görsel ve duyusal biofeedback sunar. - Hızlı el rehabilitasyonu ile ekonomik fayda sağlar. Sağlık profesyoneline yönelik ayrıcalıklar: - İstenilen açı, hız ve hassasiyete göre tedavi programlanabilir. - Araştırmalarda ve vaka çalışmalarında kullanılabilir. - Rehabilitasyon tedavisindeki gelişmeyi gösterir; ölçümsel değerlendirme ve doğrulama yaparak tüm sonuçları dokümante eder. - Geleneksel el rehabilitasyonuna uygulanabilir. 7 yaşından itibaren tüm yaş grupları için kullanılabilir. Yüzde beş aktif hareket kabiliyetine sahip hastalar HandTutor El Terapisti tedavisinden faydalanabilirler. Veteknoloji.com
  23. Göze Hiç Bu Kadar Yakından Baktınız Mı?

    cok ilginç ya herseye benzete bildim ben onları elişi örneğine kücük keklere boş bir delik herseye ya.. sağol paylasım için...
  24. Kanser Teşhisinde Önemli Gelişme!

    Her zaman erken teşhis önemlidir bunun bulunmasına etkide olan bi cihazın olmasıda güzel inş tüm dünyada yayılır ve her hastanede kullanımı baslar çünkü çok sigara tüketen bir ülkeyiz ve bu yüzden cokta genç yaştada ömürler kaybeden ülkeyiz.. Bilgi için tşkler...
  25. Unutmak Artık Tarihe Karşıyor!

    ok güzel bir buluş.. Ben baslığı görünce oh yasasın demiştim, ama içeriği görünce alzamir hastaları için sevindım kendim için üzüldüm..B12 eksikliğinden dolayı bazı dönem unutkanlım asırı derecede oluyor yaptım herseyi bir yere yazmak bile zorunda kalıyorum.. Yoksa unutuyor 2-3 gün sonra hatırlıyor yada kafayı yiyorum nere koydum ne yaptım diye.. Bilgi için tşkler..