Sumeye

Üye
  • İçerik sayısı

    4.137
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    22

Sumeye kullanıcısının paylaşımları

  1. Kök Hücre İlaç Olacak....

    inşallah olur biran önce
  2. Dünya Bunu Konuşuyor.(Kök Hücre)

    inşallah rabim sabrımızın mükafatını verir tekratdan yürmeyi nasib eder.hepimize teşekür ederim berrin paylaştığın için bizlerle bu güzel haberi.
  3. Şirvan İçin Umutlu Bekleyiş Başladı...

    güzel bir haber.teşekür ederim berin inşallah tükiyede yapılmasın izin verirler bian önce işallah şilvan tedavide sonuç verir bizlerde korkuzuz ca baglanırız kök hücre nakil umuduna bizler için aydınlatıcı eline saglık berrin
  4. Türkiye'nin en büyük ilik nakli merkezi KAYSERİ'DeErciyes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Çetin, Türkiye'nin en büyük kemik iliği merkezini Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Araştırma Merkezi ıyla Kayseri'de açacaklarını söyledi.04 Mart 2009 Prof. Dr. Çetin, Dedeman ailesinin katkısıyla yapılan Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Araştırma Merkezi'ni çok yakın bir zamanda hizmete açacaklarını belirtti. Merkezin kapasitesi itibariyle alanında Türkiye'nin en büyük yapısı olduğunu anlatan Çetin, "Dedeman Ailesi'nin katkısı ile yapılan, Şahinur Dedeman Kemik İliği Nakli ve Kök Hücre Araştırma Merkezi'ni çok yakın bir zamanda hizmete açacağız. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı bünyesinde açılacak bu merkez Türkiye ve Avrupa'nın en büyük kök hücre nakli tedavi merkezi olma özelliğini taşımaktadır." dedi. Türkiye genelinde halen 3 bin hastanın kemik iliği nakil sırası beklediğini belirten Prof. Dr. Çetin, "Türkiye genelinde yapılan kök hücre nakil sayısı ise 800 civarında. Biz mevcut 8 yataklı nakil ünitemizde yıllık yaklaşık 100 hastaya nakil yapmaktayız. Hedefimiz 40 yatak kapasiteli yeni hastanemizle yıllık nakil yapılan hasta sayımızı 3-4 kat artacak." diye konuştu. Merkezin Avrupa Birliği standartlarına uygun olarak tasarlandığını belirten Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün odalar tek yataklı olup oda içinde LCD televizyon, buzdolabı ve gömme dolapların yanısıra tuvalet ve banyo gibi unsurların da bulunduğu günlük istek ve zaruri ihtiyaçları karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Merkezi pozitif basınçlı, laminar akımlı hepa filtre sistemi ile oluşturulan steril odalarımız yüksek bir standart sağlamaktadır. Oda düzenlemeleri enfeksiyon riskini en aza indirecek şekilde tasarlanmış, örneğin klasik perdeler yerine cam içi jaluziler kullanılmıştır. Hastanenin 1. katında 2 yataklı tam teşekküllü yoğun bakım ünitesi mevcut olup, yoğun bakım ihtiyacı olan hastaları diğer hastanelere nakil etmeden tedavi etme imkânımız olacaktır. Ayrıca gerekli olduğu durumlarda bütün odalarımız yoğun bakım hizmeti verebilecek hale dönüşmektedir. Nakil hastanesi içinde bulunan Aferez Ünitesi ve Hücre Değerlendirme Laboratuarı kök hücre toplanması, çeşitli kan elamanlarının elde edilmesi ve tedavi uygulamaları ile hizmet verecektedir. Poliklinik katında ise; 3 muayene odası, 2 ayaktan tedavi ünitesinde nakil yapılan hastaların takip ve tedavisi yapılacak.
  5. 08-03-2009 Osman İlhan: Klinik Araştırma Yönetmeliği, kök hücrede Türkiye'yi AB'nin önüne geçirdi NEVŞEHİR (A.A) - Hücresel Tedavi Ve Rejeneratif Tıp Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, ''Sağlık Bakanlığının Klinik Araştırma Yönetmeliği, Türkiye'yi AB'nin önüne geçirdi'' dedi. Nevşehir'de yapılan 1. Ulusal Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Kongresi Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, kök hücre naklinin bugün Türkiye'de batı toplumlarına eşit bir seviyede olduğunu söyledi. Kök hücre nakli araştırmalarının halen sürdüğünü belirten Prof. Dr. İlhan, ''Sağlık Bakanlığınca 23 Aralık 2008'de çıkarılan Klinik Araştırma Yönetmeliği, Türkiye'nin AB'nin önüne geçmesini sağlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal bir devlettir ve vatandaşın sağlık için elinin cebine gitmesini istemeyen bir devlettir'' diye konuştu. Sağlık Bakanlığının tedavi hizmetlerinin, kök hücre konusunda çok duyarlı bir şekilde ilerlediğini bildiren Prof. Dr. İlhan, şunları kaydetti: ''Eğer bir hastanın tüm tedavi yöntemleri denendiği halde, ölümle sonuçlanacak bir durumu varsa ve hastayı tedavi eden doktor, kök hücre tedavisinden fayda göreceğine inanıyorsa, doktor, konunun iki uzmanıyla birlikte bakanlığımıza başvurur. Başvuru yapıldıktan sonra kök hücre nakli gerçekleşebilir. Bize göre bu durum, Bakanlığın, sosyal devlet anlayışı hususundaki duyarlığını göstermektedir. Bu durumdaki hastalardan herhangi bir ücret almak da söz konusu değildir. Kök hücre ile ilgili bakanlık çalışmaları genelge bazında tamamlanmak üzeredir. Bizler bilim adamları olarak dünyadaki bütün gelişmeleri yakından izleyip değerlendiriyor ve halkın hizmetine sunuyoruz.'' Kendilerinin bir bilim kuruluşu olduklarını, ancak asıl karar verecek makamın Sağlık Bakanlığı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İlhan, Hücresel Tedavi Derneğinin de AB Kök Hücre Grubunun üyesi olduğunu söyledi. Kongreden çıkacak sonuçları Sağlık Bakanlığına sunacaklarını anlatan Prof. Dr. İlhan, ''40'tan fazla bilim adamımız, kök hücreyi üretme yöntemini öğrendi. Şunu gururla ifade ediyoruz ki gerçekten Türkiye sadece kendi halkına değil, Orta Doğu, Balkanlar, Orta Asya Avrupa'ya bile hizmet verecek seviyeye gelmiştir'' dedi. ................................................... NEVŞEHİR (A.A) - Avrupa Birliği Resmi Araştırmalar Direktörü Charles Kessler, Türkiye'deki kök hücre deneysel çalışmalarının, Avrupa ile aynı seviyede yürütüldüğünü söyledi. Kayseri'de başlayan ve Nevşehir Kapadokya Dedeman Oteli'nde devam eden ''1. Ulusal Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Kongresi'' esnasında, Hücresel Tedavi Ve Rejeneratif Tıp Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, Avrupa Birliği Resmi Araştırmalar Direktörü Charles Kessler, Hücresel Tedavi Ve Rejeneratif Tıp Derneği Genel Sekreter Prof. Dr. Zafer Gülbaş ve Türk Hematoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Mustafa Çetin, ortak basın toplantısı düzenleyerek, kongre ve kök hücre konusundaki gelişmeleri değerlendirdi. Avrupa Birliği Resmi Araştırmalar Direktörü Charles Kessler, basın toplantısında, dünyadaki kök hücre deneysel çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Türkiye'deki çalışmaların Avrupa ile aynı seviyede devam etmekte olduğunu söyleyen Kessler, dünya üzerinde kök hücre konusunda en önemli çalışmaların ABD'de yürütüldüğünü, ABD'de özellikle bel yaralanmaları konusunda kök hücre çalışmalarının sürdürüldüğünü ifade etti. Kessler, kök hücre çalışmaları çerçevesinde, Avrupa Birliği Resmi Araştırmalar Direktörlüğü olarak yaklaşık 10 milyon Avro değerindeki bir projeyi yönettiklerini belirtti. Kongreyi değerlendiren Hücresel Tedavi Ve Rejeneratif Tıp Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan da son yıllarda kök hücre tedavisinde önemli gelişmelerin sağlandığını, kök hücre tedavisi ve rejeneratif tıbbın dünyada milyonlarca hastaya umut verdiğini dile getirdi. Hücresel tedavi kursuna 200'e yakın kursiyerin katıldığını belirten İlhan, ''Kursta tüm kök hücrelerin özellikleri, kordon kanı, kök hücrelerin ve dendritik hücrelerin akım siometrik tanınması, izolasyon ve işlenmesi, dondurulması, saklanması ile ilgili temel bilgiler verilmekte. Her iki kurs ile ülkemizde
  6. inşallah güldürecek yüzümüzü kalpten gülecez yılardır çektiklerimizin mükafatını verir inşallah
  7. inşallah güldürecek yüzümüzü kalpten gülecez yılardır çektiklerimizin mükafatını verir inşallah
  8. Rica ederim can rica ederim berrin bu mutluk hepimis için inşallah rapim bütün kaybetiklerimizi geri verir bizlere
  9. inşallah bunlara gerek kalmadı en kısa zamanda kalkarız kurrtuluruz engelerimizden .paylaştığın için teşekürler.can
  10. Özel Bisikletler

    tamam belki haklısın ama 16 yıldır çalıştır çalıştır yinede kolarım istediyim seviye ye gelmedi ama kolarım saglam olanlar zaten cihazla yürüyede bilir kısa mesafeyi ama boyun da aşa olanlar mecbur akülü kulanıyor.
  11. Kök Hücrede Yeni Umut XCELL -CENTER

    bu haber çok eski yeni omurilik felçlilr formun dakiyeni bugünkü haberlere bakın aytac55
  12. [Soru]Nöropatik Ağrılar.

    bende 16 yıl biti boyundan aşağı yanlış tedavi sonucu omuiliyin kökünün bikısım sinirleri tahrip oluk beyinde olduğu için bikisek hayata girdimdi6 ay sonra vucutumun hisleri versipastik var güçlenmedi sizin ağrılarınız bendede var fakat azatmak için üşütmenek gerekiy bacaklarım her yerimi birde hareket etmek yapa bildiyim kada dizlerimi bastırım kitlerim kafamı kaldırır indir karın kslarımı bel sinirlerimi kolarımı ağırlık kadırın indirir harketlerimi yaptımı ağrılar azalır kalmaz sende harket et sıcak tut vucutunu.östüne fazla çökme bacakların elinden geldiyikadar bol su iç ben böyle yaptıgımda azalıyor kalmıyor bende 16 yıldır ilaç kulanım Lilosal musgiril ve mukajil kulanıyorum am elimden geldiyi kadar azaltmaya çalışıyorum ilacı zamanla fayda etmiyor tavsiyetiklerimi deneyin.allah yardımcınız olsun rapim hepimizin feryadını duysun biran önce şifalar versin.sormak istediyiniz bişey olursa özel mesajla sorun ben ağrıları böyle azaltıyorum.
  13. Özel Bisikletler

    bunlarla bisikletlerle imkanyok Tütkiye yolarında dulaşılmaz.Doğru yol doru sölüyor bence akulü sandakye bundan çokiyi emniyetli gideceniz yere daha çabuk ulaşırsınız ben 3 buçuk yıldır kulanıyorum akülü sandalye.bisikletin yerine aakülü sandalyeyi önerim.bizlerle paylaştığın için teşekür ederim can
  14. Kök Hücre Tedavisinde Hastadan Para Alınmayacak

    ben bu hastaneden bağlantıdayım fakat ne varki sonuçları isanı korkutuyor sadece bana randvu tarihi kadı fakat diyer haberleri düşündüm ve diyer arkadaşlara ve can lada konuştuk biraz daha beklemk gerektiyine kar verdik hiç deyilse sonucunu hastayı görmek istsrim yaptıran birini en iyisi Türkiyrde yapılıncıya kadar beklemeyi önerim son anda hata yapmak umudumu yitirmek istemiyorum çünkü.
  15. Bir Engelli Olmak, Bir Omurilik Felçlisi Olmak Böyledir..

    Biliyormusun can çok güzel anatmışsın sadece kendini deyil bizim gibi bütün soradan engeli olaan kişiler içini okumuşsun sanki hepimizin hisetiyi şeyleri dile getirmişsin teşekür ederim can
  16. yüce rabim bizlerin herzam kendisini hatrlamamızı yaratığı herşeyin kendi elinde oldugunu istedimi mucuzeler yaratnın kendisi olduğunu gösteriyor.bizlere hezaaman itat edip şükretmemiz gerek.bizlerle paylaştıgın için teşekür ederim DOĞRU YOL eline sağlık
  17. Kök Hücre Araştırmalarında Yeni Buluş...

    Benim bekliyecek sabrım kalmadı daha 10 yıl nası beklerim sana katılıyorum Can bende bekliyem.bizlerle paylaştın için teşekür ederim berrin
  18. Eline sağlık Doru yol böylesine nefis bir şiiyiri bizlerle paylaştığın için teşkür ederim.
  19. Tortum Şelalesi...

    Eline sağlık Nekadar güel biryer seyretmeye deyer bir manzara. bizlerle paylaştığın için teşekür ederim.Doğru yol
  20. Kök Hücreden Yapay Kalp Kası...

    Tıp hergün herdaka gelişmeye devam ediyor.şüketm gerekiy çükü dertleri verirken yüce rapim dermanınıda vermiştir.inşallah bütün dertlerin şifasını verir.paylaşımın için teşekürler. Berrin
  21. Namaz Dinin Direğidir...

    Çok güzel bir konuya yervermişsin ebeteki dimizin emirlerini yerine getirmemiz gerekiyor.özürlüde olsak saglıklıda.namazımızı kesinkten kılmak gerekiyor.dinimizin direyi olan namazı herkese kılmayı tavsiye etiyiniz için çok teşekür ederim.eline sağlık güzel bir yazı.GÜLÜMSE
  22. Sensiz Yaşamanın Bir Anlamı Yok...

    Ne dün ne bugün ne yarınım olacak sensiz uykuda kalmışcasına yaşıyacağım seni rüyalarımda bir tutam tebesüm olarak kalacaksın aklımda yaşadıkça yaşıyacaksın ruhumda bir gülüşün birde ay yüzün kalacak hep aklımda arıyacağım belki seni uçsuz bucaksız yollarda sen olacaksın sen olacaksın sen varlığımda yaşadıkça yaşıyacaksın hep aklımda deniz gözlerin olmayacak belki karşımda nida edeceksin sesini kulaklarımda açıklarda rıhtımlardaki yakamozlarda yaşadıkca yaşıyacağım göz yaşlarımda.. alıntı.
  23. Film Yıldızları ve Estetik Cerrahi

    Sana katılıyorum berrin allah herkulun deyişk bir yüz vermiş deyişik bir kader vermiş deşiştirmenin anlamı yok deyiştirmeden yaşamak engüzeli bence paylaşımın için teşekürler Can
  24. KÖTÜ ANILARI SİLE İLAÇ GELİŞTİRİLDİ 16 şubat 2009 0Hollanda'nın Amsterdam Üniversitesinden bilim adamları, insan hafızasındaki acı ve korku veren, kötü anıları silen bir ilaç geliştirdiğini açıkla LONDRA - Hollanda'nın Amsterdam Üniversitesinden bilim adamları, insan hafızasındaki acı ve korku veren, kötü anıları silen bir ilaç geliştirdiğini açıkladı. İngiltere'de yayımlanan Daily Mail gazetesinin haberine göre, bilim adamları, geliştirdikleri ilacın özellikle kötü olayların ardından ortaya çıkabilen ''travma sonrası stres bozukluğu''nun tedavisinde olumlu etki yaratabileceğini düşünüyor. Hollandalı bilim adamları, kötü anıların genellikle kalp hastalarında kullanılan ''beta bloke edici'' ilaçlarla silinebildiğini öne sürüyor. Hayvanlar üzerinde yapılan denemelerde, ilacın beyindeki kötü anıların canlanma mekanizmasına müdahale edebildiği görüldü. İlaç daha sonra 60 kadın ve erkek denek üzerinde denenirken, bu kişilere gösterilen fotoğraflarla önce hafızalarında rahatsızlık verici anılar oluşturuldu, sonra da bu anıların aynı fotoğraflar gösterilerek canlandırılmasına çalışıldı. Deneklerin bir bölümüne ilacın kullandırıldığını, diğer gruba ise placebo verildiğini belirten uzmanlar, ilacı kullanan grubun korku uyandıran fotoğraflar karşısında az tepki verdiğini, diğer grubun tepkilerinin ise daha güçlü olduğunu belirtti. Bir gün sonra ilaç kullandırılan deneklerin ilacın etkisinden çıkmalarından sonra aynı teste tekrar tabi tutuldukları, yine ilacı kullanan grubun, placebo kullanana göre çok daha zayıf tepki verdiği tespit edildi. Bilim adamları, bu testler sonucunda ilacın kötü ve ürkütücü anıları silmekte etkili olduğu sonucuna vardı. Bilim adamlarına göre ilaç kötü anının yeniden canlanmasını önlüyor ve beynin bu anıyı tekrarlamasının önüne geçiyor. İngiliz uzmanlar ise ilacın İngiltere'de büyük bir etik tartışmasına yol açacağına işaret ediyor. Uzmanlara göre, pek çok kesim, insanı insan yapanın yaşadığı acılar olduğunu ileri sürerek, ilaca etik açıdan karşı çıkacak. Uzmanlar, ilacın ayrıca, insanların hatalarından ders alma imkanını da ellerinden alacağına işaret ediyor ve bunun da zararlı psikolojik etkilerini hatırlatıyor. St. George's Üniversitesi Tıp Etiği Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Daniel Sokol, ''Kötü anıları hafızadan kazımak bir siğili ya da et benini yok etmeye benzemez. Bu, insanı anılarından kopararak, kişiliğini değiştirir. Bazı durumlarda faydası dokunabilir, ama genelde anıları silmenin şahıslar, toplum ve insanlık üzerindeki yıkıcı etkilerinin iyi hesaplanması gerekir'' dedi. MİR HABER
  25. Beyne İlk Kez Duyma Protezi Takıldı Duma yetisinden yoksun iki ABD'li kadına tıp tarihinde ilk kez beyin sapına protez yerleştirildi.Duyma yetisinden yoksun iki ABD’li kadına tıp tarihinde ilk kez beyin sapına protez yerleştirilmesi gibi son derece çekinceli bir yöntem uygulandı. Beyne yerleştirilen aygıtlar doğrudan sinirleri devinime geçirmek suretiyle kişinin yeniden duyabilmesini sağlıyor. Daha önceleri işitme yetisinden yoksun olanların beyin sapları dışına protezler yerleştirilmiş, ancak bunlar pek bir işe yaramamıştı. Protezlerin doğrudan beyin sapına yerleştirilmesinin çok daha etkili olacağı düşünülmekle birlikte, beyin sapı bedenin her yanından gelen sinyalleri beyne taşıdığından, protezden ötürü burada meydana gelebilecek en ufak bir terslik korkunç bir felaketi de yanında getirebilirdi. Beyin sapına protez yerleştirilmesi, söz gelimi, görme yetisinin sağlığa kavuşturulması için kortekse prot ez yerleştirmekten çok daha riskli bir yöntem. Korteksin zarar görmesi çok büyük bir sorun olmaz. Oysa, beyin sapında zarar gören her bir sinir hücresi beynin tüm işlevini yok edebilir. 15 yıl sürdü Yöntemi geliştiren House Kulak Enstitüsü cerrahlarından Bob Shannon bunun güvenli bir biçimde uygulanabileceği inancına ancak 15 yıllık bir çalışma süreci sonunda ulaştıklarına dikkat çekiyor. Sağırlık genelde, koklea olarak da bilinen, kulak salyangozundaki ses alıcı tüy hücreleriyle ilintili sorunlardan kaynaklanıyor. Kokleaya yerleştirilen protezler bu hücreler aracılığıyla doğrudan duyma sinirini devinime geçiriyor. Ne var ki, protezler koklea ya da duyma siniri zarar görmüş kişilerde etkili olamıyor. Bu durum genellikle iç kulakta iyi huylu urlara yol açan 2.tip nörofibromatosis (NF2) adıyla bilinen ve çok ender görülen bir hastalık sonucunda ortaya çıkıyor. İşitme duyusundan yoksun NF2 hastalarının yeniden bu yetilerine kavuşmaları için şimdilik tek çözüm beyin sapının işitsel beyin sapı protezi adı verilen ve beynin içine işlemeyen bir aygıt aracılığıyla devinime geçirilmesidir. Bu protezler kişinin işitebilmesini sağlasalar da, farklı frekans dizileri, ya da ‘kanallarla’ ilintili farklı sinir öbeklerini devinime geçiremediklerinden, bu işitme bir konuşmanın anlaşılmasına yetecek düzeyde olmaz. Oysa koklea protezlerinde, işitilebilir frekanslarla ilintili sinirler kulağın bu bölgesine yayılmış olduğundan, bu tür bir sorunla karşılaşılmaz. Kokleanın farklı noktaları devinime geçirilmek suretiyle sekiz ya da daha fazla kanalın da devreye girmesi ve böylece kişinin söz gelimi telefondaki bir konuşmayı anlaması olasıdır. Gelişmeye açık Öte yandan, işitsel beyin sapı protezleri tek bir kanalı devinime geçirirler. Ancak Shannon farklı uzunluklarda sekiz elektrodun beyin sapının içine yerleştirildiği yönteminde her bir elektrodun farklı sinir öbeklerini devinime geçirmek suretiyle farklı frekanslar üretebileceğine inanıyor. Bu yöntemin püf noktasını elektrodların biçimi oluşturuyor. Hayvanlar ve kadavralar üzerinde yaptığı deneyler sonucunda Shannon, sinir uçlarına zarar vermeden onları sıyırıp geçen ve insanlarda güvenli bir biçimde uygulanabileceği kanıtlanan, kalem ucunu andıran bir biçimde karar kıldığını belirtiyor. Geçtiğimiz yılın başlarında kendisine protez takılan ilk hasta olan 19 yaşındaki kızda sekiz elektroddan yalnızca bir tanesinin işe yaradığı görülüyor. Geçen kasım ayında protez takılan 42 yaşındaki ikinci hastanın durumuyla ilgili bir yorumda bulunmak için ise henüz erken olduğuna dikkat çekiliyor. Tek bir kanalın işliyor olması kişinin dudak okuma becerisini %30 oranında arttırsa da, Shannon yakın bir gelecekte konuşmanın anlaşılabilmesi için gerekli olan en az dört elektrodu devreye sokabiceğine inanıyor.