ahmet_t12

Üye
  • İçerik sayısı

    628
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    26

İletiler bölümüne ahmet_t12 kullanıcısının eklediği dosyalar


  1. bu iş çıktığı zamanlar da türkiyede 2 sene önce felan bende medya da görüp iletişime geçmiştim ve dr halil bey evime gelip bize aileme pratik bilgiler verdi masajın ne şekilde uygulanacağını ayak tabanının her bölgesinn bir organımızı etkilediğini güzel güzel anlattı ve 1 saat de yakın banim ayaklarıma uyguladı refklokloji tedavisini sonra annem 1 ay kadar devam etti gözle görülür hiç bir fayda hisetmedim ben sonra tabi yorucu bir iş annem zaten yetişemiyor her işe fayda da görmeyince bıraktırdım masajı

    bu benim kendim tercübem fayda görenler muhakkak olmuştur ama ben omurilikfelçlisine bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum..


  2. para para sen nelere kadirsin

    neyse sayın tatlıses inşallah almanyada çabucak sağlığına kavuşur ve benim ülkemde de böyle tesislerin olması gerekir ülkemdeki felç lilerin hepsinin maddi durumu benim kadar iyi olmaya bilir uygun ücretlere türkiyedeki felç lilrinde bu rehabilitasyon sürecini yaşayabilmesi amacaıyla almayadaki tesislerin benzerinden bir tane de ülkemiz de yaptılır kim bilir..

    bir musubet bin nasihat dan daha iyidir lafı bu olayda geçerli olur umarım..


  3. Vücudunun sol tarafı kısmi felç olan Tatlıses tedavi için Almanya’ya uçuyor 02 Nisan 2011 Cumartesi, 12:12:37 616606_detay.jpg?1301748182 Sağlık durumu her geçen gün daha da iyiye giden İbrahim Tatlıses’in vücudunun sol tarafındaki kısmi felcin tedavisi sürüyor. Fizik tedavi uygulanan Tatlıses’in bir an önce ayağa kalkması için sevenleri de seferber oldu. Hastane Tatlıses’e şifa vereceğini söyleyenlerin akınına uğradı. Dün de Tatlıses’in Iraklı ortağı Rujdi Said, Arap bir fizyoterapistle hastaneye gitti ancak Ahmet Tatlı’dan bu teklifi de geri çevirdi. Babasını Almanya’ya götüreceğini belirten Tatlı Vatan’a şunları anlattı: “Almanya’da 4 haftalık bir tedavi süreci yaşanabilir. Oradaki 10 tesisten 5’iyle yazışmalar yapıyoruz. İbrahim Bey hangisini isterse oraya gideceğiz. İnsan kolundan bile vurulunca fizik tedavi için oralara gidiyor. İnanılmaz tesisler kurmuşlar. Dünyanın en iyi suları, uzay teknikleri vs.. Atıyorum bir yerde 6 ayda iyi olacaksan orada 20 günde iyi oluyorsun. Belki 1 hafta belki 10 gün sonra gideceğiz. Doktorlarımızın da isteği babamın Almanya’daki tesislerde fizik tedavi görmesi. Burada bir odanın içinde yapılan tedavi orada koskocaman bir tesiste olacak. İçinde su odaları, hava boşluğu odaları var. Bizim için babamızın sağlığı her şeyden önemli.”


  4. akşam haber de izledim aynen böyle geçtiler mucize dolaysıyla hemen yakınlarım aramaya başladı ahmet cabuk şu yada kanalı aç diye ..

    ama sonuç hüsran tv ler daha fazla reyting için umut tacirliği yabıyor bu abimiz belliki 6 omuru kırılmasına rağmen sinirleri hasar görmemiş yada çok az zedelenmiş ve bu tedaviyle normal a göre daha erken normal hayatına dönmüş haber değeri bile yok bana göre..

    haberdeki gibi bu tedavi gerçek den bir omurilik felçlisini ayağa kaldırmış olsaydı tekerlekli sandalyede kimseyi görmezdik..


  5. Omurgasında yedi kırık oluşan inşaat mühendisi böyle yürümeye başladı...

    25 Mart 2011 Cuma, 14:31:40 614123_detay.jpg?1301056387 İşi gereği bir binada keşif yaparken ikinci kattan düşerek omurgasında 7 kırık oluşan inşaat mühendisi Mustafa Ülker Öncel (46), gördüğü su içi treadmill (Havuzda Koşu Bandı) tedavisiyle yeniden yürümeye başladı.

    Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon, hastası Öncel ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, tedavi yöntemini uygulamalı olarak anlattı.

    Prof. Dr. Kalyon, inşaat mühendisi olan Öncel'in, 2 yıl önce iş kazası sonucu yüksekten düşerek omurga ve omuriliğinde hasar meydana geldiğini ve daha sonra buna bağlı olarak iki defa ameliyat geçirdiğini ifade etti.

    Kalyon, ''Hastamız bize geldiğinde yürüyemiyordu. Fizik tedavi ve rehabilitasyona ihtiyacı vardı. Havuz içi egzersiz tedavilerine olumlu cevap verdi. Bir yıllık tedavi süresinin ardından da desteksiz yürümeye başladı. Bu tedaviyi her gün terapist eşliğinde 45'er dakika uyguladık'' dedi.

    Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon, su içi treadmill tedavisinin ''Akuatik Rehabilitasyon'' dediğimiz, suyun fiziksel özelliklerini kullanarak tedavi havuzu içinde yapılan egzersizlerle karakterize olan rehabilitasyon çalışmalarının bir bölümünü ifade ettiğini ve treadmill teriminin ''havuzda koşu bandı'' anlamına geldiğini de belirtti.

    Kalyon, Treadmill'in halk arasında inme adı verilen ve vücudun bir yarısının felcine neden olan beyin hasarlarının yanı sıra kaza ve yaralanmalara bağlı felçler, doğuştan ya da sonradan olan spastik felçler, mültipl skleroz (MS), ALS gibi dejeneratif hastalıklar, bazı romatizmal hastalıklar ve ortopedik ameliyatlardan sonra görülebilen yürüme zorluklarının tedavisinde kullanıldığını kaydetti.

    Gördüğü tedavi sonrası tekrar yürümeye başlayan Öncel de ''Yaklaşık iki yıl önce iş kazası sonucu yüksekten düştüm. 2 defa ameliyat oldum. Yürüyemiyordum. Gördüğüm bu tedaviden sonra şu anda normal hayatıma döndüm. Desteksiz yürüyorum. Tedavi sırasında hastaların, morallerini yüksek tutması ve doktorların tavsiyelerini yerine getirmesi gerekiyor'' dedi.


  6. Gaziantep'te, bir engelliyi yaya geçidinde yavaş yürüdüğü için bıçakladığı iddia edilen 3 kişi gözaltına alındı.

    AAGüncelleme: 16:44 TSİ 22 Mart. 2011 SalıGAZİANTEP - Gaziantep’te bir ayağında engel bulunan 31 yaşındaki Mehmet Gülkoncası, Atatürk Bulvarı'nda, araçlar kırmızı ışıkta durduğu sırada yolun karşısına geçmeye çalıştı. Ancak Gülkoncası yolun ortasındayken araçlar için yeşil ışık yandı.

    Yeşil ışıkta yoluna devam etmek isteyen bir otomobildekiler, Mehmet Gülkoncası'nı çabuk yürümesi için korna çalarak uyardı. Ardından otomobilden inen 3 kişi, engelli olduğunu anlatmaya çalışan Mehmet Gülkoncası'nı bıçakladıktan sonra otomobille kaçtı.

    Gülkoncası, çevreden gelen vatandaşların haber vermesi üzerine gelen ambulansla Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesine kaldırıldı.

    Polis, çevredekilerden aldığı bilgi ve yaptığı araştırma sonucunda, engelliyi bıçakladığı iddia edilen 27 KD 066 plakalı otomobildeki İ.K, İ.K. ve B.A'yı gözaltına aldı.


  7. 1098.jpg1086.jpg1070.jpg arkadaşlar hepinizin malumu dur medikal malzeme alırken yaşadığımız sıkıntılar ssk lı veya her hangi bir kurumum sigortalıyız diye malezemenin kalitesizliği işciğin yetersizliği ürünün bir zaman sonra bozulmasından medikal firmanın sorumluluk kabul etmeyişi vs vs yani kısaca illallah ediyoruz çoğu zaman

    ben sorunlar yaşadığım uzun yürüme cihazımı yenilemek için yukardaki sebeblerden dolayı terütütlü bir şekilde ssk emeklisi olduğum için rabor çıkardarak yenilemeye karar verdim önceki cihazımı özel yaptırmıştım çünkü ilk cihazı ssk ile anlaşması olan bir başka medikal yapmıştı ve 1 ay sonra çöpe atmışdım 6 yıl önce

    ama bu gün yine terettütle ssk ile anlaşması olan YEDİTEPE MEDİKAL den cihazımı teslim alınca çok şaşırdım doğrusu daha önce parasını peşin ödediğim özel yapılan cihazdan daha kaliteli daha pratik daha kullanışlı bir cihaz a sahib oldum

    ve istiyorumki ihtiyacı olan herkes böyle iyi bir medikal firmasıyla çalışsın ve hiç üzülmesin ssk lı diye hakaret e kalitesiz malzemeye garantisiz ürün e mecbur bırakılmasın

    sizinde fikir sahibi olmanız için cihazın resimlerini ekliyorum

    http://img818.images...706/foto896.jpg

    http://img684.images...337/foto899.jpg

    http://img228.images...854/foto901.jpg

    firmanın ismi yeditepe medikal sahibi ve yöneticisi koray bey hem işinde çok iyi hemde iyi bir insan dır şehir dışında da hastaları var hizmet veriyor

    cepi : 0507 286 69 86

    firma istanbul aksaray datır


  8. çok iyi bir iş başarmışlar başarmış demiyorum çünkü aile nin desteği çok önemli ve ciddi mesafe almışlar

    nişanlısı en azından geçiş süreçinde yanında olmalıydı kardeşimizin ama her işte bir hayır vardır sözü bu olayda geçerli terk ediliş adeta kamçılamış hastayı bir an önce ayağa kalk diye ve 2 yıl içeresinde sonuç alınmış

    bu haber yeni felç geçirmiş hastalara da büyük morel olur ayrıca

    ama ilk 2 yıl geçtikden sonra olmazsa bir iyleşme bir daha da çok zor olurki asıl mucize o olur.. çünkü ilk 2 yılda zaten ayağa kalmak çok olası omurilik felçinde..


  9. Geçirdiği trafik kazası sonucu felç geçiren genç, nişanlısı tarafından terk edilince azmetti ve doktorların imkansız dediği yürümeyi başardı. resmibuyut.gif

    SAMSUN-Samsun'da yaklaşık 2 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonrası felç olan ve boynundan aşağısı tutmayan genç, nişanlısı tarafından da terk edilince hayata küsmedi. Ailesinin desteği ile hayata tutunan 23 yaşındaki Fehmi Onur Akman, iki yıl süren tedavisinin ardından artık destekle yürüyebiliyor. İki yıl önce, sağlıklı, mutluyken ve yuva kurmanın hazırlığı içindeyken geçirdiği trafik kazası ile tüm hayatı değişen Akman'ın yaşadıkları, azmin gücünü adeta gözler önüne seriyor. Samsun Fiziksel Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nde tedavisi süren Akman, yaptığı açıklamada, 2009 yılının temmuz ayında nişanlısı ile bir seyahatten dönerken otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybettiğini belirterek, elektrik direğine çarptıkları kazada boynundan yaralandığını anlattı. Nişanlısının kazadan yara almadan kurtulduğunu, kendisinin ise ambulansla Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını ifade eden Akman, burada, ''bir şeyinin olmadığı, yürüyememesinin geçici bir durum olduğu'' söylenerek eve gönderildiğini kaydetti. Kendilerinin kiraladıkları özel ambulansLa eve geldiklerini belirten Akman, geçen zamana rağmen durumunda bir değişiklik olmayınca bu kez yine aynı hastaneye gittiklerini, boynunda kırık olduğunun anlaşıldığını ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyat olduğunu dile getirdi. '

    'YÜZÜME KONAN SİNEKLERİ BİLE KOVAMIYORDUM'' OMÜ Tıp Fakültesi'ndeki doktorların kendisine yürüme şansının olmadığını söylediklerinde hayatının da yeni bir döneme girdiğini anlatan Akman, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Evde hiç kıpırdayamadığım için ailem beni tekrar Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdü. Boyun filmi çektiler. Boynumda kırık olduğu anlaşıldı. Oradan ailem beni OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesine götürdü. Ameliyata alındım, ameliyattan çıktıktan sonra da yalnızca göz kapaklarımı oynatabiliyordum. Yüzüme konan sinekleri bile kovamamak, kıpırdayamamak çok kötüydü. Daha da kötüsü doktorların aileme, ''Bu çocuk bırakın yürümeyi tekerlekli sandalyeye oturabilirse şükredin'' demeleriydi.'' ''

    BAHANELER ÖNE SÜREREK BENİ BIRAKTI'' Kaza anında arabanın elektrik direğine çarpacağını anladığında direksiyonu kendi tarafına kırdığını söyleyen Akman, şunları anlattı: ''Kaza anında direğe, nişanlımın olduğu taraftan vuruyordum. Direksiyonu kırdım takla atıp benim tarafımdan vurduk. Direksiyonu nişanlımı korumak için kendi tarafıma kırdım. Doktorlar yürüyemeyeceğimi söyleyince nişanlım farklı bahaneler öne sürerek bıraktı beni. Terk edildikten sonra daha çok azim yaptım ve ''ben yürüyeceğim' dedim, benim hayatımda hiçbir zaman yarım bıraktığım işim olmadı.

    '' ''YÜRÜYEBİLMEK YENİDEN DOĞMAK GİBİ'' Kaza geçirmeden önce futbolcu olduğunu belirten Akman, sporcu olduğu için bünyesinin güçlü olduğunu bu nedenle tedaviye kısa zamanda yanıt verdiğini söyledi. Akman, bu sürede annesi ve babasının sevgiyle, şefkatle hep yanında olduklarını, yakınlarının, arkadaşlarının kendisini yalnız bırakmadığını anlattı. Tüm bunların kendisine güç verdiğini vurgulayan Akman, Samsun Fiziksel Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'ndeki tedavi süreci hakkında ise şunları kaydetti: ''Ailemin, sevdiklerimin desteğinin yanı sıra buradaki doktorlarımın, hemşirelerimin fizyoterapistlerimin hepsi benimle yakından ilgilendi. Bir süre sonra kollarımı oynatmaya başladım. Tekerlekli sandalyeden yatağıma geçebiliyorum, şimdi kendi yemeğimi kendim yiyebiliyorum. En önemlisi artık destekle yürüyebiliyorum. Bu benim için yeniden doğmak gibi. Çok güç denilebilen bir şeyi başarabildim. Başta aileme ve bana destek olan herkese çok şey borçluyum.'' ANNE

    AKMAN: ''BU BİR MUCİZE'' Daha önce bir çocuğunu kaybeden anne Işıl Akman, oğlunun yeniden yürümeye başlamasının adeta bir mucize olduğunu söyledi. Oğlu tekrar yürüyebildiği için çok mutlu olduğunu dile getiren ve kendilerine destek olan hastane çalışanlarına teşekkür eden anne Akman, şunları dile getirdi: ''Buraya gelene kadar hep sıkıntı çektik ama buradaki doktorlardan, personelden Allah razı olsun. Çocuğum kaza geçirdikten sonra büyük sıkıntılar çektik ama şükürler olsun oğlum artık yürüyebiliyor. Onu ayağa kaldırdılar hepsine teşekkür ediyorum. Hastane mekan açısından yetersiz olduğu için salı günü taburcu olacağız ama sürekli kontrollere devam edeceğiz. Fiziki olarak yetersiz olduğu halde bu kadar iyi hizmet vermelerini ve bu gayreti göstermelerini takdirle karşılıyorum.

    '' ''HASTAMIZLA TOKALAŞABİLMEK BİZİM İÇİN EN BÜYÜK MUTLULUK'' Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimi Dr. Cevdet Şahin, Akman'ın kendilerine geldiğinde hemen hemen hiçbir tarafını hareket ettiremediğini belirtti. Zaman içinde Akman'ın azmiyle ve uygulanan tedaviyle ellerini kollarını hareket ettirmeye başladığını ve her gün daha iyiye gittiğini söyleyen Şahin, ''Hastamızın şu anda ayağa kalkmış halini görmek, ellerini kıpırdatamayan hastamızla tokalaşabilmek bizim için en büyük mutluluk. Kendisi yemeğini yiyebiliyor, oturup, kalkabiliyor, işte bizim mutluluğumuz bu'' diye konuştu. Şahin, Fehmi Onur Akman'ın, taburcu olduktan sonra da tedavisinin süreceğini, Akman'ı bir gün futbol oynarken izleyebilmeyi umut ettiklerini sözlerine ekledi.


  10. ben daha önce dernek hakknda yazı yazmıştım dünya kadar bağış topluyor çünkü hep raklamları dönüyor tv de ayrıca ünlüler de çoğu zaman yardım geceleri düzenliyor bunlar bildiklerimiz ayrıca hayır sever ve kamu kurumlarında yardımı ve desdeği oluyordur mutlaka ama bunları dernek sitesine koymuyor bir kere yasa gereği açıklaması lazım gelir gider toplosunu ama dernek malasef dikkat etmiyor bu mali konuya

    güzel bir bakım evi hizmet e soktular bide sosyal güvecesi olmayanlara sandalyeye yardımı yabıyolar benim bildiğim ama yetmez bunlar hukuki sağlık özellikle kök hüzre konusunu hem takip etmeli hemde destek olmalı kısaca başarısızlar bana göre


  11. zenginler birazda bu tür toplum ve insan yararına işler yabmalı yoksa ne anlamı olurki zenginliğin bu dünya ya hüküm eden 50 yıl kanuni sultan süleymanda bir şeyler götüremedi öbür tarafa sakıp sabancı haberde adı geçen zeki bey ve diğer yardım sever iş adamı ve zenginlerden allah razı olsun diyiyorum..

    hayat da önemli olan zengin olman değil yiğen gönlünün zengin olması :)

    allah bizi gönlü zengin insanların bol olduğu bir halk eylesin


  12. artık benim favorim ruslaıın sinir e yama yöndemi omurilik felçleri için :)

    bu yeni yeni tesislerin açılmasından ziyade var olan kök hücre bölümlerinde elde edilmiş başarıların daha da ileri seviyeyelere çıkarsalar enerjilerini ünüversitiler birleşip tek merkez de yabsalar kök hücre çalışmalarını daha etkili olur daha bunlar önce labortuar sonra hayvan deneyleri daha sonra insan denemeleri yabana kadar en az 5 yıl geçer

    halbuki ankara tıp da ayhan hoca ve ekipi 2. defa insanlarda uyguladı ve sonuçlarını sundu kök hücreyi şimdi 3. defa uygulamak için başvurdu sağlık bakanlığına onay için


  13. şartları ağır hasta yada engelli biri için çok iyi bu fırsat ı sunan firma ya ve can e teşekkür ama malasef ben malulen emekli olduğum için faydalanamıyorum ..

    lise mezunu şartı konusu saçma bunu genel olarak söylüyorum diplomaya değil kişinin beceresi kendinin gelişdirmesi ikna kabileyedi vs vs özelliklerin önemi daha fazla önem arz eder bana göre en azından ben patron olsaydım diplomadan çok diğer özelliklere göre degerlendirme yapardım :)