ahmet_t12

evet cumaler en güzel gündür çok severim çalışırkende 4 gözle beklerdim hep cumayı

bilimsel veri olarak 100%96 sı bir daha yürüyemiyormuş omurilikfelçlileri ama istisnalar ve mucizeler her zaman mümkün bilimde bunu açıklayamıyor omurilikfelçi hastalıgı herkeste farklı olur bunu da omurgadaki tranva omurilikdeki hasar belirler bizler birer istisna yada muzice gelişdirebiliriz her zaman bunu böyle bilmek lazım ama hak etmemiz lazım yatarak tembellik ile hiç bir şey olmuyor çünkü...

abi hayatının bir bölümünü tam bir roman gibi yazmışsın bu yazıdan ders çıkartılıcak çok şey var anlayana tabiki ... tşk çengiz bey

Vücut Geliştirme Hareketleri İhtiyacı Olanlara Resimli Anlatım... ————–——-Göğüs———————— ——————Omuz—-——————– ————–—-Sırt Kanat—–—————- ———————Ön Kol—-——————– ———————Arka Kol————————- ———–———-Bilek————————— ——————-Karın - Mide——————— ———–————-Bel—————————- ———————Bacak—-———————– ———————-Ön Bacak———————— ——————————Arka Bacak–—————————- ——————————Kalf—–————————- konuyu alıntı yabtım baska yerden emek hırsızlıgı yabmayayım

fazla aşırııya kaçmayın sonu çirkin oluyor böyle bir vucutu ben istemem şahsen...

arkadaşlar sizi bilmiyorum ama bana bu programlar pavyonları hatırlatıyor bazen sadece stress atmak için izliyorum ama tabi 18 yaşından küçüklere izlettirmiyorum

konu güncellendi

12 yıldır MS hastası olan ve yatağa bağımlı yaşayan kadın bakın nasıl ayağa kalktı. 06 Nisan 2010 Salı, 14:28:32 İngiltere'de yaşayan ve 12 yıldır MS hastası olan 45 yaşındaki Sami Chugg adlı kadın, hastalığı dayanılmaz boyutlara gelince Çin'de çok uzun yıllar öncesine dayanan ve arıların sokmasına dayanan bir yöntemi denemeye karar verdi. Bu tedavi süresi boyunca kadının bel bölgesindeki belli noktalara canlı arılar yerleştirildi ve kadını sokmasına izin verildi. 1500 ARI ÇALIŞTI Chugg'ı tedavinin sürdüğü 18 ay boyunca haftada iki kez, toplam bin 500 arı soktu. Çoğu kişi için bir arı tarafından sokulmanın dehşet verici olabileceğini belirten Chugg, "arılara çok şey borçluyum, sağlığımı onlar sayesinde yeniden kazandım" dedi. Akupunktura çok benzeyen tedavide, akupunktur iğneleri yerine arının iğneleri kullanılıyor. Ana tedavi doğal bir ilaç olarak görülen arıdan gelen toksin. Arı terapisi, romatizma ve eklem iltihabı gibi sorunlar yaşayan hastalarda gözle görünür etki yapıyor. Arının zehri kan dolaşımını hızlandırıyor, ağrıyı dindiriyor ve iltihabı yok ediyor. HASTALARIN YÜZDE 90'I TAMAMEN İYİLEŞİYOR Doktor, arıları cımbızla tek tek sorunlu bölgeye yerleştiriyor. Arı içgüdüsel olarak yerleştirildiği noktayı sokuyor ve ölüyor. İğne ve zehir, vücutta bir süre bekletiliyor. Çin'de 3 bin yıl öncesine dayanan bu tedavi yöntemi günümüzde de kullanılıyor. Çinli doktorlar hastaların yüzde 90'ının tamamen iyileştiğini belirtiyor.

gözlerim açık olur ama aslında o an sadece gördügüm tek sey güzel anılarımdır böyle kendimi tedavi ediyorum piskelojik açıdan

ben bulunmadım bu güne kadar ama hastenede samsunda yatarken düşünmedim degil ama sonradan hayat sürükledi işte beni bir yola eve geldim sonra hastaneye yattım kısa süre sonra tamamen yatalak durumdan sandalyeye oturur seviyeye geldim sonra ayaga kalkmaya basladım hemen arkasından tuveletlerimi his etmeye başlatım sonra cihazlar la yürümeye şimdide tamamen bagımsız olmanın çabası içindeyim yani zaman her şeyi hal ediyor bir bakıma gerçekten zaman her şeyin ilaçı not : intihar ve cinnet geçirenleri hiç yadırgamıyorum ben bunlar hayatın içinde olar şeyler kimin hangi şartlarda bu işleri yabtıgını kimse bilemez...

benim en çok zoruma giden şey başkasından bir şey istemek yigenlerimden su bile istemek zoruma gidiyor

mail adresini kesin dogrudur önceki canın dediği gibi türkçe karakterlidi bu kesin dogrudur test edip onaylanmıştır bir şey olmaz demeyin olur çünkü mecburlar onların görevi bu ya seve seve yada yine seve seve eger güçlü bir şekilde birlikte hareket edersek bu iş olur o kadar zor bir şey degil sadece bir savaş ucak gı için 20 milyar dolar ödeyen devlet 10 tane hastanemı yabamıyacak

valla can ben tbmm nin bakalıgın sitesi vs vs yerlere baktım 2 tane adresini buldum birine gönderdim hata mesajı geldi paylaşdıgıma gönderdim gitti gözüküyor dilekçe konusuna gelince maksatım çogunlukla nerelerden geldigine bakılır dilekçenin ayrıca bir ön bilgi olur inceleyen için mesala adamlar bakar 300 tane istanbul dilekçesi var istanbula öncelik verir engel durumuna gelince hangi durumda oldugumuzu bilsinlerki ona göre fizibilite çalışması yabsınlar ama isteyen degişdilebilir dilekçeyi yada daha iyi bir örnek hazırlarız beraber onu göndeririz bunlar detay amaç hedefe uğraşmak ayrıca katkın için tşk ediyorum diger arkadaşlara da bu arada tşk ederim yorumları için !!!

CENEVRE - Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde her gün en az 700 çocuğun açlıktan yaşamını yitirdiği belirtildi. Ülkenin 5 bölgesinde ciddi gıda sorununun yaşandığını açıklayan Demokratik Kongo Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Viktor Makwenge, ülkedeki 15-49 yaş arasındaki yarım milyondan fazla kadının yetersiz beslendiğini belirtti. Makwenge, bu bölgelerde her gün 5 yaş altı en az 700 çocuğun açlıktan yaşamını yitirdiğine de dikkat çekti. Bu çerçevede ülke nüfusunun yüzde 51’inin yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya olduğunu vurgu yapan Makwenge, “beş yaş altı 530 bin çocuk ve yarım milyondan fazla kadının acil olarak gıda yardımına ihtiyacı var” diye konuştu. BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) temsilcisi Pierrette Vu Thi de ülkede açlığın ciddi bir sağlık sorunu olduğuna vurgu yaptı. UNICEF’ten önceki gün yapılan açıklamada, Afrika’nın Sahel kuşağı ülkelerinde yetersiz beslenen 860 bin, 5 yaş altındaki çocuğun tedaviye ihtiyacı olduğu bildirildi. Senegal, Moritanya, Mali, Burkina Faso, Nijer, Nijerya, Çad, Sudan ve Eritre arasında en kötü durumun Nijer’de olduğu, burada 378 bin çocuğun tedaviye muhtaç olduğu kaydedildi. Açıklamada, Nijer ve Çad’da binlerce ailenin yiyecek stokunun tükendiği de belirtildi. ANF NEWS AGENCY

abi üzülmekle hiç bir şey olmuyor herkesin yababilecek bir şeyi mutlaka vardır mesala gecen mahhalenin imamı beni ziyaret e geldi hoca dedim sen bir nevi ögretmensin çevre konusunda cemaati bilinçlendir gibilerinden haddimi fazla da aşmadan söyledim sonraki haftalar haberi geldi gerçek den bu konuların üstüne düşmeye başlamış yani biz hep birileri gelsin bu dünyayı yada ülkeyi yada aileyi gelsin güzelleşdirsin diye bekliyoruz ama üstümüze düşen görevlerin hiç birini yabmıyoruz insan olarak vadandaş olarak birey olarak...

anlaşılan bu konuya topu topu 3 kişi duyarlıyız yazık ! ben gönderiyorum birazdan mail adresini arıyorum recep beyin ne yabalım inş fark edilir edilmezse ve bu sıkıntılı durum böyle devam ettiikçe ancak caf caf konuşuruz ancak neyse büyük üstad kemal sunalın bir filminden alıntı yabıb konuyu kapatım allahın vermiş olduğu nefesi boşuna israf etme evladım böyle gelmiş böyle gider...

Sanal alemde dokunmak artık mümkün! Nasıl mı? Üste giyilebilen yeni bir robotik alet sayesinde. "iFeel-IM" (I Feel Therefore I Am, Hissediyorum Öyleyse Varım'ın kısaltması) adlı cihaz Japon bilim insanları tarafından geliştirildi. Cihaz giyen kişilerdeki kalp atışlarını, sarılma ve heyecanla oluşan hisleri taklit edebiliyor ve kişide fiziksel temas hissi yaratıyor. Cihaz, Fransa'da düzenlenen bir teknoloji konferansında tanıtıldı. Japonya'daki Toyohashi Teknoloji Üniversitesi'nden profesör Dimitri Tsetserukou, geliştirdiği iFeel-IM cihazının siber uzayın sanal dünyasına insan dokunuşunu eklemek üzere nasıl tasarlandığını anlattı. Tsetserukou, "SMS, e-posta, Twitter, 3 boyutlu dünyalarla bilgisayar aracılığıyla iletişime doyduk, ama insanlar arasında duygusal bir bağlantı sağlanamadı. Ben derinlikli bir tecrübe yaratmak istedim" diyor. Beş yıllık araştırmanın ürünü olan cihaz, sensörlerin, motorların, vibratörlerin ve hoparlörlerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Yazılım Tokyo Üniversitesi'nden Alena Neviarouskaya tarafından yazılı metne yerleştirilen duygusal mesajlarınkodlanmasıyla geliştirilmiş. Cihaz; neşe, korku, merak, suçluluk ve öfke dahil dokuz duyguyu yüzde 90 doğruluk payıyla ayırt edebilme özelliğine sahip. Ayrıca kullanıcıdaki sıcaklığı artırarak sarılma gibi fiziksel duyguların aktarımını da sağlıyor. Teknoloji, uzmanların cinsel arzu için bir mekanizma ekleyebilmesine izin vermemiş olsa da, uzmanlar bundan şikayetçi değil. Zira cihazın duygusal odağından sapmasını istemiyorlar. James Cameron'ın rekortmen filmi Avatar'ı hatırlatan yeni cihaz, üç boyutlu ortam Second Life üzerine gerçekleştirilen konferansta denendi.

bu jabonlar ne kadar rahatına düşkün bir millet bundan öncede seks koltuk u yabmışlartı adamlar her şeyi oturarak yabmak istiyolar

en kısa zamanda yaygınlaşır inş bundan galiba en çok of liler faydalanır bası yaraları nedeniyle...

bu konuda çok şey yazıcaktım ama vazgeçtim ! resim e iyi bakın dünya kaynakalarını sınırsızsa ve israf ederek yaşamayalım bu dünyada bizim kadar afrikalı larında hak ı var bunu bilinçinde olup özellikle su kaynaklarını verimli kullanırım fazla degil 30 yıl sonra savaşlar benzin için degil su için çıkıcak !!

bu sorun sadece benim sorunummu ? eğer bu eksikligi gidermek istiyorsak gerçek ten örgütlü çalışmak lazım çünkü ben ülkenin tüm sorunlarının altında hep bu örgütsüzlüğün nedeni oldugunu düşünüyorum şimdi sadece ben gördersem gözden kaçabilir dikkat de alınmaya bilir ama en azından bu foruma üye olanların yarısı gönderilse en azından dikkat çekeriz böyle bir sorunun oldugunun farkına varıllar hiç yoksa ben bu konuyu önemsiyorum ama sadece senle benle olmaz zor bir sey degil en fazla 5 dakikamızı alır dilekçe örnegini kopyalıyıp boş bırakılan yerlere kendi bilgilerimizi yazıp gönderelim o zaman dilekçeyi iyi buldunuzsa ! diğer üyelerden de katkı bekliyorum daha sonra bakannın adreslerini ekleyiceğim

evet arkadaşlar kitap okumak isteyenler 650 taneden oluşan kitap arşivimi sizinle paylaşmaya karar verdim sevdiginiz veya okumak istediginiz kitapları bana mail atın size hemen gönderiyim ayretden kitapları okumak için gerekli programlarıda göndereblirim not: elimde olmayan kitapları da sizin için bulup göndericem mail adreslerimden biri digerleri yasakmış : ahmet_t12@mynet.com

sana katılıyorum bu konuda kitap ı eline alıp okumak sayfaların üzüerine not düşmek kokusu bile farklı his ettilir okuyucuya ama bu durumda zor oluyor kitap almak ben bazen kitapçıya göndericek adam bile bulamıyorum mecbur net in nimetlerinden faydalanıyorum her konuda oldugu gibi bu kitap konusunda da dini kitap yok malasef hep ertelıyorum okumak için sonu kötü bitecek galiba benim için bu erteleme istersen tüm bende olan kitapları arşivleyip burda paylışım

1. bende genelde dünya klasikleri ve ünlü yazarların ünlü kitapları var ayrıca yeni kitaplar hemen net e düşmüyor en az 2 yıl sürüyor 2. elif şafak ın aşk kitap ı yoktu ama senin için uzun uğraşalrım sonucu kitap ı buldum hemde pdf formatında 3. artık bu paylaşım için bir dua edersin bana çünkü elif şafak ın bedduasını alıcagım kesin kitap ugraşmak için bu linke tıkla sonra indir : Hotfile.com: One click file hosting rar şifresi : ahmet_t12 not : aşk üzerine mevlanın bir sözü : Ben bir balığım, aşk ise daldığım bir derya... Aşktan gözlerim yaşlı olsa da o derya gözyaşımı nerden bilir... Başımı o denizden çıkarayım desem, balığım ya; Nefesim Kesilir...

arkadaşlar hepmizin sıkıntısıtır sağlam bir fizik tedavi görememek görsekde aylarca araya adam sokuduguz halde beklemek ülkemizde devlet in 2 tane fizik tedavi hastanesi var kocaman ülkede 2 tanecik onunda istanbuldaki bahcelievlerdeki 70 yıl durumu içler acısı durumunu yatanlar bilir.. ben kabaca yukarudaki dilekçeyi hazırladım belki yetkilere sesimizi duyurabilirsek bu durumun farkına varabilirler dilekçe yi daha güzel hale getirip gönderlerim diyiyorum siz ne dersiniz ? katkılarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum...