ahmet_t12

çok güzel bir haber engelliler adınına bu tip sivil toplum kuruluşlarının asıl amaçı örnek de olduğu gibi bu olmalı umarım böyle örnekler çoğalır bana göre tüm sakatlar la ilgili derneklerin böyle çalışmalar yabması lazım bu tip kamu yararı girişimler hem devlet hemde toplumum önde gelen isimleri tarafından desteklenir yaterli sayıda dernek mevcut ama ne iş yabtıkları meçul aslında biraz da suç bizde derneklere üye olup aktif çalışmalar fikirler üretip dernek yönetimlerini bu yönde etkilememiz lazım diye düşünüyorum... ayrıcada mehmet ali erbile verdiği destek den dolayı teşekkür ederim..

acaba dosyası cumhurbaşkanına sunulmuşdamı af edilmemiş yoksa ceza evleri ve adli tıp kurumlarımı gerekli özeni gösterip engellinin dosyasını ivedilikle cumhurbaşkanına göndememişler demi bu aksaklık olmuş bence 2. şık ama tabiki kim sebeb olmuşsa bu duruma kınıyorum kapanmaz yaralar açılmış yazık

Tedavi için yüksek fiyatlar ödeyip başka ülkelere gidiyorlar! 25 Ağustos 2010 Çarşamba, 11:42:15 Türkiye Bilimler Akademisi'nden (TÜBA) yapılan açıklamada, hastalara etkinliği ispatlanmamış ''kök hücre tedavileri'' konusunda ücret karşılığı ''kök hücreler'' verilmek üzere bir pazar oluşturulduğu belirtilerek, bu durumun bilim insanları olarak kaygıyla izlendiği bildirildi. TÜBA Kök Hücre Çalışma Grubu akademisyenleri tarafından yapılan basın açıklamasında, kök hücre araştırmalarının günümüzün bilim ve teknoloji gündeminin en önemli, aynı zamanda en tartışmalı konularından birini oluşturduğu vurgulandı. Açıklamada, insan kök hücrelerinin elde edilmesinin, araştırılmasının ve tedavi amaçlı olarak kullanımının ülkelere göre değişiklikler gösterdiği de kaydedildi. ''İnsan embriyonik kök hücrelerinin, biyolojik özelliklerinin henüz yeterince bilinmediği ve potansiyel kanser oluşturma riski gibi nedenlerle halen deneysel araştırma aşamasında'' olduklarının işaret edildiği açıklamada, ''Bu hücreler hastalıklar için henüz bir tedavi seçeneği aşamasında değildir. Bu hücrelerle ilgili araştırmalar, halen laboratuvarlarda deneysel olarak devam etmektedir. Kullanım amaçları ve kaynağından bağımsız olarak, henüz tedavi niteliğine kavuşmamış, araştırma düzeyindeki kök hücreler ve uygulamaları ilke olarak ticaret unsuru ve kazanç kaynağı olmamalıdır'' görüşü ifade edildi. -''KÖK HÜCRE PAZARI OLUŞTU''- Açıklamada, kök hücrelerin hastalara uygulanışı konusunda kaygı verici bir takım durumların oluştuğuna dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi: ''Günümüzde etkinliği ispatlanmamış 'kök hücre tedavileri' konusunda, hastalara ücret karşılığı 'kök hücreler' verilmek üzere bir pazar oluşturulduğunu, bilim insanları olarak kaygıyla izlemekteyiz. İlaca yanıtsız veya ileri dönem bazı hastalıklarda, yüksek ücretler karşılığında, bilimsel temeli gösterilmemiş 'kök hücre tedavileri' önerilerek, hasta ve ailelerinin ümitleri istismar edilebilmektedir. Öyle ki, bazı hastalar 'kök hücre tedavi turizmi' adı altında, farklı ülkelere etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmamış ve etik denetim altında olmayan 'kök hücre tedavileri' almak üzere, büyük mali ödemeler ve zorluklar ile seyahat etmektedirler.'' -KISITLAMALAR KALDIRILSIN- Açıklamada, embriyonik kök hücrelerin laboratuvar şartlarında araştırmaları üzerindeki kısıtlamanın kaldırılmasının, Türkiye'de bu alanda yapılacak özgün çalışmalara büyük bir kolaylık sağlayacağı belirtilerek, Türkiye'de kapsamlı kök hücre araştırmalarının yapılabileceği ''Mükemmelliyet Merkezleri''nin kurulması ve geliştirilmelerinin desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Aynı açıklamada, ''Hastaların ve ailelerin ısrarları ile doğal beklentileri, hiçbir zaman kök hücre araştırmaları ve insanlara uygulamalarındaki bilimsel ve etik hataların yapılmasını haklı gösteremez'' denildi. AA

ş...... zin sanki babasının treni engelliyi almıyor çok yüklü maddi ve manevi cezayı hak etmiş inşallah hak ettiğini bulur...

yasak olunca haliyle insanlar başka çareler arıyolar çaresizliğin ne olduğunu ancak bu dert i çekenler bilir.. insanlarımızın bir suçu yok başka ülkeler e gitmesinde asıl suç bu çalışmaların önünü tıkayan sağlık bakanlığının büroktları maddi olarak zaten bir katkıları yok hiç değilse kök hücre çalışmaların önünü açsınlar..

amerika da seçilmişlerin değil atanmışların borusu ötüyormuş milyonlaca hasta ve yakınının dört gözle beklediği kök hücre çalışmalarına maddi kaynak ı baltalamışlar yargıçlar . . türkiyede yargıçlar mahkemeler türk milleti adına karar vermesi gerekirken milletin menfaatlerini değil kendi menfaatlerini düşündüklerini biliyorduk da bunun en gelişmiş ülkelerden biri olan a.b.d de olması çok üzücü demekki tüm dünyada sistem aynı işliyor kim bilir belkide kök hücre tedavisi gerçekleşince kocaman medikal firmaların para kazanamıyacak olmasından dolayı bu medikalciler yargıçları satın almış olabilir. üzücü bir haber di ama yinede tşk birisi

bu gün bozuk olan morelim biraz düzelti bu haberden sonra geron firmasının ciddi bir ilaç firaması ve çok büyük maddi kaynak ayırmışlardı bu işe ama ne olduysa daha önce insanlar üzerinde olması gereken deneyler ertelenmişdi abd nin en önemli saglık kurumu olan F.D.A bu onayı vermesi çok ama çok önemli bütün dünyanın referans aldığı bir kurum inşallah denemeler başarılı olursa çok kısa zaman içeresinde tüm dünyada tedavi olarak uygulanır.

:) anlaması kolay güzel espiriydi tşk nezihe

çok zahmet çekmişsin ben 2007 de bakırköy devlet hastnesinden çıkartmıştım ileriyi düşünürek 3 adet rabor istemiştim h sınıfı ehliyet özel tertibatlı araç ve özür durumu ile durum raboru ve bu güne kadar bu raborlarlı kullanıyorum şimdilik bir sorun çıkmadı kazadan önceki b sınıfı ehliyetimi h çeviriyorum araç almak için yine o raboru verdim kursa raborunuzda sürekli ibaresi varsa yönetmelik değimediği sürece raborunuzu yenilemeye gerek yok şimdi raboru nasıl aldığıma geleyim bakırköy hastanesinin ilk binasının 2. katını sadece raborlar için tahsis etmişler her gün 9 dan önce ister randevulu ister randevusuz gidin kayıtınızı yabtırın görevli sizden dilekçe istiyecek sizde ne için rabor istediğinizi yazın sonra tek tek branş doktorlarına muayne olucaksanız aynı katta öğleye kadar bu işler biter sonrada yine aynı gün öğleden sonra heyet toplanıp bide heyetin önüne çıkıyorsunuz sonra raborunuz elinizde.. 3 hafta git gel hem emek hem zaman hemde maddi kayba uğramayın bakırköyde tek günde raborunuzu alın not: ben raboru alanı 3 yıl olmuş siz gitmeden telefonla bigi alın hastaneden öyle gidin telefon numarısını googleden bulabilirsiniz ben bir yere gitmeden önce hep ön bilgi alırım sonra dan ortada kalmamak için

olması gereken olmuş baba bilinçli bir babaymış dertdini iyi anlatabilmiş tebrikler babaya ..

üzücü bir olay bu devirde nasıl olurda diğer insanlara göre daha savunmasız biri net den tanışdıgı bir adama güvenilinir hayret doğrusu

bu taşları nerden temin edebilriz bilen arkadaşlar yazsın lütfen tşk nezihe paylaşım için

Türkiye'de, 'evde bakım hizmeti' denilince akla yaşlıların bakımı ya da hemşirelik hizmeti gelirdi eskiden. Bu anlayış şimdi tamamiyle değişti. ÇAĞRI MERKEZİ EKİPLERİ YÖNLENDİRİYOR Yara bakım ve pansumanı, kan alma ve laboratuvar tetkikleri, fizik-tedavi hatta check up işlemi için bile doktor ayağınıza geliyor. Acıbadem Mobil Sağlık ekipleri evinize kadar geliyor, sizi muayene ediyor, tam teşekküllü bir hastanenin sağladığı benzer hizmeti veriyor. Şu an bu hizmetten 14 bin kişi yararlanıyor, yani 14 bin kişinin kendine özel ambulansı doktoru ve hemşiresi var. Peki bu sistem nasıl işliyor? Sorularımızı Acıbadem Mobil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Özgür Turgay yanıtladı. Çiğdem İŞLER yazıyor hurriyet.com.tr - Mobil sağlık hizmetleri dediğimizde ne anlamalıyız? Mobil Sağlık hizmetleri dünyada çok hızlı büyüyen bir sektör. İki yönü var: Birincisi hastaları bulunduğu yerde tedavi etmek ya da sağlık durumlarının iyi seyretmesini sağlamak, ikincisi maliyetleri düşürmek. Acil sağlık hizmeti veriyoruz ki bu herkesin bildiği gibi ambulanslar. Bir de evde bakım hizmeti veriyoruz. 'Evde bakım ne?' dersek, kısaca kişiye bulunduğu ortamda, evde ya da işyerinde koruyucu, iyileştirici tedavi hizmetlerinin verilmesi olarak tanımlayabilirim. - Maliyetler nasıl düşüyor? Evde enjeksiyon, pansuman gibi girişimsel hemşirelik diye adlandırdığımız hizmetler aslında çok uygun. İstanbul’da 6 lokasyonda sürücüsüyle bekleyen sabah 07.00'den gece saat 11.30'a kadar çalışan ekiplerimiz var. Dolayısıyla maliyetimiz sabit. Enjeksiyondan örnek vereyim, hastanede bir enjeksiyon yaptırmanın maliyeti 25 lirayken 30 liraya evinizde yaptırabiliyorsunuz. Eğer hastane yakınında oturmuyorsanız, hazırlanıp çıkmanız külfete, yol parası da daha çok masrafa neden oluyor. Ya da fizik tedavi. Ayda 2 binden fazla kişiye fizik tedavi uyguluyoruz. - Eve mi geliyor ekipler? Özellikle bel, diz ve omuz ameliyatları ciddi fizik tedavi gerektiriyor. Düşünün hasta çıkmış hastaneden, üçüncü gün hala ağrısı dikişi var. Hasta her gün evinden taksiye biniyor, hastaneye geliyor, fizik tedavisi yapılıyor. Hasta sonra yine taksiyle evine dönüyor. Şu anda fizik tedavi maliyetimiz hastaneyle aynı. Bu tür hizmetleri doğru bir ölçek ekonomisiyle birleştirdiğimiz zaman maliyetleri çok düşüyor. Pahalı olan uzun dönem bakım. Evde 24 saat hasta bakan bir hemşirenin maliyeti daha fazla. Biz ne yapıyoruz, bir hemşireyi onlarca hastaya bölüyoruz. Öbür tarafta ise bir hemşire sadece bir hastayla ilgileniyor. Tedavinin takibi de önemli. Mesela ameliyat sonrası yara bakımlarında hemşireler yüksek kalitede dijital fotoğraf çekip, doktora gönderiyor. Böylece doktorun yarayı inceleme fırsatı oluyor. Böylelikle hasta hastaneden çıktığında doktoruyla bağlantısını aynen hastanede kalıyormuş gibi sürdürüyor. - Check-up da yapıyor musunuz? Evde ya da işyerinde, nerede istiyorsa hasta, check-up yapıyoruz. Bir ekip geliyor, röntgen çekiyor, kanınızı alıyor, muayene ediyor. EKG'niz çekiliyor, talep edilirse ultrason da götürüyoruz hastanın ayağına. Mesela en son 127 hakemin tüm mobil check-up'ını biz yaptık. Bulundukları yerde kalp ultrasonu da yaptık.. - Herkes yararlanabiliyor mu bu hizmetten? Üyelik sistemi var. Bireysel ve kurumsal üyelerimiz var. Operasyon yönetimini bu üye sayısına göre ekipleri artırarak ya da azaltarak yapıyoruz. Mesela Beylikdüzü ve Bahçeşehir bölgesinde giderek artıyordu. Bunun üstüne biz de orada yeni bir lokasyon oluşturduk. Şu an 14 bin bireysel, 300 bine yakın da kurumsal üyemiz var. - Nasıl işliyor üyelik sistemi? Değişik ürün paketleri var, acil durum artı medikal. Evde bakım alabileceği ya da içinde belli sigorta paketleri olan acil durumda tedaviyi de karşılayan değişik bireysel paketlerimiz var. Bunları internetten ve yüz yüze satış yöntemiyle satıyoruz. Kurumsal müşteriler genelde özel projelerden geliyor. - Vatandaş size nasıl ulaşıyor? Çağrı merkezimiz var. Hastalar 0212 444 97 24'ten 7 gün 24 Acıbadem Mobil Sağlık Hizmetleri'ni arayabilir. Bu numarayı üye olmayanlar da arayabilir. Mesela şimdi Ramazan geliyor, Ramazanda üye olsun olmasın bizim çağrılar artar. Dolayısıyla Ramazan döneminde gündüz ekibinden çok gece ekibimiz olacak. Hasta profili kimlerden oluşuyor? Hastalarımızdan yaşlı olanların endişeleri var 'Ya kalp krizi geçirirsem ne olur' diye. O yüzden takip edilmek istiyorlar. Bir örnek anlatıyım. Bahçeşehir’de bir üyemiz var. Evinde tansiyonunu ve kan şekerini düzenli olarak ölçen bir cihaz var. O cihazdan ABD’de yaşayan kızına veriler gidiyor. Ve kızı Amerika’dan annesinin sağlığını takip edebiliyor. Kızı bazen arıyor bizi, “Annemin tansiyonu yükselmiş” diye. Biz de takip ettiğimiz için şöyle diyoruz: “Merak etmeyin endişelenecek kadar yüksek değil. Ayrıca biz müdahale ediyoruz” diyoruz. - İstanbul'da kaç pilot bölge var? İstanbul’da 12 noktamız var. Türkiye’nin coğrafi olarak da yaygınlaşmış en büyük özel sağlık ambulans şirketiyiz. - Şöyle bir şey olabilir mi, mesela çok acil bir durum var ancak bütün araçlar görevde, ne yapılabilir o zaman? Bu durumda iki yol var, birincisi back-up’a almak yani yedekliyoruz. Değişik ambulans şirketleriyle anlaşmamız var. Yoğun olduğumuz zaman onlara yönlendiyoruz. Zaten kanuni olarak bir özel ambulans şirketi, çağrılarını karşılayamadığı takdirde 112'ye bildirmek zorunda. Biz de sıkışık zamanları 112'ye bildiriyoruz. - Peki bu mobil sağlık hizmetlerinin hedefinde ne var, beş yıl ilerisini düşünürsek? Tüm dünyaya baktığımızda tüm dünyada bu tür yapıları zaten sigorta şirketleri ya da SGK gibi sağlık finansörleri finanse ediyor. Neden çünkü hastaların hastanede yatış süresi kısalıyor, dolayısıyla ödediği miktar azalıyor. İkincisi yönetilebilir bir risk ortaya koyuyor. Bir diyabet hastasının kan şekeri yüksekliği nedeniyle hastaneye gitme oranını yüzde 50 azaltabiliyorsunuz. SGK, 5 yıl içinde mutlaka bu tür yapılarla çok yakın iş birliğine gidecek. Önümüzdeki 3 yıl içinde bireysel üye sayımızı 35 binlere çıkarmak istiyoruz. Kurumsal taraf tabii ki uçsuz bucaksız. Devamlı proje geliyor, açıkçası orada da çok ince eleyip sık dokuyoruz. Promosyon anlayışını görünce biz o işe girmiyoruz.

firmanın biraz reklamı oldu ama haberi paylaşmaktaki amacım biz kendi başına transferini sağlayamayan engelliler içinde bu sistem düşünülebilr devlet tarafından ve çokta güzel olur yada özel hastanelere fark ödediğimiz gibi böyle hizmet veren firmalara fark ödesek de olur ama nasıl kime anlatmamız lazım bunu ? ufukta bir halk oylaması var işleri sorunlara çözüm üretmek olan siyasiler meydanlarda halkın içindeyken saglık bakanını takibe alalım ve şifayen bu durumu aktalarım diyiyorum siz ne dersiniz arkadaşlar bu fikire ?

bu kök hücre haberleri sıkdı beni her haberin sonunda 5 yıl yada 10 yıldan bahis ediyolar nedense bilim adamları kesin bir şey var demekki buldular çözümü boşta kalmamak için işi uzatıyolarmı ne fazla mesai yabsınlar bu akadimisyenler artık .. tşk serhat paylaşımın için..

umut hiç bir zaman tükenmez. ben omuriliğin iyleşmedende var olan ölmeyen hücrelerin dahada güçlenebilinerek kazanımlar olur anlamında yazdım ama bir gerçek varki ölen sinir kolay kolay tekrar canlanmaz bu oran tıp da 100%96 bitkisel veya diğer tedavi şekillerinin hepsinin vucutun geneline faydası vardır bunu unutma sana arı sütünü öneririm hücreleri canladılıyor ben çok kısa süre denedim şimdi tekrar başlıcam ..

kardeşim ya omuriğin çalışan kısmını fizik ile güçlendireceksin omurilik tam kesiyse zaten geri dönüşüm muzice yada kök hücreyle hasarlı bölgenin canlmasını beklicen gerisi boş şeyler

haber heyecan verici ve umutlandırıcı tşk berrin bu tür çalışmaların olması hiç olmamasından iyidir benim bu hayat dan tek bir hedefim hayalim isteğim var oda tekrar yürümek 6 yılım bitti bir 10 yıl daha varsa kaderde beklemek onada kendi adıma razıyım allah kimsenin ışıgını söndürmesin kimsenin umutunu kırmasın diye dua ediyorum...

güzeldi tşk paylaşım için

ben çevremde ailemde sigara kullanmayan ender insanlardan biriyim ama onlardan daha çok sigara dumanı soluyorum.. hükümet yasak gedildi ama bence yeterli değil kapsamı. gerçi mahkeme kapsamı daha da daraltmak istiyor buda enteresan bir olay ayrıca tam millet yasak a alışmaya başlamışken neyse kısacası ben sigaranın üretilmesini ve satılmasına komple karşıyım

sevindirci bir gelişme kök hücrenin artık tam anlamıyla uygulamaya geçmesini yakın zaman görürüz inş tşk paylaşımın için yaralıkalp

paylaşımın için teşekürller..

para bu kapıyıda açmış kim sözünde duruyorki bence boş ve gerçekçi değil bu yeminler ...

her çeşit yemek yerim özellikle kazadan sonra yemeğin sadece ve sadece yaşamak için yenmesi gerekdiğini anladım karnım toksa asla yemek yemem

A : Algılama gücü ve mantık yürütme kabiliyeti yüksek kişiliği temsil eder. H: Sakin ve durağan bir kişiliği ifade eder. M: Ticarete yatkınlık ve yüksek zeka seviyeli kişiliği ifade eder. E: ruhsal karışıklığı temsil eder, yani üzüntü ve sevinci birarada yaşayan ve ruhsal gel-gitleri olan kişiliği ifade eder. T : Oldukça ketum tavırlı ve duygularını karşısındakine açmayı zor başarabilen kişiliği temsil eder. BU KONU MESAJ YAZDIĞIM SON KONU OLUYOR BİR SÜRELİĞİNE........ DAHA DİNÇ SAGLAM SAĞLIKLI VE KAFASINI BOŞALTMIŞ BİR AHMET OLARAK ARANIZA DÖNMEK DİLEĞİYLE......