Can Sengul

SiteYöneticisi
  • İçerik sayısı

    3.187
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    44

İletiler bölümüne Can Sengul kullanıcısının eklediği dosyalar


  1. On 28.06.2017 at 16:26, Tatar yazdı:

    Teşekkür ederim ilgiliniz için bi soru daha sorsam cevaplarsanız sevinirim 

    kalçasında bacaklarında fizyoterapistimiz bir çok hareketin çıktıgını söylüyor zamanla sinir iyileştikçe kaslar güçlendikçe sizde göreceksiniz ben şimdi anlıyabiliyrum  şuan kontraksiyonları ben hissedebiliyorum ama sizde ilerde görürsünüz diyor vede karın kaslarınıda aktif olarak kullanabildigi için t4 bölgesinde ki felci l2l3 e indi diyor sizce dogrumu bunlar teşekkürler şimdiden 


    Doğru demiş fizyoterapistiniz, siz direk hareketi göremeseniz de onlar anlıyorlar. 
     

    Seviye de t4 seviyesinde hasar görmüş olabilir ama his ve hareketlerde ki duruma göre seviye düşüyor. Bu t4 seviyesinde olduğunu değiştirmese de l2l3 seviyesine düşmüş kabul edilip ona göre tedavi ediliyor. Aparatlarla Paralel bar çalışmasından sonra koltuk deyneklerine geçecektir.


  2. Merhaba Fahri bey, 
    Öncelikle geçmiş olsun. Doktorun söylediğini 12 yıldır ilk defa duydum. Gaz çıkaramaz demesi bence omurilik felci için yanlış bir ifade olmuş. Barsaklarında başka bir hastalık vb.. olmayan her insan gaz çıkarır. 

    Diğer gelişmelere ve sorunuza gelirsek, ayaklarda ve bacaklar da yanma sürekli ve acı verici değilse iyi olabilir. His ve hareket öncesi yanma oluyor diye bir bilgi var. Ama sürekli acı yanma ve rahatsızlık verici derece de oluyorsa ağrı kesici yada başka ilaçlar fayda etmiyorsa o omurilikte aldığı hasardan dolayıdır. Sinir uçları hasar aldığı için sürekli beyine acı hissi gönderir ve tedavisi şuan bildiğim kadarıyla yok.

    Ayaklarını hareket etmesi iyi bir gelişme onu çalışmayla ilerletecektir. Yürür-Yürüyemez diye kimse net bir cevap veremez aldığı hasara göre ileri ki yıllar gösterecek..

     


  3. Omurilik felci olup C4 seviyesinden üstte bir omurgadan hasar alan herkes soluk alıp vermekte zorlanıyor. Ama sürekli cihaza bağlı yada boğazında delik ile yaşayan çok çok nadir bir durum. 
    Kardeşiniz de kendi başına nefes alıp verecektir. Şuan pes etmesi için çok erken, güçlü olup mücadele etmesi gerekiyor. Kendini düşünmüyorsa Yakınlarını düşünmesi gerekiyor.

    12 yıldır 1 kere ölmeyi düşündüm, annem aklıma geldi ve bir daha aklımın ucundan geçmedi. Beni doğuran bir anaya kendi elimle böyle bir acı vermek... Düşünmesi bile kötü.

    Onun için karşınıza alın sizler için mücadele etmesini isteyin. 1-2 yıl sonra bu anları düşündükçe saçma sapan düşünceler içinde olduğunu görecektir. 

    Aldığı hasara göre gelişmeler olacak nefes alacak, kollarını hareket edecek zamanla fazla olacak... Tam kesi olsa dahi önümüzdeki yıllarda omurilik felcinin tedavisi çıkmış olacak o zamana kadar sosyal hayattan kopmadan yaşamaya devam.. 


  4. On 19.06.2017 at 10:30, Tatar yazdı:

    Can bey kime sorsam bu konu hakkında basımı kesimi diye soruyor biz tabiki bu durumun önemini yeni anlıyoruz ameliyattan çıkar çıkmaz doktor bana söylemişti bası var rahatlattık başarılı geçti benim sormak istedigim kesi olsa da şuanki gelişmeler olabilir mi (kalçada hareketler var sallıyabiliyor bacakları itebiliyor (az)ve belirgin şekilde yana ve içe açıyor fizyoterapist mininal düzeyde hissettigi hareketlerinin oldugunu söylüyor oturma dengeside oldu gibi vursak düşmüyor rahatça oturuyor ama çogu hareketi karın ve sırt kaslarının da destegiyle yaptıgını söylüyor fizyoterapistimiz 

     

     

    Omurga kemikleri içinden geçen bir elektrik kablosu düşünün. Kablo kesilirse altta kalan kısımlara elektrik gitmeyecek (tam kesi) olacak. 
    Ama sadece baskı gördüyse ( sigorta atmış gibi) alt taraf ile bağlantı kopup tekrar sigortayı açana kadar elektrik gitmeyecek. Fizik tedavi ile şoku atlatıp tekrar elektrik gidecek hale gelecek.

    Tam kesi yada sadece baskı harici kısmı kesi de olabilir. Omurilik aldığı baskıdan dolayı belli kısımları kesi almış olabilir. Sonuçta omuriliğin içinden binlerce iletken sinir geçiyor. 

    Travma geçirmiş kişiler hakkında yürür-yada yürüyemez demek çok zor, sadece gidişatına göre ve doktor yorumlarına göre değerlendirilebilir. 

     


  5. On 07.06.2017 at 17:57, Tatar yazdı:

    Fizyoterapistimiz iyileşmenin hem duyu hem motor anlamında yaralanan bölgenin altına dogru yavaş yavaş gerçekleşecegini söylüyor sizce bu dogrumu 

    Doğru demiş, bir anda olacak bir şey değil zamanla hasar görmemiş bölgeler iyileşecektir. Dediğim gibi herşey aldığı hasara bağlı, bazılarında his geliyor hareket gelmiyor bazılarında hareket oluyor his olmuyor.  Kimse kimseye örnek değil.


  6. Merhaba Korkusuz

     

    Öncelikle çok geçmiş olsun,  kardeşinizin durumu aldığı hasara göre belli olacaktır. İyileşir yada iyileşemez demek doğru değil.

    Omurilik travma dönemindin çıkınca büyük ihtimal soluk alıp vermeye başlar. Fizik tedaviden uzaklaştırmayın ilk zamanlar çok önemli. Alternatif tedavilere itimat etmeyin. Doktor kontrolünden ayrılmayın.
     

    Tekrar geçmiş olsun


  7. Merhaba Tatar,

     

    Öncelikle çok geçmiş olsun, inşallah kısa sürede toparlar.

    Doktorunuzun değerlendirmesi çok önemli sonuçta omuriliğin içini bile görmüş. Fakat doktorlar mecburen çok umut veremez. 
    Anlattıklarınıza göre eğer omurilik zedelenip büyük hasar almadıysa, kardeşiniz baya toparlanır. 23 günlük bir hasta için durumu çok iyi omurilik şoku atlattıktan sonra gelişmelere göre aldığı hasar belli olur. Fizik tedaviyi bırakmayın ve alternatif tıp adı altında şarlatanlara para kaptırmayın. Yapılacak tüm tedavileri doktor kontrolünde yaptırın.

    Tekrar geçmiş olsun  


  8. Öncelikle çok geçmiş olsun,

    Yapılacak tek şey babanızı hastaneden çıkışından sonra fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezine yatırmak olmalıdır. 
    Eğer babanızı direk eve getirirseniz hasta bakımı hakkında ki eksik bilgiler yüzünden ciddi sorunlar oluşturabilirsiniz.

    Özellikle ilk yıllarda göreceği fizik tedavi, aldığı hasara bağlı olarak  iyileşmesin de faydalı olacaktır. Babanızı sosyal hayattan koparmadan fizik tedavi görmesini sağlayın.


     


  9. Merhaba,

    Şuan en iyi tedavi yöntemi Fizik tedavi ve rehabilitasyon tedavisi, bu hastaneler harici alternatif yöntemlere yönelmemeni tavsiye ederim. İyileşip iyileşmemen konusunda ise omurilikte almış olduğun hasara bağlı olarak ilerleme kat edeceksin. Omurilik emarlarını incelemiş doktorlar haricinde kimse iyileşirsin yada iyileşemezsin diyemez. Hem tedavini gerçekleştir hemde sosyal hayatına devam etmeni tavsiye ederim.


  10. Engelli vatandaşların mağdur duruma düşmemeleri için Nüfus Müdürlüklerine yeni kimlik kartlarının başvurusunun evde alınabilecek şekilde mobil cihazlar yardımıyla başvuru yapabilecekler.

    Normal süreçte vatandaşların yeni çıkan çipli kimlik kartına müracaat edebilmeleri için şahsen bağlı oldukları ilçe nüfus müdürlüğüne gelerek başvuru yapmaları gerekmekteydi.

    Fakat engelli vatandaşların ulaşım sorunu yaşayabileceği göz önünde bulundurularak mobil başvuru sistemi hayata geçirilecek.




    Engelli vatandaşlarımız ister internet üzerinden isterlerse ALO 199 randevu hattını arayacak görevli personelden yeni kimlik kartı başvurusu için randevu talep etmeleri gerekmektedir. Verilen randevu saatinde evinize gelen nüfus müdürlüğü personeline gerekli evrakları ibraz ederek yeni kimlik kartı için başvuru sürecini tamamlamış olacaksınız.

     

    Başvurunuz alındıktan sonra kart basım süreci tamamlanması için sizden alınan bilgilerin kontrol edilmesi ve sisteme yüklenmesi gerekmektedir. Sisteme yüklenen bilgiler sayesinde kart basım süreci tamamlanacak ve kullanıma hazır hale gelen kartınız adresinize posta yoluyla gönderilecek.


  11. Merhaba Natiq,

    Geçmiş olsun, Şuan en iyi tedavi yöntemi Fizik tedavi ve rehabilitasyon tedavisi, bu hastaneler harici alternatif yöntemlere yönelmemeni tavsiye ederim. İyileşip iyileşmemen konusunda ise omurilikte almış olduğun hasara bağlı olarak ilerleme kat edeceksin. Omurilik emarlarını incelemiş doktorlar haricinde kimse iyileşirsin yada iyileşemezsin diyemez. 

    Hem tedavini gerçekleştir hemde sosyal hayatına devam etmeni tavsiye ederim. 


  12. Pegasus'tan Tahir'e yapılan akılalmaz davranışa protesto yağıyor

     

    TAHİR BENİM ÇOCUĞUM

    Kıbrıs Manşet Özel Haber



    Lefkoşa'nın simgelerinden olan Tahir Yüksel'e Pegasus havayolları tarafından yapılan davranış şekli protestolara neden oldu. Pegasus havayolları ile Ercan'dan Adanaya gitmek isteyen Tahir Yüksel, engelli olduğuna bakılmaksızın uçaktan polis zoruyla atılmak istendi. Uçaktan atılmaması için mücadele veren annesine uçaktaki diğer yolcular da destek olunca Tahir Yüksel seyahat edebildi. Tahir Yüksel'in annesi İlter Yüksel konuyla ilgili protestosunu sosyal medya platformu facebooktaki profili aracılığıyla paylaşınca PEGASUS Havayollarına Kıbrıslı Türklerden tepki yağdı.

    İşte o paylaşım :

     

    Sevgili arkadaşlar, bu yazdıklarımı bir ihbar olarak kabul edebilirsiniz.

    8 Ağustos 2016 günü 20:40’ta PC 238 uçuş numaralı PEGASUS uçağı ile Adana’ya gitmek için oğlum Tahir ile beraber uçağa bindik. Tahir Yüksel 1964 doğumlu zeka özürlü bir çocuktur. O halâ benim çocuğumdur. Bir takıntısı var; uçakla seyahat edeceğinde hep 1 (bir) numaraya oturmak ister. Terminalde koltuk numarası verenlere bu isteğini kaç kez söylediysek de bir numarayı kendisine hiç vermezler. Bu kez de yine 2 (iki) numaralı koltuğu verdiler. Ama Tahir yine gidip 1 (Bir) numaralı koltuğa oturdu. Her zaman anlayış gösteren hostesler bu kez zorluk çıkardı. Tabii Tahir de üzüldü ve canı sıkıldı. Krize girdi. Sözle isteğini anlatmakta yetersiz kaldığı için el kol hareketiyle oradan kalkmayacağını anlatmaya çalışınca kızılca kıyamet koptu. Ben uzakta oturduğum için yerimden kalkarak çocuğumun durumunu izah etmeye çalıştım. Maalesef gerekli anlayışı göremedim. Hostesler olayı kaptan pilota duyurdular. Pilot beni de, oğlumu da uçaktan indirme talimatı verdi. Tabii ben buna karşı çıktım. İtiraz ettim. Tahir’in normal bir insan olmadığını, akıl sağlığı yerinde olsa bu şekilde davranmayacağını anlatmaya çalıştım. Hosteslerden, kaptan pilota özürlü çocuğu olup olmadığını sormalarını istedim. Empati yapmasını beklediğimi bildirdim. Bu şekilde davranmaya hakları olmadığını ve anlayışlı olmalarını istedim. Ama nafile. Uçağa 5-6 tane polis ve uçak bileti kesen görevliyi çağırdılar. Ben pilotla konuşmak istedim. Yanına gitmek istedim. Gidemezsiniz dediler. Kendi gelsin konuşalım dedim, kabul etmediler. Bu durumu gören uçaktaki yolcular “onları indirirseniz biz de ineriz” diyerek ayağa kalktılar. Pilot yarım saat kadar rötar yaptı. Yolcular bile anlayışla karşılarken uçak yönetiminin gösterdiği bu tepkiye bir anlam veremedim. Bir süre sonra hostesler kaptan pilotun bir şartla bizi uçurabileceğini bildirdiler. Pilot benden çocuğumun Ercan-Adana hava yolunda bir taşkınlık yaparsa varışta polise teslim etmek için bir yetki kağıdı imzalamamı istiyordu. Tamam dedim. Teklifi kabul ettim ama bu kez onlar vazgeçtiler ve bize bu sıkıntıyı yaşattıktan sonra hiç birşey olmamış gibi uçağı kaldırdılar.
    Şimdi soruyorum; özürlü insanlara reva görülen davranış böyle mi olmalıdır ?
    Özürlülere hizmet, uçağa biniş ve inişte tekerlekli sandalyelere verilen kaldıraç hizmetiyle mi sınırlıdır ?
    Pegasus görevlileri özürlülere ve yakınlarına bu şekilde davranmak için mi eğitim alıyorlar ?
    Yoksa yaşatılan bu sıkıntı üç-beş kuruş kâr etmekten mahrum olmamak için midir ?
    Bir bardak suya bile Euro biriminden bedel talep eden bir anlayıştan çok mu şey bekliyoruz yoksa ?
    Unutmamalıyız ki, her an hepimiz bir kaza kurbanı olabiliriz. Herhangi bir uzvumuzu kaybedebilir ve sakat kalabiliriz. İnsanoğlunun her uzvu kıymetlidir ama akıl sağlığı bambaşka birşeydir. 
    Pegasus’u yönetenlere her şeyin ticaret olmadığını, insanlara hizmet verirken robotlaşmamak gerektiğini hatırlatmak isterim. 
    Saygılarımla…
    İlter Yüksel (Tahir’in annesi)

     

    Kaynak: Kibrismanset.com


  13. YSK’ya ‘üçüncü kat’ cezası!

    Salim Türk, 7 Haziran genel seçimlerinde oy atacağı sandığın 3. katta olması nedeniyle vatandaşlık görevini yerine getiremedi. Mahkeme, Türk’e 2 bin 500 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti

     

     

    Engellilerin erişim hakkına yönelik yargıdan örnek karar... Geçen yıl 7 Haziran’daki genel seçimlerde sandığa giden 46.5 milyona yakın seçmenden biri de 40 yaşındaki Salim Türk’tü. Bir asansör firmasında çalışırken 2000’de 7’nci kattan asansör boşluğuna düşen Türk, bu kazadan sonra yürüyemediği için hayatına tekerlekli sandalyeyle devam eden engelli bir seçmendi. EngeliYSK’nın sisteminde de kayıtlıydı ve Türk’ün seçmen kağıdında bu durum ‘E’ harfiyle belirtiliyordu. 
    Tutunak tutuldu
    Seçim günü İzmir Çamlıkule İlköğretim Okulu’na giden Türk, oy atacağı sandığın okulun üçüncü katında olduğunu öğrendi. Okulun girişinde engelliler için rampa vardı ama üst katlara çıkabilmesini sağlayacak bir asansör yoktu. Bu nedenle Türk’ün oy atacağı sandığın okulun girişindeki bir sınıfta olması gerekiyordu. Görevliler oy kullanmak isteyen Türk’ü, karga tulumba üçüncü kata taşımayı teklif etti ancak merdivenlerin dik olması nedeniyle yaşanabilecek herhangi bir kazaya yönelik sorumluluğu kimse alamadı. Oy kullanabilmek için uzun bir süre okul önünde bekleyen Türk, Buca Engelliler Derneği’nden yardım istedi. Dernek yetkilileri de çözüm bulamayınca tutulan bir tutanakla Türk, 2 saat sonra oy kullanamadan okuldan ayrıldı.
    Türk, yaşananlardan haberdar olan Seçim İzleme Platformu görevlisi engelli hakları savunucusu avukat Nurdan Anlı desteğiyle hak mücadelesi başlattı. YSK’dan ortopedik engeline rağmen sandık ataması yaparken gerekli tedbiri almaması nedeniyle tazminat talebinde bulunan Türk’ün dilekçesine YSK herhangi bir yanıt vermedi. Bunun üzerine dosya yargıya taşındı. İzmir 6. İdare Mahkemesi’nde 10 bin lira tazminat talebiyle açılan davada YSK, “Türk’ün engellilik durumunun gözetildiği ve oy kullanacağı mahaldeki ilk sandığa atamasının yapıldığı” yönünde bir savunma yaptı. Tarafları dinleyen Hakim Erkan Altın ise, seçmen sandığını Salim Türk’ün ulaşabileceği şekilde yerleştirmeyen idarenin hizmet kusuru işlediğini belirterek, maruz kaldığı üzüntü ve ızdırap karşılığı Türk’e 
    2 bin 500 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. 
    Kararın engellilerin erişim hakkının ihlaline dair önemli bir karar olduğunu söyleyen Avukat Anlı, “Mevzuat gereği seçmen listelerine engelli seçmenler için işaret konuluyor ancak sandık ataması yapılırken dikkate alınmıyor. Yani ‘mış’ gibi yapılıyor. Aslında umuma açık tüm yapıların, yol, kaldırım, yeşil alan, spor tesisi ve ulaşım araçlarının engelliler için erişilebilir olması yasal zorunluluk. Buna uyulmayan tüm yapılar şikâyet konusu edilebilir. Edildiğinde de böyle sonuçlar çıkacaktır. Engelli bireylerin hakkını araması çok önemli” dedi.

    ‘Kaldırımı bile aşamıyorsun’

    Erişebilirlik engelini sadece oy kullanırken değil günlük hayatta da yaşadıklarını belirten Salim Türk, “Vatandaşlık görevimi yerine getirmek için gittim ama saatlerce oy kullanabilmeyi bekledim. Israr edince beni bir eşya gibi üçüncü kata çıkarmaya kaltılar. Oysa ki merdivenler dik. İtiraz ettim, ‘Beni buraya çıkaramazsınız. Düşürürseniz sorumluluk alan var mı?’ dedim. Vazgeçtiler. Türkiye’de engelli olmak çok zor. Çünkü bilinç yok. Sokağa çıkıyorsun kaldırımı aşamıyorsun. Oy kullanmak istiyorsun karşına üç katlı bir bina geliyor. Böyle başvurular artarsa belki dikkate alırlar bu sıkıntıları aşarız” dedi.

    Yüzde 76’sında asansör yok

    Engelliler, evinden çıkıp sokaktaki engelleri aşabilseler de onları kamu kurumlarında, eğitimde, sağlıkta ve istihdamda pek çok sorun bekliyor. Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği’nin 2014’teki raporuna göre, engelli memurlara ayrılan kadronun yüzde 40’ı boş, kamu binalarının yüzde 76’sında asansör yok, 46 il belediyesinin yüzde 60’ında engelli birimi yok. Belediyelerin kentsel alanlarının erişilebilirliklerina bakıldığında 41 belediyenin uyguladığı trafik sinyalizasyon sitmelerinin yüzde 91’inde sesli uyarı sistemi yok. Bu belediyelerin park sayısı 4 bin 719. Bu alanların ise sadece yüzde 3’ünde engelli tuvaleti var.


  14. Istanbul engellileri evine hapsediyor!

    8 belediye hakkında suç duyurusunda bulunan Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği başkanları ile Bayrampaşa, Fatih, Şişli ve Beşiktaş ilçelerini dolaştık. Gezi boyunca engelli bireylerin türlü zorlukla karşılaştığı megakentte engeli olmayan vatandaşların dahi yürümek için büyük çaba sarf ettiğine tanık olduk...

     

    Türkiye’de 1 Temmuz 2005’te çıkan 5378 sayılı Engelliler Kanunu’yla erişilebilirlik için Türk Standartları Enstitüsü standartlarını uygulama zorunluluğu getirildi. Bu düzenlemelerin yapılabilmesi için konuyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına 7 yıl süre verildi. Ancak 7 Temmuz 2012’de 7 yıllık sürenin dolmasına birkaç gün kala milletvekillerinin verdiği önerge ile gerekli tedbirlerin alınabilmesi için süre 3 yıl daha uzatıldı.
    Geçtiğimiz hafta ise bu süre doldu. Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği sürenin dolmasının ardından uygulamaları yerine getirmeyen İstanbul’un Avrupa yakasındaki 8 belediye hakkında suç duyurusunda bulundu. Biz de engellilerin bu 8 belediyede neler yaşadığını anlayabilmek için dernek üyeleri ile Bayrampaşa, Fatih, Şişli ve Beşiktaş ilçelerini dolaştık. Engelsiz bireylere dahi engel çıkaran sokakları, caddeleri gezdik. Yüksek kaldırımlardan rampasız cafelere, basamaklı bankalardan rastgele konulmuş direklere kadar engelsiz bireylere hayati tehlikeler oluşturan yerleri gördük.
    Megakentte kaldırımları dükkan önlerindeki masalar, Reklam tabelaları, dondurma tezgahları, park halindeki araçlar istila etmiş durumda. Yürüyecek yol bulmanın zor olduğu megakentte, engelli bireyler türlü engellerle karşılaşıyor ve bu engeller yüzünden evden çıkamaz hale gelmişler.
    Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği Başkanı Adem Kuyumcu ve Yunus Akıncıoğlu ile Bayrampaşa’da buluştuk. İstanbul’da yaşayan 32 yaşındaki Yunus, 11 yıldır engelli bir birey olarak tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürüyor. Önce zihinlerdeki engelleri kaldırmamız gerektiğini vurgulayan Yunus, “Şehirde ciddi sorunlar yaşıyoruz. Bize ‘engelli, sakat, özürlü’ diyorlar, hepsinde bir yeti kaybı var. Sakattı, özürlü oldu. Özürlüydü, engelli oldu. Önemli olan ismimiz değil. Önemli olan toplumun bizleri ötekileştirmemesi” diyor.

    ‘Bize kör gözle bakıyorlar’
    İstanbul’un kalabalık ilçelerinden Beşiktaş’ta ise Türkiye Ortopedik Engelliler Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Erdem Göksel’le buluşuyoruz. Göksel, “Beşiktaş’taki arnavut taşları hareketimizi engelliyor. Belediyeler yaşadığımız yere ve bize kör gözlerle bakıyor. Neredeyse tüm kafelerin, restoranların girişinde birkaç basamaklı merdiven var, girmemiz mümkün değil. Bizler için tuvalet dahi yok. Tuvalet de olmayınca büyük zorluklar çekiyoruz” diyor.
    Beşiktaş Belediyesi’nin engelli vatandaşlar için düzenlediği ‘Yeni Yol Sokağı’nda da durum aynı. Sokak ‘engelsiz sokak’ olarak geçiyor ama sokaktaki dükkanların masaları dışarıda, kaldırım boyunca ağaçlar var. Dernek Başkanı Kuyumcu, sokak için “Biz ayrımcılığa karşıyız, engelli sokağı, engelli parkı istemiyoruz, herkes bir arada olsun istiyoruz. Belediyeler bunu lütuf olarak yaptıklarını sanıyorlar ama görevleri” diyor.

    ‘Beylikdüzü örnek belediye’
    İstanbul’daki belediyeler içinde engelliler için yönetmeliğe uygun projeler yapan belediyeninBeylikdüzü Belediyesi olduğunu söyleyen Dernek Başkanı Kuyumcu, “Biz Beylikdüzü Belediyesi ile yönetmeliğe uygun şehir planlaması nasıl yapılır onu konuşup tartışıyoruz. Bu anlamda örnek belediye Beylikdüzü Belediyesi, engelli vatandaşlarımızı düşünerek proje yapıyorlar” şeklinde konuştu.

     

    fft16_mf5835393.Jpeg

    Beşiktaş’ta bir bankaya yanaşan Erdem Göksel, ATM’ye erişemediği için para çekemiyor. Bankanın engelsiz ATM’si yok

    fft16_mf5835394.Jpeg

     

    Yunus Akıncıoğlu Bayrampaşa’da dolaşırken bir pasaja girmek istiyor ancak girişteki merdivenlerin engeline takılıyor.

     

    Belediyeler ne diyor?
    Milliyet’e konuşan Şişli, Beşiktaş, Fatih ve Bayrampaşa belediyelerinin yetkilileri, semtlerin eski yerleşim yeri olmasından ve sokakların geniş olmamasından şikayetçi. Engelliler için yapılan fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin, engellilere yönelik kursların ve etkinliklerin engellileri hayata kazandırmak adına güzel projeler olduğunu belirten belediye yetkilileri, sorunların çözümü için zaman gerektiğini söylüyorlar.

    fft16_mf5835395.Jpeg

    Beşiktaş’ta dolaşırken Erdem Göksel’in sandalyesinin tekerlekleri sokaktaki ızgaraların arasına sıkışıp kalıyor.

     

    10 Belediye hakkında daha suç duyurusu
    Dernek Başkanı Adem Kuyumcu, Avrupa yakasından sonra şimdi de Anadolu yakasındaki 10 belediye hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Derneğin suç duyurusunda bulunacağı belediyeler ise şöyle;Kadıköy, Üsküdar, Ataşehir, Ümraniye, Maltepe, Kartal, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Tuzla.

     

     



  15. Merhaba Arkadaşlar,


    Engelliler ve kalıtsal hastalığı olan kişiler için "Sağlık Sigortası ve Hayat Sigortası" hk. önemli bir bilgi paylaşacağım. 


    Özellikle kredi çeken arkadaşların çok dikkat etmesi gerekiyor çünkü; Bankalar Zorunlu Olduğunu Belirtip Zorla SİGORTA yapıyor. 


    Banka zoruyla ya da isteğe bağlı sigorta yaptırdınız. Poliçeniz elinizde içiniz rahat bir şekilde, "Benim vefatım durumunda kalan borçlarımı sigorta kapatacak diye rahat bir nefes alırken... "


    Bir anda Allah korusun başınıza bir iş geldi ve kaza geçirdiniz...Ölmediniz yaralısınız. Durumuz  belli engellisiniz. Zaten belli oranda Sürekli Maluliyetiniz var.


    Sigortaya başvurdunuz da size söylenecek cevap, Sizin zaten maluliyetiniz var. Poliçenizin kapsamında değilsiniz.


    İşiniz rast giderse ve yasal yollara başvurursanız. Belki yararlanırsınız...

     

    İşin can alıcı noktası asıl vefatınız sonra olur. Vefat ettiğiniz zaman yakınlarınız poliçe kapsamında çekilen kredinin kapanacağını sanıyor.

     

    Fakat başvuru yapıldığında, Sizin maluliyetiniz yada kalıtsal hastalığını öne sürerek, Teminat tutarını ö-d-e-m-e-y-e-c-e-k...

     

    Yani engellilere ve kalıtsal hastalığı bulunan kişilere sigorta yapılamaz... Yapıldığı taktirde poliçe kapsamı dışında olacak ve yapanlar için suç teşkil edecek.

     

    Engellilere sigorta yapan bir şirket var mı bilmiyorum. Fakat Sözleşmenize Maluliyetinizi ya da Kalıtsal hastalığınızı belirten bir madde eklenirse hiç bir sorun olmayacaktır.

     

    Başımdan geçen Zorunlu Hayat Sigortası olayını anlatarak konuyu perçinlemek isterim.

     

    2013 yılında konut satın alabilmek için kredi çekmek gerekti. Başvurularda yeterli miktarda kredi alamadım. Sadece bir bankadan uygun miktarda kredim onaylandı.

    Kredi işlemlerinde Dask, Konut Sigortası ve Zorunlu Hayat Sigortası yapılması gerektiğini ve bunlar olmadan kredi verilemeyeceğini belirtiler. (Engelli olduğumu belirterek ve beni görerek yapıldı.) Mecbur olduğum için yaptırdım.

    Yıllık ödemelerini yaptım.

    Sonraki sene talimat aldıkları için hesabımdan otomatik yenilendi. Çağrı merkezi, cevap vermeyip şube ile görüşmemi söyledi. Şube de tekrar zorunluğunu belirtip iptal etmedi.Bu sene tekrar yapılacağı sırada...

     

    Farklı isimden sigorta çağrı merkezine mail attım.

     

    Alıntı

     

    Merhaba

    Trafik kazası sonucu %95 oranında engelli raporum var. Finansbank'dan ev kredisi çekip, Sizden de hayat sigortası yaptırmak istiyorum.

    Hayat sigortası için sağlık durumu önemli olur mu?

    Sigorta yaptırdık dan sonra vefatım halinde kredi borcum kapanır mı?

    Vefat durumunda,  Engelli olduğum için yakınlarıma ödeme yapılmaması gibi bir durum söz konusu olur mu?

    Acil cevap verirseniz sevinirim.  Olmazsa Başka firmalar ile görüşeceğim

    İyi çalışmalar

     

     

    Bana verilen Cevap aynen şöyle;
     

    Alıntı

    Şirketimizce adınıza hayat veya ferdi kaza sigortası yapılması maalesef mümkün değildir.
     
    Tüm soru ve talepleriniz için  xxxxx numaralı telefondan xxxxxxx Emeklilik Çağrı Merkezimizi arayarak ürün ve hizmetlerimizle ilgili her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz. 
     
    Saygılarımızla,
     


    Benim için çok güzel bir cevap vermiş oldular ve elim de ki büyük koz ile mücadeleye başladım.
    Tekrar kendi adımla yanıtlamaya başladım.


     

    Alıntı

     


    Cevap için teşekkür ederim. 2013 yılın da xxxxxxxxxxxxxxxxxx şubesinden çekmiş olduğum kredi için Engelli olduğumu her sene belirtmeme rağmen.

    Çağrı merkeziniz bu durum hakkında bilgi vermeyip, şube ile görüşmemi istedi. Şube de Zorunlu olduğunu belirtip zorla yaptırdı. 3 yıldır yasal olmayan bir şekilde

    beni sigorta yaptırdınız. En son 11/06/2016 tarihinde tanzim edilen, xxxxxx numaralı XXXXXXX A.Ş YILLIK KREDİ GRUP HAYAT SİGORTASINI  Benim rızam olmadan olmadan yaptınız bu durum karşısında ne yapacaksınız.

    Sizi Hangi kuruma şikayet edebilirim. 

    Bilgi verirseniz sevinirim

     


    Tabi ki cevap veremediler.
    Türkiye Sigortalar birliği ile görüştüm. Hazine müsteşarlığına yönlendirdiler. Oradan aldığım yönerge ile E-devlet Sitesinden, Hazine müsteşarlığına dilekçe yolladım.


    Banka da cevap vermeyince tekrar kısa bir mail attım.

    Alıntı


    Cuma gününden beri alttaki mailime cevap vermediniz, Hazine müsteşarlığı konu hakkında inceleme başlattı. 
    Yapılan poliçeleri iptal etmeniz gerekir.

     


    Aynı gün genel merkezden aradım :) 

     

    Ben raporumu vermemişim onun için yapılmış gibi savunmada bulundular ama üste yazdıklarımı onlara da ilettim.

     

    Benden rapor alıp teftiş kuruluna incelettiler.

     

    Sonuç olarak, İstersem benim için sözleşmeye madde eklemeyi yada poliçeleri iptal edip iadeyi teklif ettiler..

     

    3 yıllık ödediğim tüm poliçe paralarını geri alıp, kredi sürecinde hayat sigortası yapılmama hakkını aldım.

     

    Bayram öncesi de Ben özel müşterileriymişim de onun için bir kutu çikolata yolladılar. :) 

     

    Umarım bu durumdan mağdur olan yada olacak kişilere yardımı dokunur.

     

    Dipnot: Konut kredisinde Hayat sigortası zorunlu değil fakat bankalar zorunlu kılıyor.


  16. Öncelikle Geçmiş olsun ve hoş geldin.

    Fizik tedavi bizler için tek ve en iyi tedavi yöntemi. Bunun dışında Doktorların yönlendirmesi yada onaylaması haricinde alternatif yöntemlere yönelmen yanlış olacaktır.

    İyileşip yada iyileşmemen için kimse birşey diyemez. İyileşir denilen hastalar iyileşemediği gibi iyileşemez denilen hastalar da iyileşiyor.

    Yapabileceğin en iyisi sosyal hayattan kopmadan fizik tedaviye başlaman ve ilk 2 yıl yoğun bir şekilde görmen gerekiyor.

    Her durumda da karamsarlığa gerek yok. Tüm dünyada omurilik onarımı için çalışmalar mevcut ve epey yol kat ettiler.


  17. Prof. Dr. Ayhan Attar Ege'ye konuk olacak
    09 Şubat 2016 Salı 09:36
    Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi kuruluş yıldönümü dolayısıyla Ankara Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Attar'ı konuk edecek.



    Prof. Dr. Attar, Ege Üniversitesi'nde spinal hastalıklarda kök hücre tedavisinin temelleri ve kat ettiği aşamaları paylaşacak. Ayrıca vertebroplasti ve kifoplasti ile ilgili tecrübelerini sunacak.

    Prof. Dr. Ayhan Attar; Ege Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği Prof. Dr. Erdem Tunçbay Konferans Salonu'nda "Omurilik Yaralanmalarında Kök Hücre Tedavisi" konulu bir konferans verecek. Etkinlik 26 Şubat 2016 tarihinde 10.00- 12.30 saatleri arasında yapılacak.

    PROF. DR. AYHAN ATTAR

    1966 yılında Ankara'da doğdu. İlk öğrenimini Diyarbakır Sair Sırrı Hanım İlkokulunda tamamladı. Lise öğrenimini Ankara Atatürk Anadolu Lisesinde bitirdikten sonra girdiği üniversite seçme sınavında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı ve 1984-1990 yılları arasında bu fakültede okudu.

    1990 yılında Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı. 1996 yılında uzmanlık sınavını verdikten sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalında öğretim görevlisi kadrosuna atandı.

    Mayıs 1996 tarihinde Avusturya'da Viyana Üniversitesi Nöroşirurji Anabilim Dalı'nda Prof.Dr.Wolfgang Koos'un yanında özellikle spinal cerrahi ile ilgili operasyonlara katıldı. Amerika Birleşik Devletleri, Lousianna Üniversitesinde Prof. Dr. Anil Nanda'yi izledi. Daha sonra Toronto Üniversitesinde Prof.Dr.Charles H.Tator'un yanında Nöroşirurji Kliniğinde Research Fellow kadrosunda görev yaptı. Burada"Spinal kord travması ve sinir Sistemi Rejenerasyonu"üzerinde deneysel çalışmalarda bulundu. Bu çalışma suresinin ilk 4 ayında TÜBİTAK NATO-B2 bursundan yararlandı.

    Türk Nöroşirurji Derneğinde 2004-2006 yılları arasında TND Sekreteri olarak görev aldı. Uluslararası dergilerde yayınlanan 36, ulusal dergilerde yayınlanan 39 olmak üzere toplam 75 adet bilimsel yayını mevcut. Halen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı'nda çalışmalarına devam ediyor.


  18. felclilere_yeni_umut_biyonik_omurilik_h91409_81dca.jpg


    Avustralyalı bilim insanları, her yıl 15 milyon kişiyi etkileyen ve 3te birini kalıcı olarak sakat bırakan felç vakaları için umut verici bir gelişmeye imza attı: Biyonik omurilik...

    Melbourne kentinde araştırmalar yapan bilim insanları, her yıl milyonlarca insanı etkileyen felç vakaları için ataç boyutunda, beyin aktivitelerini kaydeden ve düşünce gücüyle iskeleti hareket ettirmeye olanak tanıyan "biyonik omurilik" geliştirdi.
    Bu stent bazlı elektrot, kan damarının içerisinden geçirilerek beyne yerleştiriliyor ve beynin kol ve bacakları hareket ettirmek için verdiği komutları kayıt altına alıyor.

    İLK DENEME 2017'DE

    Felç hastaları için umut olan bu yeni cihaz, 2017 yılında Royal Melbourne Hastanesi'nde bir insan üzerinde ilk kez insan üzerinde denenecek.

    Nature Biotechnology'de yayınlanan klinik öncesi çalışmalar, açık beyin ameliyatı olmadan, cihazın beynin motor korteksinden gelen sinyalleri yüksek kalitede kaydedebildiğini gösterdi.

    Beyin zarında, sinir dokusunun dış tabakasında yer alan motor korteksi, kontrol ve istemli hareketlerin yürütülmesiyle ilgili planlamaları gerçekleştiriyor.

    "BU BİR DEVRİM"

    Royal Melbourne Hastanesi'nde görev yapan, çalışmanın sahibi Nörolog Dr. Thomas Oxley, bu cihazı bir "devrim" olarak nitelendiriyor.

    Dünyanın en küçük cihazlarından birini yarattıklarına dikkat çeken Oxley, damar yoluyla beyne yerleştirilen bu cihaz sayesinde açık beyin ameliyatının risklerinin ortadan kalktığına ve işlemin 1 günde sonuçlandırıldığını belirtiyor. (ntv)

    Orjinal haber video ve resimleri Bu Sitede

    Benim Yorumum olarak da şunu eklemek istiyorum.

    Beyininin hareket sinyallerini oluşturan bölümden, omuriliğin c-t bölgesine hareket sinyallerini gönderecek bir iletim kablosu çekilecek ve t bölgesinde o sinyalleri robotik yürüme sistemlerine ileten kablosuz bir verici eklenecek.

    Yani eskisi gibi bacakları kullanıp yürünemeyecek. Sadece robotik yürüme sistemini kendi bacaklarınız gibi kullanacaksınız.

     

     


  19. Hasta bakıcısı sizin seçmiş olduğunuz; evinizde ya da herhangi bir kurumda hastanızın bakımını üstlenerek ona günlük işlerinde yardımcı olan bakım elemanlarıdır. Herhangi bir sebepten ötürü ailenizden birisi yatağa mahkûm kalmış olabilir ya da anneniz babanız artık yaşlılığından ve hastalıklarından ötürü işlerini istedikleri gibi yürütemiyor olabilir. Sizlerde yoğun iş temponuzdan dolayı ya da çocuğunuza bakmak zorunda olduğunuzdan dolayı yatağa mahkûm yakınınıza bakamıyor olabilirsiniz. Böyle durumlarda hasta bakıcıları ve engelli bakıcıları sizin imdadınıza yetişerek, sevdikleriniz için umut olacaklardır. Onlara sizin gösterdiğiniz şefkat, ilgi, sıcaklık ve profesyonellik ile yaklaşan hasta bakıcılar onların tüm ihtiyaçlarını karşılayarak günlerini huzur içerisinde geçirmelerine yardımcı olmaktadırlar.

    Hasta Bakıcısı ve Engelli Bakıcılarında Bulunması Gereken Özellikler

    Hasta yakınlarınızı, sevdiklerinizi emanet edeceğiniz kişilerin mutlaka sağlık diploması ya da bu bakımlarla ilgili hizmet almış olması gerekmektedir. Oldukça titizlik ve profesyonellik isteyen bu iş dakik davranmayı da gerektirmektedir.

    · Her şeyden önce güvenilir olmalıdır ve sizin baktığınız titizlikle, sıcaklıkla yakınınıza bakmalıdır.

    · Hastanın alması gereken ilaçların takibini yaparak, doktorun söylediği şekilde ve söylediği saatlerde hastaya vermesi gerekmektedir.

    · Hastanın yatış pozisyonu ayarlayarak hastanın rahat bir biçimde yatmasına olanak sağlamalıdır. Eğer hasta kıyafetlerini kendi başına giyemiyorsa bu hususta ona yardımcı olarak kıyafetlerini giydirmelidir.

    · Hastanın genel temizlik işlerini yapmasına yardımcı olarak, hasta eğer erkekse; düzenli olarak saç tıraşını ve sakal tıraşını yapmalı, hasta eğer bayansa düzenli olarak temizliğini yapmasına, bakımlarını yapmasına yardımcı olmalıdır.

    · Engelli bakıcısı hastanın kalmış olduğu odayı düzenli olarak havalandırmalı ve ışık görmesini sağlayarak ferah bir ortam haline getirmelidir.

    · Yatalak olan hastalarda, eğer hasta tuvaletini yapamıyorsa kullanılan malzemelerden sondayı ve bezi sık sık kontrol etmelidir.


  20. Engellilere Müjde! O Ödemeler Arttı ( TEKERLEKLİ SAND,AKÜLÜ ARABA VS )

    712 izlenme 31 Ocak 2016

    Engellilere Müjde! O Ödemeler Arttı

    Yeni Sut değişiklileriyle artık sevindirici değişiklikler oldu.

    Akülü tekerlekli sandalye, tekerlekli sandalye ve banyo tuvalet sandalyesi gibi ürünlerin Sgk tarafından geri ödenme rakamları arttı.

    Yapmanız gerekenler ve ödeme rakamları özetle şöyle;

    Öncelikle raporunuzu kontrol ediniz, süresi dolmuşmu dolmuşsa yenilemeniz dolmamışsa kullanmanız gereken cihaz ile ilgili ibare şuan sizin ihtiyacınızı görüyormu. Mesela sizin akülü sandalye ihtiyacınız var raporunuzda akülü tekerlekli sandalye kullanabilir yazıyormu gibi..

    Raporunuz hazırsa reçetenizi yazdırıyorsunuz heyetteki doktorlara,

    Daha sonrada bağlı bulunduğunuz İl SGK ya gidiyorsunuz rapor+reçete+kimliğinizle,

    İlgili memur arkadaşlar evraklarınızı kontrol edip eksiğiniz yoksa reçeteyi kaşeleyip bir takım evraklarla herhangi UBB kayıtlı ürün satmaya yetkili bir medikal firmasına yönlendiriyor sizi.Unutmayın aldığınız üründe UBB kayıtlı ürün olacak..

    Daha sonrada siz reçetede yazılı ihtiyacınız olan ürünü bizin firmamız gibi Engelli ürünleri satış mağazasından kendinize uygun bir ürün alıp ödemesini yapıyorsunuz..

    Siz dosyayı geri il sgk ya teslim edip 20-30 gün içinde SGK nın aldığınız ürünle ilgili geri ödeme rakamını iade alıyorsunuz.

    Gelelim yeni SUT la Sosyal Güvenlik Kurumunun yayınlamış olduğu Sağlık Uygulama Tebliğinde hangi şartlarda akülü tekerlekli sandalye, manuel tekerlekli sandalye vb. alınabileceği ve alacak olan engelli kişiler için yapılan ödeme rakamlarına;

    ANTİDEKÜBİT OTURMA SİSTEMİ

    SUT Kodu: 100075

    Süre: 2 yıl

    Özellikler: duyu kaybı olan ve uzun süre oturan hastalarda dekübit yaralarının oluşmasını önleyen kuru hava dolaşımlı, hücreli ya da jel oturma sistemli

    Ödenecek Miktar: 1.000,00 TL

    ************************************************************************************************************************************************************************************

    Tanımı: STANDART AKÜLÜ TEKERLEKLİ SANDALYE

    SUT Kodu: OP1345

    Süre: 5 yıl

    Özellikler: elektronik kumandalı, kapalı devre sistemiyle yokuş aşağı bile hızı ve yönü ayarlanabilir, elektronik akü şarj cihazlı, en az 24 ah 12 v 2 adet aküsü olan, suya dirençli, kolllukları ve ayaklıkları çıkabilen, 12 derecelik eğimi güvenli olarak çıkabilen, şasesi kalın çelikten üretilmiş, 100 kg a kadar hasta taşıma özelliğine sahip, ağırlığı 60-100 kg arasında olan, iç mekanlar için uygun olan, saatte max 6 km/h hız yapabilen,

    Ödenecek Miktar: 2.500,00 TL

    Hangi hallerde ödeneceği:

    "1) Ayakta durmak ve/veya yürümek için alt ekstremitelerini kullanamayacak hastalığı veya engellilik durumunun yanında;

    a) El, ön kol ve kolun tek taraflı fonksiyonuna mani olan haller veya,

    b) Kalp yetmezliği veya koroner arter hastalıkları veya,

    c) Kronik obstrüktif akciğer hastalıkları;

    2)Yukarda sayılan hastalıklar gibi tekerlekli sandalyeyi hareket ettirememesi yada hareket ettirmesi halinde kişinin sağlığının tehlikeye gireceği durumlarda, bu durumlarının Ortopedi ve Travmatoloji, Beyin Cerrahisi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Erişkin veya Çocuk Nöroloji uzman hekimlerinden birinin ve kalp yetmezliği veya koroner arter hastalıkları varsa ayrıca Kardiyoloji uzmanı, adı geçen branşta hekim yoksa Dahiliye uzmanı; kronik obstrüktif akciğer hastalıkları varsa ayrıca Göğüs Hastalıkları uzmanı, adı geçen branşta hekim yoksa Dahiliye uzmanının yer aldığı; mental fonksiyonlar yönünden akülü tekerlekli sandalye kullanıp kullanamayacağı hususunun ayrıca belirtildiği; psikiyatri uzman hekiminin de yer aldığı sağlık kurullarınca düzenlenen sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla akülü tekerlekli sandalye Kurumca bedelleri karşılanır.

    3)Trafik tescili zorunlu olan ve kullanımı için H sınıfı sürücü belgesi gerektiren motorlu malul arabalarının Kurumca bedelleri karşılanmaz. Ancak, SUT’un yürürlük tarihinden önce Kurumca temin edilmiş motorlu malul arabalarının bakım ve onarım işlemleri SUT hükümleri doğrultusunda yürütülür.

    4) İlgili firma tarafından en az 2 (iki) yıl garanti, 10 (on) yıl yedek parça bulunurluk garantisi ve teknik destek taahhütnamesi verilmiş olmalıdır.

    5) 16 yaşın üzeri hastalara temin edilmesi halinde bedeli Kurumca karşılanır. Ayrıca 11-16 (16 yaş dahil) yaş arası hastalarda da ev, okul gibi kapalı alanlarda kullanım için yukarıdaki kriterleri sağlık kurulu raporu ile belgelendirmeleri halinde bir defaya mahsus olmak üzere pediatrik akülü tekerlekli sandalye bedeli standart akülü tekerlekli sandalye bedeli üzerinden Kurumca karşılanır."

    Tanımı: AKTİF TEKERLEKLİ SANDALYE

    SUT Kodu: 100072

    Süre: 5 yıl

    Özellikler: alüminyum alaşımları, titanyum ve karbon kompozitden üretilen, oturma derinliği, oturma genişliği, sırt yüksekliği ve bacak uzunluğu gibi ölçülere göre kullanıcının ihtiyacı olan aksesuarlarda ilave edilerek üretilmiş, iç ve dış ortamda kullanılabilen, lastiklere 6-8 bar hava basılarak hastanın çok hızlı ve kolay hareket etmesini sağlayabilen,7-12 kg arasında ağırlığı olan,

    Ödenecek Miktar: 2.250,00 TL

    ************************************************************************************************************************************************************************************

    Tanımı: STANDART MANUEL TEKERLEKLİ SANDALYE

    SUT Kodu: OP1342

    Süre: 5 yıl

    Özellikler: kollukları çıkabilir, ayaklıkları çıkabilir, katlanabilir, çelik şaseli, 16-22 kg arasında ağırlığı olan, farklı oturma ebatları olan,

    Ödenecek Miktar: 500,00 TL

    Hangi hallerde ödeneceği: Ayakta durmak ve/veya yürümek için alt ekstremitelerini kullanamayacak hastalığı veya engellilik durumu olduğu ortopedi ve travmatoloji, beyin cerrahisi, fiziksel tıp ve rehabilitasyon, nöroloji uzman hekimlerinden birinin yer aldığı sağlık kurulu raporu ile belgelenenlere, bu hekimlerce reçete edilmesi halinde Kurumca bedeli karşılanır.

    **********************************************************************************************************************************************************************************

    Tanımı: HAFİF MANUEL TEKERLEKLİ SANDALYE

    SUT Kodu: OP1343

    Süre: 5 yıl

    Özellikler: alüminyum alaşımları, titanyum ve karbon kompozitden üretilmiş 11-15 kg ağırlığına sahip, baş ve ayak desteği gibi aksesuarlar eklenebilen arka tekerlekleri çıkarılarak katlanabilen, iç ve dış mekanlarda kullanılanabilen

    Ödenecek Miktar: 1.200,00 TL

    Hangi hallerde ödeneceği: Ayakta durmak ve/veya yürümek için alt ekstremitelerini kullanamayacak hastalığı veya engellilik durumu olduğu, ayrıca engellilik durumu nedeniyle hafif manuel tekerlekli sandalyeye gereksiniminin bulunduğu ve engellilik durumunun sürekli olduğunun, fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekimi yanında, ortopedi ve travmatoloji veya beyin cerrahisi, veya nöroloji uzman hekimlerinden oluşan sağlık kurulu raporu ile belgelenenlere, fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekimlerince reçete edilmesi halinde Kurumca bedeli karşılanır.

    ************************************************************************************************************************************************************************************

    Tanımı: PEDİATRİK TEKERLEKLİ SANDALYE

    SUT Kodu: OP1344

    Süre: 5 yıl

    Özellikler: alüminyum alaşımları, titanyum ve karbon kompozitden üretilen, oturma genişliği 26-38 cm seçilebilen, çocuk hastanın ihyiyaçlarına göre aksesuarlar eklenebilen, ağırlığı 9-12 kg arasında olan,okulda kullanılabilmesi için masa eklenebilen

    Ödenecek Miktar: 1.200,00 TL

    Hangi hallerde ödeneceği: Ayakta durmak ve/veya yürümek için alt ekstremitelerini kullanamayacak hastalığı veya engellilik durumu olduğu, ayrıca engellilik durumu nedeniyle pediatrik tekerlekli sandalyeye gereksiniminin bulunduğu ve engellilik durumunun sürekli olduğunun, fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekimi yanında, ortopedi ve travmatoloji veya beyin cerrahisi, veya nöroloji uzman hekimlerinden oluşan sağlık kurulu raporu ile belgelenenlere, fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekimlerince reçete edilmesi halinde 5-15 yaş arası hastalarda Kurumca bedeli karşılanır.

    ***********************************************************************************************************************************************************************************

    Tanımı: BANYO TUVALET SANDALYESİ

    SUT Kodu: 100073

    Süre: 5 yıl

    Özellikler: banyo yapmaya elverişli, şase üzeri elektro statik boya kaplı, su sabun şampuan vs. etkilenmeyen, oturma zemini dekübiti önlemek için yumuşak olan, altında doldurma boşaltma kovası olan gerektiğinde kova yerine klozet kullanımı için arka tekerlekler 20-24 inç aralığında olan,

    Ödenecek Miktar: 750,00 TL


  21. KOSGEB desteğiyle iş kurmak isteyenlere ipuçları Hükümet, KOSGEB hibe miktarını 50 bin TL'ye, faizsiz kredi miktarını da 100 bin TL'ye çıkardı. KOSGEB Hizmet Müdürü Özay Cebeci, hibe ve kredi almanın püf noktalarını anlattı.

    Özay Cebeci, "AR-GE, inovasyon kabiliyeti olan, farklılık üreten girişimcileri desteklemek istiyoruz. İş planına hakim olmayanı reddediyoruz" dedi.

    Hükümetin son düzenlemelerle KOSGEB hibe miktarını 50 bin TL'ye, kredi miktarını da 100 bin TL'ye çıkarması iş kurma arefesindeki gençlere bayram ettirdi. Kurs sonrası şirketini kuran gençler KOSGEB'in hibe ve kredi destekleriyle işlerini rayına oturturken KOSGEB

    İkitelli Hizmet Müdürü Özay Cebeci, hibe ve kredi almanın püf noktalarını anlattı.

    70 saat dersle sertifika

    Özay Cebeci, KOSGEB desteklerinden faydalanmak isteyenlerin önce 70 saatlik 'Girişimcilik Dersleri'ne katılması ve ardından

    şirketlerini kurarak mülakata girmeleri gerektiğinikaydetti.

    'BİZE BUNLARLA GELİN!'

    Cebeci, onlarca sektörden yüzlerce iş alanında iş yapacak girişimcileri desteklediklerine işaret ederek girişimcilerin farkındalık oluşturmasını önemsediklerini söyledi. "E-ticaret sitesi kuranlar, restoranlar, büfeler, çay bahçeleri gibi yüzlerce alandan iş

    yapacak girişimcileri destekliyoruz" diyen Cebeci, "Biz daha çok üretim yapan, tasarım yapabilen girişimcileri desteklemek istiyoruz.

    AR-GE, inovasyon kabiliyeti olan, farklılık üreten girişimcileri desteklemek istiyoruz. Farklılıkla gelinmesi bizim tercih sebebimiz olur. Pratikte her sektörden geliyor. kosgeb.gov.tr'den desteklenen sektörler bölümünden hangi sektörlerin desteklendiğini görülebilir" dedi.

    'AMAN BUNLARLA GELMEYİN!'

    Girişimcilere destek olmaktan mutluluk duyduklarını kaydeden KOSGEB İkitelli Hizmet Müdürü Özay Cebeci, desteklemedikleri sektörlerle

    alakalı sorumuza ise şu cevabı verdi: "Bakanlar Kurulu'nun belirlediği 'Desteklenen sektörler' var. Mesela, eğitim sektörü desteklenmiyor; bizden dershane için, okul için hibe alamazsınız. Tarımhayvancılık, sigorta-finans kurumları destek dışında. Halı sahaya, internet cafeye destek vermiyoruz."

    REDDEDİLEBİLİRSİNİZ

    ÖZAY Cebeci, desteklemedikleri sektörlerle alakalı sorumuza ise şu cevabı verdi: "Bakanlar Kurulu'nun belirlediği 'Desteklenen sektörler' var. Mesela, eğitim sektörü desteklenmiyor; bizden dershane için, okul için hibe alamazsınız. Tarım-hayvancılık, sigorta-finans

    kurumları destek dışında... Mali müşavirlik-hukuk büroları kapsam dışında... Halı sahaya, internet cafeye destek vermiyoruz."

    Apple'a rakip şirketler çıkaracağız!

    Özay Cebeci, KOSGEB kredilerinin büyük bir açığı doldurduğunu belirterek "Bundan belki 10 yıl sonra, KOSGEB'in destekleriyle kurulmuş şirketleri, KOSGEB'in cesaret verdiği dünyaca ünlü isimleri göreceğimize inanıyorum" dedi. "Türkiye, ülke olarak girişimci bir ülkedir. Girişimciliği yüksek bir ülkeyiz. 2010 yılından beri girişimcileri destekliyoruz" diyen Cebeci, "Bunun sinyallerini alıyoruz.

    Apple'a rakip olacak arkadaşlar var. Bizi sürekli arayıp rapor veren, bizim de kendilerini sürekli takip ettiğimiz önemli girişimciler var. Bu

    tür girişimcilerin yok olmasını önlemek gerekiyor. Dünya çapında çalışacak girişimcilerin özenle seçilip desteklenmesi gerekiyor. Apple

    dediğiniz şirketin bütçesi onlarca ülkeden fazla bütçesi olan bir firma... Samsung dediğiniz zaman ülkelerle

    boy ölçüşüyor. Ülke gibi firmalar var. Neden Türkiye'den çıkmasın? KOSGEB'in destekleriyle ortaya çıkan meyveler ileride daha iyi

    anlaşılacak. Bu açıdan milli bir meseleye el atmış oluyoruz. Ekonomik olarak güçlü iseniz sözünüz dinleniyor" diye konuştu.

    İŞTE DESTEKLENEN SEKTÖRLER...

    *Gıda ürünlerinin imalatı

    * İçeceklerin imalatı

    *Giyim eşyalarının imalatı

    *Kağıt ve kağıt ürünlerinin imalatı

    * Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı

    *Ana metal sanayii

    * Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı

    *Makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımı

    *Suyun toplanması, arıtılması ve dağıtılması

    * Bina inşaatı

    * Özel inşaat faaliyetleri

    * Toptan ve perakende ticaret

    * Konaklama

    * Bilgisayar programlama, danışmanlık ve ilgili faaliyetler

    *Bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetleri

    * Seyahat acentesi, tur operatörü ve diğer rezervasyon hizmetleri ile ilgili faaliyetler

    *Büro yönetimi, büro desteği ve iş destek faaliyetleri...

    4 ADIMDA HİBE VE KREDİ NASIL ALINIR?

    1 İş kurmak isteyen girişimci, KOSGEB Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi'ne kaydolup 70 saatlik ders alıyor.

    2 Kursu tamamlayan girişimci, bir yandan şirketinin kurulum işlemlerini tamamlarken diğer yandan da İş planı hazırlıyor.

    3 Ardından, 3 uzmandan oluşan KOSGEB jürisi karşısında iş planını anlatıyor.

    4 Girişimci, jüriden 'olur' alması halinde 50 bin TL'lik hibe ve 100 bin TL'lik kredi almaya hak kazanıyor. (50 bin TL'lik hibenin 2 bin TL'si kuruluş giderleri için, 18 bin TL'si 2 yıllık süre içinde alacağı makine, teçhizat, ofis donanımı; 30 bin TL'sini d kira ve eleman giderleri

    için veriliyor.

    BAŞVURUDAN ÖNCE BUNLARA DİKKAT!

    1.KOSGEB hibe ve kredilerinden yararlanmak için hali hazırda her hangi bir işletme sahibi, yahut başka bir şirkette ortaklığınız

    olmaması gerekiyor.

    2. Bu desteklerden yararlanmak için son 1 yıl içerisinde her hangi bir şirket açılış-kapanışı yapmamanız gerekiyor. KOSGEB uzmanları yakın zamanlı hareketlilikleri inceliyor.

    3. Ayrıca girişimcinin Bağ-Kur primlerini kendi kuracağı işletmesi üzerinden yatırması gerekiyor. Yani hem bu desteklerden yararlanıp

    hem de başka bir şirkette işçi olarak görünmeniz mümkün değil.


  22. Mevcut yasa hükümleri doğrultusunda Engelli Sağlık Kurulu Raporu, engelli bireylerin çeşitli hak ve hizmetlerden yararlanabilmesi için, kamu kurum ve kuruluşlarınca talep edilen temel belgedir. Dolayısıyla kişinin sakatlık oranını gösteren sağlık kurulu raporunun olması şart.


    Tabii, bu o kadar da kolay olmuyor. İşte yapmanız gerekenler:


    - Engelli raporu almaya gitmeden önce lütfen haklarınızı öğrenin. Daha sonra “Şu ibareyi de ekletseydim, keşke bunlardan haberim olsaydı vs.” dememek için bunu yapmanız gerekiyor. Lütfen öncelikle haklarınızı öğrenin.


    - Gideceğiniz hastane hakkında ön araştırma yapın. Sağlık kurulunun olduğu yeri, asansör olup olmadığını, kullanılır durumda özürlü tuvaletinin olup olmadığını vb. fiziksel koşulları hakkında bilginiz olsun. En önemlisi de hastanede rapor için koştururken karşılaşabileceğiniz sıkıntıları öğrenin. Yaşadığınız sıkıntılar varsa sorumlularını yetkili mercilere şikâyet ederek diğer arkadaşlarınızın karşılaştığı sorunları azaltırsınız. Şikayet için asla tereddüt etmeyin.


    - Raporunuzu istihdam için kullanmak istiyorsanız lütfen “çalıştırılamayacağı alanlar” kısmının doldurulmasını ve istihdam açısından değerlendirilmesini sağlayın. Çalıştırılamayacağı alanların doldurulması her açıdan sizin lehinizedir. Çalıştırılamayacağınız alanlarda istihdam edilmez ve olası sorunları en aza indirmiş olursunuz.


    - Engelli maaşı almak için ayrı bir rapora gerek yok. Raporunuzda yüzde 40 ve üstü engel oranının olması yeterlidir. Ayrı bir ibareye gerek yok.


    - Raporunuzu evde bakım aylığı için kullanmak istiyorsanız “ağır engelli” kısmının “evet” olması ve sakatlık oranının en az yüzde 50 olması gerekiyor.


    Ancak her kurumun yeniden rapor istediği malum... Örneğin raporunuzda “Engelli aracı alabilir” diye bir ibare yoksa ne yapacaksınız? Yeniden bir rapor peşine düşüp aynı sıkıntıları mı yaşayacaksınız? Tabii ki hayır! İster kişisel, ister bir kurum sevkiyle gidin, rapor alacağınız hastanenin başhekimliğine şu dilekçeyi verin:


    Hastane Başhekimliği’ne…


    10 Mart 2013’te Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’in engelli sağlık kurulu raporunun doldurulmasını düzenleyen 9. maddenin 4. fıkrası, raporun kullanım amacı bölümüne; bireyin yararlanmak istediği hak ve hizmetlere ilişkin talepleri belirtilir. Engelli sağlık kurulu raporunun tasdiki ve verilişini düzenleyen 14. Madde'nin 2. fıkrası ise "Engelli sağlık kurulu raporunun bir nüshası ilgili kişiye verilir. İlgilinin talebi üzerine hazırlanmış olan özürlü sağlık kurulu raporlarından; engellinin yararlanabileceği hakları sayısınca veya talep ettiği sayıda çoğaltılarak imza edilir, onaylanır ve mühürlenerek ilgiliye verilir" talimatını vermektedir.


    Bu hükümler çerçevesinde, “sakat statüsünde çalışıp çalışamayacağıma ve hangi işlerde çalışamayacağıma, sakatlık vergi indiriminden, 2022 sayılı Kanun’dan ve evde bakım hizmetinden yararlanıp yararlanamayacağıma, engelli aracı alıp alamayacağıma, vb.” ibarelerin eksiksiz doldurularak, beş nüsha halinde tarafıma sağlık kurulu raporu verilmesini arz ederim.


    Cemalettin GÜRSOY