-
İçerik sayısı
1.293 -
Katılım
-
Son ziyaret
-
Days Won
6
İletiler bölümüne yarali kalp kullanıcısının eklediği dosyalar
-
-
ATEŞ MERDİVENLERİ
ATEŞ MERDİVENLERİ
Bir büyük yangına benziyor hasretin
Seni düşündükçe çoğalıyor alazım
Dokunsam yok kurtuluşum,biliyorum
Ansam adını tutuşuyor dudaklarım
Kilitleniyor dillerim
Yüreğim ayağa kalkıyor ansızın
Ne yapsam çaresizim
Sönmüyor içimdeki har
Sana dokunamayacak kadar uzaktasın
Düşlerde dokunmak var sadece
Yol vermez ki karlı dağlar ki geleyim
Düşer gözlerime sızın
Bir türkü olursun bitimsiz
‘’ Gayrı dayanamam ben bu hasrete
Ya beni de götür,ya sen de gitme’’
Ne olursun duy sesimi ,Kır çiçeğim
Bilemem günahı nedir ki sazın
Türkülerini korkusuz söyle
Tokat olsun suratına arsızın
Bilirim dokunan kötü yanar
Bilirim ki kimselere benzemez sevdamız
Biz bir başka sevdik
Bir başka yandık bu bu ocaklarda
Külsüz ve dumansız
Sen muştusuydun her yazın
Yarın sabah uyanınca ilk işin
Bir gül sulamak olsun,gönül bahçelerimizden
Sonra , İki kalem dik bahçe kapısının iki yanına
Beni yaz, beni söyle sevdanın aydınlığında
Şiirler yaz usanmadan sevdamız üstüne
Sesi dinsin içindeki avazın
Güneş’i tut, yıldızlara el salla
Beni hisset her nefes alışında
Beni solu, can özüm
Unutma ki, sen benim kara sevdamsın,
Geri dönülmezimsin
Yaşamak denen kavgada
Duasısın gönlümdeki niyazın
Şunu unutma sakın özge canım
Yaşamak kadar sevmekte zordur
Her ikisinde de:
Ateşten merdivenlerde yürümektir ortak payda
İyi bak, puslu aynadaki hayalime
Sana benzediğimi göreceksin
Senin de iki elin var
Senin de titrer dudağın ağlarken
Senin de gözyaşların kırmızıdır
Aşka susamışlıklarda
İşte bu yüzden ki
Her sabah yeniden bir doğuştur
Yaşamak, her sabah yeniden başlar
Biliyor musun?
Hep senli düşler kuruyorum
Rüyalar görüyorum seninle dolu
Çözüyorum yaşamın bilinmezliklerini
Bu umutla bakıyorum yollara
Bu inançla açık gönül pencerem
Sen benim yaşam gücümsün maralım
Gecenin bittiği yerde
Yerli yerine otururken taşlar
Sen benim yaşam gücümsün
Çok şeyler yaşayacağız seninle belli ki
Dolup dolup taşacağız belki
Sevdalar süzeceğiz gözlerden
Seni çok sevdim selvi boylum
Yazılmışsın alnıma ,anladım
Hep sanadır benim yolculuğum
Senli düşlere dalmıştım uyandım
Dediler ki :Sevda ateşten bir gömlektir,giydik işte
Dediler ki :Sevda ateşten bir gömlektir,giydik işte
alıntıdır....
-
Senden ayrılırken,
Sol,yanım sızladı.
Çok şey anlatır,
Yüzdeki çizgiler,
Her mutluluğun,
Her ızdırabın izlerini yansıtır...
Yalan,sözler vardır.
Yalan,vaatler verilir,
Öyle zor ki seni unutmak,
İçimden atmak.
Unutmakla.
Unutmamak arası savaşırım...
Ezonun gözleri,takılır noktaya,
Buğu,buğu bakar boşluğa .
dili lal,Yürek susar.
Hasret kalpten akar,
Bir yudum sevgi arar...
İnleyen,yüreğimin sesini,
Sakladığım gözyaşımı,
O vefasız yar,
görmesin,duymasın diye
Sessiz sessiz ağlarım...
Gözlerimde ki,gönül yaşımı,
sessizliğime akıtırım.
Akıyor dinmiyor,
Susmuyor gönül yaşım.
sessizce ağlamak,
İçine gem vurmak gibi yaşarım.
Bu gece...
Kalan sevgini,
Ümitlerimi,
Yalansız riyasız,
Yudum,yudum içerim.
Seni de,hayallerimden silerim...!
Esin çevikoğlu...
-
Ağladığımı duyar mısın?
Gülerken gözlerimin gülmediğini görür müsün?
Sana baktığımda kalbimin hızlı atışının farkına varır mısın?
Bunu anlamaman için senden kaçtığımın farkında mısın?
Seni gördüğümde mutlu ve umursamayan kızı oynadığımı tahmin eder misin?
Ama arkanı döndüğün anda yüreğimin arkandan ağladığını hisseder misin?
Sana "git, seninle oLmam" dediğim o sözLerin yüreğime ait olmadığını anlar mısın?
Şimdi çık git yüreğimden, bu söyledikLerimi duymamış ol,
Çık git, bu dediklerime inanmamış ol desem
DiNLER MiSiN beni?
ALINTIDIR...
-
bu bilgileri bize aktardığınız için teşekkürler...
umarım artık güzel sonuçlar ve güzel haberler alırız bu konuda...
-
-
orda yada burda artık bir sonuç bulunsun ne olur....
paylaşım için teşekkürler...
-
EvLiLik SözLeşmesi google_protectAndRun("render_ads.js::google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);İki insanın ömür boyu birlikteliği hem zordur hem de hoştur.
Zordur; çünkü insanın belirsizliği ve kolayca çerçeveye girmemesi, ilişkiyi bir maceraya dönüştürür.
Hoştur; çünkü her şeye rağmen insan kalbine mukabil bir kalbi bulmakla, neşelerini ve sevinçlerini çoğaltır, hüzünlerini ve kaygılarını azaltır.
Bu zor ve hoş birlikteliğin başlangıcında iki insanın birbirlerine üstü kapalı söz verişleri vardır. Değişik kültürlerde, bu söz verişler, bir tür nikâh manifestosu, evlilik yemini ya da duası adıyla açık edilir. Örneğin, Apaçi Kızılderililerinin ‘evlilik yemini’ aynen şöyledir:
Artık yağmurda hiç ıslanmayacaksınız; çünkü her biriniz bir diğeriniz için sığınak olacaksınız.
Artık hiç üşümeyeceksiniz; çünkü her biriniz bir diğeriniz için sıcaklık olacaksınız.
Artık hiç yalnızlık çekmeyeceksiniz; çünkü her biriniz bir diğerinize yoldaş olacaksınız.
Artık bir bedensiniz; çünkü önünüzde tek bir hayat var.
Şimdi yuvanıza gidin, birlikteliğinize tanık olacak günlere başlayın.
Her gününüz mutlulukla dolsun, ömrünüz mutlulukla uzasın."
-----------------
Bu fikirden hareketle, yeni evlenen çiftlerin ağzından, nikâhlarına şahit olan herkese söyleyebileceklerini/söylemek isteyebileceklerini/söylemek isteyip de söyleyemediklerini dillendirecek ‘evlilik yeminleri’ oluşturmaya çalıştım.
Dikkatinize ve rikkatinize sunuyorum ki, sizin de ekleyeceğiniz/teklif edeceğiniz bir şeyler olsun, siz de bir zamanlar birbirinize nasıl bir söz verdiğinizi hatırlayın…
I.
Ben ... / Ben... (Noktalı yerlere gelin ve damadın adı yazılır.) Biz ikimiz birbirimizi sevdik. / Biz ikimiz birbirimizi seçtik. / Biz ikimiz birbirimize eş olduk.
Biz ikimiz yolcuyuz. / Hayat yolunu birlikte adımlamaya söz verdik. / Yokuşları da, inişleri de beraber yürüyeceğiz. / Mutlulukları da, hüzünleri de beraber karşılayacağız. / Bizim için iyi yolculuk duası edin.
Biz ikimiz yoksuluz. / Başka herkesi terk edip birbirimizi tercih ettik. /
Başka her şeyi bırakıp aşkımıza razı olduk. / Birbirimize verdiklerimizle zenginleşeceğiz. /
Bizim için bereketli kazanç duası edin.
Biz ikimiz öksüz ve yetimiz. / Annelerimizi ve babalarımızı bırakıp da geldik. / Anne ve babamız çoğu kez yanımızda olmayacaklar. / Birbirimize şefkat edip birbirimizi sevindireceğiz. / Bizim için teselli duası edin.
Biz ikimiz kör ve sağırız. / Birbirimizden başkasını görmeyecek gözlerimiz. / Kulaklarımıza başkalarının fısıltıları erişmeyecek. / Birbirimize göz kulak olacağız. / Bizim için hayır duası edin.
Biz ikimiz evliyiz. / Aşkı oldurmak için paylaşacağız hayatı. / Kalplerimize gizli kapılar
açılacak evliliğimizle. / Birbirimizi daha çok seveceğiz bundan böyle. / Bizim için mutluluk duası edin."
"II.
Ben... / Ben... …
Biz ikimiz birbirimizi sevdik. / Sizi sevincimizi çoğaltmaya çağırdık. / Biz ikimiz birbirimizi seçtik. / Sizi seçimimize tanıklık etmeye çağırdık.
Rabb’imizin lûtfuyla ısındı kalplerimiz birbirine. / O kalplerimize aşkı vermeseydi birbirimizi sevemezdik, hep yabancı kalırdık. / Yaratıcı’mızın izniyle helal olduk birbirimize. / O ruhlarımızı terbiye etmeseydi birbirimizi seçemezdik, hep uzak kalırdık.
Biz biliyoruz ki, Rabb’imiz bizi birbirimize örtü eyledi. / Her kötülüğe karşı birbirimize örtü olacağız. / Hatalarımızı ve eksiklerimizi hoş görüp örteceğiz.
Biz biliyoruz ki, Rabb’imiz bizi birbirimize elbise eyledi. / Başkalarına aşklarımızı giyinip de görüneceğiz. / Birbirimizin varlığını birbirimize süs eyleyeceğiz."
Kalplerimize aşkı bahşeden Rabb’imizi, kalplere düşen aşklar sayısınca tesbih ediyoruz. / Ruhlarımızı birbirine tanış eyleyen Yaratıcı’mıza, kâinatı şenlendiren ruhlar sayısınca şükrediyoruz.
"III.
Ben... / Ben...…
Biz ikimiz/Birbirimizi sevdik. / Birbirimizi seçtik. / Birbirimize söz verdik. / Birbirimize eş olduk.
Şimdi birbirimize verdiğimiz söze tanık olmanızı isteriz.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin en yakınıyız. / Yalnızlığımızda ilk birbirimizi bulacağız. /
Sırlarımızı önce birbirimize açacağız. / Sevinçlerimizi birlikte çoğaltacağız.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimiz için en iyi kılavuzuz. / Hep birbirimizin iyiliğini istiyor olacağız. /
Olur da şaşırırsak doğruyu birlikte bulacağız. / Olur da düşersek birlikte ayağa kalkacağız.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin yol arkadaşıyız. / Yokuşlarda ve inişlerde hep el ele kalacağız. / Dağlarda ve çöllerde yan yana yürüyeceğiz. / Yolun sonuna birlikte varacağız.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin en büyük yardımcısıyız. / Eksiklerimizi birlikte tamamlayacağız. / Kusurlarımızı örtüp hatalarımızı hoş göreceğiz. / Yuvamızı birlikte şenlendireceğiz.
Bundan böyle; / İkimiz birbirimizin en yakın dostuyuz. /
Üzüldüğümüzde birbirimizi teselli edeceğiz./
Sevinçlerimizde birbirimize sarılacağız. /
Mutluluklarımızı birlikte tamamlayacağız.
Bundan böyle; / Birbirimizi daha çok seveceğiz. /
Birbirimizi seçtiğimize daha çok sevineceğiz...
Bundan böyle; / İkimiz birbirimize emanet olacağız."
Senai Demirci
-
Her nerde, kimdeyse hayallerim
verin bana onları
geri istiyorum...
sanırım hayallerini geri istemeyen hiç kimse yoktur aramızda en azından bende istiyorum
çok güzel bir şiir seçmişsin yüreğine sağlık....
-
Belkide bir engelli!
Bilinmeyen numaraları aradığınızda karşınıza çıkan operatör belki de evden çalışan bir engelli
Sosyal sorumluluk işine dalınca gördüm ki, bu işin ucu bucağı yok. O kadar çok meselemiz, o kadar çok problemimiz var ki. Ama ümitsizliğe kapılacak bir durum da yok. Çünkü iyi şeyler (de) oluyor. Herkes bir meseleyi bir ucundan tutarsa, hallolmayacak bir iş kalmıyor.
Mesela, huzurlarınızda Ulaştırma ve İletişim Bakanı Binali Yıldırım’a teşekkür etmek istiyorum. Bütün yüreğimle. Müthiş bir şeyi hayata geçirdi. “Ben de varım” projesi. Projenin adı bile ne kadar güzel. Her iki taraf için de, ben de varım, engelliler de varlar, hayatın içinde olacaklar, onlara iş imkanı yaratanlar da... “Ben de varım” projesini duyduğum andan itibaren herkese elimde borazan anlatıyorum, sizinle de paylaşmak istedim. Siz de anlatın ve bütün engellilere yapabilecekleri bir iş buluncaya kadar uğraşalım, çalışalım, didinelim...
* Her şey nasıl başladı?
- Geçtiğimiz Ekim ayıydı. Tekerlekli Sandalye Tenis Milli Takımı’yla bir maç yaptım...
* Siz tenis biliyor musunuz?
- Doğru soru. Bilmiyorum. Yenildim zaten. Çok müthiş gençler...
* Orada neyin farkına vardınız? Sağlıklı bir insan, özürlü biriyle maç yaparken ne hissediyor?
- Valla, hiç acınacak durumda filan değiller. Engellilerle maç yapıyorum diye kendimi avantajlı hissedemedim. O kadar iyi oynuyorlardı ki, kazanabilmek için canımı dişime taktım. Zaten sonunda yenilmiş olmanın mahcubiyetini yaşadım.
* Sormadınız mı onlar ne hissediyorlar? Neticede bir bakanla maç yapıyorlar. Beklentileri filan, öyle bir şeyler yok muydu?
- Vardı. Daha doğrusu bir özlemleri vardı. Özürlü oldukları için hayatlarının yarım kaldığını düşünüyorlardı. Eğitimleri de yarım kalmış. Okullarına ulaşamadıkları için bitirememişler. İşte o zaman kafama koydum: Engelli gençleri yaşama kazandırmamız lazım. Hiç kimse “Bana ne” diyemez. Hiç kimse “Benim işim değil” diyemez. Bu, hepimizin görevi. Herkes kendisine sormalı: “Apartmanımdaki görme özürlü çocuğa kitap okudum mu? Ona İngilizce iki kelime öğrettim mi? Deniz kenarında yaşayıp da denizi görmeyen tekerlekli iskemleye mahkum genci arabama alıp, hiç sahilde birlikte çay içmeye götürdüm mü?” Cevabınız “evet”se, harika, sorun yok. Ama “hayır”sa yine geç kalmış sayılmazsınız, bugün yapın, gidin o komşunuzun zilini çalın.
* Hay Allah, şimdiye kadar ben de ne yaptım diye düşünmeye başladım.
- Düşünmelisiniz, hepimiz düşünmeliyiz. Özürlüleri anlamak için özürlü olmaya gerek yok. Benim ailemde de engelliler var. Amcamın çocukları. Yani ailelerin yaşadığı zorlukların neler olduğunu iyi bilirim. Ben de o gün, o tenis maçında bu gerçekle bir kere daha yüzleştim ve sonra da kolları sıvadım. Ayrıca ulaşamamaktan şikayet ediyorlar, ulaşamadıkları için okula gidemiyorlarmış, ulaşamadıkları için çalışamıyorlarmış, e bizim bakanlığımızın adı Ulaştırma Bakanlığı. Ben de bu işi görev kabul ettim.
* E peki neler yaptınız?
- Önce engellilerin bize gönderdiği mektupları şöyle bir değerlendirdik, ilginç bir tespitimiz oldu: İş istiyorlar, çoğu iş istiyor. Ama püf noktası burada, nasıl bir işte çalışacaklarını da bilmiyorlar. Mesela bir engelli kızımız, “Babam şizofren, ben felçliyim. Annem ikimize birden baktığı için evden çıkıp çalışamıyor. Bize komşular bakıyor. Sayın Bakanım yardım edin, bize iş bulun” diyor. Başka bir genç de iş istiyor ama kas hastası olduğunu, kalabalık ortamlarda çalışamayacağını söylüyor. Adım yazıyor zarfın üzerinde. Demek ki benden bir şeyler ümit ediyor. “Amaaaan sen de” diyecek halim yok. Yapmamız gerekeni yaptık. Düşündük, taşındık bir proje ürettik.
ARADIĞINIZDA ANNESİ YANINDA DOLMA SARIYOR OLABİLİR
* Nasıl bir proje o?
- Engelli gençleri hayata bağlayacak bir proje. Belki yurtdışında örnekleri olabilir ama Türkiye’de bir ilk. Bu bir istihdam projesi, adı “Ben de varım.” Henüz bitmiş değil, devam ediyor, geniş kitlelere yaymak için uğraşıyoruz. Ülkedeki bütün kamu kurumlarına, özel kurumlara ve kişilere örnek olmaya çalışıyoruz. GSM operatörleri Avea, Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom’a dedik ki, “Bu engelli gençlere sizin çağrı merkezlerinde yer verebilir miyiz? Sokağa çıkamıyorlar, evlerinden çalışabilirler mi, böyle bir teknoloji kurulabilir mi? İnanır mısınız, istisnasız hepsi, düşünmeden “Evet” dediler. Acayip sevindim. Sonunda 30 engelli gencimiz kendi evlerine kurulan bilgisayar sistemiyle, çağrı merkezinde çalışmaya başladı. 11811’i aradığınızda size “Alo” diyenlerden bir kısmı kendi evinde çalışan bir engelli...
* Peki her engelli bu işi yapabilir mi? Bu 30 kişinin ne tür özürleri var?
- Evden çıkamayacak kadar engelli olmaları gerekiyor. Kas hastası, cam kemik hastası, görme engelli gençler... Şu anda mesela bir görme engelli operatörümüz var, ama sayılarını daha da artırmaya çalışıyoruz. Can isimli bir gencimiz var, hayattan bıkmıştı, işe başlamadan önce yarın sabah olacak diye sıkıntıyla uyuyordu, ama şu anda işadamı gibi ajandası var, ev almayı, evlenmeyi planlıyor.
* Hiç problem çıkmıyor mu?
- Hayır. Aradığınızda siz onların özürlü olduğunu bilmiyorsunuz bile. Diksiyonları fevkalade düzgün. Bilgisayara hakimler. Ama o engelli kardeşimizden siz numara isterken, annesi onun yanında dolma sarıyor, kendisi de kahvesini yudumluyor olabilir.
MARMARAY PROJESİ KADAR GURUR VERİYOR
* Bu proje sizin için ne kadar önemli?
- İçinde insan varsa, her proje benim için önemli. Hele bir de insanların yüzünü güldürebiliyorsanız.
* Projeye ne kadar kendinizi verdiniz?
- Bu meseleyi eşimle konuşurken, mutluluk gözyaşları dökecek kadar. Torunum Bahar’ı kucağıma aldığımda yorgunluğumu nasıl unutuyorsam, bu arkadaşları “Alo” derken düşündüğümde de kendimi o kadar iyi hissediyorum.
* İyi güzel de daha çok özürlü insan çalıştırmak gerekmiyor mu?
- Gerekmez mi? Bu yıl içerisinde hükümet olarak, çok ciddi sayıda engelli personel alımı yapacağız. Sizin aracılığınızla şimdi herkese çağrıda bulunuyorum: Bu kardeşlerimize fırsat verin. Aralarında çok nitelikli gençlerimiz var. Üç dil bilen mimarlık fakültesi mezunu bir genç kızımız var mesela. Üniversiteyi dereceyle bitirenler var. Bu insanların yaşamın içinde yok olmasına göz yummayalım lütfen.
* Kaç para kazanıyorlar?
- Asgari ücret alıyorlar ama sigortaları var. Gösterdikleri performansa göre de ücretleri artabiliyor. Maaşları 1000 lirayı geçebiliyor.
* Sizi kutluyorum. Önemli bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçiriyorsunuz. Gururlu musunuz?
- Olmaz mıyım? Marmaray Projesi’nin temelini attığım gün kadar, hızlı trenin ilk seferine başladığı gün kadar gururluyum...
İŞİTME ENGELLİLER İÇİN AYRI PROJE
İşitme engelliler, biliyorsunuz işaret dili ve dudak okuma yöntemleriyle haberleşiyor. İşitme engelliler okulunda yatılı okuyan çocuklar zor durumda. Ailelerinden uzaktalar. Uzun süre görüşemiyorlar. Ne yaptık? Türk Telekom’a rica ettik, Ankara’da bir işitme engelliler okulunda videofon sistemi kurdu. Görüntülü telefon yani. Ömer isminde dünya tatlısı bir oğlumuz var o okulda, 9 yaşında. Anne babası da işitme engelli Ömer’in ve İstanbul’da yaşıyor. Ömer’e sürpriz yaptık. Ailesinin evine de görüntülü telefon kurduk. Çocukçağız bir anda karşısında annesini babasını görünce şoke oldu. İşaret diliyle konuşmaya başladılar. Çok güzel, çok duygulu bir andı, bu uygulamayı da yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.
DİĞER PROJELER NELER Mİ?
1 - Telefon faturalarını görme engellilere uygun hale getirmek. Yaptık. Artık görme engelli abone, başvuruda bulunduğu zaman faturası eline Braille alfabesiyle gelecek. Bunu cep telefonların için de yapmayı planlıyoruz.
2 - PTT şubelerini engellilere uygun hale getirmeye başladık. Önlerine rampa yapıyoruz. Bir engelli PTT şubesine geldiği zaman, kendisi için ayrılan butona basıyor ve öncelikli sıra numarası alıyor. Sonra yine engelliler için tasarlanmış özel bankoda işlemlerini gerçekleştiriyor.
Ayşe Arman'ın yazısı
-
İnternet sadece 4,99 TL google_protectAndRun("render_ads.js::google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);İnternet bağlantısı almayı çok daha cazip hale getirmeyi amaçlayan yeni bir kampanya açıklandı.
Türkiye'de internet kullanımını herkese yaymayı hedefleyen smile adsl, bu amaçla her bütçeye uygun seçenekler içeren çok hesaplı bir kampanya başlattı. İnternete bağlanmanın hızlı ve hesaplı yolunu sunan smile adsl, Hesaplı İnternet kampanyasıyla abonelerine 6 ay boyunca ayda sadece 4,99 TL'den başlayan fiyatlarla adsl hizmeti veriyor.
smile adsl'in Hesaplı İnternet Kampanyası kapsamında 1 Mb hızda 4 GB limitli internetten yararlanmak isteyen aboneler, 24 aylık seçenekte ilk 6 ay boyunca yalnızca 4,99 TL ödeyerek yüzde 80'e varan indirim kazanıyor. 8 Mb'e kadar hızda 4 GB limitli internet ise kampanya çerçevesinde ilk 6 ay boyunca ayda sadece 6,99 TL'ye alınabiliyor. Üstelik dileyene bu paketin 12 aylık seçeneği de sunuluyor.
smile adsl'li olanlar ayrıca, smile dünyası'nı oluşturan smile tv, smile müzik, smile güvenlik, smile oyuncu gibi her zevke hitap eden ve her ihtiyacı karşılayan birçok katma değerli hizmetten de yararlanma imkanına sahip oluyor.
smile adsl, bu kampanya çerçevesinde ilk defa 26,81 TL olan aktivasyon ücretini 24 TL'ye düşürüyor, üstelik isteyene bu ücreti 12 ay boyunca 2 TL'den taksitlendiriyor. smile adsl, abonelerinin ihtiyacına göre ayda 1,5 TL ödeme ile kablolu, 2,5 TL ile kablosuz adsl modemi de sunuyor. smile adsl güçlü altyapısıyla kampanyadan yararlanan müşterilerine ücretsiz telefon görüşmesi hizmeti de sunuyor. Kampanya dahilinde ilk ay 1038 üzerinden yapılacak 30 dakikalık görüşme de bedava!
smile adsl'in avantajlı paketlerine artık D&R mağazalarından da sahip olabilirsiniz.
-
Yüzünden kopunca bir buzul çıglık
ellerin buz tutmuş iki yarım şarkı olur ve ben yoksulluk kokulu bir gidiş bırakırım sana . .Beni adresime sorsun kumral bakışların dönsen de bulamazsın nasılsa gitsen de..
kentlerden sakındığım bekçi duruşlarımı ara
emaresi boldur sokakların sol omuz başımdaki kokundan yakalanırım
sokul ki geceme Avuçların ıslanmasın ..
saat başlarını beş geçer yelkovanın
senle zamansızım amansız(ım) ..
senle büyük susarım !
kendime yenilirim her kavgada
sonra koca ağızlı bir çocuk olurum
bütün trabzanlardan kayarım
bütün köprülerden sarkarım
yüzüm kente sürülür içime sesin kaçar
ben seni ağlarım!
alışmak ölümdür..
sanki hiç ölmedik.
Tanrının göğsümüze taktığı bir nişandır!
Hırçın bir iklimin sır girdabısın
seni anlamak kendine çelmeler takmaktır
ve kendini affetmesidir her seferinde.
zehir yüklü bir mektup var
dalgakıranlarımda parçalı bulutlu durur
sana kent şiirleri biriktirdigim bir gecede
çok eşli bir yağmur başlar
kentin en dövüşçü çocukları ağlar
bilirim dışarıda yağmur varsa
sen içinde ağlıyorsundur..
ağlama ki gülmesinler bize
bak sen seviyorsun diye var sonbahar
her mevsim gelişine söz veriyor
saçlarına fısıldıyor
saçlarına . . !
bana bir pencere bile açmadığın saçlarına .
sensizliğe alışmak bir bozgun ağırlamaktır içinde biliyorum
örtülerine unutma beni çiçekleri takıyorum şimdi yaşama hakkım sana
Gel de yagmurumdan iç .
Seni seviyorum . .
ALINTI....
-
Yalnızlık Kutsaldır google_protectAndRun("render_ads.js::google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);
Büyük Bir Fener Alayı ile geçti buralardan bir zamanlar sevda..
Görkemli.. Gösterişli bir geçitti..
Tıpkı Yüreğim de ki krallığım gibi..
Şöyle bir bakıyorum da..
Hükmü bitmiş..
Artık krallığın son devri yaşanıyor sanki..
Eskiden kır çiçekleri ile seviştiğim bahçesine bakıyorum da sarayımın..
Kendi yurdumdan Sürgün edildiğim yerlerden..
Uzaklardan..
Puslu Mülteci Gözlerle..
Yer yer hüzünlü.. yer yer matemli..
Bu gri bahçe aynada ki bu ağlak surat benim mi ?..
Göz yaşlarım utanır oldu damlamaya çenemden..
Yüreğime baktıkça utanarak kaçacak delik arıyor hüzünlerim..
Kendi yurdumda Sürgündeyim..
Kendime Mülteciyim..
Krallıktan ırgatlığa çevrildi bütün ince yürek işi işçiliklerim..
El sallıyordu anılarım.. Gönlümden ayrılan sevgine..
Ufka doğru yol aldıkça sen..
Arka fonda hıçkırıklarım..
Hangimizi teselli etsem bilmiyorum...
Bıraktığın sevgin mi..
Yerle bir ettiğin yüreğim mi..
hasret şimdiden çekiştirmeye başladı paçalarımdan...
Peşi sıra ayrılık vuruyor sillesini yüzüme..
Oysa ki Bir kadeh şarap bir ekmek parçası ve biraz soğan yeterdi bana seninle..
Neden döktüler şarabımızı ?
Kim çaldı ki soğanımızı ?
Yalnızlık ve Yalnız olmak aynı şey değildir..
Kutsaldır Yalnızlık..
Çözülemez hiç bir hesapla..
Sıfıra Sıfır.. Elde Var yine yalnızlık..
Unuttum gözlerini gül yüzlüm..
Sende unut saatlerce sana bakmaya doyamayan gözlerimi...
Bırak artık ellerimi..
Isınmasın teninin sıcaklığınla..
Onlar çoktan alıştılar gidişine..
Biliyorum..
Mağlup olacak ruhum seninle girdiğim bu sensizlik harbinde..
Ama yokluğuna bile savaşmak güzel be gül yüzlüm.
Anıları sana bırakmak istiyorum bir mazi olarak..
Afacan bir çocuk edasıyla bitmek tükenmez bir enerji ile inatlaşıyor benimle..
İnatlaşıyor ve peşimden geliyor..
Ya da beni peşinden sürüklüyor sensizliğe..
Yüreğim öksüz kaldı sensizlik ile girdiğim savaşta..
Ortalık feryat figan.. kan ağlıyor gözlerim..
Dokunduğun bütün organlarım etrafa saçılı..
Azrail bile halime acımış olucak ki..
Acıma dolu bir tebessümle es geçti ruhumu..
Giderken bana bıraktığın sert sözlerin haricinde
Hiç birşey yok elimde avucumda sana dair..
Hee birde sözlerinin yıktığı enkazda kalan ben..
Sanırım zenginim.. yıkım adına epey bir zenginim hemde..
Önceden de durum farklı değildi ki..
O yüzden alışığım ben yıkımlara..
Kaybetmelere.. ve yürek sızılarına..
Artık hayallerim kaybetme üzerine gözyaşı üzerine bütün planlarım..
Gülen bir çift dudakla kamufule etmeye çalışıyorum;
Yüreğimde açtığın yaranın yüzüme ettiği etkiyi..
Kimileri anlıyor maske taktığımı..
Kimisi anlamamazlıktan geliyor..
Sözün özü..
Git..
Güle güle..
Alışkınım ben ellerime batan güllere..
ALINTI....
-
çok güzel bir şiirdi canım teşekkürler...
-
hep bir şiir yazma yeteneğim olsun istemişimdir ama maalesef hiç başaramadım bunu hepde kıskanırım şiir yazanları ama okumaya bayılırım belliki sendede bu yetenek var bu nedenle seni kutluyorum yüreğine sağlık
-
Dokunsalar Ağlayacağım google_protectAndRun("render_ads.js::google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);Dokunsalar ağlayacağım
‘İyi’ demek adettendir ya !
‘İyiyim’ dedim…
Değilim.
Anlatılması zor bir duygu içimde ki.
Her harf
Her kelime
Ve her cümle, olduğundan ya çok basit ya da daha karmaşık bir hale getiriyor dilime getiremediklerimi.
Birgün konuşmayı unutmak, sadece susmak istiyorum.
Birgün susmayı unutmak, olur olmaz konuşmak istiyorum.
‘Kime, neye konuşursan konuş’ diyorum…
Yeter ki susma!
Hiçbir söz yetmiyor, beni 'bana' anlatmama…
Dinleyemiyorum kendimi, acımadan içim…
Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu…
Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça…
Bir anlık değil, boğulduğum bilinmezlik.
Acısı çıkıyor sustuklarımın.
Oysa ben iyiyim görünürde !
Anlamını içime çeke çeke mutluluğa erişemiyorum...
Ya hep ben fazla geldim ya da hep bir şeyler eksik kaldı…
Şimdi iyi olan ne varsa, üzerine çizgi çekemediğim kırgınlıklar sarıyor dört yanını.
Ve ben,
İyi olmanın eşiğinde, korkulara kapılıyorum anlamadığım bir biçimde…
Sebebim yok.
Belki de çok…
Biliyorum;
Ben bile kendimi anlayamıyorken anlaşılmayı beklemek, hayalden de öte .
Ben kendimi,
Görmüyorum
Duymuyorum
Ve bilmiyorum…
Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu…
Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça…
Yaşamak özlemsiz, özlem sevgisiz, sevgi sensiz olmaz!
Unutma ki sevmek daima beraber olmak degil, sensizken bile seninle olabilmektir...
ALINTIDIR.....
-
Engeliler Meclisi kuruluyor
Engelli ve yakınlarının toplumsal yaşama katılımının sağlanması amaçlanıyor.
Ankara Çankaya'daki engelli ve yakınlarının toplumsal yaşama tam katılımının sağlanması için Engeliler Meclisi kuruluyor.
Çankaya'da faaliyetlerini sürdüren tüm engelli Sivil Toplum Örgütleri, Çankaya Belediyesi bünyesinde oluşturulan Engelli Meclisi'nde bir araya gelerek, sağlık, bakım, rehabilitasyon ve eğitim gereksinimleri, yaşamlarının kolaylaştırılması, ekonomik ve toplumsal yarar üretiminde aktif rol almalarının sağlanması için gereken önlemleri tartışacak.
Meclis, ilk toplantısını Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık'ın da katılımıyla 20 Şubat Cumartesi günü Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde yapacak.
Toplantıya, 43 Sivil Toplum örgütü, üniversitelerle kamu kurumlarının ilgili bölümlerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu 105 delege katılacak.
-
Günümüzde AŞIK Olmak Çok Kolay,
Bazen Bir Bakış,
Bazen Bir Dokunuş,
Bazen Güzel Bir An,
Bazen de Sade Bir Kelime Yetiyor AŞIK Oldum Demek İçin.
Yoğunlaşan Duygular İnsan Yalnızlıklarını Büyütüyor.
Her İnsan Bir Kaçıştadır.
Ve Bazen Bu Kaçış Çok Uzun Sürer.
Tahmini Edilmeyen Yollar da Durmadan Kaçar.
Bazen Neden Kaçtığını Bilmez
Bazen de Çok Belirginleşir Bu Kaçış.
AŞK, Belki de En Güzel Duygudur.
Tıpkı Umut Gibi...
Bazen de Çok Acı Bir Duygudur
Tıpkı Ölüm Gibi...
AŞIK Olunca Göremezsin Bakınca Aynada Kendini,
Başka Gözlere Kör,
Başka Ağızlara Lal,
Başka Kulaklara Sağır.
Hep Fazlasını Vermek İstersin.
Sürekli Kendinden Bişeyler Katmak İstersin.
AŞK Belki de Allah'a Yakınlaştıran En Belirgin Duygudur.
En İçten Dua Olur.
Hep Vermek İstersin En Güzel Şeyleri
Ama Hiç Almak İstemezsin.
Çünkü Bir Bakış Eşdeğerlidir En Güzel Olan Şeylere...
AŞK, İnsanlığın En Büyük İcatıdır.
Hep Vardır Hiç Ölmezdir.
Ölümsüzlüğün Sırrı Belki de Orada Gizlidir.
İnsan Aşık Olduğu Vakit Anlıyor Bazen Ne İçin Yaşadığını,
Ne İçin Nefes Aldığını...
Bir İnsanı Sevmenin Kutsallığına İnanan İnsanlar
Bir Gün Muhakkak Hakikatla Tanışıyor.
O Zaman Daya Doyumsuz Bir Hal Alıyor.
Hiç Kurtulmak İstenmiyor.
Bir Daha, Bir Daha AŞIK Olmak İstiyorsun.
AŞKIN Kutsallığı Sarmıştır Bütün Ruhunu Ve Bedenini...
AŞK Belki Vazgeçilmez Tek Duygudur.
Anadan Geçilir,
Babadan Geçilir
Hatta Yardan Geçilir.
Ancak AŞKTAN Vazgeçmez İnsan.
İçinde Devamlı Değer Verdiği Tek Hissiyattır.
Zaman Zaman İnanılmayan Bir Hal Alsada,
İnanılmadığı İçin Değil Sadece Ertelenmiştir.
Çünkü Bazı Duygular Kısa Devre Yapmıştır.
AŞK Her Zaman Vardır. Sonsuzdur!
Bir Kere Alışkanlık Yaptı mı Her Zaman Neşvesi İçinde Durur.
Kimse Kolay Kolay Sevdasından Kaldırmaz Satılık Levhasını,
Taki Son Noktaya Gelindiği Vakit,
Son Noktada, Son Nefestir.
AŞK, Bir İnançtır.
Çoğu Zaman Cenneti Yaşatan,
Bazı Zaman Cehennemi Yaşatan...
Bir İnançtır,
Bir Bağlılık,
Bir Teslimiyet...
Manası İçinde Gizlidir.
Her şey Bir Yana da
Esas Olan Şunu Kavramak Lazım
AŞK, Bir Kavuşamama Biçimidir.
AŞK, Hakikatle Tanışmak İçin Bir Araçtır.
Her Ne Olursa Olsun
Yüreğinizdeki AŞKI Kirletmeyin.
Umut Basit Bir Şey Değildir.
Belki Olur, Belki Olmaz.
Lakin Umut İyi Bir Şeydir.
Sırf Bu Yüzden Sevdanızı Kirletmeden
Yaşatmaya Çalışın....
ALINTIDIR...
-
-
Birgün birini gerçekten seversen,sevebilmeyi bilirsen, yüreğinle sevmeyi öğrenebilirsen biliyorum ki sadece o zaman anlayabileceksin gerçekten beni.Her türlü imkansızlığa,bırakıp gitmelere,bitmelere rağmen yüreğinle direnip aşkını korumak isterken sevdiğinin herşeyi hiçe sayıp konuşmak, görmek,vedalaşmak bile istemeden arkasını dönüp yokmuşsun gibi davranmasının ruhunu canını nasıl acıttığını ancak o zaman anlayacaksın.Sen onunla tek bir can olmuşken onun sana hayatında hiç olmamışsın gibi ,yüreğineyse bir duvar,bir masa,yerde duran bir çakıltaşı muamelesi yapmasının ne demek olduğunu o zaman anlayacaksın.Beynin,düşüncen kendi kendine teselliler verirken,seni haklı bulurken gözlerine söz geçiremeyip nasıl koca damlalarla sessizce isyanlar yaşadığını o zaman anlayacaksın
.Ve ben ... ben biliyorum ki sen bunları yaşarken beni aklından geçirmesen bile bir yerlerde,bir şekilde ben bunu hissedeceğim.Yoo yanlış anlama sana beddua değil bunlar.Kıyamam ki.
Bilirsin hislerim güçlüdür,yüreğim ondan da güçlü,hissederim,anlarım..Kiminle ve nerede olursam olayım yüreğindeki fırtınayı hissettiğim an,o an bana yaptıklarını yaşıyor olduğunu anlayacağım...
Çünkü senin bana yaptığın bir ayrılık,bir vazgeçiş değildi,öylesi çok önemli de değildi aslında.Doğaldı bu fani dünyada fani sevgiler,yanlış duygulara kapılmalar...Ama senin bana yaptığın seven bir insana yapılabilecek an acımasız vurgunlardan biriydi.Konuşmamak,sözlerin ç****iz,gözlerin uzak bırakılması,yüreğin ve tüm hislerin umarsızca terk edilişi...Ne olurdu o telefonu açıp sadece hoşcakal deseydin...Ne olurdu bir kere kendi sesinle bitti deseydin...Ne olurdu bir kere bile bitti ama gerçekti diyebilseydin...Yalan bile olsa...Yalan bile olsa bir sevda minicik bir vedayı hak etmiştir....Sen bakma ağladığıma,şiirler yazdığıma..sen bakma sensizlikten bahsedip hüzünlere daldığıma.
.Ben ne sana ne de aşkıma bir an bile ağlamadım ardından.Ben haketmediğim yalanlara,yüreğimin kandırılışına ağladım sadece.Ve ben sadece yalancı aşıkların sahtekarlıklarına ağladım ardından.Sakın sen üstüne alınma...
ALINTIDIR...
-
YENGEÇ
ya kardeşim
nedir bu zerafet,karizma....sen mıknatısmısın nesin?
bir insan her girdiği ortamda bu kadar ilgi çekmeyi
nasıl başarır.hemde hiçbir çaba bile sarf etmeden.
yoksa sen mükemmelliğin eş anlam mısın?kim istemez
annesi yengeç burcu olsun,eşi bir yengeç burcu olsun.
sen var ya olmazsa
olmazsın.burçların baş tacısın....
işte buda benim...
-
KOÇ
Canim benim. Ya ben yerim senin o duygusal , mutevazi,
ince, anlayis yumagi duygularini! Sen seçildinde mi
gönderildin bu dunyaya. Bir insan
Bu kadar mi duzgun, bu kadar mi programli, bu kadar mi
anlayisli olabilir.. Bu koçlar var ya, IQ seviyesi
yuksek insanlarin burcudur. Dost insan, guzel insan.
Insan gibi insan. Allah(celle celalüh) seni basimizdan, yanimizdan
eksik etmesin. Iyi ki varsin! Allah(celle celalüh) herkese koc gibi
dostlar nasip etsin insALLAH. Bitanem benim, canim
canim...
BOĞA
Ayy benim guzeller guzelim. Bu bogalar var ya dunya
tatlisi, yer gök harikasi, seker mi seker insanlardir.
Bal bunlar bal. Bunun sohbetine doyum olmaz. Iyi
dost, iyi arkadas, iyi,iyi,iyi,...... say say Bitmez
bunlar. Hatta bak yazmayayim dedim, ama dayanamayacagim
ve sizinle de
paylasacagim bu gerçegi. Biliyor musunuz ki sizler; "bir
boga bir Dunyaya bedeldir"... Onlar sanli burc aleminin,
yere göge sigmaz, harikulade
Burc gurubudur.
İKİZLER
Halt etmis sana iki yuzlu diyenler. Onlar seni
çekemiyorlar. Rahatligin, her ortama uyum saglayisin,
pratik zekan... Taaa biii ki kiskanirlar
Seni sekerim. Kim senin gibi kadar özguven sahibi olmayi
istemez ki. Sen hiçbir zaman unutma ikizler, seni
hayatin boyunca çekemeyenler olacaktir. Sen Hic takma o
guzel kafani onlara. Sen burçlarin en
sevimlisisin. Adin Ikizler ama, sen bi tanesin.
YENGEÇ
Ya kardesim
nedir bu zerafet, karizma... Sen miknatis misin nesin?
Bir insan her girdigi ortamda bu kadar ilgi çekmeyi
nasil basarir. Hem de hiçbir çaba bile sarf etmeden.
Yoksa sen mukemmelligin es anlami misin? Kim istemez
annesi yengec Burcu olsun, esi bir yengec burcu olsun.
Sen var ya olmazsa
olmazsin. Burçlarin bas tacisin...
ASLAN
Heyt bee.. gözumuzun senligi, gönlumuzun nuru. Afet-i
devran, mukemmel-i cihan. Aslan mi bu aslan. Senin kadar
aynalarla barisik olan var mi su dunyada. Sen ki
guzelligin simgesi, yer yuzunun
gozdesi. Senin butun fallarinda nazar çikacaktir.
Mumkundur. Baska mumkunati da yoktur. Allah(celle celalüh) seni kem
gözlerden korusun insALLAH, emi?
BAŞAK
Merhametlim benim. Karincayi bile incitemeyen, hassas ,
sevgi dolu, guzel basagim benim. Efendiligin simgesi,
kibar insan. Seni var ya
anlatacak kelime bulamiyorum. Nesin sen? Yoksa kanatsiz
bir melek mi? Herkesin iyiligini dusunenen, verici ,
vefakar basak. Senin adin basak degil, barisin
temizligin simgesi beyaz guvercin olmaliydi. Neyse
canim, biz biliyoruz ya yeter. Üzulme tamam mi? Beyaz
guvercinim benim...
TERAZİ
Hay sana dengesiz diyen o dengesizler. Ben onlara ne
diyeyim Bilmiyorum ki! Yahu sen olmasan varya, su
insanoglu soyunda bir eksiklik bir
Yitim olurdu. Sen dengesin insanlik için. Alem buysa
kral sensin. Sen susarsan bir neden, konusursan ayri bir
neden vardir. Marifetli,
kabiliyetli, En artili burc sensin. Senin ustune burc
taniyan, megalomandir. Söylesene senin ustune burc mu
vardir? Ben ki sahsi fikrim, senden iyisini
bilmem, tanimam, görmem...
AKREP
Herkes bir akrep olarak dogmayi isterdi inan bana. Guzel
gözlerin, gururun, albeninin temel tasi akrep. Senin
kadar hayatina hakim, senin kadar yaptigi isin arkasinda
durabilen kac kisi kaldi artik. Allah(celle celalüh)
Senin soyunu eksik etmesin. Sen ki, bir bakisiyla
buzlari eritebilen, insana senin için Ferhat olup
daglari delmeyi istettirebilen insan. Kim demisse sana
fesat diye, onlarin hepsi ....... Neyse, yine
açtiracaklar agzimi. Senin guzel gözlerin bile yeter o
kiskançlara. Sen görmezden, duymazdan gel o fesatlari...
YAY
Kainatin bir burcu olsa , kesin yay olurdu. Sanatkar,
vefakar, dogru durust insan dedikleri sen olsan gerek.
Içinde bir tek yay olmayan bir arkadas grubunu, ugruma
ölecek olsalar bile tanimam ben. Senin heyecan budalasi
oldugunu sanan bir grup kendini bilmez, senin o insana
hayat veren enerjini çekemeyenlerdir. Burçlar aleminin
kozmik mucizesisin sen. Senin havan bile yeter guzelim.
Çatlasin çekemeyenlerin...
OĞLAK
Sana inatçi diyorlar diye uzulme. Onlar senin
istikrarina giptayla bakip, senin yarin bile edemeyen
kisiler. Durustluk senin burc genlerinde
var. Butun alimler, bilginler genelde oglaktir. oglak
burcu olmak bile, tek basina bir sereftir. Hatta oglak
burcu olarak dogamamis kadersizler için, oglak burcunu
birinci dereceden akrabasi olmak bile ayri bir sereftir.
Sen kivrak zekanla, zaten her zaman bir sifir öndesin...
KOVA
Hep çevresindekileri dusunen, insancil duygulari fazla
gelismis, sevgi dolu kovalar. Allah(celle celalüh) sizin iyiliginizi
versin emi? Ayol bu ne vericilik, Bu ne genis bir yurek
öyle. Sana sabit fikirli diyenler, senin her fikrinin
bir cevher oldugundan habersiz mi? Esitlik senin için ne
kadar önemli. Ah keske herkes senin çeyregin kadar bile
olabilse. Sen çok yasa emi?
BALIK
Insanlar öyle duygu yoksunu olmuslar ki, senin bu
yaradilisina özel duygusalligini anlayabilecek
kapasitede degiller. Sen herkesin imrendigi
Muhtesem ve ince fikirli bir insansin. Ama nerdeee, bu
ayrimi yapacak kafa bazilarinda. Ben senin o yanagina
dusen göz yasini seviyorum, o huzun dolu bakisini
seviyorum, o sevgi dolu , gizemli yuregini
seviyorum. Seni Anlamayanlar kiymetini bilmeyenler
Kiymetsiz olur bogum bogum bogula insALLAH.Sen ferah tut
kendini. Rahat ol,canim...
ALINTIDIR....
-
Olmasa da olur dediğimiz insanlarla doludur hayatımız; tanıştığımız, selamlaştığımız; klasik cümlelerle iletişim kurduğumuz, cevaplarını merak etmediğimiz sorular sorduğumuz...
İyi insan olmadıkları için mi uzak dururuz onlardan? Hayır, hiç sanmıyorum.
Gönülde biter her şey; akla yararlı gelse de samimi bir ilişki, gönlün hayır dediğine ısınmak mümkün olmaz.
İster dünyanın en yakışıklısı, ister en güzeli olsun; ister en zengini, ister en komiği;
ne yapsa nafile; yüreğine ulaşamaz.
Başkası için özel olan, senin gözünde dünyanın en sıradan insanıdır...
Gönlümüzdür hükümdar;
kime ne paye vereceğini o belirler.
Kimine "dost", "yar", kimine "tanıdık", "arkadaş" deyip, çıkar işin içinden...
Özünde iyi olduğuna inansam da insanların, herkesi sevemem onun yüzünden...
Hem, kalabalıktan da hoşlanmaz zaten; sevginin, sevdiklerinin hakkini vermek
ister.
Sonuçta, sevmek büyük bir sorumluluktur; emek vermek gerekir, ilgilenmek...
Sevdiğim her insanin hayatına bir anlam katmalıyım;
Zorlu ve vazgeçilmez bir serüven olmalı; dost dediğim insanlarla aynı zaman dilimini paylaşmak!
Hani, bilirsiniz işte!
Dostlar vardır çiçek gibi; koklar koklamaz alır götürür bütün yüklerinizi...
Evsizseniz ya da odun kömür bulamıyorsanız yakmaya; uzun olur kış geceleri...
Dostlar vardır soba gibi; yüreğindeki ateşle ısıtır ellerinizi...
Dostlar vardır; fırtınada sığınak, güneşte gölge olur; yanarken buz gibi su dökmez üstünüze; aksine, harlandırır ateşi; bilir ki, yanmayanı hiçbir şey söndüremez.
Dostlar vardır, yıldız gibi; hava kapalıyken bile, kapkara bulutların bekçisidir gökyüzünde...
Dostlar vardır, arada bir uğrayıp alt üst eder hayatınızı; dili zehir zemberek, bakışları keskindir.
Dostlar vardır gül gibi; sarılırken yaralanmayı göze almanız gerekir.
Hani, kiminin yoluna halı sersen kar etmez; dostlar vardır, minder de kâfi gelir; sen olursan fark etmez.
Dostlar vardır; bir türlü çözülmez dili, muhabbeti çekilmez; dostlar vardır, efkârının sebebi bir bardak demli çaydır.
Dostlar vardır, omzu her derde devadır.
Dostlar vardır, iyi bir öğretmen gibi, nasıl sorulacağını öğretir.
Dostlar vardır, dağ gibi vakur; toprak kadar bereketli, mert...
Dostlar vardır; ney gibi hüzünlü, saz gibi asi; şiir kadar büyük...
Dostlar vardır türkü gibi; her zaman söylenmeseler de her daim içinde taşır
sevdasını; yangınını bulaştırır bir gönülden diğerine...
Dostlar vardır baki; tanıştığın gün doğar, yittiği gün ölürsün!
Zamana ve darbelere; yollara ve hasretlere dirençli...
Dostlar vardır; yüreğine kök salmış bir çınardır; hiçbir şey deviremez;
gönülden gönüle kurulmuştur köprüler; ne yaşansa atılamaz!
Dostlarımız vardır bizlere benzerler biraz...
Dostluklar vardır, erken dolar vadesi; dostluklar vardır, devam eder ahirette!
İşte böyle dostlardır; her şeye lanet ettiğin günlerde bile, hayatını güzel kılan...
Gönül, her yerde onları arar.
Ve bulduğunda haber gönderir bize;
Bir sıcaklık yayılır yüreğimize; bunda bir iş var deriz, takılırız peşine...
Dost olalım gönlümüzle!
SELAM DOST YÜREKLERE
SELAM CAN DOSTLARA
SELAM DOST GÖNÜLLERE
SELAM DOST KALABİLENLERE..
alinti
__________________
-
Evlatlık Evleneli oniki yıl olmuştu. Çocuk sahibi olamamıştık.
Tedavi için gittiğimiz doktorların hemen hepsi aşağı yukarı
aynı şeyleri söylemişlerdi. Bu gerçekleri duymak eşim için de
benim için de her seferinde yıkım oluyordu.
“Çocuk sahibi olabilmeniz imkansız görünüyor”
Bu kelimelerin her tekrarlanışı umudumuzu iyice
yitirmemize neden olmuştu.
-Neden evlatlık edinmiyoruz? dedim eşime
-Sahipsiz onca çocuk varken…
Belki de Tanrı onlardan birine sahip çıkmamızı istiyor.
Ve belki de bu yüzden bir bebek sahibi olmamızı dilemiyor.
Yetimhanede bebeklerin bulunduğu bölüme
girer girmez, ilk onu gördüm. Ayaklarını havaya dikmiş,
elleri ile onlara ulaşmaya çalışıyordu.
Harukulade bir bebekti ve ben
ondan gözlerimi alamıyordum.
-Bu… bunu kendimize evlat edinelim dedim.
Daha ilk bakışta ona karşı öylesi güçlü bir sevgi hissettim ki,
sanki doğurduğum çocuğumu emanet bıraktığım bir yerden
geri almak üzere gelmişim hissine kapıldım.
Ancak yetimhane yetkilileri bu konuda beyazlar kadar
şanslı olmadığımızı, zencilerin evlat edinebilmelerinin biraz
daha güç olduğunu söylemişlerdi.
-Ben bu bebek için sonuna kadar mücadele edeceğim.
dedim eşime Oda zaten bu konuda en az benim
kadar kararlıydı. O günden sonra, gerçekten de onun
için çok mücadele etmek zorunda kaldık.
Bir çok araştırma, soruşturmaya tabi tutulduk.
Aylarca uğraştık ama sonunda onu bize verdiler,
Kızımızın hayatımıza girmesi ile birlikte yuvamızın
tek eksiği de artık tamamlanmıştı. O harika bir bebekti.
Eeşimle ben onun için çıldırıyorduk.
Jacklyn okul çağına geldiğinde ona gerçeği anlattık.
Artık kendisinin öz anne ve babası olmadığımızı biliyordu.
Bu gerçeği öğrenmiş olması onda tahmin ettiğimiz
şoku yaratmadı. Küçücüktü fakat inanılmaz derecede
olgun bir çocuktu. Birgün arkadaşı Laura’yla sohbetlerine
tanık oldum. Sevgili kızımın o gün arkadaşına söylediği
sözler, benim hayatımda aldığım en güzel ödül oldu.
Ben evlatlığım dedi Jacklyn
Laura şaşkın bir ifade ile sordu;
Evlatlık ne demek?
Küçük kızım şöyle yanıt verdi.
“Annenin karnında değil, yüreğinde büyümektir.” ALINTIDIR...
-
SEN GİTTİN.........Resmi gerçek boyutuyla görmek için tıklayın (664x514 / 270 kb)VuruLdum..Geldin..Sözlerinle içimi ısıttın önce..Senden gelen her sözcük; güneşten kopup gelen bir ışık kümsesiydi sanki.. Dünyam bir başka aydınlandı.. İçim bir başka ısındı...İnceydi.. Zarifti.. Sevgi doluydu..Sözlerine Vuruldum....Geldin..Gözlerinle dünyamı aydınlattın sonra..Gökkuşağını andıran gözlerinde; mucizeler saklıydı sanki.. Her bakışında hiç bilmediğim diyarlara gidiyordum.. Gözlerin gözlerime kilitlendiğinde; bakışlarında kaybolmayı diliyordum..İçtendi.. Pırıl pırıldı.. Mucizeydi..Gözlerine Vuruldum....Geldin..Yüreğin yüreğime uzandı usulca..Tanıdık bildik bir dosttun sanki.. Yıllardır özlediğim beklediğimdin.. Kimsenin bilmediği yaralarım vardı; içten içe kanayan.. Canımı acıtan.. Yaralarıma dokundun..Okadar ustaca yaklaşıyordun ki..Direnemedim.. Boyun eğdim ilk defa..Yıllarca içime akıttığım gözyaşlarım cesurca süzüldü yanaklarımdan.. İlk defa utanmadım.. İlk defa saklamadım..Yüreğin okadar güzeldi ki..Samimi.. Hassas.. Güven veren..Yüreğine Vuruldum...Geldin..Sözlerinle, gözlerinle o sıcacık yüreğinle yorgun yüreğime dokundun..Kanayan yaralarımı, gözyaşlarımı, kimsenin bilmediği sırlarımı gördün..Dostça uzandın.. Anladın.. Dinledin.Hayat bir başka güzeldi artık.. Güneş bir başka sıcaktı..Rüzgarların yönü senden bana doğruydu.. Her damla yağmurda sen yağıyordun..Söylenen her söz iyiye dairdi.. Her acı tükenmeye müebbet mahkumdu.. Gözyaşları.. mutluluktandı elbet...Hissettirdiklerine Vuruldum...Sonraa..Sonrası yok...GİTTİN..!!!!!!!Sen GİTTİN.. Ben ÖLDÜM..Yanıldım demiyorum.. Diyemiyorum..Bir tek geceye bin asırlık mutluluk sığdırdın ve ben...BİN YAŞINDAYIM ŞİMDİ..Şimdi sensiz nasıl mıyım..???Korkma; yıkılmadım ben.. Hala ayaktayım.. Hala yaşıyorum.. Kanayan yaralarıma senin açtıklarını da ekledim..Canımı en çok onlar yakıyor.. En çok onlar acıtıyor..Ama şikayet etmiyorum hiç.. Onlar bana senden hatıra çünküGözyaşlarım yine içime akıyor.. Ama tek bir farkla.. Her damla gözyaşımı kana buladım artık..Acılarına vuruldum..Yüreğim mi..???Sensiz gecelere dayanması zor oldu elbet.. Yıkıldı.. Kırıldı.. İncindi.. Çok geceler sancılarla uyandı.. Geçmek bilmedi kalp ağrıları.. Kanayan gözyaşlarıma dayanmakta zorlandı..Sonra...Sonra sustu..Sanki hiç yaşamamış gibi..Şimdi ne konuşuyor.. Ne gülüyor..Sadece yaşıyor..Yorgun... Yenilmiş.. Tükenmiş..Yokluğuna vuruldum...ALİNTİ
in AŞK ŞİİRLERİ
gönderildi · Mesajı raporla
ben teşekkür ederim beğendiğinize sevindim...