k@lpsizim_85

Üye
  • İçerik sayısı

    4.342
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    17

k@lpsizim_85 kullanıcısının paylaşımları

  1. Felçlilerde Ürolojik Bilgiler

    Çok güzel bilgiler, hemen hemen omurilik felçlilerinin kullandı ve yasadı sorunları dile getirip bir uzmana sorulmuş.. Bende ilk zamanlar daimi sonda kullananalrdanım ama zamanla bu sondanın baloncuğu tutmamaya ve çıkmaya idrar kaçağı yapmaya başladı bunun sebebide uzmanın dediği gibi doktorlar çok bilgili olmadıkları için hastalımın ilk başalrında bize sondanın kapanacanı 4-6 saate açılacağını sölemediler bundan dolayıda idrar yollarımda yıpranmaalr ve idrar torbamda erime oluşmuştu geçirdiğim 2 operasyondan sonra şimdi İntermittant kataterizasyon kullanmaya başlamıştım eğer ameliyatlarım başarılı olmasaydı Sistostomi sistemini yapacaklardı ve buda en kötüsüydü... Temizliğinede çok dikkat ederim asla eldivensiz takımını yapmam , jelsiz sonda mecbur kalmadıkca kullanmam.. Ve kontrollerinide yaptırırım.. Bir mikrop vs hissettimmi hemen antibiyotiğe başlarım.. Paylaşım için tşkler...
  2. Hastaların Evde Bakımı

    Çok güzel inş daaha çok gelişir bu tarz hizmetler.. Paylaşım için tşkler...
  3. Rehabilitasyon Cihazları

    Dediniz gibi arkadaşlar çok gerideyiz , bunlar biizm ülkemizde olurmu olursada biz görürmüyüz of of... Paylaşım için tşkler..
  4. Abd 'de Bulunan Bir Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Merkezi

    Adamlar sırf hayatı en kolay şekilde yaşama tarzına çevirmek için engel tanımıyorlar... bu sayfayı incelediğimde gerçekten yarısını biizm ülkemizde uygusalar eğitimini verseler engelliler engeliyiz demezlerdi... birazcıkta bizim ülkemizde olsa su insan canı değeri... Paylaşım için tşkler..
  5. Bası Yarası Korunma Yolları

    Çok dikkat edilmesi gereken bir konu , ben hemen hemen hergün kontrol eder ve yazıdaki denilenelri uygularım.. Özellikle gece yatarken çarşaf kesinlikle jilet gibi olacak. Hastalımın ilk senesi yüksek ateşten dolayı kuyruk sokumumda olmuştu, ameliyat vs geçirdim ve birkezde otobüste yolculuk yaparken kaloriferi fark etmemişiz ayagımın bileği yanmıştı kremle ilaçal geçirdik çok buyutmeden şükür olsun 13 seneden beri engelliyim ve allah'a şükür çok fazla bir sorun yaşamadım. Bası yarası demek bizim hayatımızın karardığı demektir.. Bu güzel bilgiler için tşkler..
  6. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

    Bu yazıyı okuyunca anladımki her rahatsızlıktan sonra kesin fizik tedavi görmeliyiz.. Gerçekten o kadar çok faydası varki özellikle bizim gibi rahatsızlıkları olan engelliler için hergün aksatmadan yapılması gereken tedavi ama eminimki hiç birimiz doğru dürüst her gün yapmıyorduruz... Paylaşım için tşkler..
  7. Ordu'da Özürlü Maaşına Onay Kolaylığı

    Ooo kimin memleketi ya çok güzel bir çalışma yapmışlar inş bu şekildede gider bu çalışma ve yardıma ihtiyacı olan tüm engelliler zorlanmadan ihtiyaçlarına kavuşurlar.... Paylaşım için tşklerr...
  8. Olan Yine Hastalara Oldu

    Olan Yine Hastalara Oldu Doktorların kaydı yapılmayınca hastalar doktorlara geri gönderildi Provizyon sistemindeki aksaklığın ardından kurumlar arasındaki anlaşmazlığın faturası yine hastalara çıktı. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK), doktorlara yaptığı '1 Mart 2010'a kadar branşınıza göre sisteme kayıt yaptırın' çağrısına hastaneler kulak asmayınca olan hastalara oldu. Doktorun yazdığı ilacı almak için eczaneye giden hastalar 'Bu ilacı veremiyoruz. Size ilaç yazan doktorun branşı olmadığı için sistem kabul etmiyor.' cevabıyla karşılaşıyor. Vatandaşlar mecburen eczaneden geri dönüp hastanelere giderek doktorlara ulaşmaya çalışıyor. Bugün itibariyle sistemde branşı bulunmayan 11 bin hekim bulunuyor. SGK'nın yıllık 15 milyar doları aşan ilaç harcamalarını frenlemek için başlattığı bütün doktorları hastane ve branşına göre 'kayıt altına' alma girişimi vatandaşı yolda bıraktı. Kurum'un tüm illere ve özel, kamu ile üniversite hastanelerine gönderdiği hekimlerin 1 Mart'a kadar diploma numaralarıyla sisteme kayıt işlemine hastaneler riayet etmedi. 4 Şubat'tan itibaren sisteme yaklaşık 100 bin doktor diploma numaralarıyla kaydedildi. Bazı üniversite ve Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki doktorların bilgileri eksik girildi. Toplam 11 bin hekimin branş bilgileri olmadığı için bunlara ilaç yazdıran hastalar eczanelerden elleri boş dönüyor. Özel hastanelerdeki bütün doktorlar sisteme eksiksiz girerken kamu ve üniversite hastanelerindeki aksaklığa, hasta bakma konusunda kota sınırlaması olmaması gösteriliyor. Özel hastanelerde doktorlar günde en fazla 50 hasta bakabiliyor. Kamu ve üniversite hastanelerinde herhangi bir sınırlama yok. Bu nedenle hastane yönetimleri doktorların ayrıntılı bilgisini girme zorunluluğu hissetmiyor. HASTALAR DOKTORLARA GERİ GÖNDERİLİYOR 1 Mart 2010 itibarıyla başlayan uygulamanın sıkıntılarını anlatan eczacı Necdet Şenbaba, sıkıntıyı şu sözlerle özetliyor: "Bize Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesindeki asistanların ilaç yazdığı hastalar geliyor. Asistan doktorlar medula'da kayıtlı olmadığı için hiçbirine ilaç veremiyoruz. Hastaları geri gönderiyoruz." dedi. Hastaların eczacılara tepki gösterdiğini vurgulayan Şenbaba, hastanelerin doktorları kayıt etme noktasında acele etmesini istiyor. Öte yandan provizyon sisteminde dünden bu yana yaşanan aksaklıklar sebebiyle eczaneler ilaç veremiyor. Hastalar ilaçlarını almak için saatlerce beklemek zorunda kalıyor. Karekodlu ilaçlar için getirilen İlaç Takip Sistemi uyumlu reçete provizyon sistemindeki sorunların giderilmesi için SGK yoğun çaba harcıyor. Kurum, aşırı yüklenme sebebiyle yavaşlayan online işlemleri hızlandırmak için yeni serverler alacak.
  9. Akraba Evliliği Çocukta İşitme Kaybı Yapıyor. Teknolojideki son gelişmeler .... Bilgisayar analiz sistemlerin gelişmesiyle ortaya çıkan “Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi” (ÇKBT) klinik uygulamalarda özellikle kalp-damar sistemi hastalıkları değerlendirilmesinde çığır açan bir gelişme olarak kabul ediliyor. Acıbadem Hastanesi Radyoloji Uzmanı Dr. Elif Şirin“Çok kesitli bilgisayarlı tomografi ile kalp gibi olmazsa olmaz derecede önemli bir organı bile 15 sn. gibi tek nefes tutma süresinde girişime gerek kalmadan değerlendirmek mümkün olmaktadır.” Cihaz nasıl çalışıyor? Kalp damarlarının görüntülenebilmesi radyoloji açısından en önemli konuların başında geliyor. Kalp hareketli bir organ olduğu için başarı ile görüntülemek her zaman mümkün olmuyor. Ancak günümüzde geliştirilen hızlı bilgisayarlı tomografi cihazları sayesinde kalp gibi hareketli bir organ çok kısa sürede, yüksek görüntü kalitesi ve her planda görüntü alabilme kapasitesi ile taranabiliyor. Dr. Şirin bu sayede kalp damarlarındaki daralma yeri ve derecesinin gösterilebildiğini belirterek şöyle devam ediyor: “Kalp atımlarının neden olduğu yanıltıcı görüntüler nedeniyle tek dedektörlü BT ve Magnetik Rezonans gibi invaziv olmayan cihazlar ancak kısıtlı bir bilgi sağlamaktaydı.Oysa ÇKBT teknolojisinin sağladığı yüksek hızlı görüntüleme bu konuda yeni ufuklar açmıştır.” Kalsiyum Skorlama ile Erken Tanı Koroner kalp hastalığı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de halen birKalp damarlarının görüntülenebilmesi radyoloji açısından en önemli konuların başında geliyor. Kalp hareketli bir organ olduğu için başarı ile görüntülemek her zaman mümkün olmuyor. Ancak günümüzde geliştirilen hızlı bilgisayarlı tomografi cihazları sayesinde kalp gibi hareketli bir organ çok kısa sürede, yüksek görüntü kalitesi ve her planda görüntü alabilme kapasitesi ile taranabiliyor. Dr. Şirin bu sayede kalp damarlarındaki daralma yeri ve derecesinin gösterilebildiğini belirterek şöyle devam ediyor: “Kalp atımlarının neden olduğu yanıltıcı görüntüler nedeniyle tek dedektörlü BT ve Magnetik Rezonans gibi invaziv olmayan cihazlar ancak kısıtlı bir bilgi sağlamaktaydı.Oysa ÇKBT teknolojisinin sağladığı yüksek hızlı görüntüleme bu konuda yeni ufuklar açmıştır.” numaralı ölüm sebebidir. Koroner kalp hastalığı, kalbin besleyici damarlarında (koroner damarlarda) kalsiyum birikimine bağlı daralma sonucu ateroskleroz yani damar sertliği ile başlıyor. Bu nedenle gerekli önlemlerin alınması yada gerekli tedavinin yapılması amacıyla ateroskleroz oluşumunu daha başlangıç aşamasında göstermek önem taşımaktadır. Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi ile koroner kalp hastalığı riskini belirlemek amacıyla genel tarama olarak “kalsiyum skorlama” yapılıyor. Dr. Şirin, “Beş saniye gibi kısa bir sürede ardarda alınan görüntülerde kalpteki üç ana damarın kalsiyum birikimleri ayrı ayrı ölçülerek toplam koroner damar kalsiyum seviyesi belirlenir.” diyerek şöyle devam ediyor: “Buna göre takip eden 2-5 yıl içinde koroner kalp hastalığı açısından aynı cins ve yaş grubu ile karşılaştırıldığında düşük, orta ve yüksek düzeyde olmak üzere risk derecelendirilmesi yapılır. Böylece sağlıklı kişilerde klinik semptomlar ortaya çıkmadan ya da başka laboratuar testlerle ortaya konulmadan önce koroner kalp hastalığı riski bu yolla belirlenebilir. Kimlere gerekli? Koroner kalp hastalığı genel taraması olan kalsiyum skorlama özellikle erkek hastalarda, kalp hastalığı ile ilgili aile hikayesi olanlarda, kan lipid ve kolesterol seviyesi yüksek olanlarda, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, tütün kullanımı, şişmanlık gibi koroner kalp hastalığı riski taşıyan kişilerde gerekli önlemlerin alınması ve gerekirse ileri tetkiklerin yapılması amacıyla büyük önem taşıyor. Ayrıca koroner kalp hastalığı tedavisi altındaki kişilerin ve daha önceden belirlenmiş yüksek risk grubunda olan hastaların periodik olarak takibi ve kontrolü de bu kısa ve zahmetsiz yöntemle yapılabilmektedir. BT koroner Anjiografi Klasik kateter anjiografi günümüzde kalp damarlarında darlık ve tıkanıkları saptamak ve gerekirse anjioplasti yöntemleri ile tedavi etmek amacıyla yapılmaktadır. Çok kesitli BT ile de tanısal amaçlı koroner anjiografi yapmak mümkündür. Dr. Şirin bunu şöyle açıklıyor: “Klasik kateter anjiografide kasık atardamarından kateter ile girilmesi ve kalbe ilerletilmesi yerine kol toplardamarından basit bir iğne yardımı ile kontrast madde verilerek sadece bir nefes tutma süresi olan 15 saniyede yapılan BT anjiografi ile anjio tetkiki artık gayet zahmetsiz bir işlem haline gelmiştir. Üstelik hiçbir ön laboratuar hazırlık gerektirmemektedir. Damardan kontrast madde verildikten sonra geliştirilmiş bilgisayar yazılımları ile iki veya üç boyutlu, değişik planlarda görüntüler oluşturularak koroner damarların her açıdan görüntülenmesi sağlanır.” Klasik anjiografiden korkan veya göze alamayan hastalarda koroner BT anjiografi yapılarak eğer varsa tıkalı yada belirgin daralmış damar gösterilerek tedavi amaçlı klasik anjiografiye yönlendirilir. Yararları Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografinin birçok yararları var. 1. Koroner damar tıkanıklıkları, darlıkları, yeniden modellenmesi, anevrizma denilen genişlemesi, koroner by-pass sonrası veya stent, balon gibi anjioplasti girişimleri sonrası kontrol ve takibi, operasyon öncesi ve sonrası anatomik farklılıklar ve anomalilerin saptanmasını sağlıyor. 2. Klasik angiografiye göre daha ucuz, daha kolay ve daha hızlı bir işlem 3. İşlem sonrası hastanede yatma zorunluluğu bulunmuyor.
  10. KEMİK İLİĞİ VE KÖK HÜCRE NAKLİ HAYAT KURTARIYOR! ! 6. ULUSAL KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU VE KÖK HÜCRE TEDAVİLERİ KONGRESİ Dünyada 1960’lı yıllarda başlamış ve 1980’li yıllarda yaygınlaşmış olan Kemik İliği Transplantasyonu, ülkemizde başlangıçta 1-2 merkezde yılda 10’un altında yapılmaktayken, bugün 30’dan fazla merkezde, yılda 1000’in üzerinde yapılmaktadır. Günümüzde, Kemik İliği Transplantasyonu ile başarı oranı %90’lara kadar varmakta ve bu alanda her geçen gün yeni bilgiler ve çalışma sonuçları açıklanmaktadır. Kemik iliği ve kök hücre nakilleri, ölümcül olabilen kan ve bağışıklık sistemi hastalıklarının tedavisinde başarıyla uygulanan bir yöntem olma özelliğini korumaktadır. Bugün sıklıkla Lösemi, Aplastik anemi, Hodgkin hastalığı gibi çeşitli lenfomalar, bağışıklık sistemi hastalıkları ile over kanseri gibi bazı somut tümörlerin tedavisinde kök hücre nakli sıklıkla kullanılmakta, bu tedaviler sayesinde lösemiyi yenmekte önemli adımlar atılmaktadır. Türk Hematoloji Derneği, Kemik İliği Transplantasyonu ve Kök Hücre Tedavileri konusunda, Amerika ve Avrupa’dan sonra en önemli ve en büyük üçüncü kongreyi yapmaya hazırlanıyor. Alanda yaşanan gelişmelerin bir yol göstericisi olan derneğimizin düzenlediği kongreye yurt içi ve yurt dışından birçok uzman katılım sağlayacak. Bilimsel program olarak oldukça yoğun olan kongrede; “Kök Hücre Kaynağı ve Hazırlık Rejimi Belirlenmesi, İmmün Yeniden Yapılanma ve Aşılamalar, Ulusal pediatrik HKHT aktivitesinin değerlendirilmesi, Çocukluk çağı lösemilerinde HKHT endikasyonları, Komplikasyonlarda Korunma/Takip gibi konu başlıklarının yanısıra; “Akraba Dışı Tarama Süreci /Sorunlar, Tam Gün Yasası ne Getirdi?, Ulusal Aktivite Seyiri / Hedefler” gibi güncel konu başlıkları tartışmaya açılacak. Prof. Dr. Muhit ÖZCAN THD ve Kongre Başkanı
  11. Model Uçak Yapımında Engellilier Kursu Yenişehir Zihinsel ve Bedensel Engelliler Derneği üyesi engelli vatandaşlara, model uçak kursu veriliyor. Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Mü dürlüğü THK Yenişehir Şubesi ve Yenişehir Zihinsel ve Bedensel En gelliler Demeği'nin ortaklaşa gerçekleştirdiği kursun açılışı Yenişehir Belediyesi Osmanlı Mehteranesinde gerçekleştirildi. Kursun açılış töreninde konuşan Yenişehir Zihinsel ve Bedensel Engelliler Der neği Başkam Harun Sak, amaçlarının dernek bünyesinde bulunan engelli vatandaşların zamanlarım boşa geçirmeden bir şeyler yapmalarım sağlamak olduğunu belirterek, "Açtığımız bu kursun bizler için önemi çok büyük. Öncelikle evlerinden çıkamayan engellileri evlerinden çıkartıyoruz. Boşa geçen zamanlarım böylesi etkinliklerle dolduruyoruz ve en önemlisi de engelleri bir nebze olsun bitiriyoruz" dedi. THK Yenişehir Şube Başkanı Ziya Mançolar da, THK olarak açtıkları kursların en keyiflisinin bu olduğunu ifade ederek, "İnşallah keyifli başlayan kursumuz, keyifli bitecek ve bizler bu nun mutluluğunu yaşayacağız. Kursumuz hayırlı olsun" diye konuştu. Yenişehir Belediye Başkam Bülent Hamdi Cingil de açılan kursun önemine dikkat cekerken.Kaymakam Azmi Çelik ise, "İnanıyorum ki çok güzel ürünler elde edilecek" dedi.>BursaMeydan
  12. İşverene Engelliye Yaklaşım Tarzını Öğretiyor Engelliye kariyer basamağı kurdu Avrupa'ya örnek oldu. Şimdiye kadar birçok kanalda program hazırlayan Mehmet Kızıltaş'ın kurduğu Engelsiz Kariyer internet sitesi, başta körler olmak üzere her türlü engellinin kullanımına müsait. Yakın ve uzağı görme problemi olanlarda yazı karakterlerini istedikleri boyuta getirebiliyor. Ellerini iyi kullanamayanlar klavye kısayol tuşları ile istedikleri bölümlere mouse kullanmadan kolaylıkla ulaşabiliyor. Bu arada "Yaşadıkça Engelsiz Yarınlara" adlı tek kişilik gösterisiyle üniversitelilere engelli farkındalığı bilinci veren Kızıltaş, patronlara da "insan Kaynakları'nda Çırak Aranıyor" adlı projesiyle engellilere nasıl yaklaşmaları gerektiğini öğretiyor. 3 yaşındayken geçirdiği çocuk felci yüzünden ortopedik engelli olan Mehmet Kızıltaş, iki yıl önce kurduğu Türkiye'nin ilk Engelliler İnsan Kaynakları ve kariyer portalı www.engelsizkariyer.com ile engellilere iş fırsatı sunuyor. Türkiye'de engellilerin en büyük sıkıntılarından biri istihdam. Sunucu, yapımcı, yönetmen, gazeteci, yazar ve stand up'çı gibi birçok vasfa sahip olan Mehmet Kızıltaş, istihdam engelini kurduğu www.engelsizkariyer.com internet sitesiyle aştı. Binlerce engellinin üye olduğu site IŞ-KUR'a bağlı tek engelli özel istihdam bürosu, îş dünyasında engellilere istihdam ve kariyerde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla böyle bir projeye imza attıklarını belirten Mehmet Kızıltaş, bu uygulamalarıyla Almanya ve Fransa'ya örnek olduklarını söyledi. Kızıltaş, portal hakkında şu bilgileri verdi: YÜZDE 70'İ ÜNİVERSİTELİ "Engelsiz Kariyer, Türkiye'nin en gelişmiş ve en nitelikli engelli aday özgeçmişlerini barındırıyor. 5 binin üzerindeki engellinin kariyer yapabilmelerine imkan sağlıyoruz. Üyelerimizin yüzde 7()'i beyaz yakalı. Portahn, en önemli özelliği; firmaların adaylar hakkında güncel bilgilerden oluşan (engel gurubu, engel oranı, deneyimleri, gibi vb.) birçok bilgiye ulaşması ve çalışma şartlarına göre ' '< 70 oranında karar verebilmeleridir. Portaldaki içerikler çok önemli bir yere sahip. Çünkü ülkemizde hiçbir yerde engelliler adına özel, kapsamlı insan kaynakları ve kariyer hakkında güncel bilgi ve içerik yer almıyor, özellikle, uluslararası kaynaklar araştırılarak oluşturulan İşveren Rehberi'ndc, patronların engelliyle doğru iletişim kurmaları ve yaklaşım tarzları hakkında bilgiler sunuluyor." İŞ VERECEKLER İşe alım sürecinde en çok talebin; banka, ilaç, mağazacılık, bilişim, lojistik, sigortacılık, havacılık ve eğitim gibi sektörlerde yoğunlaştığını Mehmet Kızıltaş ÎŞ-KUR'un partneri konumunda olduklarını söylüyor; "Tüm çalışmalarımız hakkında IŞ-KUR'a bilgiler veriyoruz. Ayrıca önümüzdeki haftalarda da IŞKUR taralından onaylanan ve %50 iş garantisi verdiğimiz 'web yazılımcılığı' alanında kurs açacağız. Böylece, 20 engellimizin bilişim sektöründe vasıflı adaylar olarak kariyer yapmalarını sağlayacağız. Söz konusu kursta eğitimleri, Türkiye'nin (Mide gelen uzmanları verecek."> TürkiyeGazetesi
  13. Aslan Dört ( 4 ) Köşe..!

    İnş bu puan aralığı kapanmaz ve böyle gidetr sezon sonuda biz maca gider şampiyonlumuzu kutlarız... Tebrikler Galatasaray... Paylaşım için tşkler...
  14. ***Bu da Geçer***

    Çok anlamlı ve manalı bir sözcük bence... Bu da Geçer... Çok güzel anlatmışlar.. Paylaşım için tşkler..
  15. Bilge Hoca...

    Herkes bir altın parçasıdır ama herkes değer bilemez… Paylaşım için tşkler...
  16. Engellileri Zor Durumda Bırakmayın...!

    Canby'ın dediklerin katılıyorum ama neden İş adamları vs. suçlanıyor.. Önce kendimize ve yasalarımıza bakalım.. Bunu iş adamlarına söleyeceğine 2022 yasasına söylesin bence.. Çünkü devletle iş yerlerinin anlaşmasına göre ne olursa olsun işe giren bir kişinin ssk sı işe girdiği günden başlamalı , başına bir kaza yada vs geldiğinde hem kişi hemde şirket mağdur olmaması için.... Bu bencede çok doğru bir uygulama , ve bilindiği gibi her iş yerinde deneme süreci vardır.Deneme sürecini geçtinmi işe alınırsın, ee ne bilsin iş adamı işe alacağı kişinin becerikli olup olmadını cv sine bakıp işe alıyo ama cv deki yazılan kadar işi kavrayamayan biriyse... Normalde deneme süreci 3 aydır. 2022 yasasında değişiklik olmalı bir engeli işe girdimi deneme sürecini geçene kadar maaşı kesilmemeli... Deneme sürecini geçtikten sonrada eğer işten çıkıyorsa demekki bir sorun var bunuda iş adamlarına vs suçlamamak gerek.. Zaten bir işe girerken engelliliğinden dolayı 1-0 yenik başlıyosun.. Bu tarz suçlamalarlada daha engelli çalıstırcak niyeti varsada çalıstırmıcak iş adamları... Lütfen bu tarz basın açıklamları vs. yaparken diğer engellileride düşünerek yapılsın.. Bu haberi okuyan iş adamı engelli alıp bu sorunu yaşayıp suçlancama engelli çalıştırmadım için olan cezayi öderim başım rahat adım rahat olur der...
  17. T.C. BAŞBAKANLIK Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Sayı : B.02.1.SÇE.0.12.03.00-010-06-01/ 426 02 Şubat 2010 Konu: Bakmakla Yükümlü Olunan Bireyler GENELGE 2010/02 Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmeliğin 4’üncü maddesinin (h) bendinde yer alan “Bakmakla yükümlü olunan bireyler” tanımının uygulanması sürecinde aşağıda belirtilen açıklama doğrultusunda hareket edilmesi gerektiği uygun görülmüştür. Bakıma muhtaç özürlünün kendisine ait bir aylık net asgari ücretin üçte ikisinden az geliri olduğunda; “Bakmakla yükümlü olunan bireyler” tanımı dışındaki evli olan kardeşi, torunu gibi bir kişiler ile aynı evde ikamet etse dahi bu kişiler ve gelirleri, gelir hesaplamasına dâhil edilmemektedir. Bununla birlikte; Yönetmeliğin “bakmakla yükümlü olunan birey” tanımındaki kişiler dışında evli olan kardeşi, torunu gibi başka kişi tarafından bakımı yapılan bakıma muhtaç özürlülerin gelirlerinin asgari ücretin üçte ikisinden fazla olması hâlinde; bakımı fiilen yapan kişinin bakım işini yazılı olarak taahhüt etmesi ve bakıma muhtaç özürlünün vasisi veya akrabası olması kaydıyla; gelir hesaplamasına bakımı üstlenen kişinin ve bu kişi ile aynı evde yaşayan aile bireylerinin ve gelirlerinin de dâhil edilmesi gerekmektedir. Uygulamanın yukarıda belirtildiği şekilde yürütülmesi hususunda gereğini rica ederim. Dr. İsmail BARIŞ Genel Müdür
  18. Özel Yatılı Merkezler

    1 ADANA Özel Ata Köşkü Bakım Merkezi Zihinsel, Ruhsal 19+ Zihinsel 26 + Ruhsal 39 Toplam 65 Karma Gürselpaşa Mah. Mavi Bulvar Mahmut Uğurluel Apt. No: 127 Seyhan ADANA 0322-2610404 2 AĞRI Özel Serhat Bakım Merkezi Zihinsel, Bedensel ve Ruhsal 7-12, 13-18, 19+ 98 Karma Kurtuluş Mah. Acar Sokak No:9 Ağrı 0472-2155351-52 0472-2155350 3 AĞRI Özel Şafak Bakım Merkezi Zihinsel, Bedensel ve Ruhsal 13-18, 19+ 123 Karma Mehmet Akif Ersoy Mah. 1639. Sok. No: 16 Ağrı 0472-2154026-27 0472-2154030 4 AKSARAY Aksaray Özel Bakım Merkezi Bedensel ve Zihinsel 13+ 38 Karma Zafer Mah. Sağlık Meslek Yüksekokulu Arkası 6837/15 Sokak No: 8 Aksaray 0382-2143600 5 AKSARAY Aksaray Özel Bakım Merkezi Bedensel ve Zihinsel 13+ 55 Karma Çiftlik Mah. Ş.Ramazan Eroğlu (6502) Sokak, No:55 AKSARAY 0382-2160104 6 ANTALYA Özel Oluşum İkinci Bahar Bakım Merkezi Zihinsel ve Bedensel, Ruhsal 19+ 84 Karma Çağlayan Mah. Fener Cad. No:44 Antalya www.olusumikincibahar.com 0242 3231616 0242 3245444 7 ANTALYA Özel Oluşum İkinci Bahar Bakım Merkezi 2 Zihinsel ve Bedensel, Ruhsal 19+ 155 Karma Yenigün Mah. 1055/1 Sokak Fatma Günsev Sitesi B-C Blok No:1 www.olusumikincibahar.com 0242 3231616 0242 3245444 8 BALIKESİR Ali Osman Demirtaş Özürlü Bakım Kerkezi Zihinsel, Ruhsal 7-12, 13-18, 19+ 111 Karma Aziziye Köyü, Susurluk www.aliosmandemirtas.com 0266 8715281-82 0266 8715284 9 BATMAN Özel Yeni Hayat Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel, Ruhsal 7-12, 13-18, 19+ 47 Karma Gap Mah. 2501. Sok. No: 1 Batman 10 BURSA Özel Zeynep Çetin Bakım Merkezi Zihinsel ve Ruhsal 7-12, 13-18, 19+ 81 ruhsal öz.+ 15 zihinsel Toplam 96 Karma Altınşehir Mah. 304. Sok. No: 14 Nilüfer Bursa 0224 413 79 99 11 ÇANKIRI Özel Yeni Filiz Bakım Merkezi Zihinsel, Ruhsal 07-12, 19+ 65 Karma Yeni Mahalle Aynur Bektaş Cad. No: 3 A-B Blok Çerkeş / ÇANKIRI 0376 766 19 94 0376 7661995 12 ÇORUM Özel Sungurlu Özürlü Bakım Merkezi Zihinsel ve Bedensel 19+ 30 Kama Gürpınar Mah. Akçalı Sok. No:39 Sungurlu / Çorum 0364 311 61 61 13 DENİZLİ Özel Duruhan Özürlü Bakım Merkezi Zihinsel 7-12, 13-18, 19+ 90 Karma Pamukkale Kasabası, Pamuk Mh. 121 Sk. No.5 0258 2722378 0258 2722387 14 ELAZIĞ Özel Güven Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 7-12, 13-18, 19+ 100 Karma Bahçelievler Mah. Palu Yolu Üzeri No: 68 Kovancılar / Elazığ 0424 6117118 15 ERZİNCAN Özel Polican 24 Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 13+ 18 Karma Yavuz Selim Mah. Has Bahçe Yapı Koop. No: 59/54 Erzincan 0446 2123939 16 ERZURUM Özel Güzide Bakım Merkezi Zihinsel, Bedensel, Ruhsal 7-12, 13-18, 19+ 146 Karma Abdulhamithan Mah. Bakanlar Yapı Kooperatifi, Küme Evler No: 18 Aziziye Erzurum 0442 327 55 87 17 ERZURUM Özel Huzur Özel Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 13-18, 19+ 70 Karma Hüseyin Avni Ulaş Mahallesi Yaren Sokak No: 5 Palandöken / Erzurum 0442 3427226 18 ESKİŞEHİR Özel Duruhan Özürlü Bakım Merkezi Seyitgazi Şubesi Zihinsel, Bedensel 7-12, 19+ 50 Karma Eskişehir Cad. İkiçeşme Mah. No: 36 Seyitgazi / Eskişehir 0222 671 38 00 19 GAZİANTEP Özel Disa Hayat Bakım Merkezi Zihinsel, Ruhsal 19+ 88 Karma E-90 Karayolu Üzeri 24. Km. Sekili Kasabası Nizip / Gaziantep 0342 545 22 11 0342 545 20 12 20 IĞDIR Özel Mısra Göleli Bakım Merkezi Ruhsal ve Zihinsel 13+ 75 Karma Bağlar Mah. M.Akif Ersoy Cad. No: 96/A Iğdır 21 ISPARTA Özel Huzur Özürlü Bakım Merkezi Zihinsel 19+ 36 Karma Keçeci Mah. Kirazlıdere yolu üzeri No: 33 Gökçay Isparta 22 İSTANBUL Özel Çınar Bakım Merkezi Bedensel ve Zihinsel 19+ 38 Karma Kayışdağı Mah. Uslu Cd. Menekşecik Sk. No:4 Kadıköy 0216 4715013 0216 4715015 23 İSTANBUL Özel Hüsnü Ayık Bakım Merkezi Bedensel 19+ 24 Karma Dereağzı Mah. Hasan Tahsin Cad. No:133 Gürpınar Büyükçekmece İstanbul 24 İZMİR Özel Evim Bakım Merkezi Zihinsel, Bedensel, Ruhsal 19+ 93 Karma Atatürk Mah. Sahil Cad. No: 26 Menderes-Gümüldür İlçesi / İzmir 0232 793 28 88 25 KARAMAN Özel Anadolu Sevgi Yumağı Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 7+ 63 Karma Konya Yolu üzeri 5.Kilometre Tutmazlar Petrol yanı Karaman 0338-212 52 11 26 KARAMAN Özel Ayklas Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 7+,18+ 70 60 yatılı Toplam 76 Karma Taptuk Emre Mah. 1556. Sok. No: 18 Karaman www.ayklas.com 0338 217 67 67 0338 217 82 82 27 KARAMAN Özel Meda Yatılı Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel, Ruhsal 7+ 140 Karma Camikebir Mah. Atatürk Cad. No: 15 Yollarbaşı Kasabası / Karaman 0338 212 52 11 28 KARAMANMARAŞ Özel Yaşam Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 7-12, 13-18, 19+ 71 Karma Bahçelievler Mah. 46. SokakNo:9 Kahramanmaraş 0344 2310202 2310203 29 KAYSERİ Özel Gül Bahçesi Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel, Ruhsal 13+ 51 Karma Adana Karayolu Üzeri Dörtyol Kavşağı Yeşilhisar Kayseri 0352 656 83 51 30 KAYSERİ Özel İhtisas Bakım Merkezi Ruhsal 19+ 28 Erkek Erkilet Mehmet Akif Ersoy Mah. Cengiz Topel Cad. No: 19 Kayseri 0352 3442902 31 KÜTAHYA Özel Öz-İlgi Özürlü Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 13+ 142 Karma Yoncalı Kaplıcaları/Kütahya Web:http://www.ozilgi.com 0274 2494740 0274 2494741 32 KÜTAHYA Özel Tahsin Uygun Gündüzlü ve Yatılı Özürlü Bakım Mrk. Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 07+ 140 Karma Afyon Cad. Azot Sitesi Belediye Sosyal Tesisleri 144-145-146-147.Bloklar Kütahya 0274 2242833 0274 2242834 33 MALATYA Özel Evin Bakım Merkezi Zihinsel, Ruhsal ve Bedensel 13-18, 19+ 189 Karma Başharık Mah. 14.Sok. 1 Ara Gazi Apt. No:1 Malatya www.evinbakimmerkezi.com 0422-2217171 0532-2382744 34 MERSİN Özel Güldeste Özürlü Bakım Merkezi Zihinsel ve Bedensel 0-6, 7-12, 13-18, 19+ 34 Karma Esenbağlar Mah. Eski Köy Cad. No:5 Mezgitli / Mersin 35 MERSİN Özel Kardelenler Özürlü Bakım Merkezi Zihinsel ve Bedensel 0-6, 7-12, 13-18, 19+ 170 Karma Merkez Mah. Sahil Cad. No: 3/A Erdemli (Kocahasanlı) Mersin www.kardelenler.com.tr 0324-5151815 0324-5155818 36 MERSİN Özel Mavi Yaşam Özürlü Bakım Merkezi Zihinsel 13-18, 19+ 36 Karma Menteş Mah. 2527. Sokak No: 4 Mersin 0324-3278044 0324-3278066 37 NEVŞEHİR Özel Büşra Özürlü Bakım Merkezi Zihinsel, Bedensel ve Ruhsal 13+ 180 Karma Cumhuriyet Mah. Kapadokya Cad. No: 6 Avanos / NEVŞEHİR 0384-5116233 0384-5116234 38 NEVŞEHİR Özel Poyraz Özürlü ve Bakım Merkezi Zihinsel ve Bedensel 13+ 102 Karma Göreme Cad. Karlık Mevki No : 58/3 Uçhisar Kasabası / NEVŞEHİR 0384-219-2636 0384 2192666 39 NEVŞEHİR Özel Sarnıç Özürlü Bakım Merkezi Zihinsel, Ruhsal 13+ 96 Karma Kavaklıönü Mah. Yunus Emre Cad. No:80 Ürgüp / Nevşehir 0384 341 23 40 40 ORDU Özel Miray Bakım Merkezi Zihinsel - Ruhsal 0+ Zihinsel 66 Ruhsal 32 Toplam 98 Karma Yüceler Köyü Sazlık Mevki No:12 Ünye/ORDU www.miraybakimmerkezi.com 0452 3463680 0452 3463681 41 SAMSUN Özel Samsun Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 0-12, 13-18, 19+ 65 Karma Kurupelit Mevkii Körfez Mah. 78. Sok. No: 1. Atakum / Samsun 42 SAMSUN Özel Vefa Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 19+ 123 Karma Körfez Mah. Aziz Işık Bulvarı No: 102 Atakum / Samsun 43 SİVAS Özel Karşıyaka Özürlü Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 19+ 171 Karma Karşıyaka Mahallesi, Çamlık Tepesi Mevkii, Sivas 0346 235 00 04 0346 235 05 55 0346 2350078 44 SİVAS Özel Sivas Özürlü Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal 13+ 96 Karma Şeyh Şamil Mahallesi 1. Sokak NO: 35 Sivas 0346 211 23 64 45 SİVAS Özel Sivas Şevkat Özürlü Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel, Ruhsal 19+ 54 Bayan, 49 Erkek Toplam 103 Karma Diriliş Mah. 63. Sok. No:16 Sivas 46 ŞIRNAK Özel Yeşilmen Bakım Merkezi Zihinsel, Bedensel ve Ruhsal 0-6, 7-12, 13-18, 19+ 38 Karma Aşağı Mah. Devlet Hastanesi Karşısı No: 86 İdil / Şırnak 0486 551 33 34 0486 551 33 34 47 TOKAT Özel Hayat Bakım Merkezi Zihinsel, Bedensel ve Ruhsal 13-18, 19+ 64 Karma Büyük Beydağı Mah. 5.Cad. Yeşilbağ Sok. Dinç Apt. No:84 Tokat 0356 212 02 65 48 TOKAT Özel Şifa Bakım Merkezi Bedensel, Zihinsel 7+ 66 Karma Büyükbeybağı Mah. Alpgazi Cad. 3.Sokak No:16 Tokat 0356 212 36 06 49 VAN Özel Yeşeren Düşler Bakım Merkezi Zihinsel, Bedensel ve Ruhsal 7-12, 13-18, 19+ 60 Karma Serhat Mah. Kınalı Sok. No: 30 Van
  19. Sosyal hizmet kuruluşlarında bakım ve temizlik hizmetleri ayrıştırılmıştır. Özürlülere yönelik Bakım ve Rehabilitasyon Merkezlerinde ortalama 6 çocuğa bir bakım elemanı hizmet vermektedir. Çocuklara yönelik kuruluşlarımızda ise, ortalama 8 çocuğa bir bakım elemanı hizmet sunmaktadır. Hizmet sunduğumuz kişilerin ihtiyacına göre (kişinin birebir hizmet ihtiyacı duyması gibi geçici durumlarda), bakım elemanı başına düşen kişi sayısı daha da azalabilmektedir. Yapılan düzenlemelerle, bakım hizmetinde uluslar arası standart yakalanmıştır. 24 saat esasına dayalı olarak görev yapan bakım elemanlarının bu alanda eğitim almış olmaları tercih nedenidir. Söz konusu eğitimler sonrasında bakım elemanlarına, bu alanda eğitime katılmış olduklarına ilişkin belge (sertifika) verilmekte ve bu belge MEB tarafından onaylanmaktadır. Bu alanda kaliteye ulaşmak için eğitim sonunda sertifika almış olanların, ilgili kuruluşlarımızda çalışmaları durumunda asgari ücretin % 30 kadar fazla maaş alabilme imkânı tanınmıştır. Bakım elemanlarının sosyal hizmet kuruluşlarında hizmet vermeye başlamalarıyla birlikte, kuruluşlarda sürekli olarak, iş başında eğitimler verilmektedir. Bu eğitimler yılın belirli dönemlerinde hizmet içi eğitim programı şeklinde de devam etmektedir.
  20. Özürlü Bakım Hizmetleri Daire Başkanlığı'ndan Duyuru: "BAKIMA HİZMETLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLER" 2828 Sayılı SHÇEK Kanunun Ek.7 nci Maddesinde "bakıma muhtaç özürlülere bakım hizmetinin resmi ve özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında verilmesi" hususu yer almaktadır. Bu kapsamda "Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik", "Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği" ve ilgili genelgeler hizmetin yürütülmesinde karşılaşılabilecek sorunların giderilmesi amacını taşımaktadır. Bu çerçevede uygulama sürecinde karşılaşılan sorunlara açıklık getirilmek üzere Daire Başkanlığımız tarafından verilen görüşlerden bazı örnekler ekte yer almaktadır. Bakım hizmetinin sunumunda söz konusu görüşler yanında yönetmelik ve genelgelerin İl Müdürü başkanlığında Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyetinde yer alan personelin katılımıyla değerlendirilmesi ve gereksiz yazışmalara mahal verilmemesi önem arz etmektedir. GÖRÜŞLERİ İNDİRMEK İÇİN ALTİ ÇİZİLİ OLANLA SAĞ TIKLAYIP FARKLI KAYDEDİNİZ İLİ KONUSU ALT KONULARI TARIH SAYI BALIKESİR Akraba 26.12.2007 4556 MUĞLA Akraba 24.01.2008 245 ORDU Akraba 20.02.2008 511 MALATYA Akraba 21.02.2008 543 GÜMÜŞHANE Akraba 03.03.3008 695 YALOVA Akraba 27.03.2008 990 YOZGAT Akraba 25.12.2008 4266 ANKARA Akraba 18.02.2009 609 DİYARBAKIR Akraba 23.02.2009 658 TEKİRDAĞ Akraba 13.03.2009 950 MUĞLA Akraba 20.03.2009 1032 BİTLİS Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Personel 14.12.2007 4426 ESKİŞEHİR Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Personel 03.01.2008 17 YALOVA Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Denetim 04.01.2008 24 MUŞ Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Denetim 07.01.2008 45 MALATYA Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Denetim 21.02.2008 543 MALATYA Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti İtiraz 21.02.2008 543 YALOVA Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Personel 27.03.2008 990 BİTLİS Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Personel 15.04.2008 1207 SAMSUN Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Personel 13.05.2008 1530 KOCAELİ Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti İtiraz 02.06.2008 1743 ADIYAMAN Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Personel 11.06.2008 1837 TUNCELİ Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Personel 19.06.2008 1941 GİRESUN Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti İtiraz 05.11.2008 3656 YALOVA Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti İtiraz 10.11.2008 3747 ÇANAKKALE Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Personel 23.01.2009 310 SAMSUN Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Personel 05.02.2009 439 ANKARA Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti İtiraz 26.02.2009 710 SAMSUN Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti 26.02.2009 711 ÇORUM Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Personel 04.03.2009 806 KONYA Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti Personel 06.03.2009 836 DENİZLİ Bakım ücreti Birden fazla bakıma muhtaç özürlüye ödeme 22.11.2007 4128 UŞAK Bakım ücreti Birden fazla bakıma muhtaç özürlüye ödeme 23.11.2007 4152 MALATYA Bakım ücreti 21.02.2008 543 KOCAELİ Bakım ücreti 25.08.2008 2820 YALOVA Bakım ücreti 10.11.2008 3747 ADANA Bakıma muhtaç özürlü Kronoik hastalıklar, yaşlılık durumu 07.12.2007 4329 TRABZON Bakıma muhtaç özürlü Bireysel bakım planı 31.12.2007 4630 YALOVA Bakıma muhtaç özürlü Bireysel bakım planı 04.01.2008 24 ANKARA Bakıma muhtaç özürlü Bireysel bakım planı 18.01.2008 173 ANKARA Bakıma muhtaç özürlü Bakım raporu 18.01.2008 173 ORDU Bakıma muhtaç özürlü Kronoik hastalıklar, yaşlılık durumu 17.01.2008 159 ORDU Bakıma muhtaç özürlü Bireysel bakım planı 20.02.2008 511 ORDU Bakıma muhtaç özürlü Kronoik hastalıklar, yaşlılık durumu 20.02.2008 511 MALATYA Bakıma muhtaç özürlü 21.02.2008 543 MALATYA Bakıma muhtaç özürlü Kronoik hastalıklar, yaşlılık durumu 21.02.2008 543 MALATYA Bakıma muhtaç özürlü Bakım raporu 21.02.2008 543 TOKAT Bakıma muhtaç özürlü 26.02.2008 608 ADANA Bakıma muhtaç özürlü Kronoik hastalıklar, yaşlılık durumu 06.03.2008 747 ANKARA Bakıma muhtaç özürlü Evlenmesi, öğrenime devam durumu 10.03.2008 772 MALATYA Bakıma muhtaç özürlü Bireysel bakım planı 25.03.2008 947 ANKARA Bakıma muhtaç özürlü Kronoik hastalıklar, yaşlılık durumu 02.04.2008 1065 BALIKESİR Bakıma muhtaç özürlü Bakım raporu 21.04.2008 1252 MARDİN Bakıma muhtaç özürlü Bakım raporu 21.04.2008 1253 SAMSUN Bakıma muhtaç özürlü Kronoik hastalıklar, yaşlılık durumu 13.05.2008 1530 ADANA Bakıma muhtaç özürlü Kronoik hastalıklar, yaşlılık durumu 16.05.2008 1587 İSTANBUL Bakıma muhtaç özürlü 08.09.2008 3983 MALATYA Bakıma muhtaç özürlü Çalışan özürlü 17.09.2008 3109 MALATYA Bakıma muhtaç özürlü 17.09.2008 3109 MALATYA Bakıma muhtaç özürlü Bakım raporu 17.09.2008 3109 İZMİR Bakıma muhtaç özürlü 16.10.2008 3450 ANKARA Bakıma muhtaç özürlü 13.11.2008 3801 ANKARA Bakıma muhtaç özürlü 18.02.2009 609 GİRESUN Bakıma muhtaç özürlü 18.02.2009 610 BİTLİS Bakıma muhtaç özürlü Bakım raporu 17.02.2009 598 DİYARBAKIR Bakıma muhtaç özürlü Çalışan özürlü 23.02.2009 658 BİTLİS Bakıma muhtaç özürlü 11.03.2009 874 KASTAMONU Bakmakla yükümlü bireyler 03.12.2007 4270 DENİZLİ Bakmakla yükümlü bireyler 14.12.2007 4425 ANKARA Bakmakla yükümlü bireyler Genel 18.01.2008 173 ANKARA Bakmakla yükümlü bireyler Genel 02.04.2008 1065 KIRIKKALE Bakmakla yükümlü bireyler Genel 11.06.2008 1829 TRABZON Bakmakla yükümlü bireyler Asker, hükümlü 16.07.2008 2331 KIRIKKALE Bakmakla yükümlü bireyler Genel 29.08.2008 2869 YALOVA Bakmakla yükümlü bireyler Asker, hükümlü 08.10.2008 3340 ADIYAMAN Bakmakla yükümlü bireyler 27.01.2009 343 ANKARA Bakmakla yükümlü bireyler Genel 02.03.2009 758 KIRIKKALE Bakmakla yükümlü bireyler Asker, hükümlü 24.03.2009 1054 ANKARA Diğer 01.11.2007 3797 KARABÜK Diğer 31.12.2007 4652 ANKARA Diğer 18.01.2008 173 ADANA Diğer 26.02.2008 605 SAKARYA Diğer 21.03.2008 926 YALOVA Diğer 31.03.2008 1033 KÜTAHYA Diğer 31.03.2008 1032 ANKARA Diğer 21.04.2008 1250 TUNCELİ Diğer 11.07.2008 2281 TEKİRDAĞ Diğer 21.07.2008 2386 KIRIKKALE Diğer 05.09.2008 2969 YALOVA Diğer 10.11.2008 3747 ANKARA Diğer 25.11.2008 3918 KOCAELİ Diğer 20.01.2009 257 SAKARYA Diğer 14.01.2009 170 MUŞ Diğer 26.02.2009 708 BİTLİS Diğer 03.03.2009 762 SİİRT Gelir hesaplaması 22.11.2007 4123 DENİZLİ Gelir hesaplaması 14.12.2007 4425 BİTLİS Gelir hesaplaması Aynı evdeki diğer özürlüye ödenen ücret 14.12.2007 4426 YALOVA Gelir hesaplaması Aynı evdeki diğer özürlüye ödenen ücret 04.01.2008 24 ANKARA Gelir hesaplaması Vasinin geliri 18.01.2008 173 ISPARTA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 20.02.2008 503 ORDU Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 20.02.2008 511 ORDU Gelir hesaplaması Aynı evdeki diğer özürlüye ödenen ücret 20.02.2008 511 ORDU Gelir hesaplaması Özürlünün kendi geliri 20.02.2008 511 ORDU Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 20.02.2008 511 MALATYA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 21.02.2008 543 MALATYA Gelir hesaplaması 21.02.2008 543 MALATYA Gelir hesaplaması Aynı evdeki diğer özürlüye ödenen ücret 21.02.2008 543 ANKARA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 06.03.2008 738 BALIKESİR Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 06.03.2008 750 KARAMAN Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 18.03.2008 862 MALATYA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 25.03.2008 947 ADIYAMAN Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 26.03.2008 983 YALOVA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 27.03.2008 990 ANKARA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 02.04.2008 1065 TRABZON Gelir hesaplaması Özürlünün kendi geliri 01.04.2008 1047 TRABZON Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 01.04.2008 1047 SAMSUN Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 13.05.2008 1530 KARS Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 01.05.2008 1367 ADANA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 16.05.2008 1587 ADANA Gelir hesaplaması Özürlünün kendi geliri 16.05.2008 1587 SAKARYA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 12.06.2008 1860 TRABZON Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 10.06.2008 1820 KARABÜK Gelir hesaplaması Aynı evdeki diğer özürlüye ödenen ücret 20.06.2008 1977 ANKARA Gelir hesaplaması 17.07.2008 2349 TRABZON Gelir hesaplaması 17.07.2008 2349 İZMİR Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 18.07.2008 2374 MARDİN Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 24.07.2008 2449 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 29.07.2008 2515 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 24.07.2008 2452 MALATYA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 17.09.2008 3109 TUNCELİ Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 16.09.2008 3076 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 24.09.2008 3249 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 16.10.2008 3449 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 20.10.2008 3481 RİZE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 27.10.2008 3551 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 25.12.2008 4277 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 05.11.2008 3678 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Özürlünün kendi geliri 05.01.2009 3 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 05.01.2009 3 ORDU Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 07.01.2009 54 UŞAK Gelir hesaplaması Özürlünün kendi geliri 23.01.2009 314 UŞAK Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 23.01.2009 314 ANKARA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 23.01.2009 313 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 26.01.2009 324 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 26.01.2009 325 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 04.02.2009 426 KAYSERİ Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 17.02.2009 587 TRABZON Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 24.02.2009 674 SAMSUN Gelir hesaplaması Aynı evdeki diğer özürlüye ödenen ücret 25.02.2009 692 SAKARYA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 03.03.2009 761 TRABZON Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 04.03.2009 807 KIRIKKALE Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 12.03.2009 927 ANKARA Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 11.03.2009 875 GÜMÜŞHANE Gelir hesaplaması Vasinin geliri 24.03.2009 1057 ARDAHAN Gelir hesaplaması Bakmakla yükümlü bireylerin geliri 26.03.2008 1088 İSTANBUL Geri ödeme Gelir değişikliği 23.07.2008 2420 BURDUR Geri ödeme Vefat 11.09.2008 3027 TRABZON Geri ödeme 18.09.2008 3116 BURSA Geri ödeme Vefat 06.01.2009 28 AĞRI Geri ödeme Vefat 20.02.2009 651 KIRIKKALE Geri ödeme Gelir değişikliği 02.03.2009 748 ŞANLIURFA Geri ödeme Vefat 16.03.2009 975 SİVAS Özürlü kimlik kartı işlemleri 25.11.2008 3917 ANKARA Özürlü kimlik kartı işlemleri 26.11.2008 3944 TEKİRDAĞ Özürlü kimlik kartı işlemleri 07.01.2009 46 KIRIKKALE Özürlü kimlik kartı işlemleri 07.01.2009 47 HATAY Özürlü kimlik kartı işlemleri 22.01.2009 272 YALOVA Özürlü kimlik kartı işlemleri 04.02.2009 433 İSTANBUL Özürlü kimlik kartı işlemleri 18.02.2009 605 MARDİN Özürlü kimlik kartı işlemleri 03.03.2009 778 ÇANKIRI Özürlü kimlik kartı işlemleri 04.03.2009 787 ORDU Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 17.01.2008 159 ORDU Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 22.02.2009 569 ADANA Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 06.03.2008 747 YALOVA Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 27.03.2008 990 SAKARYA Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 31.03.2008 1037 KAYSERİ Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 05.06.2008 1779 BALIKESİR Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 08.05.2008 1475 KAHRAMANMARAŞ Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 29.07.2008 2528 MALATYA Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 17.09.2008 3109 ZONGULDAK Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 25.11.2008 3946 BURSA Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 13.02.2009 536 TEKİRDAĞ Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 13.03.2009 950 ERZURUM Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 16.03.2009 963 BALIKESİR Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 19.03.2009 1016 ARDAHAN Özürlü Sağlık Kurulu Raporları 20.03.2009 1030 SAKARYA Vasi ve koruma kararı işlemleri 04.11.2007 4292 KASTAMONU Vasi ve koruma kararı işlemleri Kuruluşta kalan özürlüler 06.11.2007 3852 ADANA Vasi ve koruma kararı işlemleri 07.12.2007 4329 ANKARA Vasi ve koruma kararı işlemleri 18.01.2008 173 AĞRI Vasi ve koruma kararı işlemleri 25.02.2008 576 ANKARA Vasi ve koruma kararı işlemleri Kuruluşta kalan özürlüler 26.02.2008 615 İSTANBUL Vasi ve koruma kararı işlemleri Kuruluşta kalan özürlüler 20.03.2008 903 SAKARYA Vasi ve koruma kararı işlemleri Kuruluşta kalan özürlüler 28.07.2008 2493 DENİZLİ Vasi ve koruma kararı işlemleri 10.11.2008 3761 İSTANBUL Vasi ve koruma kararı işlemleri 26.11.2008 3945 KARAMAN Vasi ve koruma kararı işlemleri 27.01.2009 344 SAKARYA Vasi ve koruma kararı işlemleri 03.03.2009 763 KOCAELİ Vasi ve koruma kararı işlemleri Kuruluşta kalan özürlüler 30.03.2009 1128 SAMSUN Yabancı uyruklu bakıma muhtaç özürlü/bakıcı(akraba) 20.10.2008 3482 BİLECİK Yabancı uyruklu bakıma muhtaç özürlü/bakıcı(akraba) 04.03.2009 811 ORDU Yasal İşlemler İkametgah değişikliği 20.02.2008 511 MALATYA Yasal İşlemler 21.02.2008 543 KARS Yasal İşlemler Geri ödeme 26.03.2008 982 TRABZON Yasal İşlemler İkametgah değişikliği 17.07.2008 2347 KIRIKKALE Yasal İşlemler Kaza-i Rüşt kararı 28.07.2008 2508 İSTANBUL Yasal İşlemler İkametgah durumu 18.09.2008 3117 BURDUR Yasal İşlemler İkametgah durumu 18.09.2008 3117 ANKARA Yasal İşlemler Kaza-i Rüşt kararı 12.02.2009 509 ADANA Yasal İşlemler Kaza-i Rüşt kararı 06.03.2009 837 MALATYA Uygulamada Tereddüte Düşülen Konular 21.04.2009 1412
  21. Engelilik Kimin Sorunu ? Bireyin mi, Toplumun mu? Hatice Şahin[/url] ÖZET “Engellilik”, “özürlülük”, “sakatlık” kavramları, bu kavramlar arasındaki farklar ve dünyadaki dağılımı sıklıkla karşılaşılan başlıklardır. Söz konusu kavramlar arasındaki farkların günlük yaşamda değeri yoktur. Çünkü önemli olan, bireylerin engellilik durumunu tanımlayan kavramlar değil, engelli bireylerin toplumdaki diğer bireylere göre farklı hizmet gereksinimlerinin olduğunun bilinmesidir. Son yıllarda yürütülen “engelli kültürü” tartışmaları, farkların ortaya konarak gereksinimleri görülebilir hale getirmeyi amaçlamaktadır. Araştırmalar engellilerin günlük yaşamlarında bireysel, toplumsal ve sisteme ilişkin engeller ile karşılaştığını göstermektedir. Bu engeller nedeniyle ayrımcı tavırlara da maruz kalmaktadırlar. Engellilerin gereksinimlerinin farkına varılması onlara sunulacak olan hizmetleri de etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde engellilerle ilgili yapılan faaliyetlerde yalnızca eğitim yeterli olmamakta, engelliliğin yaygınlığı, çeşitleri, hizmetlere ulaşımı, istihdam gibi tüm yönlerini inceleyen araştırmaların yapılması gerekmektedir. Anahtar kelimeler: Engellilik, sağlık hizmeti, ayrımcılık, farkındalık Dünya Sağlık Örgütü özürlülüğü (impairment) fonksiyonel bir hasar, sakatlığı (disability) normal aktivitelerde kısıtlılık ve engelliliği (handicap) ise sosyal dezavantaj olarak tanımlamaktadır (Eric, 2001). Engellilik dışındaki kavramlar daha çok bireyin fonksiyon kaybına odaklanırken, engellilik kavramı bir engeli nedeniyle sosyal yaşamın etkilenmesi olarak ele alınmış, bu yazıda da engellilik kavramı kullanılmıştır. Yazıda engellilik sosyal açıdan incelenmiş, nedenleri dikkate alınmamıştır. Ayrıca yazıda engellilerin farklılıklarının kabulü ve buradan çıkan tartışmaların odağını oluşturan “engelli kültürü”, engellilerin gereksinimleri ve sağlık çalışanları ile iletişimi konuları işlenmiş, Türkiye’de engellilerin yaşadıkları sorunlar üzerinde durulmuştur. I. Farklı Bir Bakış Açısı ile Engellilik Engellik; normal yaşına göre vücut fonksiyonlarında veya yapısındaki herhangi bir kayıp olarak tanımlanmaktadır (The Disability Partnership, 2003). Daha ayrıntılı veya fonksiyon kaybı biçimine göre farklı tanımlar da yapılabilir. Toplumların kültürel düzeylerine göre günlük yaşam içinde sakat, özürlü, kör, sağır, dilsiz, cüce gibi farklı isimlendirmeler de kullanılmaktadır. Ancak bu isimlendirmeler günlük yaşamda engelliye ilişkin durumu ve gereksinimlerini ne kadarını yansıttığı yanıtlanması gereken önemi bir sorudur. Engelli bireylere ilişkin, toplum içinde tanınmalarını kolaylaştırıcı sıfatların dışında önemli olan nokta aslında engellilikle ilgili “farkındalığın olması” ve “anlaşılma” gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Farkındalığın yaratılması veya anlaşılmayı sağlamak, kültürel özelliklerle de doğru orantılıdır. Gelişmiş ülkelerde yasal düzenlemeler ve ilköğretimden itibaren eğitim içinde engellilik konusunun incelenmesi ile, toplum içinde yaşayan diğer bireylerin engelli ve engellilik konusunda duyarlı olması sağlanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bireylede oluşturulan engelliliğe ilişkin duyarlılık yanında başka faktörlerin de etkili olduğu görülmektedir. Öncelikle engelli bireylere sunulan eğitim, sağlık hizmetinden yararlanma, sosyal güvence ve istihdam olanakları günlük yaşamla baş edebilme ve toplumsal yaşamda varolmayı kolaylaştırmaktadır. Özetle, gelişmiş toplumlarda hem bireysel duyarlılıklar hem de engelli bireylere sunulan sosyal imkanlar ile farkındalığın arttığı görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu süreç daha farklı işlemektedir. Sağlık sorunlarının yaygınlığı, engellilik için risk faktörlerinin fazlalığı, tanıdan rehabilitasyona kadar değişen süreçlerde sunulan sağlık hizmetlerinin yetersizliği, yasal düzenlemelerin olmaması veya uygulanmaması engelli bireylerin toplumda var olabilmesinin önündeki önemli engellerdendir. Bu engeller nedeniyle, toplum içinde kendini ifade edebilmesi mümkün olmayan, genellikle evinde kalan ama yine de günlük yaşama dahil olma çabası gösteren engelliler, toplumdaki diğer bireylerin takdirini alsa da genel anlamda “acıma”, “yatsıma” veya “ayrımcı” davranışları ile karşılaşmaktadır. Bu duygu ve davranışların kültürel özelliklerle birleşmesi ile “diğerleri tarafından acınan, toplum içinde itilen, tanınmayan, ikinci sınıf vatandaş” olan engelli birey kendini de farklı algılamakta, kendi kendine acımaktadır (Tapan, 1999). Bu nedenledir ki engelliliğin yaygınlığına ilişkin ciddi oranlar olmasına rağmen gelişmekte olan ülkelerde sokaklarda daha az engelli bireyle karşılaşılmaktadır. Oysa engelli bireyin sokakta görünmesi ile ona sunulan yasal ve sosyal olanaklar arasında doğrusal bir orantının olduğu unutulmamalıdır. Bu çerçeveden bakıldığında engellilere ilişkin sıfatlar ve bunların anlamlarını merak eden sorular dışında sorulması gereken gerçek sorular şunlar olmalıdır; • Engelli olmanın olumlu yanı var mıdır? • Engelli bireyler ayrı bir kültürel grup mudur? • Sağlıklı insanlar neden gözlerini engelli birinden kaçırma gereği duyarlar? • Engelli bir bireyin cinsel yaşamı nasıldır? Bu sorulara gerek toplumsal gerekse bireysel düzeyde verilecek yanıtlar engellileri anlama ve gereksinimlerinin farkına varılmasında yararlı olacaktır. (Colbert ve ark, 1998). Engelliliğin olumlu yanı var mıdır sorusuna “engelli olmanın olumlu yanı mı olur?” sorusu ile yanıt vermek de mümkündür. Ancak araştırmalar engelli bireylerin yaşamlarını idame ettirmede, toplumda kendilerini ifade etmede yaşadıkları sorunlara karşı farklı çözüm yöntemleri geliştirdiklerini, toplumda diğer bireylere göre “sorun çözmede” daha becerikli olduğunu göstermektedir (The Disability Partnership, 2003; Kübler, 2002). Engelliliğin tıbbi veya kültürel yanları ile tanımlanması ve kavramlar arasındaki farkların yukarıdaki sorulara verilen yanıtlar bakımından günlük yaşamda karşılık bulmadığını göstermektedir. Önemli olan bu bireylerin toplumdaki diğer bireylere göre farklı gereksinimlerinin olduğunun bilinmesidir. Kısacası bu bireylerin, toplumda yaşamlarını sürdürmede bazı “engelleri” vardır. Son yıllarda engelliğin sıklığında ve nedenlerinde değişimler olduğu görülmektedir. Genel anlamda engelliliğin sıklığının, dünya çapında % 5.2 ile % 18.2 arasında değişmektedir (Dejong, 2002). 1960’lı yıllardaki çocuklarda engelli olma oranları % 2 iken, 1990’lı yıllarda bu oranın % 7 olduğu görülmektedir (Perrin, 2002). Zaman içinde gelişen teknoloji ve tanı olanakları ile engellilik sıklığının azalması beklenirken oranın yükselmesi paradoks bir durum olarak değerlendirilebilir ancak sıklıktaki bu artış doğuşta beklenen yaşam süresinin uzaması ile açıklanmaktadır (Perrin, 2002). Araştırmalar engellilik sıklığının yaş ve kırsal alanda yaşam ile arttığını göstermektedir (Perrin, 2002). İngiltere’de genel nüfusun % 14.2’sinin (6 milyon) engelli olduğu ve bunların da % 70’ini 60 ve üzeri yaştakilerin oluşturduğu görülmektedir. Çocuklarda engellilik nedeni daha çok genetik ve doğumsal hastalıklar iken yaşlılarda temel nedenler kas-iskelet hastalıkları, kalp damar hastalıkları ve nörolojik hastalıklardır. Özetle; yaşla birlikte engellilik nedenlerinin de değiştiği görülmektedir (The Disability Partnership , 2003). Türkiye’deki duruma bakıldığında ise engellilerin oranı toplam nüfus içinde % 12.9’dur. Nedenleri açısından değerlendirme yapıldığında ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engellilerin % 2.58, süregen hastalığı olanların % 9.70, yerleşim düzeyinde bakıldığında ise kırsal alanda engellilerin daha fazla olduğu görülmektedir (Özürlüler İdaresi Başkanlığı, 2002). Engelli sıklığını bilmek, hem ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre nedenlerini daha iyi yorumlamayı hem de engellilere sunulacak olan hizmetlerin planlanması açısından önem taşımaktadır. II. Engelli Kültürü Sosyologlar son yıllarda engelliler ve engellilikle ilgili farklı tartışmalar yapmaktadır. Bu tartışmaların temel noktasını “engellilik kültürü” olup olmadığına ilişkin soru oluşturmaktadır. Bu soruyu açıklamaya yönelik yürütülen çalışmalarda engelli bireylerin % 74’ünün kendini toplumun diğer bireylerinden farklı, % 45’inin kendini bir azınlık mensubu olarak gördüğü saptanmıştır. Bazı engelliler ise “engelinin” yaşamı ve kendini ifade etmede önemli bir etkisi olmadığını ifade etmişlerdir. Hatta engelini “yaşamında yapabileceklerinin lezzeti” olarak görenler de vardır. “Engellilik kültürü” konusu farklı bakış açıları ile son yıllarda yapılan tartışmaların odak noktasını oluşturmaktadır (Peters , 2000). Kültür; değerleri, töreleri, adetleri, gelenekleri, dili, tarihi ve deneyimleri, folkloru nedeniyle bir arada olma ruhu ve kimliği olarak tanımlanacak olursa, işaret dili, Braille alfabesi, engelliler ile ilgili kutlanan özel günler, sol ayağım filmi veya görme engelli sanatçıların yaptıkları resimler gibi sanat eserleri, engelli bireylerin günlük yaşamdan hikayelerini kapsayan arşivler, oluşturdukları sosyal ve politik baskı grupları, yapılan araştırmalarda kendilerini genel içinde ayrı hissetmeleri ile farklı bir kültürlenmeden bahsetmek mümkün olmaktadır (Colbert, 1998; Peters, 2000). Ancak bu kültürlenme toplum içinde ayrı grup olmalarını irdelemede değil, gereksinimlerinin farklı olmasının bir göstergesi anlamında kullanılmalıdır. Böylelikle hem toplum içinde var olmada ve kendilerini ifade etmede hem de eğitim, sağlık gibi hizmetlerden yararlanmada gereksinim farklılıkları dikkate alınabilecektir. Gereksinimlerin farklılığı engelliler ile ilgili yapılacak olan araştırmalar açısından da ayrı bir öneme sahiptir (Perrin JM, 2002). III. Engellilerin Gereksinimleri İdeal durum ile mevcut durum arasındaki fark olarak tanımlanan “gereksinim” deyimi engelliler açısından daha fazla öneme sahiptir. Yıllar içindeki yasal gelişmeler de dikkate alındığında engellilerin gereksinimleri şu başlıklar altında toplanabilir. • Eğitim hakkı • Sağlıklı yaşam hakkı • Sosyal yaşamdaki destek • Ayrımcılığın önlenmesi • İstihdam olanakları Beş temel başlık altında toplanan gereksinimlerin karşılanması “yaşamda bazı engelleri olan” bireylerin topluma kazandırılmasında dikkate alınmalıdır. a. Sağlık Gereksinimleri Nelerdir? Engellilerin sağlık hizmeti içindeki gereksinimlerini sekiz temel başlık altında toplamak mümkündür. Engelli olmayan bireylere göre karşılaştırmalı olarak sunulan gereksinimler şunlardır (Dejong, 2002). • Daha incelikli sağlık sorunlarına sahiptir. Bu bireyler engelleri nedeniyle diğer bireylere göre bası yaraları, idrar yolu enfeksiyonların gelişmesi gibi sağlıkla ilgili inciticilere daha fazla maruzdur. • Sağlık hizmetlerinin sürekliliği ve koruyucu hizmetler açısından eşit olanaklara sahip değildir. Örneğin; hareket konusunda engeli olan bir kişinin kalp damar hastalıklarından korunma amacıyla egzersiz yapması olanaklı değildir. • Yaşamının erken döneminde engelli olan bireyler, diğer bireylere göre kronik hastalıkları daha fazla yaşamaktadır. Sürekli oturan bir engellinin obesite nedeniyle kalp damar hastalıkları ve diyabet hastalığını veya idrar torbasının boşalma sorunları nedeniyle böbrek hastalıklarını daha fazla yaşamaktadır. • Engelliliğin getirdiği yeni sağlık sorunlarına bağlı olarak eşlik eden başka fonksiyon kayıplarını daha fazla yaşamaktadır. Örneğin; omurilik yaralanması olan bir engelli, kollarındaki eklem rahatsızlığı nedeniyle elle idare edilen tekerlekli sandalyeyi kullanamamaktadır. Bu kişilerde genellikle eşlik eden diğer sağlık sorunları engelliliğe neden olan soruna göre daha ağır seyretmektedir. • Engelli bireylerin sağlık sorunlarına ilişkin yürütülen tedavileri, daha karmaşıktır veya daha uzun sürelidir. Çünkü mevcut fonksiyon kayıpları iyileşme sürecini olumsuz etkilemektedir. • Süregen ruh sağlığı hastalıkları gibi bazı engellilik durumlarında yaşam boyu ilaçlı tedavinin sürdürülmesi gereklidir. • Engelli bireyler, ortez veya tekerlekli sandalye gibi yaşam boyu kullanacakları bazı yardımcı tıbbi malzemelere gereksinim duymaktadır. • Engelli bireyin uzun süreli bireysel veya tıbbi hizmete gereksinimi vardır. • Yukarıda sayılan sekiz temel gereksinim dışında bireyin yaşadığı engele bağlı olarak gereksinimlerin ve sunulacak sağlık hizmetlerinin de beraberinde çeşitlendiği görülmektedir. Özetle engelli bireyler engeli olmayan bireylere göre aynı sağlık sorunundan daha fazla etkilenmekte, genel nüfusa göre sağlık sorunlarına ilişkin riskleri daha fazla taşımakta ve altta yatan soruna bağlı olarak sağlık hizmet gereksinimleri de değişin göstermektedir. Sağlık hizmet gereksinimlerinin farklılığı dışında, engellilerin sağlık hizmeti içindeki maliyetleri de farklılık göstermektedir. 1996 yılında ABD’de yapılan bir araştırmada engellilerin yetişkin nüfusun yaklaşık % 16’sını oluşturduğu görülmüştür (Dejong, 2002). Bu araştırmaya göre engelliler aynı yaş grubundaki yetişkinler arasında; • Hekime başvuranların % 34’ünü • Reçete yazılanların % 41’ini • Hastaneden taburcu olanların yaklaşık % 50’sini • Tüm gecelerini hastanede geçirenlerin % 62’sini oluşturmakta ve • Yetişkinlerle ilgili sağlık hizmeti harcamalarının ise % 46’sı engelli bireylere harcanmaktadır. Engelli bireylerin ancak % 3’ü herhangi bir sağlık harcamasına neden olmazken, engelli olmayan bireylerde bu oranın % 16 olduğu görülmektedir. Oran dışında maliyet olarak karşılaştırıldığında, engelli olmayan bir bireyin ortalama sağlık harcamaları 420$ iken engelli bir birey için bu miktarın 2489$ olduğu görülmektedir. Bu farklılığın cepten harcamalarda da olduğu görülmektedir (Dejong, 2002). Gereksinimler ve maliyetle ilgili durumun, genel bütçe içinden sağlığa ayrılan payın değiştiği gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında da ciddi farklılıklar göstereceği açıktır. b. Sağlıklı ve İyi Olmanın Önündeki Engeller Sağlık kavramı; fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak tam bir iyilik hali olarak tanımlanmaktadır. Sağlık kavramının yukarıda tanımlandığı biçimi ile engelli bireyler için de geçerli olup olmadığına dair çeşitli araştırmalar yürütülmüştür. Putnam’ın (2003) yaptığı bir çalışmada, sağlıklı ve iyi olma hali engelliler tarafından tanımlanmıştır ve engelli olmayan bireylere göre farklılıklar değerlendirilmiştir. Söz konusu araştırmada engelli bireylerin sağlıklı ve iyi olma durumunu, aşağıdaki dört başlık halinde tanımlandığı görülmektedir; • Fonksiyonlarını yerine getirebilme ve istediği her şeyi yapabilir halde olma, • Bağımsız olabilme, • Hem fiziksel hem de moral olarak iyi olma, • Ağrının olmaması. Görüldüğü gibi yaşanan sağlık sorunları, engelli bireylerin sağlık ve hastalık algılarını değiştirmekte ve sağlıklı olma durumunu da farklı tanımlamalarına neden olmaktadır. Toplumun diğer bireyleri için sorun olmayan pek çok konu engelli bir birey için aşılması gereken büyük bir sorun haline gelebilmektedir. Örneğin; sağlıklı bir bireyin merdiven çıkarken basamakların yüksekliklerini farketmediği bir koşulda, yürüme engelli bir birey her bir basamağın yüksekliğini farketmekte, yukarı çıkma veya aşağı inmede daha fazla dikkat ve enerji gereksinimi duymaktadır. Sağlıklı ve iyi olma durumunun önündeki engeller, bireysel, toplumsal ve sistem düzeyinde engeller olarak tanımlanmaktadır (Putnam, 2003). 1. Bireysel düzeydeki engeller Bireysel düzeyde engeller ruhsal durum, kişisel tutum ve sağlık davranışı ile ilgili engelleri kapsamaktadır. Araştırmalar, ruhsal durumun sağlık ve iyilik halini etkilediğini göstermektedir. Engelli bireyler “stres altındayken düşünme sürecinin olumsuz etkilendiğini ve diğer zamanlara göre düşüncelerinde ciddi farklılıklar olduğunu” ifade etmektedirler. Stres dışında depresif duygu durum ve başkalarının etkisi de ruhsal durum açısından önemlidir. Engelli bireylerin engellerini kabul etmeleri sağlık ve iyilik halini olumlu olarak etkilemektedir. Kendi kendinden memnuniyet yaşama bakış açısına da yansımaktadır. Engelliler arasında yapılan araştırmalarda, sağlıklı kalmadaki davranışlarının sağlık ve iyilik halleri üzerinde önemli etkileri olduğunu göstermektedir. Yüzme, gezme, yeni bir şeyler öğrenme gibi aktiviteler engelli bireylerin kendilerini daha az hasta hissetmelerine neden olmaktadır. 2. Toplumsal düzeydeki engeller Engelli bireylerin kendilerini sağlıklı ve iyi hissetmesinde karşılaştıkları toplumsal düzeydeki engeller aile üyeleri, arkadaşlar, meslektaşlar tarafından sosyal destek ve sağlık çalışanlarının etkileri şekilde özetlenebilir; Engelli bireyler, sosyal desteğe sahip olmalarının kendilerini daha sağlıklı ve iyi hissetmelerine neden olduğunu ifade etmektedirler. Sosyal destek özellikle stresle başetmede ve moral bozukluklarını gidermede önem kazanmaktadır. Putnam (2003) yaptığı araştırmada, yakın dostları tarafından “hissettiğin kadar iyi görünmüyorsun” gibi sosyal destek adına maruz kaldıkları bazı davranışlar nedeniyle engellilerin olumsuz etkilendiğini saptamıştır. 3. Sistem düzeyindeki engeller Erişilebilirlik, kurumsal düzenlemeler ve mali bakımdan yaşanan engeller sistem düzeyinde belirtilen engeller olarak tanımlanmaktadır. Engelli bir bireyin belirttiği gibi “sağlık ve iyilik hali kendinizle ilgili hissedilen pozitif duyguların toplamı” olarak değerlendirildiğinde dışarıya çıkabilme ve istenilen aktivitelerin bağımsız biçimde yapılabilmesi erişilebilirlik açısından önemli göstergelerdir. Engelli bireyin yaşadığı ev koşullarının düzenlenmesi, merdivenler ve kaldırımlar gibi mimari koşullar, toplu taşım araçlarından yararlanma olanakları, telefon ve diğer iletişim araçlarından yararlanma, günlük yaşamı kolaylaştırmak üzere kullanılan yardımcı ekipmanlar gibi pek çok konuda erişilebilirlikten bahsetmek mümkündür. Erişilebilirliğin artırılması engelli bireyin toplum içinde bağımsız olabilmesine olanak sağlamakta, dolayısı ile sağlık ve iyilik hali üzerinde olumlu etki göstermektedir (Putnam, 2003). Benzer şekilde yasalar ile tanınan ayrıcalıklar ve bunlardan yararlanma olanakları, sosyal güvenceye sahip olma, eğitim ve istihdam olanaklarının sağlanması, çalışamayan engelli bireylere düzenli ödeme şeklinde “engelli ödeneği” verilmesi gibi sistemle ilgili bazı konular da sağlık ve iyilik halini algılama üzerine etkilidir (Putnam, 2003). Araştırmalar, engelliliğe ilişkin akut veya sürekli tedavi ve rehabilitasyon maliyetinin yüksek olması nedeniyle sosyal güvence desteğinin engelli bireyler açısından vazgeçilmez olduğunu göstermektedir (Putnam, 2004). c. Engelli ve Sağlık Hizmetleri Scullion’un (1999) yaptığı bir araştırma, engelli bireylerin sağlık hizmeti ile ilişkilerinden memnun olmadıklarını göstermektedir. Engelli bireyler; hastanelerdeki mimari düzenlemelerin engelliler açısından uygun olmadığını ve gerekli ekipman bakımından yetersiz olduğunu , sağlık çalışanının engellilerin gereksinimleri konusunda eğitimli olmaması nedeniyle hizmet sunumu sırasında mesleki donanımının yetersiz olduğunu, sağlık hizmeti içinde aşırı bölünmüşlük ve işbirliğinin yetersizliği nedeniyle engelli bireyin sağlık çalışanı tarafından bütün olarak değil bir organ olarak algılandığını, engellilere karşı baskıcı ve düşmanca bir tavır sergilendiğin ve sağlık çalışanları engelliliği sosyal yönden değerlendirmede yetersiz olduğunu ifade etmektedirler. Engelli bakış açısı ile sağlık çalışanlarını, sağlık çalışanları bakış açısı ile de engelli bireyleri değerlendiren araştırmalar, engelli bireylerin sağlık hizmetlerinden memnuniyetlerinin olumsuz olmasının hizmetten yararlanmayı da olumsuz etkilediğini göstermektedir. French’in yaptığı çalışmada engelli bireyler “sağlık hizmetlerinin sunumunun insancıl olmadığını ve istismar edici” olduğunu ifade etmişlerdir. Aynı araştırmada bir engellinin “tıp öğrencilerinin yararına soyunurken kıyafetlerimizle birlikte saygınlığımızı da çıkarıyoruz” sözü sağlık sisteminin engelli bireylere bakış açısını göstermesi bakımından önemlidir (Scullion, 1999). Özetle; görme engelli birinin her gelişte sesinden sağlık çalışanını tanımaya zorlanması, işitme ve konuşma engelli olan kişilere yeterli tıbbi danışmanlık veya sağlığı ile ilgili bilgi verilmemesi, engelliye tercümanlık yapan kişilere yeterli bilgi verilmemesi gibi iletişimle ilgili yetersizlikler vardır (Scullion, 1999). Yukarıda sözü edilen faktörler dikkate alındığında yaşanan olayların incitici ve zarar verici olduğu ve sağlık çalışanı ile engelli birey arasında güç bakımından ciddi bir farklılık olduğu görülmektedir. Bu farklılığı engellilerin yetersizliklerine ilişkin yaşanan bireysel ve kurumsal ayrımcılığa atfetmek mümkündür. Tedavi ve rehabilitasyon aşamalarında hem engelli bireyin kendini kabulü hem de toplumun engelliliğe bakış açısını geliştirme de sağlık çalışanlarının önemli katkıları vardır. Ancak çalışma hayatı içinde sağlık çalışanı engelli bireyi moral durumunu dikkate almaksızın fiziksel engel olarak algılamaktadır. Sağlık çalışanına göre engelli birey; kendine sunulan hizmetin pasif alıcısıdır ve bu nedenle minnettar ve itaatkar olmalıdır (Scullion, 1999). Sağlık hizmeti alırken kendini hissettirten ve güçlü gözüken, planlanan tedavide söz hakkına sahip olma çabası gösteren bir engelli, sağlık çalışanı tarafından “talepkar”, “inat”, “aksi” kişilik olarak algılanmaktadır. Bu algı ise yaşamı boyunca sıkça sağlık hizmeti alan engelli bireyin olumsuz bir kişilik olarak tanımlanmasına ve kalitesiz veya düşük kaliteli hizmet almasına neden olmaktadır (Scullion PA, 1999). Oancia’nın (2000)yaptığı bir çalışmada, sağlık çalışanları arasında engellilere yönelik ayrımcığın oldukça yüksek olduğu, meslekteki yılların artmasıyla birlikte ayrımcı davranışların da arttığı ve kadın çalışanların erkeklere göre daha fazla ayrımcı davranış gösterdikleri saptanmıştır. Sağlık hizmetlerine ve sağlık çalışanı ile iletişime aile üyeleri kadar gereksinim duyarken, engelli bireylerin sağlık hizmetine ulaşımında yaşanan engeller nasıl çözümlenecek? Bu soruyu yanıtlamaya yönelik olarak yapılan çalışmalar incelendiğinde sağlık çalışanlarının “engelliliğin farkına varma” ile ilgili eğitimi dikkati çekmektedir (Scullion, 1999; Oancia, 2000; Thompson, 2003; Wells, 2002; Hardy, 2003; Commission on Disabilities, 2003; Tanenhaus, 2000). Gelişmiş ülkelerde “farkındalık” eğitimi ilk öğretim çağı çocuklukla birlikte verilmekteyken, gelişmekte olan ülkelere ilişkin bu konuda herhangi bir eğitimin yapılmadığı görülmektedir. Engellilere hizmet veren tüm sağlık çalışanlarının mesleki eğitim programları içinde “farkındalık” eğitimleri olmalıdır (Oancia, 2000; Thompson, 2003; Wells, 2002; Hardy, 2003; Commission on Disabilities, 2003; Tanenhaus, 2000). IV. Türkiye’de Durum Nasıl? Gelişmekte olan ülke özellikleri taşıyan Türkiye’de engellilerin karşılaştıkları sorunlar şunlardır (Tapan, 1999); • Engellilerin, mimari engeller, toplu taşımadan yararlanamama, istihdam olanaklarından yararlanamama gibi sosyal yaşamdaki destekleri yetersizdir. • Engelliler, eğitim hakkını kullanmada sorunlar yaşamaktadır. Eğitim olanaklarının öğrenme engelliler için özel okullar gibi hem engel çeşidine göre düzenlenmemesi, hem de eğitim olanaklarına fiziksel veya mali nedenlerle ulaşamama söz konusudur. • Engellilerin, sosyal yaşamda bağımsız yaşamaları için destekleri azdır. Bağımsız yaşamada iş ve kendi kendini geçindirebilme önemli faktörlerdir. • Engellilerin sosyal güvenceye kavuşturulması sağlık hizmetlerinin sürekliliği ve ortez, protez, tekerlekli sandalye gibi yardımcı ekipman elde etmede yaşamsal önemse sahiptir. • Sağlık hizmeti sunan kurumlar başta olmak üzere gerek ulaşım gerekse kurumda dolaşım bakımından mimari engellerin ortadan kaldırılması gereklidir. Kaygan zeminler, dar kapılar, trabzansız merdivenler sağlıklı kişiler için sorun değilse de engelliler için aşılması güç engellerdir. V. Son Söz Son yıllara kadar Türkiye’de engellilerin dağılımı nedenleri konusunda bilgi edinmek mümkün değildi ancak Devlet İstatistik Enstitüsü ve T.C. Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın işbirliği ile yapılan “Özürlüler Araştırması” merak edilen pek çok konuya ışık tutması açısından önemli bir kaynak niteliğindedir. Bu araştırmada, engellilik sıklığının oldukça yüksek olduğu (% 12.29), medyan yaşın çok genç olduğu (33.86 yıl) görülmektedir. Bunun yanısıra; tamamlanmış eğitim düzeyine göre okuma yazma bilmeyenlerin % 36.3 (kırsal alanda yaşayanlarda ve kadınlarda daha da yüksek), işgücüne katılanların % 21.7, işsiz olanların % 15.4, sosyal güvencesi olanların % 47.5 ve doğuştan engelli olma oranının ise % 46.6 olduğu görülmektedir. Engellilere kurum ve kuruluşlardan beklentileri sorulduğunda % 61.2’si parasal katkı istemektedir (Özürlüler İdaresi Başkanlığı, 2002). Araştırma sonuçları, engellilik konusunun Türkiye açısından önemli olduğunu göstermektedir. Özellikle doğuştan engelli olma oranının yüksekliği gebelik sırasında anneye verilecek sağlık hizmetinin planlanmasında ve etkin uygulanmasında, akraba evliliklerinin önlenmesinde yol göstericidir. Benzer biçimde, düşük okur yazarlık oranı, iş olanaklarının sınırlı olması, yaşamlarını bağımsız sürdürmelerinin önündeki engeller olarak görülmekte ve engellilerin kurum ve kuruluşlardan “parasal destek” isteklerini artırmaktadır. Oysa farkındalığı olan bir toplumda engellilere sunulan eğitim, sağlık ve istihdam hakları parasal destekten çok daha önemlidir. Sonuç olarak; doğum öncesi ve sonrası ebe hizmetlerinin etkin yürütülmesi ve iş kazaları başta olmak üzere sonradan oluşacak engelliliğin önlenmesinde, sonradan ortaya çıkan engellere karşı gerekli tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin sunulmasında, başta eğitim kurumlarında olmak üzere erken yaşlarda toplum bireylerinin engellilikle ilgili farkındalığının artırılmasında ve engellilerin kendi haklarının bilincine varmasında, sağlık sektöründen, eğitim sektörüne kadar pek çok sektörün işbirliği içinde çalışmaları gereklidir. Bu işbirliğinin oluşturulması ve yaşama yansıtılması ile ülkeler ancak gelişmiş ülke olarak adlandırılacaktır. KAYNAKLAR 1. Barbotte E., Guillemin F., Chau N., Lorhandicap Group. Prevalance of Impeirments, Disabilities, Handicaps and Quality of Life in The General Population: A Review of Recent Literaure. Bulletin of The World Health Organization. 1047-1055, (2001). 2. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı. Türkiye Özürlüler Araştırması. Ankara, (2002). 3. Colbert, T.C., Fassinger,R.E., Horvat, J.J., Lamas, J., Mona, L., Mortisugu, J.N., Wade, C.E. Disability as diversity: a guide for class discussion.(1998). http://www.apa.org/monitor/feb98/diverse.html, ziyaret tarihi: .01.05.2003 4. Commission on Disabilities. Disability awareness curriculum. http://www.co.sanmateo.ca.us/smc/department/home/0,,65129_6563808_7184233,00.html, ziyaret tarihi: 01.05.2003 5. Dejong G, Palsbo SE, Beatty PW ve ark. The organization and financing of health services for person with disability. The Milbank Quarterly, 80:2, 261-301, (2002) 6. Hardy C. Introducing A New Disability Awareness Curriculum-Just Like Me and You. http://www.paraquad.org/disaware.htm, ziyaret tarihi: 30.04.2003 7. Krokstad S, Westin S. Disability in society-medical and non-medical determinants for disability pension in a Norwegian total cuntry population study. Social Science & Medicine, 58, 1837-1848, (2004) 8. Kübler E., Kessler D., Yaşam Dersleri. Ege Meta Yayınları, İzmir, 2002, 37-38 9. Oancia T, Bohm C, Carr T, Cujec B, Johnson D. The influence of gender and speciality on reporting of abusive and discriminatory behaviour by medical students, residents and physician teachers. Medical Education, 34:250-256, 2000 10. Perrin JM. Health services research for children with disabilities. The Milbank Quarterly, 80:2, 3003-324, (2002) 11. Peters S. Is There A Disability Culture? A Syncretisation Of Threepsssible World Views. Disability & Society,. 15:4, 583-601, (2000). 12. Putnam M, Geenen S, Powers L. Health End Wellness: People With Disability Discuss Barriers And Facilitators To Well Being. Journal Of Rehabilitation. 69:1, 37-45, (2003) 13. Scullion PA. Disability in A Nursing Curriculum. Disability & Society. 14:4, 539-559, (1999) 14. Tanenhaus RH, Meyers AR, Harbison LA. Disability and The Curriculum in US Graduate Schools of Public Health. American Journal of Public Health. 90:8, 1315-1316, (2000). 15. Tapan E. Ben Mutlu Bir Down Annesiyim. Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, (1999) 16. The Disability Partnership. The Disability Partnership , The Experience of Disability. London (2003). 17. Thompson TLC. The Effect of Curriculum on The Attitudes of Nursing Students Toward Disability. Rehabilitation Nursing. 28:1, 27-30, (2003). 18. Wells TPE, Byron MA, McMullen SHP, Birchall MA. Disability Teaching for Medical Students: Disabled People Contribute to Curriculum Development. Medical Education. 36. 788-792, (2002).
  22. İstanbul Teknik Üniversitesi Aşçı Alım İlanı....

    Konuyu : Türkiye Omurilik Felçlileri Platformu > Engelliler Genel Bölüm > İş Hayatı > İş İlanları bölümüne taşıdım.
  23. Avrupada engelli bir çocuğun sahip olduğu haklar... Aslinda bunu yazmamdaki amac, Turkiye'de yasayan engelli insanlarin hic bir hakka sahip olamadigini goz onune koyabilmek. Ben, kendi oglumun sahib oldugu imkanlardan bahsedecegim... aslinda ozurlerin farkliligina gore sahip oldugun imkanlar da farklilasiyor. benim oglum ilk dogdugunda hemen ambulansla cocuk hastanesine alindi. ikinci gunu bel ameliyatini oldu, bu arada onu takip eden diger ameliyatlar... hemen bize bir danisman ve psikolog temin edildi. anne ve baba olarak, engelli bir cocukla nasil yasanilacagina dair bilgiler aldik, sorularimizin hepsi yanitlandi. bu cok buyuk bir destek... oglum 3 ay hastanede kaldi. dogumundan sonra 2 buyuk ameliyat, 2 kez mr'i cekildi ve biz bes kurus odemeden hastaneden ciktik -ki diger ameliyatlari da aynen boyle oldu-... arif daha 6 aylikken gorevliler evimize gelip baktilar ve evimizi kucuk buldular. kadinin bana soyledigi cok ilgincti: "arif size kizdiginda tekerlekli sandalyesini cevirip odasina girip kapisini carpabilicegi bir eviniz olmasi gerekli". ve biz hic bir sekilde ugrasmadan evimiz ayarlandi. ev cift banyolu. arif'in banyosu kendine ait, ozel, oldukca buyuk ve banyoda duvara monte edilmis kumandali bir yatak var. arif bonyoya girdiginde onu kumandasıyla asagiya indiriyor, ustune oturup kumandayla kaldiriyor ve muslugu acip rahatca yikanabiliyor. aslinda su an daha kucuk ve ben yapiyorum bunlari, ama bunlar ilerisi icin, simdiden alinmis hazirlanmis seyler... ve tuvaleti. tuvaleti yuksek yapilmis, aslinda bu da buyuklar icin tasarlanmis -hani egilemezler diye-, ama arif icin su an yukseklik koyduk. hic zorlanmadan tekerlekli sandalyeyle oturabiliyor ve tuvalet elektrikli, cocuk kendini cevirip temizliyemeyecegi icin poposunu hem yikiyor hem de kurutuyor. boylece birey her zaman temiz ve saglikli oluyor, kimseye ihtiyac duymuyor. gelelim yatagina; o da ozel, o da kumandali. cocuk kumandayla yatagi indiriyor, emekleyerek uzerine cikiyor ve yatagini havaya cikartip uyuyor. boylece annesi ve babasi onu kaldirip indirirken hic zorlanmiyor. gelelim tekerlekli sandalyesi, ozel ayakkabilari ya da ihtiyaci olabilecek her sey... bunlarin hepsi ucretsiz ve cocugunuzu surekli takip eden rehebilite doktorunuz ve fizyoterapistiniz var; bunları zamani gelmeden ismarlayip getirtiyorlar... arabanizi da ozel yaptiriyor devlet; genelde munibusleri. cocuk sandalyeyle icine giriyor arkadan bir sistemle ve koltuklarin tam ararsina gecebiliyor ve sandalyesiyle seyahat ediyor. bu da devletin bir hizmeti... burda her cocuk cocuk parasi aliyor. engelli cocuklar iki cocugun aldigi parayi aliyorlar, ailesi onun icin daha guzel imkanlar verebilsin her istedigini alabilsin diye... anne babaya pekte bir sey birakmiyorlar, herseyi ayarlaniyor... yuzme dersleri, ata binmeler, ozel judo dersleri, fizyoterapi, ergoterapi, logopedi, pedegog hizmeti; bunlar tamamen ucretsiz. ve taksi hizmeti. engelli bir cocuk her nereye gidiyor olursa olsun, onu taksi evinden alir, yaninda bir velisi ya da kimse olmadan onu oraya goturur ve dedigi saatte alip eve birakir. inanin bu mukemmel bir hizmet. onlarda hep ozel tekerlekli sandalyeye uygun minibuslerdir ve cocuk hic yipranmadan, hic sorun yasamadan gidecegi yere birakilip alinir. bu cocugun arkadas gezmesine, bakkala gitmesine, yuzmeye, akliniza gelebilecek her yer icin gecerli ve UCRETSIZ!.. su an aklima gelen en onemliler bunlar Turkiye'deki engelli bir cocugun imkanlariyle arada baya bir fark var galiba. ne dersiniz?!. Alıntı
  24. Avrupada Engelli Bir Çocuğun Sahip Olduğu Haklar

    Yazıyı ekleyen benim bende okuyunca şaşkınlıkla okudum ama bana biraz abartılı geldi .. Tamam hepsi olabilir ama bu kadarınada pes yani diyorum... Çok fazla inandırıcı gelmiyor bana..
  25. Başucumda Müzik ( Kürşat Başar ) ..

    Daha öncede duymustum başkalarından güzel bir kitap oldunu ama bir türlü okumak nasip olmadı.. En kısa zamanda okumaya çalıscam .. Paylaşımın için tşkler Nazo...