k@lpsizim_85

Üye
  • İçerik sayısı

    4.342
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    17

İletiler bölümüne k@lpsizim_85 kullanıcısının eklediği dosyalar


  1. bahar-polen-alerji.jpg

    Bu hastalık ilk tanımlandığında yanlış bir isimlendirme ile "saman nezlesi" denmiştir. Daha sonra hastalığın polenlerle ilgili olduğu belirlenmiş ancak "saman nezlesi" terimi kullanılmaya devam edilmiştir.

    Polenler dışında besin maddeleri (çilek, fındık, yumurta, balık gibi), ev tozu, hayvan tüyleri veya mesleki ortamda karşılaşılan maddeler de alerji yapabilir. Alerjik rinit ya da saman nezlesi burun içi örtüsünün hapşırma ve akıntıyla birlikte şişmesi durumudur. Kadıköy Şifa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Solak, bahar alerjisi hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı.

    "Saman nezlesi" hangi durumlarda ortaya çıkar?

    Hastalık herhangi bir yaşta başlayabilir. Ancak genellikle genç yaşta (1 - 20 yaş) başlar. Çoğunlukla ailede aynı hastalık mevcuttur. Anne ya da babada alerji varsa %30, her ikisinde de alerji varsa %60, oranında çocukta alerji görülecektir. Diğer alerjik hastalıkların (egzama, astım ve alerjik konjuktivit-göz nezlesi-) görülmesi olasılığı fazladır. Alerjik rinit ağır bir hastalık olmamasına rağmen kişiyi son derece rahatsız edebilir; uykuyu, yemek yeme ve yaşam şeklini olumsuz etkiler; okul ve işgücü kaybına yol açar. Kent yaşamı alerjik hastalıkların görülme oranını arttırmıştır. Bunda çevre kirliliğinin rol oynadığı düşünülmektedir. Alerjik riniti olan kişilerde sinüs enfeksiyonları, kulakta sıvı birikimi ile ortaya çıkan işitme azalmaları ve burun polipleri görülebilir. Ayrıca alerjisi olmayan kişilere oranla astım gelişme riski 4 kez daha fazladır.

    Alerjiye yol açan diğer bir madde ise "mold" denen küflerdir. Moldlar ekmeği küflendirir, meyvelerin bozulmasına yol açar. Aynı zamanda kuru yapraklarda, çayırlarda, samanda, tohumlarda, diğer bitkilerde ve toprakta bulunur. Soğuğa dirençli olduklarından alerji sezonu uzundur ve karın toprağı kapattığı dönemler dışında sporları havada bulunur. Moldlar ev içindeki bitkiler ve topraklarda yaşar. Bodrum katları ve çamaşır odaları gibi nemli yerlerin yanı sıra, peynirde ve mayalanmış içkilerde de bulunur. Moldlardan korunmak için ev bitkilerinin sayısı azaltılmalıdır.

    Belirtileri nelerdir?

    Alerjik riniti olan hastalarda burun tıkanıklığı, hapşırma nöbetleri, sulu burun akıntısı, burun ve gözlerde kaşıntı (aynı zamanda konjuktivit), damakta ve gırtlakta kaşıntı, öksürük ve baş ağrısı görülebilir. Alerjiye yol açan polenlerin kaynağı çeşitli otlar ve ağaçlardır. Polenler havadan burun, göz ve boğazımıza yapışarak birikirler. İlkbaharda polenlerin kaynağı genellikle ağaçlar, yaz ve sonbaharda ise genellikle çayır otlarıdır. Bir bitkiye veya hayvana ait alerjen madde vücuda girerse bu istilayı önlemek için bağışıklık sistemi bir reaksiyon gösterir. Normal şartlar altında bu, yararlı ve doğal bir korumadır. Ancak bazı kişilerde bu reaksiyon aşırı boyutlarda olmaktadır. Bu kişiler alerjik olarak tanımlanmaktadır. Alerjen maddeler vücudu antikor yapmak üzere uyarırlar. Bunlar daha sonra alerjen maddelerle birleşip bazı kimyasal maddeler salgılatırlar. Bu maddeler arasında en iyi bilineni histamindir. Bu kimyasal maddeler burun içi örtüsünün şişmesine, kaşıntıya ve aşırı miktarda salgı oluşmasına neden olur.

    Teşhis ve tedavi nasıl yapılır?

    Alerji düşünülen durumlarda tanıyı kesinleştirmek için bazı testlerin yapılması zorunludur. Bu testler 4 gruba ayrılır: serolojik (kan) tetkik, prick-test (derideki spesifik antikorların gösterilmesi), burun sekresyonunun kimyasal analizi ve burun içine alerjen maddelerle yapılan uyarı testi. Alerji tanısı doğrulandıktan sonra uygun tedavi başlatılmalıdır. Tedavi 4 ayrı başlık altında toplanabilir:

    1- Alerjen uyaranlarla temasın kesilmesi,

    2- İlaç tedavisi,

    3- Hiposensibilizasyon (aşı tedavisi)

    4- Cerrahi Tedavi

    İlaç tedavisi

    Alerji tedavisinde birçok ilaçtan yararlanılmaktadır. Bunlar arasında antihistaminikler, dekonjestanlar, kromolin ve kortizonlu ilaçlar vardır. Bu ilaçlar tek tek veya kombine olarak kullanılabilir. İlaç tedavisinin özelliği çok çabuk etki göstermesidir. Burun içerisine uygulanarak kullanılan kortizonlu spreylerin yan etkileri son derece azdır. Ancak bu ilaçların etki gösterecek en düşük dozda ve düzenli olarak kullanılması yararlı olmaktadır.

    Hiposensibilizasyon (aşı) tedavisi

    Çevre kontrolü ve ilaç tedavisine rağmen şikayetlerin 2 yıldan fazla devam etmesi durumunda önerilir. Bu yöntemle bağışıklık sisteminin tepki mekanizması değiştirilmeye çalışılmaktadır. Etkisi yavaş görülür ve sadece aşıda kullanılan maddelere karşı iyileşme elde edilir. Uygulama, alerjen maddelerin belirli miktarda vücuda verilmesi ile yapılır. İşlem uzman gözetiminde yapılır. Tedavi 3-5 yıl süreyle uygulanır. İlk 3 yıl içinde yeterli iyileşme görülmezse tedavi sona erdirilir.

    Cerrahi tedavi

    Daha çok aşırı büyümüş burun etlerinin veya poliplerin tedavisine yönelik olarak yapılır. Bu yöntemler tek tek veya kombine olarak kullanılabilir. En etkili tedavi yöntemi uygulansa bile eğer alerjen maddelerle yoğun olarak karşılaşılıyorsa başarı şansı az olacaktır.


  2. B_3622_GSKLOGO_B.jpg

    Divan Toplantısı Yapıldı

    Galatasaray Spor Kulübü'nün aylık olağan Divan Toplantısı, Galatasaray Lisesi'ndeki Tevfik Fikret Salonu'nda gerçekleştirildi.

    Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar'ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Galatasaray Spor Kulübü 2. Başkanı Mehmet Helvacı ile Yönetim Kurulu üyeleri Sinan Kılıç, Ahmet Dedehayır ve Nejat Uygur katıldı.

    Toplantının başında üyelere bilgi veren İrfan Aktar, 2008 yılında üyelerle ilgili kulübe yapılan itirazlar üzerine kurulan komisyonun, gelecek ayki toplantıda raporunu sunacağını söylerken, Galatasaray Bayan Basketbol Takımı'nın yarın yapacağı FIBA Bayanlar Avrupa Kupası final rövanş maçında desteklenmesini istedi.

    Galatasaray Spor Kulübü 2. Başkanı Mehmet Helvacı üyelere hitaben yaptığı konuşmasında, “Stadımızda beklemediğimiz bazı aksaklıklar oldu, ama bu hafta itibariyle çalışmaların az da olsa yeniden başladığını, kredi işlemlerinin de sağlıklı yürüdüğünü tespit ettik. Pazarlama faaliyetlerine, planladığımız gibi bu ay içinde başlayacağız'' dedi.

    Yeni stadı 2010-11 sezonundan itibaren kullanmaya başlayacaklarını yineleyen Helvacı, kulübün borcu olarak ortaya çıkan 313 milyon TL'nin de yanıltıcı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Bu rakam, Divan Kurulu komisyonunun tespiti. Borç-alacak farkımız bu kadar yüksek değil. Teknik bazı zorunluluklardan kaynaklanan bazı rakamlar ekleniyor ve nihai rakam bundan dolayı artıyor. Yoksa bizim bu dönemde yapmış olduğumuz tasarruflarla, borcumuzda azalma var. Zannedildiği gibi bir borç sarmalı yok."

    Mehmet Helvacı futbol takımı ile ilgili olarak, "Oyuncunun kimyasıyla, takımın kimyası uyuşmadığı takdirde, oynatmak mümkün olmuyor. Bu sezon yapılan transferlere bakıldığında da zaten hiçbiri için olumsuz bir beyan görülmemiştir" diyen Helvacı, eldeki aktif kaynakları nakde çevirmek için çalışmaların sürdüğünü, Futbol A.Ş. ile Sportif A.Ş.'nin birleştirilmesi ve Riva arazisinin değerlendirilmesi projelerinin de devam ettiğini açıkladı.

    Mehmet Helvacı, hafta sonu ezeli rakipleri Fenerbahçe ile yapacakları derbi maçı kazanacaklarına inandığını söyledi. Spor yaparken kaybedilebileceğini, ancak kaybetmek ile yenilmenin farklı şeyler olduğunu ifade eden Helvacı, ''Derbi maçı kazanacağımıza inanıyorum. Takımımız bunu yapacak güçte'' dedi.

    Karşılaşmada iyi bir oyun olmasını istediklerini kaydeden Helvacı, özellikle fair-play vurgusu yaparak, ''Seyircilerimizin de küfür etmeden takımımızı desteklemelerini istiyoruz. Bu maçı da aldıktan sonra şampiyonluk yolunda ilerliyor olacağız. Sahamızın kapatılmasını istemezler. Dikkat ederlerse seviniriz'' şeklinde konuştu.

    Lincoln'ün, Fenerbahçe karşısında sahada olup olmayacağı sorusuna Helvacı, ''Bunun cevabını hoca verir. Kendisine sonsuz güveniyor ve destekliyoruz. En doğru seçimi yapacağından eminiz'' yanıtını verdi.

    Öte yandan, yönetim kurulu üyesi Sinan Kılıç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile yaptıkları görüşmeler sonucunda, metro hattının inşaatı tamamlanmadan Aslantepe'deki stada bağlanacağının sözünü aldıklarını anlattı.


  3. B_3633_B.jpg

    TEBRİKLER ASLAN KIZLAR, TEŞEKKÜRLER GALATASARAY !

    GALATASARAY FIBA EUROCUP ŞAMPİYONU!

    Ve Galatasaray bir Avrupa kupasını daha ülkemize getirdi! FIBA Eurocup final serisinin ikinci maçında Galatasaray Bayan Basketbol Takımı, İtalya temsilcisi Cras Basket Taranto'yu uzatmada 82-61 yenerek ŞAMPİYON oldu!

    67-55'in rövanşında normal süre 69-57 üstünlüğümüzle tamamlanınca averaj eşitlendi ve maç uzatmaya gitti! Uzatmayı harika oynayan kızlarımız, maçı net bir skorla kazanarak BAYAN BASKETBOLUNDA TÜRKİYE'NİN İLK AVRUPA KUPASINI KAZANAN TAKIM oldular!

    IBA Eurocup finali ikinci maçında Galatasaray Bayan Basketbol Takımı, İtalya temsilcisi Cras Basket Taranto'yu 82-61 yenerek FIBA EUROCUP'un sahibi oldu.

    Galatasaray Bayan Basketbol Takımı, İtalya'da oyanan karşılaşmada sahadan 12 sayı farklık mağlubiyetle ayrılmıştı... Ancak Galatasaray bu akşam Ayhan Şahenk Spor Salonu'nda oynanan karşılaşmada rakibini 21 sayı farkla 82-61'lik skorla mağlup ederek FIBA EUROCUP'ta şampiyonluğunu ilan etti.

    Karşılaşmanın ilk periyodunu 23-11 önde kapatan Galatasaray, devreyi 39-28 önde tamamladı. Üçüncü periyotta toparlanan Cras Basket Taranto farkı eritmeyi başarırken yine de temsilcimiz son periyoda 55-49 önde girdi. Karşılaşmanın uzatma periyoduna 7-2'lik seriyle başlayan temsilcimiz, son 2 dakikaya 19 sayı farkla 78-59 önde girdi. Kalan bölümde savunmada etkili oynayan ve rakibine sayı şansı tanımayan sarı-kırmızılı takım, karşılaşmayı 82-61 kazanaran Avrupa şampiyonu oldu.

    Galatasaray'da Sophia Young 27 sayı – 10 ribauntla galibiyette büyük pay sahibi olurken, Seimone Augustus da 23 sayı – 7 asist – 5 ribauntla maça damgasını vuran isimlerden biri oldu. Sarı-kırmızılılarda ayrıca Marina Kress 12 sayı – 8 ribaunt, Işıl Alben de 10 sayıyla skora önemli katkı sağladılar.

    Konuk ekipte ise Marie Mahony 20, Elodie Godin 14, Suzy Batkovic de 11 sayıyla oynadı.

    Karşılaşmanın son periyodu büyük bir heyecana sahne oldu. Galatasaray son 2 dakikayı 14 sayı farkla önde geçerken, karşılıklı atılan basketlerle son 20 saniyeye de 12 sayı önde girdi. Son hücumu kullanan temsilcimiz Augustus'un atışından sonuç alamayınca mücadele 12 sayı farkla 69-57 sona erdi ve uzatmaya gidildi.

    Galatasaray Bayan Basketbol Takımı, FIBA Avrupa Kupası finali rövanş karşılaşmasında, İtalya’nın Cras Basket Taranto takımını ağırlarken, sarı-kırmızılı taraftarların maça ilgisi büyük oldu.

    Deplasmandaki ilk maçı 67-55 yitiren Galatasaray, Türk basketbol tarihinde Avrupa kupası kazanan ilk bayan takımı olabilmek için rakibini en az 13 sayı farkla yenebilmek hedefiyle sahaya çıkarken, taraftarının desteğini de arkasına almasını bildi.

    Galatasaray Kulübü yönetimi, Ali Sami Yen Stadı önünden kaldırdığı otobüslerle çok sayıda taraftarı salona taşıdı ve maçın başlamasından saatlerce önce çok sayıda basketbolsever tribünlerdeki yerini aldı.

    Ayrıca, yaklaşık 30 kişilik İtalyan taraftar grubu da maçı kendilerine ayrılan bölümden izledi.

    Avrupa Şampiyonluğunu Doyasıya Kutladık!

    Galatasaray Bayan Basketbol Takımı'nın İtalya temsilcisi Cras Basket Taranto'yu uzatmada 82-61 yenerek FIBA Eurocup Şampiyonu olmasının ardından Ayhan Şahenk Spor Salonu'nda büyük sevinç yaşandı.

    Türkiye'nin bayan basketbolundaki ilk Avrupa kupasını Galatasaray müzesine kazandırarak tarihe geçen kızlarımız, düzenlenen törenin ardından dakikalarca salonda kalıp tribünleri tek tek dolaşarak sevinçlerini paylaştılar. Kupayı takımımıza Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu ile Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel verdi.

    Ayhan Şahenk Spor Salonu'nun tamamını dolduran, 45 dakika boyunca hiç susmayan, skor aleyhimize döndüğünde bile inançlarını kaybetmeyen, yaptıkları tezahüratlarla oyunun gidişine yön veren taraftarlarımız; ayakta izledikleri uzatma bölümünde maçı kazanmamız kesinleşince meşaleler yakarak kupa zaferini kutlamaya başladılar.

    Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Adnan Polat ve Yönetim Kurulu üyelerimizin yanı sıra futbol ve erkek basketbol takımlarımız da tribündeki yerini alarak kızlarımızı destekledi. Teknik Sorumlumuz Bülent Korkmaz, Antrenör Cevat Güler, futbolcularımız Ümit Karan, Emre Aşık, Sabri Sarıoğlu, Arda Turan, Yaser Yıldız, Orkun Usak ve Volkan Yaman, karşılaşmayı izleyip Avrupa şampiyonluğumuzu kutlayan isimlerdendi.

    GALATASARAY AVRUPA ŞAMPİYONU!!!

    TEBRİKLER ASLAN KIZLAR, TEŞEKKÜRLER GALATASARAY !


  4. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığınca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu nun 4/B maddesi uyarınca aşağıda belirtilen niteliklerde sözleşmeli personel alınacaktı

    T.C. BAŞBAKANLIK ÖZÜRLÜLER İDARESİ BAŞKANLIĞINDAN

    Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığınca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi uyarınca aşağıda belirtilen niteliklerde sözleşmeli personel alınacaktır.

    Ünvanı Sayısı

    1- Çözümleyici 2

    2- Sistem Programcısı 2

    3- Programcı 1

    4- Tekniker 1

    MÜRACAAT ETMEK İSTEYENLERDE ARANILACAK ŞARTLAR

    A- GENEL ŞARTLAR :

    ÖSYM tarafından yapılan ve geçerliliğini koruyan Kamu Personel Seçme Sınavında (KPSS); 4 yıllık yükseköğretim kurumlarından mezun olan adayların KPSSP1 puan türünden, 2 yıllık yükseköğretim kurumlarından mezun olan adayların KPSSP93 puan türünden, 65 (altmışbeş) ve üzerinde puan almış olmak,

    657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 48 inci maddesinde belirtilen nitelikleri taşımak,

    Son müracaat tarihi itibariyle 35 yaşını doldurmamış olmak,

    Erkek adaylar için askerlik hizmetini yapmış, muaf veya 30.08.2009 tarihine kadar tecilli olmak,

    Görevini yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak,

    Yapılacak inceleme ve soruşturma sonunda Çözümleyici, Sistem Programcısı, Programcı, Tekniker olmalarına engel bir durumu bulunmamak.

    B- ÖZEL ŞARTLAR :

    1. ÇÖZÜMLEYİCİ Olarak Alınacak Personelde Aranan Şartlar :

    1.1 En az lisans düzeyinde eğitim veren fakülte veya yüksekokullar ile denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış yabancı fakülte veya yüksekokulların; Bilgisayar Bilimleri, Bilgisayar Enformatik, Bilgisayar Enformasyon Sistemleri, Bilgisayar Öğretmenliği, Bilgisayar Sistemleri Öğretmenliği, Bilgisayar Teknolojisi ve Bilişim Sistemleri, Enformasyon Teknolojileri, Yönetim Bilişim Sistemleri, İstatistik Matematik bölümlerinin Mühendislik veya lisans programlarından mezun olmak.

    1.2 Oracle Veri tabanı Yönetim Sistemini bilmek ve yetkili eğitim kurumlarından Oracle Database Administration I, Oracle Database Administration II eğitimlerini almış olmak ve bunu belgelendirmek.

    1.3 En az iki yazılım projesinde analiz, tasarım ve geliştirme konularında çalışmış olmak ve bunu belgelendirmek.

    1.4 Veri Tabanı ile İçerik Yönetimi ve Dinamik Web Sayfası uygulamalarında deneyimli olmak.

    1.5 Java, .NET ve İlişkisel Veritabanı sorgulama (SQL) dillerini bilmek.

    1.6 Çok katmanlı mimari ve nesne tabanlı programlama konularına hakim olmak ve Ajax uygulamaları konusunda en az bir projede çalışmış olmak.

    1.7 Unix, Windows 2003 Server İşletim Sistemlerini bilmek.

    1.8 657 sayılı Kanuna tabi kadrolu veya aynı Kanunun 4/B maddesi ile 399 sayılı KHK'ye tabi sözleşmeli statüde veya SSK'na tabi özel kesimde en az 1 yıl BİM'de Programcı olarak çalışmış olmak.

    1.9 En az (D) düzeyinde İngilizce bilgisine sahip olmak. Ancak, yurt içinde veya yurt dışında İngilizce dili ile öğretim yapan üniversitelerden lisans düzeyinde mezun olanlar, yurt içinde lisans düzeyinde öğrenim gördükten sonra ana dili İngilizce olan yabancı ülkelerde İngilizce dilinde Master ya da Doktora yapanlar, İngilizce dilinde “Test of English as a Foreign Language (TOEFL)” sınavından en az 173 (veya geçerlilik süresini doldurmamış eski dengi) veya “International English Language Testing System (IELTS) sınavından en az 6 puan alanların İngilizce düzeyleri (D) düzeyi olarak kabul edilir. Yabancı dil sınavı sonuçları 5 yıl süreyle geçerlidir. Bu sürenin bitiminde yeniden sınava girmeyenlerin yabancı dil düzeyleri (D) düzeyi olarak kabul edilir.

    2. SİSTEM PROGRAMCISI Olarak Alınacak Personelde Aranan Şartlar :

    2.1 En az lisans düzeyinde eğitim veren fakülte veya yüksekokullar ile denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış yabancı fakülte veya yüksekokulların; Bilgisayar Bilimleri, Bilgisayar Enformatik, Bilgisayar Enformasyon Sistemleri, Bilgisayar Öğretmenliği, Bilgisayar Sistemleri Öğretmenliği, Bilgisayar Teknolojisi ve Bilişim Sistemleri, Bilgisayar ve Kontrol Öğretmenliği, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği, Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri, Elektronik Öğretmenliği, Elektronik ve Bilgisayar Öğretmenliği, Elektronik ve Haberleşme Öğretmenliği, Enformasyon Teknolojileri, Yönetim Bilişim Sistemleri, İstatistik ve Bilgisayar Bilimleri, Matematik-Bilgisayar, Fizik, İstatistik, Matematik, Elektrik-Elektronik bölümlerinin Mühendislik veya lisans programlarından mezun olmak.

    2.2 Yazılım projelerinde analiz, tasarım ve geliştirme, veritabanı ile içerik yönetimi ve Dinamik Web Sayfası uygulamalarında deneyimli olmak.

    2.3 Java, .NET ve İlişkisel Veritabanı (SQL) dillerini bilmek.

    2.4 Çok katmanlı mimari ve nesne tabanlı programlama konularına hakim olmak.

    2.5 Unix, Windows 2003 Server İşletim Sistemlerini bilmek ve Sistem yönetimi konusunda deneyimli olmak.

    2.6 Yukarıdaki “B.1.8” ve “B.1.9” maddelerinde belirtilen şartları taşımak.

    3. PROGRAMCI Olarak Alınacak Personelde Aranacak Şartlar:

    3.1 En az önlisans düzeyinde eğitim veren fakülte veya yüksekokullar ile denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış yabancı fakülte veya yüksekokulların; Bilgisayar Programcılığı, Bilgisayar Teknolojileri ve Programlama bölümleri ile çözümleyici ve Sistem Programcısı pozisyonları özel şartlarında (B.1.1, B.2.1) belirtilen bölümlerin birinden mezun olmak.

    3.2 Yükseköğrenim sırasında bilgisayar alanında ders aldığına ilişkin belgeye veya Milli Eğitim Bakanlığı onaylı Bilgisayar kurslarını bitirdiğine ilişkin sertifika sahibi olmak.

    3.3 Veri Tabanı ile İçerik Yönetimi ve Dinamik Web Sayfası uygulamaları ile çok katmanlı mimari ve nesne tabanlı programlama konularında uygulama geliştirmiş olmak.

    3.4 Java ve/veya .NET dillerinden en az biri ile HTML, DHTML (JavaScript), SQL dillerini bilmek,

    3.5 Unix, Windows 2003 Server İşletim Sistemleri ve İlişkisel Veri Tabanı Uygulamaları konusunda deneyimli olmak.

    3.6 Yukarıdaki “B.1.9” maddesinde belirtilen şartları taşımak.

    4. TEKNİKER Olarak Alınacak Personelde Aranacak Şartlar :

    4.1 En az önlisans düzeyinde eğitim veren fakülte veya yüksekokullar ile denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış yabancı fakülte veya yüksekokulların; Bilgisayar Programcılığı, Bilgisayar Teknolojileri ve Programlama bölümlerinin birinden mezun olmak.

    4.2 Bilgisayar donanımı ve teknik bakımı konusunda deneyimli olmak.

    4.3 Windows 2003 Server/XP/Vista işletim sistemlerinin kurulum ve konfigürasyonunu yapabilmek, bu işletim sistemlerinde ortaya çıkabilecek sorunları giderecek deneyime sahip olmak.

    4.4 Windows 2003 server işletim sisteminin Network alt yapısı ve network cihazlarının kurulum ve konfigürasyonunu konusunda deneyimli olmak.

    4.5 Dinamik Web Sayfaları ve grafik tasarımı yapabilmek, bu konuda deneyimli olmak.

    4.6 Temel office uygulamaları konusunda deneyimli olmak ve destek verebilecek derecede bilgi sahibi olabilmek.

    C – İSTENİLEN BELGELER

    Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı Personel Dairesi Başkanlığından alınacak veya http://www.ozida.gov.tr/ web adresinden temin edilecek ve müracaat sahibi tarafından doldurulacak "İş Talep Formu".

    Diploma veya mezuniyet belgesi örneği ( yabancı okullar için denklik belgesi örneği),

    KPSS sınav sonuç belgesi.

    Çözümleyici, Sistem Programcısı ve Programcı olarak başvuran adaylar için;

    a. Yüksek öğrenimi sırasında bilgisayar alanında ders aldığına ilişkin belge veya varsa özel şartlar bölümünde istenen sertifikalar,

    b. Çözümleyici ve Sistem programcısı unvanlarına başvuran adayların en az iki, Programcı ünvanına başvuran adayların ise en az bir programlama dili bildiğine dair belge.

    c. Çözümleyici unvanına başvuran adaylar için Oracle Database Administration I, Oracle Database Administration II eğitimlerini aldığına dair belge veya sertifika.

    d. Çözümleyici unvanına başvuran adaylar için en az iki yazılım projesinde analiz, tasarım ve geliştirme konularında çalışmış olduğunu gösteren belgeler.

    e. İngilizce Lisan bilgisi ile ilgili olarak kanıtlayıcı belge.

    İki adet vesikalık fotoğraf.

    Kurumun web sitesindeki ( http://www.ozida.gov.tr ) adresinde yer alan iş talep formu ekindeki “özgeçmiş” örneğine göre doldurulmuş, adayların özgeçmişlerini içeren belge. Adaylar istenen belgelerin asıllarını veya örneklerini başvuru sırasında iş talep formu ekinde vereceklerdir. Adaylar, özgeçmişlerinin elektronik kopyasını son başvuru tarihine kadar 4b@ozida.gov.tr mail adresine de göndereceklerdir.

    D - BAŞVURU

    Başvurular en geç 14.07.2008 Pazartesi günü mesai bitimine kadar “T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Personel Dairesi Başkanlığı Necatibey Caddesi No: 49 Kızılay Çankaya/ANKARA” adresine şahsen veya son başvuru tarihinde Başkanlığımıza ulaşacak şekilde posta ile yapılabilir. Bu tarihten sonraki müracaatlar ve postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır.

    Gerçeğe aykırı beyanda bulundukları tespit edilenler ile istenilen belgeleri ibraz edemeyenlerin müracaatları geçersiz sayılacaktır.

    Başkanlık tarafından belirtilen nitelikteki sözleşmeli personel alımı ile ilgili her türlü duyuru Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı web sitesinde (http://www.ozida.gov.tr) yayımlanacaktır. Adaylara ayrıca bir bildirimde bulunulmayacaktır.

    Özürlüler İdaresi Başkanlığı başvuru formu

    OZGECMIS_2008

    SINAV_GIRIS_FORMU_2008


  5. 61.jpg

    spacer.gif

    spacer.gifMilli Eğitim Bakanlığı engelliler için okuma-yazma kursu düzenliyor.

    Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü ilköğretim çağını geçmiş, okuma-yazma bilmeyen veya çok az bilen görme,işitme ve ortopedik engelli bireylerin, Açık Öğretim Okuluna devam edebilmelerine yardımcı olmak, öğrenimleri esnasında görme engelli duruma gelen vatandaşların Braille(kabartma) okuma- yazma öğrenmelerini sağlamak amacıyla okuma- yazma kursları düzenliyor.

    22 Haziran – 28 Ağustos 2009 tarihleri arasında düzenlenecek olan kurslar; görme engelli bireyler için İstanbul Türkan Sabancı Görme Engelliler İlköğretim Okulu'nda, işitme engelli bireyler için İstanbul Fatih Mimar Sinan İşitme Engelliler İlköğretim Okulu'nda , ortopedi engelli bireyler için ise Ankara/Altındağ Doğan Çağlar Ortopedik Engelliler İlköğretim Okulu ve Meslek Lisesi'nde yapılacak.

    Kurslarda dikkate alınacak esaslar ise şöyle:

    Müracaat sayısının en az 10 kişi olması halinde kurs açılabilecek.

    Daha önce bu kurslara katılarak ikinci kademe belgesi alanlar tekrar bu kurslara alınmayacak.

    Kursa katılan kursiyerlerin yeme, yatma ve benzeri ihtiyaçları kursun yapılacağı okullar tarafından karşılanacak.

    Kursa katılım için 12 Haziran 2009 tarihine kadar adı geçen okullara doğrudan müracaat edilebilecek.

    dünya bülteni


  6. 69.jpgBedensel engelliler camiası bugünlerde, “bindiği dalı” kesmek gibi, tarihsel bir yanlışlığa adım atmak üzere...

    Bedensel engelliler camiası bugünlerde, “bindiği dalı” kesmek gibi, tarihsel bir yanlışlığa adım atmak üzere... TFF Engelliler Futbol Koordinasyon Kurulu, 4 engelli spor federasyonunun (Görme, İşitme, zihinsel, bedensel) altın yumurtlayan tavuğu... Buna en çarpıcı örnek Ampute Futbolu... 2006 yılında 1-2 kulübün faaliyet gösterdiği bu branşta, TFF Engelliler Spor Koordinasyon Kurulu oluşturulduktan sonra gerçek bir patlama yaşandı.

    “Spor yapmak istiyoruz”

    Kısa zamanda dünya sahnesine çıkan ampute futbolunun önündeki en büyük engel, liglerinin olmaması. 2007-2008 sezonunda başlatılması planlandı, ancak gerçekleşmedi. TFF hazır, BESF’ten işaret bekliyor. Kulüpler aportta, olmayan liglerine karşın şimdiden Kulüpler Birliği’ni kurdular. Ancak nedendir bilinmez, bu yönde bir türlü adım atılmıyor.

    BESF’in sitesinde ampute futbolunun sadece ismi ve kuralları var. Bu alanda atılan adımlardan, spor kulüplerinden, hiç bahsedilmiyor. Kulüpler Birliği haklı olarak isyanlarda, “Biz spor yapmak istiyoruz” diye haykırıyor. Ancak BESF adeta kulaklarını tıkamış, bu sesi bir türlü duymak istemiyor.


  7. 71.jpgGSGM - TFF çekişmesi nedeniyle faaliyetlerine iki yıl ara vermek zorunda kalan Türkiye İşitme Engelliler Futbol Ligleri yeniden canlandı.

    GSGM - TFF çekişmesi nedeniyle faaliyetlerine iki yıl ara vermek zorunda kalan Türkiye İşitme Engelliler Futbol Ligleri yeniden canlandı. Bu dönemde TFF’nin destekleri ile Türkiye’de ilk defa bayan Futsal Takımı İşitme Engelliler bünyesinde kuruldu. Bayan Milli Takımımız 2007 Kasım ayında Sofya’daki Dünya Futsal Şampiyonası’na katılma başarısı gösterdi. Erkek Milli Takımımız ise 2008 Temmuz ayında Yunanistan’da birincisi düzenlenen İşitme Engelliler Dünya Futbol Şampiyonası’nda ikinci oldu. Görme Engelliler futbolu ilk kez işlerlik kazandı, Avrupa ve dünya kulvarına çıktı.

    Paralimpik Oyunları bir golle kaçtı.

    Görme Engelliler B1 (hiç görmeyenler) kategorisinde 2007 Eylül ayında Avrupa Futsal Şampiyonası’nda tek gol averajla Paralimpik Oyunları’na gitme hakkını kaçırdı. Zihinsel Engelliler ise 2007 yılında Çin’in Şanghay kentinde yapılan Özel Olimpiyatlar Dünya Yaz Oyunları’nda ikinci olurken, 2008 yılında da İsviçre - Avusturya ortak yapımı Avrupa Şampiyonası’nda da ikincilik kürsüsüne çıkma başarısını gösterdi. Kısaca, Türkiye’de engelli futbolunun hamisi olan Türkiye Futbol Federasyonu, Engelliler Futbol Koordinasyon Kurulu sayesinde dünyada örneği olmadığı kadar büyük bir hizmeti gerçekleştiriyor. Köstek olmak değil, desteklemek, alkışlamak, hatta engelli camiası tarafından ödüllendirilmesi gereken bu girişime, nedense Bedensel Engelliler Spor Federasyonu kulak tıkıyor.


  8. 79.jpg

    spacer.gifHerşey, dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy´un başkan seçildiği son genel kurul sonrası yaptığı, “Türkiye´de 8.5 milyon engelli vatandaşımız bulunmaktadır.

    Herşey, dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy’un başkan seçildiği son genel kurul sonrası yaptığı, “Türkiye’de 8.5 milyon engelli vatandaşımız bulunmaktadır. Engelli bireylerimizin, gençlerimizin spor yolu ile toplumla entegrasyonlarının sağlanması ve rehabilitasyonlarının spor yoluyla hızlandırılması için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz” açıklamasının ardından oluşturulan TFF Engelliler Spor Koordinasyon Kurulu, engelli spor federasyonlarının “Birileri bize el uzatsın” çağrısına hızır gibi yetişti.

    ‘Futbol Engel Tanımaz’

    “Futbol Engel Tanımaz” sloganı ile başlatılan kampanya sonunda 4 engelli spor federasyonu artık futbol için kaynak ayırmamaya başladı. Ardından Hasan Doğan da, bu sosyal projeyi hemen sahiplendi. Doğan, “Futbolun sosyal yönünü de geliştirmek lazım. Bunun yolu da görme, işitme engellilere, sokak çocuklarına futbolu aşılamaktan geçiyor” diyerek, TFF’nin engelliler politikasının kendi döneminde de sürdürdü. Doğan’dan bayrağı devralan Mahmut Özgener de, kendisine emanet edilen mirasa sahip çıktı. Özel Sporcular Derneği’nin ülkemizde uyguladığı “Karma Futbol”a büyük ilgi gösterdi. Beylerbeyi’nde düzenlenen Özel Olimpiyatlar Türkiye Ulusal Karma Futbol Turnuvası’na başta Mahmut Özgener ve TFF yönetim kurulu üyeleri olmak üzere Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim de büyük destek verdi.

    Fanatik


  9. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan, Zeytinburnu'na yaptığı ziyaret sırasında Galatasaraylı futbolcuların imzalarının yer aldığı bir forma isteyen özürlü genç, belediye aracılığıyla formasına kavuştu.

    Zeytinburnu Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Erdoğan'ın Zeytinburnu'na her gelişinde bir süre sohbet ettiği ve hatıra fotoğrafı çektirdiği fiziksel engelli İbrahim Ertepe, bu ziyaretlerden birinde hayranı olduğu Galatarasaylı futbolcuların imzalarının yer aldığı bir forma istedi.

    Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyesi Sinan Kılıç, Başbakan Erdoğan'ın özel isteği üzerine Galatasaraylı futbolcuların imzaladığı ve üzerinde ''İbrahim Ertepe'ye sevgilerimizle'' yazılı Arda Turan'ın 66 sırt numaralı formasını, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın'a teslim etti. Murat Aydın da formayı, Başbakan Erdoğan adına Ertepe'ye ulaştırdı.

    Formayı alınca büyük bir mutluluk yaşayan İbrahim Ertepe, Başbakan Erdoğan'ı kastederek, ''Onu çok seviyorum. Biliyorum kendisi fanatik bir Fenerbahçeli ama ben ondan GS forması istedim. Bana bu formayı gönderdi. Bu haftaki Galatasaray-Fenerbahçe maçını bu formayı giyerek izleyeceğim'' dedi.

    ZAMAN


  10. Denizli Devlet Hastanesine işitme cihazı için giden bir hastanın, ameliyatla işitme kaybının giderildiği bildirildi.

    Denizli Devlet Hastanesine işitme cihazı için giden bir hastanın, ameliyatla işitme kaybının giderildiği bildirildi.

    Denizli Devlet Hastanesinden yapılan yazılı açıklamada, 32 yaşındaki Selma Tekin'in, 12 yıldır işitme sorunu yaşadığı ve 6 yıldır işitme cihazı kullandığı belirtildi.

    Yeniden işitme cihazı almak için Denizli Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Polikliniğine başvuran Tekin'e, kulağının ameliyatla açılabileceği ve işitme sorunun çözüleceği ifade edildi.

    Selma Tekin, zor bir ameliyat sonrasında yeniden işitmeye başladı.

    Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Ahmet Serdar Saraçel, hastada otoskleroz denilen orta kulak kemikçiklerinde kireçlenmeye bağlı işitme kaybının olduğunu ve hastaya stapedetomi denilen sağırlık cerrahisinin uygulandığını kaydetti.

    Çalışmayan üzengi kemiğinin protez ile değiştirildiğini bildiren Dr. Saraçel, işitme kaybının kader olmadığını ve giderilebileceğini, yaklaşık 15 yıldır Denizli Devlet Hastanesinde sağırlık tedavisi yapıldığını bildirdi.

    hürriyet


  11. İzmir kent merkezindeki cadde, meydan ve bulvarların kaldırımları, engellilerin kullanımına uygun olacak şekilde yeniden düzenleniyor.

    Özürlü rampaları; tekerlekli sandalyelerin kaymasını önleyen, uzun ömürlü ve aşınmaya karşı dirençli Bergama granit taşından imal ediliyor.

    Engellilerin yaşam kalitesini artırmak için ulaşımdan sağlık, spor ve kültüre kadar her alanda çalışmalar yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi, kaldırım düzenlemelerinde uyguladığı projeyle de "Engelli Dostu Belediye" ünvanını pekiştiriyor. Yeni kaldırım düzenlemelerini engelli vatandaşların kullanımına uygun şekilde gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, mevcut kaldırımlar için de özel bir proje uygulayarak engellilerin yaşamını kolaylaştırıyor. Kent içindeki cadde, meydan ve bulvarlarda, yaya geçişlerinde ve ana caddeleri kesen sokak başlarında mevcut rampalar sökülerek yerine standartlara uygun özürlü rampaları yapılıyor. Özürlü rampalarında tırtıklı yapısı ile tekerlekli sandalyelerin kaymasını önleyen, uzun ömürlü ve aşınmaya karşı dirençle Bergama granit taşı kullanılıyor. Böylelikle görsel olarak özürlü rampalarına standart getirilmiş oluyor. Özürlü rampalarının bulunduğu bölgelere de trafik işaretlemeleri yapılıyor.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, bugüne kadar Atatürk Bulvarı'nın Alsancak Limanı'ndan Konak Pier'e kadar olan bölümünde; Cumhuriyet, Talatpaşa Bulvarı ve Gündoğdu Meydanı'ndaki çalışmaları tamamladı. Önümüzdeki günlerde Fevzipaşa ve Gazi Bulvarı'nda çalışmalar başlayacak. Proje etap etap İzmir genelinde uygulanacak. Kaldırımlara rahatlıkla inip çıkabilen, yaya geçitlerini rahatlıkla kullanabilen engelli vatandaşlar, bu örnek uygulama ile ilgili görüşlerini şöyle özetledi:

    İsmail Uyanık Er (60)

    "15 yıldır yürüme engelliyim. Son 5 yıldır İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin engellilere yönelik düzenlemeler ve uygulamaları ile birlikte dışarıya çıkmaya başladım. Karşıyaka'da oturmama rağmen engelli otobüsüne binerek İnciraltı'na geliyorum. Engellilerin kullanımına uygun kaldırım düzenlemeleri ile kaldırımda çok rahat yürüyebiliyor, yaya geçitlerini rahatlıkla kullanabiliyoruz. Ben daha önce kaç kere düştüm. Bir yakınım olmadan da kaldırımlara çıkamıyordum. Yeni düzenlemeler için binlerce kez teşekkür ediyorum."

    Güler Çezik (48)

    "Gerçekleştirilen uygulama bizler için çok sevindirici. En büyük problemlerimizden biri kaldırımlara iniş ve çıkışlarımız, karşıdan karşıya geçişlerdi. Şimdi kimsenin yardımı olmadan rahatlıkla yürüyebiliyoruz. Uygulamanın tüm kent genelinde yapılacak olması bizi sevindirdi."

    Kaynak: Yeni Şafak


  12. Türkiye İş Kurumu Şişli Şube Müdürlüğünden :

    Aşağıda Belirtilen İşyerine Özürlü Statüsünde Daimi İşçi Alınacaktır.

    TALEBİ ALAN İL: Şişli Şube Müdürlüğü

    KAMU KURULUŞUNUN ADI: İstanbul Menkul Kıymetler Borsası

    MESLEK ADI: Büro Memuru

    ŞGÜCÜ SAYISI: 2

    EĞİTİM DURUMU: Önlisans Büro Yönetimi ve Sekreterliği Bölümü Mezunu olmak

    ARANILAN DİĞER NİTELİKLER: Tercihen 2 yıl iş deneyimine sahip olmak Ofis makinelerini ve Word, Excel, PowerPoint programlarını kullanabilmek

    YUKARIDA BELİRTİLEN TALEPLERE BAŞVURACAK ADAYLARIN DİKKATİNE

    - Talep şartlarına durumu uyan adayların ilanın Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde başvuru yapmaları gerekmektedir.

    - Önlisans mezunları için 2008 KPSSP93 puan türünden sınav puanı olan adaylar başvurulabilecektir.

    - Taleplere başvuru yapan ve nihai listede yer alan adaylar, eğitim durumu, tecrübe, yabancı dil şartı vb. koşulları taşıyıp taşımadıklarını sözlü sınav/mülakattan önce talebi veren kamu kurum ve kuruluşuna ibraz etmek zorundadır. Bu durumlarını belgeleyemeyenler ve yanlış beyanda bulunalar nihai listelerden çıkarılarak, sıralamada yer alan diğer kişiler nihai listelere eklenecektir. Yanlış beyandan kişiler sorumlu olacak, Kurumumuza hiçbir sorumluluk yüklenemeyecektir.

    - Adaylar aynı işyerinin aynı tarihlerde birden fazla talebinin yayımlanması halinde yalnızca bir talebe başvurabilecektir.

    - Merkezi sınav kapsamında müracaat eden adaylar içerisinden en yüksek puan alan adaylardan başlayarak açık iş sayısının iki katını geçmeyecek şekilde nihai liste oluşturulacak olup, işçi talebinde bulunan Kamu Kurum ve Kuruluşuna isim ve adresleri bildirilecektir.

    - Merkezi sınav uygulanmayacak kişiler (Öncelikliler) durumlarına ilişkin açıklayıcı bilgi ve belgeleri Türkiye İş Kurumu İl veya Şube Müdürlüklerine beyan edeceklerdir. Müracaatta bulunan bu adaylar öncelik durumlarını gösteren belge tarihinin sırasına göre talebin iki katını geçmeyecek şekilde isim ve adresleri ile durumlarını belirten açıklayıcı bilgi, işçi isteğinde bulunan Kamu Kurum ve Kuruluşuna bildirilecektir.

    - İşyerine isimleri bildirilen kişilere, sözlü sınav/mülakatın yeri ve zamanı talebi veren Kamu Kurum ve Kuruluşu tarafından yazılı olarak bildirilecektir

    - Son müracaat tarihi resmi tatile rastladığında bir sonraki iş günü başvurular kabul edilmektedir.


  13. Evet özel bir sağlık kuruluşunda

    Medline Acil Sağlık Hİzmetlerinde Müşteri ilişkisi Asistanı olarak 1.bucuk seneden beri Çalışıyorum ilk girdiğim zamanlar servise inip binmelerim, merdivenin olması sorun oldu şirketim çok duyarlı olduğu için kendimin inip bine bileceği araç ayarladılar çalıscağım ofisin girişteki ofislerden biri ayarlandı ama ilk zamanlar merdivenlerden indirip çıkardılar tabi diğer çalısan arkadaslarlada adaptosyon sorunu oldu onlar engellileri bişey yapamaz nasıl iş yapacak gibisinden düşünüyorlardı suandaysa cok fasla bir sorunum yok hatta yok denilebilincek şekilde


  14. Bu soruları demekki herkez yaşıyormuş

    bende en çok hastaneye gittiğimde sıra vs beklerken yanıma gelip kızım az sen kalkta bu teyzen amcan otursun onlar senden daha hasta derler. bende hastayım kalkabilsemde kalksam derim. giderken homurdanarak gitmiş bu gençlik gitmiş hiç birşeyi yok bir yer dahi vermiyor demezler mi ölürüm sinirden bir de bana soramıyorlarya annemi sıkıştırılar hemen :)


  15. Ne kadar ciddi biri olursa olsun vicdanı olan bir insan engelli konusunda yumuşaması gerekir acıması açısından değil ben bile bazen kendimi unutup başka bir engelliye gülebiliyorum.

    Sana katılıyorum Berrin, belki bazı engelli arkadaşlarımıza bu davranışlar acıyorda ondan böyle yapıyorlar gibi geliyor bence acıdıkları için değil bir an bizim yerimize kendilerini kendi sevdiklerini koydukları için en şefkatli şekilde yaklaşıyorlar bizde öle yapmıyormuyuz engelli olduğumuz halde kendimizden kötü olanı görünce hemen gülümsüyor şefkatlı şekilde yaklaşıyoruz


  16. mor_ust.giftpx.giftpx.gif

    Kendisini kimse göremesin diye ilk koşusuna karanlıkta çıktı. Öğretmeni Bobby McGill’in onu daha görmeden, dikkatini ilk çeken koşu esnasında biri sağlam, diğeri takma olan bacaklarının çıkardığı ses olmuştu. Karanlıkta, garip bir ses eşliğinde koşan bu genç Terry Fox’tu.

    terryfox1.jpg

    Kanadalı Terry Fox, bacağına kemik kanseri (osteosarkom) teşhisi konulduğunda 18 yaşındaydı. Hastalığı sırasında kanserinin yol açtığı acıyı ve çaresizliği yaşayınca kanser araştırmalarının önemini anladı. Hastalığının ilerlemesini engellemek amacıyla dizinin 15 santimetre üzerinden bacağı kesildiğinde, kanser araştırmalarına destek sağlamak için koşmanın hayalini kurmaya başladı. Ameliyatından iki yıl sonra “Umut Maratonu” adını verdiği koşu için hazırlanmaya başladı. Bu hazırlık 5.000 kilometreden fazla koşmasını gerektirdi.

    “Acılar son bulmalı”

    Terry Fox, kendi çabalarının küçük kalabileceğinin bilincindeydi ama mucizelere inanıyordu. Şöyle diyordu; “Ben bir hayalperest değilim, kanserin kesin tedavisini bulacağımı da söylemiyorum, ancak acılar son bulmalı. Mucizelere inanıyorum.”. Bu azim, Kanada Kanser Cemiyeti’nden “Umut Maratonu” için destek almasını sağladı. Her Kanada vatandaşının 1 dolar vermesi, kanser araştırmaları için 23 milyon dolar eder düşüncesiyle 12 Nisan 1980’de Kanada St.John’da takma bacağını Atlantik Okyanusu’nda ıslatarak koşusuna başladı. O günden itibaren 143 gün boyunca günde 42 kilometre koştu.

    terryfox2.jpg

    “Savaşacağım”

    1 Eylül 1980’de Ontario, Thunder Bay yakınlarında 5.373 kilometreyi koşarken hastalığının akciğere yayılmış olması sebebiyle koşuyu bırakıp, hastaneye yatmak zorunda kaldı. Hastanedeyken “Elimden gelenin en iyisini yapacağım ve savaşacağım” sözünü verdi. Ertesi gün Four Seasons oteller zincirinin Genel Müdürü Isadore Sharp’tan kendisine bir telgraf geldi. Sharp’ın telgrafında “Sizin başlattığınız bu rüya gerçekleşene ve kansere çare bulunana kadar durmayacağız” yazıyordu. 9 Eylül 1980’de CTV televizyonu 5 saat içinde 10 milyon dolar toplayarak Fox’a destek sağladı.

    Kanada kamuoyunda büyük ilgi gören Terry Fox, kendi eyaleti olan British Columbia’da “Order of Canada” ve“Order of Dogwood” ödüllerine, Amerikan Kanser Cemiyeti’nin “The Sword of Hope”, Kanada Spor Editörleri Birliği’nin “Lou Marsh Atletik Başarı Ödülü” ve basın mensuplarının verdiği “Kanada’da Yılın Vatandaşı” ödülüne layık görüldü. 1 Şubat 1981’de Kanada’da sağlanan gelir 24.1 milyon vatandaş için 24.1 milyon dolar olmuş ve her Kanadalıdan 1 dolar düşüncesi gerçekleşmişti.

    terryfox3.jpg

    Terry Fox 28 Haziran 1981’de hastalığa yenik düşerek hayatını kaybetti. Adı, rüyası ve hedefleriyle ölümsüzleşen Terry Fox’un anısına dağlara, yollara ismi verildi, heykelleri dikildi ve burslar düzenlendi. 13 Eylül 1981’de Kanada ve dünyada 760 yerde Terry Fox koşusu düzenlendi. 300.000 kişinin katıldığı bu koşularda 3.5 milyon dolar toplandı. Gelirler Kanada Kanser Enstitüsü’ne verildi.

    “Terry Fox Vakfı”

    1988 yılında Terry Fox Vakfı kuruldu. Her yıl dünyada çok sayıda ülkede 500’e yakın yerde, yarış amaçlı olmayan, bisikletle dahi katılınabilen koşular düzenleniyor. Terry Fox koşularında bugüne kadar 300 milyon dolardan fazla gelir elde edildi. Yalnızca 2004 yılında, 51 ülkede 4133 yerde yüz binlerce kişi Terry Fox koşusuna katıldı. Onun öyküsü sadece Kanada’da değil dünyanın hemen her ülkesinde bilinir oldu. Milyonlarca insan onun sayesinde umutsuzluğun değil umudun kanserle savaşta birinci ilke olduğunu öğrendi. Sağlanan gelirlerle önemli kanser araştırmalarına destek verildi.

    Türkiye’de Terry Fox Koşuları 1993’ten beri düzenlenmektedir. 1995 yılından beri Kanada Büyükelçiliği ve Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu işbirliği ile gerçekleştirilmektedir. Elde edilen tüm gelir Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu’na bağışlanmakta ve Türkiye’deki kanser araştırmalarına destek sağlamaktadır. Terry Fox, hastalığa yenik düşmüş olsa da rüyası Umut Maratonları’nda devam etmektedir.

    terryfox4.jpg

    Bu yıl ki 2007 koşusu 21 Ekimde İstanbul’da, 28 Ekimde ise Ankara’da düzenlenecek.

    Daha fazla bilgi için: www.turkkanser.org.tr

    "Terry Fox Koşularının başlıca amacı dünyanın her yerindeki insanlara ve özellikle de gençlere cesaret ve kararlılık ile elde edilen sıra dışı başarıların, tamamen sıradan insanlar için mümkün olduğunu göstermektir.”

    Terry Fox Vakfı, Kanada


  17. Bilgiler için çok teşekkürler CanBy Bülent Çetinel'ede çok teşekkürler ben 11 senelik of'um ve benim zamanımda bu bilgiler yoktu hatta hastanedeki doktorlar dahi bilmiyordu bana kalıcı sonda taktılar demedilerki kapatın 4 saate 1 acın normal kalıcı sondalarda bu işlev yapılıyormuş tabiki ailemi bilgilendirmedikleri için sonda sürekli takılı içtiğim su çay hop iniyor hemencik bir süre sonra sonda takılmadı takılsada cıkmaya basladı kacaklar çoğaldı hareketlerimi kısıtladı oturamaz oldum idrar kaçıyodu kimseyle görüşmek istemiyordum sonra Bülent hocayı bulduk sürekli sondadan dolayı idrar torbamın eridiğini söyledi ve elinden geldiği kadar düzeltebilceni ama düzelme imkanının çok az olduğunu sölemişti 2 ameliyat geçirdim yapay idrar torbası yaptılar, kalın bağırsağımdan alıp idrar yollarımı düzeltiler.uzun tedavi sürecinden sonra beklenmeyen bir dereceyle herşey düzeldi suanda 6-7 seneden beri tak yani ince uclu sondayla 5 saate 1 tak yapıyorum yada kasılmalarımla idrarımın geldiğini anlıyorum.tabi kaçaklarım oluyo ama o sağlıklı insandada olan bir şey hapşurunca öksürünce sağlıklı insan bile idrar kaçırabilir. Bülent Hocaya ve ekibine çok teşekür ederim.CanBy bu konuyu paylaşınca bende yaşadıklarımı paylaşmak istedim.

  18. Denizli-Ankara karayolu Sevindik mevkiinde evine gitmek üzere yolun kenarında minibüs bekleyen, koltuk değnekleri yardımıyla yürüyebilen Faruk Duran'a (56), Ahmet Özkarabıyık yönetimindeki 42 PK 167 plakalı kamyon çarptı. Kamyonun bir miktar sürüklediği Duran, olay yerinde öldü. Kamyon, kanalizasyon kanallarının üzerindeki beton blokları yıkarak durabildi. Yapılan ilk muayenede 249 promil alkollü olduğu belirlenen kamyon sürücüsü gözaltına alındı. Bu arada sürücünün içtiği zannedilen bira şişeleri çevrede bulundu.

    Denizli Emniyet Müdürlüğü Şehiriçi Trafik Denetleme Şube Müdürü Mehmet Kocatürk, kaza yerinde gazetecilere yaptığı açıklamada, "Sürücü, alkolmetreye göre 249 promil alkollü. Zannederim adamı fark edemedi. 'Alkol ocak söndürür' derler. Maalesef bunu bir kez daha görmüş olduk. Lütfen sürücülerimiz özellikle alkollü olarak direksiyona geçmesinler, hem kendileri hem de başkaları için." dedi.