k@lpsizim_85

Üye
  • İçerik sayısı

    4.342
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    17

İletiler bölümüne k@lpsizim_85 kullanıcısının eklediği dosyalar


  1. 141.jpg

    TRABZON’UN Akçaabat İlçesi’nde kalp yetmezliğine bağlı olarak hayatını yitiren bedensel engelli İbrahim Yayla’nın (11) cenaze namazını imam olan babası Süleyman Yayla kıldırdı.

    Trabzon'un Akçaabat İlçesi’nde bir imam, vefat eden engelli oğlunun cenaze namazını kıldırdı. Alaattin Akçay İlköğretim Okulu 2. sınıf öğrencisi bedensel engelli İbrahim Yayla (11), bronşit teşhisiyle tedavi altına alındığı hastanede, kalp yetmezliğine bağlı olarak yaşamını yitirdi. Yayla için ilçeye bağlı Sertkaya Köyü’nde düzenlenen cenaze törenine, ailesi ve akrabalarının yanı sıra ilçeye bağlı Dörtyol Belde Belediye Başkanı Cevat Birinci ile vatandaşlar katıldı. Yayla'nın cenaze namazını imam olan babası Süleyman Yayla kıldırdı. Yayla, daha sonra aynı köydeki aile kabristanlığında toprağa verildi. Engelli olması nedeniyle ailesinin bebek arabasıyla okula getirdiği İbrahim Yayla'nın, Alaattin Akçay İlköğretim Okulu'ndaki sınıf arkadaşları da büyük üzüntü yaşadı. Okul arkadaşları, hayatını kaybeden İbrahim'in sırasını fotoğraf ve çiçeklerle süsleyerek gözyaşı döktüler.

    Kaynak: güne bakış


  2. Denizli Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Sağlık Grubu’nun, okulunda düşüp ameliyat olduğu için yürümekte zorluk çeken 13 yaşındaki D.Ç.’ye yaptığı 20 TL değerindeki koltuk değneği yardımını fotoğraflayıp, "Anlamlı Yardım" başlığıyla basın kuruluşlarına servis yapması tepkilere neden oldu.

    Denizli Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Sağlık Grubu Sözcüsü Mürşide Ağaoğlu ve grup üyesi Fatma Deşdemir, ailenin İncilipınar Mahallesi’ndeki evlerini ziyaret etti. Maddi durumu iyi olmayan ailenin okulda düşen, bacağında kas yırtılması ve kıkırdak ezilmesi olan ve ameliyat edildiği için yürüyemeyen 13 yaşındaki kızları D.Ç.’ye, grup üyesi Gülçin Özkan’ın desteğiyle alüminyum koltuk değneği hediye edildi.

    Fotoğraf çektirildi

    Sağlık Grubu üyeleri, koltuk değneğini D.Ç.’e kullandırıp birlikte fotoğraf çektirdi. Ailenin küçük kızına verilen kırtasiye malzemeleriyle birlikte de fotoğraflar çektirildi ve Denizli Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından, "Anlamlı Yardım" başlığıyla bir de bülten hazırlanıp basın kuruluşlarına servis yapıldı. Bültende Ağaoğlu, hayırsever vatandaşlardan aileye yardımda bulunmaları çağrısına da yer verildi. Kadın Meclisi’nin, 20 TL’lik değnekleri reklam malzemesi yapması tepki topladı.

    Yardım gizli kalmalı

    Denizli Müftüsü Mehmet Köse, İslam dinine göre yapılan yardımın gizli kalması gerektiğini söyledi. Köse, "Eğer bir yardım yapılıyorsa bu gizli yapılmalıdır.Yardım yapılmasını teşvik etmek, özendirmek anlamında bir düşünce varsa yaptığın yardım bir şeye benzesin. Büyük bir şey olsun ki, insanları teşvik etsin özendirsin" diye konuştu.

    Yapılan doğru değil

    Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, yardımın reklam malzemesi yapılmasını doğru bulmadığını söyledi. Kadın Meclisi’nin Denizli Belediyesi’ne doğrudan bağlı olmadığını, yapılan çalışmalara müdahale edemediklerini belirten Zeybekci, "Biz, belediye olarak engelli vatandaşlarımıza binlerce tekerlekli sandalye ve akülü araç hediye ettik. Bunların reklam malzemesi yapmadık, insanları rencide etmedik. Yapılan yardımın teşvik edilmesi acısından belki duyurulabilir ama bunun da özendirici bir yardım olması gerekir" dedi.

    Kaynak: hürriyet


  3. Artık Çankırı'da Özürlü Rampalarının Önlerine Araç Park Edilemeyecek

    Çankırı Belediyesi Zabıta Ekiplerince kaldırımlardaki özürlü rampalarının önüne araçların park etmesini engellemek amacı ile plastik dubalar yerleştirilmeye başlandı.

    Özürlü vatandaşlarımızın tekerlekli arabaları ile kaldırımlardan rahatlıkla inip çıkmalarını kolaylaştırmak için plastik dubalar rampaların önüne monte ediliyor. Çankırı Belediyesi Zabıta Ekipleri ilk olarak Belediye binası ve adliye binasının önündeki rampaların bulunduğu kısımlara plastik dubaları yerleştirmeye başladı. Önümüzdeki günlerde ise kentin diğer hareketli caddelerindeki rampalarla ilgili çalışmaların başlayacağını ve bir an evvel bu sorunun çözüleceği öğrenildi.

    Kaynak: haber18


  4. ENGELLİ ÇOCUKLARIMIZIN DA 23 NİSAN'I YAŞAMAYA HAKKI OLMALI ONLARDA CUMHURİYET ÇOCUKLARI

    Çocuklarımızın da 23 Nisan'ı yaşamaya hakkı olmalı" anlayışı ile, bu yıl Migros Türk T.A.Ş. Genel Müdürlüğü, Pfizer İlaç, Tourismo grup ve Promoturk sponsorluğunda 6. kutlamayı gerçekleştireceğimiz geleneksel “23 NİSAN ÇOCUK ŞENLİĞİ” mizin coşkusunu ve heyecanını şimdiden yaşıyoruz. İSTANBUL ’da bulunan Engelli Çocuklar ve yaşamını engelsiz olarak sürdüren çocuklarımızla birlikte, çevre okullarımızda dereceye giren halkoyunları ekiplerinin ve tanınmış sanatçıların yer alacağı konserlerle, bu anlamlı günü hep birlikte kutlamanın onurunu yaşamak ve tarihe imza atmak istiyoruz.

    PROGRAM AKIŞI

    23 Nisan Perşembe günü Saat: 10.00 da Dernek genel merkezi bünyesinde toplanılacaktır. Oluşturulacak araç konvoyu ile Saat:10.30 da hareket edilecektir. “Ömerli Beldesi Ağırbaşlar Tesisleri” nde şenliğimiz resmi olarak Saat: 12.00 de 1000 kişilik gurup ile başlayacak olup, sınırsız yemek ve sınırsız eğlencelerle programları ile aktiviteler Saat.18.00 a kadar devam edecektir. Şenliğimizde aynı zamanda yüzlerce engelli çocuğumuza hediyeler dağıtılacak olup, 20 engelli kardeşimiz de bir haftalık tatile gönderilecektir.

    İlgili protokolün sahip çıkmasını beklediğimiz, Ünlü sanatçılar ve Radyo canlı yayın destekli etkinliğimizin genel hedefi; Engelli çocuklarımızın da Atatürk Cumhuriyeti’nin çocukları olması, bu Cumhuriyet’te bu evlatlarımızın unutulan yetimler olmaması ve Devletin bütün kutlama programlarında yer alması gerçeğini hatırlatarak, engelli Dünyasını onore etmektir.

    GÖNÜL DOSTLARIMIZDAN RİCAMIZ

    Bin kişilik bu organizasyonumuzun gerçekleşmesi ve engelli çocuklarımızın rüya gibi bir gün yaşayabilmeleri için katkı ve desteklere ihtiyacımız var.

    İHTİYAÇ DUYULAN DESTEKLER

    Başta araç gönüllü yardımcılara, palyaço, animatör, kukla, ses sanatçılarımıza, oyuncak, şekerleme, hikâye kitapları, mangallık et, pet su ve meşrubat çeşitleri gibi, ihtiyaçlarımıza imkânlarınız ölçüsünde her türlü yardım ve katkılarınızı bekliyoruz. Katkı ve yardımda bulunmak, araç desteği vermek ve gönüllü olarak yardımcı olmak isteyenlerin en geç 21 Nisan gününe kadar bilgi vermeleri rica olunur. Sponsorluk olarak katkıda bulunan firmaların bayrakları etkinlik alanına asılabilecektir.

    Canlı yayın destekli şenliğimize katkıda bulunan sponsor firmalara ve bağışçılarımıza şükranlarımızın ifadesi olarak plaket ve tanıtım imkanları verilecektir.

    GELİN HAYATI BİRLİKTE PAYLAŞALIM

    "Atatürk Cumhuriyeti’nde Yetim Çocuklar Olmamalı"

    Bütün Devlet programlarında yer alması gereken engelli çocuklarımız için, gelecek onların da olmalı anlayışıyla düzenlenecek ve gelenekselleşen şenliğimize tüm halkımızın, idari yetkililerin, iş ve sanat dünyasının sahip çıkması tek dileğimiz.

    BEDENSEL ENGELLİLERLE DAYANIŞMA DERNEĞİ

    DENİ Tanıtım Hizmetleri

    Geniş Bilgi Özlem KIRTAŞ Tel: (0216) 370 81 66 (pbx)

    www.bedd.org.tr - bedd@bedd.org.tr

    Derneğimiz Bakanlar Kurulu’nun 11/07/2003 gün ve 2003/5912 Sayılı kararı ile Kamu Yararınadır.

    Kaynak: afyonkocatepehaber


  5. 127.jpg

    Kas hastası Ümit Canbay, devlet hastaneleri “Yoğun bakımda yer yok” deyince, özel hastaneye kaldırıldı. Ancak özel hastanenin günlüğü bin lira. Aile “Karşılayamayız” diyor.

    oğun bakımda tedavi görmesi gereken engelli Ümit Canbay’a, devlet hastanelerinde günlerdir yer bulunamadı. Ailesi, çocuk yaşlarda yakalandığı kas hastalığı nedeniyle boynundan aşağısı tutmayan Ümit Canbay’ı günlüğü yaklaşık 1000 TL ödeyerek özel bir hastaneye yatırmak zorunda kaldı. Her gün kamu hastanelerinde yer aramalarına rağmen bulamayan ve özel hastane masraflarını karşılayamayan aile, yetkililerden yardım bekliyor.

    Yoğun bakımlarda yer yok

    İlkokula giderken yakalandığı kas hastalığı nedeniyle günden güne eriyen Canbay’ın çocukluk ve gençlik hayatı hastnelerde geçti.

    Kollarını ve bacaklarını kullanamadığı için ailesinin desteğiyle hayata tutunabilen Canbay, geçtiğimiz salı günü nefes alma zorluğu çektiği için acilen Sultançiftliği’ndeki Lütfiye Nuri Burat Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Yapılan tetkiklerden sonra Haseki Hastanesi’ne, oradan da Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne götürülen Canbay’ın durumu ağır olduğu için yoğun bakıma yatırılmasına karar verildi. Ancak hastanenin yoğun bakım servisinde yer olmadığını söyleyen hastane yetkilileri, Canbay’ı Bağcılar’daki Özel Yeni Umut Hastanesi’ne gönderdi.

    Sosyal güvencesi olmayan Canbay’ın engelli kartının özel hastanede geçerli olmadığını öğrenen aile, günlük 1000 TL’yi bulan masrafları ödemekte zorlandı. Tek tek İstanbul’daki devlet hastanelerini arayan Canbay ailesi yoğun bakım servislerinde yer bulamadı.

    Günlüğü 1000 TL

    Oğlunun göz göre göre ölüme gönderildiğini söyleyen anne Emine Canbay, şunları söyledi:

    “Devlet hastanelerini arayıp oğlumun kas hastası olduğunu anlatınca, bize yoğun bakım servislerinde yer olmadığını söylüyorlar. Özel hastanede hastamıza iyi bakıyorlar. Ancak günlük 1000 TL’yi bulan masrafı ödeyemiyoruz. Yetkililerin bir an önce bize yardımcı olmasını istiyoruz.”

    milliyet


  6. 51.jpg

    Nüfusunun yüzde 12'si engellilerden oluşan Türkiye'de kamu kurumlarının 'Personelenizin en az yüzde 3'ünü engelli vatandaşlardan temin edeceksiniz' diyen yasa hükmünü taktığı yok

    Devlet Memurları Yasası uyarınca personelinin yüzde 3"ünü engelli vatandaşlardan temin etmesi gereken kamu kuruluşları sınıfta kaldı. Yasanın ortaya koyduğu yüzde 3"lük oran şartı nedeniyle yaklaşık 51 bin engelli çalıştırması gereken devlet kurumları sadece 9 bin 966 özürlü istihdam ediyor. Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı"nın verilerine göreyse 2009 Yılı Nisan Dönemi"nde sınavla sadece 26 özürlü işe alınacak.

    İlgili yasaya göre devlet yüzde 3 oranında engelli vatandaş çalıştırmak zorunda. 2002 Türkiye Özürlüler Araştırması sonuçlarına göre, özürlü olan nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 12.29 gibi yüksek bir rakamda. 2008 yılı itibarıyla toplam 51 bin 507 engelli vatandaşı istihdam etmekle yükümlü olan kamu kurum ve kuruluşları, kapılarını yalnızca 9 bin 966 engelliye açtı. Sağlık Bakanlığı 8 bin 244, Adalet Bakanlığı 2 bin 112 özürlü kadrosunun tamamını boş tutarken Milli Eğitim Bakanlığı"nda 15 bin 973 boş kadro bulunuyor.

    Ayıbın listesi

    Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı"nın açıkladığı ve içinde bulunduğumuz nisan ayında kaç özürlünün işe yerleştirileceğini gösteren liste, devletin ayıbını gözler önüne seriyor. Kurum ve kuruluşlardan gelen talebe göre oluşturulan listeye göre nisan ayında 26 özürlü devlet memuru olacak. Özürlü personel almak için talepte bulunan kurumlar şöyle: Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğü bir (Bilgisayar İşletmeni), Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörlüğü üç (Memur), Bilecik Üniversitesi Rektörlüğü üç (Memur), Amasya Üniversitesi Rektörlüğü beş (Üç memur, bir mühendis, bir tekniker), Bingöl Üniversitesi Rektörlüğü iki (Memur), Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü bir (Hizmetli), Kütahya Belediye Başkanlığı sekiz (Üç bilet satış memuru, iki veri hazırlama ve kontrol işletmeni, bir veznadar, bir memur, bir hizmetli), Mardin Derik İlçesi Belediye Başkanlığı bir (Ayniyat saymanı), Afyonkarahisar Nuribey Belediye Başkanlığı bir (Tahsildar), Kültür ve Turizm Bakanlığı bir (İşçi).

    Kaynak: RADİKAL


  7. 113.jpg

    Antalya’da geçirdiği kaza nedeniyle belden aşağısı tutmayan şampiyon yüzücü, 40 bin TL bulunursa Almanya’da kök hücre tedavisiyle havuzlara geri dönebilecek.

    Antalyalı 12 madalyalı şampiyon yüzücü Burak Altun, geçtiğimiz yıl dershaneden dönerken, talihsiz bir motosiklet kazası geçirdi. Bir otomobilin çarpmasıyla ağır yaralanan 19 yaşındaki Burak, uzun süre yoğun bakımda tedavi gördü. Hastane önünde kamp kuran ailesi ve arkadaşlarının dualarıyla yaşama tutunan şampiyon yüzücünün belden aşağısı kazadan sonra felç oldu. Kazandığı madalyalarla ailesinin ve Antalya’nın gururu olan Burak, tekerlekli sandalyeye mahkum olmasına rağmen hayata küsmedi. Yaşama azmiyle herkese örnek olan Burak, yeniden çok sevdiği havuzlara döndü. 7 yıldır çalıştığı yüzme hocalarıyla birlikte havuzda antrenmanlara başlayan Burak, haftanın 5 günü günde 2 saat havuzda yüzüyor. Bir yandan da eğitimine devam eden Burak, dershaneden çıkışta soluğu havuzda alıyor.

    UMUTLAR PARA ENGELİNE TAKILDI

    Tek isteği biran önce tekrar ayağa kalkıp yeni madalyalar kazanmak olan Burak’a Almanya’dan tedavi umudu doğdu. Almanya’da bir merkezde kök hücre nakliyle Burak’ın ayağa kalkabileceğini öğrenen ailesi, hemen merkezle irtibata geçti ve Burak’ın tedavi şansının yüzde 70’in üzerinde olduğunu öğrendi. Ancak tedavi masrafları 40 bin TL’yi bulunca Altun ailesinin umutları ’para’ engeline takıldı.

    KÖK HÜCRE NAKLİ SON ŞANSLARI

    Şampiyon yüzücünün ayağa kalkıp, yeni madalyalar kazanabilmesi için şimdi 40 bin TL’ye ihtiyaç duyuluyor. Ancak devlet memuru ailesi, bu parayı karşılayamıyor. Türkiye’de yasak olan kök hücre naklinin Burak’ın son şansı olduğunu söyleyen anne Ayşe Altun, "Tek isteğimiz oğlumuzun ayağa kalkıp havuzlara dönmesi ve yeni madalyalar kazanması. Kök hücre nakli bizim son şansımız" dedi. Polis memuru baba İsa Altun ise, "Bu merkeze Türkiye’den kök hücre nakli için gidenler oldu ve tedavileri başarılı oldu. Ancak biz devlet memuruyuz, maddi imkanlarımız yetersiz kalıyor. Burak’ı hep birlikte ayağa kaldırmak için başta Sayın Valimiz olmak üzere bütün yetkililerin ve hayırseverlerin desteğini bekliyoruz. Gerekli para bulunursa tüm hazırlıklar tamam 1-2 hafta içerisinde Almanya’ya gideriz" diye konuştu.

    YENİ MADALYALAR KAZANMAK İSTİYORUM

    Antalya’da adını başarılarıyla duyuran Burak ise, "Geçtiğimiz yıl geçirdiğim talihsiz kazadan sonra belden aşağım felç oldu ama ben hayata küsmedim. Hocalarımla birlikte yeniden havuzlara döndüm. Yüzme beni hayata bağladı. Gündüzleri dershaneden sonra fizik tedavi görüyorum. Ardından yüzme havuzuna giderek 2 saat yüzüyorum. Şuan tek isteğim ayağa kalkıp tekrar madalyalar kazanmak. Kök hücre nakli olumsuz olsa da hayata küsmeyeceğim. Üniversite sınavını kazanıp eğitimime devam edeceğim" dedi.

    Kaynak: yeni bursa


  8. OKÇULUKTA MİLLİ GURURLARIMIZ

    Ankara'da uğradığı terör saldırısı sonrası engelli kalan milli sporcu Hatice Bayar yaptığı açıklamada, 1996 Kasım ayında saldırıya uğradığını anımsattı. 19 yaşındayken üzücü saldırı sonrası tekerlekli sandalyeye mahkum kaldığını ifade eden Bayar, "Ablam polis memuruydu ve onunla akşam iş çıkışında saldırıya uğradık. Ben ablamı korumak için önüne atladım ve ikimizde yaralandık. Ablam henüz 22 yaşındaydı" diye konuştu.

    Engelli kalmasına rağmen ablasını ölümden koruduğu için pişmanlık duymadığını anlatan Bayar, şunları kaydetti: "Ben saldırı sonrası T-11 seviyesinde omurilik felçlisi kaldım. Hayatımızda başımıza nelerin geleceği belli değil. Başka şekilde de engelli kalabilirdim. Burada kötü olan insanın insan canına kastetmesi. Böyle olmasını istemezdim. Olayı düşündüğümde engelli kalacağımı bilsem bile yine ablamı kurtarmaya çalışırdım. İyi ki böyle bir davranış sergiledim. Çünkü ablam şu an hayatta." Karagücü Spor Kulübü nün sporcusu olarak gazi ablanın yanında bir çok gazi arkadaşa da sahip olduğunu dile getiren Bayar, "Polis ve asker olmak cesaret isteyen bir meslektir" dedi.

    Çankaya Vergi Dairesi'nde memur olarak çalıştığını ve bunun yanında bedensel engelliler okçuluk milli takımında görev aldığını ifade eden Bayar, spordaki hedefleriyle ilgili olarak da "Okçuluğa 2006 yılında başladım. Çeşitli yarışmalarda dereceler elde ettim. Amacım ülkemi yurt dışındaki müsabakalarda en iyi şekilde temsil edebilmek" dedi.

    Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takım sporcularından Hanife Öztürk de, 1996 Kasım ayında polis eşiyle birlikte Bingöl'deki lojmanlarda saldırıya uğradığını dile getirdi. Akşam saatlerinde lojmanlara saldırı yapıldığını ve bu sırada ayakta duran 3 yaşındaki oğlu Çağrı'yı yere yatırmak için ayağa kalktığında vurulduğunu anımsatan milli sporcu, şunları kaydetti: "Ben yerde oturuyordum ve saldırı başladı. Oğlumu yere yatırmak isterken ayağa kalkmamla birlikte vuruldum. Mücadelem ve spordaki başarı arzum oğlum için. Annesinin bir şeyler yaptığını görsün istiyorum."

    Yaklaşık 6 yıldır okçuluk sporuyla uğraştığını ve birçok dereceler elde ettiğini ifade eden Öztürk, "Önceleri okçuluk bu kadar iyi bilinmiyordu. Sadece spor olsun diye atıyordum. Ama artık belirli hedeflerim var. Uluslararası müsabakalarda ve olimpiyatlarda madalyalar kazanmak istiyorum" diye konuştu.

    AA


  9. 115.jpg

    İngiltere’de 9 yaşındaki bir çocuk, otomobille çarparak sakat kalmasına neden olan babasına 9 milyon sterlinlik (21 milyon TL) dava açtı.

    İNGİLİZ Callum Eriksson’un (9) hayatı geçirdiği talihsiz kaza yüzünden zehir oldu. Anne Julie Eriksson’un anlattığına göre, tatil için ailece bir çiftliğe gittiklerinde baba Patrick, sıkışık park yerinde geri manevra yaparken, arabaya doğru koşan oğlu Callum’u görmeyip çarptı. Küçük çocuk hastanede uzun süre tedavi gördü ve çift, kazadan üç yıl sonra boşandı. Kaza sırasında henüz çok küçük olduğu için olayı hatırlamayan ve annesine sakatlığının doğuştan olup olmadığını soran Callum, gerçeği öğrendiği zaman babasını görmek istemedi.

    TEDAVİ MASRAFI OLACAK

    KÜÇÜK çocuk annesi Julie’den babasına tazminat davası açmasını istedi. Eski kocasına 9 milyon sterlinlik (21 milyon TL) dava açan Julie Eriksson, ‘Bu para, sol elinden başka hiçbir yerini kımıldatamayan oğlum için gereken cihazlara ve uzmanlara harcanacak’ dedi.

    Kaynak: Star gazetesi


  10. 116.jpg

    18 Yaşındayken Felç Olan Hüseyin Kulak, Evine Yol Yapılmasının Sevincini Yaşıyor

    Giresun'un Görele ilçesinde, cami inşaatında çalışırken, maganda kurşunuyla belinden vurularak felç kalan ve 30 yılda sadece iki kez omuzlarda taşınarak çarşıya gidebilen Hüseyin Kulak, evine yol yapılmasının sevincini yaşıyor.

    Görele ilçesine bağlı Karadere Köyündeki bir cami inşaatında 1979 yılında babasıyla birlikte çalışırken, nereden geldiği belli olmayan bir kurşunun beline isabet etmesi sonucu felç olan Hüseyin Kulak, (52), o günden beri hayatını yatağa bağımlı sürdürüyor. Köydeki grup yoluna yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta olması nedeniyle yaklaşık 30 yılda, sadece iki kez arkadaşları tarafından omuzlarda taşınarak ilçeye götürülen Kulak'ın evine, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Görele Şube Başkanı Bülbül Genç'in girişimiyle, Kaymakam İbrahim Keklik tarafından yol yaptırıldı. Geçen sürede engelli olduğu için evinden çıkamadığını, yol olmadığı gençliğinde gezdiği Görele'ye gitmekte zorlandığını belirten Kulak, şunları anlattı: ''Henüz 18 yaşlarımdayken köyümüzün cami inşaatında babama yardımcı oluyordum. Nereden geldiğini hala bilemediğim bir tabanca sesiyle irkildim ve sonra vurulduğumu anladım. Yol olmadığı için sal yaparak beni köyden hastaneye götürdüler. Sonuçta felç oldum. 30 yıldır engelliyim. Evimiz köyün grup yolunda 1 kilometre mesafede. Çarşıya pazara gidecek olsam birileri beni sırtında taşıması lazım. 30 yılda sadece iki kez gidebildim. Onda da 4 kişi sal yaparak beni omuzlarında taşıdılar.''

    -''ARTIK BİR TAKSİ ÇAĞIRSAM ATLAR GİDERİM''-

    ''Yolsuzluktan dolayı çarşıya 30 yılda iki kez giden birisi yola sevinmesinde kim sevinsin'' diyen Kulak, ''Bundan sonra yol kapımıza kadar gelecek. Artık bir taksi çağırsam atlar giderim. Taksiyle de kapıma kadar gelirim. Bundan sonra her günümü çarşıda geçirmek istiyorum'' diye konuştu. Karadere Köyündeki yol çalışmasını yerinde inceleyen ve daha sonra Kulak'ı ziyaret eden Kaymakam İbrahim Keklik, Kulak'ın yol sevincini görünce duygulandı. Keklik, yolun tamamlanmasının ardından Kulak'a bir de tekerlekli sandalye sözü verdi.


  11. 118.jpg

    İzmir'in Yenişehir semtinde oturan Kemalettin ve Bahar Döven çifti, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Bölümü tarafından 2 yaşındayken otizm tanısı konulan 8 yaşındaki çocukları Mustafa Döven için evlerinin üzerine özel bir oda yapılması için hayırseverlerden yardım bekliyor.

    Devletin her türlü yardımı yaparak oğlunu haftada 2 gün özel eğitim merkezine gönderdiğini ayrıca özürlü maaşı ve anneye ise oğluna baktığı için bakım maaşı bağlandığını söyleyen taksici baba Kemalettin Döven, "Biz 5 kişilik bir aileyiz ve 10 metrekarelik bir odada yaşıyoruz. Ayrıca bir de küçük mutfağımız var. Oğlum hastalık nedeniyle saldırgan olduğu için 8 aylık bebeğimizin hayatı tehlikede. Evde kırılmadık eşya kalmadı. Bir yılda 17 televizyon değiştirdim. Eğer bir hayırsever evimin üzerine tek oda yaptırırsa rahatlarız" dedi.

    - 2 YAŞINDA FARKEDİLDİ

    Yenişehir 1241 sokak, 40 numarada oturan Kemalettin ve Bahar Döven çiftinin 2001 yılı Aralık ayında bir erkek çocukları dünyaya gelmişti. "Mustafa" adını koydukları oğullarının 2 yaşına geldiğinde, hareketlerinden şüphe eden Döven çifti, Ege Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi Bölümü'ne gitti.

    Hastanede yapılan tetkiklerde, minik Mustafa'ya otizm tanısı konuldu. Devlet tarafından özel eğitim verilmesi için rapor düzenlenen Mustafa, ailesi tarafından 2.5 yaşındayken Yenişehir'de bulunan Enver Bakioğlu Zihinsel Engelliler ve Rehabilitasyon Merkezi'ne götürüldü.Agresyon (Saldırgan) davranışlar sergileyen Mustafa, burada 5 yaşına kadar grup terapilerine katıldı.

    Ancak saldırganlık nedeniyle eğitim sorunları yaşayan ve bireysel eğitim görmesi önerilen Mustafa'yı ailesi bireysel terapi için Kahramanlar'daki Yankı Zihinsel Engelliler Rehabilitasyon ve Özel Eğitim Merkezi'ne götürdü. Burada özel bir odada 2 yıl bireysel terapi gören ve ancak bu şekilde 5 yaşına geldiğinde tuvalet sorununu çözen minik Mustafa'ya devlet tarafından 3 aydan 3 aya da özürlü maaşı bağlandı.

    Annesi Bahar Döven'e ise yine 3 aydan 3 aya bakım maaşı bağlandı. Bireysel eğitim verilmesine rağmen saldırganlığı yüzünden hiçbir gelişme kaydedemeyen ve sürekli rehabilitasyon merkezi değiştiren minik Mustafa, Bornova'da bulunan Dünya Zihinsel Engelliler ve Rehabilitasyon Merkezi'ne gönderildi. 8 aydır bu merkezde haftada 2 gün pazartesi ve cuma günleri sabah 09.00'dan öğlen 12.00'ye kadar özel odada bireysel terapi görmeyi sürdüren Mustafa, servis minibüsüyle alınıp yine servis minibüsüyle evine bırakılıyor. Babası Kemalettin Döven taksicilik yaparken, annesi Bahar Döven merkeze oğluyla beraber gidip geliyor.

    - YARDIM BEKLİYOR

    Oğlunun otizm hastalığı nedeniyle sürekli saldırgan davranışlar sergilediğini söyleyen Kemalettin Döven, "Allah devlete zeval vermesin. Oğlumun haftada 2 kez eğitim görmesini sağladı. Özürlü maaşı ve ayrıca eşim Bahar Döven'e ise oğlumla ilgilendiği için ayrıca 3 aydan 3 aya maaş bağladı. Bu konularda bir sorunumuz yok. Bizim tek isteğimiz evimizin üzerine oğlumuzun kalması için özel bir oda yapılması. Bunun için bir hayırseverin yardımına ihtiyacımız var" dedi.

    Oğlunun agresyon nedeniyle sürekli evdeki eşyaları kırıp döktüğünü ve kendine zarar verdiğini söyleyen çaresiz baba Kemalettin Döven, "Benim 3 çocuğum var. 5 kişi 10 metrekarelik bir odada kalıyoruz. Evde sağlam bir eşya bırakmadı. Sürekli pencereleri kırıyor. Televizyonu kırıyor. Son 1 yılda 17 kez eve televizyon aldım. Bize saldırıyor. Şimdi 8 yaşında olduğu için onu tutuyoruz. Biraz daha büyüdüğü zaman ne yapacağız" diye konuştu.

    - KARDEŞİNİ ÖLDÜRECEKTİ

    8 aylık kızı Sümeyye'yi de bir ay önce uyurken üzerine atlayıp vurmak istediğini ancak kendisinin son anda farkederek kurtardığını söyleyen Kemalettin Döven, "Oğlum kardeşini öldürüyordu. Çaresiz kaldım. Kızımı alıp babaannesinin evine bıraktım. Akşamları işten çıkınca kızımı alıp eve annesinin yanına getiriyorum. Oğlumla baş etmek gerçekten çok zor. O'nun için ayrı bir oda yapmazsak durum daha tehlikeli boyutlara ulaşabilir.

    Bu yüzden evimin üzerine tek oda bile olsa oyuncakların ve oğlumun eğitimi için gerekli malzemelerin bulunduğu bir yer yapılmasını istiyorum. Devletimiz her türlü yardımı yaptı. Bir hayırseverin bu konudaki yardımına ihtiyacımız var" diye konuştu.Evin üzerine yapılacak otistik odası için malzeme ve işçilik parası dahil 15 bin TL gerekli olduğunu dile getiren Döven, "Bir işadamı veya müteahhit gelsin bu malzemeleri alsın ustayı da kendi tutsun. Biz para istemiyoruz. Yeter ki oğlum için özel bir oda olsun.

    Çünkü hep birlikte aynı odada yaşayamayız" dedi.Devletin kendisine her türlü gerekli yardımı yaptığını söyleyen Kemalettin Döven, "Allah devletimizden razı olsun. Hem oğluma hem eşime maaş bağladı. Bende taksi şoförlüğü yapıyorum. Biz oğlumuza ömür boyu bakarız. Yeter ki ona ait bir odası olsun. Eğer bir hayırsever bize yardım elini uzatırsa başka bir şey istemem.

    - RİSPERDAL İLE SAKİNLEŞİYOR

    Oğlunun hastalığını çok şiddetli boyutta geçirdiğini söyleyen Kemalettin Döven, "Oğlum Risperdal adlı bir şurupla sakinleşip uyuyabiliyor. Sabah öğle ve akşam olmak üzere günde 3 kez bu ilacı içince sakinleşiyor. Akşamları saat 18.00'de bu şurubu veriyoruz. 1-2 saat sonra uyuyor. Ancak gece saat 04.00'te uyanıyor. Sonra televizyonun sesini son ses açıp hepimizi uyandırıyor. Uyuyana ise tekme atıp yumruk vuruyor. Şurup içmediği zamanlarda ise saldırganlaşıyor. 5 yıldır bu şurubu kullanıyor. Başka bir ilaç kullanmıyor" dedi.

    İlacın etkisi geçip gece uyandığında saldırgan davranışlar sergilediği için nöbetleşe uyuduklarını söyleyen Döven çifti, "Biz oğlumuzu çok seviyoruz ve hastalığıyla mücadele etmeye hazırız. Tek isteğimiz özel bir odası olması. Hiç olmazsa oğlumuz da kendi odasında rahat hareket eder, eşyaları kırıp dökmez. Kendine zarar vermez. Biz de onunla orada ilgileniriz. Zaten haftanın iki günü eğitim için merkeze gidiyor. Diğer günlerde de onu alıp gezdiriyoruz" diye konuştu.

    - OTİZM NEDİR?

    Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir genel gelişim bozukluğudur. Genellikle 2 yaşından itibaren ortaya çıkar. Otistik çocuklar genelde öğrenme ve algılama bozukluğu çekerler. Otistik çocuklarduz yok. Bizim tek isteğimiz evimizin üzerine oğlumuzun kalmasıın büyük bir bölümünde farklı seviyelerde zeka geriliği görülse de zeka seviyeleri normal olan otostik çocuklarda vardır.

    Ancak genel zeka seviyeleri ne olursa olsun, otostik çocuklar çevrelerindeki dünyayı algılamakta bir zorluk çekerler. Bir annenin doğum sonrası çocuğunun özürlü olma oranı yüzde 2'dir. Otistik olma ihtimali yüzde 0.5'tir. Otizm erkek çocuklarda kız çocuklarından 4 kat daha fazla görünmektedir.

    Kaynak: yurthaber


  12. 104.jpg

    Fanatik'in, "Çanlar ampute için çalıyor" haberi ses getirdi.

    Bedensel Engelliler Spor Federasyonu resmi sitesinden yaptığı açıklamada, 14 takımlı Türkiye Ampute Futbol Ligi'nin 2008-2009 sezonunda başlayacağını duyurdu.

    Fanatik'in engellilerin sesi olan NOPROBLEM köşesinde çıkan "Çanlar Ampute için çalıyor" haberi camiayı harekete geçirdi. 2007-2008 sezonunda kurulması planlanan, ancak çeşitli nedenlerle bugüne kadar el atılmayan Ampute Futbolcular'ın sesine nihayet kulak verildi. Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, Ampute Futbol Ligi'nin 2009-2010 Ligi'nde başlatılacağını resmi sitesinden duyurdu.

    Siteden yapılan açıklamada; "14 Takımın katılımı ile deplasmanlı ve iki devreli olarak düşünülen lig için, Şubat ayında Ankara'da Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ve Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Mustafa Veysel Gülpınar'ın yaptıkları görüşme neticesinde ligin ana hatları belirlendi.Başkanlar düzeyinde gerçekleşen görüşmenin ardından her iki Federasyon, ilgili birimlerinin çalışmaları hızla devam ediyor" denildi.

    Lig 14 takımlı olacak

    Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Ampute Futbol Ligi ile ilgili talimatlar hazırlanarak, hukuk kurullarınca incelenmeye alınırken, liglerde görev yapacak hakemler ile gözlemci eğitim kursları açılmasına karar verildi.Sağlık Kurulu Başkanı Prof.Dr.Nevin Ergun denetiminde oluşturulan birim ile ligde oynaması öngörülen 14 takımın tüm futbolcularının sağlık taraması başlatıldı.

    Önce Brezilya sonra lig

    "Son olarak Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu tarafından belirlenen bütçe ve faaliyet programı değerlendirilmek üzere Türkiye Futbol Federasyonu'na iletildi. Hazırlıkların tamamlanmasının ardından Eylül ayında Brezilya'da yapılacak Ampute Futbol Dünya Şampiyonası'nın sonrasında Türkiye Ampute Futbol Ligi başlayacak."

    Özbekler'den sevindirici haber

    Ampute futbola bir sevindirici haber de Özbekistan'dan geldi. Dünya ampute futbol şampiyonu Özbekistan’ın, 9-16 Mayıs tarihlerinde İzmir’de düzenlenecek Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası’na katılacağı bildirildi.

    İzmir'i şenlendirecekler

    Özbekistan Futbol Federasyonu’ndan yapılan açıklamada, Özbekistan Ampute Milli Takımı’nın, İzmir’de düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’na katılacağı bildirilirken, takımın bununla ilgili hazırlık çalışmalarını Anvar İsmailov

    antrenörlüğünde, Taşkent’te sürdürdüğü kaydedildi.

    Brezilya'ya da gidecekler

    Açıklamada, Kasım 2007’de Antalya’da düzenlenen Dünya Ampute Futbol Şampiyonası’nın finalinde Rusya’yı 2-1 yenerek dünya şampiyonluğunu kazanan Özbekistan Ampute Milli Futbol Takımı’nın, 5-20 Eylül tarihlerinde Brezilya’da düzenlenecek Dünya Ampute Futbol Şampiyonası’na da katılacağı belirtildi.

    Kaynak: Fanatik


  13. 6.jpg

    Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu tarafından düzenlenen Oturarak Voleybol Türkiye Şampiyonası, Adana'da devam ederken, finale yükselen takımlar belli oldu..

    Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu Oturarak Voleybol Genel Koordinatörü Yusuf Kenan Kök, yaptığı açıklamada, Yüreğir Spor Salonu'nda dün başlayan şampiyonanın tüm hızıyla sürdüğünü söyledi.

    Kök, Türkiye'de ilk kez Adana'da düzenlenen şampiyonaya evsahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, şampiyonada aynı zamanda milli takım da oluşturacaklarını ifade etti. Kök, şampiyonaya katılan tüm kulüplere ve sporculara teşekkür etti.

    Şampiyonanın ikinci gününde alınan sonuçlar şöyle:

    Adana Martı Engelliler: 3 - Samsun Ekspres: 1

    Adana Martı Engelliler: 3 - Ankara Diyanetspor: 0

    Temsa Global: 3 - Samsun Ekspres: 0

    Alınan sonuçlara göre yarın Temsa Global ve Ankara Diyanetspor takımlarının arasında final maçı yapılacağı bildirildi.

    Kaynak: ajansspor


  14. Devlet, engellilerin sağlık kuruluşlarına rahat gidebilmesine yönelik özürlü araba temini uygulaması başlattı. Ancak bu uygulama Karakuş ailesini mağdur etti.

    Devlet, engellilerin sağlık kuruluşlarına rahat gidebilmesine yönelik özürlü araba temini uygulaması başlattı. Ancak bu uygulama Karakuş ailesini mağdur etti. Karakuş ailesi, ‘Devlet, Gülsüm`ün üzerine kayıtlı arabayı gerekçe göstererek özürlü maaşını kesti` iddiasını ortaya attı.

    Kiltepe Mahallesi 16. Sokakta oturan Karakuş ailesi, tam anlamıyla bir dram yaşıyor. Korkut ailesi yüzde 92 oranında zihinsel engelli raporu olan 22 yaşındaki Gülsüm`e bakmak zorunda kaldı. Devlet, engelli Gülsüm`ün üzerine kayıtlı araba var diye maaşını kesti.

    Mehmet Karakuş, devletin özürlü yardımını kesmesinin yanlış bir uygulama olduğunu ileri sürerek, kendisinin üzerine kayıtlı gayrimenkul anlamında hiçbir şeyin olmadığını söyledi.

    DEVLETİN UYGULAMALARI ÇELİŞKİLERLE DOLU

    Karakuş, özürlülerin sağlık kuruluşlarına gitmesi ve sosyal hayata dahil edilmesine yönelik devletin sunduğu uygulamadan faydalanarak bir araba aldığını, arabanın ruhsatının kızının üzerine kayıtlı olduğunu aktararak şunları söyledi:" Mahkeme kararı ile zorla maaşa bağlattık. Devlet özürlülere özel uygulamalarla tayin ettiği bir araba vardı. 20 bin TL tutarında özürlü arabası aldık. ‘3 tane arabası, Evi ve arazisi var` diyerek birileri bizi yetkililere şikayet etmiş. Adıma kayıtlı hiçbir şey yoktur. Çalışmıyorum işsizim. Devletin verdiği 400 TL özürlü maaşı 5 ay sonra kesildi. Yetkililer gelip sorgulayıp ondan sonra maaşı kesselerdi daha iyi olurdu. Huzurevine gittim.` Kızının adına kayıtlı bir araba var. Maaşınızı keseceğiz` dediler. Zaten bu araba Devletin verdiği arabadır. Bu olayları anlamak mümkün değil. Devletin uygulamaları birbiri ile çelişiyor."

    GÜLSÜM GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI

    Zihinsel özürlü Gülsüm de sanki yaşanan olayları anlıyormuşçasına haykırarak kendince derdini anlatmak istedi. Ayakta durmakta zorlanan ve zihinsel özürlü olduğu her halinden belli olan Gülsüm şimdi yetkililerden yardım bekliyor.

    MAHALLELİ ‘DEVLET YARDIM ETMELİ` DEDİ

    Mahalle halkı, "Ev karın doyurmuyor ki, bu aileye yazık değil mi? devlet yardım elini uzatsın" diyerek görüşlerini açıkladı.

    Gunestv.com


  15. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, felçli hastalara ayaktan ve yatılı tedavi sağlayacak rehabilitasyon merkezlerinin sağlık yerleşkeleri içerisinde hizmete gireceğini açıkladı.

    Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, felçli hastalara ayaktan ve yatılı tedavi sağlayacak rehabilitasyon merkezlerinin sağlık yerleşkeleri içerisinde hizmete gireceğini açıkladı.

    "Bu konuda eksiklikler olduğunun farkındayız." diyen Tosun, ötenazi başvurusu İsviçre tarafından kabul edilen felçli hasta Tuğrul Cankurt ile de irtibata geçeceklerini, Cankurt'un hayatını daha konforlu sürdürmesi için üzerlerine düşen her görevi yerine getirmeye hazır olduklarını belirtti.

    Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, 2004 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu omurilik felçli olan ve ötenazi başvurusu İsviçre'de bir klinik tarafından kabul edilen Tuğrul Cankurt'un durumu ile ilgili, "Toplum olarak en önemli görevimiz, bu hastaların konforlu bir şekilde hayatlarını devam ettirmelerini sağlamak. Hastanın hangi konularda, hangi sıkıntıları çektiğini ben bilmiyorum. Bugün görüşeceğiz. Bakanlık olarak üzerimize düşeni, sosyal güvenlik ile de görüşüp aksayan yanlar varsa, üzerimize düşeni yapacağız." dedi.

    Yaşama hakkının bir insanlık hakkı olduğunu kaydeden Tosun, "Hastanın bir sıkıntısı varsa, bunun karşılanması görevlerimiz arasında. Görevi ihmal etmemiz söz konusu olamaz." diye konuştu. Tosun, Bakanlık olarak gerekli girişimlerde bulunacaklarını vurguladı.

    Konuyla ilgili bir başka soru üzerine Tosun, Türkiye'de bu tür hastalara hizmet veren gelişmiş rehabilitasyon merkezlerinin sayısının az olduğuna dikkat çekti.

    Bu konuda çalışmalar sürdürdüklerini dile getiren Tosun, oluşturulan teknik ve bilimsel heyetlerin yurt dışındaki rehabilitasyon merkezlerinde incelemelerde bulunduğunu, proje çalışmalarının yapıldığını, bölge ve yer tespitlerinin belirlendiğini aktardı.

    Yapılması planlanan sağlık yerleşkelerindeki ünitelerden birinin de rehabilitasyon merkezleri olduğuna değinen Tosun, "Uzak olmayan bir süreçte ihalelerini yaparak bu merkezleri kuracağımızı ümit ediyorum. Bu konuda insan kaynağı da yetersiz. YÖK ile görüşmelerimiz devam ediyor." şeklinde konuştu.

    "Rehabilitasyona ihtiyacı olan, aileleri tarafından bakılan bu hastaların tamamını belki hastanede saklamayacağız ama zaman zaman bazen yataklı bazen ayaktan psikolojik ve fiziksel rehabilitasyonu yapılacak." diyen Tosun, "Bugün bunu çok az gerçekleştirebiliyoruz." dedi.

    Tosun, mevcut rehabilitasyon merkezlerinin fiziksel ve insan kaynaklarının güçlendirilmesi konusunda da çalıştıklarını sözlerine ekledi.

    Zaman


  16. DÜŞLER AKADEMİSİ – İş İmkanı

    Düşler Akademisi Gönüllülerinden Ece Hanım’ın çalıştığı bir alış veriş merkezinde engelli kontenjanı bulunmaktadır. Bu nedenle; otoparkta kasiyer görevlisi olarak çalışacak bir görevli aranmaktadır…

    Belirtilen iş ilanı ile ilgilenen Düşler Akademisi öğrencilerinin hızlıca Ece Akpulat Hanım’la irtibata geçmesi gerekmektedir… İrtibat bilgileri aşağıdadır:

    Tel no: 532 613 10 41

    e-posta: eakpulat@eceturkiye.com

    Düşler Akademisi Ekibi

    www.duslerakademisi.org

    HİZMET VE BİLGİ İÇİN

    0212 444 44 55