k@lpsizim_85

ENGELLİNİN ÇALIŞMA HAKKI

Aşağıdaki kurumlar % 3 oranında engelli çalıştırmak zorundadır:

- Genel ve katma bütçeli daireler

- İl özel idareleri ve belediyeler

- Kefalet sandıkları, döner sermayeli kuruluşlar

- Sermayesinin yarısından fazlası devlete ait olan bankalar

- Hususi kanunlarla kurulmuş banka ve teşekküller

Engelli açık kontenjanının doldurulmaması halinde engelli istihdam etmeyen kamu kurum ve kuruluşları için yükümlülüğün dolduğu tarihten yükümlülüklerini yerine getirecekleri tarihe kadar her engelli açık kontenjanı her ay itibarı ile 1475 Sayılı İş Kanununun 98/c maddesindeki para cezası uygulanır.

(30 Mayıs 1997 tarihinde Bakanlar Kurulunca alınan karara göre 1475 sayılı İş Kanunu'nun 25. Maddesinin a fıkrasının 1. bendinde zorunlu engelli çalıştırma oranı belirtilmiştir.)

Engellinin işyerindeki hakları:

* Bir iş yerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan engelli işçiler, eski iş yerlerine alınmalarını istedikleri takdirde iş veren kadroda boşluk varsa derhal, yoksa boşalan ilk kadroda kendilerine şans tanımalıdır.

* Bir iş yerinde çalışırken iş kazası nedeniyle sakatlanan kişilerin öncelik hakkı vardır. İş veren, bu işçisini sakat kadrosunda öncelikle çalıştırmakla yükümlüdür. Çalıştığı iş yerinde sakatlananlar, durumlarını tescil için İş ve İşçi Bulma Kurumuna başvurabilirler.

* Engellilik dereceleri % 40'ın üzerindeyken işe girip de daha sonra durumlarında bir iyileşme görülerek dereceleri % 40'ın altına düşenler engelli kadrosunda çalışmaya devam ederler.

* Bu hükümlere aykırı hareket eden, özürlü işçi çalıştırmayan iş verene çalıştırmadığı her ay için para cezası verilir.

Engellilerin emekli olma ve kendilerine malul aylığı bağlanma şartları

* 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu' na tabi olarak işe girenler;

- Çalışma gücünün en az %40'ını kaybettiğini belgeleyerek özürlü olarak işe girmiş olanlar, en az 15 (on beş) yıl fiili hizmet süresini doldurdukları takdirde istekleri üzerine emekliye ayrılabilirler (39. maddenin J Bendi).

- 5434 sayılı Kanuna tabi olarak çalışırken herhangi bir hastalık veya kaza sonucu çalışma gücünü kaybederek (hayatını çalışarak kazanamayacak derecede) malul duruma düşenlere 10 yıllık emekliliğe tabi hizmetleri olmaları halinde aylık bağlanır.

Yukarıda 1. ve 2. Maddelerde bahsi geçenlerin ölmeleri halinde dul ve yetimlerine de Sandıkça aylık bağlanır (madde 53).

- 5 sene emekliliğe esas bir hizmette bulunmak şartıyla tedavisi mümkün olmayacak bir şekilde malul duruma düşen adi malullere 15 sene hizmetleri varmış gibi aylık bağlanır. Ancak bu aylıklar dul ve yetimlere intikal etmez (53. maddenin son paragrafı).

- 5434 sayılı Yasaya tabi olarak çalışırken (en az 5 yıl fiili hizmeti olmak kaydıyla) veya 5434 sayılı Yasaya göre emeklilik hakkını kazanmış yada emekli aylığı alırken ölmüş olanların yaşları ne olursa olsun malul ve muhtaç erkek çocuklarına emekli aylığı bağlanır (74. Madde).

* 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olarak işe girenler;

- Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık ve arızası bulunan ve bu nedenle malullük aylığından yararlanamayan veya Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun, en az 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları pirimi ödenmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar (60. maddenin C bendinin a ve b fıkraları).

- Malul sayılanlara (çalışma gücünün 2/3'ünü ya da iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60'ını yitirdikleri resmi sağlık kurulu raporuyla saptanan) emekli aylığı bağlanabilmesi için toplam 1800 gün ve en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası pirimi ödenmiş olması gerekmektedir (54. maddenin C Fıkrası).

- 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı çalışırken (en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup sigortalılık süresinin her yılı için ortalama 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası pirimi ödenmiş olması kaydı ile) yaşlılık aylığı almaya hak kazanmış veya yaşlılık aylığı alırken, ölenlerin malul ve muhtaç erkek çocuklarına (Sosyal Sigortaya yahut Emekli Sandığına tabi çalışmalarından dolayı gelir ve aylık almama şartıyla) aylık bağlanır (23.maddenin C Bendinin b Fıkrasının V. Paragrafı ve 68. maddenin C Bendinin b Fıkrasının V. Paragrafı).

* 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'na tabi olarak çalışanlar;

- Çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirerek malul duruma düşenlere en az 5 (beş) tam yıl Bağ-Kur primi ödemiş olmaları ve yazılı istekte bulunmaları şartıyla malullük aylığı bağlanır

(29. Madde).

- Bağ-Kur'da fiili sigortalılığı devam ederken bir iş kazası veya meslek hastalığı sonucu çalışma gücünün en az üçte ikisini kaybedenler için 5 yıl sigorta primi ödenmiş

olma şartı aranmaz.

- En az 3 (üç) tam yıl Bağ-Kur pirimi ödemiş olmaları şartıyla ölen Bağ-Kurlunun veya 5 (beş) tam yıl Bağ-Kur pirimi ödeyerek malulen emekli olduktan sonra ölen yada herhangi bir şekilde yaşlılık aylığını hak eden yada yaşlılık aylığı alırken ölen Bağ-Kurlunun malul ve muhtaç erkek çocuklarına aylık bağlanır (Madde 41).

* 2022 Sayılı Kanun'a göre Sakatlık ve Malullük Aylığı;

Sakatlık aylığı: Çalışma ve iş görme gücünün %40 ile %70 arasında kaybetmiş muhtaç sakatlara bağlanan aylıklardır. Aylık bağlanabilmesi için 18 yaşını doldurmuş olmak, çalışma ve iş görme gücünü en az %40 oranında kaybettiklerini tam teşekküllü hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporu ile kanıtlamaları gerekmektedir.

Malullük aylığı: Çalışma ve iş görme gücünü %70'in üzerinde kaybetmiş muhtaç sakatlara bağlanan aylıklardır. 18 yaşını doldurmuş olmak, başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde malul olduğunu tam teşekküllü hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporu ile kanıtlamaları gerekmektedir.

Aylıkların Bağlanma Şartları:

a) T.C. vatandaşı olmak,

b Muhtaç olmak,

c) Bağlanacak aylık miktarına eşit veya fazla devamlı gelir sağlayamamak,

d) Kendisine kanunen bakmakla yükümlü kimsesi olmamak.

Aylık Bağlanması İçin Gerekli Belgeler:

a) 2022 sayılı kanuna göre başvuru formu (Bu formda yer alan; aylık istek dilekçesi ile mal bildirim belgesi kişi tarafından doldurulacaktır. Muhtaçlık belgesi ve vukuatlı nüfus kayıt örneği, ikametgah ilmuhaberi bölümleri ise yetkililerce imzalanacak ve mühürlenecektir.)

Sağlık Kurulu Raporu (Mal Müdürlüğü tarafından sevk edilen bir hastaneden)

c) Üç adet fotoğraf

Bu belgelerle Emekli Sandığı veya valilik ya da kaymakamlık makamlarına başvurulur.

Aylığı almakta olan aile reisinin aylığı; eşinin de bu aylığı hak etmesi halinde veya bu aylığı alma hakkına sahip biriyle evlenmesi durumunda %50 oranında artırılmaktadır. 2022 sayılı Yasaya göre aylıklar üç ayda bir peşin olarak alınır. Aylık bağlananlar devlet hastanelerinde ücretsiz tedavi görürler.

Karabük Ordu'da maden buldu

Kardemir Karabük, Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi'nde Ordu'yu deplasmanda 10 sayı farkla yenip, ilk dört şansını sürdürdü: 59-69.

Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi'ne hafta sonunda oynanan dört karşılaşma ile devam edildi. Ordu Bedensel maçına hafta içinde operasyon geçiren hocası Can Aksu'dan yoksun giden Kardemir Karabük, karşılaşmadan da 69-59 galip ayrılmasını bildi. Fanatik internet olarak Can hocamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Saran Anadolu farkı

Haftanın zevkli ve çekişmeli maçlarından biri Lefkoşa'da oynandı. KKTCELL'i evinde 60-42 yenen Saran Anadolu, tırmanışını sürdürdü. Kuzey Kıbrıs'tan Murat 18, Saran Anadolu'dan Özgür Gürbulak 16 sayı ile takımlarının en skorer isimleri oldu.

En rahatı Adana!..

Bu hafta ligin en rahat takımı Adana Engelliler'di. Ekonomik güçlükler nedeniyle kapısına kilit vuran ve son 6 haftadır maçlara çıkmayan İskenderun Ortopedik maçını hükmen (20-0) kazanan Adana temsilcisi, puan cedvelinde orta sıralara tırmandı.

Cim Bom prova yaptı

Mayıs ayının başında Şampiyonlar Kupası Finali'nde ülkemizi bir kez daha temsil edecek olan Galatasaray, güçlü rakibi Cadbury Kent Engelli Yıldızlar karşısında, finallerin provasını yaptı. Cim Bom bu çekişmeli mücadeleden 82-58 galip ayrılırken, Avrupalı rakiplerine de gözdağı verdi.

Haydi Süleyman Seba'ya

Süper Lig'in son maçı pazartesi günü saat 18.00'de İstanbul Süleyman Seba Spor Salonu'nda oynanacak. Ligin köklü takımı Beşiktaş, ülkemize ilk Avrupa Kupası'nı kazandıran İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni evinde ağırlayacak. Bu zevkli karşılaşmayı izlemek istiyorsanız, buyrun Süleyman Seba'ya...

HAFTANIN TOPLU SONUÇLARI

KKTCELL - Saran Anadolu: 42-60 (9-22, 18-38, 28-48)

Adana Eng. - İskenderun: hükmen (20-0)

Ordu Engelliler - K.Karabük: 59-69

Cadbury Kent - Galatasaray: 58-82

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, 'Eğitim Her Engeli Aşar' kampanyasını himayesine aldı.

Kampanya pazartesi günü Çankaya Köşkü'nde yapılacak bir toplantı ile tanıtılacak.

Hakan Şükür, Ajda Pekkan, Nazan Öncel gibi isimlerin de katılacağı programın sunuculuğunu Beyazıt Öztürk yapacak.

Abdullah Gül'ün 2007 yılı Ağustos ayında cumhurbaşkanı olmasının ardından Çankaya Köşkü, sosyal içerikli programları himayesine almaya başladı. Trafik kazalarındaki kayıpların azaltılmasından okuma alışkanlığının genişletilmesine kadar birçok projeye öncülük ediliyor. Köşk, hafta başında anlamlı bir kampanyaya daha ev sahipliği yapacak. Hayrünnisa Gül'ün himayesine aldığı "Eğitim Her Engeli Aşar" kampanyası, Türkiye Beyazay Derneği tarafından yürütülüyor. Derneğin başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili olan Lokman Ayva. Kampanya aracılığıyla daha fazla engelli çocuğun eğitim alması ve engellilere sunulan öğrenim imkânlarının kolaylaştırılması amaçlanıyor. 81 ilde 3 yıl boyunca devam edecek olan kampanyadan yararlanmak isteyenler, 444 6000 numaralı çağrı merkezini arayarak ya da www.egitimherengeliasar.org web sayfasına girerek bilgi alabilecek. Kampanyaya, Cumhurbaşkanlığı'nın yanı sıra, Milli Eğitim Bakanlığı, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nın da aralarında bulunduğu pek çok kurum destek veriyor.

Beyazıt Öztürk'ün (Beyaz) sunuculuğunu yapacağı programa, aralarında Hakan Şükür ve eşi Beyda Şükür, Sunay Akın, Ajda Pekkan, Ege, Metin Şentürk ve eşi Fulya Şentürk, Nazan Öncel, Doğa Rutkay, Toprak Sergen, Tolgahan Sayışman'ın da aralarında bulunduğu pek çok ünlü ismin katılması bekleniyor

Özürlüler İdaresi Başkanı Abdullah Güven,Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ile gerçekleştirecekleri ortak çalışmayla yeni seçilen başkanlara özürlülük konusunda hizmet içi eğitim verileceğini bildirdi

Özürlüler İdaresi Başkanı Abdullah Güven, özürlü haklarının yasalar ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığını, ancak bu hakların yaşama geçirilmesinin önemli olduğunu belirtti.

Özürlülerin hizmetlere ulaşabilirliğin önemine dikkati çeken Güven, bu konuda yerel yönetimlere ciddi sorumluluklar düştüğünü vurguladı. Güven, "Bir özürlü için, rahatlıkla evinden sokağına çıkması, sokağından caddeye ulaşması, kavşağın, otobüs durağının, metronun ve diğer tüm toplu taşıma araçlarının özrüne uygun olması, sosyal ve kültürel faaliyet alanlarından ve kamuya açık tüm yerlerden kimsenin yardımı olmadan yararlanması oldukça önemli" dedi.

Oy isterken çalınan kapılar

Belediyelerin özürlülere bu imkanları sağlayacak alt yapıyı oluşturması gerektiğine işaret eden Güven, seçimler sonucu oluşan il genel meclisleri ve belediye meclisleri ile yeni göreve başlayan belediye başkanlarının bu konuyu "sıcak gündem maddesi’ olarak ele almalarını istedi.

Engellilere her türlü hizmetin ulaştırılmasının sosyal sorumluluk bilincinin bir gereği olduğunu dile getiren Güven, "Adaylar oy talep ederken çaldıkları her 100 kapının 12’sinde özürlü bir vatandaşla karşılaştı. Onların sıkıntılarını, beklentilerini dinledi. Ben umutluyum, başkanlarımız bu sorunlarını giderecek, engellilerin sosyal hayata katılımını sağlayacak projeler üretecek. Çağdaş Türkiye’ye de yakışan budur" diye konuştu.

Özürlüler İdaresi Başkanlığı olarak bu anlayışın tüm belediye başkanlarında yerleşmesi için bilinçlendirme çalışmaları yapılacağını bildiren Güven, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ile gerçekleştirecekleri ortak çalışmayla yeni seçilen başkanların özürlülük konusunda hizmet içi eğitim alacağını kaydetti.

Tüm alt yapının, cadde ve sokakların, ana arterlerin, park ve bahçelerin yerel yönetimlerin sorumluluk sahası olduğunu hatırlatan Güven, "Belediye başkanlarımız bu alanlarda özürlülere en iyi hizmetin sunulmasını gündemlerinin birinci maddesi yapmalı ve bu uygulamaların takipçisi olmalıdır" dedi.

Derler ya kendisi küçük marifeti büyük Tiroid öleymiş sağol haber için

Azmin elinden hiçbirşey kurtulmazmış Tebrikler Şeker abi falla bazen sana özeniyorum benden hızlı ve doğru yazmana helal tek kelimeyle HELAL kıskandım seni yaa )

sarkıyı rezil etmişler ya

İnş bu sefer olur ya cok güsel bir haber cok sağol berrin

üşümeyle beraber ates, idrarda renk değişikliği koku,tak yaparken zorlanma

önlem olarakta 2 ayda bir antibiyotik kullanıyorum.

BEN BU SARKIYI COK SEVİYORUM COK SAĞOL CAN PAYLAŞTIĞIN İÇİN

koptum ya harika bu ellerine sağlık

Bedensel Engelli Atıcılık branşı 2002 yılında E.Alb.Nevzat YAMAÇ ve E.Gazi Yzb.Korhan YAMAÇ'ın girişim ve önderliklerinde faaliyete geçmiştir.
2002 Nisan ayında Ankara'da 30 kişinin katılımı ile havalı silahlar branşında ilk seçme müsabakası düzenlendikten sonra seçilen 15 kişi Çankırı'da Eğitim Kampına alındı.İlk Yurt dışı müsabakası Güney Korede Dünya Şampiyonasında barajı geçen Kara Kuvvetleri Gücünden Gazi Yzb.Korhan YAMAÇ 10m.Havalı Tabanca ve 50 m.Serbet tabanca branşında, Diyarbakır Bölgesinden Muhittin CEMİLOĞLU 50 m.tüfek branşında katılmışlardır.
Bu yarışmada Korhan YAMAÇ 50m.Tabanca dalında finale kalarak 8.olmuşlardır.
2003 yılında Polonya'da düzenlenen Bedensel Engelliler Atıcılık Avrupa Şampiyonasında Korhan YAMAÇ 25mtabancada 2,lik ve 50mtabanca branşında 3.lük elde etmiştir.
2004 yılında Atina'da düzenlenen Paralimpik Oyunlarında Korhan YAMAÇ 10m.tabacanda 4.lük 50m.tabancada 3.lük 25m tabanca'da Dünya ve Paralimpik rekoru kırarak 1.lik elde etmiştir.Bu madalyalar Paralimpik Oyunlarında kazanılan tarihimizin ilk madalyalarıdır.

Aşağıdaki tabloda 2005-2007 yılları arasındaki Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında alınan dereceler görülmektedir.




2008 yılında ilk defa ülkemizde bir uluslar arası atıcılık turnuvası 22 ülkenin katılımı ile International Turkısh Cup adı altında düzenlenmiş ve müsabakalrda yeni alınan 20 yollu elektronik hedef sistemleri kullanılmıştır.
2008 Pekin Paralimpik oyunlarına 8 atıcımız barajı geçerek gitmeye hak kazanmıştır.Ancak uygulanan kota yüzdesi sebebi ile 4 sporcuyla katılım gerçekleşmiştir.2008 yılında Pekin'de düzenlenen Paralimpik oyunlarında alınan dereceler aşağıdaki tablodadır.

ATICILIK BRANŞI TANIMI

Atıcılık sporu Paralimpik ve Olimpik bir branştır.Atıcılık branşı iki ana disiplin ( Tabanca - Tüfek )ve 3 ayrı mesafeden ( 10m-25m-50m-) düzenlenen yarışmalarla yapılır.10m. Müsabakaları 0.177 cal.çapında havalı tabanca ile kapalı ve açık poligonlarda yapılır.
25m. Müsabakaları 0.22cal.çapında spor tabancalar ile kapalı ve açık poligonlarda yapılır.
50m.Müsabakaları 0.22cal.çapında tabanca ve tüfekle açık poligonlarda yapılır.
Aşağıdaki Tabloda Paralimpik Tüfek ve Tabanca müsabakaları ile ilgili bilgiler görülmektedir.
Kırmızı renkle işaretlenmiş branşların müsabakaları Federasyonumuzca icra edilmektedir.

Bedensel engelli sporcu Yavuz Şap, Viyana Maratonu'nda, koltuk değnekleriyle 42 kilometre koşacak.

Avusturya'nın başkenti Viyana'da 19 Nisan Pazar günü düzenlenecek maratona kendi kategorisinde katılacak olan Yavuz Şap, yarışma için hazırlıklarını tamamladı.

Şap, gazetecilere yaptığı açıklamada, Viyana'da düzenlenecek maratonda Türkiye'yi temsil etmekten gurur duyacağını söyledi. Spor yapmaya 24 yaşında koltuk değnekleriyle başladığını belirten Şap, ''Maraton koşularında 25 yılda, 5 kıtada 130 yarışmaya katıldım'' dedi.

Son yıllarda yarışmalara katılmak için sponsor bulmakta güçlük çektiğini dile getiren Şap, ''Viyana'da düzenlenecek maratona, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı'nın desteğiyle katılacağım. Maratonda koltuk değnekleriyle 42 kilometre koşacağım. Orada Fethiye ve Türkiye'nin tanıtımını da yapacağım'' diye konuştu.

Şap'ın antrenörlüğünü yapan atlet Erol Dolu ise Şap ile iyi bir çalışma dönemi geçirdiklerini ve Viyana'dan başarılı bir sonuçla dönmeyi amaçladıklarını kaydetti. Şap, daha sonra Avusturya'ya gitmek üzere Fethiye'den hareket etti.

spor3.com

Adana Eğitim Gönüllüleri Derneği'nin Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda başlattığı

İl Milli Eğitimi Müdür Yardımcısı Rüstem Özcan, ÇEAŞ Anadolu Lisesi'nin toplantı salonundaki etkinlikte yaptığı konuşmada, 2005 yılından bugüne kadar Adana'da AB destekli çok sayıda çalışma geliştirildiğini belirterek, bu projeyle de beden eğitimi öğretmenlerinin, engellilerin spora daha aktif katılımı konusunda bilinçlendirilmesinin amaçladıklarını kaydetti.

Proje Genel Sekreteri Halim Tosun, oğlunun da engelli olduğunu, bu nedenle sorunlarını yakından bildiğini vurgulayarak, yüzde 70'i AB destekli, 270 bin Avro bütçeye sahip proje ile engellilerin spor faaliyetlerine katılımlarını artırmayı amaçladıklarını söyledi.

Projenin iki yıl devam edeceğini belirten Tosun, şöyle konuştu:

''Portekiz, İspanya, Finlandiya, Bulgaristan ve Türkiye'nin dahil olduğu bu proje ile engellilerin spora katılımı için dünyada geliştirilen tekniklerin paylaşımı esas alınıyor. Bu sayede yeni gelişen teknolojilerden kısa süre içinde biz de yararlanabileceğiz. Böylelikle engelliler spor etkinliklerine katılarak sosyal hayatta daha aktif rol oynayacak.''

Koordinatörlerinden Marta Lomrana ise proje ile engellilere fırsat eşitliği yaratmayı hedeflediklerini kaydederek, bu nedenle engelliler için geliştirilen teknolojilerin paylaşımının çok önemli olduğunu bildirdi.

Proje ile engellilerin spor faaliyetlerine katılımını artırmak için yeni bir eğitim rehberi hazırlayacaklarını anlatan Lomrana, ''Bu eğitim rehberi ile beden eğitimi öğretmenleri, engelli sporu konusunda daha detaylı bilgilendirilecek'' dedi.

yeniadana.net

Kocaeli'nin Darıca ilçesinde, zihinsel engelli 3 çocuğuyla hayatta kalma mücadelesi

Kocaeli'nin Darıca ilçesinde, zihinsel engelli 3 çocuğuyla hayatta kalma mücadelesi veren bir kadın, eşinin, "Çocukları çöpe at, sen de git başka birisi ile evlen" diyerek kendilerini terk ettiğini söyledi.

Kazım Karabekir Mahallesi'nde, Hüseyin (17), Elanur (13) ve Kadir (6) isimli zihinsel engelli spastik 3 çocuğu ile kiralık bir evde yaşayan Melahat K., eşi tarafından 3 yıl önce terk edildi. Yürüyemeyen, konuşamayan çocuklarının her ihtiyacını karşılamaya çalışan talihsiz kadın, eşi Suat K.'nın, "Benim öyle çocuklarım yok. Çocukları çöpe at, sen de git başka birisi ile evlen. Benden sana hayır yok' diyerek kendilerini terk ettiğini söyledi.

TERKETTİ GİTTİ

Görücü usulü ile 19 yıl önce zorla evlendirildiğini ifade eden Melahat K., "Evlendiğim zamandan beri kocamdan herhangi bir şefkat ve yardım görmedim. Bana hiçbir zaman dürüst olmadı. Ne iş yaptığını dahi bilmiyorum. Çocuklarım doğduğunda herhangi bir problemleri yoktu. Daha sonra ateşli hastalık geçirdiklerinde, kocam hastaneye götürmedi, ilgilenmedi. Çocuklarım en sonunda bu hale geldi. 3 sene önce de bizi terk etti ve başka bir kadınla yaşamaya başladığını öğrendim. Bana ve çocuklarımıza destek olacağına, 'Benim öyle çocuklarım yok. Çocukları çöpe at, sen de git başka birisi ile evlen. Benden sana hayır yok ' dedi. Evim kira. 3 çocuğum da bakıma muhtaç, yürüyemiyor, konuşamıyorlar. Komşularım ve hayırsever insanların yardımıyla onlara bakmaya çalışıyorum. Hasta olduklarında sırtıma alıp hastaneye götürüyorum. Çocukların üçünü de aynı anda yanımda taşıyamıyorum. Birini hastaneye götürdüğümde diğer ikisi evde kalıyor. Onların evde yalnız kalması ve hepsine yetememem beni üzüyor" diye konuştu.

YARDIMLARLA HAYATTA

Gölcük Engellilerle Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği Darıca Şube Başkanı Melek Arıkan, Kazım Karabekir Mahallesi'ne başka bir aileye yardım için geldiğinde bu aile ile tanıştığını ve şok geçirdiğini söyledi. Arıkan, "Süt ve bez konusunda biz elimizden geldiği kadar yardımcı oluyoruz. Ancak yetemiyoruz. Çocukların farklı kurumlara verilmesini tavsiye ettik. Ancak Melahat hanım, 'çocuklarıma ölene kadar bakacağım' diyerek razı gelmedi. Bu aileye ev alınması için 40 bin TL para derneğimiz bünyesinde toplandı. Ailenin evine bir an önce kavuşması için bu parayı hızlı bir şekilde toplayabilmek istiyoruz. Hayırseverlerden yardım bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Stargazete.com

Erzurum'da yaşayan iki çocuklu Ayfer - Savaş Öymen çiftinin bacakları olmadan dünyaya gelen bebekleri Miraç, 2 yaşına ayakkabısız girdi.

Hamileliği döneminde yapılan muayene ve ultrasonlara rağmen Miraç bebeğin engelinin belirlenemediğini söyleyen anne Ayfer Öymen, "En büyük hayalim yavrumun yürüdüğünü, koştuğunu görebilmek" dedi. 5 yaşındaki ablası Kardelen ile herşeyden habersiz olan Miraç bebek en çok futbol oynamayı seviyor. Sürünerek ilerleyen Miraç bebek, futbol topuna vurabilmek için olağanüstü çaba harcıyor.

Öymen ailesinin ikinci çocukları Miraç, 2007 yılının Mart ayında bacakları olmadan dünyaya geldi. Akraba evliliği yapmayan Öymen çifti çocuklarının engelli olmasıyla büyük üzüntü yaşarken, anne Ayfer Öymen, hamileliği sırasındaki muayene ve ultrason sonuçlarında hiçbir sorun görünmediğini bildirdi.

Miraç'in yurt dışında tedavisinin mümkün olabileceğini belirten anne Öymen, "Her geçen gün biraz daha büyüyen oğlumuzun halini gördükçe yüreğimiz parçalanıyor. Öğrendiğimiz kadarıyla Almanya'da tedavisi mümkün. Ancak tedavi masraflarının 600 - 700 bin doları bulacağı söylendi. Eşim işsiz. Yeşilkartla bu yükün altından kalkamayız. Sağlık Bakanımız Recep Akdağ ve hayırsever vatandaşların desteğine ihtiyacımız var. Oğlumu yürürken ve koşarken görmeyi çok istiyorum" diye konuştu.

Ev içinde sürünerek dolaşan ve deniz mavisi gözleriyle dikkat çeken minik Miraç'ın en büyük eğlencesi ise ablası Kardelen ile oynamak. Yüzünden gülücüklerin eksik olmadığı Miraç en çok futbol oynamayı seviyor. Topa vurabilmek için büyük gayret gösteren Miraç, koltuklara tırmanıp, yardım almadan inebiliyor.

Kaynak: net habercilik

Türkiye genelinde özel sektör işverenlerince istihdam edilen engelli sayısının 35 bin 335 olduğunu ortaya çıktı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Hazinece karşılanan işveren prim toplamının 16 milyon 635 bin 538 TL olduğunu bildirdi.

Ankara- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel'in engelli istihdamına ilişkin soru önergesini yanıtladı. Özel sektör işverenlerince istihdam edilen engelli sigortalı sayısının 35 bin 335 olduğunu kaydeden Bakan Çelik, engelli istihdamı nedeniyle Hazine tarafından karşılanan işveren prim toplamının ise 16 bin 635 bin 538 TL olduğunu kaydetti.

Türkiye İş Kurumu kayıtlarına göre, 15 Mayıs 2008'den Şubat 2009'a kadar Türkiye genelinde 19 bin 841 engelli yurttaşın işe yerleştirildiğini kaydeden Çelik, "Türkiye ve il bazında teşvik kapsamından yararlananların sayılarının çıkarılması konusunda bilgi işlem çalışmaları devam etmektedir.Sosyal Güvenlik Kurumu'nca işverenlerin prim tahakkuk ve tahsilat işlemleri işyerinin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüklerince tescilli işyeri dosyalarından ay bazında takip edilmektedir." dedi.

Engelli ve eski hükümlü çalıştırmayanlara verilen cezalar

Çelik, engelli ve eski hükümlü çalıştırmayan işverenlere 2002 yılından bu yana verilen para cezalarıyla ilgili de bilgi verdi. 2005 yılında engelli çalıştırmadığı gerekçesiyle işverenlere 2 milyon 27 bin 666 TL, 2006 yılında 3 milyon 910 bin 834 TL, 2007 yılında 18 milyon 521 bin 752 TL, 2008 yılında da 34 milyon 330 bin 188 TL ceza kesildi. 2009 yılının ilk yarısında kesilen ceza miktarı ise 1 milyon 853 bin 469 TL'yi buldu. 2002 yılından bu yana kesilen para cezası miktarı ise 65 milyon 83 bin 835 TL oldu. Bakan Çelik'in verdiği bilgiye göre, eski hükümlü çalıştırmayan işverenlere ise 2002 yılından bu yana toplam 27 milyon 6 bin 721 TL para cezası verildi.

cumhuriyet.com

Antalyalı Tuğba Soyöz birlikte geçirdikleri kazada bitkisel hayata giren sevgilisinin baş ucundan bir an olsun ayrılmıyor..

Antalya'da 17 yaşındaki Tuğba Soyöz, birlikte geçirdikleri trafik kazasının ardından bitkisel hayata giren çocukluk aşkı Cafer Sinan Eroğlu'na 8 aydır bir bebek gibi bakıyor. Başından ayrılmıyor, tuvalet ihtiyacından, yemeğine kadar her şeyiyle ilgileniyor.

Antalya Baro Meslek Lisesi öğrencisi 2 genç, 7 Eylül 2008'de bir aile dostlarının arabasını alarak gezintiye çıktı. Ancak ehliyeti olmadan direksiyona geçen 18 yaşındaki Cafer Sinan Eroğlu, küçük bir çocuğun aniden karşısına çıktığını fark edince heyecanlanarak fren yerine gaz pedalına bastı ve hızla duvara çarptı.

Kazadan sonra kısa sürede taburcu edilen Tuğba soluğu Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde yatan Cafer'in yanında aldı. Genç adam bir ay boyunca hiçbir tepki vermedi. Doktorlar, "Yaşamaz" diyordu. 5.5 ay yoğun bakımda kalan, sol gözü tamamen kapanan Cafer, kol ve bacaklarını oynatamaz, hatta konuşamaz halde evine götürüldü.

3 GÜN ÖNCE SORMUŞTU

Tuğba artık, midesinden bağlanan bir hortumla beslenen, altına bez bağlanarak tuvalet ihtiyacı giderilen ve hiçbir tepki vermeyen Cafer'in başından bir an olsun ayrılmıyor.Cafer'in anahtarcılık yapan babası Hüseyin Eroğlu ise, maddi yetersizlik nedeniyle Cafer'in tam anlamıyla bakımının yapılamadığını anlatıyor. Henüz 3 yaşındayken babasını siroz hastalığı nedeniyle yitiren Tuğba Soyöz ise feci kazadan 3 gün önce Sinan'ın kendisine "Yatalak kalsam bana bakar mısın" diye sorduğunu belirterek, "Ben de çok üzülüp 'Saçmalama tabii bakarım' demiştim. Bu konuşmadan üç gün sonra kaza yaptık. Cafer benim ilk aşkım. Beni çok sevdiğini hissedebiliyorum. Bu durum düzelecek inanıyorum" diye konuşuyor. Cafer'in ameliyatını yapan Yrd. Doç. Ayhan Mesci ise, "Yaşaması bir mucizeydi ve bunu gerçekleştirdi. Daha da iyiye gideceğine inanıyorum" diyor.

Kaynak: internethaber

Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli, toplumda engellilerin sahip oldukları ve olması gereken haklardan habersiz yaşadıklarını söyledi.

Türkiye Engelliler Konfederasyonu, Altı Nokta Körler Derneği Fethiye Şubesi işbirliğinde, Fethiye Belediyesinin katkılarıyla Belediye Kültür Merkezi'nde ''Engelli Sorunları ve Hakları, Yerel Yönetimlerden Beklentileri'' konulu panel düzenlendi.

Turhan İçli, panelde, toplumda engellilerin sahip oldukları ve olması gereken haklardan habersiz yaşadıklarını belirterek, ''Engellilerin bilgilenmesini sağlamak, toplumda bu konuda bir duyarlılık oluşturmak amacıyla televizyon ve radyolarda engellilere yönelik programlar hazırlanmalı. Bu tür programların hazırlanması teşvik edilmeli.'' dedi.

Su, elektrik, telefon, doğal gaz hizmetlerinde engelliler için mali yönden belirli indirimler sağlanmasının engelli ve aileleri için büyük bir kolaylık sağlayacağına işaret eden İçli, şöyle devam etti:

''Özellikle evden çıkma imkanı olmayıp, bilgisayar ve internet yoluyla dünyayı tanıma imkanı bulan engelliler için elektrik ve telefon faturaları büyük bir sıkıntı oluşturmaktadır. Çalışamadığı, eve gelir sağlayamadığı için tedavi ve diğer masraflarıyla da ailesine yük olduğu duygusu içinde olan engellilerin dünyasında internet önemli bir iletişim aracı olabilecekken, böyle bir fırsattan yararlanılamamaktadır.''

Engellilerin en önemli sorunlarından birinin ailelerinin desteğiyle geçinmek zorunda olmalarının verdiği psikolojik eziklik olduğunu kaydeden İçli, şunları söyledi:

''Bir işi olan engelliler dışında, ailesinin maddi durumu iyi olmayanlardan başlanarak, orta halli ailelere kadar her engelliye aylık, maaş verilmelidir. Şu an Üç aylık sakat maaşı olarak verilen ücret, çok düşük olmakla birlikte sadece malı, mülkü, hiçbir geliri olmayan kişilere verilmektedir. Bu şartlara sahip bir kişi için verilen ücret ancak ve ancak o kişinin aç kalmamasını sağlayabilecek miktardadır. Bir derecelendirme ile ihtiyaçlar oranında maaş bağlanması en önemli hedeflerden biri olmalıdır.''

İşe gitmesi mümkün olmayan engelliler için evde çalışabilecekleri iş alanları üretilmesi ve bu konuda mesleki rehabilitasyon ve beceri kursları ile işbirliğinin sağlanması gerektiğini anlatan İçli, şunları dile getirdi:

''Kamu ve özel sektördeki kurum ve kuruluşların yüzde 3 engelli kontenjanı yükümlülüğünü yerine getirmeleri konusunda sıkı tedbirler alınmalı. Denetimleri cezanın tatbiki izlemelidir. Bu konuda takip yapılmamakta ya da yapılsa da cezanın uygulanması aşamasına geçilmemektedir. Şu ana kadar bu sebeple ceza alan hiçbir kişi, kurum ya da kuruluşun gazete, televizyon ve diğer basın yayın araçlarında haberinin geçmemesi de buna işaret ediyor. Bu isimler tespit edilip, para cezası yaptırımı uygulanmalı ve isimleri haber olarak basın yayın araçlarında teşhir edilmelidir.''

Altı Nokta Körler Derneği Genel Başkanı Süha Sağlam da Özürlüler Yasası'nın özürlülere önemli haklar kazandırdığını söyleyerek, Özürlüler Yasası'nın çıkarılması için verdiği mücadeleyi anlattı.

Türkiye'de sık sık yaşanan erken seçimlerin özürlüler hareketinin durmasını ve ağırlaşmasını sağladığını hatırlatan Sağlam, ''Biz özürlüler olarak yaptığımız eylemleri herhangi bir kişi, kurum ya da siyasi partiyi protesto etmek için yapmıyoruz. Özürlüler Yasası'nın gündeme gelmesi için mücadele ettik. Hiç bir zaman ideolojik bir tartışma içinde olmadık.'' dedi.

Türkiye Engelliler Konfederasyonu Başkanı Avukat Turhan İçli, Altı Nokta Körler Derneği Genel Başkanı Süha Sağlam ve Türkiye Körler Federasyonu Başkan Yardımcısı Avukat Hasan Tatar'ın konuşmacı olarak katıldıkları panele Fethiye Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Nesrin Aştı, Altı Nokta Körler Derneği Fethiye Şube Başkanı Mehmet Üstün, Fethiye Zihinsel Özürlüler Derneği Başkanı Necdet Yaman, Demokratik Sol Parti Fethiye İlçe Başkanı Süleyman Konakçı, Saadet Partisi Fethiye belediye başkan adayı Ömer Uludağ, AK Parti Fethiye belediye başkan adayı Muhsin Eryılmaz ve il genel meclisi üyesi adayları, engelli vatandaşlar ve engelli aileleri ile diğer ilgililer katıldı.

guneyege.net

Galatasaray Kulübü ile Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim

Galatasaray Kulübü ile Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın (TESYEV), sosyal sorumluluk programı çerçevesinde hazırladıkları “Her Şey Engelliler İçin” projesinin tanıtımı yapıldı.

Tanıtıma, RTÜK Başkanı Zahid Akman, Türkiye Paralimpik Komitesi ve TESYEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kocaömer, Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Şube Sorumlusu Dilara Endican ile Kanal D Genel Müdürü İrfan Şahin katıldı. Proje kapsamında 7 ünlü yönetmen tarafından çekilen 2’şer dakikalık 7 filmin hazırlandığı, filmlerde Adnan Polat, Serdar Biligli, Cansu Dere, Hümeyra, Hülya Avşar, Meltem Cumbul, Özgün Namal, Yetkin Dikiciler gibi tanınmış isimlerin yer aldığı açıklandı.

Memo’dan 12 sayı

NBA’de Mehmet Okur’un takımı Utah Jazz, evinde Los Angeles Clippers’ı 106-85 ile geçerken, sakatlığı nedeniyle sadece 13 dakika sahada kalan milli basketbolcumuz etkili bir performans ortaya koydu ve maçı 12 sayı, 4 ribaunt ile tamamladı. Orlando Magic ise, Hidayet’in ayak bileğindeki problem nedeniyle oynamadığı maçta Milwaukee Bucks’a 98-80 yenildi.

DİĞER SONUÇLAR

Indiana-Cleveland: 109-117

Washington-Toronto: 96-97

Detroit-Chicago: 88-91

New Jersey-Charlotte: 91-87

Dallas-Minnesota: 96-94

Houston-New Orleans: 86-66

Denver-Sacramento: 118-98

Phoenix-Memphis: 119-110

Portland-Oklahoma: 113-83

Golden State-San Antoni: 72-101

İstanbul İl Müdürü Gümüş

Ankara ve İstanbul başta olmak üzere 17 Gençlik ve Spor İl Müdürü’nün yeri değiştirildi. Genel Müdür Vekili Yunus Akgül’ün teklifi, Bakan Murat Başesgioğlu’nun onayıyla İstanbul İl Müdürü Taner Taşpınar Bursa’ya, Bursa İl Müdürü Ömer Gümüş ise İstanbul’a atandı. Ankara İl Müdürü Ahmet Sağlam, Zonguldak’a, Genel Müdürlüklükte Şube Müdürü olan Metin Odabaşı da Ankara İl Müdürlüğü’ne getirildi. İl müdürlüklerinde rotasyonun devam edeceği bildirildi.

Yetenekli Göçek

FIFA kokartlı Hüseyin Göçek’in, UEFA Hakem Komitesi tarafından “Yetenekli Hakemler Programı”na alındığı bildirildi. Futbol Federasyonu’ndan yapılan açıklamada, UEFA’nın 29 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında İsviçre’nin Nyon kentinde düzenleyeceği Hakem Talent ve Mentör Programı’na, Türkiye’den Hüseyin Göçek ile birlikte FIFA yardımcı hakemi Serkan Ok’un da katılacağı belirtildi.

Manşet 4 yaşında

Voleybolun sesi Manşet dergisi, 4. yaşına bastı. Spor yazarı Enver Bağlarbaşı’nın öncülüğünde hazırlanan dergi, bu branşta en uzun soluklu devam eden dergiler arasında yer alıyor. 36. sayısıyla okuyucuların karşısına çıkan Manşet, bu bölümde Avrupa Şampiyonu Arkas’ı kapak yaptı.

Projenin tanıtım toplantısı, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman

Türkiye Paralimpik Komitesi ve TESYEV YÖnetim Kurulu Başkanı Yavuz Kocaömer, Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Şube Sorumlusu Dilara Endican ile Kanal D Genel Müdürü İrfan Şahin'in katılımıyla Çırağan Sarayı'nda yapıldı.

''Her Şey Engelliler İçin'' projesi kapsamında, 7 ünlü yönetmen Cem Yılmaz, Çağan Irmak, Gül Oğuz, Ömer Faruk Sorak, Ömer Vargı, Umur Turagay ve Ümit Ünal tarafından senaryoları yazılıp çekilen 2'şer dakikalık 7 kısa film hazırlandığı belirtilirken, bu filmlerde Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat ile Beşiktaş Kulübü Eski Başkanı Serdar Bilgli'nin yanı sıra Cansu Dere, Hümeyra, Hülya Avşar, Meltem Cumbul, Özgün Namal, Yetkin Dikiciler gibi tanınmış isimlerin yer aldığı vurgulandı.

Tanıtımda konuşan RTÜK Başkanı Zahid Akman, engelli vatandaşların sosyal yaşama dahil olması için çaba harcandığını ve çok önemli bir projeye imza atıldığını kaydederken, TESYEV Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Kocaömer, özellikle engellilerin insan olarak sayılmadığından şikayet ederek, ''Dünyanın hiçbir ülkesinde devlet her bir ferdine yeterli desteği veremeyebilir. Hele hele Türkiye gibi imkanları sınırlı ülkelerde daha da eksik kalınabilir. Vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları olarak daha etkin olunması gerekir'' ifadelerini kullandı.

Çekilen kısa metrajlı filmlerle ilgili bilgi veren Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Şube Sorumlusu Dilara Endican, ''Bu proje ile bir dayanışma ve farkındalık yaratmayı hedefledik. Yönetmenlerimiz 7 ayrı engellilik alanında, tamamen kendi düşüncelerini içeren, konuşma içermeyen filmler çektiler. Önemli isimler de bu filmlerde yer aldı'' diye konuştu.

Kanal D Genel Müdürü İrfan Şahin ise projenin destekçisi olacaklarını, kısa metrajlı filmleri insanların en fazla ekran başında olduğu saatlerde yayınlayacaklarını söyledi.

Bu arada, proje kapsamında hazırlanan filmlerin galasının, 27 Nisan Pazartesi günü Akatlar Mustafa Kemal Merkezi'nde gerçekleştirileceği bildirildi.

Kaynak:biggfootball

Vakıf, ''Engellilerin İnsan Hakları Avrupa Vakıflar Konsorsiyumu''na kurucu üye oldu.

Sabancı Vakfı, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nin ülkeler tarafından onay ve uygulanmasının teşvik edilmesi amacıyla oluşturulan ''Engellilerin İnsan Hakları Avrupa Vakıflar Konsorsiyumu''na kurucu üye oldu.

Vakıftan yapılan yazılı açıklamada, Avrupa'nın en büyük hibe veren vakıflarının engelliler için bir araya geldiği konsorsiyuma, Türkiye'den sadece Sabancı Vakfı'nın davet edildiği belirtildi.

Açıklamada, Engellilerin İnsan Hakları Avrupa Vakıflar Konsorsiyumu'nun, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nin uygulanması konusunda hibe veren vakıflar ve diğer paydaşları bir araya getirmek üzere kurulan bir platform olduğu ve Avrupa Vakıflar Merkezi ile Once Vakfı tarafından yönetildiği kaydedildi.

kaynak: gerçek gündem

Çok güsel demekki ist de var bu sorumsuzluk aslında birasda bizim insanlarımızdada var park yaparken hiç dikkat etmiyolar sadece kaldırım olarak bakmıyorum konuya mesela otoparklar otoparklarda engellilere ayrılmıs yere bakıyosun normal araba park etmiş ve bunun gibi bir çok konu var böyle şeylere birasda insanlarımızın dikkat etmesi lasım

Omuriliğimizi Tanıyalım

Omurgamız, vücudumuzun en önemli bölümlerinden biridir. Omurga olmadan ne ayakta durabilir ne de hareket edebiliriz. Aynı zamanda omurgamız, beyin ile vücudun iletişiminden ve vücudun işleyişinden sorumlu olan , milyonlarca sinirden oluşan bir sinir sütunu halindeki omurilik için koruma ve zırh görevi görür.

Omurgamız, 24' ü hareketli, 33 omurdan oluşur. Bu hareketli 24 omurdan 7'si boyun, 12'si sırt, 5'i de bel omurudur. Bazı insanlarda 6. bir bel omuru mevcuttur ama bu korkulacak bir durum değildir ve çoğu zaman sağlık sorunu yaratmaz. Kalan 5 omur birleşerek sakral omurları oluşturur, son 4 omur da kuyruk sokumu ile ilişkili omurlardır.

Bir omur temel olarak şu parçalardan oluşur:

1-Omur cismi - gövdesi

İlk boyun omurunda yoktur.

2-Lamina.

Omurilik kanalını 2 yanlı olarak oluşturur.

3-Spinöz çıkıntı.

İki laminanın birleşme noktasından sırta ve dışarı uzanan çıkıntı. Elimizi sırtımızda gezdirince elimize gelen çıkıntılar spinöz çıkıntılardır.

4-Pedikül.

Her iki laminayı birleştiren kemik uzantıları. Omurilikten çıkan spinal sinirlerin omurilik kanalından çıktığı omurlararası deliği ( nöral foramen ) oluşturur.

5-Transvers çıkıntılar.

Omurların her iki yanında olan, omurga kasları ve bağlarının yapıştığı çıkıntılardır.

6- Faset eklem çıkıntıları .

Her bir omurda sağ ve sol , alt ve üst olmak üzere 4 çıkıntı ve eklem yüzü vardır. Alt ve üst omurlardaki faset çıkıntıları ile birleşerek omurganın hareketini sağlayan faset eklemleri oluşturur.

Mekanik açıdan omurganın genel olarak iki işlevi vardır:

1. Koruyucu işlevi:

a. Omurga kanalı içinde omuriliğin korunması,

b. Omurganın sağ ve solundaki sinir çıkış delikleri ( intervertebral foramen ) içindeki sinir köklerinin korunması.

2. Hareket işlevi:

a. Faset eklem

b. Omurlararası disk

Faset eklemler:

Her omur arasında 4 'er adet olan , diz , dirsek eklemi gibi eklem kapsülü , eklem sıvısı ve diğer eklem elemanlarını içeren eklemlerdir. Sağda ve solda ikişer faset eklemi omurganın esnekliğini sağlar. Faset eklemleri olmadan omurga hareketsiz bir bambu çubuğu gibidir. Zamanla ve tekrarlayan travmalarla bu eklem de diz eklemi gibi yıpranır ve kireçlenerek bel ağrısının en önemli sebeplerinden biri haline gelir.

Faset eklemlerin siniri spinal sinirin arka kolundan çıkan medial sinir dir. Faset eklemlerden kaynaklanan ağrılar için yapılan girişimsel müdahalelerde medial sinir , asıl hedef olan yapılardan biridir.

Disk: Omurlararası disk temel olarak 2 bölümden oluşur.

1) Dıştaki sert halka şeklindeki bant olan , annulus fibrozus.

2) İçteki %90'ı sudan oluşan jel kıvamlı çekirdek , nükleus pulpozus.

Her omur grubunun farklı fonksiyonu vardır.

* Boyun omurları, temel olarak başı taşır ve hareketini düzenler.

* Sırt omurları, kaburgalarla birleşerek göğüs kafesini oluşturur ve kalp, akciğerler gibi çok önemli organların korunmasını sağlar.

* Bel omurları, vücut ağırlığını taşır ve bel hareketlerini düzenler.

* Sakral omurlar, diğer kemiklerle birleşerek leğen kemiğini oluşturarak iç organları ve kadınlarda üreme organlarını koruyarak doğum kanalını oluşturur.

Hareketli 24 omur arasında ortası jöle kıvamlı , dışı sert bağlardan oluşan diskler bulunur. Bu diskler sayesinde omurlar birbirine sürtünmez ve vücut ağırlığının yarattığı basınç için birer yastık görevi görürler.

Her omurun orta kısmında içinden omuriliğin geçtiği kanalı oluşturan bir delik vardır.Bu delikler birleşerek omurga sütununu oluşturur ve bu sütun içinden beyin ve vücut arasındaki iletişim hattı olan omurilik geçer.

Omurilik:

Omurilik omurga denilen kemik bir yapının içinde vücut boyunca yukarıdan aşağıya doğru uzanan sinirlerden oluşan bir sütundur. İlk bel omurunun alt kenarına kadar devam eder; buradan itibaren sinirler daha alt seviyelere at kuyruğu tarzında yayılır. Yaklaşık olarak kadınlarda 43 cm, erkeklerde ise 45 cm uzunluğunda ve 35-40 gram ağırlığındadır.

Omurilik beyin ve vücut arasındaki bilgi otobanıdır. Bazen de omurilik beynin kontrolü olmadan refleks hareketleri düzenler.

Omuriliği meydana getiren hücrelere üst motor nöron denirken omurilikten kaynaklanan sinirlere alt motor nöron denir; bu sinirler omurlararası deliklerden çıkarak vücuda dağılır.

Omurilikte herhangi bir hasarda hasar seviyesinin altında his ve hareket kusuru meydana gelir. Boyun omurları hizasında bir hasarda kollar ve bacaklar felç olur (tetrapleji-quadripleji) , hasar bel ve sırt seviyesinde olursa bacaklar etkilenir. (parapleji).

Omurilikten 31 çift sinir çıkar. Bunlara spinal sinir denir. Bu spinal sinirler telefon hatları gibi işleyerek vücut ve beyin arasında his ve hareketleri düzenleyen sinyaller iletirler.

Omurilikten 2 adet sinir kökü çıkar. Ön ve arka kök. Ön kök beyinden gelen motor sinyalleri taşır, arka kök ise beyne duyusal sinyaller iletir. Ön ve arka kökler birleşerek spinal sinirleri oluşturur. Bu spinal sinirler omurilik hizasında ilerleyerek ait oldukları omurlararası delikten omurganın dışına çıkarlar. Omurga dışında sinir iki dala ayrılır. Küçük olan arka dal sırt cildine, sırt kaslarına ve faset eklemlere ( medial sinir ) uzanır. Ön dal ise vücudun ön tarafına uzanır ve belli başlı büyük sinirleri oluşturur.

Spinal sinirler çıktıkları omurlararası deliğin altındaki omurla aynı numarayı alır. Sinirlerin vücut üzerinde dağıldığı özel bölgelere dermatom denir.

Omuriliği , beyni de çevreleyen 3 zar sarar. En içteki zar , omuriliğe yapışık olan Pia dır. Ortadaki zar Araknoid dir ve en dıştaki zar da Dura dır. Pia ile araknoid arasında subaraknoid aralık denen bir boşluk vardır ve içinde beyin omurilik sıvısı mevcuttur. Dura ile araknoid arasında relatif subdural aralık ve kemik ile dura arasında arasında ise epidural aralık mevcuttur. Ağrı tedavisi ile ilgili epidural enjeksiyonlar bu epidural aralığa ulaşmak suretiyle yapılır.