Golge

Üye
  • İçerik sayısı

    16
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Days Won

    1

İletiler bölümüne Golge kullanıcısının eklediği dosyalar


  1. Sitemizde geçmiş tarihlerde duyurulan bir yarışma vardı.Ben yazarım yayınevinin düzenlediği 1.Ulusal Engelli Yazarlar yarışması.Yarışmayı bizler de elimizden geldiğince engelli arkadaşlara duyurmaya çalışmıştık.Yarışma sonuçları bu gün açıklanmış.Az önce okuma fırsatı buldum ve tam bir fiyasko bana göre...Şiir ve öykü dalında katılım olan yarışmada öykü dalı birincisi açıklanırken şiir dalında birincilik gösterilmemiştir.Bu ne büyük saçmalık ve engellilere yapılan haksızlıktır.Bu yarışmada birinci mi seçilmemiştir yoksa açıklamada unutuldu mu?(Bu dediğime benim bile inanasım gelmiyor onu da belirteyim yani )Ha bir de şunu anlamadım ben.Düzenlenen bir yarışmada nasıl birinci olmaz.Oraya birinci seçilemez diye bir not da düşülmemiş yani.( E tabi kimse kendini o riske atmaz demi ama )

    Sponsorlar arasında adı geçen Omurilik felçliler derneğinin bu konuda açıklama yapmasını diliyorum.Kimse engelli insanlar üzerinden prim yapamaz.Buna tüm engelliler olarak karşı koymalıyız arkadaşlar.

    Buyurun yaşanan traji komik olaya beraber tanıklık edelim.

    Ben Yazarım Yayınları I. Ulusal Engelli Yazarlar Edebiyat Yarışması


  2. Daha az evvel babaanneciğim

    Bilmem kaç kişinin omzunda çıktın son yolculuğa

    Bilirim sen arka koltukta yolculuğu hiç sevmezsin

    Merak etme bu defa

    Tek yolcusu sensin bu yolun

    Ha bir de unutmadan

    Kimler geldi seni uğurlamaya bir bilsen

    Hani şu en son ağız dalaşı yaptığınız komşunuz var ya

    O bile geldi be babaanne seni yolcu etmeye

    Ardından döktüğü göz yaşlarını görecektin asıl sen

    Meğer kötü olan senmişsin be babaanne

    Çocuk yüreğim ne senin ani gidişine anlam verebildi

    Ne de seni yolcu eden mahalle kadınlarının feryatlarına

    Annemin eteğinden asılıyordum

    Bir şeyler öğrenmek için

    Az kaldı şamarı yiyecektim

    Bu soğukta yanmak pahasına

    Sonra nedendir bilmem

    Ablalarım beni tavuk yemlemeye götürdü

    Ama ben çocuk değildim ki babaanne

    Neden beni kandırıyorlardı

    Güya tavuk yemledikten sonra

    Evinin toprak ve yokuş yollarında

    Omuzlar üzerinde tırmanmakta olan

    Uzunca bir kutu gördüm

    Babaanneciğim yoksa bunlar hırsız mıydı ha?

    Seni mi çalıyorlardı yoksa benden?

    Şaşkındım

    Ve gözlerime işlemişti çocuk şaşkınlığım

    Bir de senden kalan saflığım

    Babam, senin evde temizlik yapıldığını

    Uzun kutunun içine de yıkanan ala kilimleri

    Ve diğer eşyaların katıldığını söyledi

    Sahi doğru muydu babaanne?

    Neden annem evde temizlik yapınca ağlamıyordu peki?

    Yalancı kimdi babaanne?

    Bana verdiğin bir sözün vardı

    Hiiç unutmam

    Hani senin paşa oğlun büyüyecek

    Okula gidecekti de

    İlk okul çantasını sen alacaktın babaanne.

    Meğer yalancı senmişsin

    Giderken anladım babaanne…

    Ardından ipte salınan çamaşırları gördüm

    Önü yırtılmış bir göynek

    İyi biliyorum onun senin olduğunu

    Hani geçenlerde bahçede oynarken düşmüştüm

    Dizim yaralanmıştı da

    Sen göyneğinden bir parça yırtıp bağlamıştın

    Kanım çok akmasın diye

    Unutur muyum…

    Senindi o göynek babaanneciğim

    Tıpkı ipte sallanan paçalı uzun don

    Oyasız kışlık yazman gibi

    Babam almıştı pazen paçalığı kurban bayramında sana

    Anacığım dikivermişti

    Ve hatta lastiğini de filketeyle ben geçirmiştim

    Birazcık zorlanarak

    Hastaneye gittiğin günkü çamaşırlarındı kazanlarda kaynatılan

    Ak pak edilen babaanne

    Her şeyin buradaydı da

    Bavulsuz sen nereye gitmiştin

    Bir de saklanarak

    Battaniyeler altında

    Dur babaanneciğim dur!

    Bak hava soğuk

    Ay ekim

    Ambarlarda buğdaylar bizi bekler

    Toprağa ekim için

    Sen niye ekersin kendini toprağına babaanne?

    Yoksa yine dedem mi girdi düşlerine

    Seni mi bekliyormuş

    Her Perşembe mahalle çocuklarına dağıttığın

    Akide şekerlerden mi istiyor yine?

    Hadi doğruyu söyle bize

    Sen de mi çok özledin yoksa dedeciğimi

    Ay ekim

    Batıl bir on üç babaanne

    Dedemin çam dibinden sesini duyduk

    Sabaha karşı, selaya karışmış

    Çok özlemiş seni babaanneciğim çoook

    Bitsin artık bu ayrılık diyor

    Sen de duydun be babaanne ilk defa

    En olmayacak sözü son baharında

    Toprağın sıcak ,mekanın güzel olacak

    Korkma babaannem

    Her sabah benden bir fatiha

    Nur yüzüne şefkat gibi konacak

    Ay ekim

    Batıl bir on üç babaanne

    ''Mekanın cennet olsun babaanneciğim.''


  3. Sevgili Dostum Zahid,

    Düşüncen için teşekkür ederim.Züleyha'nın da belirttiği gibi Engelli Yazarlar denmesi benim bu yarışmaya girmemi olanaksızlaştırdı.Ancak girecek olan arkadaşlara elbette TAM DESTEK vermek isterim.Tabii ihtiyaç duyarlarsa.Yeteneği olan tüm arkadaşların katılmasını arzu ediyorum.Ve katılımcıların hepsine başarılar diliyorum.

    İYİ OLAN KAZANSIN! :)


  4. Karanlığa katıp acımı yürürüm

    Bir vurgun hayat

    Bir vurgun sevda

    Aydınlık çok uzağımda

    Zindanların karanlık yataklarında

    İnce bir ışık gibi sızsa koğuşumdan

    Küçücük

    Daracık bir pencereden

    Aydınlığa katsam yüreğimi

    Kuş gibi kanatlansa bakışlarım

    Kaçıverse koğuşumdan umutlarım

    Uçsa maviliğine

    Semasına

    Sevdasına

    Kapkara şimdi gökyüzü/gecesine küsmüş gün

    Geride bir ser,sevdadan esen kahırdan bir yel

    Avuçlarımda geceden düşme bir mutluluk

    Sus ki maviliğim konuşsun bu akşam

    ‘Yanan her yürekte her alevde ağlamalı kayıplara

    Döngünün gölgesinde sahte suratlara’

    Ayrılığın gecesine selam durdu vakit

    Senden bir düş serdim acı döşeklerine

    En mavisine boyadım örtüleri

    Sarıldım düş artığı anlara

    Alıştım

    Gidişine

    Yanmaya

    Yakmaya

    Yokluğuna

    Gece kuşları başladı yine aynı teranelere

    Hayatın en hazin ninnilerini söylüyor yine koğuş içinde

    Tutkuya esir bir sevda

    Azada mahkum bir beden

    Yeter! Koparın şimdi tüm mavileri

    Takayım sevdamın saçlarına ummandan bir toka

    Ufkunda salınsın çocuklar

    Ve balık tutsun koyunda

    Bir garip sevda

    “mavilerimi ver bana hayat,üşüyorum”

    NOT: Bu şiir sohbet odasında Can Şengül,By Seyhan,Mavi _86,Vatan ve Felix tarafından yazılmıştır.


  5. ben kendi adıma konuşayım.edebiyat siteleri haricinde gerekli ilginin gösterilmemesinden dolayı artık paylaşımda bulunmuyorum.zira burada yayımlayıp da okunmadığını görmek insanı kıran bir durum.oysa edebiyat sitelerinde hakeetiği değer veriliyor.keşke dediğiniz gibi bu duyarlılık gösterilse de biz yazanlar da mutlu olsak bu durumdan.

    geçenlerde engelli şiirleri içersinde benim aylar önce başka bir sitede yazdığım şiirin yayımlandığını gördüm.bu beni çok mutlu etti.ancak kim okumuş,ne yazmış bakıyorum hiç.ee hal böyle olunca da kendimi çekerim.lütfen yanlış anlaşılmasın bu konu.saygıyla.hakettiğimiz değeri görmek istemek çok doğal bir istek olsa gerek